Arama

Enzimlerin kozmetik ürünlerle ilişkisi nedir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 24 Aralık 2012 Gösterim: 13.474 Cevap: 14
elif yağız - avatarı
elif yağız
Ziyaretçi
13 Aralık 2008       Mesaj #1
elif yağız - avatarı
Ziyaretçi
enzimlerin kozmetik ürünlerle ilikşkisi nedir?
EN İYİ CEVABI şeyma verdi
ENZİMLERİN KOZMETİK ALANDA YERİ NEDİR?
Sponsorlu Bağlantılar
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
13 Aralık 2008       Mesaj #2
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Enzim Pazarındaki Boşluklar

Sponsorlu Bağlantılar

Yerli üretici için enzim pazarımızın hemen hemen tamamı boş sayılır. Yerli üreticinin ithal ürünlere karşı bazı rekabet avantajları da var. Son dönemde gümrük mevzuatlarının hassasiyetle uygulanmaya başlanmış olması yerli biyo-girişimcinin avantajlarını daha da arttırıyor. Son dönemdeki ekonomik kriz bize gümrük mevzuatlarımızı daha hassas bir şekilde uygulamamız gerektiğini öğretti. Başta organik maddeler olmak üzere her türlü biyokimyasal malzeme sorgusuz sualsiz ve eski veya ne olduğu belirsiz analiz sertifikaları ile artık Türkiye’ye elini kolunu sallayarak giremiyor. İthal enzimlerin Türkiye’de mevcut bir çok kullanım alanları var fakat ben burada bu kullanım alanlarının sadece bir kısmına ana başlıklar halinde yer verebileceğim. Bu başlıkları sektörel bazda ilerideki sayılarımızda tek tek mercek altına almaya çalışacağız.

Tekstil enzimleri Türkiye’deki enzim tüketiminin önemli bir bölümünü oluşturuyor. Türkiye’de tekstil enzimleri, özellikle taşlama ve haşıl sökmek amacıyla tonlarca tüketiliyor. Tekstilde enzim kullanımı sadece taşlama ve haşıl sökmekle kısıtlı değil tabii ki; bunlar sadece en çok tüketilme amaçlarından ikisi. Tekstil enzimleri genellikle aktivitelerine (güçlerine) göre fiyatlandırılıp satılmakta. Bu konuda daha detaylı bilgi edinmek isteyenlerin tekstil biyokimyasallarını kapsamlı olarak incelediğimiz Mart/Nisan 2001 sayımızı okumasını öneririz.

Türkiye’de enzimlerin çok tüketildiği bir başka alan da “peynir mayası” alanı. Türkiye’nin yerli peynir mayası üretimi talebin çok altında ve dededen kalma yöntemlerle yapıldığı için modern biyoteknolojik ürünlerle rekabet gücü ve şansı yok. Yetmiş milyonluk Türkiye’de her bireyin günde ortalama yarım dilim peynir tükettiğini varsaysak yıllık peynir ihtiyacımız bir milyon tonun üzerinde oluyor. Bu da yüzlerce ton peynir mayası tüketimine denk geliyor. Modern peynir mayası üretimi oldukça kolay bir iş ama maalesef pazarı iyi bilen ve oturmuş müşteri portföyü olan bir çok ithalatçımızın bunu başarabilecek yönetim yetenekleri ve her şeyden önemlisi öz güvenleri eksik gibi görünüyor. Pakmaya gibi Dünya çapında kendini ispatlamış ve ellerinde bu tür bir üretime yönlendirebilecekleri altyapıları mevcut olan biyoteknoloji firmalarımız ise durumlarından fazlasıyla memnun oldukları için peynir mayası alanına yeterince ilgi göstermiyorlar. Gıda sektöründeki enzim tüketimimiz peynir mayalarından ibaret değil elbette. Gıda sektöründe unlu gıdalardan meyve sularına kadar çeşitli alanlarda ve birçok kalemde büyük miktarlarda enzim tüketimimiz mevcut ama yukarıda belirttiğim gibi burada hepsinin detayına girmemiz mümkün değil. Girişimcinin kendisinin hedef enzim alt alanını kendisinin seçmesi ve o alana yönelik derinlemesine bir çalışma yapması en doğrusu. Enzim sektörünün her alanını aynı anda hedeflemek ne pratikte mümkün ne de doğru bir ticari yaklaşım.

