Arama

Hammaddeler hakkında bilgi verir misiniz?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 6 Temmuz 2018 Gösterim: 19.621 Cevap: 10
nazlum - avatarı
nazlum
Ziyaretçi
7 Mart 2009       Mesaj #1
nazlum - avatarı
Ziyaretçi
Hammaddeler hakkında bilgi verir misiniz?
EN İYİ CEVABI SEDEPH verdi
Cam

Sponsorlu Bağlantılar


Çoğunlukla saydam veya yarısaydam halde kullanılan, genellikle sert, kırılgan olan ve sıvıların muhafazasına imkân veren inorganik katı malzeme. Antik çağlardan beri gerek inşaat, gerekse süs eşyası olarak camdan yararlanılmaktadır. Günümüzde halen en basit araç gereçlerden iletişime ve uzay teknolojilerine kadar çok yaygın bir kullanım alanı vardır.
Cam ani soğutulmuş alkali ve toprak alkali metal oksitleriyle, diğer bazı metal oksitlerin çözülmesinden oluşan akışkan bir malzeme olup ana maddesi (SiO2) silisyumdur. Cam amorf yapısını koruyarak katılaşır. Üretim sırasında hızlı soğuma nedeniyle kristal yapı yerine amorf yapı oluşur. Bu yapı cama sağlamlık ve saydamlık özelliğini kazandırır.
Camın hali


Cam kolye süsü. Cam işlemeciliği İtalya'nın Murano adasında yaygındır. Burada camdan yüzük ve diğer takılar yapılmaktadır.


Cam bir amorf katıdır.. Bu Haliyle de yer yer davranış olarak sıvı halde bir maddeye benzer. Sıvı maddelerin genel özelliklerinden olan viskozite, camda da bulunan bir özeliktir. Diğer bir deyişle cam akışkan bir maddedir ancak akış süresi o kadar uzundur ki bu akışı bir insan gözlemleyemez, yaşam süresi yetmez. Bu yüzden bizler camı katı bir madde olarak nitelendirebiliriz. Bundan başka camlar, katılar kadar belirgin erime sıcaklığı olmayan, sıvı davranışı gösteren katı bir faz olarak da nitelendirilebilir.

Camı oluşturan ana maddeler

Adi camın bileşimine giren üç grup madde vardır. Bunlar cam haline gelebilen oksitler, eriticiler ve stabilizatörler denilen maddelerdir. Camın bileşimine giren bu maddeler kum-soda-kireç olarak da adlandırılabilirler. Adi camın bileşimine giren maddelerin dışında cama önemli özellikler kazandıran ve üretimde bazı yararlar sağlayan yardımcı bileşenler vardır.
Camlaşma özelliği olan bu maddeler genelde ağ oluşturan bazı oksitlerdir. Kuvars kumu bunların başında gelir. Ağ oluşturan oksitlerin en önemlileri ise SiO2, B2O3 ve P2O5 (fosfor) dir.

Cam türleri

Soda kalsik Camı Dünyada üretilen camların %90’ı soda kalsik camıdır. Kolayca eritilebilir, ucuzdur fakat ısıl şoklara mukavemet ve kimyasal kararlılık gibi haller dışında her yerde kullanılabilir. Normal elektrik ampulü, fluoresan ampulleri, pencere camları v.b. malzemelerin üretiminde kullanılırlar. Yapısında %5 oranında CaO vardır. Kurşun Camı (Kristal Cam) Soda kalsik camında kirecin yerini PbO aldığında kurşun camı elde edilmiş olur. Yapısında %80 oranında bazı hallerde daha fazla kurşun oksit bulundurur. Kurşun oksit, camın erime noktasını düşürerek yumuşama noktasını CaO'li camlarınkinin de altına düşürür. Ayrıca cama kolay işlenebilme, ışığı yansıtma ve yayma özelliği kazandırır. Kurşun oksit miktarının %80'i geçtiği cam türü gamma ve X ışınlarından korunmak amacıyla kullanılır. Oldukça pahalı bir cam olduğu için baryum oksitli camlar kullanılır. Borosilikat Camı Borosilikat camlarının yüksek yumuşama noktası vardır. Buna rağmen, ısıl şoklara karşı büyük bir mukavemet sağlayan büyük bir genleşme katsayısı, su ve asitlere karşı çok iyi mukavemet göstermesi ve üstün elektriksel özellikleri vardır. Bu nedenlerden dolayı labuvatuar (teknik) cam olarak kullanılmaktadır. Mutfak eşyası, büyük boyutlu astronomik aynalar yapılmaktadır. Alüminosilikat Camı %20 den fazla alümin, az miktarda bor, bir miktar kireç ile çok az alkali içerirler. Ancak alkali bulunmadığı zaman camın eritilmesi ve işlenmesi zorlaşır. Yumuşama noktasının yüksek ve dilatasyon katsayısının küçük olması termometre, yanma tüpleri, alevle doğrudan temas edecek her türlü parçanın yapımında kullanılır. Silisyum Camı (%96 SiO2) %96 oranında silisyum içeren bu cam, presleme ve üfleme yöntemleri ile şekillendirme bu camlara uygulanır. Dilatasyon katsayısı küçüktür. Bu cam türü, çok saydam oluşu nedeniyle UV ışınlarını çok iyi geçirirler. Bu nedenle UV lambaları ile mikrop öldürücü özel lambaların yapımında kullanılır. Silisyum Camı (%99 SiO2) Çok saf kuvars kumunun eritici madde olmadan eritilmesiyle elde edilir. Bu camın üretimi ve şekillendirilmesi çok yüksek sıcaklıkta (1750˚C'de) olur. Bu nedenle üretilecek malzemelerin şekil ve boyutları sınırlı olmak zorundadır. Genleşme katsayısının küçük, yumuşama noktasının çok yüksek olması ve UV ışınlarını çok iyi geçirmesi gibi olumlu özellikleri vardır. Dielektrik özellikleri de iyidir. Ancak maliyetin yüksek oluşu nedeniyle eletroteknikteki uygulamaları sınırlıdır. Isıl şoklara karşı mukavemeti en yüksek camdır.

