Arama

"Eğitim yoluyla savaşlar önlenemez" ne demektir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 4 Nisan 2011 Gösterim: 5.922 Cevap: 7
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
31 Aralık 2008       Mesaj #1
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
eğitim yoluyla savaşlar önlenmez diye münazaramız var.yardım eder misiniz?
EN İYİ CEVABI Keten Prenses verdi

BARIŞ,SAVAŞ VE EGİTİM
Sponsorlu Bağlantılar
Doç. Dr. Abdullah DEMİRTAŞ(*)
GıRış
Bu yazı, yılın ilk aylarında yanıbaşımızda süren Körfez Savaşının heyecanlı ve
korkuluoldugukadarsavaşanlarve savaşmayanlariçin de acı dolu günlerindekaleme
alınmıştır. Çagımız teknolojisinin işe koşuldugu bu savaşı radyo, televizyqn ve ga-
zetelerden izledikçe insanın, insan olarak ve genelde insan toplumu olarak savaş ve
barış konusundadüşünmemesimümkündegildir. İlkel kabilelerden mbdem toplum-
larakadar maddive manevi zararlarınyanı sıra suçlu ve suçsuz ölen ve yaralananin-
sanların sayısı da milyonlarla ölçülrnektedir. Akıl durdurucumal ve can kayıpları,
bozulan dogal ve kültürelçevre ve degerleri göz önüne alınınca barışın ne denliarzu
edilen, fakat insanınkolayca anlayamadıgı sihirlibir kavram oldugu görülmektedir.
Barış ve savaş konusundabizi en fazla ilgilendiren asıl husus, banş ve savaşın ne
oldugu ve aralarındaki ilişkiden çok, barış ve savaşın (1) egitimle ve ögretimle
ilişkisi olup olmadıgı, (2) varsa nasıl bir ilişki oldugu ve (3) barış ve savaş konu-
sundaegitimcilere düşengörevin nelerolabilecegidir. İnsanlıgınensesine yapışan ca-
hilligin, fakirligin ve hastalıkların egitimle olan ilişkileri bilinmekle birlikte in-
sanlıgın gelişip yükselmesini önleyen savaşların yok edilmesi veya azalulmasında
egitime, dolaysıyla egitimcilere düşen sorumluluklar henüz pek açıklık kazanmış
degildir.
Öncelikle barış ve savaş ilişkisi ve kavramlarını açıklamamız ve çok iyi
bildigimiz halde savaşlarm mahiyetini ve getirdigi zararları, herhalde, bir kere daha
hatırlayıp konu üzerinde düşünmemiz gerekmektedir. Çünkü, insan için yeryüzünde
insanlara verilen egitimin mahiyeti ile yeryüzündeki savaşlar arasında uygun bir
ilişki kurarak yeryüzünde barış egitimine hizmette bulunmak elbetteki kaçınılmaz
bir sorumluluktur.
.

