Arama

Bir canlının farklı hücrelerindeki organel sayısı farklı mıdır?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 13 Kasım 2009 Gösterim: 8.303 Cevap: 3
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
5 Ocak 2009       Mesaj #1
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
BİR CANLININ FARKLI HÜCRELERİNCEKİ OFGANEL SAYISI VE CESİDİ FARKLIMIDIR?
EN İYİ CEVABI Misafir verdi
Organel hücre içerisinde bulunan kendi içinde özelleşmiş yapılardır. Vücut için organ ne ise hücre için de organel olduğu düşüncesiyle organ sözcüğüne Fransızca küçültme eki olan -el eklenerek oluşturulmuştur.
Özellikle karmaşık yapıdaki
ökaryotik hücrelerde birçok organel çeşidi bulunur. Organeller mikroskobun bulunuşundan sonra gözlemlenmeye ve tanımlanmaya başlanmıştır. Bazı hücrebilimcilerin savlarına göre birçok büyük organelin endosimbiyotikbakterilerden köklendiği öne sürülür.
Sponsorlu Bağlantılar


Sitoplazmanın içindeki organellerin adları ve görevi nelerdir?

Çekirdek: Hücrenin beyni sayılabilecek bu organel, çoğu kaynakta sitoplazma içerisindeki bir organel olarak sınıflandırılmaz. Bunun nedeni, hücrenin bu kaynaklarda zar, sitoplazma ve çekirdek olmak üzere 3 bölümde incelenmesidir. Genetik materyal (DNA ve RNA) çekirdek içerisinde yer aldığı için, hücre içerisindeki bütün protein sentez oluşumlarının temel kodu ve emri çekirdek tarafından verilir. Çekirdeğin temel görevini, hücrenin genetik kodunu korumak ve gerektiği yerde gerektiği şekilde kullanılmasını sağlamak olarak özetleyebiliriz. Hücre bölünmesi sırasında da, bu genetik madde kopyalanarak oğul hücrelere geçirilir.

Mitokondri: Hücrenin enerji üretim merkezleridir. Hücrenin enerji ihtiyacına göre sayıları farklılık gösterebilir. Oksijenli solunumun gerçekleştiği ve bu sayede de çeşitli besin maddelerinin sindirimi sonucunda açığa çıkan organik moleküllerden enerjinin elde edildiği organeldir. Diğer bir görevi ise, hücre içeriğindeki fazla kalsiyumun depolanmasıdır.

Kloroplast: Sadece bitki hücrelerinde ve bazı bakterilerde bulunan bu organel, fotosentezin gerçekleştiği yapıdır. Bu organellerde özel enzimler eşliğinde gerçekleştirilen tepkimeler sonucunda su ve karbondioksit, güneş enerjisi yardımıyla organik moleküllere dönüştürülür.

Endoplazmik Retikulum: Hücre içi ağ yapısını oluşturan bu organel, aslında çekirdeğin dış zarının bir uzantısıdır. Ribozom taşıyıp taşımamasına göre iki tipi görülür:
1. Granüllü E.R: Ribozom taşıyan tipteki ER, protein sentezinde rol alır. Protein sentezinde anahtar görevi üstlenen ribozomları taşımasının yanında, sentezlenen proteinlere şeker eklenmesinden ve bu proteinlerin bir kısmının hücre içi organellerin zar yapısına katılmak üzere gerekli yerlere gönderilmesinden de sorumludur.

2. Düz E.R: Ribozom taşımayan tipteki ER ise, özellikle steroid hormonların ve lipidlerin sentezinde görevlidir. Bu nedenle de özellikle böbrek üstü bezleri, testisler ve ovaryumlarda gelişmiş olarak bulunurlar. Ayrıca zehirli metabolitlerin detoksifiye edilmesinde (zehir özelliğinin kaldırılmasında), kolesterol ve safra yapımında, glikojen sentezinde ve yıkımında da rol oynamaları nedeniyle, karaciğer hücrelerinde de bol miktarda bulunurlar. Tüm bunlara ek olarak, midenin hidroklorik asit salgısını gerçekleştiren hücrelerde klor iyonlarının atılmasından ve kas hücrelerinde kalsiyum iyonlarının depo edilmesinden de sorumludur.

