Arama

Gazete ve dergilerin iletişimdeki yeri nedir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 24 Şubat 2010 Gösterim: 12.968 Cevap: 4
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
31 Aralık 2008       Mesaj #1
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
GD
EN İYİ CEVABI Keten Prenses verdi
letişim teknolojilerindeki hızlı gelişim ve buna bağlı yeni iletişim düzeni, toplumların çok yönlü ve çok boyutlu etkilenmelerine neden olmuştur.
Söz konusu değişim, ülkelerin ekonomik,sosyoekonomik, politik, hatta ideolojik yapılanmalarında da etkili olmuş, coğrafya sınırları bir anlamda eski değerini yitirmiştir. İletişimde, mesafe olgusu da yeni boyutlar kazanmış, uzaklar yakınlaşmıştır.
Sponsorlu Bağlantılar

Günümüzde teknik atılımlar ve gelişmelerle, iletişim, gerek kamuoyunun yaratılmasında, gerekse halkla ilişkilerin düzenlenmesinde önemli bir yer tutmaktadır. Devlet ve hükümet yönetimlerinin kitle iletişim araçlarıyla yönetsel etkinlikleri ön plana çıkarmaları, konunun önemini ve ağırlığını ortaya koymaktadır.

Yapı bakımından kitle iletişim araçları üçe ayrılır:
1-Göze hitap edenler:Bunlar basılı yayın araçlarıdır. Genelde yazılı bir iletişim şeklidir. Yüzyüze bir iletişim söz konusu değildir.
rnek:Gazete, dergi, kitap, vb. ile sessiz film.
2-Kulağa hitap edenler:Bu tür kitle iletişim araçları sözlü yayın yapan araçlardır. Bir yanda konuşan, diğer yandan da dinleyenler vardır. İletiler konuşma ile gönderilmektedir. Bunda da yüz yüze bir iletişim yoktur. Kaynak ile hedef arasında bir araç bulunmaktadır.
Örnek:Radyo...

3-Göze ve kulağa hitap edenler:Söz ve sembolleri bir arada yayan kitle iletişim araçlardır. Hem göze, hem de kulağa hitap ederler. İnandırıcılığı ve etkileme gücü bakımından en önde gelen kitle iletişim araçları bunlardır.
Örnek:Televizyon ve sesli film.
Günümüzde kamuoyunun serbestçe oluşumu ilkesi, çoğulcu ve özgürlükçü demokrasinin temellerinden biridir. Siyasal demokrasiyi gen
el seçimlerle sınırlı olmaktan çıkararak, sürekli katılıma açık hale getiren de özgür bir “kamuoyu rejimi” nin varlığıdır. Bu açıdan basın, radyo-televizyon; toplanma, dernek kurma, siyasal faaliyet özgürlükleri ile baskı grupları; hem bireysel ve toplu ifade araçları, hem de kamuoyunun serbestçe oluşumunu sağlayan kanallar durumundadır.

Günümüzde çok ileri bir teknoloji ile çalışan basın kuruluşlarının dışında böylesine büyük bir değişikliği çok az meslek grubu yaşamıştır. Bu hızlı yapısal değişimin nedenlerini toplumun, politik kurumların ve tekniğin evriminde aramak gerekmektedir. Çünkü, şayet basın değiştiyse, bu, çağın koşullarına ve gereksinimlerine bağlı bir değişimdir. Aslında üzerinde durduğumuz konu açısından bakıldığında, eğitimin gelişmesi ve yurttaşlık bilincinin olgunlaşması, son otuz yılda görülen-sosyal evrime damgasını vurmuştur. Eğitimin yaygınlaşması ve bunun okur davranışları üzerindeki sonuçlarından uzun uzadıya söz etmeye gerek yoktur. Okur sayısındaki bu artış, insan hayatının bütün alanların kapsayan, bütünlüklü ve ciddi gazetelerin ortaya çıkışıyla sonuçlanmıştır.

Günlük basının önem kazanışı; yurttaşlık bilincinin olgunlaşması, kendini politik tavır alışların ve yargıların bireyselleşmesi şeklinde göstermektedir. İnsanlar, kendi inanç ve bilinçlerine dayanarak davranmaya, karar almaya başlamışlardır. Bugün, okurlar, kesin yargıları kuşkuyla karşılamaktadır ve uzmanların açıklamaları ile beslenmiş olguları bulmak, anlamak ve tanımak istemektedir. Gazeteler artık daha az fikir; daha çok olgu iletmektedirler. Olgular yurttaşın politik eyleminin temelindeki düşünceleri açığa çıkarmaya çalışmaktadırlar.

