Arama

Canlıların beslenme ve barınma özellikleri nasılsır?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 10 Mayıs 2009 Gösterim: 8.733 Cevap: 1
şaqacı - avatarı
şaqacı
Ziyaretçi
10 Mayıs 2009       Mesaj #1
şaqacı - avatarı
Ziyaretçi
canlıları beslemek ve barınma özellikleri nelerdir???
EN İYİ CEVABI fadedliver verdi
A)Ototroflar: İhtiyacı olan organik besinleri kendileri sentezleyebilen canlılardır. Besin sentezlerken kullandıkları enerjinin şekline göre iki tip ototrof canlı vardır:
a) Fotoototroflar: Klorofilleri sayesinde ışık enerjisi kullanarak organik besin sentezleyenler. Klorofilli bakteriler,Mavi-yeşil algler, Kloroplast taşıyan protistalar ve bitkiler bu gruptan canlılardır.
Sponsorlu Bağlantılar
b) Kemoototroflar: Kuvvetli oksidasyon enzimleri sayesinde oksitledikleri inorganik maddelerden (H,Fe,NH3,nitrit vb.) elde ettikleri kimyasal enerjiyi kullanan bakteriler bu gruptur.

B) Hetotroflar: İhtiyacı olan organik besinleri diğer canlıların vücudundan karşılarlar. Besinlerini almaları bakımından üç gruba ayrılırlar.
a) Holozoik beslenme:
• Besinlerini katı parçalar halinde alırlar
• Sindirim sistemleri ve enzimleri gelişkindir
• Hareket sistemleri gelişkindir
• Gelişkin duyulara sahiptirler
Holozoik canlılar kullandıkları besinin özelliklerine göre sindirim sistemleri ve beslenme davranışlara sahiptir.

1) Herbivorlar: Bitkisel besinlerle beslenenler
• Öğütücü dişler gelişkindir
• Sindirim kanalları gelişkindir
• Mide gelişkin ve bölmelidir
• Bitkisel besinlerin besleyici değeri az olduğundan fazla besin alırlar
• Beslenmeleri uzun sürer
• Bitkisel besinlerden yararlanma azdır
• Bazı gruplar sindirim sistemlerinde selüloz sindiren enzimlere sahip bakteri vb. canlılara simbiyoz yaşarlar.

2) Karnivorlar: Hayvansal besinlerle beslenenler
• Parçalayıcı(Köpek) dişler gelişkindir
• Sindirim kanalı kısadır
• Hareket ve duyu sistemleri gelişkindir
• Etin besleyici değeri fazla olduğundan beslenmeleri kısa sürer
• Uzun süre aç kalabilirler

3) Omnivorlar: Hem hayvansal hem de bitkisel besinlerle beslenebilenler
• Sindirim Özellikleri ile karnivorlara benzerler
• Selüloz hariç diğer bitkisel besinlerden faydalanacak enzimlere sahiptirler
• Tohum,meyve ve hücre öz suları bitkisel besinlerini oluşturur

b) Saprofit beslenme
• Sindirim sistemleri yoktur
• Sindirim enzimleri vardır
• Hücre dışı sindirim vardır
• Ölü bitki ve hayvan artıkları üzerinden beslenir
• Doğada madde döngüsü için önemli canlılardır
• Bazı bakteriler ve mantarlar bu gruptandır
• Üzerinde yaşadıkları canlıya zarar verirler

c) Parazit beslenme
Hayvansal parazitler endo ve ekto olmak üzere ikiye ayrılır
-Ekto parazitler:
• Sindirim sistemleri ve enzimleri vardır .
• Hareket sistemleri ve duyuları gelişmiştir
• Konakçının vücudu üzerinden besinlerini karşılarlar
-Endo parazitler:
• Sindirim sistemleri yoktur
• Sindirim enzimleri yoktur
• Üreme sistemleri hariç diğer sistemleri körelmiştir
Parazit canlıların konağa olan bağımlılığı bakımından ikiye ayrılırlar:
1) Yarı parazitlik: Belirli besinler için konağa bağlanan canlılar Örnek:Ökseotu Fotosentez yapmalarına karşı su ve mineralleri başka bitkilerin iletim demetlerinden emeçleri ile alırlar
2) Tam parazitlik: Bütün besinlerini konakçıdan alan parazitlerdir Bu parazitlerde üreme hariç diğer sistemler körelmiştir