vikipedi
Son düzenleyen Safi; 6 Temmuz 2018 01:37
SEDEPH - avatarı
SEDEPH
Ziyaretçi
7 Mart 2009       Mesaj #2
SEDEPH - avatarı
Ziyaretçi
Kağıdın ham maddesi

Sponsorlu Bağlantılar
Kâğıdın ana hammaddesi odundur. Kâğıtlık odun, mobilya vs. üretiminde kullanılan odundan düşük, yakacak olarak kullanılan odundan daha yüksek kalite seviyesindedir. Bu odun da, ya iğne yapraklı (çam vb. yumuşak) ağaçlardan veya yapraklı (meşe vb. sert) ağaçlardan elde edilir.
Aslında memleketin orman kaynaklarının tüketiminde kâğıt sanayii, orman ürünleri sanayii ve yakacaktan sonra üçüncü sırayı işgal etmekle beraber, ormanın yetişmesinin çok zaman alması dikkate alınırsa, sadece kâğıt sanayi bile, ormancılığa gereken önem verilmezse, bir memleketin orman kaynaklarını kısa zamanda tüketebilecektir. Bundan dolayı bütün dünyada kâğıt sanayii, odun dışındaki kaynaklara her geçen gün daha süratle yönelmektedir. Bunlar arasında yıllık bitkiler olarak bilinen saman, kamış, kendir-kenevir ile tütün, ayçiçeği vb. bitkilerin sapları sayılabilir. Çok çeşitli olan bu bitkiler arasından şimdiye kadar sadece saman, kamış ve kendir ekonomik kullanım seviyesine erişebilmişlerdir. Genellikle diğerlerinin toplanması ve stoklanması ekonomik gözükmemektedir.



Kâğıt yapımı

Kağıt imalatı yapan fabrikaları; kâğıt hamuru fabrikaları -bugün selüloz fabrikaları olarak bilinmektedir ve kâğıt fabrikaları olarak ikiye ayırmak mümkündür. Ancak bugün kâğıt fabrikaları hem kâğıt hem de hamur üretimi yapan entegre tesisler olarak kurulmaktadır.
Hamur üretim bölümünde çeşitli metodlarla sözkonusu hammaddelerden kâğıt hamuru üretilir. Üretilen hamur ya sulu halde uygun karışımlar ile doğrudan doğruya kâğıt makinasına verilir veya suyu alınarak yoğunlaştırılmış halde satılır


vikipedi
SEDEPH - avatarı
SEDEPH
Ziyaretçi
7 Mart 2009       Mesaj #3
SEDEPH - avatarı
Ziyaretçi
Plastik, karbonun , hidrojen , oksijen ,azot ve diğer organik ya da inorganik elementler ile oluşturduğu monomer adı verilen, basit yapıdaki moleküllü gruplardaki bağın koparılarak, polimer adı verilen uzun ve zincirli bir yapıya dönüştürülmesi ile elde edilen malzemelere verilen isimdir.
Örneğin; Etilen bir monomerdir. Bu monomerden oluşturulan polimer olan polietilen ise polimerdir. En çok kullanılan plastiklerin başında gelir.
Tanımdan anlaşılacağı üzere plastikler doğada hazır bulunmaz, doğadaki elementlere insan tarafından müdahale edilmesi ile elde edilir. Elde edilmesi belli bir sıcaklık ve basınç altında, katalizör kullanılarak monomerlerin reaksiyona sokulması ile olur. Plastik ilk üretildiğinde toz, reçine veya granül halde olabilir. Genelde plastikler petrol rafinerilerinde kullanılan ham petrolün işlenmesi sonucu arta kalan malzemelerden elde edilir. Yapılan araştırmalara göre yeryüzündeki petrolün sadece % 4 lük bir kısmı plastik üretimi için kullanılmaktadır.

