Arama

Batıl inançların bireysel ve toplumsal zararları nelerdir? - Sayfa 13

En İyi Cevap Var Güncelleme: 7 Nisan 2014 Gösterim: 110.101 Cevap: 130
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Kasım 2012       Mesaj #121
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
İlk çağlardan beri her toplumdan insanlar gerçeklik payı olmayan, korkuları, çaresizlikleri, eski gelenekleri gereği genellikle doğa üstü olan olaylara inanırlar. Bu inançlar batıl inançlar olarak isimlendirilir. Çoğu psikolojik olarak bu tür inanışların negatif etkisine maruz kaldığı için doğruluğuna ve bu tür batıl inançlara daha içten bir şekilde inanırlar. Bana soracak olursanız batıl inançların özünde yatan; topluma, bireylere bazı bilinmesi gereken şeyleri öğretmeyi korkutarak sağlamaktır. Aşağıdaki çoğu batıl inançlarda bunu görebilirsiniz. Örneğin Hristiyanlıkta olan siyah kedi, süpürge, 13. Cuma gibi batıl inançlar Avrupa’nın paganizmi unutturma çabalarından kaynaklanmaktadır. Örneğin Anadolu’da yaygın olan batıl inançlarda ise yine öğretiler söz konusu olabilmektedir. Elektriğin yaygın olmadığı dönemlerde geceleri yapılan tırnak bakımı karanlık neticesinde hoş olmayan sonuçlar doğurabiliyordu. Dolayısı ile geceleri tırnak kesmenin hoş olmadığı farklı bir yöntemle bireylere anlatılıyor. Örneğin bıçak hediye edilmesi konusundaki batıl inanç eskiden krallıkların birbirleriyle savaşmadan önce birbirlerine bıçak göndermeleriyle ilgili olabilir. Bu savaşın sebebi bile sayılabiliyormuş.

Sponsorlu Bağlantılar
Ev içerisinde şemsiye açmanın tehlikeli olduğu ortada, küçük bir mekanda açılan şemsiye mekanda bulunanlara istemeden zarar verebilir. Kısacası benim görüşüm batıl inançların ortaya çıkmasındaki en büyük etken korkutularak bazı şeylerin öğretilmesinin yada şartlı davranılmasının daha kolay olmasıdır. Mezarlıklardaki ağaçlar toprakta oluşan azotu kullanır, havayı temizler, toprağın kaymamasını sağlar vs. İnsanlara böyle söylediğinizde sizi dinlemezler gidip o ağaçları yinede ihtiyaçları için kesebilirler. Mezarlıkların ağaçlara ihtiyacı vardır. İnsanlara mezarlıktan ağaç kesmenin çarpılmayla sonuçlanacağını anlatmak onları bu eylemden daha kolay uzak tutmaktadır çünkü dinin korkutucu ve caydırıcı etkisi büyüktür. Öyle ya da böyle insanlar garip şeylerde şansı veya şansızlığı bulmuşlar ve bazı olay ya da objelerin kötü ya da iyi kaderi getirdiğine inanmışlar. Aşağıda bu batıl inançlardan dünya çapında ve ülkemizde olanların bazılarını görebilirsiniz…

Batıl inanç ve hurafelerin ortak karakteri, aşırı tutuculuktur. Bu hastalığa müptela olmuş toplumlar, her türlü değişim ve gelişme karşısında tavır alırlar. En tutucu insanlar ve toplumlar, batıl inanışlara ve hurafelere en çok bağlı olanlardır.