Barış ve Savaş
Tarihin mezarlıgı küçük ve büyük savaşlarla uzun veya kısa süreli barışlarla do-
ludur. İnsanın evrensel güven, özgürlük, kardeşIİk ve barış istek ve duyguları
hakkında kitaplar yazılmış, şarkılar söylenmiş, filmler çevrilmiş ve incelemeler
yapılmıştır. Fakat savaşın kötülüklerini önlemek için kurulan savunma ittifaklarına,
geliştirilen güçlü ordu ve silahlara, Birleşmiş Milletler Örgütüne ragmen savaşın
korkunç bulutları insanlıgın üzerinde hata kol gezmektedir. Birinci ve İkinci Dünya
Savaşlarından alınan korkunçderslermaalesef henüz yeterli olmayıp Dünyayı tama-
men yokedici Üçüncü bir Savaş ihtimalide, tamamenbertamfedilmiş degildir.
Savaşın elbetteki türlü nedenleri vardır. İnsanın kendi ülkesini, ulusal egemen-
ligini, inandıgı degerleri ve özgürlügünükorumaihtiyacı, haksızlıga ugranılmasıvb.
daha birçok kişisel ve toplumsal nedenler en başta gelir. İşin aslı düşünUldügünde
belkide asıl neden insanın kendisidir. Barış ve savaş insan toplumunun ürünüdür.
Bilim ve teknolojininbaşdöndürilcüilerlemesine, insanınaya ve yıldızlara gitmesine
ragmen insan henüz kendisine gidememiş, kendisini keşfedememiştir. Kendisi ve
dünyası ile savaş içindedir. Belki de insan, kendisini, umutlarınıve gerçekleri daha
iyi anlama, problem çözme ve toplu yaşama sanatındaki yeteneklerini daha iyi
keşfedebilme şansına ulaşabilse savaş ona daha çok anlamsız gelecek, barış içinde
daha mutlubir dünya yaratmadakirolünüdaha iyi anlayabilecektir. Böylelikle, ebedi
bir dünya barışının yaraulıp korunmasındainsankendisine düşen görevleri daha iyi
anlayacak, savaşmanın sorumlulugunukolayca bir başka insana ve bir grup insana
kolayca terketmeyecektir. İnsan, daha bilinçli, daha duyarlı ve daha akıllı davranma
şansına sahip olacaktır. En azından umut edilmektedir ki, insanogıu üzerinde
yaşadıgımız uzay gemisinde birlik veberaberlik içinde işbirligi yaparak daha mutlu
yaşamı gerçekleştirme olanagı bulacaktır. Çocuklarımız muhtemelen barış, sevgi ve
başarıdolubirdünyadayaşayacaklardır.
Burada aslolan başlangıçta belirtildigi gibi savaş ve barışın ne denli iyi veya
kötü oldugundan çok ulusal ve uluslararası sürekli bir barış dünyasının
yaratilmasında, bir başka deyişle, barış egitiminde egitime ve egitimcilere düşen-
görevlerle bu görevlerin egitim-ögretimetkinliklerinegetirecegi dogurgu1ann(impli-
cations)neler olabilecegini gözden geçrimektir.
Barış ıçin Eğitim
Egitimi insan davranışlarını arzu edilen yönde degiştirme süreci olarak kabul
ettigimize göre, asıl hedefin bireyin bilişsel, duyuşsal ve becerisel davranış nitelikle-
rinin savaştan çok, arzu ettigimiz dünyada barışın sürekli korunmasını ve kendine
42
---
------
Page 3
mahsusdegerler sistemiiçinde gelişerek süreklidegişen dünyakoşullarınauyabilme-
sini saglamak olacaktır.
Çünkü insan barış içinde özgür olur ve gelişir. Dogabilecek bireysel ve toplum-
sal sorunlarınancak ve ancak uygarca ve demokratik yollarla her sorun için birden
fazla çözüm yolu bulunarak, uzlaşma ve hoşgörüyle savaşmadan çözülebilecegine,
bildigimiz kadarıyla insanın uzayda yaraulmış en yüksek yaratık olduguna ve
yaraUlışıodan dolayı da barışa ve mutluluga hakkı olduguna inanması, inanmadan
öte, inanç haline getirilerek bu degerler kişinin degerler sisteminde baş köşeyi işgal
etmesi (intemalization)gerekmektedir.Aksi haldeNobel Barış Ödülleri ve barış sev-
gisi bir anlam ifade etmeyebilir. Öldürücü silahlar yerine, dünyanın zaten mevcudu
az, kıt kaynaklarını insanın mutluluguna harcamayı ve çauşmaları bilimsel yollarla
çözmeyi hayalperestlik telakki etmemelidir. Çag, gerçekçilik ve mutluluk çagı
olmalıdır.
Durum böyle olunca, gelecekte daha iyi bir dünyanın yaraulması için bugünün
çocuk ve gençlerine barışa yönelik egitim verilmeli, mevcut egitim felsefelerinin
gözden geçirilerek okullarda barış egitimine yönelik ögretim programlarının uygu-
lanmasına önem verilmesinde fazla gecikilmemelidir. Irk, yaş, cinsiyet, din ekono-
mik durum, milliyet ve ideolojileri ne olursa olsun herkesin tam bir barışa
kavuşmuş dünyanın yaraulmasında müşterek ve insani bir sorumluluk taşıdıgının
iyice algılanması ve kavranması gerekmektedir. örgün veya yaygın egitim, egitim
şekli ne olursa olsun, hayat boyu tümegitim programlarınınamaçları arasındabarış
egitimin amaçları öncelik taşımalıdır.
Okullarda "ögretmen ve yöneticiler barış egitimi için neler yapabilirler?" sorusu
için akla gelen cevapların çogu genellikle ögretim ilkeleri, amaçları, yöntemleri ve
konuları olarak okul programlarında yer almış bulunmaktadır. İstenildiginde
egitimciler bütünbunalan -dahaçagdaş yaklaşım ve yaraucı uygulamalarla kolayca
gerçekleştirebilirler. Bu maksatla, egitimcilerin iyi bildikleri kabul edilen faaliyet
tarz1arındanakla gelen birkaçıaşagtdatekrarbelirtilmiştir.Bunlar:
1. Herşeyden önce, okullarda demokratik egitime daha çok önem verilmeli, her
fırsatta ögrencilerde demokratik davranışların geliştirilmesine gayret edilmelidir.
İnsanın özgür, sorumluve degerli bir varlık oldugu, insanlararasındakişisel farklar
bulundugu,bu yüzden birbirinebenzemedigi, farklı deger ve düşüncesisteminesahip
olmalarının dogal oldugu, bu nedenlerle birey ve toplumlar arasında karşılaşılacak
sorunlarınuzlaşma ve saglam bir iletişim ve sabırla çözülmesi gerektigi benimsetil-
melidir.
2. İnsan ilişkilerinde başarılı olma sanaUögretilmeli, evde, sokakta ve iş yerinde
başkalarıyla iyi geçinmenin yolları ögrencilerekavraUlmalıdır.

