Arama

Atatürk'ün Türk diline ve Türk tiyatrosuna verdiği önemle ilgili anıları nelerdir? - Sayfa 14

En İyi Cevap Var Güncelleme: 30 Ekim 2012 Gösterim: 162.120 Cevap: 152
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
16 Şubat 2011       Mesaj #131
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
BANA ATATÜRKÜN TÜRK DİLİNE VERDİĞİ ÖNEMLE İLGİLİ SÖZLER BULUN ÇABUKKK!!!!!!!!
Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Şubat 2011       Mesaj #132
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
yhaaaa atatürkün türk diline VeRDiĞi ÖnEmİ AnLtAn sÖzLeR YAZArsasnız sevnrm ltfn yhaaaaa
Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Şubat 2011       Mesaj #133
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ya Atatürk ün türk diline verdiği önemle ilgili bir kaç söz nolur ?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Şubat 2011       Mesaj #134
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ya bana sadece atatürk ün ülkesine verdiği önemle ilgili 2 şiir lazım ya başka bişey istemiyorum nolur bana yardım edin
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
31 Mart 2011       Mesaj #135
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

atatürkün türk tiyatrosuna verdiği önemi anlatan anılar-anılar ama kısa olursa sevinirim

türk milletinin dili türkçedir türk dili dünyanın en güzel dilidir en kolay olabilecek bir dildir (ATATÜRK)
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Nisan 2011       Mesaj #136
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
arkadaşlar atatürkün türk tiyatrosuna verdigi önemi ve yaptıkları neler biliyormusunuz?
azra212 - avatarı
azra212
Ziyaretçi
14 Nisan 2011       Mesaj #137
azra212 - avatarı
Ziyaretçi
Msn Grinumarım herkese yardımcı olur.
Alıntı
Keten Prenses adlı kullanıcıdan alıntı

ATATÜRK VE TÜRK TİYATROSU
Atatürk'e göre; "Sanat güzelliğin ifadesidir. Bu ifade sözle olursa şiir, nağme ile olursa musiki, resim ile olursa ressamlık, oyma ile olursa heykeltıraşlık, bina ile olursa mimarlık olur."
Millet hayatında sanatın değerini takdir eden Atatürk; "Bir millet sanattan ve sanatkârdan mahrumsa tam bir hayata malik olamaz." "Bir millet sanata ehemmiyet vermedikçe büyük bir felakete mahkûmdur" diyerek sanatın önemini, millet hayatındaki rolünü açıklamıştır.
Atatürk, millet hayatında sanatın yerini ve değerini belirtmekle beraber, onun korunmasını ve gelişmesini de sağlamıştır. Atatürk, her şeyden önce, sanatçılara sanatçı ruhuyla elini uzatmıştır: "Sanatkâr, toplumda uzun uğraş ve çabalardan sonra alnında ışığı ilk hisseden insandır."
Güzel sanatlar alanında Cumhuriyet döneminin ilk 15 yılında devrim sayılabilecek çalışmalar yapılmıştır. "Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli kültürdür" diyen Atatürk, güzel sanatlar alanındaki çalışmaları bizzat yönlendirmiş, başarılı sanatçıları ödüllendirmiştir.
Çok sesli Batı müziğinin ülkemizde yaygınlaştırılması temel ilke olarak benimsenirken, geleneksel Türk Müziği türlerinin derleme, araştırma ve geliştirilmesine önem verildi. 1924 yılı Eylülünde Ankara'da Musiki Muallim Mektebi (Müzik Öğretmen Okulu) açıldı. 1936 yılında Ankara Devlet Konservatuarı'nın açılmasıyla bu okul Gazi Eğitim Enstitüsü müzik bölümüne dönüştürüldü. Ankara Devlet Konservatuarı, Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu müzik, tiyatro, opera, bale sanatçılarını yetiştirmeye başladı. "Türk Beşleri" olarak tanınan sanatçılar ilk sonat, senfoni, konçerto ve operalarını yazdılar. 1934 yılında ilk Türk operası olan Ahmet Adnan Saygun'un Öz Soy ve Taşbebek operaları, Ankara Halkevi'nde temsil edildi. Darülelhan'ın (İstanbul Belediye Konservatuarı) öğretim programı yeniden düzenlendi. Türk müziği derslerinin yanında Batı müziği derslerine de yer verildi.
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın temeli olan İstanbul'daki Muzıka-i Hümayun Mart 1924'te Ankara'ya getirildi. Riyaset-i Cumhur Musiki Heyeti adını aldı. 1933'te bando bölümü orkestradan ayrıldı. Orkestranın şefliğini 1935 yılına kadar Zeki Üngör ve Ahmet Adnan Saygun yaptı. 1935'te Alman Ernst Praetorius şefliğe getirildi. Bu şefin yönetiminde orkestra büyük gelişme gösterdi.
Cumhuriyet ilan edildiğinde İstanbul'da Dar üln Bedayi ve bazı özel tiyatrolar faaliyet halindeydi. Dar ül Bedayi, 1931'de İstanbul Belediyesi'ne bağlandı. 1934'te ise adı "İstanbul Şehir Tiyatroları" oldu. Tiyatro ve operetleriyle büyük ilgi çekiyordu. Tiyatro sanatının yurda yayılmasında Halkevlerinin büyük hizmetleri görüldü. Ankara Halkevi sahnesinde Akın (1932), Çoban (1932), Mavi Yıldırım (1932) oyunlarının ilk temsillerinde Atatürk de hazır bulundu. Ankara Devlet Konservatuarı Tatbikat Sahnesi'nde gerçek anlamda ilk oyunların temsilinden sonra Ankara'da Devlet Tiyatrolarının kuruluşuna giden yol açıldı.
Atatürk dönemi Türkiye'sinde plastik sanatlarda da büyük gelişme gözlendi. 1924'ten itibaren Sanayi-i Nefise Mektebi Ali'si mezunları Avrupa'ya gönderildi. Cevat Dereli, Mahmut Cuda, Refik Epikman, Muhittin Sebati, Şeref Akdik ve Ali Karsan ilk gönderilen sanatçılardandı. Sanayi-i Nefise Mektebi Alisi 1928'de Güzel Sanatlar Akademisi adını aldı. 1932-1933 öğretim yılında Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-İş Bölümü açıldı. Atatürk, anıt ve heykel yapımına önem vererek, Cumhuriyetin heykeltıraş kuşağının yetiştirilmesini destekledi.
1924 yılından itibaren resim ve heykel sergileri açılmaya başladı. Halkevleri Resim ve Heykel Sergileri (1936-1938), Ankara Halkevleri Birleşik Resim Heykel Sergileri (1937-1938) önemli sergilerdir. Atatürk tarafından 20 Eylül 1937'de açılan Resim ve Heykel Müzesi bu alandaki çalışmalara verilen önemin son halkasıdır.
Sinema da Cumhuriyet döneminde büyük gelişme göstermiştir. Muhsin Ertuğrul tiyatroda olduğu gibi sinema sanatının gelişmesinde de görev almıştır. Sinema salonlarının sayısı artmış, uzun metrajlı ve konulu filmler çekilmiştir.

