Arama

Basketbol, voleybol, hentbol, futbol nasıl oynanır? - Sayfa 5

En İyi Cevap Var Güncelleme: 13 Ocak 2014 Gösterim: 83.193 Cevap: 52
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Ekim 2011       Mesaj #41
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
voleybol nasıl oynanır ve oyunda ne tür el hareketleri yapılır
Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Kasım 2011       Mesaj #42
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ya hentbolda kaç yedek var ve kaç kişiyle oynanıyor açıklar mısınız lütfen acil yarın sözlü var ? Msn Sad
Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Aralık 2011       Mesaj #43
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
CEVABINI BİLMİYORUM AMA HENTBAL I DA YAZARSANIZ ÇOK BÜYÜK İYİLİK EDERSİNİZ
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Aralık 2011       Mesaj #44
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ya nolur yazın hentbolda neden çorap kullanılır
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
25 Aralık 2011       Mesaj #45
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
FUTBOL
Futbol sahası dikdörtgen biçiminde, uzunluğu 90-120 metre, genişliği ise 45-90 metredir. Ancak uluslararası maçlarda bu ölçüler uzunluk 100-110 metre, genişlik 64-76 metredir. Oyun alanı beyaz çizgilerle (karlı havalarda siyah çizgilerle) belirlenir. Bu çizgiler sınırladıkları alana dahildir. Bütün çizgiler 'en fazla' 12 cm (5 inç) genişliğinde olmalıdır. Uzun kenarlara taç çizgisi, kısa kenarlara kale çizgisi denir. Futbol sahasında taç çizgisi kale çizgisinden daima uzun olmalıdır. İki taç çizgisi arasında uzanan ve alanı tam ortasından ikiye bölen çizgiye ise orta çizgiadı verilir. Orta çizginin tam ortasında başlama noktası bulunur. Başlangıç noktası merkezli 9,15 metre yarıçapında bulunan çembere de orta yuvarlak denir. Taç çizgisi ile kale çizgisinin birleştiği noktaya köşe denir. Her köşeye, en az 1.5 m. (5 ayak) yüksekliğinde, ucu sivri olmayan ve bayrak takılan bir direk dikilir. Bu direklere bayrak direği denir. Bayrak direkleri ayrıca, orta saha çizgisi hizasında, taç çizgisinin en az 1 m.(1 yarda) dışına dikilebilir. Köşe Yayı Her bir köşe Bayrak direğinden itibaren oyun alanı içine 1 m. (1 Yarda) yarıçaplı çeyrek daire yayı çizilir. Kale çizgilerinin tam ortasında birer kale bulunur. Kale iki kale direği ve bir üst direk'ten oluşur. İki direk arası 7,32 metre, üst direğin yerden yüksekliği ise 2,44 metredir. Her iki direk ile üst direk aynı kalınlıkta ve en çok 12 santimetre (5 inç) olmalıdır. Kale çizgileri de kale direkleri ile aynı genişlikte olurlar. Kale ağları, yan direklere, üst direğe ve yere iyice tutturulmak ve kaleciye hareket serbestisi vermek şartı ile kalelere takılabilir. Kale direkleri ve üst direk beyaz renkte olmalıdır. Kale önlerinde kale çizgisine bitişik olmak üzere 40,32 x 16,50 metre boyutlarında ceza alanı bulunur. Bu alan içinde, kalenin hemen önünde 18,32 x 5,50 metre boyutlarındaki başka bir alana da kale alanı (altıpas) denir. Ceza alanı içerisinde kalenin ortasından 11m. uzaklıkta penaltı noktası bulunur. Penaltı noktası merkezli 9,15 metre yarıçapında ceza sahası dışında yer alan ve ceza sahası çizgilerinde sonlanan yaya Ceza yayı denir

Futbol oyuncularına futbolcu denir. Futbol maçında oyun alanında biri kaleci olmak üzere 11'er kişilik iki takım bulunur. Eğer takımlardan birinde 7'den az oyuncu varsa, o maç başlatılamaz. Bütün maçlarda, yedek oyuncuların isimleri maç başlamadan önce hakeme verilmelidir. İsmi verilmeyen yedek oyuncular maçta oynayamazlar.
Yedek Oyuncular
Resmi maçlarda yani FIFA'nın, konfederasyonların veya ulusal federasyonların düzenlediği maçlarda en çok üç oyuncu değiştirilebilir. Müsabaka yönetmeliğinde, 3 ile 7 arasında olmak üzere yedek oyuncu sayısı belirtilmelidir.
Diğer maçlarda, takımlar değiştirilecek azami oyuncu sayısında anlaşırlar ve hakeme maçtan önce bildirirlerse, anlaştıkları sayıda oyuncu değiştirebilirler. Eğer hakeme bildirilmezse veya değiştirilecek oyuncu sayısında anlaşma maç başlamadan sağlanamazsa, en çok 3 oyuncu değiştirilebilir.
Teknik Kadro

Takımın yönetiminden ve çeşitli ihtiyaçlarını karşılamaktan sorumlu kişilerdir. Teknik Direktör, yardımcı antrenör, antrenörler, kaleci antrenörü, sağlık personeli, gerekli ise tercüman

Hakemler

Futbol hakemi maçı yönetmede ve oyun kurallarını uygulamada tam yetkili olarak atanmış kişidir. Futbol dört hakemin yönetiminde ve gözetiminde oynanır. Oyunu orta hakem yönetir ve verdiği kararları kesin olarak uygular. Taç çizgisi üzerinde her yarı saha için bir yardımcı hakem olmak üzere toplam iki yardımcı hakem vardır. Bunlar çapraz olarak yer alırlar. Yardımcı hakemler topun oyun alanının dışına çıkışını, ofsaytları işaret etmenin yanı sıra , elle oynamalarda, golü belirlemede, oyuncu değişikliklerinde orta hakeme yardımcı olurlar. Oyun alanının yarısından sorumlu olan yardımcı hakemler, orta hakemi ellerindeki küçük bayraklarla uyarırlar. Dördüncü hakem oyunu gözler, oyuncu giriş çıkışlarını kontrol eder ve herhangi bir sakatlık durumunda orta hekemin yerini alır.

BASKETBOL

Basketbol (İngilizce: basketball - sepet topu), beşer kişilik takımlar halinde elle oynanan ve topu, yüksekliği 3,05 m olan pota adı verilen çemberden geçirerek kazanmaya çalışılan takım oyunudur
Basketbol çoğunlukla kapalı salonda oynanır. Dikdörtgen biçimindeki basketbol alanının tabanı sert tahtadan yapılır. Alanın boyutları değişiklik göstermekle birlikte, ideal boyutlar 28 m x 15 m'dir. Oyun alanı bir orta çizgiyle ikiye ayrılır. Bu çizginin tam ortasında, orta yuvarlak denen bir daire çizilidir. Basketbol alanının karşılıklı olarak kısa kenar çizgilerinde birer pota bulunur. Pota, kenar çizgisinden 1,2 metre içeridedir ve 1,8 m x 1,2 m boyutlarındadır ve çoğunlukla cam beyazı plastik kullanılır panyalarda. Pota üzerinde, yerden 3,05 metre yükseklikte bir sepet bulunur. Sepet, 45 cm çapında demir bir çember ile buna asılı, alt kısmı açık, beyaz bir fileden oluşur. Basketbol elle oynanır ve atılan top yukarıdan çembere girip fileden geçerek aşağıya düşünce sayı olur. Basketbol topunun çevresi yaklaşık 75-78 cm, ağırlığı 600-650 gramdır.