Özellikle Fransa’da belirgin bir şekilde görülen, televizyonun ve kamuoyu araştırmalarının kullanımı ile belirlenen, parlamenter demokrasiden , doğrudan demokrasinin yeni bir biçimine geçiş, devletin haberleşme araçları üzerindeki giderek artan gücü, 1987’de televizyon kanallarının özelleştirilmesi ,basını düzenleyen kurallara varıncaya kadar değişimlere neden olmuştur.

Hayati basın özgürlüğü kavramının haber alma hakkına dönüşmesi, bugünden yarına aniden olmamıştır Haber alma özgürlüğü bakış açısındaki bu ters yüz oluş, devletin rolünün evriminde de kendine uygun bir ortam bulmuştur. Televizyondaki devlet tekeli bu bilincin oluşmasında ve gelişmesinde en önemli etken olmuştur. Alıştığı gazetesinde aradığı bazı haberleri bulamayan okuyucu gazetesini değiştirir. Radyo haberlerinden hoşnut olmayan dinleyici, bir başka radyo istasyonunu dinlemeye başlar. Ama tekelleşmiş televizyon karşısında seçme hakkı ortadan kaldırılmıştır.

milletvekilleri müdahale etmeye, gazeteciler buna karşı protesto gösterileri yapmaya zorlanmıştır. Bu durum dinleyicileri ve izleyicileri bir araya gelmeye zorlamış, bunların baskısıyla, sonuçta doğrudan demokrasi bu hakkın temellerini güçlendirmiştir. Bazı kereler referandum yoluyla karar almaya çağrılan, genellikle de bilmeyerek de olsa, kamuoyu yoklamaları aracılığıyla iktidarın kararlarında ağırlık sahibi olan yurttaşlar, olabildiğince iyi ve bütünlük içinde bilgilendirilmiştir.

SEÇİM VE DEMOKRATİK ARAÇLAR
Demokratik ülkelerde radyolar, televizyonlar, videolar, fakslar ve diğer elektronik araçlar seçim atmosferinde toplumu etkileme ve yönlendirmede önemli rol oynamaktadır.

F.Willams’ın 1982 yılında yaptığı tahmin, o günden bugüne büyük ölçüde gerçekleşmiş sayılmaktadır: “Hem uluslararası, hem de ulusal siyaset, iletişim devriminin çocuğu olan yeni iletişim ağlarında karşımıza çıkacak. Siyasal düzenler, iletişim düzenleri haline gelecektir.”

Bu arada önemli bir gerçeği vurgulamak gerekir:Yeni iletişim teknolojileri politikacılarla, ara kademeleri aşarak seçmene doğrudan ulaşma imkanı da vermektedir. Bu durumun bazı siyasal kurumları da zayıflattığı bir gerçektir.

Özetlersek, yeni iletişim ortamında sadece demokratik süreç ve usuller değil, diplomatik usul ve süreçlerin bir bölümünün de medyalar tarafından devralındığı anlaşılmaktadır.
1-Tele Demokrasi Dönemi

Yeni teknolojilerin iletişim ortamlarını değiştirmesinin siyaseti de etkilediğini daha önce vurgulamıştık. Yeni iletişim teknolojilerinin “teledemokrasi dönemi”ni başlattığını; demokrasileri olumlu yönde etkilediğini savunanların başında gelen John Naisbitt, önce iletişim devriminin ortaya çıktığını, onun sayesinde de son derece bilgilenmiş bir seçmen kitlesinin oluştuğunu belirtmektedir.
2-Seçim ve Tekniklerin Değişimi

Yeni iletişim teknolojilerinin seçim ve teknikleri de değiştirdiği kuşkusuzdur. Teknolojilerin siyasal süreçleri nasıl etkiledikleri konusu “Elektronik Topluluk” adlı kitaplarında inceleyen Amerikalı üç siyaset bilimcisi, George Bush’un Başkan seçildiği 1988 kampanyasının ardından başarı nedenleri şöyle sıralanmışlardır:

A-Toplumda dolaşan siyasal enformasyonun hacmi artmıştır.
B-Yeni teknolojilerle iletişimin de hızı artmış, çoğu siyasal olay canlı olarak yayınlanmış, bu nedenle, bir çok siyasal olay sırf medya için sahnelenmiş, medya ile seçmen karşı karşıya kalmış, siyasal partilerin, tartışmaların, pazarlıkların ve uzlaşmaların önemi azalmıştır.
C-Yeni medyalar, alıcının mesaj üzerindeki egemenliğini güçlendirmiş, teknolojik seçeneklerin bolluğu karşısında vatandaşlar istedikleri mesajları alıp, istemediklerini dışlamakta daha özgür bir konuma gelmiştir.
D-Kablolu TV kanallarının, yerel basının, özel gruplara seslenen yayınların çoğalması ve yaygınlaşması ABD’de merkezin hegemonyasını zayıflatarak yerleşme eğilimlerini güçlendirmiştir.

E-Doğrudan demokrasiye yönelik yöntemlerin kullanımı, karşılıklı etkileşim sağlayan teknolojilerle birlikte çoğalmış, anında kamuoyu yoklamaları, referandumlar evden oy kullanma ya da görüş bildirmeler giderek yaygınlaşmıştır.

F-Seçmenlerin iletişim araçlarının kontrol açısından kontrol gücünün artmasına karşılık, politikacılarında seçmeni hedef olarak belirleme yetenekleri artmış, politikacı istediği seçmene daha etkin bir biçimde ulaşma imkanı bulmuştur.

Yeni iletişim teknolojileri temsili demokraside önemli rolleri olan ara kademeleri zayıflatmış, katılımcı demokrasileri güçlendirmiştir. Hatta yazar John Nesbitt, Amerikan siyasi sisteminin “temsili demokrasi”den “katılımcı demokrasiye” geçişini, iletişim teknolojisindeki gelişmelerin hızlandırdığını öne sürmektedir. Ülkemizde de durum bundan farklı değildir.


kaynak
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
31 Aralık 2008       Mesaj #2
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
letişim teknolojilerindeki hızlı gelişim ve buna bağlı yeni iletişim düzeni, toplumların çok yönlü ve çok boyutlu etkilenmelerine neden olmuştur.
Söz konusu değişim, ülkelerin ekonomik,sosyoekonomik, politik, hatta ideolojik yapılanmalarında da etkili olmuş, coğrafya sınırları bir anlamda eski değerini yitirmiştir. İletişimde, mesafe olgusu da yeni boyutlar kazanmış, uzaklar yakınlaşmıştır.
Sponsorlu Bağlantılar

Günümüzde teknik atılımlar ve gelişmelerle, iletişim, gerek kamuoyunun yaratılmasında, gerekse halkla ilişkilerin düzenlenmesinde önemli bir yer tutmaktadır. Devlet ve hükümet yönetimlerinin kitle iletişim araçlarıyla yönetsel etkinlikleri ön plana çıkarmaları, konunun önemini ve ağırlığını ortaya koymaktadır.

Yapı bakımından kitle iletişim araçları üçe ayrılır:
1-Göze hitap edenler:Bunlar basılı yayın araçlarıdır. Genelde yazılı bir iletişim şeklidir. Yüzyüze bir iletişim söz konusu değildir.
rnek:Gazete, dergi, kitap, vb. ile sessiz film.
2-Kulağa hitap edenler:Bu tür kitle iletişim araçları sözlü yayın yapan araçlardır. Bir yanda konuşan, diğer yandan da dinleyenler vardır. İletiler konuşma ile gönderilmektedir. Bunda da yüz yüze bir iletişim yoktur. Kaynak ile hedef arasında bir araç bulunmaktadır.
Örnek:Radyo...

3-Göze ve kulağa hitap edenlerMsn Confusedöz ve sembolleri bir arada yayan kitle iletişim araçlardır. Hem göze, hem de kulağa hitap ederler. İnandırıcılığı ve etkileme gücü bakımından en önde gelen kitle iletişim araçları bunlardır.
Örnek:Televizyon ve sesli film.
Günümüzde kamuoyunun serbestçe oluşumu ilkesi, çoğulcu ve özgürlükçü demokrasinin temellerinden biridir. Siyasal demokrasiyi gen
el seçimlerle sınırlı olmaktan çıkararak, sürekli katılıma açık hale getiren de özgür bir “kamuoyu rejimi” nin varlığıdır. Bu açıdan basın, radyo-televizyon; toplanma, dernek kurma, siyasal faaliyet özgürlükleri ile baskı grupları; hem bireysel ve toplu ifade araçları, hem de kamuoyunun serbestçe oluşumunu sağlayan kanallar durumundadır.