Hem bireyler hem de grup veya toplumlar arasındaki anlaşmazlık ve
çatışmaların çözümünde iletişim, problem çözme, kendini başkalarınınyerine koya-
bilme, yanlış algılama ve algılanma, hoşgörü, bireysel farklar, kültürel deger ve
farklara inanma vb.konularda çocuk ve gençlerin daha çok bilgilendirilmesi ve-
duyarlı olmaları saglanmalıdır.
4. Egitimin genel ve özel amaçları arasındainsan hakları, devletlerarası hukuk,
ulusların egemenlikhakları ve özgürlükleri, hukukun üstünıügü, çogunluk ve
azınlık hak ve kültürlerine saygı, yerel yönetim, güçlünün zayıfa üstünlügUyerine
zayıf ve güçlülerin birbiriyle işbiriliginin önemi, dünya toplumlarının ve genelde
bütün insanların birbirine bagımlı oldukları v.b. amaçlar daha çok yer almalı; ders
konularıda bu dogrultudaseçilip işlenmelidir.
5. Çeşitli derslerde, savaşın kötülükleriheme kadarbelirtiIsebile, barışı korumak
için yeri gelince ulusal ve uluslararası birlik ve beraberligin şart oldugu, herkesin
şimdi ve gelecekte müşterek ülkülerde birleşip toplumun dil, din, tarih, sanat, de-
mokrasi, laiklik gibi temel kültürel dagerleriİıin geliştirilmesine önem verilmeli ve
farklılık içinde toplumsalbirligin yaratılması'egitimin amaçları arasındagereken yeri
almalı ve gerçekleştirilmelerininönemi vurgulanmalıdır.
6. Egitimin diger önemli bir amacı da, zorunlu oldugu ve yeri geldiginde bir
savaşın önlenmesi veya kazanılması için okullarda bilim ve teknoloji egitimine ge-
reken önemin verilmesidir. Bu nedenle, ulaşım, iletişim, elektronik, bilgisayar,
-
.
fizik, kimya, biyoloji ve ekonomi gibi derslerin programları geliştirilmeli; endüstri
ve egitim yoluyla yüksek bir teknoloji ve saglam bir ekonomiye sahip toplumların
savaş ve barış konusunda daha çok söz sahibi olabilecekleri ve barışa daha çok
katkıda bulunabilecekleriasla unutulmamalıdır.
7. Okul programlarındabarış ve savaş konularısadece Sosyal Bilgiler derslerine
bırakılmamalı,diger derslerdede yaratılacakfırsatlarladerslerarasındayeterli ilişkiler
kurularak konular iyice işlenmelidir. Özellikle, okul programlannda yer alan
Birleşmiş Milletler, İnsan Hakları, Dünya Barış günü, Unesco, yerel kurtuluş
günleri, ulusalbayramlar v.b. gibi önemli gün ve haftalardanfaydalanılarak insan ve
toplumlarınbarış içinde daha iyi kalkınıp gelişebilecekleri, mevcut maddive manevi
kaynakları daha iyi kullanabilecekleri ögrencilere ögretilmelidir. Körükörüne bir
savaş aleyhtarlıgı degil, fakat çok degirli ve onurlu bir barışın geregi iyice kav-
ratı1malıdır.
8. Derslerde, tarihboyunca görülendiktatörlüklerin,diktacı bir tutumlayönetilen
ulusların engeç hem kendilerine hem de başka uluslara savaş ve yenilgilerle dolu
büyük zararlar getirdikleri, ülke insanlarına getirilen bu maddi ve ,manevi zarar