KuraLLarı


Basketbol müsabakaları iki hakem tarafından yönetilir.Maçın başında her iki takımdan da uzun olan bir kişi topu almak için zıplarlar. bu zıplamadan önce hakem topu havaya atar. Ev sahibi takım sahayı seçme hakkına sahiptir. Her devreden sonra saha değişimi yapılır. Oyun, orta saha çizgisinde her takımdan birer oyuncu arasında yapılan hava atışı ile başlar. Hava atışına çıkan oyuncular, topu tek elleri ile takım arkadaşlarına kazandırma hedefini taşır.
Oyun, 10'ar dakikalık dört periyottan oluşur.(Bu süre NBA'de 12 dakika olarak belirlenmiştir.) Beraberlik durumunda uzatma periyodu oynanır. Her takım 1'er dakikalık ilk devre 2, ikinci devre 3 ve uzatma periyodunda 1'er adet mola hakkına sahiptir. İkinci ile üçüncü periyot arasında 15 dakikalık devre arası verilir. Hücum eden takım, kendi sahasını 8 saniye içinde terk etmek, 24 saniye içinde de hücumunu tamamlamak zorundadır, aksi halde top kullanma hakkı rakip takıma geçer. Oyuncu topla birlikte, top sürme (dribbling), pas atma (passing), şut atma (shooting) aktivitelerini yapma şansına sahiptir. Bir oyuncu top sürerken, topu eline alarak durdurursa, tekrar top sürme şansına sahip değildir; topu istediği yöne ve kişiye pas ya da şut atmak zorundadır.
Her takım 5 kişiden oluşur ve takımların sınırsız oyuncu değişikliği hakkı vardır. Eğer faul hakkını doldurmamışsa, her çıkan oyuncu tekrar oyuna dahil olabilir. Bir takımdaki beş oyuncudan genellikle biri post(orta), ikisi guard (point guard, shooting guard) ikisi de forvet (içeriye yardım eden power forvet ve small forvet) oyuncusudur. Ayrıca bu 5'linin değişik varyasyonları da görülebilir.(1guard, 2forvet, 2uzun; 2guard, 1forvet, 2uzun) Oyunu bir baş hakem ve yardımcı hakem olarak iki hakem yönetir.
Her oyuncu beş faulle oyun dışında kalır, tekrar o maç için oyuna dahil olamaz. Her oyuncunun bireysel olarak yaptığı faul sayısının toplamı, takım faullerini de belirler. Toplamda dört takım faulüne ulaşan takımın daha sonra yaptığı her faul, karşı takıma serbest atış kullanma hakkı kazandırır.
Hakem tarafından durdurulmadıkça, top potadan veya çemberden dönerse oyun devam eder. Ayrıca, oyuncu sahayı belirleyen çizgilerin dışına temas etmedikçe, top oyun çizgilerinin dışına değmeden havadan saha çizgisinin dışına çıksa dahi, oyuncu topu içeri çevirebilirse de oyun devam eder.
Her sayı atışından sonra veya hakemin düdüğü çalmasının ardından, oyun ve oyun zamanı durur. Sayı yiyen takımın pota gerisindeki çizgi arkasından topu oyuna sokması ile hem zaman hem de oyun tekrar başlar. Oyun içindeki diğer durumlara göre, hakemin gösterdiği yerlerden, top oyuna sokulur.
Üç sayı çizgisi içinden yapılan her başarılı atış iki sayı, üç sayı çizgisi gerisinden yapılan her başarılı atış üç sayı olarak değerlendirilir. Faullerden veya kural ihlallerinden dolayı kazanılan başarılı serbest atışlar bir sayı olarak değerlendirilir.
Oyuncular iki durumda cezalandırılır: 1- Bireysel kural ihlalleri 2- Faul yapılan durumlar. Kural ihlali veya hatası (hatalı yürüme, topun çizgi dışına çıkması, hücum oyuncusunun üç saniyeden fazla post içinde durması v.b) top kullanma hakkını karşı takıma verir. Yapılan bireysel fauller (itme, çekme, vurma, tutma v.b) ise oyuncunun faul cezası almasını sağladığı gibi faulün yapıldığı yer göz önünde bulundurularak, rakip topu yandan oyuna sokar, ya da serbest atış yapma hakkı kazanır.
Serbest atış hakkı adedi, faulun yapıldığı zaman, yer ve çeşidine göre değişir. Şut atışı sırasında faul yapılmış ve atış sayı olmamışsa, atışı yapan takıma iki serbest atış hakkı verilir. Eğer atış sayı olmuşsa, bir serbest atış hakkı verilir. Bir takım, bir devredeki "takım faul" sınırını geçmiş ve atış sahası dışında faul yapmışsa, o zaman bire-bir denen serbest atış hakkını kullanır. Bu atışta kural, ilk atış sayı olursa, ikinci atış yapma hakkı kazanmaktır. Bire-bir'de ilk atışı kaçıran ikinci atışı yapamaz, top potadan oyun alanına dönerse, oyun devam eder. Teknik faullerde (oyunu geciktirme, sportmenlik dışı davranışlar, hakeme itiraz, izinsiz oyuna girme v.b) iki serbest atış hakkı verilir.
Basketbol karşılaşmalarını, iki ya da üç orta hakem, bir sayı hakemi, bir 24 saniye hakemi ve bir de saat hakemi yönetir. Bazen sayı hakemine bir yardımcı eşlik eder.
Basketbol karşılaşması, genellikle 10’ar dakikadan oluşan 4 periyottan ve 2 devreden oluşur. İki devre arasında 15 dakika ara verilir. Beraberlik durumunda beşer dakikalık uzatma devreleri oynanır.
Topun kurallara uygun olarak oyuna girmesiyle ve bir oyuncunun topa değmesiyle karşılaşma saati işlemeye başlar. Herhangi bir nedenle oyun durduğunda, saat de durur. Hakemin kolunu yumrukla yukarı kaldırması faulü işaret eder. Açık elin ortasına dikilen işaret parmağı ise mola istendiğini gösterir. Mola, bir takımın koçunun istediği kısa aradır. Koç takımının oyuncularına taktik vermek için mola alır. Takımlar bir maç sırasında toplam altı mola (1. devre 2. üç mola ve 3. devre 4. üç mola) alabilir. Maç uzaması durumunda, her uzatma devresinde takımlara birer mola hakkı daha verilir. 4 saniye arasında topu elinde tutamaz. Çünkü 3 saniyeyi geçerse maç baştan oynanır hangi takımın elindeyse o takım sayı kaybeder. NBA'de ise periyotlar 12'şer dakikadan oluşur.




Kaynak: Basketbol, voleybol, hentbol, futbol nasıl oynanır?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Şubat 2012       Mesaj #46
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
hentbol kaç oyuncuyla oynanır ve toplam kaç dakikidır
remre - avatarı
remre
Ziyaretçi
18 Şubat 2012       Mesaj #47
remre - avatarı
Ziyaretçi
acaba futbol, basketbol, voleybol, hentbol oyunlarının sahaları, oyuncu yerleri ve oyunları hakkında kısa bilgi verirmisiniz?acil performans ödevi lazım Msn Grin
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Mart 2012       Mesaj #48
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bu işi bilen bir kiş icevaplarsa sevinirim
boyum 1.62 kilom 55 nerde hangi pozisyonda oynamalıyım... ve nasıl maçlarda heyecanlanmamalıyım.
_AERYU_ - avatarı
_AERYU_
Ziyaretçi
22 Mart 2012       Mesaj #49
_AERYU_ - avatarı
Ziyaretçi
BASKETBOL NASIL OYNANIR ?

Basketbol 28 m uzunluğunda ve 15 m genişliğinde sert zemine sahip (parke, beton veya sert toprak zemin olabilir) bir sahada oynanır. Sahanın sınırlarını belirten çizgilere sırasıyla yan ve dip çizgiler denir. Kale, basketbol adı verilen bir tahta ve bu tahtaya dik olarak tutturulmuş çemberdir. Tahta dip çizgiden 120 cm içeride, 180 cm x 120 cm x 3 cm ebatlarındadır. Alt kenarı yerden 275 cm yüksekliktedir. Çember 45 santimetredir. Çembere topun üstten geçmesine engel teşkil etmeyecek şekilde dibi delik olan bir file takılır. Basketlerin önünde de serbest atış sahası bulunur. Takımlar topu karşı takımın basketine (kalesine) atmaya ve kendi basketine atılmasını engellemeye çalışırlar.

Basketbol bir sür’at oyunudur. 600-650 g ağırlığında ve 75-78 cm çevre uzunluğuna sahip olan top, elle oynanır. Ayak ile vurmak yasaktır. Kasti olmayarak topun ayak ile teması cezayı gerektirmez. Topun ilerlemesi pas vermek veya yerde zıplatmak suretiyle olup ele alınarak ilerlenemez. Oyunun kuralları da oyunu sür’atlendirici özelliklere sahiptir. 3 saniye, 5 saniye, 10 saniye ve 30 saniye kuralı gibi. Hücum anında hücum eden takımın oyuncusu topsuz olarak rakip takımın serbest atış sahası içerisinde 3 saniyeden fazla kalamaz. Bir oyuncu, topu; top sürmeden ve pas vermeden elinde 5 saniyeden fazla bekletemez.