Ribozom: Protein ve RNA moleküllerinden meydana gelen bu organeller, protein sentezinde anahtar görevdedir. DNA’dan alınan şifre, mRNA’lar tarafından ribozomlara ulaştırılır ve tRNA’lar tarafından uygun şifre ile örtüşen amino asitlerin ribozom üzerinde bir araya getirilmesi sayesinde protein sentezi gerçekleştirilir.

Golgi cisimciği: Hücre içinde oluşturulan bütün salgıların, deyim yerindeyse “paketlendiği” organeldir. Salgı moleküllerine son şekillerinin verilmesi, yoğunlaştırılması, hücre dışına gönderilmeye hazır hale getirilmesi ve depo edilmesi golgi aygıtı tarafından gerçekleştirilir. Ayrıca sperm hücrelerinin uç kısmında bulunan ve yumurta zarının delinmesinden sorumlu enzimleri taşıyan akrozom keseciklerinin oluşumunda da rol alır.
Enzim içeren salgı kesecikleri olarak da tanımlanan “zimogen granülleri” salgılanması, lizozomların sentezi ve hücre zarının bütünlüğünün korunması ile işlevlerinin düzenlenmesi de golginin diğer görevleri arasındadır.

Lizozom: İçeriğinde asit karakterde enzimleri taşıyan ve bitki hücrelerinde bulunmayan bu organel, büyük biyomoleküllerin, çeşitli hücre içi veya dışı yapıların parçalanmasında rol alır. Yaşlanan hücreler veya organellerin parçalanması da lizozomlar tarafından gerçekleştirilir. Sperm ucundaki akrozom kesesi de özelleşmiş bir lizozomdur ve yumurta zarının eritilmesine yardımcı olan enzimlerin salgılanmasında görevlidir. Düzenli olarak gerçekleşen kemik yıkımına yardımcı olan lizozomlar, hücre farklılaşması ve metamorfoz esnasında gerçekleşen programlı hücre ölümünden de sorumludur.

Vakuol (Koful): Bitki hücrelerinde bulunan bu organel, kısmen de olsa lizozomların görevini üstlenmiştir. Makromoleküllerin sindirimi ve depolanması da bu organel tarafından gerçekleştirilir.

Sentriyol: Bu organel, bölünme esnasında kromozomların tutunduğu iğ iplikçiklerinin yapımından sorumludur. İlkel yapılı olanlar haricinde bitki hücrelerinde, çoğu bir hücreli canlıda, olgunlaşmış sinir ve kas hücrelerinde sentriyol bulunmaz. Bu tip hücrelerin bölünmesi esnasında iğ iplikçikleri, sitoplazmada bulunan maddeler tarafından oluşturulur.
Olgun yumurta hücresinde de bulunmaz, ancak bu durumda da döllenme sonrasında hücre bölünmesinde spermden gelen sentriyoller tarafından iğ iplikçikleri oluşturulur.

Peroksizom: Amino asitlerden amino gruplarını ayırma, alkolleri detoksifiye etme, hücre için zararlı bir bileşik olan hidrojen peroksitin oksitlenerek su ve oksijene dönüştürülmesi, çeşitli makromoleküllerin yapımı gibi tepkimelerden sorumlu olan enzimleri içerir. Lipid metabolizmasında görev alan bazı enzimleri de taşıdığı düşünülmektedir. Tohumun çimlenmesi sırasında yağların karbonhidratlara dönüşüm tepkimelerinde görev alırlar.

Bu organellerin hepsi de, ökaryot hücrelerde tıpkı hücrenin kendisi gibi zar ile kaplıdır. Bunların arasında çekirdek, mitokondri ve kloroplast, diğer organellerden farklı olarak çift zar ile kaplıdır.
Sıraladığımız bu organellere ek olarak, hücre içinde bulunan multiveziküler (çok sayıda vezikül içeren) organeller, pigmentler, kristalize yapılar, glikojen ve yağ cisimcikleri, hücre iskeletini oluşturan mikrofilamentler ve ara filamentler de sitoplazma içerisinde bulunan diğer yapılar.

lütfen konuyu inceşeyiniz kolay gelsin:)

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Ocak 2009       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Organel hücre içerisinde bulunan kendi içinde özelleşmiş yapılardır. Vücut için organ ne ise hücre için de organel olduğu düşüncesiyle organ sözcüğüne Fransızca küçültme eki olan -el eklenerek oluşturulmuştur.
Özellikle karmaşık yapıdaki
ökaryotik hücrelerde birçok organel çeşidi bulunur. Organeller mikroskobun bulunuşundan sonra gözlemlenmeye ve tanımlanmaya başlanmıştır. Bazı hücrebilimcilerin savlarına göre birçok büyük organelin endosimbiyotikbakterilerden köklendiği öne sürülür.
Sponsorlu Bağlantılar


Sitoplazmanın içindeki organellerin adları ve görevi nelerdir?

