Arama

İngiltere'nin yerleşim özellikleri, kültürel ve sosyal özellikleri nelerdir? - Sayfa 3

En İyi Cevap Var Güncelleme: 25 Mayıs 2014 Gösterim: 66.318 Cevap: 34
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Aralık 2010       Mesaj #21
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ingilterenin neler giyilir,giyimi nasıldır acilLl lazım bana
Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Ocak 2011       Mesaj #22
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
yerleşim özellikleri nedir
Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Şubat 2011       Mesaj #23
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Birçoklarına göre İngiliz mutfağı diye bir şey yoktur. Varolan sadece İngiliz yiyecekleridir. Hatta birçok kişi Britanya Adası’nda yaşayanların kızarmış et ve haşlanmış sebzeden başka bir şey yemediklerini sanır.

İngilizlerin oldukça geleneksel ve bugün hala bozulmamış, yaygın bir yemek rleri vardır. Kullanılan malzemelerden pişirme tekniklerine kadar son derece farklı bir yapı içeren bu mutfak, geleneksel yapının üzerine, geçmişteki büyük İngiliz imparatorluğunun kazanımlarını ekleyerek klasik Akdeniz Mutfağını geride bırakmayı başarmıştır.

Genel olarak İngilizlerin ekmekle araları pek yoktur. Yemek esnasında ekmek yerine patates ya da pirinç yemeyi tercih ederler. Buna son yıllarda bulgur da eklenmiştir. Öğlen yemekleri hafif yiyeceklerden oluşur. Ne evde ne de dışarıda sandviç ve salatadan fazla bir şey yemezler. Buna karşılık sabah ve akşam yemekleri hatırı sayılır ölçüde kuvvetlidir. Sabah kahvaltıları ise tam anlamıyla dörtbaşı mamur bir ziyafetten oluşur.

Sabah kahvaltısı, başlı başına bir yemek olarak algılandığından, günün her saati yenilebilmektedir. Londra’nın birçok kahvesinde gece saat sekizde bile sabah kahvaltısı servisi yapılır. Full English Breakfast denilen bu yemeğin yanında içilen içki ise genellikle çaydır.


Kahvaltının ilk yiyeceği yağda kızarmış yumurtadır. İsteğe göre bu iki ya da üç adet olabilir. Pişen yumurta tam daire şeklinde olmalı, sarısı ve beyazı ayrı ayrı görülebilmelidir. Diğer bir kahvaltılık, bacon adı verilen kızartılmış domuz pastırmasıdır. Aslında bir tür tuzlanmış ve tütsülenmiş ettir ve doğal olarak üzerinde çemen yoktur.

Ve tabii sosıs... İngiltere’de değişik ot ve baharatlarla yapılmış çok çeşitli kahvaltılık sosisler vardır. Genellikle domuz etinden imal edilirler. Ancak son yıllarda müslüman nüfüsün artması, sosis üretiminde sığır eti kullanımını da yaygınlaştırmaya başlamıştır. Kahvaltı için sosisler yağda birkaç dakika kızartılıp pişirilirler.

Bütün bu yiyecekler büyük bir tabağa yerleştirilir. Ayrıca, mantarlar ve halka halka kalın kesilmiş domates dilimleri kızartılıp tabağa konur.


Tabakta hala boş yer olmalı, çünkü başka yiyecekler de var sırada... Örneğin, hash brown. Bir tür pirinçli patates kurabiyesi. Ayrıca bubble and squeak dedikleri, bezelye, havuç, lahana gibi sebzelerin karıştırıldığı patates püresi. Kızarmış patates. Son olarak da domates soslu kuru fasulye. Evet yanlış okumadınız, bildiğimiz kuru fasulye. Özellikle çalışan sınıfların yaptığı kahvaltıların olmazsa olmazı.



İngiliz yemek kültürü, Avrupa`nın en zayıf mutfaklarından birisi olarak kabul edilir. Ancak, denizaşırı ülkelerden gelen göçmen mutfaklarının etkisi ile birlikte, içeriği ve teknikleri ile modern İngiliz mutfağı renklenmiştir. İngilizler genelde dışarıda yemek yemeyi severler. Evlerde pişen yemekler genelde Türklerin damak tadına pek uygun değildir. Ancak, birkaç haftanın sonunda İngiliz yemeklerine alışabilirsiniz.