Topu kendi sahasında ele geçiren takım, sahasını 10 saniyede terketmek mecburiyetindedir. Rakip sahada ise en geç 30 saniye zarfında topu baskete atmak için teşebbüste bulunmalıdır. Rakip sahaya geçen takım topla beraber tekrar kendi sahasına dönemez. 30 saniye kuralında son yapılan değişiklikle hücum halindeki takım, topu kaybedip tekrar kullanma halinde zaman sıfırlanmadan kaldığı yerden devam eder. Basketbol maçları iki saha, bir sayı, bir saat ve bir de istatistik hakemi tarafından idare edilir.

Maç süresince istenildiği kadar oyuncu değiştirme hakkına sahip olan takımlar; sahaya beşer kişi ile çıkarlar. Maç, misafir takımın kendi basket seçmesi, şayet tarafsız bir saha ise kur’a ile basketlerin seçilmesinden sonra hakemin hava atışı ile başlar. Yirmişer dakikadan iki devre halinde oynanan maçta devre arası 10 dakikadır. Her takım bir devrede 2 mola alma hakkına sahiptir. Oyuncular numaralı fanila, şort, çorap ve tabanı lastik olan bez bot giyerler. Saha hakemleri masa hakemlerine el-kol işaretleri ile oyundaki durumları izah ederler. Bu sebepten işaretlerde bir karışıklığa meydan vermemek için sporcuların giydikleri formalarda 1, 2, 3, rakamları bulunmaz.

Basketbolun önemli bir diğer özelliği de, rakib oyuncuların hareketlerine mani teşkil edecek hareketlerde bulunmamaktır. Çünkü oyuncuların yaptıkları her şahsi ve teknik hata karşı takıma avantaj kazandırır. Hücum halinde olan oyuncuya yapılan hareket serbest atışla cezalandırılır. Yaptığı şahsi ve teknik hataları beş olan oyuncu maçtan çıkartılır ve yerine başka oyuncu girer. Atılan oyuncu tekrar oyuna giremez. Bir takımın bir devrede aldığı toplam faul miktarı 7 olursa, bundan sonraki yapacakları her faul için rakip takım serbest atış hakkı kazanır.

Basketbol maçlarında topun oyun dışında olduğu zaman, serbest atışlarda, molalarda, kronometre durdurulur. Çünkü bu gibi durumlar süreye dahil edilmezler. Topun basketten geçmesi atan takıma üç sayı çizgisi adı verilen dairenin dışından yapılmışsa üç, içinden yapılmışsa 2 puan, serbest atışlarda ise 1 puan kazandırır. En çok sayı yapan takım maçı kazanır. Beraberlik halinde maç 5 dakika uzatılır. Beraberlik yine bozulmazsa maç herhangi bir takımın en az bir sayı öne geçmesine kadar devam eder.

---------- Mesaj tarihi 18:10 ---------- Önceki mesaj tarihi 18:08 ----------

VOLEYBOL NASIL OYNANIR ?
Voleybol altı kişiden kurulu iki takım arasında oynanır. Amaç, sahayı ikiye bölen filenin üzerinden topu karşı tarafın sahasına düşürerek puan kazanmaktır.
Oyuncular sahada sabit yerlerde dururlar üç kişi fileye yakın üç kişi de savunma pozisyonunda geride durur. Bir takım topa arka arkaya en fazla üç kere vurabilir. Topa vücudun herhangi bir yeri ile vurmak serbesttir.
Oyuncular saat yönünde olmak üzere sürekli değişerek oynarlar. Topu karşı tarafın sahasına düşüren takım puan kazanır. Maç 5 setten oluşur.

25 puana, en az iki farkla olmak üzere ilk ulaşan seti kazanır. Beşinci set 15 puan üzerinden oynanır. En az iki farklı sonuç burada da gereklidir. "Libero" defansif bir oyuncudur. Defansta istediği yerde oynayabilir. Ön tarafa geçemez, blok yapamaz, servis atamaz.
Forması takım arkadaşlarından farklı renktedir. Takım koçları saha kenarından takımlarına direktifler vermekte serbesttir. Her sette altı değişiklik yapma hakkı vardır. Sadece ön alanda oynayan oyuncular bloğa çıkabilir.

Blok, top fileyi geçmeden yapılmalıdır. Blok sayı olarak sayılamaz. Voleybol sahası 18 m x 9 m boyutlarındadır. Tam ortasından bir ağ ile ikiye bölünmüştür. Fileden 3 metre geriye olan kısım atak alanıdır.

Voleybolda topla yapılan teknik hareketler
Voleybolda, sporcuların maç sırasında yaptıkları teknik hareketleri başarıyla uygulayabilmeleri için saha içersinde duruş pozisyonlarının doğruluğu çok önemlidir. Üç çeşit pozisyon vardır.
a) Yüksek pozisyon
b) Orta pozisyon
c) Alçak pozisyon

Voleybolda müsabaka sırasında sporcuların kullandıkları temel hareketler ise şunlardır:
a) Pas
b) Manşet
c) Servis
d) Smaç
e) Blok

Voleybolda pas
Voleybol sporunda önemli bir teknik harekettir. Voleybolun en etkileyici ve en arzulanan hareketi olan smaç bile pasın başarısı ile değer kazanır. Pas, voleybol sporunda tamamen uzmanlık isteyen ve üzerinde çok çalışılması gereken bir harekettir. Bunun sebebi topun havaya atılması değil, isteğe göre belirli bir yere ve istenilen yüksekliğe atılmasıdır.

Pas Çeşitleri:
1) Pasın yönüne göre:
a) Öne pas
b) Geriye pas

2) Pasın seviyesine göre:
a) Yüksek pas
b) Yatık pas

3) Sıçrayarak pas:
a) Öne sıçrayarak pas
b) Geriye sıçrayarak pas

1) Pasın Yönüne göre:
a) Öne Pas: Pasörün sahanın her yerinden smaçörlere yüzü dönük şekilde attığı pastır.
b) Geriye Pas: Pasörün arkasından hücum yapacak olan smaçöre attığı pastır.
2) Pasın Seviyesine Göre:
a) Yüksek Pas: Blok üzerinden vurabilen uzun boylu veya çok sıçrayabilen smaçörlere atılacak pastır. Atılış şekillerine göre dörde ayrılır.

1) Kule pas
2) Yüksek pas
3) Orta pas
4) Açık pas

b) Yatık Pas: Oyunu süratlendirmek ve rakip blok disiplinini bozmak amacıyla atılan pastır. Şöyle sınıflandırılır:

1) Jet Pas
a) Normal jet
b) Bombeli jet
c) Kurşun jet
d) Yarım jet

2) Kurşun pas
a) Uzak kurşun
b) Yakın kurşun

3) Kaydırarak pas

4) Kısa pas
a) Yüksek kısa
b) Erken kısa
c) Ölü kısa

3) Sıçrayarak Pas: Rakip takımda blok yapan oyuncuları şaşırtmak, onları tereddüte düşürüp hücum eden smaçörlere rahat top kullanma imkânı vermek amacıyla kullanılır. Öne ve geriye sıçrayarak yapılır.[COLOR="#4E66FF"]

---------- Mesaj tarihi 18:11 ---------- Önceki mesaj tarihi 18:10 ----------

VOLEYBOL NASIL OYNANIR ?
Voleybol altı kişiden kurulu iki takım arasında oynanır. Amaç, sahayı ikiye bölen filenin üzerinden topu karşı tarafın sahasına düşürerek puan kazanmaktır.
Oyuncular sahada sabit yerlerde dururlar üç kişi fileye yakın üç kişi de savunma pozisyonunda geride durur. Bir takım topa arka arkaya en fazla üç kere vurabilir. Topa vücudun herhangi bir yeri ile vurmak serbesttir.
Oyuncular saat yönünde olmak üzere sürekli değişerek oynarlar. Topu karşı tarafın sahasına düşüren takım puan kazanır. Maç 5 setten oluşur.

25 puana, en az iki farkla olmak üzere ilk ulaşan seti kazanır. Beşinci set 15 puan üzerinden oynanır. En az iki farklı sonuç burada da gereklidir. "Libero" defansif bir oyuncudur. Defansta istediği yerde oynayabilir. Ön tarafa geçemez, blok yapamaz, servis atamaz.
Forması takım arkadaşlarından farklı renktedir. Takım koçları saha kenarından takımlarına direktifler vermekte serbesttir. Her sette altı değişiklik yapma hakkı vardır. Sadece ön alanda oynayan oyuncular bloğa çıkabilir.

