Arama

Ultrason nedir? - Sayfa 4

En İyi Cevap Var Güncelleme: 23 Mayıs 2012 Gösterim: 108.349 Cevap: 46
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Şubat 2011       Mesaj #31
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ultrasonun zararları var mıdır ? kımler kullanabılır yada kımler kullanamaz cok bılmıs hanım efendı bunlara da cevap getırebılır mısınız???
Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Şubat 2011       Mesaj #32
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ultrason Nedir Ne İşe Yarar
Ultrason, insan kulağının işitmeyeceği kadar yüksek frekanslı ses dalgalarına verilen addır. öteses, ultrases de bu kavram için önerilen adlardandır.
Sponsorlu Bağlantılar
Ses, cisimlerin titreşimi sonucunda meydana gelir. X – ray ışınlarının tersine ses elektromanyetik değildir. Ultrases akustik bir dalgadır. (Başka bir deyişle gaz, sıvı veya katı ortamdaki mekanik bir dalgadır). Sesin iletilebilmesi için bir ortam (madde) gereklidir. Sesin yayılımı bir yerden bir yerden başka bir yere enerji taşınımı şeklindedir. Ses dalgalarının yayılma hızı, ortamın yoğunluğuna bağlıdır.
Ses dalgaları 3’e ayrılır.
Infrasound (sesötesi) ; frekansı 20 hertz veya altındaki sestir.
İşitilebilir ses ; frekansı 20-20 000 hertz arasında olan işitilebilir sestir.
Ultrases ; 20 000 hertz üzerinde (2 – 15 MHz) frekansa sahip işitilemeyen sestir.
Ultrason Fiziği
Dalga boyu ve hız
Ultrasonik frekanslarda belli bir ortamdaki ses hızı sabit olduğu için Hız = Frekans x Dalga boyu denklemine göre frekans artınca sesin dalga boyu kısalmaktadır. Aradaki ilişki ters orantılı olduğu için yumuşak dokuda ses frekansı 1,5 Mhzden 3 Mhz çıkınca dalga boyu da 1mm den 0,5mm ye düşer. Ses şiddeti Watt / cm2 birimi ile ölçülür. Pratikte ses şiddeti Bel ( ile ölçülür.1B = 10 dB Madde Yoğunluk Ses Hızı (m/s)Hava 0.001 330Kemik 1.85 3360Kas 1.06 1570Yağ 0.93 1480Kan 1.0 1560 utrasonografi yankı temeline dayanması nedeniyle röntgen, tomografi ve manyetik rezonanstan farklıdır. Ultrasound farklı akustik yoğunluklu yumuşak doku yapıları arasındaki ara yüzeyleri ayır edebilir. Yansıyan ekoların yoğunluğu akustik ara yüzeye ve ses demetinin çarptığı açıya bağlıdır. Ses demetinin geliş açısı dik açıya ne kadar yakın ise o kadar az ses yansıması olur. Dik açıdan üç dereceden fazla sapma olması durumunda transduser yansıyan sesi yakalayamamaktadır.
Ultrason abdominal organlardan ve yumuşak dokulardan iyi bir şekilde geçerken, akciğerler ve gastrointestinal sistem gibi hava içeren organlarda da nakledilemezler. Kemikler de ultrasonu geçirmediklerinden, kemikler etrafında çevrelenen organlar ultrasound ile incelenemez. Ultarsound dalgasının yoğunluğu absorbsiyon, refleksiyon ve dağılmayla azalır. Doku absorbsiyonu ultrasound dalgasının frekansının artmasıyla artar. Ultrason demeti belli akustik özellikli bir dokudan farklı akustik özellikli bir dokuya geçtiği zaman ses demetinin bir bölümü yansır. Refleksiyon açısı genellikle gelme açısına eşittir. Yansıma ses demetinin dalga boyundan daha büyük ve düz bir düzey gerektirir. Örneğin diyafragma, damar duvarları ve birçok organların sınırları bu özellikteki yüzeylerdir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
2 Mart 2011       Mesaj #33
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ya tıp alanının dışındaki yararları ne arkadaşlar lürfen
ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
2 Mart 2011       Mesaj #34
ener - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