Çekirdek: Hücrenin beyni sayılabilecek bu organel, çoğu kaynakta sitoplazma içerisindeki bir organel olarak sınıflandırılmaz. Bunun nedeni, hücrenin bu kaynaklarda zar, sitoplazma ve çekirdek olmak üzere 3 bölümde incelenmesidir. Genetik materyal (DNA ve RNA) çekirdek içerisinde yer aldığı için, hücre içerisindeki bütün protein sentez oluşumlarının temel kodu ve emri çekirdek tarafından verilir. Çekirdeğin temel görevini, hücrenin genetik kodunu korumak ve gerektiği yerde gerektiği şekilde kullanılmasını sağlamak olarak özetleyebiliriz. Hücre bölünmesi sırasında da, bu genetik madde kopyalanarak oğul hücrelere geçirilir.

Mitokondri: Hücrenin enerji üretim merkezleridir. Hücrenin enerji ihtiyacına göre sayıları farklılık gösterebilir. Oksijenli solunumun gerçekleştiği ve bu sayede de çeşitli besin maddelerinin sindirimi sonucunda açığa çıkan organik moleküllerden enerjinin elde edildiği organeldir. Diğer bir görevi ise, hücre içeriğindeki fazla kalsiyumun depolanmasıdır.

Kloroplast: Sadece bitki hücrelerinde ve bazı bakterilerde bulunan bu organel, fotosentezin gerçekleştiği yapıdır. Bu organellerde özel enzimler eşliğinde gerçekleştirilen tepkimeler sonucunda su ve karbondioksit, güneş enerjisi yardımıyla organik moleküllere dönüştürülür.

Endoplazmik Retikulum: Hücre içi ağ yapısını oluşturan bu organel, aslında çekirdeğin dış zarının bir uzantısıdır. Ribozom taşıyıp taşımamasına göre iki tipi görülür:
1. Granüllü E.R: Ribozom taşıyan tipteki ER, protein sentezinde rol alır. Protein sentezinde anahtar görevi üstlenen ribozomları taşımasının yanında, sentezlenen proteinlere şeker eklenmesinden ve bu proteinlerin bir kısmının hücre içi organellerin zar yapısına katılmak üzere gerekli yerlere gönderilmesinden de sorumludur.

2. Düz E.R: Ribozom taşımayan tipteki ER ise, özellikle steroid hormonların ve lipidlerin sentezinde görevlidir. Bu nedenle de özellikle böbrek üstü bezleri, testisler ve ovaryumlarda gelişmiş olarak bulunurlar. Ayrıca zehirli metabolitlerin detoksifiye edilmesinde (zehir özelliğinin kaldırılmasında), kolesterol ve safra yapımında, glikojen sentezinde ve yıkımında da rol oynamaları nedeniyle, karaciğer hücrelerinde de bol miktarda bulunurlar. Tüm bunlara ek olarak, midenin hidroklorik asit salgısını gerçekleştiren hücrelerde klor iyonlarının atılmasından ve kas hücrelerinde kalsiyum iyonlarının depo edilmesinden de sorumludur.

Ribozom: Protein ve RNA moleküllerinden meydana gelen bu organeller, protein sentezinde anahtar görevdedir. DNA’dan alınan şifre, mRNA’lar tarafından ribozomlara ulaştırılır ve tRNA’lar tarafından uygun şifre ile örtüşen amino asitlerin ribozom üzerinde bir araya getirilmesi sayesinde protein sentezi gerçekleştirilir.