44
------
_.---
Page 5
bilançolarının çokpahalıya maloldugu çeşitli yollarla açıklanmalıdıt. Böylelikle,
özgürlüge dayalı demokratik toplumların savaşı önleyip barışı sürdürmede daha
başarılı ve ideal toplumlarolabilecekleri vurgulanmalıdır.
9. Okullarda ögrencilere üzerindeyaşadıgtmız dünyanıngittikçe küçülerek çeşitli
ulusların ticaret, ulaşım, iletişim, egitim, kültür ve teknoloji alış verişiyle birbirle-
rine dahaçok yaklaşmakta ve bütünleşmekte (interdependent)oldukları; böylesine
uluslar ve kültürler arası bir ilişki ve iş birlilginin artugı bir dünyada barışın korun-
masında her insanın ve ulusun büyük yararları ve rolü oldugu benimsetilmeli ulus-
ların artık ayrı birer ada degil, birbirleriyle ilişkili ve gelişen tek bir dünyanın
yaraucı, yapıcı ve çagdaş birerüyesi olma zorundaolduklarıaçıklanmalıdıt.
10. Son olmamakla birlikte, bütün bunların en önemlisi, insanların yukarıda
sayılan amaçlara ulaşmasının.egitim yoluyla geliştirilecek barış ikliminde daha iyi
gelişip serpileceklerine ait tutumve inançlarınabaglı olacagının, bu U1tum,bilgi ve
inançların kazanılmasında ise egitimcilerin büyük sorumlulukları oldugunun bilin-
mesi ve unutulmamasıdıt.
Sonuç
Savaşların yeryüzünden silinmesi veya enaza indirilerekzararsız hale getirilmesi
ve böylelikle her alanda çok hızla gelişen dünyaya evrensel banş, özgürlük ve
kardeşlik getirilmesindeegitim ve egitimcilere büyük görevler düşmektedir.
Egergelecekte iyi ve mutlu, "Yurtta SuUı, Cihanda Sulh"larla dolu bir dünyanın
yaratılmasında egitimin gücüne inanıyorsak, savaş ve barışın toplumsal bir tutum,
gelecek kuşaklar için yeni bir dünya düzeni, bir bakıma, genelde bir insan egitimi
sorunuve konusu oldugu kabul edilmelidir. Egitim ve egitimcinin imkan ve sorum-
luluklan çerçevesinde her tür düzeydeki okul programları yeniden incelenip
geliştirilmelidir. insan sevgisi ve mutlulugu, insanıntemel hakları ve özgürlügü, de-
mokrasi, insan ilişkileri ve iletişimi, uluslararası işbirligi, Birleşmiş Milletler idea-
li, dünyadaki toplumların dogal ve kültürel zenginlik ve güzellikleri birbirleriyle
yardımlaşmaları, ulusal birlik ve beraberligin önemi, insanın üstünlügü ve degeri
gibi konular bütün derslerde fırsat bulundukça işlenmeli; bu konuların çocuk ve
gençlerin gelecegindeki önemlerikavraulmalı ve bu yüksek degerlerin onlarındeger
yargılarının birer temel taşı olmasına gayret etmelidir.
Unutmamak gerektir ki, savaşlara ragmen, ebedi barışa susayan dünyamızda,
barışın kazanılıp veya kaybedilmesinin egitimcilerin çocuk ve gençler üzerindekiet-
kisine, kabul edilen egitim hedeflerinin gerçekleşmesine baglı olacaktır. Çünkü
savaş cephelerdedegil insanbeyinlerindeve sınıflardakazanılırveya kaybedilir.