Türkiye’nin çok tükettiği başka bir enzim kalemi ise deterjanlarda kullanılan temizlik enzimleri. Bunların da pazarı geniş. Enzimler, tükettiğimiz bir çok leke çıkarıcının ve deterjanın vazgeçilmez malzemesi. Tabi bu alanda da doğru dürüst bir üretimimizin olmadığını vurgulamamıza gerek yok.

Enzimler dericilikte de çok tüketiliyorlar. Özellikle derilerden kıl ve yağların ayrılmasında kullanılıyorlar. Bu konuda da kısıtlı üretimimiz olmasına rağmen ağırlık yine ithalatta.

Enzim sektöründe döviz kaybımıza neden olan başta gelen alanlardan bir başkası da yem katkı maddeleri olan enzimler. Bunlar kültür hayvanlarının yemlerinin daha verimli şekilde ete, yumurtaya, süte v.b. dönüşmesini sağladığı için tavuk yeminden büyük baş hayvan yemine kadar bir çok yemin içine giriyor. Bu konuda da yeterli üretimimiz olmadığını belirtmeye gerek yok. İthal yem katkı maddelerinden dolayı Türkiye’de tavuk yumurtasının kilosu İtalya’dakinden daha yukarıya çıkmış durumda. Sarımsaktan sonra yumurta da ithal etmeğe başlayacağız gibi görünüyor. Görünen o ki sadece geçmişte yaratılmış değerleri tüketip bitirmekle kalmayıp aldığımız borç ve kredilerle gelecek nesilleri de ipotek altına sokmuş olan bizler Cumhuriyet tarihinin en asalak nesli olarak istatistiklerdeki hak ettiğimiz yeri almak üzereyiz!

Yukarıda sadece belli başlı endüstriyel enzimlerden bahsettik, kozmetik ve tıpta kullanılan yüksek saflıkta ve daha ince üretim gerektiren enzimlere ise hiç girmedik. Bir kere enzim işine başladıktan sonra bu alandaki deneyimi ve yetenekleri artacak olan bir girişimcinin zaman içerisinde piyasaya alternatif veya yeni ürünler sürmesi de daha kolay ve ucuz olacaktır. Şimdi biraz da bu işin “iş modeli” boyutuna bakalım.
Enzim Girişiminde Nelere Dikkat Etmeli


Sıfır riskle enzim işi yapmanın sırrı esnek bir üretim ve esnek bir stoklama sistemi kurmakta. Yatırımınızı yaparken öncelikle ve özellikle işletme maaliyetlerini azaltacak her türlü önlemi almanız gerekiyor. Üretim ve stoklamanız esnekse ve işletme giderleriniz düşükse en güçlü yabancı markalar bile karşınıza çıksa sizi iflas noktasına kadar itmeleri kolay değil. Rakibiniz damping yapsa bile bunu başarması zor çünkü esnek üretim sisteminizi hemen alternatif enzim ürünlerine yönlendirerek yolunuza dikilecek her hangi bir güçlü rakibin yanından geçip gidebilirsiniz. Aşağıda da bahsedeceğim gibi enzim ürünleri yelpazesi çok geniş ve eğer üretim sisteminizi de esnek kurduysanız her hangi bir enzim çeşidinde yüksek miktarda stok tutmanız gerekmiyor. İthal enzimin sizi zora sokmak için tek şansı sizi elinizde yüksek stokla ve yüksek işletme maaliyetleri ile yakalamak, aksi takdirde her zaman başınızı suyun üstünde tutarsınız.