Bazı özel parazitlik durumları:
-Parazit-patojen:
Konukçu canlıda hastalık ve ölümlere neden olurlar
-Obligat parazitler: Yaşamsal evrelerinin çoğunu konukçu vücudunda geçirirler. Bazı yaşamsal olayları ancak konukçu vücudunda gerçekleştirebilir.

C) Hem ototrof hem hetotrof beslenme:
Bazı ototrof canlılar fotosentezle besinlerini üretebilirler ancak ihtiyaç duyduklarında diğer canlıları da besin olarak kullanabilirler.
Örnekler: a)Protistalarda EUGLENA
• Tek hücreli
• Hücre ağızlarından aldıkları besinlerle hetotrof beslenirle
• İhtiyaç duyduklarında kloroplastları ile fotosentez yaparak ototrof beslenirler
• Göz lekeleri bulunur
• Hücre içi sindirim görülür
Örnek: b)Bitkilerden Dionea,Drosera,Nephentes gibi insektivorlar
• Kloroplastları vardır ve fotosentez yaparlar
• Azotça fakir sulak topraklarda yaşarlar
• Yaprakları metamorfozla böcek kapanı haline gelmiştir
• Azot ihtiyaçlarını yaprakları ile yakaladıkları böcekleri, yapraklarında sindirerek sağlarlar
• Hücre dışı sindirim görülür

CANLILAR ARASINDAKİ BESLENME BAĞINTILARI
Bazı canlı türleri yaşamsal olaylarını devam ettire bilmek için diğer canlılarla beraber yaşamak zorundadırlar. Canlılar beslenme, üreme, barınma, hareket, korunma gibi yaşamsal olaylarda başka canlılara ihtiyaç duyarlar. Bu ilişki yarar zarar ilişkisine göre üç şekilde gerçekleşir.
1) Kommensalizm: Birlikte yaşayan türlerden biri birliktelikten yarar sağlarken diğer tür yarar veya zarar görmez.
2) Mutualizm: Birlikte yaşayan iki ayrı türde birliktelikten yarar sağlarlar.
3) Parazitizm: Birlikte yaşayan iki ayrı tür bireylerinden biri bu durumdan faydalanırken diğeri bundan zarar görür.

BESİN ZİNCİRİ VE BESİN PİRAMİTLERİ
Besin zincirleri
Doğada canlılar başka bir canlıyı besin olarak kullanırken kendileri de başka canlıların besini olurlar. Canlıların birbirlerini tüketmelerine göre sıralanmaları ile oluşan zincire besin zinciri denir. Zincirin her halkası ayrı bir tür tarafından oluşturulur. Ancak hiçbir zaman doğada tek sıralı zincire rastlanmaz. Bir canlı besin olarak birden fazla türü besin olarak kullanırken kendiside birden çok türün besini olur. Bu durum zincirlerin birbirine karışıp beslenme ağları oluşturmasına neden olur.