Geleneksel İngiliz mutfağının vazgeçilmezleri kırmızı et, kuzu eti, domuz eti, tavuk ile balıktır ve bunlarla hazırlanan yemekler hemen her zaman patatesle
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Mart 2011       Mesaj #24
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ingiltere'de ki insanların yaşam süreleri ortalama ne kadardır.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Mart 2011       Mesaj #25
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
fransanın yerleşim özellikleri
Fransa harita üzerinde 6 kenarlı bir çokgene benzer. Bu, kenarlardan ikisiyle kıtanın gövdesine, bir üçüncüsüyle İber Yarımadasına bitişir. Geri kalan üç kenardan birisi Akdeniz’e, ikincisi Atlas Okyanusu’na, üçüncüsü ise bu okyanusun kenar denizi olan Manş denizine ve biraz da Kuzey denizine dayanır. Fransa konumu bakımından olduğu gibi iklim, insanların yaşayışı, iktisadi faaliyetler bakımından da önemli bir geçit alanı durumundadır. Hem okyanusal, denizel (Akdeniz kıyıları) hem de kıtasal bir yapı gösterir ve bu karakterler ülke içinde çeşitli şekillerde birleşerek Fransa’yı Avrupa’nın değişik görünümlü bir devleti haline koyarlar.
Ülkenin güney (İspanya), güneydoğu, (İtalya), doğu (İsviçre) hudutları dağ sıralarına dayanır ve tabii birer engel ile sınırlanırken kuzeydoğudaki hudutları (Almanya, Lüksemburg, Belçika) hiçbir tabii engel ile sınırlanmaz. Uzun asırlar boyunca da büyük istilalar hep bu kenar üzerinden gelmiş ve Fransız dış politikası bu yönden çok zaman tehditlere maruz kalmıştır.

Fransa’nın yüzölçümü 543.695 km2’dir. Fransa Avrupa’da Ukrayna hariç, saha bakımından en fazla yüzölçümüne sahip devlettir. Relief bakımından kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda çizilen bir çizginin (Meuse ırmağının Fransa’dan çıktığı noktadan Adour ırmağı ağzına kadar) doğusunda kalan kısmında dağlık alanlar fazla yer tutar. Batıda ise havzalar ve ovalar hakim olup, relief siliktir. Başlıca dağlık kütlelere memleketin doğu ve güney hudutları (Alp’ler, Jura ve Pirene dağları) boyunca ve orta güneyde (Massif Central) rastlanır. Bununla beraber doğu tamamiyle dağlık, batı baştan başa ovalık değildir. Batıda az yüksek eski kütlelerin kısmen ayırdığı geniş çanak şekilli ovalar (Massif Armoricain, Poitou eşiği ile birbirinden ayrılmış Paris ve Aquitain havzaları) bulunur. Doğuda ise Alp ve Jura gibi kıvrımlı genç dağ sıraları ile Massif Central, Vojlar, Ardenler gibi daha az yüksek eski kütleler arasında çok geniş (Saone havzası) yahut daha dar ovalar (Alsace ovası) ve vadi olukları (Rhone vadisi) yer alır.


Fransa’da birbirinden ayrı üç iklim tipi ile karşılaşılır. Ülkenin batısında okyanusal iklim hüküm sürer. Bu iklim; ılık, nemli, bulutlu günleri fazla güneşli günleri az her mevsimi yağışlı olarak karşımıza çıkar. Okyanusal iklimin en tipik bir şekli Fransa’nın batı ucunu meydana getiren Bretanya yarımadasında göze çarpar. Burada ne kışlar soğu, ne de yazlar sıcaktır. Batıdan gelen okyanus rüzgarlarının etkisiyle her mevsim, fakat bilhassa kış yağışlı geçer. Okyanusun geç ısınıp geç soğuması yüzünden kış geç gelir (en soğuk ay Şubat). Aynı şekilde burası yazın fazla ısınmaz (en sıcak ay Ağustos). Bu okyanusal iklim tipi biraz daha ılık şekilde Fransa’nın güneybatısında Biskay körfezi kıyılarında da hissedilir. Fransa’nın doğu yarısında ise iklim kıtasal bir karakter gösterir. Yazlar sıcak, kışlar soğuk geçtiği gibi kurak mevsim bulunmamakla beraber yağış azamisi yaz aylarına geçer. Böylece Fransa’nın batısından doğusuna doğru olan kesimlerde kış şartlarında bir şiddetlenme görülür. Fransa’nın güneydoğusunda Akdeniz iklimi hakimdir. Yazlar sıcak ve kurak kışlar ılık ve yağışlı geçer. Burada dağların kıyıya paralel olması yüzünden Akdeniz ikliminin ülke içinde yayılış sahası fazla geniş değildir. Bununla beraber Rhone vadisi boyunca ve hatta Pirene dağlarının kuzeyindeki ovalarda yer yer bu iklimin etkisi görülür.