ya tıp alanının dışındaki yararları ne arkadaşlar lürfen

Her yeni gün tıp alanında yeni buluşlar yapılıyor. Bu buluşlar doktorların hastalar üzerinde tanı koymasını kolaylaştırıyor. Tanı koyması kolaylaşınca tedavide geç kalınmamış oluyor ve insanın yaşamı için hayati önem taşıyor. Onlardan biri olan ultrason cihazı kadınlar için çok önemli bir alettir. Ultrason tıbbın birçok alanında yer bulmuştur. Ultrason cihazı insan kulağının duyamayacağı ses dalgalarını gönderir ve bu ses dalgaları insan vücudunda ki değişik yoğunluklardan geçerken geri yansır ve bu yansımaları cihazın beynine gönderir. Ultraspn cihazı en çok hamilelerde bebeğin durumunu görmek için kullanılır. Bebek su dolu bir kesede bulunduğu için çok net görünür bebeğin her hangi bir yerinde ki hastalık tespit edilebilir ve doğmadan tedavisi uygulanabilir. Bebeğin cinsiyetini de bu şekilde öğrenmek mümkündür. Gebelikte başka karın içinde ki organların incelenmesinde, kadın hastalıklarının teşhisinde, kalp işlevlerinin ve yapısının incelenmesinde, meme dokusunun incelenmesinde, damarların, tiroit bezlerinin, testislerin ve gözün incelenmesinde de ultrason cihazı kullanılır.
MaxPayne - avatarı
MaxPayne
Ziyaretçi
24 Mart 2011       Mesaj #35
MaxPayne - avatarı
Ziyaretçi
Nerelerde kullanılır?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Nisan 2011       Mesaj #36
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
YA LÜTFEN ACİL YARARLARI VE ZARARLARI LAZIM LÜTFEN
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Mayıs 2011       Mesaj #37
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ben zararını sormuşum
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
9 Mayıs 2011       Mesaj #38
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

ben zararını sormuşum

ULTRASONUN ZARARLARI

Röntgen ışını kullanılmadığından bebek açısından teratojenik etkisi yoktur. Yaklaşık 20 yıldır yapılan araştırmalarda bebek için zararlı bir etkisi saptanmamıştır. Her ay ultrason muayenesi şart olmadığı gibi, yapılmasının da bir zararı yoktur.

Röntgen ışınlarında (X ışınları) iyonize edici özellikler bulunmasına karşın ultrasonografi, kelime anlamından da anlaşılabileceği gibi "ses ötesi", yani insan kulağının duyamayacağı seslerin dokuya gönderilip geri alınması prensibine göre çalışır.

Bölgenin üzerine ya da prob üzerine sürülen jel vasıtasıyla probun hem daha iyi görüntü elde etmesi hem de bölge üzerinde daha kolay gezdirilmesi sağlanır. Problar incelenen bölgeye ultrasonik (sesötesi, yani insan kulağının duyabileceği seslerden çok daha yüksek frekanslı) ses dalgaları yollarlar. Bu ses
dalgaları dokular arasından geçerek derinlere kadar ilerler.
Dokunun özelliklerine göre ses dalgalarının ilerlediği derinlik farklıdır. Ses dalgası ilerleyebileceği en uç noktaya çarptığında geri döner. Bu dönüş ultrasonun anabiriminde algılanır ve buraya geri dönen ses dalgaları topluca işlenerek eşzamanlı bir görüntü ortaya çıkar, bu da monitörde izlenir.
Bu görüntüye ultrason görüntüsü adı verilir. Ultrason sabit görüntüsü printer vasıtasıyla kağıda aktarılabilir, ya da tüm eşzamanlı görüntüler bilgisayar veya video gibi kayıt sistemlerine aktarılabilir.


Ultrasonun görüntüleme yöntemleri arasında en avantajlı yönü eşzamanlı görüntü sağlayabilmesi ve iyonize edici ışınlardan yoksun olmasıdır. Ses dalgalarıyla çalıştığı için şu ana kadar canlı doku üzerine zararlı bir etkisi saptanmamıştır.

