Arama

Fiber optik sensörler ve algılama mekanizmaları hakkında bilgi verir misiniz?

Güncelleme: 23 Ocak 2012 Gösterim: 10.754 Cevap: 4
alikocaman75 - avatarı
alikocaman75
Ziyaretçi
17 Mart 2009       Mesaj #1
alikocaman75 - avatarı
Ziyaretçi
Fiber Optik Sensörler ve Algılama Mekanizmaları Hakkında Bilgi, Fiziksel pararmetreleri algılayan fiber optik sensörler (Sıcaklık, Genlik,akım, manyetik alan, basınç,ivme, hız vb. fiziksel ) ve Kimyasal parametreleri algılayan Fiber optik sensörler hakkında bilgi. Çalışma prensipleri, resimleri teorisi, montajı ....
Sponsorlu Bağlantılar
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
17 Mart 2009       Mesaj #2
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
FİBER OPTİK SENSÖRLER

Sponsorlu Bağlantılar
Fiber optik sensör sistemi, uzaktaki bir sensöre veya yükseltece bağlı fiber optik kablodan oluşur.
Sensör ışığı alır, yayar ve ışık enerjisini elektriksel sinyale dönüştürür.
Kablo, sensöre uzak olan yada sensörün girmesinin mümkün olmadığı yerlerde ışığı taşıyan mekaniksel bir komponenttir.
Fiber optik kablo, kaplama maddesi ile sarılmış plastik veya cam çekirdek içerir. Bu iki maddenin arasındaki yoğunluk farkı kablonun tam yansıma prensibi ile uyumlu çalışmasını sağlar.


Fiberler:
Basamak indisli çok modlu fiberler
Gradyan indisli çok modlu fiberler
Tek modlu fiberler

FİBER OPTİK SENSÖRLERİN ÇALIŞMA PRENSİBİ
Fiber optik içindeki ışığın iletimi tamamen tam yansıma prensibine dayanır. Bu nedenle ışık enerjisi hiçbir kayba uğramaz.
Tam yansıma prensibi
Bu prensip iki koşul sağlandığında gerçekleşir;
Kritik açı gelme açısından daha küçük olmalıdır. (kritik açı fiberin kılıf ve çekirdek maddelerine bağlıdır.)
Kılıf maddesinin yoğunluğu çekirdek maddesinin yoğunluğundan daha az olmalıdır


Snell kanunu:
– nisinθi = ntsinθt

Tam yansıma:
- Kritik açı yansıma açısının 90° olduğu gelme açısıdır.
-sinθc = nt /ni
-Çekirdek kılıftan daha büyük kırılma indisine sahiptir.
fiberoptik sistem
Bir fiber optik sistem;
Fiber optik kablo
Yükselteç
Efektif sezici alandan
oluşur

Bununla beraber, çok modlu fiberlerde yayılan modların fazları ve kutuplanma durumları arasındaki çoğunlukla rastgele ilişkiler ve mod çiftlenimi (kublaj) faz yada kutuplanma modülasyonunun kullanılmasını önler. Böylece aktif çok modlu fiber sensörler, daima genlik modülasyonunu kullanır.
Diğer taraftan, tek modlu fiberlerde, faz ve kutuplanma modülasyonunun her ikisi de mümkün olur.
Faz modülasyonu, son derece yüksek duyarlılıklar sunabilen fiber temelli interferometrik sensörlerin kullanılmasın imkan sağlar.
Aslında aktif fiber sensörlerine dahil edilebilen bir üçüncü tüp sensör ‘sönen alanlı (evanescant)’ sensördür

Pasif fiber optik sensörlerde algılama, fiberin dışındaki bir bölgede, algılanacak niceliğin ışık üzerinde yapacağı modulasyonun ölçülmesiyle yapılır. Modülasyon, ışık üzerinde ya doğrudan veya bir modülator kullanarak dolaylı olarak yapılır. Optik fiberler sadece ışığı taşımada (yani kaynaktan algılama bölgesine ve algılama bölgesinden dedektöre) kullanılır.
Yansıtıcı veya çoğu kez fotonik sensör olarak adlandırılan düzenlemede ışık, hedefi aydınlatmak için fiberler vasıtasıyla taşınır. Hedeften geri yansıyan ve geri dönüş fiberleri ile alınan ışık, fiber uçları ve hedef arasındaki mesafenin bir fonksiyonudur. Böylece, hedefin konumu veya yer değiştirme bir optik alıcıda kaydedilir.

