Ziyaretçi
Geleceğin teknolojisi ve icatları nasıl olacaktır? - Sayfa 2
Geleceğin arabaları hızlı olacak. Sadece hafiflediği için değil, akıllı ve esnek kaporta, hızınıza göre kendini ayarlayacak, böylece araba yarışlarındaki havalanan araba görüntüleri otobanlara da bulaşmayacak. Kendini hıza göre ayarlayan spoilerlar şimdiden mevcut. Geleceğin arabalarının her yanının pencere olacağını düşünmeyin. Ulaşım, şehirlerin altından geçen tüneller sayesinde sağlandığı için görülecek bir şey yok, görülecek her şey aracın içinde olacak. Hatta otomasyon sisteminin gelişimi ve şehirciliğin gidişatına göre tamamen penceresiz otomobiller bile mümkün. Şimdi otoyolların geçtiği yerlerde ya daha çok bina ya da yeşillikler olacak. Şehirlerarası, hatta kıtalararası ulaşım bile bu dümdüz tüneller sayesinde sağlanacak. Otomasyon sistemleri, sizin reflekslerinizi aşan hızlar için bir zorunluluk haline gelecek, çünkü bugünün hızlı trenlerinden de hızlı giden otomobillerden bahsediyoruz.x
Tabii bunların hepsi şimdilik birer teknorüya. Hidrojen enerjisinin bütçe ve çevre bakımından kullanılabilir hale gelebilmesi, bugünün teknolojisi ile henüz mümkün değil; bugün sudan hidrojen elde etmek için harcanan enerji, hidrojen ile elde edilen enerjiden daha fazla. Yani petrolün tükenmemesi için dua edeceğimiz günler henüz bitecek gibi durmuyor. Şimdilik hidrojene en yakın şey elektrikli otomobiller (“EV”ler), hibrid olarak adlandırılan benzinli-hidrojenli modellerin en temizinden de temizler. Güneş enerjisi panelleriyle şarj ettikleri EV’leri kullanan bir avuç tekno-ütopiği saymazsanız, GM’in elektriklisi “EV1”in yangına neden olan tasarım hatası nedeniyle geri toplatılması sonrası, elektrikli arabaların direksiyonlarını sallamak da şimdilik hayal. Honda, ürettiği 330 elektrikli otomobili kimse almadı diye bu projeyi şimdilik rafa kaldırdı. Yani kimse EV üretmiyor. EV severler ise hidrojene yatırılan Ar-Ge bütçesinin birazı da yakıt pillerine harcansa ortaya çok şık bir ürün çıkacağını ve en önemli problemin üstesinden gelineceğini söylüyorlar: kapasite ve mesafe. Aslında herkes haklı. EV meraklıları, petrolün çevreye verdiği zararın bir an önce azaltılması için elde olan teknolojinin geliştirilmesini savunurken hidrojen avukatlığı yapanlar da, “biraz bekleyin, çok daha iyisi gelmek üzere” diye çırpınıyorlar. Peki kazanan kim? Otomobil üreticileri, bütün Ar-Ge bütçelerini hidrojen araştırmalarına yatırıyor demiştik değil mi?
Peki tüm bu gelişmelerin önündeki engel? Biz! En büyük otomobil pazarı Amerika’yı düşünelim, sadece sürücüler şişmanlamıyor! İnsanlar güce ve büyüklüğe meraklı. Araştırmalar, minicik, Japon görünümlü hidrojen enerjili arabaları kimsenin kullanmak istemediğini gösteriyor. Son yirmi yıl içinde beygir güçleri %80, ağırlıklar %20 arttı, yani herkes şaşaalı arabaların peşinde. Mesela hidrojen araştırmalarına en büyük parayı yatıran ve 2010’da ilk hidrojen enerjili otomobili piyasaya çıkaracağı sözünü veren GM, devasa SUV’lerden en çok para kazanan firma. Otomobil firmalarının ikinci en büyük araştırma bütçesi ise daha hafif malzemeler bulunması için seferber edilmiş durumda. Uğraşılan ise henüz bize bulaşmamış, SUV çılgınlığına bulaşmış bağımlıları üzmeden daha temiz araçlar üretmek.
| 30 Mayıs 2013 / Ziyaretçi Soru-Cevap |
| 21 Haziran 2011 / Ziyaretçi Soru-Cevap |
| 20 Temmuz 2011 / SUNU Soru-Cevap |
| 28 Şubat 2015 / Misafir Cevaplanmış |
| 11 Temmuz 2010 / Gabriella Hz. Muhammed |
| Kapat Saat: 21:50 Hoş Geldiniz Ziyaretçi
Benzer Konular
Son MesajlarYenile Yükleniyor... |