Blok, top fileyi geçmeden yapılmalıdır. Blok sayı olarak sayılamaz. Voleybol sahası 18 m x 9 m boyutlarındadır. Tam ortasından bir ağ ile ikiye bölünmüştür. Fileden 3 metre geriye olan kısım atak alanıdır.

Voleybolda topla yapılan teknik hareketler
Voleybolda, sporcuların maç sırasında yaptıkları teknik hareketleri başarıyla uygulayabilmeleri için saha içersinde duruş pozisyonlarının doğruluğu çok önemlidir. Üç çeşit pozisyon vardır.
a) Yüksek pozisyon
b) Orta pozisyon
c) Alçak pozisyon

Voleybolda müsabaka sırasında sporcuların kullandıkları temel hareketler ise şunlardır:
a) Pas
b) Manşet
c) Servis
d) Smaç
e) Blok

Voleybolda pas
Voleybol sporunda önemli bir teknik harekettir. Voleybolun en etkileyici ve en arzulanan hareketi olan smaç bile pasın başarısı ile değer kazanır. Pas, voleybol sporunda tamamen uzmanlık isteyen ve üzerinde çok çalışılması gereken bir harekettir. Bunun sebebi topun havaya atılması değil, isteğe göre belirli bir yere ve istenilen yüksekliğe atılmasıdır.

Pas Çeşitleri:
1) Pasın yönüne göre:
a) Öne pas
b) Geriye pas

2) Pasın seviyesine göre:
a) Yüksek pas
b) Yatık pas

3) Sıçrayarak pas:
a) Öne sıçrayarak pas
b) Geriye sıçrayarak pas

1) Pasın Yönüne göre:
a) Öne Pas: Pasörün sahanın her yerinden smaçörlere yüzü dönük şekilde attığı pastır.
b) Geriye Pas: Pasörün arkasından hücum yapacak olan smaçöre attığı pastır.
2) Pasın Seviyesine Göre:
a) Yüksek Pas: Blok üzerinden vurabilen uzun boylu veya çok sıçrayabilen smaçörlere atılacak pastır. Atılış şekillerine göre dörde ayrılır.

1) Kule pas
2) Yüksek pas
3) Orta pas
4) Açık pas

b) Yatık Pas: Oyunu süratlendirmek ve rakip blok disiplinini bozmak amacıyla atılan pastır. Şöyle sınıflandırılır:

1) Jet Pas
a) Normal jet
b) Bombeli jet
c) Kurşun jet
d) Yarım jet

2) Kurşun pas
a) Uzak kurşun
b) Yakın kurşun

3) Kaydırarak pas

4) Kısa pas
a) Yüksek kısa
b) Erken kısa
c) Ölü kısa

3) Sıçrayarak Pas: Rakip takımda blok yapan oyuncuları şaşırtmak, onları tereddüte düşürüp hücum eden smaçörlere rahat top kullanma imkânı vermek amacıyla kullanılır. Öne ve geriye sıçrayarak yapılır.

---------- Mesaj tarihi 18:15 ---------- Önceki mesaj tarihi 18:11 ----------

Hentbol nasıl oynanır

Hentbol
Bir takımın 6’sı saha, 1’i kalede olmak üzere 7’şer oyuncu ile iki takım halinde oynadığı bir spor oyunudur. Maç içinde sınırsız oyuncu değişiklik yapılabilir. İlk yıllarında büyük stadyumlarda 11 kişilik takımlar halinde oynanan hentbol, 1950'lerden sonra bir salon sporu olmuş ve açık alan hentbolu giderek popülaritesini yitirerek kaybolmuştur.

Günümüzde Hentbol, özellikle Avrupa kıtasında büyük ilgi çekmektedir. İspanya'da ASO BAL Liga, Almanya'da Handball Bundesliga, İsveç'te Handbol ElitSerien, Danimarka'da TDC Ligaen sporun en üst düzeyde oynandığı yerel ligler olarak nitelendirilmektedir.

Modern hentbolda dünya ve olimpiyat şampiyonluğunu Avrupa Kıtası dışına çıkarabilen tek takım Kore olmuştur. Hem erkeklerde, hem de bayanlarda Asya kıtasının en iyisi olan Koreliler, Avrupa'nın devleri İsveç, Almanya, İspanya, Rusya, Danimarka, Norveç ve Fransa'ya kafa tutma başarısı göstermiştir.

Afrika'da futboldan sonra en çok ilgi çeken ikinci takım sporu olan hentbol, son yıllarda Kara Kıta'da büyük atılım yapmıştır. Mısır'da 1999'da düzenlenen Dünya Erkekler Hentbol Şampiyonası'nda ev sahibi ülke 4.olurken, 2005'te de Tunus kendi ülkesindeki şampiyonada ilk dörde girme başarısı göstermiştir.

Saha içi dağılım Pozisyonlar

* Kaleci
* Sağ oyun kurucu
* Sol oyun kurucu
* Orta Oyun kurucu
* Sağ kanat oyuncusu
* Sol kanat oyuncusu
* Pivot


Hentbol nedir ?

Oyun sahası..

Tam boyutlu hentbol sahası, uzun kenarı 40 metre, kısa kenarı 20 metre uzunluğunda olan bir dikdörtgen biçimindedir. Uzun kenarlar hentbol sahasının kenar çizgilerini, kısa kenarlar ise kale çizgisini oluşturur.

Hentbol sahası, kale çizgilerine paralel bir orta çizgi ile ikiye bölünen bir oyun sahasından ve iki kale sahasından oluşur. Saha ölçüleri ve zemin bir takımın üstünlüğüne yol açacak bir şekilde değiştirilemez.

Emniyet alanı, kenar çizgileri dışından en az 1 metre, kale çizgisi dışından ise en az 2 metre uzaktadır.

Kale :üzerinde bulunduğu kale çizgisinin tam ortasına yerleştirilmiştir. İçten içe 2 metre yüksekliğinde ve 3 metre genişliğindedir. Bir üst direkle birbirine bağlanan kale yan direkleri, yere sağlamca tutturulmuştur. Kale direklerinin arka kenarı, kale çizgisinin dış kenarıyla aynı çizgidedir. Yan direkler ve üst direk 8 cm x 8 cm boyutlarında ve aynı maddeden yapılır. Yan direklerin ve üst direğin dört yanı, arka planda da belli olacak şekilde birbirini takip eden iki ayrı renkteki şeritlerle boyanır. Yan direklerle üst direğin birleştikleri yerdeki şeritler aynı renkte ve bitişik olup, her ikisi de 28 cm uzunluğundadır. Diğer şeritler ise 20 cm uzunluğundadır. Kale, topun geriye dönmesini engelleyecek şekilde bir ağ ile donatılmıştır.

9 metre olan serbest atış çizgisi, çizgilerin arasındaki boşlukları 15 cm olan kale sahası çizgisine 3 metre uzakta ve paralel olan kesik bir çizgidir.

7 metre çizgisi; 1 metre uzunluğunda olup, kenar çizgilerinin arasında, tam orta yerde bulunur ve kale çizgisinin arka yüzünden uzaklığı 7 metredir. Bu çizgi, kale çizgisine paraleldir. Kalecinin sınır çizgisi 15 cm uzunluğunda olup, kenar çizgilerinin arasında tam orta yerinde bulunur. Kale çizgisinin arka yüzünden uzaklığı 4 metredir ve kale çizgisine paraleldir.

Orta çizgi, iki kenar çizgisinin orta noktasını birleştiren ve sahayı ikiye bölen çizgidir. Orta çizginin her iki yanında 15 cm uzunluğunda, orta çizgiden 4.5 metre uzaklıkta ve her iki takım oyuncularının giriş, çıkışları için düzenlenmiş olan kenar çizgiye paralel çizgilere, değişme çizgileri adı verilir. Hentbol sahasındaki tüm çizgiler sınırladıkları sahayı içine alırlar. Çizgiler çok belirgin biçimde çizilmiş olup 5 cm genişliğindedir. İç kale çizgilerinin kalınlığı, kale direkleri kalınlığında, uygun olarak çizilip 8 cmdir.

Oyuncular..

Hentbol oldukça hızlı oynanan bir spor dalıdır.Her takım bir kaleci ve 6 oyuncu olmak üzere yedi oyuncu ile sahaya çıkar. Bir takım en fazla oniki oyuncudan teşekkül etmiştir. Takımlar kurallara uygun olduğu müddetçe sınırsız oyuncu değiştirme hakkına sahiptir. Oyuncular sahanın istedikleri yerinde oynama hakkına sahiptir. Gol sahası içinde oynama hakkı sadece kaleciye verilmiştir.

