Arama

Sosyal bilgiler nelerdir? - Sayfa 2

En İyi Cevap Var Güncelleme: 29 Ocak 2015 Gösterim: 58.193 Cevap: 47
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Ekim 2010       Mesaj #11
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
sosyal bilgiler insanların hak ve özgürlüklerini yaşamını mesleğini ve ilerde hangi yola gideceğini belirleyen bir derstir.yani kısaca insanın hayatını belirler.isanlar toplumda yerini ve yaşamını seçer. hayata bu ders insanlara çok yararlı olur Msn Grin
Sponsorlu Bağlantılar
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
11 Ekim 2010       Mesaj #12
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

ya sosyal bilimleri ders olarak değilde anlam olarak versenizz

Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

sosyal bilgiler nedir acele bilgi lazım?

Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

slm cevapları tam alamıyorummm hiç yardım etmiyorsunuz

Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

arkadaşlar acele sosyal bilimler lazım??????


Sosyal bilimler dünyanın ve yaşamın insanî ve toplumsal yönlerini inceleyen bir akademik disiplinler grubuna verilen addır. Türkiye'de zaman zaman sözel bilimler olarak da anılırlar. Sosyal bilimler sanat ve beşeri bilimlerden insanlığı incelerken, nitel ve nicel metotlar dahil olmak üzere daha ziyade bilimsel metotların kullanımını içermesidir. Disiplinlerarası dalların çoğalmasıyla ve sosyal bilimler dışındaki bilimler arasındaki sınırlar büyük oranda muğlaklaşmıştır; nöropsikoloji dalı buna örnek teşkil edebilir.
Sponsorlu Bağlantılar

Sosyal bilim dalları


Sosyal bilimler başlığı altında genellikle aşağıda listelenen bilim dalları incelenir. Bununla birlikte bu dalların bir kısmı diğer akademik disiplin gruplarının da altında yer alabilir.
  • İletişim bilimleri
  • Ekonomi
  • Eğitim bilimleri
  • Coğrafya
  • Tarih
  • Uluslararası ilişkiler
  • Dil bilimi
  • Siyaset bilimi
  • Psikoloji
  • Toplum bilimi
  • Müzikoloji
  • Arkeoloji
  • Filoloji
  • Hukuk
  • İşletme
  • Suç bilimi
  • Sanat Tarihi
  • Felsefe
  • Sosyoloji
  • Nümizmatik
  • Matematik
  • Filozof
  • Antropoloji

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Ekim 2010       Mesaj #13
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
sosyal bilgileri kısaca yazarmısısn hemen acele .. .D
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Kasım 2010       Mesaj #14
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
soyal bilgiler nedir etkin vatandaslık nedir cevzp??
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Aralık 2010       Mesaj #15
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
sosyal bilimlerde özellikle felsefede ahlak dışılık nedir
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
10 Aralık 2010       Mesaj #16
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

soyal bilgiler nedir etkin vatandaslık nedir cevzp??


Etkin vatandaşlık hakkında;

Vatandaşlık, genellikle bir ülke olan politik kurumların bir parçası olmak demektir. Anayasal ülkelerde, o ülkede yaşayanların devlet tarafından anayasada vaadedilen haklardan yararlanmaları için o ülkeye vatandaşlık bağı ile bağlı olmaları gereklidir. Bu kişilere vatandaş denir. Vatandaşın politik katılım hakkı vardır.

Her anayasal ülkenin vatandaşlık gereklilikleri anayasalarında yazmaktadır. Günümüzde bu gerekliliklerin başında milliyet, doğum yeri ve kültür gelir. Örneğin birkaç yıl öncesine kadar Alman vatandaşı olmak için anne veya babasının Alman olması gerekliliği vardı. Fransa'da, doğum yeri Fransa sınırları içinde olanların vatandaş olma hakları vardır. ABD'de ise, vatandaş olmak isteyenler, Amerikan toplumuna tümüyle uyum sağladıklarını ve Amerikan geleneklerini benimsediklerini kanıtlamak durumundadırlar.

Etkin vatandaşlık ise, anayasada var olan vatandaşlık haklarını kullanan, hukuksal haklarını arayan, düzenli olarak oy kullanma hak ve görevini yapan, ülkenin sorunlarına karşı duyarlı ve aktif, sürekli kendi ve ülkesinin hakkını arayan vatandaş tarifidir. Etkin vatandaşların tarihinde, toplumu dönüştürebileceğine inanan, vicdanını otoritelere teslim etmemiş, tarih yapan, dünyayı sahiplenen, risk almayı bilen siyasal bireyler vardır.


Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
10 Aralık 2010       Mesaj #17
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

sosyal bilimlerde özellikle felsefede ahlak dışılık nedir

Ahlak felsefesinin temel kavramları:

İyi: İnsanın yapması gereken davranışlardır.Ahlakça değerli olandır.
Kötü: İnsanın yapmaması gereken davranışlardır.
Özgürlük: İrade ile “iyi” ve “kötü” davranışlardan birisini seçme gücüdür.
Erdem (Fazilet): İyi olana yönelmedir.
Sorumluluk: İnsanın kendi eylemlerinin ya da yetki alanına giren herhangi bir olayın sonuçlarını üstlenmesidir.
Vicdan: Tutum ve eylemlerimizin ahlakça değerli olup olmadığını yargılama bilincidir.Bir çeşit iç mahkemedir.
Ahlak Yasası: uyulması ahlak açısından gereken,genel-geçer kurallardır.
Ahlaki Karar: Ahlak kurallarına özgürce uymaktır.
Ahlaki Eylem:Ahlaka uygun davranışı gerçekleştirmedir.Ahlaka uygun eylem davranış olarak dışa yansır.Eylemin dışa yansımayan yönü ise tutumdur.

Örnek; derse geç gelen öğrencinin öğretmene gerekçeyi belirtirken doğruyu söylemesi “iyi”, yalan söylemesi “kötü”, bu davranışlardan birini seçmesi “özgürlük”, Doğru söylemeyi seçmesi “erdem” dir.


Ahlak bilimi içerisinde incelenen başlıca konular ise şunladır:
· İyi ve kötünün ayırdedilmesi,
· Doğru ve yanlışın belirlenmesi,
· İnsanın yapması gereken ya da insanlardan yapılması beklenen davranış ve eylemlerin tespit edilmesi,
· İnsanların yapmaması gereken ya da insanlardan yapılmaması istenen davranış ve eylemlerin tespit edilmesi,
Ahlak bilimi özetle, ahlak kurallarını ele alan bir disiplindir. Ahlak kurallarının temel özelliklerini ise şu şekilde özetlemek mümkündür:
· Ahlak kuralları, belirli bir kişi, grup ya da toplum için geçerli olan değer yargılarıdır. Ahlaki kurallar genel geçerliliğe sahip değillerdir. Bir başka ifadeyle, neyin doğru, neyin yanlış, neyin iyi ya da kötü olduğu kişiden kişiye, gruptan gruba ve nihayet toplumdan topluma değişebilir. Örneğin, bir kişi için doğru olan, diğeri için doğru olmayabilir. Özetle, ahlak kuralları subjektif , yani kişiden kişiye değişen değer yargılarını ifade eder.
· Ahlak kuralları, belirli bir yerde geçerli olan değer yargılarıdır. Herkes için genel geçerliliğe sahip ahlaki kurallar olmadığı gibi her yerde genel geçerliliğe sahip ahlaki kurallar da yoktur. Bununla birlikte, bazı davranış ve eylemlerin (örneğin, yalan söyleme, hırsızlık yapma vs.) herkes tarafından ve her yerde kabul edildiğini söylemek mümkündür. Burada ifade edilmek istenen tüm ahlak kurallarının her yerde geçerli olmadığıdır.
· Ahlak kuralları, belirli bir zamanda geçerli olan değer yargılarıdır. Bugün geçerliliği olan bir ahlak kuralı, önemini zamanla kaybedebilir , hatta değersiz olabilir.
Ahlak insanlararası ilişkilerde nasıl davranılması (ya da nasıl davranılmaması) gerektiğini gösteren kendiliğinden oluşmuş (spontan) ve hazır bir değer yargıları sistemidir. Ahlak kuralları kendiliğinden oluşur, ancak daha sonra “hukuk kuralı” haline dönüşebilir.

