Arama

Batıcılık, inkılap, Osmanlıcılık, Türkçülük nedir?

Güncelleme: 21 Eylül 2013 Gösterim: 41.350 Cevap: 5
broken* - avatarı
broken*
Ziyaretçi
1 Ekim 2009       Mesaj #1
broken* - avatarı
Ziyaretçi
Batıcılık,inkilap,osmancılık,türkçülük nedir? kısa birer veye bi pragrafla anlatabilirmisiniz?
Sponsorlu Bağlantılar
Son düzenleyen Blue Blood; 1 Ekim 2009 20:04
fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
1 Ekim 2009       Mesaj #2
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
dumankolik96 adlı kullanıcıdan alıntı

Batıcılık,inkilap,osmancılık,türkçülük nedir? kısa birer veye bi pragrafla anlatabilirmisiniz?

Batıcılık, bir diğer adı da Garbçılıktır.

Sponsorlu Bağlantılar




18. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğunda ortaya çıkmış bir siyasi görüşün adıdır. Osmanlı İmparatorluğu’nun Batı karşısında geri kalmış olduğunu vurgulayarak, devletin devamlılığı için her tür alanda Batı medeniyetinin örnek alınmasını ve Avrupa devletleri ile yakın ve iyi ilişkiler kurulmasını zorunlu kılar. Batıcılık özellikle Osmanlıcılık ile birçok alanda benzerlik taşır ve bu yüzden onunla birlikte aynı görüşün iki farklı görünümü olarak da adlandırılmıştır. Gerçekten de batıcı olarak adlandırılan birçok kişi, aynı zamanda Osmanlıcılığı da savunuyorlardı. Buna rağmen batıcılığın İslamcılık ve Türkçülük üzerinde de önemli etkileri olmuştur. Atatürk İnkılapları halen bazı kişilerce batıcılığın cumhuriyet dönemindeki devamı olarak görülmektedir.
I. Meşrutiyet, Batılılaşma hareketlerinde bir dönüm noktasını teşkil eder. Bu akımın etrafında toplananlar, fikirlerini çoğunlukla "İçtihad" dergisinde ortaya atmıştır. Batıcılara göre Osmanlı Devleti'nin en büyük problemi Batılı olmamaktan kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla tek kurtuluş yolu vardır o da bu yüzyılın fikir ve ihtiyaçlarına uygun medenî bir devlet ve millet halini almaktır. Yani ilmî manasıyla "Garplılaşmaktır", "Nur ondadır." Ona gitmek mecburidir. "Çünkü ona karşı çıkacak ikinci bir medeniyet yoktur."
Batıcılık düşüncesini benimseyen insanlar kendi aralarında da tam bir uyum göstermemişlerdir. Çünkü batılılaşmayı isteyen iki grup vardır ve bu iki grup karşı fikirdedirler. Birinci grubun lideri Abdullah Cevdet’tir ve batının “bir gül olduğunu ve bu gülü dikenleriyle benimsememiz gerektiğini” savunur. İkinci grup ise Celal Nuri ve arkadaşlarıdır. Celal Nuri’nin Batı düşüncesi ise “batının sadece ilmini, teknolojisini almamız gerektiğini, Osmanlı Devleti hakkında düşmanca duygular besleyen Batıya, kültürel açıdan karşı çıkılmasının gerektiğini" savunur.
Batı düşüncesinde o zamanın yapılamaz denebilecek fikirleri de vardır.
Bunlar; padişahın tek eşli olması, fesin atılarak yerine şapkanın getirilmesi, mevcut alfabenin yerine ilim alfabesinin(Latin) getirilmesi ( -ki Türkçe’nin bir ilim dili olmasının en önemli etkeni ve kanıtıdır da), okuyuculuk, falcılık, üfürükçülük1 vb. davranışların yasaklanması, medreselerin kapatılarak batı tipindeki modern ilimlerin öğretildiği kolejlerin açılması, tekke ve zaviyeler2 kapatılmıştır.