Dinler tarihi incelendiği zaman görülecektir ki; her devirde bidat, hurafe ve batıl inanışlar, toplumların ortak problemi olmuş, daima gündemdeki yerini ve önemini korumuştur. Bu, dün olduğu gibi bugün de böyledir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Kasım 2012       Mesaj #122
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
benim performans ödevim var ve google den bulamadım öğretmenim ruh çağırma falcılık sihir ve büyügibi batıl inançlarıntoplum üzerindekiolumsuz etkilerini araştırmamı söyledi bana yardımcı olurmusunuz bir de uzun olsun istiyorum uzun olsun da 100 alabiliyim
Sponsorlu Bağlantılar
SaKLI - avatarı
SaKLI
VIP VIP Üye
5 Kasım 2012       Mesaj #123
SaKLI - avatarı
VIP VIP Üye
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

benim performans ödevim var ve google den bulamadım öğretmenim ruh çağırma falcılık sihir ve büyügibi batıl inançlarıntoplum üzerindekiolumsuz etkilerini araştırmamı söyledi bana yardımcı olurmusunuz bir de uzun olsun istiyorum uzun olsun da 100 alabiliyim

Mehmet Nuri YILMAZ'ın yazısı

Batıl inanışlardan kaçınmak

DİNİN aslında bulunmayan, birtakım yollarla sincice dine ilave edilen ve dini inançmış gibi telakki olunan söz ve fiillerin tümü hurafe ve batıl inanç kapsamı içine girmektedir.

Zihinlerde oluşan her yanlış ve inanış, insanları çarpık mantık ve ilişkiler ağı içine sokar. Bu ilişkiler sadece ferdin zihnini bulandırmakla kalmaz, topluma zarar veren bir yapıya dönüşür.
Batıl inanç ve hurafelerin ortak karakteri, aşırı tutuculuktur. Bu hastalığa müptela olmuş toplumlar, her türlü değişim ve gelişme karşısında tavır alırlar. En tutucu insanlar ve toplumlar, batıl inanışlara ve hurafelere en çok bağlı olanlardır.
Dinler tarihi incelendiği zaman görülecektir ki; her devirde bidat, hurafe ve batıl inanışlar, toplumların ortak problemi olmuş, daima gündemdeki yerini ve önemini korumuştur. Bu, dün olduğu gibi bugün de böyledir. İslam diniyle bağdaşmayan, akla ve mantığa uymayan, farkına varmadan insanları yüce dinin özünden uzaklaştıran bidat ve hurafeleri bazı farklılıklarla hemen her kesimde ve coğrafyada görmek mümkündür.

* * *
Dinimizin temel inanç, ibadet ve ahlak esaslarıyla bağdaştırılması asla mümkün olmayan, halkımızı yanlışlıklara sevk eden öyle hurafeler ve saçmalıklar var ki, birçok insan bunu din adına samimi bir şekilde savunmakta ve hatta bu davranışını hakiki dindarlık, bunlara karşı çıkmayı ise dinden uzaklaşma, itikatsızlık ve inançsızlık olarak kabul etmektedir. Halbuki dinin kabul etmediği anlayış, inanış ve uygulamalarla dindarlık olmaz. Tam tersine hurafe ve batıl inanışlar, farkına varmadan kişileri inandıkları, söyledikleri dinin gerçeklerinden ve özünden uzaklaştırır.
Gerçek dindarlık ancak dinimizin ana kaynaklarında bulunan inanç, ibadet ve ahlak esaslarını kabul etmek ve hayatımızı bu prensipler çerçevesinde düzenlemekle mümkündür. Sağlıklı ve gerçek bir dini hayat, hurafe ve batıl inanışlardan uzak olan bir hayattır. Kur’an, tevhit inancının dışındaki bütün inanç sistemlerinin batıl olduğunu belirtmekte, bu sebeple insanlara hakla batılı ayırt etmeleri uyarısında bulunmaktadır.
Batıl inanış ve hurafeler, Peygamberimizin vefatını müteakip geçen zaman içinde gerek eski Arap inanç ve geleneklerinin yeniden şu veya bu vesilelerle su yüzüne çıkması, gerekse fethedilen ülkelerin kültür ortamlarıyla temasa geçilmesi, İsrailiyat denilen ehli kitap kaynaklı rivayetlerin bünyeye sızmaları sonucu ortaya çıkmıştır.
Aslında İslam, ilk günden itibaren batıl inanış ve hurafeleri ortadan kaldırmak için gelmiştir. O günkü Arap toplumu içindeki tepkileri de o nedenle üzerine çekmiştir. Kur’an-ı Kerim’de bu hususta birçok ayetler mevcuttur. Ashab ve din alimleri batıl inançlarla asırlar boyu yılmadan mücadele etmiş ve İslam’ın saf ve berrak akidesini günümüze kadar taşımışlardır. Bu mücadele günümüzde de devam etmektedir. Ama insanları saplantılarından vazgeçirmek pek de kolay değildir. Batıl inançların kökü bir türlü kurutulamamıştır.
Toplumların ortak kültürel ve sosyal derdi olan bu sakat inanışların gelişmesine, kök salmasına zemin hazırlayan birçok sebep vardır. Cehalet, gelenek-görenek, menfi propaganda, çıkar hesapları, kişisel zaaflar, insanların saf ve temiz inançlarını istismar gibi sebepler, hurafe ve batıl inanışların ortaya çıkmasına ve yayılmasına neden olan faktörlerden bazılarıdır.