Eğer bir biyoproses bir enzimi üretebiliyorsa muhtemelen başka enzimleri de üretebilir. Sabit yatırımınızı yaparken ufak miktarda ve farklı enzim taleplerine de karşılık verebilecek bir kapasite seçerseniz hareket yeteneğiniz çok artacaktır. Burada kastedilen ufak kapasite sizi tek bir enzim çeşidinde yüksek miktarda stok yapmaya zorlamayacak kapasiteciklerden oluşan büyük bir kapasite aslında. İki tonluk bir fermentör / biyoreaktör yerine dört tane yarım tonluk fermentör ile çalışmak her zaman daha doğru bir tercihtir. Gerektiğinde sadece bir fermentörü çalıştırarak stok maaliyetlerinizi daha kaynağında azaltabilirsiniz. Şimdi biraz da biyoüretimin çekirdek teknolojisi olan fermentörlerden bahsedelim.

Fermentörler çok çeşitli olsalar da kitlesel üretimlerde kullanılanlar genellikle derin fermentasyon yapabilen tipleridir. Fermentör (biyoreaktör) aslında kimya sanayinde çokça kullanılan ve kimya sanayicimizin yakından tanıdığı ve çok kullandığı kimyasal reaktörlerin özelleşmiş bir tipidir. Esnek bir üretim için en fazla bir tonluk çalışma hacimli olanlar tercih edilirler. Türkiye’de fermentör yaptırmanız için hem teknoloji, hem alt yapı hem de know-how fazlasıyla mevcuttur. Yalnız bazı detaylarda hem girişimcinin, hem de tasarımcı ve yapımcıların dikkatli olması gerekir. İyi bir kimya mühendisi tek başına fermentör tasarımı yapabilir ama uluslar arası kabul gören genel uygulama, bir fermentörün bir mikrobiyolog, bir kimya mühendisi ve bir makine mühendisi tarafından ortaklaşa tasarlanması şeklindedir ki bizim deneyimimiz de doğru kombinasyonun o şekilde olduğu yönündedir.
Yatırım Maaliyetlerinin Hesaplanması


İyi bir yönetici iseniz “out-source” etme sanatına da hakimsiniz demektir. Enzim işinizi kurmak için proses geliştirme ve tasarım işini bir firmaya, numune üretimi işini başka bir firmaya pekala yaptırabilirsiniz. Biyoteknoloji alanında kurulu düzeni ve uzmanlığı olan kurum ve firmalar mevcutken onlardan faydalanmak yerine masrafa girmenin en azından başlangıç safhasında hiç gereği yok. Hatta pazarlama kadrosu kurmanız dahi gerekmeyebilir. Dikkatlice yazılmış sözleşmeler üzerine kurulmuş etkin bir temsilcilik mekanizması da başlangıç safhasında pek ala işinizi görecektir. Çekirdeğini yarım tonluk bir fermentörün oluşturduğu bir enzim üretim biyoprosesinin ilk yıl toplam yatırım ve işletme maaliyeti 150 (yüzelli) bin doların altında tutar. Bu rakkama şişeleme makinesi ile hammaddeyi dahil etmedim, çünkü ürününüzün şişeleme ve etiketlemesini de fason yaptırmanız mümkün. Zaten bazı enzim ithalatçıları ürünü konsantre olarak getirtip burada sulandırıp şişeletiyorlar. Eğer halihazırda elinizde 100-150 m2 kadar bir üretim yeriniz ve bu işe kanalize edebileceğiniz personeliniz mevcutsa maaliyetlerinizin daha da düşmesi söz konusu.

Enzim üretimi için en sık kullanılan hammaddelerden birisi melazdır. Bir şeker işleme atığı olan melazın tonunun piyasa fiyatı yüz doların altındadır. Gerçi melaz biyoteknoloji sektöründeki tek hammadde alternatifi değil ama en bilinenlerinden birisidir. Biyokütle kaynakları açısından çok zengin olan Türkiye’de hiç bir biyogirişimci, üretimi için ucuz karbon kaynağı bulmakta sıkıntı çekmez.