Batılılaşmanın, Osmanlı aydınları tarafından yanlış anlaşılması sonucu onların ilimlerini, teknolojilerini alması gerekirken, kültürlerini alıp getirmeleri (giyim tarzları, yemek tarzları, yaşam tarzları) Osmanlıda taklitçiliği ön plana çıkarmıştır. Atatürk batılılaşmayı en iyi anlayan Türk’tür ve Radikal değişikliklerin sonucunda Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk adımları atılmıştır.
Vikipedi, özgür ansiklopedi

Git ve: kullan, ara
İnkılap ya da reform, toplum düzenini ve yapısını daha iyi duruma getirmek için yapılan köklü değişiklik ve iyileştirmelerdir. İnkılap devrimden, devrim gibi radikal ve ani olmayıp, daha yumuşak geçişler şeklinde olmasıyla ayrılır. Toplumda gerekli değişikliklerin aniden değil, reformlar yoluyla olması gerektiğini savunan görüşe reformizm (inkılapçılık) denir. Reformizmin karşıtına ise devrimcilik denir.






Osmanlıcılık, bütün Osmanlı tebaasının din, mezhep ve ırk kavramlarından bağımsız olarak eşit yurttaşlık haklarına sahip olmasını savunan siyasi görüşün adıdır. 1839'da ilan edilen Tanzimat Fermanı'ndan itibaren Osmanlı Devleti'nin resmi görüşü olmuş ve 1876 Kanun-ı Esasi'nin ana düşüncesini oluşturmuştur. 20. yüzyılın ilk çeyreğinde yaygınlaşan milliyetçilik akımlarına karşı direnemeyerek etkisini yitirmiştir.
Osmanlıcılık düşüncesi kendi döneminde daha çok İttihad-ı Anasır (إتحاد عناصر, "unsurların birliği") adıyla savunulmuştur. "Osmanlıcılık" adı Yusuf Akçura'nın 1903'te yayımlanan Üç Tarz-ı Siyaset adlı kitabının etkisiyle yaygınlık kazanmış ve daha çok Osmanlıcı düşüncenin karşıtları tarafından kullanılmıştır.
1836'da benimsenen "modern" Osmanlı başlığı fes, İttihad-ı Anasır düşüncesinin ve müslim-gayrımüslim eşitliğinin en önemli simgesidir. Osmanlı Devleti'nin son yıllarında fese karşı, İslamiyetin simgesi olan sarık, Türk milliyetçiliğinin simgesi olan kalpak ve Batıcılığın simgesi olan şapka üstünlük kazanmıştır.


Türkçülük, Türkizmveya Pan-TürkizmTürk halklarının özgürlüğünü ve birliğini savunan kültürel, ilmî, felsefîve siyasî görüş. Turancılık (Turanizm veya Pan-Turanizm) ise daha geniş şekilde Ural-Altay kavimlerinin kültürel, toplumsal ve siyasi birliğini savunan görüştür
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Ekim 2009       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
dumankolik96 adlı kullanıcıdan alıntı

Batıcılık,inkilap,osmancılık,türkçülük nedir? kısa birer veye bi pragrafla anlatabilirmisiniz?

Batıcılık
  1. Batı yanlısı olma durumu, Garpçılık.

inkılap



İnkılap ya da reform, toplum düzenini ve yapısını daha iyi duruma getirmek için yapılan köklü değişiklik ve iyileştirmelerdir.



Türkçülük,


Türkizm[1] veya Pan-Türkizm[2] Türk halklarının özgürlüğünü ve birliğini savunan kültürel, ilmî, felsefî[1] ve siyasî[3] görüş.



Osmanlıcılık,



bütün Osmanlı tebaasının din, mezhep ve ırk kavramlarından bağımsız olarak eşit yurttaşlık haklarına sahip olmasını savunan siyasi görüşün adıdır.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Eylül 2011       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bilen varsa söylesin
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Kasım 2011       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
daha çok bilgi lazım
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Eylül 2013       Mesaj #6
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Osmanlıcılık

1860'tan sonra ilgi gören, II. Abdülhamit tarafından bizzat desteklenen, II. Meşrutiyet'in ilk yıllarına kadar de­vam eden bir düşünce akımıdır.