Yaygın olarak kullanılan plastik türleri

  • Polietilen (Polyethylene) (PE): Geniş bir kullanım alanı vardır.
  • Polipropilen (Polypropylene) (PP): Yaygın kullanılan plastiklerdendir. Otomobil yan sanayinde, bahçe mobilyalarında vb. yerlerde kullanılır.
  • Polistiren (Polystyrene) (PS): Paketleme, elektronik ve beyaz eşyaların plastik kısımları vb. kullanım alanları vardır.
  • Polietilen tereftalat (Polyethylene terephthalate) (PETE): Pet şişe ismi bu malzemeden gelmektedir.
  • Polyamid (Polyamide) (PA) (Nylon): Fiber, diş fırçası kılları, misina vb. kullanım alanları vardır.
  • Polyester (Polyester): Tekstilde kullanımı yaygındır.
  • Polivinil klorid (Polyvinyl chloride) (PVC):Boru, profil vb. imalatında kullanılır.
  • Polikarbonat (Polycarbonate) (PC): CD, gözlük vb. imalatında kullanılır.Alevi iletmeme ve kendini söndürme özelliğine sahiptir.
  • Akrilonitril bütadien stiren (Acrylonitrile butadiene styrene) (ABS): Elektronik aletlerin plastik aksamında yaygın olarak kullanılır.
  • Poliviniliden klorid (Polyvinylidene chloride) (PVDC) (Saran): Yiyecek paketlemede kullanılır.
vikipedi
SEDEPH - avatarı
SEDEPH
Ziyaretçi
7 Mart 2009       Mesaj #4
SEDEPH - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Cam



Çoğunlukla saydam veya yarısaydam halde kullanılan, genellikle sert, kırılgan olan ve sıvıların muhafazasına imkân veren inorganik katı malzeme. Antik çağlardan beri gerek inşaat, gerekse süs eşyası olarak camdan yararlanılmaktadır. Günümüzde halen en basit araç gereçlerden iletişime ve uzay teknolojilerine kadar çok yaygın bir kullanım alanı vardır.
Cam ani soğutulmuş alkali ve toprak alkali metal oksitleriyle, diğer bazı metal oksitlerin çözülmesinden oluşan akışkan bir malzeme olup ana maddesi (SiO2) silisyumdur. Cam amorf yapısını koruyarak katılaşır. Üretim sırasında hızlı soğuma nedeniyle kristal yapı yerine amorf yapı oluşur. Bu yapı cama sağlamlık ve saydamlık özelliğini kazandırır.
Camın hali


Cam kolye süsü. Cam işlemeciliği İtalya'nın Murano adasında yaygındır. Burada camdan yüzük ve diğer takılar yapılmaktadır.


Cam bir amorf katıdır.. Bu Haliyle de yer yer davranış olarak sıvı halde bir maddeye benzer. Sıvı maddelerin genel özelliklerinden olan viskozite, camda da bulunan bir özeliktir. Diğer bir deyişle cam akışkan bir maddedir ancak akış süresi o kadar uzundur ki bu akışı bir insan gözlemleyemez, yaşam süresi yetmez. Bu yüzden bizler camı katı bir madde olarak nitelendirebiliriz. Bundan başka camlar, katılar kadar belirgin erime sıcaklığı olmayan, sıvı davranışı gösteren katı bir faz olarak da nitelendirilebilir.

Camı oluşturan ana maddeler

Adi camın bileşimine giren üç grup madde vardır. Bunlar cam haline gelebilen oksitler, eriticiler ve stabilizatörler denilen maddelerdir. Camın bileşimine giren bu maddeler kum-soda-kireç olarak da adlandırılabilirler. Adi camın bileşimine giren maddelerin dışında cama önemli özellikler kazandıran ve üretimde bazı yararlar sağlayan yardımcı bileşenler vardır.
Camlaşma özelliği olan bu maddeler genelde ağ oluşturan bazı oksitlerdir. Kuvars kumu bunların başında gelir. Ağ oluşturan oksitlerin en önemlileri ise SiO2, B2O3 ve P2O5 (fosfor) dir.