Günümüzde çok ileri bir teknoloji ile çalışan basın kuruluşlarının dışında böylesine büyük bir değişikliği çok az meslek grubu yaşamıştır. Bu hızlı yapısal değişimin nedenlerini toplumun, politik kurumların ve tekniğin evriminde aramak gerekmektedir. Çünkü, şayet basın değiştiyse, bu, çağın koşullarına ve gereksinimlerine bağlı bir değişimdir. Aslında üzerinde durduğumuz konu açısından bakıldığında, eğitimin gelişmesi ve yurttaşlık bilincinin olgunlaşması, son otuz yılda görülen-sosyal evrime damgasını vurmuştur. Eğitimin yaygınlaşması ve bunun okur davranışları üzerindeki sonuçlarından uzun uzadıya söz etmeye gerek yoktur. Okur sayısındaki bu artış, insan hayatının bütün alanların kapsayan, bütünlüklü ve ciddi gazetelerin ortaya çıkışıyla sonuçlanmıştır.

Günlük basının önem kazanışı; yurttaşlık bilincinin olgunlaşması, kendini politik tavır alışların ve yargıların bireyselleşmesi şeklinde göstermektedir. İnsanlar, kendi inanç ve bilinçlerine dayanarak davranmaya, karar almaya başlamışlardır. Bugün, okurlar, kesin yargıları kuşkuyla karşılamaktadır ve uzmanların açıklamaları ile beslenmiş olguları bulmak, anlamak ve tanımak istemektedir. Gazeteler artık daha az fikir; daha çok olgu iletmektedirler. Olgular yurttaşın politik eyleminin temelindeki düşünceleri açığa çıkarmaya çalışmaktadırlar.

Özellikle Fransa’da belirgin bir şekilde görülen, televizyonun ve kamuoyu araştırmalarının kullanımı ile belirlenen, parlamenter demokrasiden , doğrudan demokrasinin yeni bir biçimine geçiş, devletin haberleşme araçları üzerindeki giderek artan gücü, 1987’de televizyon kanallarının özelleştirilmesi ,basını düzenleyen kurallara varıncaya kadar değişimlere neden olmuştur.

Hayati basın özgürlüğü kavramının haber alma hakkına dönüşmesi, bugünden yarına aniden olmamıştır Haber alma özgürlüğü bakış açısındaki bu ters yüz oluş, devletin rolünün evriminde de kendine uygun bir ortam bulmuştur. Televizyondaki devlet tekeli bu bilincin oluşmasında ve gelişmesinde en önemli etken olmuştur. Alıştığı gazetesinde aradığı bazı haberleri bulamayan okuyucu gazetesini değiştirir. Radyo haberlerinden hoşnut olmayan dinleyici, bir başka radyo istasyonunu dinlemeye başlar. Ama tekelleşmiş televizyon karşısında seçme hakkı ortadan kaldırılmıştır.

milletvekilleri müdahale etmeye, gazeteciler buna karşı protesto gösterileri yapmaya zorlanmıştır. Bu durum dinleyicileri ve izleyicileri bir araya gelmeye zorlamış, bunların baskısıyla, sonuçta doğrudan demokrasi bu hakkın temellerini güçlendirmiştir. Bazı kereler referandum yoluyla karar almaya çağrılan, genellikle de bilmeyerek de olsa, kamuoyu yoklamaları aracılığıyla iktidarın kararlarında ağırlık sahibi olan yurttaşlar, olabildiğince iyi ve bütünlük içinde bilgilendirilmiştir.

SEÇİM VE DEMOKRATİK ARAÇLAR
Demokratik ülkelerde radyolar, televizyonlar, videolar, fakslar ve diğer elektronik araçlar seçim atmosferinde toplumu etkileme ve yönlendirmede önemli rol oynamaktadır.

F.Willams’ın 1982 yılında yaptığı tahmin, o günden bugüne büyük ölçüde gerçekleşmiş sayılmaktadır: “Hem uluslararası, hem de ulusal siyaset, iletişim devriminin çocuğu olan yeni iletişim ağlarında karşımıza çıkacak. Siyasal düzenler, iletişim düzenleri haline gelecektir.”