Bizim bir başka önerimiz ürününüzü daha üretmeden satmanız, ilk satış bağlantılarınızı da daha sabit yatırıma başlamadan tamamlamış olmanızdır. Kuşkusuz bunun da yolu öncelikle numune bir ürünü elde etmenizden geçer. Eğer kurulu bir düzeniniz yoksa numune ürettirme işini out-source etmenizi öneririz. Numune ürünü ürettireceğiniz yerden (bu özel bir firma veya üniversite gibi bir kurum olabilir) bir kaç gram değil bir kaç kilogram numune istemelisiniz. Belli bir miktarın üzerine çıkıldığında numunenin ufak cam kaplar yerine pilot boyutta fermentörlerde elde edilmesi gerekir ki sizin gerçek üretim sisteminizi kurarken ihtiyacınız olacak gerçek tasarım ve fizibilite parametreleri ancak pilot boyutta yapılacak bu çalışmada ortaya çıkacaktır. Şunu unutmamak gerekir ki enzimleri bir kaç gram üretmek ile tonlarca üretmek arasında akademik disiplin farkı vardır, birini temel bilim mezunları yaparken diğerini mühendislik mezunları yapar. Özel bir firmaya veya bir kuruma bu tür bir proses geliştirme ve numune ürettirme işi ısmarlamanın bir çok incelikleri var ve bu out-source etme işi doğru başarı kriterlerini, hedefleri, zaman limitlerini, prensipleri ve gizlilik hükümlerini içeren hukuki sözleşmeler desteğinde yapılmak zorunda. Teknoloji yönetimi alanına giren bu konuya bu makalede girmiyoruz ama gelecekteki makalelerimizde kapsamlı olarak gireceğiz.

Bu makalede Türkiye’deki enzim pazarının sunduğu ticari fırsatlar hakkında ve yerli girişimcilerin bu alanlara girmek için işlerine yarayabileceğini düşündüğümüz genel bazı önbilgileri vermeye çalıştık. Daha detaylı bilgi almak isteyenler yakınlarındaki bir üniversitenin ilgili bölümünü ziyaret ederek veya Biyotek’i arayarak sorularına yanıt bulabilirler. Biz öncelikle yakınınızdaki bir üniversite veya araştırma kurumunun ilgili bölümü ile iletişime geçmenizi öneririz. Sanayicilerimizin biyoteknoloji alanındaki uzmanlar ile iletişimleri sonucu ortaya çıkacak sinerjinin uzun vadede bir çok başarılı biyo-girişime yol açacağına inanıyoruz. Tüm girişimcilerimize kazançlı yatırımlar dileriz.
Quo vadis?
şeyma - avatarı
şeyma
Ziyaretçi
14 Aralık 2008       Mesaj #3
şeyma - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
ENZİMLERİN KOZMETİK ALANDA YERİ NEDİR?
metomero - avatarı
metomero
Ziyaretçi
18 Aralık 2008       Mesaj #4
metomero - avatarı
Ziyaretçi
kozmatikte enzim nerelerde kullanılır şampuanda falan. içerdikleri enzimlerin adı lütfen bakın çok önemli
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
2 Şubat 2009       Mesaj #5
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Başlıca Enzim Çeşitleri