Fiber optik sensörlerin avantajları
Optik fiber hareketli parça veya elektrik devresi içermez ve bu nedenle bütün elektriksel parazitlerden bağımsızdır.
Kıvılcım saçma olasılığı yoktur ve bu da sensörün yağ rafinerilerinde,madencilikte,eczacılıkta ve kimyasal işlemlerde güvenle kullanılmasını sağlar
Ayrıca kırılmış fiberi onaran kişi için de elektriksel şok tehlikesi yoktur


slayt şeklinde ( pps ) power point sunu
Quo vadis?
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
17 Mart 2009       Mesaj #3
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Güvenlik mekanizmaları kablosuz sensör ağlarında da birçok probleme çözüm olmakla birlikte veri gizliliği bu cihazların açık haberleşme yapısına sahip olmalarından dolayı tam olarak adreslenememiştir. Haberleşmeye konu olan dataların güvenliği ve gizliliği haberleşme içerinde ne kadar sağlanabiliyor ve bu algoritmalarının bu konudaki avantaj ve dezavantajlarının neler olduğu bu çalışmada ortaya konulmuştur.
Sensör ağlarda en çok kullanılan dolaşım algoritmaları flooding ve tek-yol algoritmalarıdır. Bu algoritmaların kullanım tercihi karakteristik özellikleri olan kurulumlarının kolaylığı ve/veya haberleşmede ki sadeliklerine göre yapılır. Bu algoritmaların yöntemleri ve kablosuz sensör ağlarında ne kadar güvenli oldukları ilerleyen bölümlerde ele alınacaktır. Flooding datayı koruma özelliğine sahip olmakla birlikte oldukça masraflı ve zahmetli bir yapıya sahiptir. Tam tersine, tek-yol algoritması çok daha az bir yükle çalışmakta ancak data güvenliğini sağlamakta yetersiz kalmaktadır.
Sensörler oldukça düşük kapasiteli cihazlardır.


Sınırlı enerji kapasiteleri, kısıtlı bellekleri uygulamalarda karşılaşılan en önemli kısıtlamalar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu cihazlarla gerçekleştirilecek her türlü uygulamanın güç tüketimine hassas olması dikkate alınmalıdır. Bu çalışmada veri gizliliği araştırmalarının yanında kullanılan algoritmaların sisteme getirdikleri yükler de incelenmiştir. Algoritmaların çalışma prensiplerini ve güvenirliliklerini incelemeden önce veri gizliliği tanımlanacak ve ağlarda gizlilik çalışmaları özetlenecektir.
Bilgisayar Ağlarında Veri Gizliliği
Privacy, gizlilik son yıllarda haberleşmede en öne çıkan konulardan birisidir. Ağlarda gizlilik en yalın haliyle haberleşmenin her yönünün yetkisiz ve izinsiz varlıklardan saklanması olarak tarif edilebilir. İnsan hayatı kadar eski olan gizlilik kavramı haberleşme alanında da ilk günden beri dikkate alınmakla birlikte özellikle kablosuz ağların popülaritesinin artmasıyla çok öne çıkmıştır. [


Ağ haberleşmesinde gizliliğin sağlanması
; iki noktanın birbiriyle yaptığı görüşmede katılımcıların kimliklerinin, haberleşmede geçen konunun, haberleşmenin yeri ve zaman bilgilerinin hepsinin yada kimilerinin bilinçli yada bilinçsiz olarak istenmeyen kişiler tarafından öğrenilmesi tehdidin önlenmesidir. Bu noktada üç tehdit öne çıkmaktadır, bunları özetlerken tehditlerde bulunan kişi yada varlıkları düşman diye adlandıracağız;

İçerik Gizliliği:
Mesaj içeriğinin yetkisiz kişiler tarafından anlaşılması tehdidinin engellenmesinin sağlanmasıdır. İçerik gizliliği sadece mesajın okunmasının engellenmesiyle sağlanamaz; birçok zaman düşman için gerçek mesajın varlığını tespit etmesi içeriğini anlamasına yetecektir. Örneğin, bir ofisle ilgili bilgiler aktaran ağda mesajın varlığı düşman tarafından odada bir kişinin bulunduğu bilgisini anlamasına yetecektir.