Osmanlıcılık devletin siyasi bütünlüğünü sürdürebilmesi için ortaya çıkarılmıştır. Bu düşünceye göre Osman­lı İmparatorluğu'nun sınırları içinde yaşayan herkes ırk, din, dil ayrımı olmaksızın eşit kabul edilmeli; herkes aynı haklara sahip olmalıdır. Bu, devletin yıkılmaktan kurtulması için şarttır.


Ancak yenilgiyle sonuçlanan Balkan Savaşları (1912) Hristiyan unsurların imparatorluğa karşı tutumlarını or­taya çıkarmış oldu. Arnavutluk isyanı, Araplar ve Kürtler arasında başlayan bazı milliyetçilik hareketleri impa­ratorluk içinde Müslüman unsurların tam bir anlaşma içinde olmadığını kanıtlamış oldu. İmparatorluğun asıl öğesini oluşturan Türklerin, Osmanlıcılık fikrine sıcak bakmaması, bu düşüncenin önemini kaybetmesine ne­den oldu.

İslamcılık


II. Abdülhamit döneminde ortaya çıkan düşünce akımlarından biridir. II. Abdülhamit, İslamcılık politikasıyla Balkanlardaki etnik grupların devletten kopmalarını engellemek istiyordu.


İslamcılık düşüncesine göre toplumu bir arada tutan temel faktör dindir. Hangi ulustan olursa olsun, bütün Müslümanlar halifenin etrafında toplanmalıdır.


İslamcılar, Batı'nın Osmanlı'ya göre çok ileride olduğunu kabul ediyorlardı. İmparatorluğun çöküş durumu söz konusudur. Ancak bunun sebebi İslam dini değildir. İslamiyet, bilime ve yeniliklere açık bir dindir. Ba­tı'nın bilim ve teknolojisi alınmalıdır; bunda bir sakınca yoktur. Ancak Batı'nın ahlakı bizden daha ileri değil­dir. Onların ahlakının ve yaşantısının taklit edilmesi yanlıştır. Batının tekniği alınmalı, ama taklitçilik olmamalı­dır. Batı'nın Osmanlı İmparatorluğuna ve öteki Müslüman ülkelere uyguladığı politikaları engellemenin tek yolu "İttihad-ı İslam" (İslam birliği)dır.


Said Halim Paşa, Şemsettin Günaltay, M. Akif Ersoy, Eşref Edip, Şeyhül-İslam Musa Kâzım Efendi İslamcı­lık düşüncesinin önemli isimleridir. Bu düşünceyi savunanlar Sırat-ı Müstakim, Sebilü'r - Reşat, Beyanül-Hâkim gibi dergilerin çevresinde toplanmışlardır. İslamcılık ideolojisi edebiyat alanında Mehmet Akif ile en bü­yük temsilcisini yetiştirmiştir.


Batıcılık (Garpçılık)


Devleti kurtarmak ve modernleştirmek amacıyla Tanzimat'tan sonra ortaya çıkan fikir akımların­dan biridir. Batıcılık fikrinin temelini Tanzimat dö­nemindeki ve daha önceki ıslahat hareketleri oluşturur.


Batıcılık düşüncesinin ilk savunucuları bizzat pa­dişahlardır. Sadrazam Mustafa Reşit Paşa bu dü­şüncenin öncülerinden biridir. Batıcılara göre Osmanlı Devleti'nin en önemli so­runu Batılı olamamaktan kaynaklanmaktadır. Tek kurtuluş yolu çağın fikir ve ihtiyaçlarına uygun medeni bir devlet ve millet haline gelmek, yani Batılılaşmaktır. Işık kaynağı Batı'dır, ona gitmek şarttır.


Batıcılar, Batı'nın sosyal, siyasi ve ekonomik ve felsefi fikirlerine uygun bir devlet oluşturulması gerektiği düşüncesindedir. I. Meşrutiyet, Batılılaşma hareketlerinde bir dö­nüm noktasıdır. 1860'tan sonra Batılılaşma hare­ketinin öncüleri Jön Türkler'dir. Abdullah Cevdet Batı'nın her yönüyle benimsenmesi gerektiğini belirtir. i Tevfik Fikret de Batılılaşmanın en ateşli taraftarla­rından biridir. Celal Nuri ve arkadaşları ise Batı'nın yalnız teknolojisinin alınması gerektiğini, kültürel yönden karşı çıkılmasını ileri sürerler. Batıcılara göre; Batılılaşmak, yani Avrupa devlet­lerine benzemek kaçınılmazdır. İslamiyet'in yanlış yorumlanması ve batıl inançlar kalkınmaya engel oluşturmaktadır. Özel teşebbüs desteklenmelidir. Batıcılık düşüncesini savunanlar, fikirlerini "İçtihad" dergisinde açıklıyorlardı.

