Arama

Çeltik hangi ilimizde yetişir? - Sayfa 3

En İyi Cevap Var Güncelleme: 27 Mart 2011 Gösterim: 28.186 Cevap: 21
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Ocak 2011       Mesaj #21
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Çiftçinin Nazlı Çocuğu Çeltik
Yeryüzüne hayat veren suyun, toprağa atılan tohum ile izdivacının raksında şekillenerek büyür çeltik bitkisi. Suya hasreti, olgunlaşıp biçilinceye kadar da hiç bitmez. Suya sevdalı olan çeltik, belli aşamalardan geçerek pirinç olur ve sofralarımızdaki yerini alır.
Sponsorlu Bağlantılar

Yani gelişim evrelerini tamamlamak için defalarca işlemden geçer. Harcanan el emeklerinin ve bin bir zahmetin ardından pirinç haline gelebilir. Sonrasında tüketilen temel gıda maddelerinin en önemlileri arasında yerini alır ve damak zevkimize lezzet katabilir ancak.

Su ve sıcakla birlikte olgunlaşan ve her iklime uygun olmayan bu bitkinin yetiştirilmesi, çok meşakkatli bir iştir. O yüzden karış karış emek ve alın teri olan bu ürünün değeri, yetiştiricisi için altın kıymetindedir.

Her bir başağını yerlerde, her bir tanesini yediği tabaklarda bırakmayacak kadar kıymetlidir pirinç, yetişmesinde enerji harcayanlar için...

Çeltiğin yetişmesi işlemine gelince; göl denilen yüksek kaşlarla örülmüş toprak, suyun sürekli bir biçimde muhafaza edileceği şekilde hazırlanır. Daha sonra, keşen ismi verilen karıştırma aleti ile harmanlanır ve yoğurt haline getirilmiş ekim alanı, çeltik tohumuyla buluşturulur. Bu kıvama getirilerek yere düşen tohuma; toprak yataklık, su ise yorgan vazifesi yaparak onu sinesinde büyütür!

Suda eriyen oksijeni kullanarak gelişimini sürdüren çeltik, daha sonra ilaçlama safhasının ardından yabancı otlardan ayıklanır.

Bütün bunlarla yetinmeyen çeltik bitkisi, ak saçlı, eli nasırlı, ayağı topraktan aşınmış, beli yorgun, sürekli su içinde çalışmaktan romatizma hastalığına yakalanmış çilekeş kadınların elinde; tek tek denetime tabi tutularak kontrolden geçer.

Yabancı otlardan temizlenip sevgi ile ayıklandıktan sonra, heyecanla büyümeye başlar. Bir sonraki aşama; toprağın cinsine göre düzenlenen miktar ve oranlarla gübrelenip güçlendirilme işlemidir.

Nazlı bir sevgiliye ya da hastaya gösterilen ihtimam gibi, beş ay süren titiz bir emeğin ardından başak haline gelir. Olgunlaşmış bir insan edası ile kendisine verilen emeği inkâr etmeyerek, tevazu kanatlarını yere serercesine dolgun taneli başaklar, boynunu aşağıya büker. Bunca zamandır nazını çeken çiftçisine biçilmeye hazır bir şekilde teslim olur böylelikle.

Yakın geçmişe kadar, yine çilekeş kadınların nasırlı ellerinden biçilen oraklar ile gövdesinden ayrılıp kurutularak, iğne gibi batan yakıcı tozuna rağmen; harman ve patozlanma işleminin ardından fabrikalara gönderilmekteydi.

Şimdi ise, her sahada hayatımıza hâkim olan teknolojinin getirdiği kolaylıklardan biri olan biçer - döverlerin bıçaklarından geçerek, taneleri saplarından ayrılan ve harman yerlerinde kurutulduktan sonra fabrikalara gönderilen çeltik, özel bir gayret ile kabuklarından ayrılarak pirinç haline getirilmektedir.

Çeltiğin pirince dönüşümünde fabrika verimi % 60 olursa, çitçi randımanı verimli, dönümüne bire 20-30 arası karşılık gelen toprak veriminde ise; mahsulünü verimli ve toprağını cömert olarak değerlendiriyor.