* * *
Batıl inanış ve hurafeleri yayanların zararları sadece kendi şahısları veya muhatapları ile de sınırlı değildir. Bunlar, din dışı uygulamalarını din kılıfı altında sergiledikleri için insanların saf inançlarını bozmakta ve böylece hem yüce dinimize, hem de halkımıza pek büyük zararlar vermektedirler. Öyle ise İslam’ın ulviyetini ve kutsiyetini gölgeleyen, onun dinamizmini ve hamleci ruhunu olumsuz yönde etkileyen bu asılsız inanç ve uygulamalara karşı mücadele etmek, yüce dinimizi bu saçma inançlardan arındırmaya çalışmak her olgun müminin vazifesi olmalıdır. Bunun için yılmadan, usanmadan mücadele etmek gerekir.
Bidat ve batıl inançlardan korunabilmenin en güvenilir yolu Kur’an ve sünnete sığınmaktır. İlk emri "Oku" ile başlayan yüce kitabımız Kur’an’ı bir kere bile okuyup anlamayan insanların bu batıl kıskacın pençesinden kurtulmaları pek kolay değildir.
Kur’an’ın ifadesiyle batıl inanış köpük gibidir; Hak karşısında yok olmaya mahkûmdur.
..
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Kasım 2012       Mesaj #124
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
arkadaşlar acil batıl inançlardan uzak,doğru inanca sahip olması için yapılması gerekenler
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
25 Aralık 2012       Mesaj #125
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
batıl inancın dine ne gibi zararları vardır
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Aralık 2012       Mesaj #126
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi

1.Evlere nazar değmesin diye nal çakmak, iğde dalı asmak.

2.İnsan vefat eder etmez ayakkabılarını kapının önüne koymak.

3.Nazar boncuğu takmak. Bu boncuğu takmanın hiçbir faydası yoktur. Nazar boncuğu takmak günahtır. Bunun nazarı gidereceğine inanmak ise Allah’a ortak koşmaktır.

4.Hıdırıllezde ev sahibi olmak için çamurdan ev yapmak.

5.Türbelere mum dikmek, bez bağlamak.

6.Gelin eve girerken testi kırmak.

7.Fal baktırmak.

8.Ölünün haftası, kırkıncı, elliikinci gecesi gibi şeylerinde islamda yeri yoktur. İnsan ölü için her zaman dua etmeli, Kur’an okuyup ölünün ruhuna bağışlamalıdır.

9.Ateşin üzerinden atlanırsa evi olurmuş.

10.Dilek tutulup havuzlara para atmak.

11.Kadınların ölülere ağıt yakmaları. Bu günahtır.

12.Kısmetin açılması için yeni kesilmiş söğüt dallarıyla yoldan geçenlerin kafalarına vurmak.