• Besin zincirleri ile canlılar arasında organik madde ve enerji akışı gerçekleşir.
• Zincir ne kadar kısa ise madde ve enerji o kadar ekonomik kullanılır.
• İlk halkada ototroflar bulunur
• Son halkada 3.tüketiciler (Yırtıcılar) bulunur
• Zincirdeki canlılar fonksiyonlarına göre üç tiptir
1) Üreticiler
2) Tüketiciler: a) Birincil tüketiciler (Herbivorlar)
b) İkincil tüketiciler (Karnivorlar)
c) Üçüncül tüketiciler (Karnivorlar)
3) Ayrıştırıcılar
• Ayrıştırıcılar zincire her halkadan katılabilir
• Her halkada önceki halkadan alınan organik madde ve enerjinin %90 ‘ı canlının yaşamsal olaylarında tüketilirken , canlı vücudunda saklı tutulan % 10 ‘u besini olduğu sonraki halkaya geçer. Bu duruma % 10 yasası denir.,





icon1 Cevap: Ekosistem - Besin Zincirleri

Ekosistem - Besin Zincirleri

Ekosistem,belirli bir alanda bulunan canlılar ile bunları saran cansız çevrelerinin karşılıklı ilişkileri ile meydana gelen ve süreklilik arz eden ekolojik sistemlere ekosistem denir. Eğer söz konusu ekosistem bir tarım alanı içinde gelişiyorsa buna "agroekosistem" adı verilir. Organizmalarla cansız çevre elementleri birbiriyle sıkı sıkıya bağlıdır. Karşılıklı olarak madde alışverişi yapacak biçimde birbirlerine etki yapan organizmalarla, cansız maddelerin bulunduğu herhangi bir doğa parçası bir ekosistemdir.

Ekosistem yaklaşımı, bireysel organizmalar ya da topluluklardan çok tüm alanın işlevlerinin nasıl olduğuyla ilgilenir. Bir alandaki organizmalar ve cansız çevreleriyle olan ilişkilerine bakar. Bir ekosistem, temel olarak abiyotik maddeler, üreticiler, tüketiciler ve ayrıştırıcılardan oluşur. Ekosistemlerde yaşam, enerji akışı ve besin döngüleriyle sürer. Açık bir sistem olan ekosistemde, enerji ve besin giriş-çıkışı süreklidir.(Sistem Teorileri ve Sibernetik düşüncesi de ekosistemden doğar.)

Bir ekosistemin dört temel bileşeni vardır. Üreticiler ototroflar, tüketiciler (hetotroflar), ayrıştırıcılar (saprofitler) ve doğal çevre. İlk üç bileşen, dördüncü bileşenin oluşturduğu cansız doğa içinde varlıklarını sürdüren canlı yaşamı kapsar. Cansız doğal çevre ile bu çevre içinde yaşamlarını sürdüren canlılar arasındaki ilişkileri ve etkileşimleri inceleyen bilim dalına ekoloji adı verilir.

Ekosistemde enerji çevrimi

Ekosistemde enerji çevrimi, ototrof organizmaların katabolizma faaliyetleriyle başlar. Fotosentetik organizmalar, güneş enerjisini sentezledikleri organik bileşiklerin bağlarında depolarken, kemosentetik organizmalarda enerji kaynağı bazı inorganik bileşiklerin oksitlenmesinden sağlanır. Heterotrof organizmalar ise diğer organizmaların bünyesindeki enerjiyi kullanırlar.



EKOSİSTEM

Canlı varlıklar, canlı ve cansız çevreleriyle çeşitli karmaşık ilişkiler kurarak yaşamlarını sürdürürler ve böylece ekolojik sistemleri oluştururlar. Ekosistem olarak isimlendirilen bu karmaşık sistem “Belli bir bölgede yaşayan ve birbirleriyle devamlı etkileşim içinde olan canlılar ile bunların cansız çevrelerinin oluşturduğu bir bütün şeklinde” tanımlanır. Ekosistem = Kommunite (canlılar) + Cansız Çevre Büyüklüğü çok değişik olan tüm ekosistemlerin öğeleri ve işlevleri aynıdır, yani her ekosistem üretici tüketici ve ayrıştırıcılar şeklinde canlılarla, inorganik ve organik maddeler, fiziksel koşullar gibi cansız öğelerlerden oluşmuştur.