kaynak


bunlar sana fikir verebilir sanırım..:)


Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
31 Aralık 2008       Mesaj #2
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.

BARIŞ,SAVAŞ VE EGİTİM
Sponsorlu Bağlantılar
Doç. Dr. Abdullah DEMİRTAŞMsn Star
GıRış
Bu yazı, yılın ilk aylarında yanıbaşımızda süren Körfez Savaşının heyecanlı ve
korkuluoldugukadarsavaşanlarve savaşmayanlariçin de acı dolu günlerindekaleme
alınmıştır. Çagımız teknolojisinin işe koşuldugu bu savaşı radyo, televizyqn ve ga-
zetelerden izledikçe insanın, insan olarak ve genelde insan toplumu olarak savaş ve
barış konusundadüşünmemesimümkündegildir. İlkel kabilelerden mbdem toplum-
larakadar maddive manevi zararlarınyanı sıra suçlu ve suçsuz ölen ve yaralananin-
sanların sayısı da milyonlarla ölçülrnektedir. Akıl durdurucumal ve can kayıpları,
bozulan dogal ve kültürelçevre ve degerleri göz önüne alınınca barışın ne denliarzu
edilen, fakat insanınkolayca anlayamadıgı sihirlibir kavram oldugu görülmektedir.
Barış ve savaş konusundabizi en fazla ilgilendiren asıl husus, banş ve savaşın ne
oldugu ve aralarındaki ilişkiden çok, barış ve savaşın (1) egitimle ve ögretimle
ilişkisi olup olmadıgı, (2) varsa nasıl bir ilişki oldugu ve (3) barış ve savaş konu-
sundaegitimcilere düşengörevin nelerolabilecegidir. İnsanlıgınensesine yapışan ca-
hilligin, fakirligin ve hastalıkların egitimle olan ilişkileri bilinmekle birlikte in-
sanlıgın gelişip yükselmesini önleyen savaşların yok edilmesi veya azalulmasında
egitime, dolaysıyla egitimcilere düşen sorumluluklar henüz pek açıklık kazanmış
degildir.
Öncelikle barış ve savaş ilişkisi ve kavramlarını açıklamamız ve çok iyi
bildigimiz halde savaşlarm mahiyetini ve getirdigi zararları, herhalde, bir kere daha
hatırlayıp konu üzerinde düşünmemiz gerekmektedir. Çünkü, insan için yeryüzünde
insanlara verilen egitimin mahiyeti ile yeryüzündeki savaşlar arasında uygun bir
ilişki kurarak yeryüzünde barış egitimine hizmette bulunmak elbetteki kaçınılmaz
bir sorumluluktur.
.