Kimlik Gizliliği: Haberleşme de bulunanların kimlik bilgilerinin düşmanlar tarafından elde edilmesinin engellenmesidir. Örneğin Ali ile Ayşe birbirleriyle görüşmekteler ve Ali’yi dinleyen düşmanların Ayşe’yle görüştüğünü anlamaları, birçok uygulamada önemli bir tehdittir.

Kaynak Gizliliği: Tarafların Fiziksel konumu olsun yada elektronik adres bilgileri birçok zaman düşmanlar tarafından elde edilmek istenen bilgidir. Özellikle askeri sistemlerde yer konum bilgilerinin tespit edilmesi çok önemlidir. Haberleşmeye katılan tüm noktalarla birlikte haberleşmeyi başlatan noktaların fiziksel yada elektronik adresi korunmak istenmektedir.
Bu gizliliklerin sağlanmasını engelleyecek tehditlerin ne hepsinin birlikte gerçekleşmesi ne de ayrı ayrı gerçekleşmesi gerekliliği vardır. Bir noktada haberleşmeyi dinleyen bir düşman görüşen tarafların kim olduğunu anlayamadan veya tespit edemeden ve de bu tarafların yerlerinin tam olarak bilemeden görüşmenin içeriğini anlayabilir. Öte yandan, çok iyi şifrelenmiş ve gizlenmiş bir içeriği anlayamamasının yanında tarafları çok kolay bir şekilde tespit edebilir yada bu gizliliklerin hepsini tehdit ederek bütün bilgilere sahip olabilir.
Bu tehditlere karşı geleneksel güvenlik mekanizmaları haberleşmeyi özellikle de kablolu ağlarda çeşitli varyasyonları ile oldukça fazla korumuştur. Kablosuz ağlarda özellikle sensör ağlarında da gizlilik (confidentiality), bütünlük (integrity), availability (erişebilirlik), encryption (şifreleme), anonymity (anonimlik) gibi çok tercih edilen güvenlik mekanizmaları içerik gizliliğini ve kimlik gizliliğini korumayı adreslemektedir. Ancak kaynak gizliği tam olarak adreslenememekte sadece anonimlik bazı uygulamalarda bu gizliliği sağlamaktadır. [8]
Gizlilik, sadece içeriğin istenen taraflar tarafından anlaşılmasını sağlayan yöntemdir. Bütünlük ise mesajlaşmanın değişmesi durumunda dahi alıcı tarafından anlaşılabilmesinin garanti altına alınmasıdır. Anonimlikte haberleşmede tarafların kimlik, yer, zaman vb. bilgilerin yetkisiz ellere geçmesini haberleşmeyi anonim tutarak engelleyen bir yöntemdir. [9]