Oyun kuralları
Top 32 parçalı ve oynanan kategoriye göre farklı boyut ve ağırlıktadır. Bir saha oyuncusu elindeki topla dripling yapabilir, yada aldığı topla 3 adım atabilir ve pas verebilir yada aldığı topla üç adım atıp topu yere bir kez çarptırdıktan sonra bir kez daha üç adım atabilir ve sonrasında şut yada pas atabilir.i Yere vurdurarak aldığı yada sürdüğü topu tutup bir kez daha yere vuramaz.. Topa diz altı dahil vücudunun her yeri ile dokunabilir . Kale sahası yalnızca kaleciye ait bir yerdir. Oyuncular bu alana giremez. Kaleciler bu alan içinde topa her şekilde ve tüm vücudu ile müdahale edebilir. Bu alanda duran yada yuvarlanan toplara saha oyuncuları müdahale edemezler.


Hakemler
Karşılaşma iki hakemle yönetilir. Hakemler sahada biri kale sahası gerisinde, diğeri ise orta sahaya yakın ve eşinin çaprazında durur. Bu hakemler genellikle aralarında belirledikleri zaman aralıklarında, serbest atış,yedi metre yada gol sonrasında pozisyonlarını değiştirirler. Hakem bir oyuncuya en fazla üç kez 2 dakika zaman cezası verebilir. Bu üçüncü kez verilen iki dakikayı oyun gereği diskalifiye izler. Oyun kurallarının belirlediği biçimlerde yapılan hatalar sonucu bu cezaları doğruda diskalifiye ve ihraç olarak da verebilir.Oyuncular bu sürede yedek bankına çıkarak bu sürenin geçmesini bekler ve takım bu esnada eksik oynamaya devam eder.

ihraç edilen oyuncunun yerine kimse giremez

---------- Mesaj tarihi 18:16 ---------- Önceki mesaj tarihi 18:15 ----------

futbol oyunu nasıl oynanır
Futbol, dünyada en yaygın takım sporudur. Başta Avrupa ve Güney Amerika ülkeleri olmak üzere hemen tüm ülkelerde çok sevilir ve geniş bir izleyici kitlesi
tarafından izlenir. İngilizce football’dan türetilen futbol, "ayak topu" anlamına gelir.


Futbol yetişkinler arasında olduğu kadar çocuklar arasında da yaygın bir spordur.Daha ilkçağlarda futbolu andıran oyunlar oynandığı bilinmektedir. Avrupa'da İÖ 3. yüzyılda Romalılarca yaygınlaştırılan bir oyun futbola çok benziyordu. Bu oyun bugünkü futbolun öncüsü sayılır. Bu eski Roma oyunu Fransa'da öylesine sevilmişti ki, karşılaşmalar kentler arasında çatışmaya bile yol açmıştı. Bundan dolayı bu oyun 10. yüzyılda yasaklandı.

Günümüzde oynanan futbol, İngiltere'de 19. yüzyılın sonlarında kurallara bağlandı. 1863'te Kanada'da kurulan Futbol Birliği bu kuralları belirledi.İlk takım ise Sheffield FC oldu. Oyunda sert, acımasız ve kırıcı hareketler yasaklandı. Bu anlayışı sürdürenler ise, futbolun değişik biçimi sayılan rugby'yi geliştirdiler. Futbol, 19. yüzyılın sonlarında İngiltere'den Avrupa'ya yayıldı. Kısa bir süre içinde de dünyanın birçok ülkesinde oynanan bir spor haline geldi. 1904'te Uluslararası Futbol Federasyonu (FIFA) *kuruldu. FIFA’nın yönetiminde 1930’da ilk Dünya Kupası karşılaşmalarını düzenledi.



Kurallar

Futbol 11'er kişilik iki takım arasında oynanır ve kendine özgü kuralları vardır. Oyunun amacı, ayakla topu rakip kaleye sokmaktır. Topu elle ve kolla oynamak kesinlikle yasaktır, ama kafa ile ya da kurallara uygun olarak bedenin herhangi bir yeriyle topa vurulabilir. Yalnızca kaleciler belirlenmiş bir alan içinde topu elle tutabilir.

Futbolcular kendi takımının simgesi olan forma giyerler. Her oyuncunun forması üzerinde farklı bir numara yazılıdır. Yalnızca kaleciler, öbür oyunculardan kolayca ayırt edilebilmesi için farklı renkte forma giyer. Bütün futbolcular, bu oyun için uygun biçimde üretilmiş özel ayakkabılar kullanırlar.

Futbol alanı dikdörtgen biçiminde, uzunluğu 90-120 metre, genişliği ise 45-90 metredir. Ancak uluslararası maçlarda bu ölçüler uzunluk 100-110 metre, genişlik 64-75 metredir. Uzun kenarlara taç çizgisi, kısa kenarlara kale çizgisi denir. Futbol sahasında taç çizgisi kale çizgisinden daima uzun olmalıdır. İki taç çizgisi arasında uzanan ve alanı tam ortasından ikiye bölen çizgiye ise orta çizgi adı verilir. Orta çizginin tam ortasında 9,15 metre yarıçapında bir çember bulunur ve bu çembere de orta yuvarlak ya da santra yuvarlağı denir. Karşılaşma bu çemberin içinden yapılan vuruşla başlar. Karşılaşma başlamadan önce oyuncular, kendi yarı alanlarında yer alırlar. Kale çizgilerinin tam ortasında birer kale bulunur. Kale iki kale direği ve bir üst direkten oluşur.İki direk arası 7,32 metre, üst direğin yerden yüksekliği ise 2,44 metredir. Futbol topunun çevresi 68-70 cm, oyunun başlangıcındaki ağırlığı ise 410-450 gram arasında değişir.

Kale önlerinde kale çizgisine bitişik olmak üzere 40,32 x 16,50 metre boyutlarında ceza alanı bulunur. Kalecilerin topu elle tutabildikleri tek yer burasıdır. Bu alan içinde, kalenin hemen önünde 18,32 x 5,50 metre boyutlarındaki başka bir alana da kale alanı (altıpas) denir. Ceza alanı içinde rakip oyuncuya yapılan fauller ve kaleci dışındaki futbolcuların elle topa dokunmaları dahil 9 kusurlu hareket olarak nitelendirilen hareketler Penaltı penaltıyla cezalandırılır. Penaltı atışı, ceza alanı içinde kale çizgisinin ortasından 11 metre uzaklıktaki penaltı noktasından yapılır. Kaleci, top penaltıyı atan oyuncunun ayağından çıkmadan öne doğru hareket edemez, yalnızca kale çizgisi üzerinde sağa sola hareket edebilir.

Hakem kuralları çiğneyen takımı serbest vuruş kararıyla da cezalandırabilir. Serbest vuruşlarda, rakip takımın oyuncularının topa vuruş noktasından en az 9,15 metre uzakta durmaları gerekir. Eğer bir oyuncu rakip oyuncuyu sakatlayacak ölçüde sert ve kasıtlı faul yaparsa, orta hakem bu oyuncuyu sarı ya da kırmızı kartla cezalandırır. Kırmızı kart gören oyuncu oyundan çıkarılır ve takımı eksik oyuncuyla oyunu sürdürmek zorunda kalır. Üst üste iki sarı kart gören oyuncu da kırmızı kart görmüş durumuna düşer. Futbol oyununda bir başka ceza atışı da ofsayttır. Top hücuma geçen takımın oyuncusuna atıldığı sırada, o oyuncu ile kale arasında, kaleci dışında karşı takımdan en az bir oyuncu yoksa ofsayt kararı verilir. Ofsayt yalnızca karşı takımın oyun alanı içinde gerçekleşir.

Top hücumdaki takımının oyuncusunun ayağından aut çizgisi dışına çıkarsa aut olur. Bu durumda top altı pas içinden yeniden oyuna sokulur. Top savunma halindeki takımın oyuncusuna çarparak aut çizgisinden dışarı çıkarsa korner olur. Bu durumda hücum etmekte olan takım tarafından topun çıktığı bölümdeki köşeden kaleye korner ya da köşe atışı denen bir atış yapılır. Top taç çizgisi üzerinden oyun alanının dışına çıkarsa taç olur ve top karşı takımın oyuncusu tarafından dışarı çıktığı noktadan oyuna sokulur. Taç atışı elle yapılır. Taç ve korner atışlarından ofsayt kuralı uygulanmaz.