Başlıca Enzim Çeşitleri Enzimlerin çoğu hücre içinde oluşarak orada etkinlik gösterir (intraselluler enzim). Bazı enzimler ise oluştuğu yerden başka yerde görev yapar (ekstraselluler enzim). Enzimler, genellikle tepkimeye giren maddenin ya da tepkime çeşidinin adının sonuna veya bunların karışımı olan bir sözcüğün sonuna "az" eki getiri­lerek isimlendirilir. Örneğin, laktozun sindirimine aracılık eden enzime "laktaz", transaminasyon olayına aracılık eden enzimlere "transaminazlar" denir. Bu ku­rala uymayan isimlendirmeler de vardır. Örneğin, pepsin, tripsin gibi enzimler, ilk bulundukları zaman verildikleri isimlerle anılırlar. Aracılık yaptıkları tepkimelere göre başlıca enzim çeşitleri şunlardır: A. Osidasyon - Redüksiyon Tepkimelerini Düzenleyen Enzimler Bu gruptaki enzimler, tepkimeye giren maddeden elektron ve hidrojen atom­larım alarak başka maddelere taşırlar. Tepkimedeki maddeden biri oksitlenir­ken öteki madde redüklenir (indirgenir). Oksitlenme, moleküle oksijen eklen­mekle, molekülden hidrojen ayrılmakla ve artı değerin artmasıyla olur. Redük-lenme ise bunların aksidir. Hidrojen aktaran ve taşıyan enzimlere "dehidrogenaz" denir. Bunların ba-bazılan hidrojeni oksijene aktarırlar. Dehidrogenaz enzimlerinin yardımcı enzimle­rini riboflavin ve niasin gibi vitaminler oluşturur. Oksidazlar, peroksidazlar gi­bi çeşitli enzimler de bu grupta yer alır. B. Kimyasal Grubu Aktaranlar (Transferazlar) Transferazlar, bir moleküldeki bir grubun (hidrojen ve elektron dışında) başka bir maddeye geçmesine aracılık yapan enzimlerdir. Çeşitli kimyasal grup­ların aktarılmasında görev alan bu enzimlere B grubu vitaminlerinin koenzim-leri yardımcıdır. Bu sınıfta yer alan enzim gruplarının başlıcalan şunlardır: 1. Transaminazlar: Bu enzimler, amino asitlerden amino grubunu alarak keto aside aktarılmasına aracılık ederler. Elzem olmayan amino asitlerin yapımı, genellikle transaminasyon olayıyla olur. Transaminaz enzimlerinin yardımcı en­zimini Be vitamini oluşturur. 2. Hidroksilaziar: Bir moleküle hidroksil (— OH) eklenmesine aracılık yapan enzimlerdir. 3. Karboksilazlar: Bir moleküle CO2 eklenmesi ile ilgili tepkimelerde ara­cılık ederler. 4. Dekarboksilazlar: Bir molekülden CO2 ayrılması ile ilgili tepkimelerde aracılık eden enzimlerdir. C. Hidrolazlar Hidrolazlar, kopması gereken kimyasal bağa su eklenerek ya da bir grubu suya çevirerek bir maddenin hidrolizine aracılık eden enzimlerdir. Hidrolaz en­zimlerinin aracılığı ile büyük moleküller hidroliz olarak kolay kullanılabilecek duruma gelirler. Özellikle besin öğelerinin sindiriminde bu gruptaki enzimler ara­cılık ederler. Bu grupta yer alan enzim gruplarının en önemlileri şunlardır: 1. Karbonhidrattan hidrolize edenler (Glikolitik enzimler): Bunların baş-lıcalan, amilaz, laktaz, maltaz ve sükrazdır. 2. Proteinleri hidrolize edenler (Proteolitik enzimler): En önemlileri, pep­sin, tripsin, kimotripsin, rennin ve peptidazlardır (Bölüm 4-2-1'e bakınız). 3. Esterazlar: Asit ve alkollerin tepkimesi sonucu oluşmuş. ester bağlarını hidrolize eden enzimlerdir. Bunların başlıcaları şunlardır: a. Lipitleri hidrolize edenler (Lipolitik enzimler): Lipazlar, kolesterol es-teraz, kolin esteraz gibi lipit ve türevlerini hidrolize eden enzimlerdir. b. Fosfatazlar: Fosforik asit esterlerim hidrolize eden enzimlerdir. Fosfo-proteinler, fçsfolipit ve nüleotitler bu gruptaki enzimlerle hidrolize edilirler