Kablosuz Sensörlerde Veri Gizliliği
Günümüz hayatına oldukça yoğun bir şekilde giren sensör uygulamaları haberleşmelerinde en yaygın kullanılan dolaşım algoritmalarının kaynak konum verisini gizlemedeki etkinliklerini ortaya koymak amacıyla bir simülasyon çalışması gerçekleştirildi. Bu çalışmada flooding ve tek-yol algoritmaları incelendi. Simülasyon ortamının özellikleri ve varsayımlar belirtilerek bu algoritmaların genel çalışma şekilleri detaylandırılıp, algoritmalarla ilgili sonuçlar verilmektedir.
Geniş bir alana yayılmış bir sensör ağı kurularak (n> 10.000) çevredeki nesnelerin hareketleri ve davranışlarını izlemek üzere bir simülasyon ortamı tasarlanmıştır. Sensörler oluşturdukları mesajları ağ üzerinden merkeze (sink’e) ulaştırarak çevrenin görüntülenmesini sağlamaktadırlar. Ağın çalışması ve ağ üzerinde ki varsayımlar;
- Algılama yapılır yapılmaz sensör algılama zamanı ve konum bilgisini içeren bir mesaj oluşturmaktadır.
- Mesajlar şifrenmiş şekilde iletilerek içerik güvenliği sağlanmıştır.
- Ağ içerisindeki trafiğin mesajların merkeze ulaşmasını etkilemeyecek kadar az olduğu varsayılmaktadır.
Simülasyonda haberleşmeyi takip eden ve güvenliği tehdit eden düşman rolünde tehdit ediciler bulunmaktadır. Düşmanlarla ilgili varsayımlar;
- Mesajların şifresini kıramazlar, bu şekilde mesaj içeriklerinin anlaşılması engellenmiştir.
- Düşmanlar ağın genel yapısını ve haberleşmeyi bozacak aktivitelerde bulunamazlar.
- Düşman duyduğu bir mesajdan bu mesajı gönderen sensörün kim olduğunu anlayabilme yeteneğine sahiptir.
- Düşmanlar hareketli olup, sınırsız kaynağa sahiptirler.
Simülasyonda özellikle geleneksel güvenlik mekanizmalarının çözüm sunmadığı kaynak verisi gizliliğinin sağlanması üzerine yoğunlaşılmıştır. Sensörler, algılayıcı ve haberleşmeye katkıda bulunanlar olarak iki ayrı aktivitede bulunmaktalar. Algılayıcılar, algılamada bulunur bulunmaz mesaj oluşturarak göndermekteler; diğerleri bu mesajı aldıktan sonra önceden bu mesajı iletmedilerse dolaşım algoritmasına göre bu mesajı merkeze yönlendirmektedirler.


Tek-Yol Algoritmas
ı
Sensör ağları dolaşım protokollerinin birçoğu GPSR, trajectory routing, Directed Difussion, vb. protokollerinin tercih ettiği bir algoritmadır. Bu protokollerde yönlendirici sensörler sadece kendi iletim alanları içerisindeki bir veya küçük bir grup sensöre mesajları iletirler. Çalışması bu kadar basit olmasına rağmen kurulumu extra donanım veya çalışma öncesi özel ayarlamalar gerektiren bir protokoldür. [10] Bütün sensörlerin konumlarının ya daha konfigürasyon aşamasında diğer tüm sensörlerce bilinmesi sağlanmalı yada sensörler haberleşme anında merkezin ve komşularının konumlarını anlayabilme yeteneğine sahip olmalıdırlar.
Bütün sensör uygulamalarında enerji tüketiminin ve kaynak kullanımın dikkate alınması gerekliliği yukarıda vurgulanmıştı, bizde bu protokollerin tükettikleri enerjiyi simülasyonda dikkate aldık. Bir sensör iletim yaparken, ileti alırken, dinlerken, hesaplama yaparken ve çevreyi algılarken enerji tüketir. [2] Bunlar içerisinde de en çok yüklenmeyi ileti alırken yada gönderirken yapmaktadırlar. Bu sebeplerden genelde dolaşım algoritmaları ileti sayısını minimize edecek şekilde tasarlanmaya çalışılır. Bizde protokollerin enerji tüketimlerini mesajlaşma aktivasyonuna göre ölçtük, haberleşmede yapılan toplam iletim ve alım sayısı ne kadar enerji tüketildiğini belirlemektedir.
Tek-yol algoritmasında kaynaktan merkeze giden tek bir yol seçilmektedir, genelde bu seçilen yolun en kısa yol olması istenir ve haberleşmeye sadece bu yol üzerindeki sensörler katılırlar, kaynaktan merkeze h adet sensör var ise sadece h kadar iletim yapılacak, h*m kadar sensörde bu mesajı alacaktır. N adet sensörün içerisinde h derinliğinin çok çok küçük olduğu açıktır. Bu sebepten bu protokol çok az enerji kullanmaktadır.
Enerji tüketiminde oldukça az masraflı olan bu protokol ne yazık ki veri gizliliğini sağlamakta arzu edilen sonuçları verememektedir. Simülasyonda basit bir senaryo izledik; Sensörlerden biri (random) nesneyi algılamakta ve bu nesnenin belli bir zaman (treshold) yada yeri tespit edilinceye kadar o noktada durmaktadır, bu süre boyunca da belli zaman aralıklarında (t) nesneyle ilgili algılamalar için yeni mesajlar oluşturularak iletilmektedir. Bu nesneye ulaşmak isteyen yetkisiz kişiler mesajları dinleyerek mesajları gönderen sensörlere ulaşarak kaynağa ulaşmaya çalışmaktalar. Başlangıçta merkeze yakın durmayı tercih edecek olan düşman, ilk mesajı duyar duymaz mesajı gönderen sensörü çözüp oraya gidecek ve t zaman sonra gelecek mesajı bekleyecek ve onuda algılayarak onu gönderen sensöre yönelecektir. Sadece tek bir yol üzerindeki sensörler iletim yaptıklarından h adet noktaya uğrayarak kolaylıkla kaynak yer noktasına ulaşabilecektir.