13.Ay ve güneş tutulduğu zaman teneke çalmak.

14.Avuç kaşınırsa kendisine para gelecekmiş.

15.Kurşun döktürmek.

16.Bıçağı birbirine verirken bıçağa tükürmek.

17.Ölünün arkasından kırkıncı veya elliikinci gecelerinde helva dağıtmak.

18.Çocuklara mavi boncuk takmak.

19.Baykuşun ötmesinden kötü manalar çıkarmak.

20.Misafir giderken arkasından su dökmek.

21.Kızın kısmeti açılsın diye falcıya gitmek, kilit bağlayıp suya atmak, türbeleri dolaşmak.

22.Türbelerde tavuk kesmek.

23.Akşamları evi süpürmemek.

24.Bazı günleri uğursuz saymak. Salı günleri sallanır gibi.

25.Hıdırıllez bayramı diye İslamda bir bayram yoktur.

26.İki bayram arasında nikah yapmamak.

27.Hayızlı kadının başkasının kundaktaki çocuğunun yanına sokulmaması.

28.Bir şeyi kaybolduğunda falcıya, üfürükcüye gitmek.

29.Çocuğun göbeği düştüğünde eve gömülmesi gerekirmiş ki büyüyünce eve bağlı olsun.

30.Falanca yerdeki delikten geçenin günahları af olur diyerek oraya gidip delikten geçmek.

31.Taşı başka bir şey üzerinde gezdirip eğer taş bu şeye yapışırsa dilediğim şey olacak diye inanmak.

32.Köpeğin havlamasından mana çıkarmak.

33.Merdiven altından geçmemek.

34.Yılbaşı kutlamak.

35.Kandil gecelerinde evde mum yakmak.

36.Çocuk bacakları arasından baktığı zaman eve misafir gelecek demek.

37.Yoldan tavşan geçti diye geri dönmek.

38.Kuşun ötmesinden, geçmesinden, inmesinden iyilik ve kötülük beklemek.

39.Ayın onüçüncü günü uğursuzmuş.

40.Horozun sesini yada bir kuşun sesini duyup kuş iyi ötmedi bir şey olacak diye söylemesininde İslamda yeri yoktur. Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V.) bu tür sözleri sevmezdi.

41.Evin içinde terlik ters olarak bulunursa o evden ölü çıkar.

42.Baykuş bacaya konarsa o evden ölü çıkar.

43.Evde bardak, tabak gibi birşeyin kırılmasıyla bunun bir şeye sebep olacağını sanmak.

44.Birinin başına bir iş geldiği zaman bu işin kendine gelmemesi için kulağını çekip masaya veya başka bir şeyin üzerine vurmak.

45.Dört yapraklı yonca uğur getirirmiş.

46.Ölüye tabutuna veya kabrine karşı saygı duruşunda bulunmak.

47.Kabre çelenk koymak.

48.Kurbanın kanını alnının ortasına sürmek.

49.Para gelmesi isteniyorsa elindeki paraları çıkın yapıp gül ağacına asmak.

50.Kedi ve köpeğin yolda yürüyen bir kişinin önünden geçmesi uğursuzlukmuş.

51.Onüç rakamı uğursuzmuş.

52.Salı günü işe başlamak veya yola çıkmak uğursuzlukmuş.

53.Gece aynaya bakmak veya tırnak kesmek uğursuzlukmuş.

54.Şans getirsin diye veya uğurlu olsun diye yüzük, kolye, bilezik takmak.

55.Yatağının üstüne kimseyi oturtturmamak.

56.Yatağından ters kalkarsan işlerin ters gidermiş.

57.Kuş sağ tarafından uçarsa bir işi yapmak.

58.Kuş sol tarafından uçarsa bir işi yapmamak.

59.Anneler gününü kutlamak.

60.Babalar gününü kutlamak.

61.Leyleği uçarken gören seyahat edermiş.