Cam türleri

Soda kalsik Camı Dünyada üretilen camların %90’ı soda kalsik camıdır. Kolayca eritilebilir, ucuzdur fakat ısıl şoklara mukavemet ve kimyasal kararlılık gibi haller dışında her yerde kullanılabilir. Normal elektrik ampulü, fluoresan ampulleri, pencere camları v.b. malzemelerin üretiminde kullanılırlar. Yapısında %5 oranında CaO vardır. Kurşun Camı (Kristal Cam) Soda kalsik camında kirecin yerini PbO aldığında kurşun camı elde edilmiş olur. Yapısında %80 oranında bazı hallerde daha fazla kurşun oksit bulundurur. Kurşun oksit, camın erime noktasını düşürerek yumuşama noktasını CaO'li camlarınkinin de altına düşürür. Ayrıca cama kolay işlenebilme, ışığı yansıtma ve yayma özelliği kazandırır. Kurşun oksit miktarının %80'i geçtiği cam türü gamma ve X ışınlarından korunmak amacıyla kullanılır. Oldukça pahalı bir cam olduğu için baryum oksitli camlar kullanılır. Borosilikat Camı Borosilikat camlarının yüksek yumuşama noktası vardır. Buna rağmen, ısıl şoklara karşı büyük bir mukavemet sağlayan büyük bir genleşme katsayısı, su ve asitlere karşı çok iyi mukavemet göstermesi ve üstün elektriksel özellikleri vardır. Bu nedenlerden dolayı labuvatuar (teknik) cam olarak kullanılmaktadır. Mutfak eşyası, büyük boyutlu astronomik aynalar yapılmaktadır. Alüminosilikat Camı %20 den fazla alümin, az miktarda bor, bir miktar kireç ile çok az alkali içerirler. Ancak alkali bulunmadığı zaman camın eritilmesi ve işlenmesi zorlaşır. Yumuşama noktasının yüksek ve dilatasyon katsayısının küçük olması termometre, yanma tüpleri, alevle doğrudan temas edecek her türlü parçanın yapımında kullanılır. Silisyum Camı (%96 SiO2) %96 oranında silisyum içeren bu cam, presleme ve üfleme yöntemleri ile şekillendirme bu camlara uygulanır. Dilatasyon katsayısı küçüktür. Bu cam türü, çok saydam oluşu nedeniyle UV ışınlarını çok iyi geçirirler. Bu nedenle UV lambaları ile mikrop öldürücü özel lambaların yapımında kullanılır. Silisyum Camı (%99 SiO2) Çok saf kuvars kumunun eritici madde olmadan eritilmesiyle elde edilir. Bu camın üretimi ve şekillendirilmesi çok yüksek sıcaklıkta (1750˚C'de) olur. Bu nedenle üretilecek malzemelerin şekil ve boyutları sınırlı olmak zorundadır. Genleşme katsayısının küçük, yumuşama noktasının çok yüksek olması ve UV ışınlarını çok iyi geçirmesi gibi olumlu özellikleri vardır. Dielektrik özellikleri de iyidir. Ancak maliyetin yüksek oluşu nedeniyle eletroteknikteki uygulamaları sınırlıdır. Isıl şoklara karşı mukavemeti en yüksek camdır.

vikipedi
SEDEPH - avatarı
SEDEPH
Ziyaretçi
7 Mart 2009       Mesaj #5
SEDEPH - avatarı
Ziyaretçi
Sabun


Suyla birleştiğinde temizlemede kullanılan maddelerden kalıp ya da sıvı şekilde olanlara verilen genel ad.
Sabunun temizleyici etkisi, suyu çeken ince bir tabaka ile yağ parçacıklarını sarabilme yeteneğinden doğar.
Evlerde kullanılan sabunlar, doğada bulunan bitkisel ve hayvani yağlardan elde edilen yağ asitlerinin tuzlarıdır. Serbest halde bulunan karboksilli asitlerden de çeşitli sabunlar yapılabilir. Sentetik temizleme maddelerinin kullanıldığı 1930 yılından itibaren aynı manada kullanılan sabun ve deterjan kavramları birbirinden ayrılmıştır.
Sabunun tarihi insanlık tarihi kadar eskidir. Pompei'deki lav örtüsü altında kalan toprakta sabun kalıpları bulunmuştur. Modern sabun imali, 19. yüzyılda Fransız kimyageri, Eugène Chevreul'ün sabunun bir yağ asidi tuzu olduğunu göstermesinden sonra gelişmiştir.
Tarihte, sabunlar genellikle sodyum, soda küllerinin ya da potasyum ve tuzlarının ve yağlı asitlerinin kül suyuyla sabunlaştırma tepkimesine girmesi sonucu elde edilirlerdi. Temeldeki yağların hidrolizi gliserol ve rafine sabunu oluşturur.
Sabun, temizleme amacı yanında kozmetik, losyon, krem, sprey, ilaç yapımında kullanılır. Endüstride boya, plastik döküm, metal çekme işlerinde, sentetik kauçuk ve plastiklerin birçok türünün imalatında, su geçirmez tekstil üretiminde, metallerin paslanmasını önleyici yardımcı malzeme olarak birçok alanda kullanılmaktadır.