Quo vadis?
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
2 Şubat 2009       Mesaj #6
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
ENZİMLERİN UYGULAMA ALANLARI
Zamanında enzimler genelde endüstri, klinik, tıp ve eczacılık gibi alanlarda kullanılmaktadır. Enzimler ;bitkisel, hayvansal kaynaklardan ve mikro organizmalardan elde edilmektedir. Örneğin proteini parçalayan enzimlerden olan papain bitkisinden ; fisin.,incir bitkisinden; nişastayı parçalayan alfa-amilaz,çimlenmekte olan arpadan ;tripsin,büyük baş hayvanların pankreaslarından ;pepsin tavuk ve sığırların bazı sindirim lizozim,yumurta akından ;rennin veya proteaz enzimi ,süt emmekte olan buzağıların 4.midesinden endüstriyel ölçmekte üretilmektedir.
Enzim kaynağı olarak mikroorganizmalar; kolay çoğalabilmeleri , enzim oluşumunun kolay kontrol edilebilmesi gibi nedenlerden dolayı potansiyel kaynak olarak düşünülürler. Bitkilerden elde edilen proteazların yanında , bakterilerden de proteaz amilazlar ve glikoz-izomeraz gibi endüstriyel öneme sahip enzimler de elde edilmektedir. Ayrıca glikoz oksidiz ,katalaz, lipaz ,laktoz vb. daha birçok enzim küf mantarından elde edilmektedir.
Bugün tıp ,eczacılık, tarım, hayvancılık, çevre,gıda ,kağıt,tekstil,deterjan vb. birçok alanda enzimler kullanılmaktadır. Son yıllarda biyoteknoloji alanında gelişmelerle elde edilen enzimlerin kullanımının en fazla olduğu alan gıda endüstrisidir.proteazlar ve amilazlar bu alanda en çok kullanılan enzimlerdir. Eczacılıkta da enzimler kullanılmaktadır. Bu alandaki en iyi örneği ,hazım kolaylaştırıcı bazı ilaçların bileşimindeki besinlerimizin temel bileşenlerinden olan proteini parçalayan proteaz ,nişastayı parçalayan selüloz ,yağları parçalayan lipaz ve laktozu parçalayan laktaz enzimlerdir. Enzimlerin eczacılıkta kullanıma bir diğer örnek de penisilin amidan enzimidir.
Yine enzim kullanımının en fazla olduğu alanlardan biriside deterjan endüstrisidir. Deterjanlar kullanılacakları alana göre bileşimi değişen kompleks karışımlardır. Bazı deterjanlar alkali koşullarda aktivite gösteren alkali-protez (bazik) enzimlerini içerirler,bazı deterjanların yapımında da amilaz ve lipazlar kullanılmaktadır. Bu enzimlerin etkisi ile özellikle protein , yağ ve nişastanın tesiriyle oluşan kirlilik etkisi bir şekilde temizlenir. Deri işlemede ve deri endüstrisinde de enzimlerden yararlanılmaktadır. Bakteriyel protezler,deri dokusu dışındaki proteinlerin ve yağların temizlenmesinde bazı proteazlar
Deriden kılların ayrılmasında ve derinin yumuşatılmasında kullanılmaktadır. Ayrıca çeşitli selülozlu atıkların karbon kaynağı olarak kullanılmasında ,kalitesiz yağlardan daha kaliteli yağların elde edilmesinde enzimlerden yararlanılmaktadır.
Yapılan pekçok araştırma sonucunda,enzimlerin kullanım alanları giderek artmaktadır.Özellikle son yıllarda rekombinant-DNA teknolojisine paralel olarak ,yeni ve istenilen özellikteki enzim elde edilmesi mümkün olmaktadır;buna bağlı olarak da enzim kullanımı giderek yaygınlaşacaktır.
Quo vadis?
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
2 Şubat 2009       Mesaj #7
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
ENZİMLERİN UYGULAMA-KULLANIM ALANLARI