Futbol dört hakemin yönetiminde ve gözetiminde oynanır. Bir orta, iki de yan hakem bulunur. Oyunu orta hakem yönetir ve verdiği kararları kesin olarak uygular. Taç çizgisi üzerinde görev yapan yan hakemler ise, topun oyun alanının dışına çıkışını, ofsaytları işaret etmenin yanı sıra faullerde, elle oynamalarda, golü belirlemede, oyuncu değişikliklerinde orta hakeme yardımcı olurlar. Oyun alanının yarısından sorumlu olan yan hakemler, orta hakemi ellerindeki küçük bayraklarla uyarırlar.

Futbol karşılaşması, her biri 45'er dakikalık iki devrede oynanır. İki devre arasında 15 dakikalık ara verilir. Oyun içinde çeşitli nedenlerin yol açtığı duraklamaların süresi dördüncü hakem tarafından belirlenir ve bu süreler her devrenin sonuna eklenir.

Eğer bir maçta kaybeden takım elenecekse ve maç berabere biterse; ya da iki maç şeklinde oynanan(iki takımın sahasında birer maç) bir eleme turu sonucunda takımların galibiyet, beraberlik, yenilgi ve gol averajları aynı ise 90 dakika sonuna 15'er dakikalık iki devre eklenir. Bu iki devrenin sonunda herhangi bir takım diğerine skor ya da averaj üstünlüğü(iki maç şeklinde oynanan eleme turlarında) sağlamışsa maç bu takımın lehine sonuçlanır. Eğer eşitlik bozulmamışsa seri penaltı atışlarına geçilir ve bir takım galip gelene kadar karşılıklı penaltı atışları kullanılır.


Dünya'da futbol

Bütün ülkelerin futbol federasyonları FIFA’ya bağlıdır ve FIFA’nın merkezi Zürich’tedir. Ayrıca Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA) gibi beş tane de kıta konfederasyonu vardır. (AFC, CAF, CONCACAF, CONMEBOL, OFC).

Ulusal futbol karşılaşmaları, her ülkenin kendi futbol federasyonunun yönetiminde yapılır. Olimpiyat Oyunları'ndaki futbol karşılaşmaları ile Dünya Kupası gibi karşılaşmalar ise FIFA düzenler. Ayrıca her kıta konfederasyonu da kendi yetki alanında karşılaşmalar düzenler. UEFA'nın düzenlediği, Şampiyonlar Ligi, UEFA Kupası, İntertoto Kupası ve Kupa Galipleri Kupası bu tür turnuvalardır.

Dünya Kupası dört yılda bir düzenlenir. Son Dünya Kupası 9 Haziran- 9 Temmuz 2006 tarihleri arasında Almanya'da yapılmış ve kupayı finalde Fransa'yı penaltılarla yenen İtalya kazanmıştır. Dünya Kupası’nda en başarılı ülke olan Brezilya, bu kupayı beş kez (1958, 1962, 1970, 1994,2002) kazanmıştır.


Türkiye'de futbol


İkinci Meşrutiyetten 1908'e kadar Türkiye'de spor yapmak hem padişah yönetiminin baskısı, hem de muhafazakarların tutumu nedeniyle hemen hemen olanaksız gibiydi. Spor yapanlar o dönemde ataerkil bir zihniyetle ayıplanırdı. Türkiye'de modern Beden Eğitimi öncüsü Selim Sırrı Tarcan 1919 yılında beden eğitimini geliştirmek amacıyla bir salon açmak için İzmir'e geldi. Onun bu girişimi “Sarıklılar” tabir edilen aşırı muhafazakarlar tarafından engellendi. Selim Sırrı Tarcan salon açamamasına rağmen, o dönemde Vali Rahmi Bey, Necati Bey, Vasıf Çınar Beyle görüştü. Tarcan'ın spor sevgisi aşısı sonucu Rum ve Ermeniler ile diğer azınlığın etkinliği nedeniyle artık Türk gençleri spor yapma gereğini duyuyorlardı.
Türkiye'de ilk kez futbol Rum ve Ermeniler ile İngiliz ve İtalyanlar tarafından 1898 yılında oynanmağa başlandı. 1905 yılında Amerikan Kollejinde öğrenim yapan sayın Talat Erboy orada okuyan iki arkadaşı Şerif Remzi Reyent, Sabri Süleymanoviç ile birlikte yabancı öğrenciler ile futbol oynamağa başladı. Ne yazık ki bu üç Türk genci İstibdat devrinin karanlık günlerinde Kamil Paşanın baskısı sonucu Amerikan Kolejinden çıkarıldı. Talat Erboy okumak üzere İngiltere'ye gönderildi. 2 yıl İngiltere'de kalan Erboy futbolun beşiği sayılan büyük Britanya'da futbolunu geliştirdi. Aynı tarihte sayın Adnan Menderes'in eniştesi sayın Nejat Evliyazade de futbol oynuyordu. O da Belçika'ya 2 yıl için öğrenime gönderildi. Nejat Evliyazade Belçika'da futbol oynayan ilk Türk futbolcusudur.Türkiye'de ilk futbol tüzüğünü İngilizce den tercüme edenler ise Türkiye Şeker Fabrikaları Genel Müdürlüğü'nü yapan Baha Esat Tekant Bey, Talat Erboy Bey ve Nejat Evliyazade Bey oldular.
Belgesel kayıtlara göre 1905 yılında futbola başlayan Talat Erboy, Sabri Süleymanoviç, Şerif Remzi Reyent, Nejat Evliyazade ilk Türk futbolcularıdır. 1908 yılında ikinci Meşrutiyat ilan edilince istibdat dönemi bitti. Türk gençleri futbol oynamaya başladılar. 1908 yılından sonra futbol Türk okullarına da girdi. Sultani mektebinde okuyan öğrenciler Okul Müdürü sayın Şükrü Saraçoğlu, Okul Müdür Muavini sayın Baha Esat Tekant'ın daha sonra Şark İdadisinde (Mektebinde) Necati Bey, sayın Vasıf Çınar'ın teşviki ile futbol gelişmeye başladı.
Okuldan sonra öğrenciler kendi aralarında futbol oynamağa başladılar. 15-16 yaşlarında olan Talat Erboy'la, Nejat Evliyazade, Sabri Süleymanoviç, Kemal Tahsin Soydam, Hasan Tahsin Soydam, Şimendiferci lakabıyla anılan Rıfat İyison, Mazlum Bey, Hüsnü Bey Çakır Kemal Bey futbolcu olarak futbol tarihine isimlerini yazdırdılar.


Futbolun gelişimi

1991'den 2002'ye

1991'de Akdeniz Oyunları'nda finale çıkan genç nesil Türk Futbol Tarihi'nde milat oldu. 1992 Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinde son, 1994 FIFA Dünya Kupası elemelerinde 5. torba olan milli takım, bu nesille birinci torbaya kadar yükseldi. Akdeniz Oyunları finalinde Türk Ümit Milli Futbol Takımı sonradan 2006 FIFA Dünya Kupası'nı kaldıran İtalya'ya elendi. Oyuncuları A milli takıma yükselen bu nesille Fatih Terim teknik direktörlüğünde takım Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinde İsviçre ve İsveç'i 2-1 yendi; İsveç'i saf dışı bırakarak 1996'da İngiltere'de düzenlenen Avrupa Futbol Şampiyonası'na katılmaya hak kazandı. Türk Milli Takımı turnuvada Hırvatistan, Danimarka ve Portekiz ile aynı grupta yer aldı. Hırvatistan'a son dakikalarda yediği golle yenilen milli takım Portekiz'e 1-0 ve Danimarka'ya 3-0 mağlup oldu. Turnuvada hiç gol atamayan ve hiç puan alamayan Türk Milli Takımı ilk kez katıldığı Avrupa Şampiyonası'ndan umduğunu bulamayarak döndü. 1998 FIFA Dünya Kupası elemelerinde grupta Hollanda ve Belçika'nın ardından üçüncü olan takım turnuvaya gitme şansını son maçlarda kaybetti. Mustafa Denizli yönetiminde Euro 2000 elemelerinde Almanya'nın ardından grup ikincisi olarak play-off maçlarına kaldı. Play-offlarda İrlanda'nı 1-1 ve 0-0'lık sonuçlarla eleyerek Belçika ve Hollanda'nın ortaklaşa düzenlediği 2000 Avrupa Futbol Şampiyonası'na katılmaya hak kazandı. Türk Milli Takımı B Grubu'nda İsveç, İtalya, Belçika ile eşleşti. İlk maçta İtalya'ya 2-1 kaybeden milliler, gruptaki ikinci maçında İsveç ile golsüz berabere kaldı. Gruptan çıkan takımı belirleyecek son maçta ev sahibi Belçika'yı Hakan Şükür'ün attığı 2 golle deviren Türk Milli Takımı İtalya'nın ardından ikinci olmayı başardı ve futbolda tarihinde ilk defa bir uluslararası organizasyonda çeyrek finale yükseldi. Çeyrek finalde Portekiz ile eşleşen milliler rakibine 2-0'lık sonuçla yenilerek turnuvaya veda etti.