Sabunun bileşimi [değiştir]

Sabun yapımında kullanılan monokarboksilli asitlerden en önemlileri, doğada serbest olarak bulunan 12, 14, 16 veya 18 karbon atomu ihtiva eden yağ asitleridir. Bu yağ asitleri, yağlarda gliserinleştirilmiş olarak bulunur. Sabun yapımında en çok kullanılan yağ cinsleri hayvanlardan elde edilen iç yağlar, pamuk yağı, hidrojenlenmiş bitki yağları, balık yağı vb. gibi maddelerdir. İç yağlar, hidrojenlenmiş yağlar ve balina yağından yapılan sabunlar katı ve suya dayanıklıdır. Hindistancevizi yağı ihtiva eden yağlardan yapılan sabunlar suda kolay çözünür ve bol köpük yapar. Sodyum stearat oldukça sert sabun olup, küçük köpüklüdür. Köpükleri de oldukça kararlıdır. Tıraş sabunları bu türdendir. Köpüklerin küçük ve sık olması sakalları bir arada tutarak tıraşın kolay olmasını sağlar. Suda çözünebilirliğini arttırmak için, sodyum stearata potasyum stearat da ilave edilir. Sert sodyum stearat sabunu, 60-100 derece arasında sıcak suda iyi temizleyicidir. Sodyum stearat kozmetik, krem, losyon ve buna benzer maksatlarla da kullanılır. Suda kolay çözünebilen ve düşük su sıcaklıklarında da temizleme gücü büyük olan ve mavi sabun olarak bilinen yumuşak sabun yağ asitlerinin tuzudur.

Evde sabun yapımı [değiştir]

Kaliteli banyo ve el sabununu evde yapmak mümkündür. Evde biriken yağ, iç yağ, kuyruk yağı veya bunların karışımı sabun yapılarak değerlendirilebilir. Bu maksatla evvela yağ kaynatılarak süzülür ve 40 dereceye kadar soğutulur. Kostik soda, su ile karıştırılıp kaynatılarak 25 dereceye kadar soğutulduktan sonra, bu iki sıvı ağır ağır birbirine karıştırılır. Karışım tahtadan kalıplara dökülerek sabun elde edilir. Bu sabunun bileşimi 0,4 kg kostik soda (NaOH), 1,2 litre su ve 2,7 kg yağ koyulur ve sabun elde edilir ve rahatça kullanılır.


vikipedi
SEDEPH - avatarı
SEDEPH
Ziyaretçi
7 Mart 2009       Mesaj #6
SEDEPH - avatarı
Ziyaretçi
Deterjan



petrol türevlerinden elde edilen, temizleme, arıtma özelliği bulunan, toz, sıvı veya krem durumunda olabilen kimyasal madde, arıtıcı. Deterjanın, kelime anlamı kir sökücü olup sabun dışındaki temizleyicilerin tümünü kapsar. Yüzey aktif özelliği nedeniyle temizleme işlerinde kullanılan, içinde yardımcı kimyasal maddeler de bulunduran karışımlara deterjan denilmektedir.

Tarihi

İlk deterjan üretimi 1917 yılında yapılmıştır. Alman kimyacı F. Günther, naftalini alkilleştirerek elde ettiği maddeyi sülfonlamış ve böylece ilk deterjanın aktif maddesini elde etmiştir. Bunu sonraki yıllarda özellikle Alman kimyacıların araştırmaları takip etmiş ve 1932 yılında Henkel'in Fewa ve Procter and Gamble'ın Dreft markalarıyla piyasaya çıkardığı yağ alkolü sülfatı bazlı deterjanlar ilk deterjanlar olarak tarihe geçmiştir.
Bugün batıda üretilen deterjanların %50-60'ı endüstride ve temizlik amacıyla büyük kuruluşlarda, %25-30'u temizlik amacıyla evlerde ve geri kalanı kozmetik ve kişisel bakım ürünlerinin formülasyonlarında kullanılmaktadır.

Deterjan katkı maddeleri

  • Kompleksleştiriciler
  • Ağartıcılar ve Stabilizatörler
  • Korozyon önleyiciler
  • Optik beyazlatıcılar
  • Kolloidal taşıyıcılar
  • Köpük ayarlayıcılar
  • Dolgu maddeleri (nem çekiciler ve topaklamayı önleyiciler)
  • Dezenfektanlar
  • Parfüm
  • Ovucular, enzimler ve diğer aktif madde katkıları ve hidroklorikasit
vikipedi
SEDEPH - avatarı
SEDEPH
Ziyaretçi
7 Mart 2009       Mesaj #7
SEDEPH - avatarı
Ziyaretçi
Şampuan


Saçtaki; yağ, kir, deri parçacıkları, kepek, çevreden bulaşan tozlar ve diğer kirli parçacıkların, su yardımı ile saçtan ayrılarak, saçın temizlenmesini sağlayan bir temizlik maddesidir.
Şampuan su ile temas ettiğinde köpüren bir maddedir. Saçınızı şampuan ile yıkadığınızda saçlı derinizi ve saçınızı temizlerken, saçınızın doğasında bulunan yağları da saçınızdan uzaklaştırabilir.
Şampuanlama genellikle saçın taranmasına ve şekil verilmesine kolaylık sağlayan saç kremi ile birlikte kullanılmaktadır.
Şampuan, Sir Alusandro Benett tarafından 1920’li yıllarda üretilmiştir. Ancak saçı temizlemek üzere kullanılan bu sabun sonradan sağlığa zararlı bulunmuştur.
Şampuan’da kullanılan bazı kimyasal maddeler şöyledir:



Sentetik bitki ekstratı

SLS (Sodium Lauryl Sulphate) SLES ALES (Ammonium Lauryl Ether Sulphate) Cocamide DEA PEG – 12 Dimethicone Etilen Glikol Distearat Kıvamlaştırıcılar Selilöz türevleri Polietilen glikol diesterleri Renklendiriciler Parfüm Paraben koruyucular Methyl-, Ethyl-, Propyl-, Butyl-, Benzyl Alcohol, Isobutylparaben, Sodium Methyl-, Methylchloroisothiazolinone ya da Sodium Propylparaben, Methylisothiazolinone Polyquaternium-7 Climbazole
Yukarıda adı geçen maddeler hemen hemen marketlerde bulunan tüm şampuanlarda yer alan kiyasallardır. Bununla birlikte bazı şampuan üreticileri kimyasal maddelerden mümkün olduğunca kaçınarak; “doğal”, “organik”, “bitkisel”, “bitkiden türetilmiş” türü şampuanları da piyasaya sürmüşlerdir.


vikipedi
SEDEPH - avatarı
SEDEPH
Ziyaretçi
7 Mart 2009       Mesaj #8
SEDEPH - avatarı
Ziyaretçi
Kumaşın üretimi

Kumaş dokuma veya örme metodu ile üretilir.
Dokumada genel prensip atkı ve örgülerin birbirinin içerisinden geçmesidir. Bu alanda yapılmış en büyük yenilik Leonardo da Vinci'nin icadı (1490), olan mekiğin kullanılmasıydı.bu metodda atkı iplikleri mekik içindeki bir çubuk üzerinde sarılıdır. Zincir belirli aralıklarda ipliklerin yerini değiştirip iplikleri birbirlerinden uzaklaştıklarında, dokumacı açılan kanala bir kenarından diğer kenarına mekiği geçirir. daha sonra iplikler tersi yönde birbirinden uzaklaşır. Dokumacı yeniden mekiği bir uçtan diğer kenara kadar geçirir. Bu işlem sürekli devam eder


Pamuk (Gossypium hirsitum), ebegümecigiller (Malvaceae) familyasından anavatanı Hindistan olan kültürü yapılan bir bitki türü.


Naylon, İngilizce nylon sözcüğünden türetilmiş isim. Mecaz olarak, düzmece, sahte anlamı katmak üzere isim tamlamalarında da kullanılmakla birlikte, bu sözcük aslen kimyasal bir terimdir.
200px PA6 PA66

Naylonun kimyasal formülü


Yüksek molekül ağırlıklı poliamitlerden oluşan, sıcağa, aşınmaya ve kimyasal maddelere karşı dayanıklı plastik malzeme. Genellikle lif halinde üretilen naylon, ilk kez 1930'da Amerikalı kimyacı Wallace H. Carothers'e bağlı bir araştırma grubu tarafından geliştirildi.
Eriyik ya da çözeltisinden çekilerek, dökülerek ya da püskürtülerek lif, ince iplikçik, sert kıl ya da levha haline dönüştürülen naylon, ip halat ve dokuma üretiminde kullanılır veya doğrudan kalıplara dökülerek belirli bir biçimi olan ürünlere (mutfak gereçleri gibi) dönüştürülür.
Soğuk çekme yöntemiyle elde edilen tok, esnek ve dayanıklı ürün ise genellikle ince ya da kalın iplikçikler halinde çorap, paraşüt ve fırça yapımında kullanılır. Ayrıca püskürtmeli döküm yöntemiyle bazı malzemelerin kaplanmasında da yararlanılabilir.


Polyester, polimerlerin bir kategorisi veya daha özel olarak ana bağları içinde ester fonksiyonel grupları içeren yoğuşma polimerleridir.Polyesterler doğada bulunmasına karşın, polyester genel olarak tüm polietilen tereftalat ve polikarbonat içeren sentetik polyesterlere ait geniş bir aileyi belirtir. PET, termoplastik polyesterlerin en önemlilerinden biridir.
İlk sentetik polyester olan gliserin ftalat su geçirmezlik özelliği elde etmek için I. Dünya Savaşı’nda kullanılmıştır. Doğal polyesterler 1830’lu yıllardan beri bilinmektedir. Polyester kelimesinin yaygın kullanımı polyester liften gelen kumaşı belirtir. Polyester giysiler, doğal liflerle karşılaştırıldığında, daha az doğal hissedilir. Polyester lifler sıklıkla pamuk lifleri ile beraber , daha iyi özelliklere sahip giysiler üretmekte kullanılır.