Bu arada önemli bir gerçeği vurgulamak gerekir:Yeni iletişim teknolojileri politikacılarla, ara kademeleri aşarak seçmene doğrudan ulaşma imkanı da vermektedir. Bu durumun bazı siyasal kurumları da zayıflattığı bir gerçektir.

Özetlersek, yeni iletişim ortamında sadece demokratik süreç ve usuller değil, diplomatik usul ve süreçlerin bir bölümünün de medyalar tarafından devralındığı anlaşılmaktadır.
1-Tele Demokrasi Dönemi

Yeni teknolojilerin iletişim ortamlarını değiştirmesinin siyaseti de etkilediğini daha önce vurgulamıştık. Yeni iletişim teknolojilerinin “teledemokrasi dönemi”ni başlattığını; demokrasileri olumlu yönde etkilediğini savunanların başında gelen John Naisbitt, önce iletişim devriminin ortaya çıktığını, onun sayesinde de son derece bilgilenmiş bir seçmen kitlesinin oluştuğunu belirtmektedir.
2-Seçim ve Tekniklerin Değişimi

Yeni iletişim teknolojilerinin seçim ve teknikleri de değiştirdiği kuşkusuzdur. Teknolojilerin siyasal süreçleri nasıl etkiledikleri konusu “Elektronik Topluluk” adlı kitaplarında inceleyen Amerikalı üç siyaset bilimcisi, George Bush’un Başkan seçildiği 1988 kampanyasının ardından başarı nedenleri şöyle sıralanmışlardır:

A-Toplumda dolaşan siyasal enformasyonun hacmi artmıştır.
B-Yeni teknolojilerle iletişimin de hızı artmış, çoğu siyasal olay canlı olarak yayınlanmış, bu nedenle, bir çok siyasal olay sırf medya için sahnelenmiş, medya ile seçmen karşı karşıya kalmış, siyasal partilerin, tartışmaların, pazarlıkların ve uzlaşmaların önemi azalmıştır.
C-Yeni medyalar, alıcının mesaj üzerindeki egemenliğini güçlendirmiş, teknolojik seçeneklerin bolluğu karşısında vatandaşlar istedikleri mesajları alıp, istemediklerini dışlamakta daha özgür bir konuma gelmiştir.
D-Kablolu TV kanallarının, yerel basının, özel gruplara seslenen yayınların çoğalması ve yaygınlaşması ABD’de merkezin hegemonyasını zayıflatarak yerleşme eğilimlerini güçlendirmiştir.

E-Doğrudan demokrasiye yönelik yöntemlerin kullanımı, karşılıklı etkileşim sağlayan teknolojilerle birlikte çoğalmış, anında kamuoyu yoklamaları, referandumlar evden oy kullanma ya da görüş bildirmeler giderek yaygınlaşmıştır.

F-Seçmenlerin iletişim araçlarının kontrol açısından kontrol gücünün artmasına karşılık, politikacılarında seçmeni hedef olarak belirleme yetenekleri artmış, politikacı istediği seçmene daha etkin bir biçimde ulaşma imkanı bulmuştur.

Yeni iletişim teknolojileri temsili demokraside önemli rolleri olan ara kademeleri zayıflatmış, katılımcı demokrasileri güçlendirmiştir. Hatta yazar John Nesbitt, Amerikan siyasi sisteminin “temsili demokrasi”den “katılımcı demokrasiye” geçişini, iletişim teknolojisindeki gelişmelerin hızlandırdığını öne sürmektedir. Ülkemizde de durum bundan farklı değildir.


kaynak
Quo vadis?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
16 Aralık 2009       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
gazetenin önemi
GAMZEM - avatarı
GAMZEM
Ziyaretçi
24 Şubat 2010       Mesaj #4
GAMZEM - avatarı
Ziyaretçi
ÖZGÜRLÜK VE GAZETE
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Şubat 2010       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ÖZGÜRLÜK VE GAZETE

Benzer Konular

27 Mart 2011 / Ziyaretçi Soru-Cevap
12 Aralık 2014 / Misafir Soru-Cevap
20 Aralık 2010 / Ziyaretçi Taslak Konular
20 Aralık 2010 / Misafir Taslak Konular
19 Mayıs 2012 / buz perisi X-Sözlük