Canlı öğelerin başında üreticiler yani yeşil bitkiler gelir. Tüketicilere ise hayvanlar dahildir. Bunlar da 1. derecede tüketiciler (otoburlar) ve 2. derecede tüketiciler (etoburlar) iki gruba ayrılır. Canlı öğelerin son basamağı ayrıtımcılarıdan (bakteri ve mantarlar) oluşmuştur. Bunlar ölü canlı parçalarını ayrıştırarak hayatlarını sürdürürler ve bu maddeleri canlıların yeniden kullanabileceği bir şekle sokarlar.
Ekosistemdeki madde ve enerji nakli organizmalar arasında görülen besin zinciri yoluyla olur. Besin zinciri ekosistemdeki canlılardan birinin diğerini besin olarak alması sonucu oluşan bir zincirleme olaydır. Bazı canlılar doğal enerjiden faydalanarak ürettikleri maddeleri besin zinciri yoluyla diğer canlılara vermek suretiyle enerji akışını sağlarlar. Enerji akışı iki aşamada gerçekleşir. Birinci aşamada yeşil bitkiler güneş enerjisini fotosentez yoluyla kimyasal enerjiye çevirerek besinsel ürünlerde depolar, ikinci aşamada ise hayvanlar bu bitkileri ve birbirlerini yiyerek gerekli enerjiyi sağlarlar, Yani otoburlar, yeşil bitkileri yiyerek organik maddeyi alır ve birkısmını enerji şeklinde kullanır, bir kısmını depolar. Karnivorlar (etçiller) ise otoburları ve birbirlerini yiyerek bu depolanmış organik maddeyi enerji üretimi, büyüme, gelişme ve üretimi için kullanır. Besin zincirinin son halkasını ayrıştırıcılar (parçalıyıcılar) oluşturur. Bunlar canlı artıkların (ceset, dışkı vb.) ayrıştırarak organik maddeleri, minaralleri tekrar toprağa iade eder. Bu minerallerde yeşil bitkiler tarafından kullanılır. Böylece tabiattaki madde döngüsü devam eder.
Besin zincirine örnekler:
1- Ot, fare, tilki, dağ aslanı (üç üyeli bir zincir)
2- Ot, çekirge, kurbağa, yılan, atmaca (dört üyeli bir zincir)
3- Yonca, dana, insan, (üç üyeli bir zincir)
İnsan genellikle besin zincirinin son halkasıdır. Tabiatta birçok küçük besin zinciri birbiri içine geçmiş durumdadır. İç içe geçmiş besin zincirlerinin tümüne besin ağı denir. Besin zinciri veya besin ağını oluşturan canlılar arasında bir denge vardır. Herhangi bir basamaktaki bir değişim hayvan populaşyonları arasındaki dengeyi bozar ve herhangi bir basamaktaki değişimi onun üzerindeki veya onunla beslenen basamağı etkiler, değişimlere hatta açlıktan ölüme sebep olur. Örneğin; fareler ortadan kalktığında bunla beslenen yılan, tilki çakal, yırtıcı kuşlar, baykuş gibi hayvanlar açlıktan ölür. Veya tersi bir durumda, ortamdaki yılın, tilki, çakal yırtıcı kuşlar, başkuş gibi hayvanlar ortamdan kaldırılırsa köyler ve kentler fare istilasına uğrar (Üç sene önceki Samsun ve Muğla’daki sıçan istilası gibi). Fare ve sıçanların çoğalmasıyla tarladaki sebzeye, meyveye verilen zarar arttığı gibi, veba, kuduz, tularemi, beyin zarı iltihaplanması, kolera, kanamalı sarılık gibi birçok hastalıkların yayılmasına sebep olur.
Kısacası zincirin bozulması, türlerden birinin azalmasına diğerinin çoğalmasına sebep olur. Bu dengenin bozulması ise besin ağının son halkası olan insanı her yönden etkiler ve insan soyunun geleceğini tehdit ederek, sonunda insan soyu da ortadan kalkabilir.
fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
10 Mayıs 2009       Mesaj #2
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
A)Ototroflar: İhtiyacı olan organik besinleri kendileri sentezleyebilen canlılardır. Besin sentezlerken kullandıkları enerjinin şekline göre iki tip ototrof canlı vardır:
a) Fotoototroflar: Klorofilleri sayesinde ışık enerjisi kullanarak organik besin sentezleyenler. Klorofilli bakteriler,Mavi-yeşil algler, Kloroplast taşıyan protistalar ve bitkiler bu gruptan canlılardır.
Sponsorlu Bağlantılar
b) Kemoototroflar: Kuvvetli oksidasyon enzimleri sayesinde oksitledikleri inorganik maddelerden (H,Fe,NH3,nitrit vb.) elde ettikleri kimyasal enerjiyi kullanan bakteriler bu gruptur.