Daha fazla bilgi için tıklayınız:


Ahlak ve Ahlak Felsefesi
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Aralık 2010       Mesaj #18
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
İletişim bilimleri
Ekonomi
Eğitim bilimleri
Coğrafya
Tarih
Uluslararası ilişkiler
Dil bilimi
Siyaset bilimi
Psikoloji
Toplum bilimi
Müzikoloji
Arkeoloji
Filoloji
Hukuk
İşletme
Suç bilimi
Sanat Tarihi
Felsefe
Sosyoloji
Nümizmatik
Matematik
Filozof
Antropoloji
Misafir2 - avatarı
Misafir2
Ziyaretçi
13 Mart 2011       Mesaj #19
Misafir2 - avatarı
Ziyaretçi
sosyal bilimler hakkında bilgi acil verin nolurrrrrr!!!!!!!!
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Mart 2011       Mesaj #20
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
psikoloji, sosyoloji, sosyal antropoloji, Tarih ve siyaset bilimi sos- yal bilimler ya da insan bilimleri grubuna girerler. bu bilimlerin ortak özellikleri insan davranışını çeşitli yönleriyle ele almalarıdır. örneğin psikoloji tek tek bireylerin davranışı üzerinde dururken, sosyoloji sosyal grupların davranışları üzerinde durur. sosyal bilimlerin konusunu anlamak için insan davranışını anlamak gerekir. çünkü sosyal bilimler, insanı fiziksel ve biyolojik yönden değil "davranışlar" yönünden ele almaktadır. insan davranışları değerler, inançlar, istekler, fiziksel ve sosyal ihtiyaçlar, kültürel normlar, eğitim, alışkanlıklar gibi genel unsurlarca belirlenir. öyleyse sosyal bilimler, insan davranışının bu unsurlarca nasıl yönlendirildiğini veya etkilendiğini anlamaya yönelik bir çalışmadır.

insanlar benzer fiziki çevrede yaşıyor olsalar bile bu fiziki çevrede bulunan nesnelere veya varlıklara farklı anlamlar verebilirler. örneğin, birçok insan için kartal sadece bir kuş olarak algılanırken, bir klan grubu için kutsal bir Varlık olarak görülebilir. totemi kartal olan bir klan toplumu için kartal sadece sıradan bir kuş değil, klanın üyelerinin tapındığı ve onların davranışlarını belli şekilde etkilediği olağanüstü bir varlıktır. demek ki, insan davranışlarını anlamak ve açıklamak için ona etki eden her çeşit unsuru tanımak ve bilmek gerekir.

sosyal bilimlerin inceledikleri konular itibariyle evrensel değerler taşımalarının mümkün olmayacağını, bu nedenle sosyal bilimlerde genelleme yapmanın zor olacağını söylemiştik. max weber’ e göre genellilik sadece doğa bilimleri için arzu edilen bir özelliktir. sosyal bilimlerde bir bilimsel ifade ne kadar genelse o oranda içerikten yoksundur. çünkü her Sosyal Grup ayrı bir gerçekliktir. bir sosyal grupta elde edilen bulgular daha çok o gruba ait gerçekliklerdir. ancak zaman zaman bilim adamları belli toplumlarda elde edilen bilgileri veya olguları diğer toplumları da içine alacak şekilde genelleme eğilimine girmişlerdir. bazen de bir topluma ait kavram ve değerlerle başka toplumlara ait değer ve olguları açıklamaya çalışmışlardır. c. w. mills bu gerçeği şöyle dile getirmektedir: sosyal bilimlerin ele aldığı değerler, batının sosyal hayatında ortaya çıkmış değerlerdir. diğer sosyal gruplardaki sosyal bilimlerin kavramları batıdan ithal edilmiştir [1]. mesela bizde “aile”, baba-anne ve çocukları, içine alan biyolojik ve sosyolojik bir gerçekliği ifade eder. ancak, evdeki devamlı çalışanlarda aileden sayıldığı gibi bazen bağlı olduğumuz sülaleyi ya da erkeğin hanımını ifade etmek içinde aile kavramını kullanırız. diğer yandan insan kavramı da bizde farklıdır. mesela batıda insan alet kullanabilen ve yapan havyanken, bizde insan allah’ın yarattığı yeryüzündeki en değerli yaratılandır. ayrıca “insanı kâmil” ya da “adam olmak” kavramı bizim kültürümüze has kavramlardır.

aynı gerçeği ş. mardin şu ifadelerle dile getirmektedir: "gelişmekte olan ülkelerin önemli toplumsal özelliklerinden biri, aydınlarının bütün diğer toplum unsurlarından önce batı çağdaş düşüncesini öğrenmesidir. gelişmekte olan ülkenin aydını, böylece bir taraftan kendi kültürünü geri bulmaya başlar ve Halk ile bağlarını koparırken, diğer taraftan yeni bir toplum düzenine ihtiyacı şiddetle hisseder”. bu anlayıştaki bilim adamları daha çok "toplum mühendisleri" olarak nitelendirilirler. oysa bilim adamının esas amacı sosyal hayatı değiştirmek değil, onu anlamak ve açıklamaktır. sosyal hayatı değiştirmeye yönelik her uğraş bir değer yargısı taşır.