---------- Mesaj tarihi 18:16 ---------- Önceki mesaj tarihi 18:16 ----------

futbol oyunu nasıl oynanır
Futbol, dünyada en yaygın takım sporudur. Başta Avrupa ve Güney Amerika ülkeleri olmak üzere hemen tüm ülkelerde çok sevilir ve geniş bir izleyici kitlesi
tarafından izlenir. İngilizce football’dan türetilen futbol, "ayak topu" anlamına gelir.


Futbol yetişkinler arasında olduğu kadar çocuklar arasında da yaygın bir spordur.Daha ilkçağlarda futbolu andıran oyunlar oynandığı bilinmektedir. Avrupa'da İÖ 3. yüzyılda Romalılarca yaygınlaştırılan bir oyun futbola çok benziyordu. Bu oyun bugünkü futbolun öncüsü sayılır. Bu eski Roma oyunu Fransa'da öylesine sevilmişti ki, karşılaşmalar kentler arasında çatışmaya bile yol açmıştı. Bundan dolayı bu oyun 10. yüzyılda yasaklandı.

Günümüzde oynanan futbol, İngiltere'de 19. yüzyılın sonlarında kurallara bağlandı. 1863'te Kanada'da kurulan Futbol Birliği bu kuralları belirledi.İlk takım ise Sheffield FC oldu. Oyunda sert, acımasız ve kırıcı hareketler yasaklandı. Bu anlayışı sürdürenler ise, futbolun değişik biçimi sayılan rugby'yi geliştirdiler. Futbol, 19. yüzyılın sonlarında İngiltere'den Avrupa'ya yayıldı. Kısa bir süre içinde de dünyanın birçok ülkesinde oynanan bir spor haline geldi. 1904'te Uluslararası Futbol Federasyonu (FIFA) *kuruldu. FIFA’nın yönetiminde 1930’da ilk Dünya Kupası karşılaşmalarını düzenledi.



Kurallar

Futbol 11'er kişilik iki takım arasında oynanır ve kendine özgü kuralları vardır. Oyunun amacı, ayakla topu rakip kaleye sokmaktır. Topu elle ve kolla oynamak kesinlikle yasaktır, ama kafa ile ya da kurallara uygun olarak bedenin herhangi bir yeriyle topa vurulabilir. Yalnızca kaleciler belirlenmiş bir alan içinde topu elle tutabilir.

Futbolcular kendi takımının simgesi olan forma giyerler. Her oyuncunun forması üzerinde farklı bir numara yazılıdır. Yalnızca kaleciler, öbür oyunculardan kolayca ayırt edilebilmesi için farklı renkte forma giyer. Bütün futbolcular, bu oyun için uygun biçimde üretilmiş özel ayakkabılar kullanırlar.

Futbol alanı dikdörtgen biçiminde, uzunluğu 90-120 metre, genişliği ise 45-90 metredir. Ancak uluslararası maçlarda bu ölçüler uzunluk 100-110 metre, genişlik 64-75 metredir. Uzun kenarlara taç çizgisi, kısa kenarlara kale çizgisi denir. Futbol sahasında taç çizgisi kale çizgisinden daima uzun olmalıdır. İki taç çizgisi arasında uzanan ve alanı tam ortasından ikiye bölen çizgiye ise orta çizgi adı verilir. Orta çizginin tam ortasında 9,15 metre yarıçapında bir çember bulunur ve bu çembere de orta yuvarlak ya da santra yuvarlağı denir. Karşılaşma bu çemberin içinden yapılan vuruşla başlar. Karşılaşma başlamadan önce oyuncular, kendi yarı alanlarında yer alırlar. Kale çizgilerinin tam ortasında birer kale bulunur. Kale iki kale direği ve bir üst direkten oluşur.İki direk arası 7,32 metre, üst direğin yerden yüksekliği ise 2,44 metredir. Futbol topunun çevresi 68-70 cm, oyunun başlangıcındaki ağırlığı ise 410-450 gram arasında değişir.

Kale önlerinde kale çizgisine bitişik olmak üzere 40,32 x 16,50 metre boyutlarında ceza alanı bulunur. Kalecilerin topu elle tutabildikleri tek yer burasıdır. Bu alan içinde, kalenin hemen önünde 18,32 x 5,50 metre boyutlarındaki başka bir alana da kale alanı (altıpas) denir. Ceza alanı içinde rakip oyuncuya yapılan fauller ve kaleci dışındaki futbolcuların elle topa dokunmaları dahil 9 kusurlu hareket olarak nitelendirilen hareketler Penaltı penaltıyla cezalandırılır. Penaltı atışı, ceza alanı içinde kale çizgisinin ortasından 11 metre uzaklıktaki penaltı noktasından yapılır. Kaleci, top penaltıyı atan oyuncunun ayağından çıkmadan öne doğru hareket edemez, yalnızca kale çizgisi üzerinde sağa sola hareket edebilir.

Hakem kuralları çiğneyen takımı serbest vuruş kararıyla da cezalandırabilir. Serbest vuruşlarda, rakip takımın oyuncularının topa vuruş noktasından en az 9,15 metre uzakta durmaları gerekir. Eğer bir oyuncu rakip oyuncuyu sakatlayacak ölçüde sert ve kasıtlı faul yaparsa, orta hakem bu oyuncuyu sarı ya da kırmızı kartla cezalandırır. Kırmızı kart gören oyuncu oyundan çıkarılır ve takımı eksik oyuncuyla oyunu sürdürmek zorunda kalır. Üst üste iki sarı kart gören oyuncu da kırmızı kart görmüş durumuna düşer. Futbol oyununda bir başka ceza atışı da ofsayttır. Top hücuma geçen takımın oyuncusuna atıldığı sırada, o oyuncu ile kale arasında, kaleci dışında karşı takımdan en az bir oyuncu yoksa ofsayt kararı verilir. Ofsayt yalnızca karşı takımın oyun alanı içinde gerçekleşir.

Top hücumdaki takımının oyuncusunun ayağından aut çizgisi dışına çıkarsa aut olur. Bu durumda top altı pas içinden yeniden oyuna sokulur. Top savunma halindeki takımın oyuncusuna çarparak aut çizgisinden dışarı çıkarsa korner olur. Bu durumda hücum etmekte olan takım tarafından topun çıktığı bölümdeki köşeden kaleye korner ya da köşe atışı denen bir atış yapılır. Top taç çizgisi üzerinden oyun alanının dışına çıkarsa taç olur ve top karşı takımın oyuncusu tarafından dışarı çıktığı noktadan oyuna sokulur. Taç atışı elle yapılır. Taç ve korner atışlarından ofsayt kuralı uygulanmaz.

Futbol dört hakemin yönetiminde ve gözetiminde oynanır. Bir orta, iki de yan hakem bulunur. Oyunu orta hakem yönetir ve verdiği kararları kesin olarak uygular. Taç çizgisi üzerinde görev yapan yan hakemler ise, topun oyun alanının dışına çıkışını, ofsaytları işaret etmenin yanı sıra faullerde, elle oynamalarda, golü belirlemede, oyuncu değişikliklerinde orta hakeme yardımcı olurlar. Oyun alanının yarısından sorumlu olan yan hakemler, orta hakemi ellerindeki küçük bayraklarla uyarırlar.

Futbol karşılaşması, her biri 45'er dakikalık iki devrede oynanır. İki devre arasında 15 dakikalık ara verilir. Oyun içinde çeşitli nedenlerin yol açtığı duraklamaların süresi dördüncü hakem tarafından belirlenir ve bu süreler her devrenin sonuna eklenir.