Barış ve Savaş
Tarihin mezarlıgı küçük ve büyük savaşlarla uzun veya kısa süreli barışlarla do-
ludur. İnsanın evrensel güven, özgürlük, kardeşIİk ve barış istek ve duyguları
hakkında kitaplar yazılmış, şarkılar söylenmiş, filmler çevrilmiş ve incelemeler
yapılmıştır. Fakat savaşın kötülüklerini önlemek için kurulan savunma ittifaklarına,
geliştirilen güçlü ordu ve silahlara, Birleşmiş Milletler Örgütüne ragmen savaşın
korkunç bulutları insanlıgın üzerinde hata kol gezmektedir. Birinci ve İkinci Dünya
Savaşlarından alınan korkunçderslermaalesef henüz yeterli olmayıp Dünyayı tama-
men yokedici Üçüncü bir Savaş ihtimalide, tamamenbertamfedilmiş degildir.
Savaşın elbetteki türlü nedenleri vardır. İnsanın kendi ülkesini, ulusal egemen-
ligini, inandıgı degerleri ve özgürlügünükorumaihtiyacı, haksızlıga ugranılmasıvb.
daha birçok kişisel ve toplumsal nedenler en başta gelir. İşin aslı düşünUldügünde
belkide asıl neden insanın kendisidir. Barış ve savaş insan toplumunun ürünüdür.
Bilim ve teknolojininbaşdöndürilcüilerlemesine, insanınaya ve yıldızlara gitmesine
ragmen insan henüz kendisine gidememiş, kendisini keşfedememiştir. Kendisi ve
dünyası ile savaş içindedir. Belki de insan, kendisini, umutlarınıve gerçekleri daha
iyi anlama, problem çözme ve toplu yaşama sanatındaki yeteneklerini daha iyi
keşfedebilme şansına ulaşabilse savaş ona daha çok anlamsız gelecek, barış içinde
daha mutlubir dünya yaratmadakirolünüdaha iyi anlayabilecektir. Böylelikle, ebedi
bir dünya barışının yaraulıp korunmasındainsankendisine düşen görevleri daha iyi
anlayacak, savaşmanın sorumlulugunukolayca bir başka insana ve bir grup insana
kolayca terketmeyecektir. İnsan, daha bilinçli, daha duyarlı ve daha akıllı davranma
şansına sahip olacaktır. En azından umut edilmektedir ki, insanogıu üzerinde
yaşadıgımız uzay gemisinde birlik veberaberlik içinde işbirligi yaparak daha mutlu
yaşamı gerçekleştirme olanagı bulacaktır. Çocuklarımız muhtemelen barış, sevgi ve
başarıdolubirdünyadayaşayacaklardır.
Burada aslolan başlangıçta belirtildigi gibi savaş ve barışın ne denli iyi veya
kötü oldugundan çok ulusal ve uluslararası sürekli bir barış dünyasının
yaratilmasında, bir başka deyişle, barış egitiminde egitime ve egitimcilere düşen-
görevlerle bu görevlerin egitim-ögretimetkinliklerinegetirecegi dogurgu1ann(impli-
cations)neler olabilecegini gözden geçrimektir.
Barış ıçin Eğitim
Egitimi insan davranışlarını arzu edilen yönde degiştirme süreci olarak kabul
ettigimize göre, asıl hedefin bireyin bilişsel, duyuşsal ve becerisel davranış nitelikle-
rinin savaştan çok, arzu ettigimiz dünyada barışın sürekli korunmasını ve kendine
42
---
------
Page 3
mahsusdegerler sistemiiçinde gelişerek süreklidegişen dünyakoşullarınauyabilme-
sini saglamak olacaktır.
Çünkü insan barış içinde özgür olur ve gelişir. Dogabilecek bireysel ve toplum-
sal sorunlarınancak ve ancak uygarca ve demokratik yollarla her sorun için birden
fazla çözüm yolu bulunarak, uzlaşma ve hoşgörüyle savaşmadan çözülebilecegine,
bildigimiz kadarıyla insanın uzayda yaraulmış en yüksek yaratık olduguna ve
yaraUlışıodan dolayı da barışa ve mutluluga hakkı olduguna inanması, inanmadan
öte, inanç haline getirilerek bu degerler kişinin degerler sisteminde baş köşeyi işgal
etmesi (intemalization)gerekmektedir.Aksi haldeNobel Barış Ödülleri ve barış sev-
gisi bir anlam ifade etmeyebilir. Öldürücü silahlar yerine, dünyanın zaten mevcudu
az, kıt kaynaklarını insanın mutluluguna harcamayı ve çauşmaları bilimsel yollarla
çözmeyi hayalperestlik telakki etmemelidir. Çag, gerçekçilik ve mutluluk çagı
olmalıdır.
Durum böyle olunca, gelecekte daha iyi bir dünyanın yaraulması için bugünün
çocuk ve gençlerine barışa yönelik egitim verilmeli, mevcut egitim felsefelerinin
gözden geçirilerek okullarda barış egitimine yönelik ögretim programlarının uygu-
lanmasına önem verilmesinde fazla gecikilmemelidir. Irk, yaş, cinsiyet, din ekono-
mik durum, milliyet ve ideolojileri ne olursa olsun herkesin tam bir barışa
kavuşmuş dünyanın yaraulmasında müşterek ve insani bir sorumluluk taşıdıgının
iyice algılanması ve kavranması gerekmektedir. örgün veya yaygın egitim, egitim
şekli ne olursa olsun, hayat boyu tümegitim programlarınınamaçları arasındabarış
egitimin amaçları öncelik taşımalıdır.
Okullarda "ögretmen ve yöneticiler barış egitimi için neler yapabilirler?" sorusu
için akla gelen cevapların çogu genellikle ögretim ilkeleri, amaçları, yöntemleri ve
konuları olarak okul programlarında yer almış bulunmaktadır. İstenildiginde
egitimciler bütünbunalan -dahaçagdaş yaklaşım ve yaraucı uygulamalarla kolayca
gerçekleştirebilirler. Bu maksatla, egitimcilerin iyi bildikleri kabul edilen faaliyet
tarz1arındanakla gelen birkaçıaşagtdatekrarbelirtilmiştir.Bunlar:
1. Herşeyden önce, okullarda demokratik egitime daha çok önem verilmeli, her
fırsatta ögrencilerde demokratik davranışların geliştirilmesine gayret edilmelidir.
İnsanın özgür, sorumluve degerli bir varlık oldugu, insanlararasındakişisel farklar
bulundugu,bu yüzden birbirinebenzemedigi, farklı deger ve düşüncesisteminesahip
olmalarının dogal oldugu, bu nedenlerle birey ve toplumlar arasında karşılaşılacak
sorunlarınuzlaşma ve saglam bir iletişim ve sabırla çözülmesi gerektigi benimsetil-
melidir.
2. İnsan ilişkilerinde başarılı olma sanaUögretilmeli, evde, sokakta ve iş yerinde
başkalarıyla iyi geçinmenin yolları ögrencilerekavraUlmalıdır.