Ultrasonografi uygulamaları bu konuda eğitim görmemiş kişilerce yapıldığında oluşabilecek muhtemel zararlar ultrasonun direkt etkisinden değil, yanlış yorumlar sonucu yanlış karar verilmesi ve uygun olmayan tıbbi yaklaşımda bulunulmasından kaynaklanır.

BAŞKA BİR BİLGİYE GÖRE :


Ultrasonografinin zararlı olduğunu gösteren çalışmalar
Tıp literatüründe her tıbbi görüşün karşıtında yeralan bir görüş hemen her zaman vardır. Bu, gebelikte ultrasonografinin fetus üzerindeki etkileri konusunda da geçerlidir ve gebelikte yapılan ultrasonografinin bebek üzerinde zararlı olabileceğini gösteren az sayıda çalışmanın sonuçları 5 ayrı kategoride toplanabilir:
Bu çalışmalara göre gebelikte ultrasonografi uygulaması uygulamaya maruz kalan bireylerde:
1-çocukluk çağı kanserlerinde artışa;
2-disleksi (okumayı öğrenmede gecikme) riskinde artışa;
3-solaklık oranında artışa;
4-ortalama konuşmaya başlama süresinde uzamaya;
5-ortalama doğum tartısında azalmaya neden olmaktadır.
(çoğu çalışmada gebelik döneminde kaç kez ultrason uygulandığı ve her bir ultrason seansının ne kadar sürdüğü dikkate alınmamıştır)

Bu 5 ana başlık hakkında ayrıntılar:
1-çocukluk çağı kanserlerinde artış...
Bu konuda yeni çalışmalar devam etmekle beraber, İngiltere'de 1970-1980 yılları arasında yapılan geniş çaplı bir çalışma böyle bir artışa işaret etmemektedir.
2-disleksi (okumayı öğrenmede gecikme) riskinde artış...
Bu konuda yapılan çok az sayıda bireyi kapsayan bir çalışma riskin hafifçe arttığına işaret ederken, daha büyük bir çalışma bunu doğrulamamıştır.
3-solaklık oranında artış...
Norveçte yapılan bir çalışmada toplumda %15 oranında bulunan solaklık (dikkat: solaklık normalin bir varyantı olarak kabul edilir, yani bir hastalık değildir), gebelik döneminde ultrasonografiye tabi tutulan bireylerde %19 oranında bulunmuş ve bu farklılık istatistiksel olarak anlamlı olarak değerlendirilmiş. Çok az sayıda bireyin incelendiği bu çalışmaya dayanarak kesin bir yorum yapmak doğru değildir ve bu konuda da çalışmalar yapılmaya devam etmektedir.
4-ortalama konuşmaya başlama süresinde uzama...
Bu görüşün ortaya atılmasına neden olan tek bir çalışmanın çok az sayıda kişiden oluşması, çalışmanın standardizasyonunun iyi yapılmamış olması ve "konuşma süresinin" net olarak belirtilmemiş olması nedeniyle bu çalışma çok güvenilir olarak değerlendirilmemektedir. Dahası çok daha fazla kişiyle ve daha iyi standardize edilerek yapılan yeni bir çalışma bu görüşü doğrulamamıştır.
5-ortalama doğum tartısında azalma...
Bu konuda yapılan toplam 11 büyük çalışmadan yanlızca üçünde bu sonuç bulunmuş ve burada da 25 gram ve 42 gram gibi ufak değerler tartı azalması olarak kabul edilmiş. Aynı çalışmalarda ortalama doğum tartısı az olan bebeklerin tümünün yaşamlarının birinci yılında normal kiloda oldukları belirlenmiş.


Sonuç: bu konuda yeni çalışmalar yapıldıkça, yeni teknolojiler geliştikçe, fetus ve bebek gelişimi konusunda bilgiler arttıkça zaman zaman ultrasonun zararlı olduğu yönünde çeşitli ve muhtemelen haksız uyarılar gelecektir. Ancak görüşüme göre gebelik döneminde tecrübeli kişilerce ve gereğince uygulandığında gebelikte ultrasonografi uygulaması giderek gelişen bir teknolojiyle perinatoloji alanına olan katkılarını artarak sürdürecektir.