Uygulamaları


  • Kumaş üretimi için lifler (ve mikrolifler)
  • Şişeler
  • Film şeritler
  • Fotoğraf filmleri
  • Yaygın olarak kullanılan camla güçlendirilmiş (fiberglas) kompozit malzeme ve diğer kompozit malzemeler
  • LCD (likit kristal ekran)
  • Hologramlar
  • Filtreler
  • Sığaçlar için dielektrik film ve teller için yalıtım filmi ve yalıtım bandı
  • Halı
Likit kristal polyesterler, endüstride kullanılan likit kristal polimerlerdir. Genelde oldukça iyi mekanik özelliklere ve ekstra ısı direncine sahiptirler. Bunun için, jet motorlarında aşınma contası olarak kullanılırlar.
Termoset polyester reçineler genellikle döküm malzemeleri olarak kullanılırlar, fiberglas kaplanmış reçineler ve metalik olmayan oto gövde dolguları gibi. Bir çok uygulamada, polimerizasyon ve çapraz bağlar, metil etil keton peroksit veya benzol peroksit gibi organik peroksit içeren ısıveren (ekzotermik) tepkime başlatırlar.


vikipedi
ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
3 Aralık 2010       Mesaj #9
ener - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

şampuğanın ham maddesi ney

Şampuanınız neler içerir?
Su
Şampuanların içerdiği su diğer içeriklerin sıvı olarak akışkanlığını sağlar. Şişenin % 80′i sudur.

Ammonium Lauryl Sulfate /Ammonium Laureth Sulfate / Sodium Lauryl Sulfate

Bu aktif maddeler deterjanın kimyasal söylemidir. Tüm temizliği yapan kaslardır.

Cocamide DEA, MEA, or TEA / Cocamidopropyl Betaine

Bu yumuşatıcı bileşenler şampuanın köpürmesini sağlar. Nemlendirici ve inceltici formül şampuanın daha kolay dökülmesini sağlar.

Sodium Citrate (SC)

Bu kimyasal şampuanın saçlarınızı yıkarken pH seviyesini korumasını sağlar. Yağlı ve kirli saçların daha parlak ve yumuşak olmasını sağlar.
Glikol Distearate/Stearate
Saçlarınızdaki dalgaları bir masör gibi yumuşatır ve saçlarınızın daha güzel görünmenizi sağlar. Saçlara parlaklık veren bu formül, şampuanın şişeden daha iyi dökülmesini de sağlar.


Polyquaternium/Quaternium

Bu yumuşatıcı bileşen fabrikalarda kumaşı yumuşatan kimyasallar gibi işlev görür. Saçı kalınlaştırır ve düzeltir.

Dimethicone/Cyclomethicone

Silikon yağlar deriyi kaplar, saç köklerini kalınlaştırır, saçın elektriklenmesini önler ve parlak görünmesini sağlar. Eğer saçlarınız kıvırcık, yıpranmışsa şampuanınızın bu bileşeni içerdiğinden emin olun.
Panthenol
B vitaminin bir formu olan panthenol, saç telini içerden ve dışardan güçlendirici olarak görev yapar. Saç köklerini güçlendirir ve saça parlaklık kazandırır.
Cetyl/Oleyl/Stearyl Alcohol
Bu sözcüklere bakarak kurutucu, kötü olarak algılamayın. Sulandırılmış alkol şampuanın saçın yüzeyindeki yağları arındırır. Sonuç kolayca açılan saçlardır..
Fındık, Ceviz Yağları /Shea Yağı
Bu doğal içerik doğal nemlendiricilerdir.. Saçı ve saç köklerini rahatlatır, nemlendirir ve korur.

Ascorbic Acid/Citric Acid

C vitaminden elde edilen doğal asitler saç derisini yumuşatır ve saça parlaklık veriri.

Octyl Salicylate/PABA

Saçınızı ve saç derinizi güneşten koruyan bu bileşen saç renginizi uzun süre korur.

kaynak
ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
24 Şubat 2011       Mesaj #10
ener - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

ya evet kumaşın ham maddesi nedir?pamuk mu?

Kumaşın yapımında kullanılan ipliğin ham maddesi üç yoldan elde edilir: 1) Hayvanlardan yün, ipek; 2) Bitkilerden pamuk, keten vs; 3) Sentetik olanlar ki tahta selülozünden royan; kömür ve petrolden naylon, tergal, krylon.

Uzun yıllar elle dokunan kumaşlar makinanın keşfi ile fabrikalarda
seri halde imal edilmeye başlandı. Günümüzde tekstil sanayi başlı başına bir sanat dalı halindedir. Tabii ve sun’i hammaddelerden istifade edilerek yapılan kumaşların çeşidi pek çoktur.

Üretiminde kullanılan tekniğe göre üç çeşit kumaş vardır:

Dokuma kumaş: Uzunlamasına çözgü ipliği ile, bunların arasından geçen atkı ipliğinin dokunmasıyla elde edilir.

Dokunmamış kumaş: Genellikle mekanik ve kimyasal işlemlerin sonucunda gelişigüzel veya tabakalandırılmış liflerin birbirine kenetlenmesiyle elde edilir. Mekanik usulle ucu kanca şeklinde kırılmış iğnelerle liflerin birbirine dolanması sağlanır. Bazı liflerin basınç ve sıcaklık etkisiyle keçeleşme özelliğinden istifade edilerek elde edilen keçe ise dokunmamış kumaş cinsindedir.