Ülke hidrografya ağı ve akarsu havzaları bakımından üç bölüme ayrılır: Ülkenin doğu ve kuzeydoğu kısmı Ren (Rhin) akarsu sistemine dahildir. Ren ırmağı doğuda Alsace ovasından Fransa topraklarıyla temastadır. Ayrıca Fransa’dan doğarak birisi Almanya içinde bu ırmağa karışan öteki Belçika’dan geçerek Hollanda’da Ren ile beraber müşterek delta bölgesinde denize dökülen Moselle ve Meuse ırmakları bu bölgede yer almaktadır. Bundan başka aynı delta bölgesinde Belçika’dan geçerek denize dökülen Escaut ırmağının kaynakları da Kuzey Fransa’dadır.
Ülke akarsularının büyük kısmı sularını ya doğrudan doğruya Atlas Okyanusuna yahut onun kenar denizi olan Manş’a boşaltırlar. Paris havzasında akarsuların tamamı değilse bile en büyük kısmı Sen (Seine) sistemi içindedir. Orta Fransa’nın büyük kısmı ise Loire ırmağı sistemine dahildir. Bu sistem başlıca kollarını Massif Central’in kuzey ve kuzeybatı aklanından alır. Fransa’nın güneybatısı yani Aquitain havzası içinde suların hemen tamamı (güneybatıda Adour ırmağı hariç) Garonne ırmağı ile atlas okyanusuna boşalır. Bu sistemin suları Massif Central ile Pirene dağlarından doğar.


Fransa’nın doğu-güneydoğu kesimi ise Akdeniz havzasına tabidir. Burada başlıca akarsu Rhone nehridir.
Genel olarak med-cezir genliği kuvvetli olan Atlas Okyanusuna dökülen ırmakların ağızlarında derin haliçler vardır. Bunların kara içinde bitim noktaları yakınında nehir ve deniz ulaşımını birbirine kavuşturan işlek limanlar yer alır. Çok defa halicin deniz ucuna yakın yerinde bir de ön liman bulunur. Seine (Sen) ırmağı: Rouen – Le Havre, Loire ırmağı: Nantes – Saint Nazaire, Garonne ırmağının Gironde adı verilen halicinde Bordeaux limanları yer alır. Akdeniz’de med-cezir genliğinin az oluşundan ırmak ağızlarında haliçler yerine deltalar gelişmiştir. Bu bakımdan ülkenin Akdeniz’deki en büyük limanı Marsilya tabii bir yol olan Rhone ırmağı ağzına pek uzak olmayan bir yerde, fakat delta dışındaki konumu ile dikkati çeker. Bütün bunlardan sonra şunu açıkça söyleyebiliriz. Fransa akarsularının çoğu Atlantik yağış rejimine tabi olurken Ren ve Rhone ırmakları karmaşık rejim gösterirler.

Fransa’nın Bölgeleri:
1. Kuzey bölgesi
2. Doğu bölgesi
3. Güneydoğu bölgesi
4. Akdeniz bölgesi
5. Güneybatı bölgesi
6. Batı bölgesi
7. Merkezi bölge


Nüfus
Ülkenin nüfusu 58.000.000’dur. Bu nüfusun %90 kadarı Katolik, %2’si Protestan, %2’si Musevi, %6’sı da hiçbir dini tanımayan kişilerden oluşur. Aritmetik nüfus yoğunluğu (98) komşu ülkelere göre düşüktür. Fransa’daki nüfus artışında doğumlar yanında ülkeye her yıl 150.000 kadar gelen göçmenlerin payı da vardır. Gelen gömenlerin büyük kısmı Fransız vatandaşlığına geçmektedirler. Göçmenler içinde en çok İspanyol, İtalyan ve Cezayirlilere rastlanır.
Ülke nüfusunun %73’ü kentlerde yaşar. Ülkenin en büyük kentsel yerleşim merkezi Paris’tir. Paris havzasında ülke nüfusunun %16’sı yaşar. Paris’ten sonra en çok nüfuslu kentler Lyon, Marsilya, Lille, Bordeaux, Touluse gelir.