"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Mayıs 2011       Mesaj #39
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ultrasonik sesin yararları ne zararları nedir, nelerdir?birkaç da resim koyarsanız sevinirim
Gece Prensesi - avatarı
Gece Prensesi
Ziyaretçi
20 Mayıs 2011       Mesaj #40
Gece Prensesi - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

ultrasonik sesin yararları ne zararları nedir, nelerdir?birkaç da resim koyarsanız sevinirim

İlk başta ultrasonun yararları :
Ultrason2 192x300
Doğum hekimliğinde, ultrason anne karnında büyümekte olan bebeği görmek için kullanılır. Hamile bir anne için böyle bir cihazın bulunması çok büyük bir şansdır. Daha önceleri, anlaşılamayan bir çok olumsuzluk şimdi erkenden ve kolaylıkla saptanabilmektedir. Ultrasonla Anne karnındaki Canın tepeden tırnağa muayenesini yapmak mümkündür. Içerdeki Canın sağlığı açısından çok önemli bilgiler elde edilir.
Doppler Ultrason…
Teknoloji kan damarlarındaki sıvının yönünü ve hızını ölçecek duruma gelmiştir. Bu işlem doppler etki dediğimiz fiziksel olay sayesinde mümkün olmaktadır. Hareket ile sesin frekansı değişmektedir. Hareket eden kan hücrelerinden yansıyan ses dalgalarının frekansı, hareket etmeyen organlardan yansıyan ses dalgalarına göre farklıdır. Bu farklılığın cihaz tarafından saptanması ile bir damardaki kan akımının miktarı saptanır. Cihaza doğru olan akımlar kırmızı, cihazdan uzaklaşan akımlar mavi renkte görüntü verir.

ULTRASONUN ZARARLARI
Röntgen ışını kullanılmadığından bebek açısından teratojenik etkisi yoktur. Yaklaşık 20 yıldır yapılan araştırmalarda bebek için zararlı bir etkisi saptanmamıştır. Her ay ultrason muayenesi şart olmadığı gibi, yapılmasının da bir zararı yoktur.
Röntgen ışınlarında (X ışınları) iyonize edici özellikler bulunmasına karşın ultrasonografi, kelime anlamından da anlaşılabileceği gibi “ses ötesi”, yani insan kulağının duyamayacağı seslerin dokuya gönderilip geri alınması prensibine göre çalışır.
Bölgenin üzerine ya da prob üzerine sürülen jel vasıtasıyla probun hem daha iyi görüntü elde etmesi hem de bölge üzerinde daha kolay gezdirilmesi sağlanır. Problar incelenen bölgeye ultrasonik (sesötesi, yani insan kulağının duyabileceği seslerden çok daha yüksek frekanslı) ses dalgaları yollarlar. Bu ses dalgaları dokular arasından geçerek derinlere kadar ilerler.
Dokunun özelliklerine göre ses dalgalarının ilerlediği derinlik farklıdır. Ses dalgası ilerleyebileceği en uç noktaya çarptığında geri döner. Bu dönüş ultrasonun anabiriminde algılanır ve buraya geri dönen ses dalgaları topluca işlenerek eşzamanlı bir görüntü ortaya çıkar, bu da monitörde izlenir.
Bu görüntüye ultrason görüntüsü adı verilir. Ultrason sabit görüntüsü printer vasıtasıyla kağıda aktarılabilir, ya da tüm eşzamanlı görüntüler bilgisayar veya video gibi kayıt sistemlerine aktarılabilir.
Ultrasonun görüntüleme yöntemleri arasında en avantajlı yönü eşzamanlı görüntü sağlayabilmesi ve iyonize edici ışınlardan yoksun olmasıdır. Ses dalgalarıyla çalıştığı için şu ana kadar canlı doku üzerine zararlı bir etkisi saptanmamıştır.