Eğer bir maçta kaybeden takım elenecekse ve maç berabere biterse; ya da iki maç şeklinde oynanan(iki takımın sahasında birer maç) bir eleme turu sonucunda takımların galibiyet, beraberlik, yenilgi ve gol averajları aynı ise 90 dakika sonuna 15'er dakikalık iki devre eklenir. Bu iki devrenin sonunda herhangi bir takım diğerine skor ya da averaj üstünlüğü(iki maç şeklinde oynanan eleme turlarında) sağlamışsa maç bu takımın lehine sonuçlanır. Eğer eşitlik bozulmamışsa seri penaltı atışlarına geçilir ve bir takım galip gelene kadar karşılıklı penaltı atışları kullanılır.


Dünya'da futbol

Bütün ülkelerin futbol federasyonları FIFA’ya bağlıdır ve FIFA’nın merkezi Zürich’tedir. Ayrıca Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA) gibi beş tane de kıta konfederasyonu vardır. (AFC, CAF, CONCACAF, CONMEBOL, OFC).

Ulusal futbol karşılaşmaları, her ülkenin kendi futbol federasyonunun yönetiminde yapılır. Olimpiyat Oyunları'ndaki futbol karşılaşmaları ile Dünya Kupası gibi karşılaşmalar ise FIFA düzenler. Ayrıca her kıta konfederasyonu da kendi yetki alanında karşılaşmalar düzenler. UEFA'nın düzenlediği, Şampiyonlar Ligi, UEFA Kupası, İntertoto Kupası ve Kupa Galipleri Kupası bu tür turnuvalardır.

Dünya Kupası dört yılda bir düzenlenir. Son Dünya Kupası 9 Haziran- 9 Temmuz 2006 tarihleri arasında Almanya'da yapılmış ve kupayı finalde Fransa'yı penaltılarla yenen İtalya kazanmıştır. Dünya Kupası’nda en başarılı ülke olan Brezilya, bu kupayı beş kez (1958, 1962, 1970, 1994,2002) kazanmıştır.


Türkiye'de futbol


İkinci Meşrutiyetten 1908'e kadar Türkiye'de spor yapmak hem padişah yönetiminin baskısı, hem de muhafazakarların tutumu nedeniyle hemen hemen olanaksız gibiydi. Spor yapanlar o dönemde ataerkil bir zihniyetle ayıplanırdı. Türkiye'de modern Beden Eğitimi öncüsü Selim Sırrı Tarcan 1919 yılında beden eğitimini geliştirmek amacıyla bir salon açmak için İzmir'e geldi. Onun bu girişimi “Sarıklılar” tabir edilen aşırı muhafazakarlar tarafından engellendi. Selim Sırrı Tarcan salon açamamasına rağmen, o dönemde Vali Rahmi Bey, Necati Bey, Vasıf Çınar Beyle görüştü. Tarcan'ın spor sevgisi aşısı sonucu Rum ve Ermeniler ile diğer azınlığın etkinliği nedeniyle artık Türk gençleri spor yapma gereğini duyuyorlardı.
Türkiye'de ilk kez futbol Rum ve Ermeniler ile İngiliz ve İtalyanlar tarafından 1898 yılında oynanmağa başlandı. 1905 yılında Amerikan Kollejinde öğrenim yapan sayın Talat Erboy orada okuyan iki arkadaşı Şerif Remzi Reyent, Sabri Süleymanoviç ile birlikte yabancı öğrenciler ile futbol oynamağa başladı. Ne yazık ki bu üç Türk genci İstibdat devrinin karanlık günlerinde Kamil Paşanın baskısı sonucu Amerikan Kolejinden çıkarıldı. Talat Erboy okumak üzere İngiltere'ye gönderildi. 2 yıl İngiltere'de kalan Erboy futbolun beşiği sayılan büyük Britanya'da futbolunu geliştirdi. Aynı tarihte sayın Adnan Menderes'in eniştesi sayın Nejat Evliyazade de futbol oynuyordu. O da Belçika'ya 2 yıl için öğrenime gönderildi. Nejat Evliyazade Belçika'da futbol oynayan ilk Türk futbolcusudur.Türkiye'de ilk futbol tüzüğünü İngilizce den tercüme edenler ise Türkiye Şeker Fabrikaları Genel Müdürlüğü'nü yapan Baha Esat Tekant Bey, Talat Erboy Bey ve Nejat Evliyazade Bey oldular.
Belgesel kayıtlara göre 1905 yılında futbola başlayan Talat Erboy, Sabri Süleymanoviç, Şerif Remzi Reyent, Nejat Evliyazade ilk Türk futbolcularıdır. 1908 yılında ikinci Meşrutiyat ilan edilince istibdat dönemi bitti. Türk gençleri futbol oynamaya başladılar. 1908 yılından sonra futbol Türk okullarına da girdi. Sultani mektebinde okuyan öğrenciler Okul Müdürü sayın Şükrü Saraçoğlu, Okul Müdür Muavini sayın Baha Esat Tekant'ın daha sonra Şark İdadisinde (Mektebinde) Necati Bey, sayın Vasıf Çınar'ın teşviki ile futbol gelişmeye başladı.
Okuldan sonra öğrenciler kendi aralarında futbol oynamağa başladılar. 15-16 yaşlarında olan Talat Erboy'la, Nejat Evliyazade, Sabri Süleymanoviç, Kemal Tahsin Soydam, Hasan Tahsin Soydam, Şimendiferci lakabıyla anılan Rıfat İyison, Mazlum Bey, Hüsnü Bey Çakır Kemal Bey futbolcu olarak futbol tarihine isimlerini yazdırdılar.


Futbolun gelişimi

1991'den 2002'ye

1991'de Akdeniz Oyunları'nda finale çıkan genç nesil Türk Futbol Tarihi'nde milat oldu. 1992 Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinde son, 1994 FIFA Dünya Kupası elemelerinde 5. torba olan milli takım, bu nesille birinci torbaya kadar yükseldi. Akdeniz Oyunları finalinde Türk Ümit Milli Futbol Takımı sonradan 2006 FIFA Dünya Kupası'nı kaldıran İtalya'ya elendi. Oyuncuları A milli takıma yükselen bu nesille Fatih Terim teknik direktörlüğünde takım Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinde İsviçre ve İsveç'i 2-1 yendi; İsveç'i saf dışı bırakarak 1996'da İngiltere'de düzenlenen Avrupa Futbol Şampiyonası'na katılmaya hak kazandı. Türk Milli Takımı turnuvada Hırvatistan, Danimarka ve Portekiz ile aynı grupta yer aldı. Hırvatistan'a son dakikalarda yediği golle yenilen milli takım Portekiz'e 1-0 ve Danimarka'ya 3-0 mağlup oldu. Turnuvada hiç gol atamayan ve hiç puan alamayan Türk Milli Takımı ilk kez katıldığı Avrupa Şampiyonası'ndan umduğunu bulamayarak döndü. 1998 FIFA Dünya Kupası elemelerinde grupta Hollanda ve Belçika'nın ardından üçüncü olan takım turnuvaya gitme şansını son maçlarda kaybetti. Mustafa Denizli yönetiminde Euro 2000 elemelerinde Almanya'nın ardından grup ikincisi olarak play-off maçlarına kaldı. Play-offlarda İrlanda'nı 1-1 ve 0-0'lık sonuçlarla eleyerek Belçika ve Hollanda'nın ortaklaşa düzenlediği 2000 Avrupa Futbol Şampiyonası'na katılmaya hak kazandı. Türk Milli Takımı B Grubu'nda İsveç, İtalya, Belçika ile eşleşti. İlk maçta İtalya'ya 2-1 kaybeden milliler, gruptaki ikinci maçında İsveç ile golsüz berabere kaldı. Gruptan çıkan takımı belirleyecek son maçta ev sahibi Belçika'yı Hakan Şükür'ün attığı 2 golle deviren Türk Milli Takımı İtalya'nın ardından ikinci olmayı başardı ve futbolda tarihinde ilk defa bir uluslararası organizasyonda çeyrek finale yükseldi. Çeyrek finalde Portekiz ile eşleşen milliler rakibine 2-0'lık sonuçla yenilerek turnuvaya veda etti.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
2 Aralık 2012       Mesaj #50
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Çok Yardımcı Oldun Fakat Bi Basketbol Maçında Yedek Oyuna Girerse Çizgiden Topu Oyunamı Sokar Yoksa Oyunu Hiç Bozmadan Oyun İçine mi Girer .?

Benzer Konular

15 Kasım 2012 / Misafir Soru-Cevap
8 Kasım 2016 / rengarenk Cevaplanmış
15 Kasım 2017 / şeyma Cevaplanmış
8 Aralık 2012 / Misafir Cevaplanmış
2 Nisan 2016 / Misafir Cevaplanmış