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Nisan 2011       Mesaj #138
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
üff bulun bi istediğimide yaa
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Mayıs 2011       Mesaj #139
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
sen nesin. sen Atamsın
sen nesin. sen bizikurtardın
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Mayıs 2011       Mesaj #140
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
48 nolu mesajı yazan arkadaşım buyur sana bilgi
Dil bir milletin iletişimini sağlayan fakat sadece bunula kalmayıp geçmişten gelen birikimleri de geleceğe aktaran kültürden ve tarihten ayrılmaz bir parça ve unsur durumundadır.

Yüce Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, Türk dilini ne kadar önemsediği tartışılmaz ve de tüm yurttaşlar tarafından bilinir. Atatürk’ün Türk diline duyduğu sevgiyi ve verdiği önemi anlayabilmek için sarf ettiği şu sözlere bakabiliriz: “Türk milletinin dili Türkçedir. Türk Dili dünyada en güzel, en zengin ve kolay olabilecek bir dildir. Onun için her Türk, dilini çok sevip onu yükseltmek için çalışır. Bir de Türk Dili, Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk milleti geçirdiği sonsuz felaketler içinde ahlakını, göreneklerini, anılarını, çıkarlarını kısacası; bugün kendisini millet yapan her niteliğinin, dili sayesinde korunduğunu görüyor. Türk Dili, Türk ulusunun yüreğidir, beynidir.”

Aslında Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk dili ile ilgili söylediği muhteşem bir sürü sözü vardır, bunlar araştırıldığında çok rahat görülecektir. Diğer bir yandan baktığımızda Mustafa Kemal’in yaptığı Harf Devrimi Türkçe için büyük bir devrimdir, çünkü bu sayede yazı dili Arapça yazı dilinden kurtularak özgünlük kazanmıştır. Bu Harf Devrimi incelendiğinde, bu devrimden sonra yabancı dilden dilimize geçen sözcüklerde azalma olduğu görülecektir. Ancak bu günümüzde tamamen Türkçe kelimeler kullanıyoruz anlamına gelmemelidir.

Türk Dİl Kurumu, Mustafa Kemal’in isteği ile Türk dilinin bilim alanında araştırılıp özgünleştirilmesi ve milli bir dil haline daha hızlı bürünebilmesi için kurulmuştur. Yine TDK’nin kurulması Türkçe’ye büyük katkı sağlamıştır. Türk dili ile ilgili yapılan büyük çalışmalar (Divanü Lügati’t-Türk, Kutadgu Bilig incelemeleri vb.) O’nun döneminde başlamıştır.

Atatürk vasiyetnamesine tüm mal varlığının Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu’na bıraklımasını vasiyet etmiştir. Bu da dil ve tarih unsurlarına Mustafa Kemal’in ne kadar önem verdiğinin diğer açık bir göstergesidir...
bu bilgi yeterlimi!!!

Benzer Konular

25 Aralık 2013 / Ziyaretçi Soru-Cevap
20 Aralık 2012 / ThinkerBeLL Mustafa Kemal ATATÜRK
8 Ocak 2014 / Misafir! Soru-Cevap
29 Aralık 2011 / Ziyaretçi Soru-Cevap
2 Ekim 2012 / iCarly Soru-Cevap