Hem bireyler hem de grup veya toplumlar arasındaki anlaşmazlık ve
çatışmaların çözümünde iletişim, problem çözme, kendini başkalarınınyerine koya-
bilme, yanlış algılama ve algılanma, hoşgörü, bireysel farklar, kültürel deger ve
farklara inanma vb.konularda çocuk ve gençlerin daha çok bilgilendirilmesi ve-
duyarlı olmaları saglanmalıdır.
4. Egitimin genel ve özel amaçları arasındainsan hakları, devletlerarası hukuk,
ulusların egemenlikhakları ve özgürlükleri, hukukun üstünıügü, çogunluk ve
azınlık hak ve kültürlerine saygı, yerel yönetim, güçlünün zayıfa üstünlügUyerine
zayıf ve güçlülerin birbiriyle işbiriliginin önemi, dünya toplumlarının ve genelde
bütün insanların birbirine bagımlı oldukları v.b. amaçlar daha çok yer almalı; ders
konularıda bu dogrultudaseçilip işlenmelidir.
5. Çeşitli derslerde, savaşın kötülükleriheme kadarbelirtiIsebile, barışı korumak
için yeri gelince ulusal ve uluslararası birlik ve beraberligin şart oldugu, herkesin
şimdi ve gelecekte müşterek ülkülerde birleşip toplumun dil, din, tarih, sanat, de-
mokrasi, laiklik gibi temel kültürel dagerleriİıin geliştirilmesine önem verilmeli ve
farklılık içinde toplumsalbirligin yaratılması'egitimin amaçları arasındagereken yeri
almalı ve gerçekleştirilmelerininönemi vurgulanmalıdır.
6. Egitimin diger önemli bir amacı da, zorunlu oldugu ve yeri geldiginde bir
savaşın önlenmesi veya kazanılması için okullarda bilim ve teknoloji egitimine ge-
reken önemin verilmesidir. Bu nedenle, ulaşım, iletişim, elektronik, bilgisayar,
-
.
fizik, kimya, biyoloji ve ekonomi gibi derslerin programları geliştirilmeli; endüstri
ve egitim yoluyla yüksek bir teknoloji ve saglam bir ekonomiye sahip toplumların
savaş ve barış konusunda daha çok söz sahibi olabilecekleri ve barışa daha çok
katkıda bulunabilecekleriasla unutulmamalıdır.
7. Okul programlarındabarış ve savaş konularısadece Sosyal Bilgiler derslerine
bırakılmamalı,diger derslerdede yaratılacakfırsatlarladerslerarasındayeterli ilişkiler
kurularak konular iyice işlenmelidir. Özellikle, okul programlannda yer alan
Birleşmiş Milletler, İnsan Hakları, Dünya Barış günü, Unesco, yerel kurtuluş
günleri, ulusalbayramlar v.b. gibi önemli gün ve haftalardanfaydalanılarak insan ve
toplumlarınbarış içinde daha iyi kalkınıp gelişebilecekleri, mevcut maddive manevi
kaynakları daha iyi kullanabilecekleri ögrencilere ögretilmelidir. Körükörüne bir
savaş aleyhtarlıgı degil, fakat çok degirli ve onurlu bir barışın geregi iyice kav-
ratı1malıdır.
8. Derslerde, tarihboyunca görülendiktatörlüklerin,diktacı bir tutumlayönetilen
ulusların engeç hem kendilerine hem de başka uluslara savaş ve yenilgilerle dolu
büyük zararlar getirdikleri, ülke insanlarına getirilen bu maddi ve ,manevi zarar
44
------
_.---
Page 5
bilançolarının çokpahalıya maloldugu çeşitli yollarla açıklanmalıdıt. Böylelikle,
özgürlüge dayalı demokratik toplumların savaşı önleyip barışı sürdürmede daha
başarılı ve ideal toplumlarolabilecekleri vurgulanmalıdır.
9. Okullarda ögrencilere üzerindeyaşadıgtmız dünyanıngittikçe küçülerek çeşitli
ulusların ticaret, ulaşım, iletişim, egitim, kültür ve teknoloji alış verişiyle birbirle-
rine dahaçok yaklaşmakta ve bütünleşmekte (interdependent)oldukları; böylesine
uluslar ve kültürler arası bir ilişki ve iş birlilginin artugı bir dünyada barışın korun-
masında her insanın ve ulusun büyük yararları ve rolü oldugu benimsetilmeli ulus-
ların artık ayrı birer ada degil, birbirleriyle ilişkili ve gelişen tek bir dünyanın
yaraucı, yapıcı ve çagdaş birerüyesi olma zorundaolduklarıaçıklanmalıdıt.
10. Son olmamakla birlikte, bütün bunların en önemlisi, insanların yukarıda
sayılan amaçlara ulaşmasının.egitim yoluyla geliştirilecek barış ikliminde daha iyi
gelişip serpileceklerine ait tutumve inançlarınabaglı olacagının, bu U1tum,bilgi ve
inançların kazanılmasında ise egitimcilerin büyük sorumlulukları oldugunun bilin-
mesi ve unutulmamasıdıt.
Sonuç
Savaşların yeryüzünden silinmesi veya enaza indirilerekzararsız hale getirilmesi
ve böylelikle her alanda çok hızla gelişen dünyaya evrensel banş, özgürlük ve
kardeşlik getirilmesindeegitim ve egitimcilere büyük görevler düşmektedir.
Egergelecekte iyi ve mutlu, "Yurtta SuUı, Cihanda Sulh"larla dolu bir dünyanın
yaratılmasında egitimin gücüne inanıyorsak, savaş ve barışın toplumsal bir tutum,
gelecek kuşaklar için yeni bir dünya düzeni, bir bakıma, genelde bir insan egitimi
sorunuve konusu oldugu kabul edilmelidir. Egitim ve egitimcinin imkan ve sorum-
luluklan çerçevesinde her tür düzeydeki okul programları yeniden incelenip
geliştirilmelidir. insan sevgisi ve mutlulugu, insanıntemel hakları ve özgürlügü, de-
mokrasi, insan ilişkileri ve iletişimi, uluslararası işbirligi, Birleşmiş Milletler idea-
li, dünyadaki toplumların dogal ve kültürel zenginlik ve güzellikleri birbirleriyle
yardımlaşmaları, ulusal birlik ve beraberligin önemi, insanın üstünlügü ve degeri
gibi konular bütün derslerde fırsat bulundukça işlenmeli; bu konuların çocuk ve
gençlerin gelecegindeki önemlerikavraulmalı ve bu yüksek degerlerin onlarındeger
yargılarının birer temel taşı olmasına gayret etmelidir.
Unutmamak gerektir ki, savaşlara ragmen, ebedi barışa susayan dünyamızda,
barışın kazanılıp veya kaybedilmesinin egitimcilerin çocuk ve gençler üzerindekiet-
kisine, kabul edilen egitim hedeflerinin gerçekleşmesine baglı olacaktır. Çünkü
savaş cephelerdedegil insanbeyinlerindeve sınıflardakazanılırveya kaybedilir.