Flooding Algoritması

Flooding özellikle kontrol mesajlarında kullanılan çok yaygın bir protokoldür. Floding’de ağda bütün sensörler iletimde yer alırlar. Simülasyonda bu algoritmanın uygulanma şekli; Bir mesaj duyan sensör önceden bu mesajı iletmediyse kendi ulaşım alanı içerisindeki tüm komşularına ileterek mesajın yayıla yayıla merkeze ulaşmasına katkıda bulunur.
Flooding’de bütün sensörler iletişimde yer aldıklarından çok enerji tüketilmektedir, n tane sensörün her birinin iletim alanında ortalama m adet komşusu bulunduğu varsayılsa, bir mesajın kaynaktan merkeze ulaşmasında toplamda n*m adet mesaj alımı ve n*m adet mesaj gönderimi yapılacaktır ki n’ler genelde çok büyük sayılardır.
Enerji verimsiz bir algoritma olmasının yanında flooding kaynak konum bilgisini gizlemede oldukça başarılı sonuçlar vermektedir. Çevrede gözlenen bir nesne olduğu varsayılırsa ve bu nesnenin nerede olduğunu anlamaya çalışan düşman kuvvetlerinin mesajlardan geliş noktasını takip etmek amacıyla merkezden başlayarak kaynağa ulaşmada çok başarısız oldukları gözlenmiştir. Şöyle ki; sistemdeki bütün sensörler iletişimde yer aldıklarından düşman kuvvetler bu yoğun mesaj trafiğinde kaynaktan farklı yönlerdeki sensörlerden de mesajlar duyup o tarafa doğru yönelmektedirler. Bu güçler gelen mesajların bir öncekilerle aynı olup olmadığını ayırt etme kabiliyetine sahip olsalar dahi kaynak noktasına ulaşmaları oldukça güç olmuştur. En kötü senaryolarda (worst-case) n noktaya da uğraması gerekmiştir ki bu da böyle bir ortamda alınabilecek en iyi güvenlik sonucu olarak kaydedilebilir.
Sonuç
Sensör ağlarda çok kullanılan dolaşım algoritmaları flooding ve tek-yol algoritmalarıdır. Flooding datayı koruma özelliğine sahip olmakla birlikte oldukça fazla enerji tüketen bir protokoldür. Tam tersine, tek-yol algoritması çok daha az bir yükle çalışmakta ancak data güvenliğini sağlamakta yetersiz kalmaktadır. Bu çalışmada ad-hoc ağlarda çok öne çıkan veri gizliliğinin korunabilmesinin bu protokollerle ne kadar sağlandıkları ortaya konurken enerji tüketiminde ki hassasiyetleri de incelenmiştir.
Yaygınlaşan bir kullanım alanına sahip sensör uygulamalarında gelişen teknolojisiyle birlikte güvenlik ve gizlilik konuları da popülaritesini sürekli artırmaktadır. Biz burada sadece en temel iki protokolü ele aldık. Kullanılmakta olan diğer protokoller ve farklı amaçlı ve konfigurasyonlu uygulamalarda yapılacak çalışmalar ve bunlara özel geliştirilecek algoritmalar büyük bir araştırma alanı olarak beklemektedir.