Golgi cisimciği: Hücre içinde oluşturulan bütün salgıların, deyim yerindeyse “paketlendiği” organeldir. Salgı moleküllerine son şekillerinin verilmesi, yoğunlaştırılması, hücre dışına gönderilmeye hazır hale getirilmesi ve depo edilmesi golgi aygıtı tarafından gerçekleştirilir. Ayrıca sperm hücrelerinin uç kısmında bulunan ve yumurta zarının delinmesinden sorumlu enzimleri taşıyan akrozom keseciklerinin oluşumunda da rol alır.
Enzim içeren salgı kesecikleri olarak da tanımlanan “zimogen granülleri” salgılanması, lizozomların sentezi ve hücre zarının bütünlüğünün korunması ile işlevlerinin düzenlenmesi de golginin diğer görevleri arasındadır.

Lizozom: İçeriğinde asit karakterde enzimleri taşıyan ve bitki hücrelerinde bulunmayan bu organel, büyük biyomoleküllerin, çeşitli hücre içi veya dışı yapıların parçalanmasında rol alır. Yaşlanan hücreler veya organellerin parçalanması da lizozomlar tarafından gerçekleştirilir. Sperm ucundaki akrozom kesesi de özelleşmiş bir lizozomdur ve yumurta zarının eritilmesine yardımcı olan enzimlerin salgılanmasında görevlidir. Düzenli olarak gerçekleşen kemik yıkımına yardımcı olan lizozomlar, hücre farklılaşması ve metamorfoz esnasında gerçekleşen programlı hücre ölümünden de sorumludur.

Vakuol (Koful): Bitki hücrelerinde bulunan bu organel, kısmen de olsa lizozomların görevini üstlenmiştir. Makromoleküllerin sindirimi ve depolanması da bu organel tarafından gerçekleştirilir.

Sentriyol: Bu organel, bölünme esnasında kromozomların tutunduğu iğ iplikçiklerinin yapımından sorumludur. İlkel yapılı olanlar haricinde bitki hücrelerinde, çoğu bir hücreli canlıda, olgunlaşmış sinir ve kas hücrelerinde sentriyol bulunmaz. Bu tip hücrelerin bölünmesi esnasında iğ iplikçikleri, sitoplazmada bulunan maddeler tarafından oluşturulur.
Olgun yumurta hücresinde de bulunmaz, ancak bu durumda da döllenme sonrasında hücre bölünmesinde spermden gelen sentriyoller tarafından iğ iplikçikleri oluşturulur.

Peroksizom: Amino asitlerden amino gruplarını ayırma, alkolleri detoksifiye etme, hücre için zararlı bir bileşik olan hidrojen peroksitin oksitlenerek su ve oksijene dönüştürülmesi, çeşitli makromoleküllerin yapımı gibi tepkimelerden sorumlu olan enzimleri içerir. Lipid metabolizmasında görev alan bazı enzimleri de taşıdığı düşünülmektedir. Tohumun çimlenmesi sırasında yağların karbonhidratlara dönüşüm tepkimelerinde görev alırlar.

Bu organellerin hepsi de, ökaryot hücrelerde tıpkı hücrenin kendisi gibi zar ile kaplıdır. Bunların arasında çekirdek, mitokondri ve kloroplast, diğer organellerden farklı olarak çift zar ile kaplıdır.
Sıraladığımız bu organellere ek olarak, hücre içinde bulunan multiveziküler (çok sayıda vezikül içeren) organeller, pigmentler, kristalize yapılar, glikojen ve yağ cisimcikleri, hücre iskeletini oluşturan mikrofilamentler ve ara filamentler de sitoplazma içerisinde bulunan diğer yapılar.

lütfen konuyu inceşeyiniz kolay gelsinMsn Happy

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Ekim 2009       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı

lizozom görevleri


lizozom görevleri
serseri kızlar - avatarı
serseri kızlar
Ziyaretçi
13 Kasım 2009       Mesaj #4
serseri kızlar - avatarı
Ziyaretçi
lizozomun görevleri:
ribozom,endoplazmik redikulumve golgi organellerinin etkinlikleriyle oluşturulur.hücre içindeli büyük moleküllerin parçalanmasını (sindirimini) sağlayan maddeleri (sindirim enzimi) buundurur.

Benzer Konular

4 Aralık 2014 / Misafir Soru-Cevap
14 Ocak 2014 / Misafir Soru-Cevap