62.Bir bardak yere düşüp kırılmadıysa bunu uğursuzluk sayıp bardağı atıp kırmak.

63.Perşembe çamaşır yıkanırsa zengin olunur.

64.Salı günü yeni elbise giyilirse yanar.

65.Çarşamba günü süt içmek, ev satın almak iyi değildir.

66.Cuma akşamı ve Cuma günü ev temizlemek günahtır.

67.Cumartesi çamaşır yıkamak uğursuzluk getirir.

68.Arafe günü dikiş dikmek günahtır ve dikiş diken kadının ölmüş çocuğu varsa onun derilerini diker.

69.Gece ev süpürmek fakirlik getirir.

70.Cuma akşamı ev süpürülürse meleklerin kanadı kırılır ve eve kıtlık gelir.

71.Cenaze çıkan odada 40 gün ışık yakılırsa, ölünün ruhu geldiği zaman karanlıkta kalmaz evini ve odasını daha çabuk bulurmuş.

72.Akşam ve yatsı ezanları okunurken köpek ulursa o civarda biri ölür.

73.Tavşan, tilki ve kara kedi yolu keserse uğursuzluk gelir.

74.Kurbağalar sesini yükseltirse yağmur yağar.

75.Pazar günü çalışmak uğursuzluktur.

76.Hayızlı (aybaşılı) kadın sebze bahçesinden geçerse sebzeleri kurutur.

77.Hayızlı kadın akşam ezanından sonra küpten turşu çıkarırsa turşu bozulur.

78.Gelin eve ilk geldiğinde kaynanasının iki bacağı arasından içeri girerse saygılı olur.

79.Bir kız akşam ezanı okunurken merdiven altından geçerse kısır kalır.

80.Cuma günü ezan okuyan müezzine kızın baş örtüsü veya mendili sallatılırsa nasibi çıkar.

81.Çocuğu ölen kadın Cuma günü iş yapmaz.

82.Gelin olanın duvağı evde kalmış kızın başında çözülürse bahtı açılır.

83.Evde kilitlenen kilit bayram sabahı veya Cuma günü namazdan önce imam tarafından camide açılırsa kızın bahtı açılır.

84.Misafirin ardından ev süpürmek iyi değildir.

85.Zifaf gecesi gelin ve damat sabunla yıkanırsa sabun acı olduğundan aralarına acı ve ayrılık girer.

86.Ev süpürürken süpürge birine dokunursa uyuz olur. Süpürgeye tükürülürse hastalık bulaşmaz.

87.Gece tırnak kesilirse ömür kısalır.

88.Başı ağrayan kadın camiye gider yazması ile camiyi süpürürse ve yazmayı tekrar başına örterse baş ağrısı geçer.

89.Cenaze yıkanırken teneşirin altına dökülen su bir şişeye konup habersiz sarhoşa içirilirse içkiyi bırakır.

90.Yeni doğan çocuğun ilk dışkısı yattığı odanın eşiğine veya beşiğinin altına konursa nazar değmez.

91.Evden çıkan erkek işine giderken önünü kadın keserse işi ters gider.

92.Kısa boylu kadın uğursuzluktur.

93.Çocuğu yaşamayan kadın yeniden doğum yaptığında 40 evden topladığı parçalarla gömlek dikip çocuğuna giydirirse çocuğu yaşar ve ömrü uzun olur.

94.Doğum yapan kadın 7 gün çocuğun yanından dışarı çıkmaz. Çıkarsa cinler gelir çocuğu götürür. Başka bir çocukla değiştirir.

95.Evli birinin yüzüğünü bekar bir kız takarsa kısmeti kesilir.

96.Bekar bir kız evli birinin gelinliğini giyerse kısmeti kesilir.

97.Hamileyken yumurta yiyen kadının çocuğu haylaz olur.

98.Çocuğun kırkı çıkmadan tırnağı kesilirse ya arsız ya da hırsız olurmuş.