Çeltik kabuğundan ayrıldıktan sonra; pirinç, kırık, ufak ve kepek gibi yan ürünler ortaya çıkmakta ve her birisi kendi alanında ayrı ayrı tüketilmektedir.

Uzun süre su içinde kalan, çamur toprağın nazlı bitkisi çeltiğin dilinden, Tosya`nın çeltik yetiştiricileri çok iyi anlamaktadır. İleri düzey teknik, ilaç, gübre araç ve gereç donanımlarını etkin bir biçimde kullanarak topraklarını mahir bir şekilde işleyen çiftçilerimiz, arazi alanı dar olmasına rağmen, yeterli düzeyde ve verimli ürün elde edebilmektedirler.

Dünya da Ülkemiz den başka; Çin, Japonya, Amerika, Vietnam ve Tayland gibi ülkelerde çeltik yetiştirmektedirler. Dünya genelinde her yıl 500 milyon ton pirinç üretilmekte olup, bunun 165 milyon tonunu Türkiye üretmektedir. Ülkemizde; Marmara, Karadeniz ve Ege bölgesinde yetiştirilen pirincin il bazındaki dağılımı; başta ilimiz Kastamonu olmak üzere, Edirne, Samsun, Çorum, Manisa, İzmir, Balıkesir ve Sinop``tur.

Türkiye topraklarının 53 bin hektarında pirinç yetiştirilmektedir. Bölgemizde yetiştirilen çeltikten üretilen pirinç, ülke içindeki en büyük ikinci paya sahiptir. Türkiye genelindeki 59 çeltik fabrikasından 4 tanesi Tosya ilçesindeyken, son dönemde; bunların 1 tanesi pirinççilikte meydana gelen gerilemeye paralel olarak, İlçemizden başka bir yöreye taşınmıştır. Bir diğeri de Cumhuriyetin ilk yıllarında bizzat Atatürk`ün kurdurduğu fabrika iken, korunamamış ve geçtiğimiz yıllarda yıkılarak tarihe mâlolmuştur! Şimdi ise; Tosya da performansı beklenen düzeyde olmasa da, mevcut imkânlar içinde ihtiyacı karşılayacak 2 tane fabrika hizmet vermektedir.

Ülkemizde pirinç üretimi, iç tüketimin yarısı kadardır. Yani biz ürettiğimizin yarısı kadar pirinç tüketiyor olmamıza rağmen, yine de pirincimizi satamıyoruz. İstenilen fiyat düzeyine çıkaramıyoruz.

Neden mi?

Pazar bulunamadığından üreticilerimizin elinde kalmaktadır da ondan! Et ve diğer tahıl ürünlerinde olduğu gibi, yanlış bir şekilde yürütülen tarım ve ithalat politikaları sebebiyle, pirinççilik de üretim açısından tükenmek üzeredir.

Çünkü 2002 yılında bile pirinç fiyatları 1.50 TL sınırını aşmış iken, yürütülen bu yanlış ithalat politikaları nedeniyle geçen 8 yılda da durum pek değişmemiştir.

Üreticinin girdi maliyetleri kaç kat artmış olmasına karşın her yerde satılan ithal pirinçler, iç piyasayı vurmuş ve üreticinin tabir yerindeyse aradan çıkmasına sebep olmuştur.

Tosya`daki ekim alanlarında hali hazırda yetiştirilen; Sarı Kılçık, Ak Çeltik, Maratelli, Yaşar, Baldo Krosnorosky-424, Osmancık-97 gibi pirinç türler, her geçen gün yok olmaya yüz tutmaktadır…

Umarız; sektör kan kaybını bir an evvel kapatır ve pirincimiz, sadece atasözlerinde yerine almak gibi bir gadre uğramaz!

Sağlık ve esenlik dileklerimle.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
27 Mart 2011       Mesaj #22
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ege bölgesinde pirinç nerede yetişir
Sponsorlu Bağlantılar

Benzer Konular

9 Mayıs 2013 / yağmur Soru-Cevap
10 Temmuz 2014 / umutasaf Soru-Cevap
5 Şubat 2013 / Misafir Cevaplanmış
15 Mart 2015 / Misafir Soru-Cevap
16 Eylül 2014 / Misafir Cevaplanmış