Ekonomi
Fransa’da çalışan nüfusun tarım kesiminde oranı %11 olmasına ve ulusal gelirin %13’ünün tarım kesiminden sağlanmasına karşın toplam ihracat gelirleri içinde tarım ürünlerinin oranı %22dir ve dış ödemeler dengesine katkısı büyüktür. Fransa’da ziraate ayrılan sahalarda özellikle şeker pancarı, tahıl, patates üretilir. Gerçekten Fransa Avrupa Ekonomik Topluluğu üyeleri içinde şeker pancarı, şarap ile et ve sütü en fazla üretmekte olan ülkedir.
Tahıl ürünlerinden buğday ülkenin hemen her bölgesinde ekilir ve çok miktarda ihraç edilir. Ülkede yılda 30 milyon ton buğday üretilirken, 10 milyon ton Arpa, 29 milyon ton Şekerpancarı, 14 milyon ton mısır, 8 milyon ton Patates üretilir. Tahıl ürünlerinin %40’ı Paris havzası ile Plandre’deki 50 hektarın üzerinde araziye sahip çiftliklerden elde edilir. Fransa bağcılık ve şarap üretiminde dünyada birinci gelen ülke olup üstün kaliteli şarapları ile tanınır.


Fransa’da ulusal gelire katkıda bulunan bir diğer üretim maddesi de ülkenin 1/5’ini %22 (15 milyon hektar) kapsayan orman ve korulardan elde edilen kerestedir.
1950 yılından itibaren, oldukça hızlı bir büyüme sürecine giren Fransız ekonomisi dünya bankasının 1995 verilerine göre A.B.D., Japonya ve Almanya’dan sonra dünyanın dördüncü ülkesi durumundadır.
Enerji kaynaklarında dağılım: %7 kömür, %43 petrol, %20 tabii gaz ve %30 elektrik enerjisi şeklindedir. Görüldüğü gibi enerjide dışa bağımlılık oranı çok yüksektir. Çünkü ülkede petrol az üretilir.


Fransa; Sovyetler Birliği ve A.B.D. den sonra dünya demir cevheri üreticisi bakımından ileri gelen ülkeler arasındadır. Fransa ayrıca Avrupa Ekonomik Topluluğu içinde en fazla boksit üretici olan bir ülkedir.
Hafif ve ağır endüstrinin ülke düzeyindeki dağılışı genellikle Cherbourg-Marsilya hattının doğusunda, Paris havzasında, Rhöne havzası, Alp’ler ve Marsilya yöresinde yoğunlaşmıştır. Oldukça canlı olan Fransız endüstrisi Avrupa’nın en verimli 40 firması sıralamasında birinci sırada bulunur. Ülkede başta gelen endüstri kolları sırası ile ulaşım araçları, makine üretimi, dokuma ve giyim, tarım ve besin endüstrisi, elektrikli aletler yapımı ile dünyada beşinci sırayı alan kimya ve petrol sanayi kolları şeklindedir.
Ülkenin dış ticaretinde önemli ihraç mallarında ise, otomobil, dokuma, silah ve savaş uçakları, şarap, buğday, süt ürünleri ve kimyasal maddeler şeklinde bir sıralama görülür. İthal mallarının başında ise petrol ve diğer yakıt maddeleri gelir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
29 Mart 2011       Mesaj #26
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ingilterenin yereleşim özellikleri nelerdir söyleyin artık proje ödevm wr yha ..
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Mayıs 2011       Mesaj #27
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
çok derine girmişsiniz acilen giyim özelikleri lazım
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Mayıs 2011       Mesaj #28
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
devamı yok mu??????????
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Aralık 2011       Mesaj #29
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
İNGİLTERENİN YERLEŞİM İKLİM özell,kleri çok acil
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
8 Aralık 2011       Mesaj #30
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ya lütfen yazarmısınız

Benzer Konular

24 Kasım 2013 / Misafir Soru-Cevap
12 Aralık 2012 / hsncabar1 Cevaplanmış
1 Kasım 2011 / Misafir Soru-Cevap
28 Aralık 2013 / Misafir Soru-Cevap
25 Nisan 2012 / Misafir Soru-Cevap