B) Hetotroflar: İhtiyacı olan organik besinleri diğer canlıların vücudundan karşılarlar. Besinlerini almaları bakımından üç gruba ayrılırlar.
a) Holozoik beslenme:
• Besinlerini katı parçalar halinde alırlar
• Sindirim sistemleri ve enzimleri gelişkindir
• Hareket sistemleri gelişkindir
• Gelişkin duyulara sahiptirler
Holozoik canlılar kullandıkları besinin özelliklerine göre sindirim sistemleri ve beslenme davranışlara sahiptir.

1) Herbivorlar: Bitkisel besinlerle beslenenler
• Öğütücü dişler gelişkindir
• Sindirim kanalları gelişkindir
• Mide gelişkin ve bölmelidir
• Bitkisel besinlerin besleyici değeri az olduğundan fazla besin alırlar
• Beslenmeleri uzun sürer
• Bitkisel besinlerden yararlanma azdır
• Bazı gruplar sindirim sistemlerinde selüloz sindiren enzimlere sahip bakteri vb. canlılara simbiyoz yaşarlar.

2) Karnivorlar: Hayvansal besinlerle beslenenler
• Parçalayıcı(Köpek) dişler gelişkindir
• Sindirim kanalı kısadır
• Hareket ve duyu sistemleri gelişkindir
• Etin besleyici değeri fazla olduğundan beslenmeleri kısa sürer
• Uzun süre aç kalabilirler

3) Omnivorlar: Hem hayvansal hem de bitkisel besinlerle beslenebilenler
• Sindirim Özellikleri ile karnivorlara benzerler
• Selüloz hariç diğer bitkisel besinlerden faydalanacak enzimlere sahiptirler
• Tohum,meyve ve hücre öz suları bitkisel besinlerini oluşturur

b) Saprofit beslenme
• Sindirim sistemleri yoktur
• Sindirim enzimleri vardır
• Hücre dışı sindirim vardır
• Ölü bitki ve hayvan artıkları üzerinden beslenir
• Doğada madde döngüsü için önemli canlılardır
• Bazı bakteriler ve mantarlar bu gruptandır
• Üzerinde yaşadıkları canlıya zarar verirler

c) Parazit beslenme
Hayvansal parazitler endo ve ekto olmak üzere ikiye ayrılır
-Ekto parazitler:
• Sindirim sistemleri ve enzimleri vardır .
• Hareket sistemleri ve duyuları gelişmiştir
• Konakçının vücudu üzerinden besinlerini karşılarlar
-Endo parazitler:
• Sindirim sistemleri yoktur
• Sindirim enzimleri yoktur
• Üreme sistemleri hariç diğer sistemleri körelmiştir
Parazit canlıların konağa olan bağımlılığı bakımından ikiye ayrılırlar:
1) Yarı parazitlik: Belirli besinler için konağa bağlanan canlılar Örnek:Ökseotu Fotosentez yapmalarına karşı su ve mineralleri başka bitkilerin iletim demetlerinden emeçleri ile alırlar
2) Tam parazitlik: Bütün besinlerini konakçıdan alan parazitlerdir Bu parazitlerde üreme hariç diğer sistemler körelmiştir

Bazı özel parazitlik durumları:
-Parazit-patojen:
Konukçu canlıda hastalık ve ölümlere neden olurlar
-Obligat parazitler: Yaşamsal evrelerinin çoğunu konukçu vücudunda geçirirler. Bazı yaşamsal olayları ancak konukçu vücudunda gerçekleştirebilir.