Semboller

n : Sensör sayısı.
h : Kaynaktan merkeze derinlik.
m : Komşu sensör adedi.
t : Mesajlaşma zaman aralığı.
kaynak
Quo vadis?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Temmuz 2010       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Fiberoptik eğilmeleri bükülmeleri sorun oluşturmadan ışığın bir hat boyunca ilerlemesini sağlayan kablolara verilen addır. Kırık cam parçalarından oluşur. Işığın iletimi ile ışık hızında bir haberleşme sağlanmış olur. Tabi bu olay ikilik sayı sistemine karşılık gelecek şekilde ışık var ve ışık yok mantığına göre çalışır.

Ses, veri ve görüntü iletişimindeki olağanüstü artış, daha ekonomik ve daha geniş kapasiteli iletişim sistemlerine olan talebin de aynı şekilde artmasına neden oldu. Bu da elektronik iletişim endüstrisinde teknik bir devrime yol açtı.Yeryüzü mikrodalga sistemleri çoktan maksimum kapasitelerine ulaşmış bulunmaktadır;uydu sistemleri de her geçen gün artan talebe ancak geçici bir rahatlama getirebilmektedir. Geniş kapasitelere cevap verebilecek ve yüksek kalitede hizmet sağlayabilecek ekonomik iletişim sistemlerinin gerekli olduğu açıkça ortadadır.

Bilgi taşıyıcısı olarak ışığın kullanıldığı iletişim sistemleri,son zamanlarda oldukça ilgi görmektedir. Bu bölümde daha ileride göreceğimiz gibi,ışık dalgalarını yeryüzü atmosferinde yaymak zor ve elverişsizdir. Dolayısıyla,günümüzün önde gelen çeşitli ve geliştirme laboratuarlarında,bir ışık dalgasını "içermek" ve bu dalgayı bir kaynaktan bir varış yerine göndermek üzere cam ya da plastik fiber kabloların kullanıldığı sistemlerle ilgili araştırmalar yapılmaktadır. Güdümlü bir fiber optik aracılığıyla bilgi taşıyan iletişim sistemlerine fiber optik sistemler denmektedir.

FİBER TÜRLERİ:

Plastik çekirdekli, plastik koruyucu zarflı

Cam çekirdekli, plastik koruyucu zarflı(çoğunlukla PCS fiber denir:plastik koruyucu zarflı silika.)
Cam çekirdekli, cam koruyucu zarflı(çoğunlukla SCS denir:silika koruyucu zarflı silika.)

Plastik fiberlerin cam fiberlere oranla çeşitli avantajları vardır. Birincisi, plastik fiber daha esnektir ve bu nedenle camdan daha dayanıklıdır. Monte edilmeleri kolaydır, basıca daha dayanıklı ve daha ucuzdurlar; üstelik cama oranla %60 daha hafiftirler. Plastik fiberin dezavantajı, yüksek zayıflama özelikleridir; ışığı cam kadar verili yayamazlar. Dolayısıyla, plastik fiberlerin kullanımı nispeten kısa mesafelerle (örneğin,tek bir bina ya da bir bina kompleksi dahili) sınırlıdır.
Cam çekirdekli fiberler düşük zayıflama özellikleri sergilerler. Ancak, PCS fiberler SCS fiberlerden biraz daha iyiyidir. Ayrıca, PCS fiberler yayılımdan daha az etkilenirler; dolayısıyla, askeri uygulamalar açısından daha caziptirler. SCS fiberler en iyi yayılım özelliklerine sahiptir ve sonlandırılmaları. PCS fiberlere oranla daha kolaydır. Ne yazık ki, SCS kablolar en dayanıksız kablolardır ve yayılıma maruz kaldıklarından en fazla zayıflama bu kablolarda meydana gelir.





Fiberlerin Sınıflandırılması

Fiberler sınıflandırılırken ilk önce 2'ye ayrılırlar kapasitesine göre ve yapısına göre.

Yapısına göre 3'e ayrılırlar:

1-CAM FİBERLER: Nüvesi ve kılıfı camdan imal edilir. Veri iletimi açısından en iyi performansı gösterir. Yapımında kullanılan cam ultra saf silikon dioksit veya kuartz kristalidir. malat aşamasında indisi azaltmak için, flor veya bor, indisi artırmak için, germanyum veya fosfor ile katkılanır.

2-PLASTİK KAPLI SİLİSYUM FİBER: Cam nüveye plastik kılıfa sahiptirler. Fiyat olarak cam fiberlere göre daha ucuz ama performans açısından daha verimsizdir.