Türkçülük


Osmanlıcılık ve İslamcılık düşünceleri siyasi alanda ortaya çı­kıp sonra edebiyata geçtikleri halde, Milliyetçilik - Türkçülük ideolojisi önce edebiyat ve fikir adamları tarafından ortaya atıl­mış, sonra siyaset alanına geçmiştir.


Türkçülükle ilgili çalışmaların geçmişi Tanzimat dönemine uzanır. Tanzimat dönemine kadar Türk sözünden yalnız Os­manlı Türkleri anlaşılıyordu; Tanzimat devrinde Türk kelimesi­nin anlamı birdenbire genişledi ve "Türk" sözü dünyadaki bü­tün Türkler için kullanılır hale geldi. Ahmet Vefik Paşa'nın Şecere-i Türkî tercümesi vardır.


Bursalı Tahir, Necib Asım, Şemsettin Sami gibi ya­zarların Türkçülükle ilgili çalışmalarının yanı sıra Yusuf Akçura'nın Üç Tarz-ı Siyaset (Osmanlıcılık -İslamcılık - Türkçülük) eseri vardır.


Türkçülük düşüncesi sadece Türkiye'de yaşayan­ları değil, dünyanın her yerindeki Türkleri kapsa­yan, "Bütün Türkçülük" fikrini canlandırmaya çalı­şan bir harekettir. Türk sözü anlamı genişleyerek, yalnız Osmanlı Türkleri için değil, dünyada çeşitli adlar altında yaşamış, devlet kurmuş ve yaşayan bütün Türkler için kullanılmaya başlanmıştır.


Milliyetçilik hareketi 1908'den sonra önce kültürel bir akım olarak başladı. Bu hareket, Balkan Savaşları'ndan sonra dernekler ve yayın organları oluşturmak suretiyle siyasi bir nitelik kazandı, teş­kilatlanmaya başladı. Rusya'dan kaçarak İstan­bul'a gelen bazı Türklerin kurduğu "Türk Derne­ği", bu hareketin merkezi oldu. Bu derneğin ka­panmasından sonra önce "Türk Yurdu Cemiyeti" daha sonra da "Türk Ocağı" kuruldu. Türk Yurdu Cemiyeti, Türk Yurdu dergisini çıkardı. Türk Oca­ğı derneğinin kurucuları Mehmet Emin Yurdakul, Ağaoğlu Ahmet ve Dr. Fuat Sabit'tir.

Türk Ocağı milliyetçi dernekler için de en sürekli olanıdır.


Türkçülük akımı, Osmanlıcılık düşüncesinin Balkan Savaşları'nda başarısız olmasıyla ortaya çıkmıştır. Türkçülük akımının amaçları şöyle sıralanabilir:

Bilinçsiz şekilde yaşayan Türkleri bilinçlendi­rip milliyetini idrak ettirmek
Türk milletini İslam dünyasında yeniden etkili kılmak
Modernleşmek, ancak körü körüne Batı'yı tak­lit etmemek
Türk milletini Batı medeniyeti çerçevesinde sürekli ilerleyen, hiçbir milletten geri kalma­yan bir seviyeye yükseltmek
Millî bir iktisat politikası izlemek
Dilde sadeleşmeye gitmek
Tarih bilincini aşılamak
Son hedef olarak bütün dünyadaki Türkleri tek bayrak altında toplamak (Turancılık)
ALINTIDIR.

Benzer Konular

2 Haziran 2014 / Misafir Soru-Cevap
11 Ocak 2013 / virtuecat Felsefe
10 Mayıs 2009 / HipHopRocK Osmanlı İmparatorluğu
1 Temmuz 2011 / Misafir Soru-Cevap
2 Şubat 2016 / çatlaqqqq Taslak Konular