enzstruk
Zamanında enzimler genelde endüstri, klinik, tıp ve eczacılık gibi alanlarda kullanılmaktadır. Enzimler ;bitkisel, hayvansal kaynaklardan ve mikro organizmalardan elde edilmektedir. Örneğin proteini parçalayan enzimlerden olan papain bitkisinden ; fisin.,incir bitkisinden; nişastayı parçalayan alfa-amilaz,çimlenmekte olan arpadan ;tripsin,büyük baş hayvanların pankreaslarından ;pepsin tavuk ve sığırların bazı sindirim lizozim,yumurta akından ;rennin veya proteaz enzimi ,süt emmekte olan buzağıların 4.midesinden endüstriyel ölçmekte üretilmektedir.
Enzim kaynağı olarak mikroorganizmalar; kolay çoğalabilmeleri , enzim oluşumunun kolay kontrol edilebilmesi gibi nedenlerden dolayı potansiyel kaynak olarak düşünülürler. Bitkilerden elde edilen proteazların yanında , bakterilerden de proteaz amilazlar ve glikoz-izomeraz gibi endüstriyel öneme sahip enzimler de elde edilmektedir. Ayrıca glikoz oksidiz ,katalaz, lipaz ,laktoz vb. daha birçok enzim küf mantarından elde edilmektedir.
Bugün tıp ,eczacılık, tarım, hayvancılık, çevre,gıda ,kağıt,tekstil,deterjan vb. birçok alanda enzimler kullanılmaktadır. Son yıllarda biyoteknoloji alanında gelişmelerle elde edilen enzimlerin kullanımının en fazla olduğu alan gıda endüstrisidir.proteazlar ve amilazlar bu alanda en çok kullanılan enzimlerdir. Eczacılıkta da enzimler kullanılmaktadır. Bu alandaki en iyi örneği ,hazım kolaylaştırıcı bazı ilaçların bileşimindeki besinlerimizin temel bileşenlerinden olan proteini parçalayan proteaz ,nişastayı parçalayan selüloz ,yağları parçalayan lipaz ve laktozu parçalayan laktaz enzimlerdir. Enzimlerin eczacılıkta kullanıma bir diğer örnek de penisilin amidan enzimidir.
Yine enzim kullanımının en fazla olduğu alanlardan biriside deterjan endüstrisidir. Deterjanlar kullanılacakları alana göre bileşimi değişen kompleks karışımlardır. Bazı deterjanlar alkali koşullarda aktivite gösteren alkali-protez (bazik) enzimlerini içerirler,bazı deterjanların yapımında da amilaz ve lipazlar kullanılmaktadır. Bu enzimlerin etkisi ile özellikle protein , yağ ve nişastanın tesiriyle oluşan kirlilik etkisi bir şekilde temizlenir. Deri işlemede ve deri endüstrisinde de enzimlerden yararlanılmaktadır. Bakteriyel protezler,deri dokusu dışındaki proteinlerin ve yağların temizlenmesinde bazı proteazlar
Deriden kılların ayrılmasında ve derinin yumuşatılmasında kullanılmaktadır. Ayrıca çeşitli selülozlu atıkların karbon kaynağı olarak kullanılmasında ,kalitesiz yağlardan daha kaliteli yağların elde edilmesinde enzimlerden yararlanılmaktadır.
Yapılan pekçok araştırma sonucunda,enzimlerin kullanım alanları giderek artmaktadır.Özellikle son yıllarda rekombinant-DNA teknolojisine paralel olarak ,yeni ve istenilen özellikteki enzim elde edilmesi mümkün olmaktadır;buna bağlı olarak da enzim kullanımı giderek yaygınlaşacaktır.
Quo vadis?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Aralık 2009       Mesaj #8
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
kozmetik ve enzimle ilişkisi yok burda bide onu koysanız tam ola bilirdiMsn Sad
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Ocak 2010       Mesaj #9
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
enzimlerin ilaç ve kozmetikte kullanılması
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Ocak 2010       Mesaj #10
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
arkadaşlar enzimlerin ülkemizdeki kullanım alanları nelerdir çok acil cevaplayabilir
misiniz

Benzer Konular

2 Mayıs 2016 / Misafir Tıp Bilimleri
4 Mayıs 2016 / Ziyaretçi Cevaplanmış
3 Haziran 2009 / Breath X-Sözlük
4 Mayıs 2016 / Ziyaretçi Cevaplanmış