3-PLASTİK FİBERLER: En ucuz fiber tipidir. Nüvesi de kılıfı da plastiktir. Performansı en zayıf fiyatı en uygun fiberdir genelde kaplamaları yoktur. Kısa mesafe iletişimi için uygundur.


Yapıları gereği optik frekanslar daha geniş bant genişlikleri sağladıkları için, fiber sistemler daha büyük bir kapasiteye sahiptir. Metalik kablolarda, iletkenler arasında kapasitans ve iletkenler boyunca indüktans meydana gelir. Bu özellikler metalik kabloların, bant genişliklerini sınırlayan alçak geçiren filtreler gibi hareket etmelerine neden olur.

Fiber sistemler, manyetik indüksiyonun neden olduğu kablolar arası karışmadan etkilenmezler. Cam ya da plastik fiberler elektriği iletmeyen malzemelerdir; bu nedenle fiber optik kablolarda, akım akışının meydana getirdiği manyetik alan yoktur. Metalik kablolarda, karışmanın başlıca nedeni birbirine yakın yerleştirilmiş iletkenler arasındaki manyetik indüksiyondur.

Fiber kablolar, yıldırımın, elektrik motorlarının, floresan ışığın ve diğer elektriksel gürültü kaynaklarının neden olduğu statik karışmadan etkilenmezler; bunun bir nedeni de, fiber optiklerin elektrik iletmeme özelliğidir. Ayrıca, fiber kablolar enerji yaymazlar; dolayısıyla, diğer iletişim sistemleriyle girişime yol açmaları mümkün değildir. Bu özellik, fiber sistemleri askeri uygulamalara çok uygun hale getirir; askeri uygulamalarda, nükleer silahların etkileri (EMP, elektromanyetik darbe girişimi), klasik iletişim sistemleri üzerinde çok kötü sonuçlar yaratır.

Fiber kablolar, çevre koşullarındaki büyük değişikliklere karşı daha dirençlidir. Metalik kablolara oranla daha geniş bir sıcaklık aralığında çalışabilirler. Aynı şekilde fiber kablolar, aşındırıcı sıvılardan ve gazlardan daha az etkilenirler.

Fiber kabloların monte edilmesi ve bakımı daha kolay ve daha güvenlidir. Cam ve plastik fiberler iletken olmadıkları için, fiberler kullanıldığında elektrik akımları ya da gerilimlerinin yarattığı tehlikeler yoktur. Fiberler, hiçbir patlama ya da yangın tehlikesi oluşturmaksızın, uçucu sıvıların ya da gazların çevresinde kullanılabilirler. Fiberler, metalik kablolardan daha küçük ve çok daha hafiftir. Dolayısıyla, fiber kablolarla çalışmak daha kolaydır. Ayrıca, fiber kablolar daha az saklama alanı gerektirir ve daha ucuza nakledilebilir.

Fiber kablolar bakır kablolara oranla daha emniyetlidir. Kullanıcının haberi olmaksızın fiber kablonun içine kaçak veya gizli bir bağlantı yapmak imkansızdır. Bu da fiberi, askeri uygulamalar açısından cazip kılan bir başka niteliğidir.

Henüz kanıtlanmamış olmasına rağmen, fiber sistemlerin metalik malzemede

daha uzun süre dayanacağı varsayılmaktadır. Bu varsayımın dayanak noktası, fiber kabloların çevre koşullarındaki değişikliklere daha dayanıklı olmasıdır.

Fiber optik bir sistemin uzun vadeli maliyetinin, metalik bir sistemin uzun vadeli maliyetinden daha az olacağı düşünülmektedir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Ocak 2012       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ULTRALİNE MARKA PİSTON ÜSTÜ SENSÖRÜMÜZ VAR ÇIKIŞ VERDEĞİ HALDE LED LAMBASI YANMIYOR ACİLEN CEVAP VERİRSENİZ ÇOK SEVİNİRİM ŞİMDİDEN TEŞEKKÜRLER

Benzer Konular

24 Mayıs 2011 / Misafir Cevaplanmış
12 Aralık 2012 / _EKSELANS_ Tıp Bilimleri