Ultrasonografi uygulamaları bu konuda eğitim görmemiş kişilerce yapıldığında oluşabilecek muhtemel zararlar ultrasonun direkt etkisinden değil, yanlış yorumlar sonucu yanlış karar verilmesi ve uygun olmayan tıbbi yaklaşımda bulunulmasından kaynaklanır.
BAŞKA BİR BİLGİYE GÖRE :
Ultrasonografinin zararlı olduğunu gösteren çalışmalar
Tıp literatüründe her tıbbi görüşün karşıtında yeralan bir görüş hemen her zaman vardır. Bu, gebelikte ultrasonografinin fetus üzerindeki etkileri konusunda da geçerlidir ve gebelikte yapılan ultrasonografinin bebek üzerinde zararlı olabileceğini gösteren az sayıda çalışmanın sonuçları 5 ayrı kategoride toplanabilir:
Bu çalışmalara göre gebelikte ultrasonografi uygulaması uygulamaya maruz kalan bireylerde:
1-çocukluk çağı kanserlerinde artışa;
2-disleksi (okumayı öğrenmede gecikme) riskinde artışa;

3-solaklık oranında artışa; 4-ortalama konuşmaya başlama süresinde uzamaya;

5-ortalama doğum tartısında azalmaya neden olmaktadır.
(çoğu çalışmada gebelik döneminde kaç kez ultrason uygulandığı ve her bir ultrason seansının ne kadar sürdüğü dikkate alınmamıştır)
Bu 5 ana başlık hakkında ayrıntılar:
1-çocukluk çağı kanserlerinde artış…
Bu konuda yeni çalışmalar devam etmekle beraber, İngiltere’de 1970-1980 yılları arasında yapılan geniş çaplı bir çalışma böyle bir artışa işaret etmemektedir.
2-disleksi (okumayı öğrenmede gecikme) riskinde artış…
Bu konuda yapılan çok az sayıda bireyi kapsayan bir çalışma riskin hafifçe arttığına işaret ederken, daha büyük bir çalışma bunu doğrulamamıştır.
3-solaklık oranında artış…
Norveçte yapılan bir çalışmada toplumda %15 oranında bulunan solaklık (dikkat: solaklık normalin bir varyantı olarak kabul edilir, yani bir hastalık değildir), gebelik döneminde ultrasonografiye tabi tutulan bireylerde %19 oranında bulunmuş ve bu farklılık istatistiksel olarak anlamlı olarak değerlendirilmiş. Çok az sayıda bireyin incelendiği bu çalışmaya dayanarak kesin bir yorum yapmak doğru değildir ve bu konuda da çalışmalar yapılmaya devam etmektedir.
4-ortalama konuşmaya başlama süresinde uzama…
Bu görüşün ortaya atılmasına neden olan tek bir çalışmanın çok az sayıda kişiden oluşması, çalışmanın standardizasyonunun iyi yapılmamış olması ve “konuşma süresinin” net olarak belirtilmemiş olması nedeniyle bu çalışma çok güvenilir olarak değerlendirilmemektedir. Dahası çok daha fazla kişiyle ve daha iyi standardize edilerek yapılan yeni bir çalışma bu görüşü doğrulamamıştır.
5-ortalama doğum tartısında azalma…
Bu konuda yapılan toplam 11 büyük çalışmadan yanlızca üçünde bu sonuç bulunmuş ve burada da 25 gram ve 42 gram gibi ufak değerler tartı azalması olarak kabul edilmiş. Aynı çalışmalarda ortalama doğum tartısı az olan bebeklerin tümünün yaşamlarının birinci yılında normal kiloda oldukları belirlenmiş.
Sonuç: bu konuda yeni çalışmalar yapıldıkça, yeni teknolojiler geliştikçe, fetus ve bebek gelişimi konusunda bilgiler arttıkça zaman zaman ultrasonun zararlı olduğu yönünde çeşitli ve muhtemelen haksız uyarılar gelecektir. Ancak görüşüme göre gebelik döneminde tecrübeli kişilerce ve gereğince uygulandığında gebelikte ultrasonografi uygulaması giderek gelişen bir teknolojiyle perinatoloji alanına olan katkılarını artarak sürdürecektir.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.

Benzer Konular

15 Nisan 2012 / nurseli Soru-Cevap
19 Haziran 2010 / Ziyaretçi Soru-Cevap
25 Mart 2010 / _KleopatrA_ Fizik
17 Mart 2010 / _KleopatrA_ X-Sözlük