99.Çocuk sünnet olurken annesi oklava sallarsa sünnet

acısız ve kolay olurmuş.

100.Bebek ayakları altından öpülürse talihsiz olurmuş.

101.Sünnetsiz ölen çocuğun parmaklarından birinin kırılması gerekirmiş.

102.Çocuğun göbeği cami duvarına veya avlusuna gömülürse dindar, ahıra gömülürse malcı olurmuş.Ayrıca suya atılırsa huyu temiz, evin içinde bir yere gömülürse gözü dışarda olmazmış.

103.Cezvede su içilirse zengin olunurmuş.

104.Çocuklara nazar değmesin diye kurt, ayı, kartal, leylek gibi hayvanların diş, tırnak ve kemiklerinden yapılan nazarlıklar takmak.

105.Gece vakti bir evden bir eve kazan, tava ve tencere verilirse ölümü getirir.

106.Ölü yıkandıktan sonra ters çevrilmezse bir başkası daha ölür.

107.Bir evden ölü çıkarsa o evdeki su kapları boşaltılır. Eğer boşaltılmazsa Azrail suları ellediği için biri gene ölebilir.

108.Ayakkabı çıkarılırken ters çevrilirse o haneden cenaze çıkar.

109.Bir genç askere giderken evden çıkmadan önce bir dilim ekmeğin yarısını yer yarısını da bırakırsa artık ekmek onu çağıracağı için kazaya belaya uğramadan eve dönermiş.

110.Biri yolculuğa çıkarken arkasından aynaya su serpilirse kazaya uğramazmış.

111.Biri gurbete giderken arkasından su dökülürse hem kazaya uğramaz hem de gurbetten çabuk dönermiş.

112.Evliliğin ilk günü (gerdek gecesi) erkek veya kadın hangisi önce uyursa o daha evvel ölürmüş.

113.Nikah kıyılırken gelin veya damat hangisi diğerinin ayağına basarsa onun sözü geçermiş.

114.Otururken bacak sallanırsa alacaklı kapıya gelirmiş.

115.Soğan kabuğuna basılırsa fakirlik gelirmiş.



Bunların hiçbirinin İslamda yeri yoktur.
Bu Mesajı Yetkililere Rapor Et Bu mesaja hızlı cevap gönder

Kaynak: Batıl inançların bireysel ve toplumsal zararları nelerdir?
dfkspg - avatarı
dfkspg
Ziyaretçi
22 Ekim 2013       Mesaj #127
dfkspg - avatarı
Ziyaretçi
alın bakın burda madde madde




Bireysel=
Ruh sağlığı barış ve huzurun zedelenmesi
Ruh ve beden sağlığını etkiler
İnsanı yalana sürükler ve yalancı çıkarır
Arkadaşlarından aileden ve dinden uzaklaştırır
Batıl inanç hayattan uzaklaştırır

Ruhsal=
İnsanlar arasında barışı ve huzuru bozar
Toplumu yalana sürükler
İnsanları dinden uzaklaştırır
İnsanlar arasındaki samimiyeti ve dostluğu bitirir
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Kasım 2013       Mesaj #128
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
batıl inaçların zaraları nelerdir madde made yazın paragraf şeklinde istemiyorum !!!!
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Aralık 2013       Mesaj #129
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
performans ödevim hadi
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Aralık 2013       Mesaj #130
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

batıl inançlar yalan bişey kimse inanmasın....

arkadaşlar performans ödevim var yardımcı olun- batıl inançların toplum üzerindeki olumsuz etkileri -lütfen

Benzer Konular

12 Mayıs 2015 / Ziyaretçi Soru-Cevap
19 Temmuz 2016 / ThinkerBeLL Spor
19 Ekim 2016 / berkceyhan Soru-Cevap
22 Aralık 2016 / Misafir Cevaplanmış
27 Ekim 2009 / Misafir Soru-Cevap