kaynak


bunlar sana fikir verebilir sanırım..Msn Happy


Quo vadis?
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
3 Ocak 2009       Mesaj #3
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
eğitim yolula savaşlar önlenemez diye münazaramız var.Yardım eder misiniz?
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
3 Ocak 2009       Mesaj #4
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Teşekkür ederim
___?=) - avatarı
___?=)
Ziyaretçi
23 Şubat 2009       Mesaj #5
___?=) - avatarı
Ziyaretçi
Eğitim yoluyla engellenmiş savaş var mı? acele yardım edin.bu bizim için önemli.acelem var.....
MeLL - avatarı
MeLL
Ziyaretçi
23 Şubat 2009       Mesaj #6
MeLL - avatarı
Ziyaretçi
Buna kendi fikrim ile cevap vereyim;

Kültürünü adetlerini örnek aldığımız ve eğitimde de bu örneklere yer verdiğimiz bir çok devletin; Barış,kardeşlik,sevecenlik,merhamet konularında kayıtsız kaldıklarını görüyoruz.Bu olgular literatürde kayıt teşkil etse de,pratikte formalite olarak kalıyor. "Dünya Barışı" denen olgu; İnsanların-toplumların egoist tutumları, Kendi fikirlerini var etme-kabullendirme çabaları , Çıkar kavgası gibi nedenlerle sönüp gitmektedir...

Eğitim ancak doğru amaçla alındığında işe yarar.Doğru olan bilgiyi,doğru amaçla kullanmadıktan- Doğru bir tutumla değerlendirmedikten sonra eğitim hiç bir işe yaramaz...

Eğitim yarım ve yanlış alındığında, yıllarca edinilen birikim bile cahillikten başka bir şey olmaz!

Kısaca, bana göre; Eğitimle savaşı engellemek , çok ince bir azimle ve doğruluğu sabitlenmiş tek bir yol ile gerçekleşir.Yaşadığımız dünyada bu anlayış çok az...!
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
23 Şubat 2009       Mesaj #7
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Alıntı
___?=) adlı kullanıcıdan alıntı

Eğitim yoluyla engellenmiş savaş var mı? acele yardım edin.bu bizim için önemli.acelem var.....

Araştırmalarımda öyle bir savaşa ait bir döküman bulamadım .. ancak savaşın engellenmesinde eğitimin rolü ile ilgili dökümanlar mevcut .. inceleyiniz



Savaş barışçı çocuklarla önlenir


Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ülkü Bayındır, savaşın önlenmesinde çocukların eğitiminin büyük önem taşıdığını söyledi. EÜ Rektörü Prof. Dr. Ülkü Bayındır, EÜ Tıp Fakültesi`nde düzenlenen ``Savaş ve Çocuklar`` konulu sempozyumun açılışında, ``çocuklardan yola çıkarak savaşların önlenmesi`` yönündeki fikrin çok önemli olduğunu vurguladı. Savaşların, çocuklara ne kadar kötü bir şey olduğunun anlatılması gerektiğine işaret eden Bayındır, ``İlerde savaşmayacak çocukları yetiştirmemiz lazım. Savaşın önlenmesinde çocukların eğitimi büyük önem taşıyor`` dedi. EÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ata Erdener de savaş ile çocuğun asla yan yana gelmemesi gereken iki unsur olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: ``Savaş, yanan yıkılan yerler, korku, çaresizliktir; çocuk ise umut, yarın demektir. Savaş çocuklar üzerinde çok büyük fiziksel ve psikolojik travmalar meydana getiriyor. Ruhlarında inanılmaz travmaların yaşanmasına neden oluyor. Savaşta ölen çocukların yalnızca yüzde 5`i çatışmalarda, geriye kalan yüzde 95`i ise ishal ve çeşitli hastalıklara yakalanarak ölüyor.`` Sempozyuma Sağlık Bakanlığı temsilcisi olarak katılan Hatice Kaptan ise savaşlardan en çok zarar gören ve etkilenenlerin çocuklar olduğunu bildirdi. Türkiye ile UNICEF arasında 2000 yılında afet ve acil durumlarda hazırlıklı olma programının imzalandığını, bununla birlikte afetlerin kadın ve çocuklar üzerindeki etkisinin azaltılmasının amaçlandığını belirten Kaptan, ``Program 2010 yılına kadar devam edecek. Son on yılda meydana gelen savaşlarda 2 milyon çocuk öldü, 10 milyonu ise ailesiz kaldı`` dedi.

kaynak
Quo vadis?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Nisan 2011       Mesaj #8
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
eğitim yolula savaşlar önlenebilir diye münazaramız var.Yardım eder misiniz?

Benzer Konular

27 Mayıs 2014 / sdgsdg Soru-Cevap
13 Nisan 2015 / misafir Soru-Cevap
8 Aralık 2013 / Misafir Soru-Cevap
15 Şubat 2011 / Teamoore Soru-Cevap
11 Mart 2016 / alessya Cevaplanmış