Örgü kumaşlar: Bir tek bobinden gelen iplik üstüne ileri geri hareketle ilmik atılması veya örgü makinalarında olduğu gibi birçok ipliğin bitişik dizideki ipliklerle bir ilmikle tutturulması yoluyla elde edilir.

Dokuma kumaşlar, yapı olarak atkı adı verilen bir sıra ipliğin, çözgü adı verilen ikinci bir iplik sırasının altından ve üstünden geçmesiyle elde edilir. Yalın dokuma adı verilen dokumalarda atkı ipliğiyle çözgü ipliği birbiriyle dik açı yapacak şekilde dokunurlar.




Kumaş örgü desenlerinde en küçük birime “armür” adı verilir. Başlıca üç çeşit armür vardır: Bez ayağı, serj veya dimu, saten.

Bez ayağı; atkı ipliğinin çözgü ipliklerinin bir altından, bir üstünden geçirilmesiyle elde edilir. Bez ayağı, “hasır örgü” veya “tafta” olarak da adlandırılır.

Serj veya dimi, atkı ipliklerinin, her çözgü ipliğinin altından veya üstünden geçmesiyle meydana gelir. Bu örgünün diğerlerinden farkı, her atkı ipliğinin geçişinde, bu ipliğin bir öncekine göre sağa veya sola ipliğin kaymasındandır. Buna “diyogonol desen” de denir. Diyogonol desenler kumaşın altında üstünde görülür.

Atkı ile çözgü ipliklerinin birbirlerinin altından ve üstünden geçirilmesi sırasında yapılan belirli değişikliklerle düz ve fitilli kadife ile halı gibi dokumalar elde edilir. Çizgili, damalı ve desenli dokumalar, iki veya daha çok doku çeşidinin, dokumanın tamamında bir araya getirilmesiyle elde edilir. Bunlardan en tanınmışı olan balıksırtı desende S ve Z diyogonallar arka arkaya gelir. Zemin yapısına ilave edilen ipliklerin düzenlemesiyle istenilen desenler teşekkül ettirilir.

Dokumalarda renk: Atkı ve çözgü iplikleri boyunca çeşitli renklerin kullanılmasıyla değişik tipte desenler elde etmek mümkündür. Renkli iplik grupları
büyükse, renkli çizgiler ve damalar ortaya çıkar (Ekose kumaşlarda olduğu gibi). İplik grupları küçükse, dokuma renk görüntüsü belirgin özellikte olmadığı için, atkı ve çözgü ipliklerini meydana getirdiği çok sayıda desenin teşekkül ettiği bir dokuma görüntüsü ortaya çıkmış olur.

Kumaşlarda desen: Günümüzde desen basma, metal yüzeylere desen oyulmuş merdanelerle yapılır. Bu baskı çeşidinde desen merdanesi, büyükçe bir döner silindir üstünden geçen kumaşa deseni basar. Desendeki her renk için ayrı bir merdane kullanılır. Her renk için bir merdanenin lüzumlu olması bu çeşit baskının pahalıya mal olmasına sebebiyet verdiğinden bu tür usul, yalnızca binlerce metreden meydana gelen sürekli basma işlemlerinde kullanılır.

Serigrafi: Serigrafide, dikdörtgen bir çerçeveye gerilmiş kare gözenekli bir kumaş üstüne fotokimyasal usulle geliştirilmiş bir şablon kullanılır. Bu usulde çerçeve kumaşın üstüne yerleştirilir ve boya bir lastik tarak vasıtasıyla yayılarak deliklerden kumaşa geçirilir. Bu çeşit renk verme yalnızca özel baskılar için kullanılır. Elle yapılan bu renk verme işleminde, kumaş bir masaya yayılır. Her renk için ayrı bir çerçeve, masa boyunca hareket ettirilir ve desen basılır. Serigrafide sürekli desenlerin basılması istenilen iyi bir sonucu vermez. Bu sebeple serigrafiden daha süratli olan mekanik sistemli merdaneyle baskı daha süratli olduğu için serigrafiye tercih edilir. Bu usulde, kumaş, daha kısa bir masada, sonsuz bir kayış çevresinde döndürülür. Çerçeveler yukarıdan kumaşa bastırılıp kaldırılır ve kumaşa yeni bir rengin basılması için kayış hareket ettirilir.

Çıkartma baskı: Kumaşa desen basmada en son yenilik çıkartma baskıdır. Kağıt merdaneyle baskıda kusursuz bir baskı elde edilir. Bu usulde 200°C’ye kadar ısıtılarak gaz haline gelmiş olan boyayla, kağıda desen basılır. Bir sıcak pres içinden kumaşla birlikte desen basılı kağıt geçirilir. Kağıttaki desen pres vasıtasıyla kumaşa geçer. Bu çeşit baskı, boyayı soğutmayan ince kumaşlarda iyi sonuç vermektedir.

Kaynak: Rehber Ansiklopedisi

Benzer Konular

3 Kasım 2014 / Ziyaretçi Soru-Cevap
24 Mayıs 2011 / Misafir Cevaplanmış