C) Hem ototrof hem hetotrof beslenme:
Bazı ototrof canlılar fotosentezle besinlerini üretebilirler ancak ihtiyaç duyduklarında diğer canlıları da besin olarak kullanabilirler.
Örnekler: a)Protistalarda EUGLENA
• Tek hücreli
• Hücre ağızlarından aldıkları besinlerle hetotrof beslenirle
• İhtiyaç duyduklarında kloroplastları ile fotosentez yaparak ototrof beslenirler
• Göz lekeleri bulunur
• Hücre içi sindirim görülür
Örnek: b)Bitkilerden Dionea,Drosera,Nephentes gibi insektivorlar
• Kloroplastları vardır ve fotosentez yaparlar
• Azotça fakir sulak topraklarda yaşarlar
• Yaprakları metamorfozla böcek kapanı haline gelmiştir
• Azot ihtiyaçlarını yaprakları ile yakaladıkları böcekleri, yapraklarında sindirerek sağlarlar
• Hücre dışı sindirim görülür

CANLILAR ARASINDAKİ BESLENME BAĞINTILARI
Bazı canlı türleri yaşamsal olaylarını devam ettire bilmek için diğer canlılarla beraber yaşamak zorundadırlar. Canlılar beslenme, üreme, barınma, hareket, korunma gibi yaşamsal olaylarda başka canlılara ihtiyaç duyarlar. Bu ilişki yarar zarar ilişkisine göre üç şekilde gerçekleşir.
1) Kommensalizm: Birlikte yaşayan türlerden biri birliktelikten yarar sağlarken diğer tür yarar veya zarar görmez.
2) Mutualizm: Birlikte yaşayan iki ayrı türde birliktelikten yarar sağlarlar.
3) Parazitizm: Birlikte yaşayan iki ayrı tür bireylerinden biri bu durumdan faydalanırken diğeri bundan zarar görür.

BESİN ZİNCİRİ VE BESİN PİRAMİTLERİ
Besin zincirleri
Doğada canlılar başka bir canlıyı besin olarak kullanırken kendileri de başka canlıların besini olurlar. Canlıların birbirlerini tüketmelerine göre sıralanmaları ile oluşan zincire besin zinciri denir. Zincirin her halkası ayrı bir tür tarafından oluşturulur. Ancak hiçbir zaman doğada tek sıralı zincire rastlanmaz. Bir canlı besin olarak birden fazla türü besin olarak kullanırken kendiside birden çok türün besini olur. Bu durum zincirlerin birbirine karışıp beslenme ağları oluşturmasına neden olur.

• Besin zincirleri ile canlılar arasında organik madde ve enerji akışı gerçekleşir.
• Zincir ne kadar kısa ise madde ve enerji o kadar ekonomik kullanılır.
• İlk halkada ototroflar bulunur
• Son halkada 3.tüketiciler (Yırtıcılar) bulunur
• Zincirdeki canlılar fonksiyonlarına göre üç tiptir
1) Üreticiler
2) Tüketiciler: a) Birincil tüketiciler (Herbivorlar)
b) İkincil tüketiciler (Karnivorlar)
c) Üçüncül tüketiciler (Karnivorlar)
3) Ayrıştırıcılar
• Ayrıştırıcılar zincire her halkadan katılabilir
• Her halkada önceki halkadan alınan organik madde ve enerjinin %90 ‘ı canlının yaşamsal olaylarında tüketilirken , canlı vücudunda saklı tutulan % 10 ‘u besini olduğu sonraki halkaya geçer. Bu duruma % 10 yasası denir.,