bilim adamının amacı değer üretmek değildir. bu nedenle bazıları toplum mühendisliği kavramına eleştirel bir gözle bakarlar. c. w. miıls kendi sosyal bilim anlayışını "toplumsal sorunlar üzerinde duruyor gibi görünüp de ’metodolojik’ bir örtü altında bürokratik tekniklerden ibaret bir sosyal bilimcilikten başka bir şey yapmayanların anlayışından bütünüyle farklı" bir anlayış olarak niteler. demek ki sosyal olaylar, ne doğa bilimleri yöntemiyle ne de bir mühendis bakış açısıyla anlaşılamaz ve açıklanamaz.

sosyal bilimlerde açıklama yöntemi doğa bilimlerindekinden de farklıdır. ancak daha önce de ettiğimiz gibi doğa bilimlerinden sosyal bilimlere uyarlanan doğalcı (naturalist) yaklaşım uzun süre sosyal bilimlerde egemen olan açıklama modeli olmuştur. bu anlayışa göre bir Sosyal Olayın bilimsel açıklamasını vermek, tıpkı doğa bilimlerinde olduğu gibi, genel yasa veya yasalara dayanarak söz konusu olayın gerçekleşme koşularını da göz önünde bulundurarak tümdengelimsel bir yolla çıkarım yapmaktır.

dikkat edilirse genel yasalara dayanarak bir Sosyal Olayı açıklamak sosyal bilimlerde istisnası olmayan yasaların varlığını kabul eder. oysa sosyal bilimlerde istisnası olmayan yasaların varlığını kabul etmek oldukça tartışmalıdır. hatırlanacağı gibi sosyal bilimlerde, doğa bilimlerinde olduğu gibi genelleme yapmanın oldukça güç olduğunu söylemiştik. her olayın kendine özgü şartları olabilir. örneğin, sosyal bilimci gelir ve eğitim durumu düşük, genç yaşta evlenmiş, kadının erkeğe oranla daha fazla geliri olan, oldukça farklı sosyal gruplardan gelen evli çiftlerde boşanma riskinin yüksek olduğunu gözlemleyebilir. ancak boşanma riski yaratan şartlara bakarak bir çiftin neden boşandığını her zaman doğru bir şekilde açıklayamayız. bunun için o çifte özgü koşulları bilmek gerekir. bunun içinde çiftlerin sadece fiziki ve sosyal şartlarını değil, onların iç dünyalarını da anlamak gerekir. demek ki, sosyal olayların çok nedenli olmaları onların doğalcı bir yaklaşımla açıklanabilmelerini engellemektedir.

yorumcu yaklaşıma göre ise sosyal bilimin amacı davranışların ve sosyal ilişkilerin anlamını anlamak, metodu ise yorumlamaktır. çünkü bu anlayışa göre, sosyal fenomeni oluşturan kurumlar, aktiviteler, davranışlar özü gereği anlamlıdırlar. bu nedenle sosyal fenomen, onu ger- çekleştiren kişilerin görüş noktasından hareketle anlaşılmalı ve açıklanmalıdır. bir başka deyişle, anlamak ve açıklamak sosyal grubun veya bireyin iç dünyasına girmekle olur. oysa doğa bilimlerinde bir nesnenin iç dünyasına girme diye bir şey söz konusu değildir. özetle, yorumcu yaklaşım sosyal bilimlerin hem konusunun, dolayısıyla, hem de metodolojisinin doğa bilimlerinden farklı olduğunu vurgulamaktadır.

sosyal bilimlerde kısmen yaygın olan bir başka anlayış da eleştirel yaklaşımdır. daha çok marksist gelenek içerisinden gelen bu yaklaşımcılara göre, sosyal bilimlerin amacı sadece sosyal olayları anlamak değil, sosyal grubu istendik yönde değiştirmek için soysal olayları eleştirmektir. dikkat edilirse eleştirel yaklaşım değer yüklü bir metodoloji özelliği göstermektedir

Benzer Konular

8 Şubat 2020 / Misafir Sosyoloji
16 Ekim 2016 / Misafir Cevaplanmış
22 Ekim 2013 / tuning60 Soru-Cevap
28 Ekim 2015 / Misafir Soru-Cevap
26 Ekim 2013 / Misafir Soru-Cevap