icon1 Cevap: Ekosistem - Besin Zincirleri

Ekosistem - Besin Zincirleri

Ekosistem,belirli bir alanda bulunan canlılar ile bunları saran cansız çevrelerinin karşılıklı ilişkileri ile meydana gelen ve süreklilik arz eden ekolojik sistemlere ekosistem denir. Eğer söz konusu ekosistem bir tarım alanı içinde gelişiyorsa buna "agroekosistem" adı verilir. Organizmalarla cansız çevre elementleri birbiriyle sıkı sıkıya bağlıdır. Karşılıklı olarak madde alışverişi yapacak biçimde birbirlerine etki yapan organizmalarla, cansız maddelerin bulunduğu herhangi bir doğa parçası bir ekosistemdir.

Ekosistem yaklaşımı, bireysel organizmalar ya da topluluklardan çok tüm alanın işlevlerinin nasıl olduğuyla ilgilenir. Bir alandaki organizmalar ve cansız çevreleriyle olan ilişkilerine bakar. Bir ekosistem, temel olarak abiyotik maddeler, üreticiler, tüketiciler ve ayrıştırıcılardan oluşur. Ekosistemlerde yaşam, enerji akışı ve besin döngüleriyle sürer. Açık bir sistem olan ekosistemde, enerji ve besin giriş-çıkışı süreklidir.(Sistem Teorileri ve Sibernetik düşüncesi de ekosistemden doğar.)

Bir ekosistemin dört temel bileşeni vardır. Üreticiler ototroflar, tüketiciler (hetotroflar), ayrıştırıcılar (saprofitler) ve doğal çevre. İlk üç bileşen, dördüncü bileşenin oluşturduğu cansız doğa içinde varlıklarını sürdüren canlı yaşamı kapsar. Cansız doğal çevre ile bu çevre içinde yaşamlarını sürdüren canlılar arasındaki ilişkileri ve etkileşimleri inceleyen bilim dalına ekoloji adı verilir.

Ekosistemde enerji çevrimi

Ekosistemde enerji çevrimi, ototrof organizmaların katabolizma faaliyetleriyle başlar. Fotosentetik organizmalar, güneş enerjisini sentezledikleri organik bileşiklerin bağlarında depolarken, kemosentetik organizmalarda enerji kaynağı bazı inorganik bileşiklerin oksitlenmesinden sağlanır. Heterotrof organizmalar ise diğer organizmaların bünyesindeki enerjiyi kullanırlar.



EKOSİSTEM

Canlı varlıklar, canlı ve cansız çevreleriyle çeşitli karmaşık ilişkiler kurarak yaşamlarını sürdürürler ve böylece ekolojik sistemleri oluştururlar. Ekosistem olarak isimlendirilen bu karmaşık sistem “Belli bir bölgede yaşayan ve birbirleriyle devamlı etkileşim içinde olan canlılar ile bunların cansız çevrelerinin oluşturduğu bir bütün şeklinde” tanımlanır. Ekosistem = Kommunite (canlılar) + Cansız Çevre Büyüklüğü çok değişik olan tüm ekosistemlerin öğeleri ve işlevleri aynıdır, yani her ekosistem üretici tüketici ve ayrıştırıcılar şeklinde canlılarla, inorganik ve organik maddeler, fiziksel koşullar gibi cansız öğelerlerden oluşmuştur.

Canlı öğelerin başında üreticiler yani yeşil bitkiler gelir. Tüketicilere ise hayvanlar dahildir. Bunlar da 1. derecede tüketiciler (otoburlar) ve 2. derecede tüketiciler (etoburlar) iki gruba ayrılır. Canlı öğelerin son basamağı ayrıtımcılarıdan (bakteri ve mantarlar) oluşmuştur. Bunlar ölü canlı parçalarını ayrıştırarak hayatlarını sürdürürler ve bu maddeleri canlıların yeniden kullanabileceği bir şekle sokarlar.
Ekosistemdeki madde ve enerji nakli organizmalar arasında görülen besin zinciri yoluyla olur. Besin zinciri ekosistemdeki canlılardan birinin diğerini besin olarak alması sonucu oluşan bir zincirleme olaydır. Bazı canlılar doğal enerjiden faydalanarak ürettikleri maddeleri besin zinciri yoluyla diğer canlılara vermek suretiyle enerji akışını sağlarlar. Enerji akışı iki aşamada gerçekleşir. Birinci aşamada yeşil bitkiler güneş enerjisini fotosentez yoluyla kimyasal enerjiye çevirerek besinsel ürünlerde depolar, ikinci aşamada ise hayvanlar bu bitkileri ve birbirlerini yiyerek gerekli enerjiyi sağlarlar, Yani otoburlar, yeşil bitkileri yiyerek organik maddeyi alır ve birkısmını enerji şeklinde kullanır, bir kısmını depolar. Karnivorlar (etçiller) ise otoburları ve birbirlerini yiyerek bu depolanmış organik maddeyi enerji üretimi, büyüme, gelişme ve üretimi için kullanır. Besin zincirinin son halkasını ayrıştırıcılar (parçalıyıcılar) oluşturur. Bunlar canlı artıkların (ceset, dışkı vb.) ayrıştırarak organik maddeleri, minaralleri tekrar toprağa iade eder. Bu minerallerde yeşil bitkiler tarafından kullanılır. Böylece tabiattaki madde döngüsü devam eder.
Besin zincirine örnekler:
1- Ot, fare, tilki, dağ aslanı (üç üyeli bir zincir)
2- Ot, çekirge, kurbağa, yılan, atmaca (dört üyeli bir zincir)
3- Yonca, dana, insan, (üç üyeli bir zincir)
İnsan genellikle besin zincirinin son halkasıdır. Tabiatta birçok küçük besin zinciri birbiri içine geçmiş durumdadır. İç içe geçmiş besin zincirlerinin tümüne besin ağı denir. Besin zinciri veya besin ağını oluşturan canlılar arasında bir denge vardır. Herhangi bir basamaktaki bir değişim hayvan populaşyonları arasındaki dengeyi bozar ve herhangi bir basamaktaki değişimi onun üzerindeki veya onunla beslenen basamağı etkiler, değişimlere hatta açlıktan ölüme sebep olur. Örneğin; fareler ortadan kalktığında bunla beslenen yılan, tilki çakal, yırtıcı kuşlar, baykuş gibi hayvanlar açlıktan ölür. Veya tersi bir durumda, ortamdaki yılın, tilki, çakal yırtıcı kuşlar, başkuş gibi hayvanlar ortamdan kaldırılırsa köyler ve kentler fare istilasına uğrar (Üç sene önceki Samsun ve Muğla’daki sıçan istilası gibi). Fare ve sıçanların çoğalmasıyla tarladaki sebzeye, meyveye verilen zarar arttığı gibi, veba, kuduz, tularemi, beyin zarı iltihaplanması, kolera, kanamalı sarılık gibi birçok hastalıkların yayılmasına sebep olur.
Kısacası zincirin bozulması, türlerden birinin azalmasına diğerinin çoğalmasına sebep olur. Bu dengenin bozulması ise besin ağının son halkası olan insanı her yönden etkiler ve insan soyunun geleceğini tehdit ederek, sonunda insan soyu da ortadan kalkabilir.

Benzer Konular

17 Eylül 2013 / Ziyaretçi Soru-Cevap
30 Haziran 2007 / Tiglon Biyoloji
9 Mart 2016 / Misafir Cevaplanmış
30 Nisan 2014 / Misafir Soru-Cevap