Arama

Denizel zonasyon ve terimleri hakkında bilgi verir misiniz?

Güncelleme: 18 Ekim 2009 Gösterim: 5.579 Cevap: 2
cii - avatarı
cii
Ziyaretçi
18 Ekim 2009       Mesaj #1
cii - avatarı
Ziyaretçi
Denızel zonasyon ve terimlerı hakkında bılgı verir misiniz?
Sponsorlu Bağlantılar
Son düzenleyen KisukE UraharA; 18 Ekim 2009 13:25
fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
18 Ekim 2009       Mesaj #2
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
cii adlı kullanıcıdan alıntı

Denızel zonasyon ve terimlerı hakkında bılgı verir misiniz?

Bentik Zon
  • Rhizomenon (Kökleri ve iletim demetleri olan sucul birkiler)

Sponsorlu Bağlantılar
  • Biotekton (Taşların yüzeyini örten organizmalar, örn. Cladophora)

  • Perifiton (Sucul bitkiler üzerinde yaşan epilitik algler ve mollusklar)

  • Psammon (Kumlu zeminde yaşan organizmalar)

  • Tallus (Meyil bölgesi, Mavi-yeşil algler bulunur)

  • Profundal (Derin Bölge)


Limnetik Zon
  • Nekton (Balık, Decapod, Mysid)

  • Seston
- Plankton
a- Zooplankton,
b- Fitoplankton
- Tripton (Organik orijinli atıklar)

  • Nöston

A-Epinöston (Su filminin üzerinde)
B- Hiponöston (Su filminin altında





Epinöstonik organizmalar


BENTHOS:

Göllerin kıyı çizgisinden itibaren en derin yerine kadar olan tüm göl tabanında yaşayan organizmalar topluluğuna Bentos denir.



Bentos

Fitobentos

Zoobentos

Emers

Submers

Yüzen yapraklı
su bitkileri











Emers: Kök ve gövdelerinin bir kısmı suyun altında, diğer kısımları su üstünde olan bitkiler. Typha, Phragmites.

Submers: Tamamıyla suyun altında olan bitkiler. Ceratophyllum, Elodea, Myriophyllum.

Yüzen yapraklı su bitkileri: Yaprakları suyun üzerinde olup suda serbest yüzen bitkiler. Lemna, Eihornia.



BENTHOSUN BOYUTLARINA GÖRE SINIFLANDIRILMASI

1- Makrobentik Türler ( 1,0- göz açıklığının üzerinde)
2- Meiobentik Türler (0,050- göz açıklığındaki elek üstü)
3- Mikrobentik Türler (0,050- göz açıklığı elek altı)

Gams’a göre göl biyosonözü gruplandırılması

1- Ephaptomenon (substratum üzerinde sesil yaşayan canlılar)

2- Rhizomenon ( kökleri ve iletim demetleri olan sucul bitkiler)

3- Planomenon (planktonik formlardan oluşur)

a- pleuston (su yüzeyinde serbest bulunan organizmalar)

b- Edaphon (topraktaki çatlak ve yarıklarda bulunan organizmalar)

c- Tacheian (serbest olarak hareket eden organizmalar)
-Herpon (sürünerek hareket eden organizmalar)
-Nekton (aktif olarak yer değiştiren organizmalar)


Warming’e göre (1923) sınıflandırma

1-Planophyton ( plankton ve sestonda oluşan su filminin üzerinde yaşaralar)

2-Benthos ( tutunan ve köklü formlar)

a- Herpobentos ( yumuşak sediment üzerinde bulunan mavi-yeşil algler )
b- Rhizobenthos ( kökleri ve iletim demetleri olan sucul bitkiler )
c- Haptobenthos
- Epilithon ( taşların üstünde yaşayan algler )
- Epiphyton ( bitki üzerinde yaşayan algler )

d- Endobenthos ( taş ve toprak içine giren algler )




Nektoplankton : Plankton olup da kendi hareketi ile yer değiştiren canlılar.

Haptobenthos( periphyton): Üzerine tutunarak yaşayan canlılar.

· Eğer benthos terimi derin sularla bağlantılı olarak kesin anlamda kullanılıcaksa benthos terimi herpbenthosu da kaplar.
· Zoobenthos genellikle sesil yada sabit yani Haptobenthos, vajil yada dolaşan yani Herpobenthos, veya bir yerden bir yere yüzen Nektik formlarıda kapsar ve üç bölümde incelenir.
· Nektik benthos gerçek yüzenlerle yüzmeyenler arasında kalırlar. Bunlar gündüz vakitlerinde benbentozda bulunurken, geceleri yüzeye çıkarak Vertikal Göç yaparlar. Örneğin ; Mysidacea ve Chaborus larvaları


Bentik algler

Epilitik

Epifitik

Epizoik

Epipelik

Epipsammik

Sucul hayvanlar üzerinde










Epilitik: Taşlar üzerine yapışanlar.
Epifitik: Sucul bitkiler üzerine yapışanlar.
Epizoik: Hayvanlar üzerinede.
Epipelik: Sediment üzerinde.
Epipsammik: Kumun içine veya üzerine .






BULUNDUĞU YERE GÖRE ALGLER






GÖL ZEMİNİ ZONASYONU

EPILITTORAL


SU SEVİYESİ ÜZERİNDE OLUP, SU SERPİNTİLERİNDEN ETKİLENMEZ
SUPRALITTORAL
SU SEVİYESİNİN ÜZERİNDE OLUP, SU SERPİNTİLERİNDEN ETKİLENİR

EULITTORAL
MEVSİMSEL SU DEĞİŞİMLERİNDEN ETKİLENİR. DALGALARIN ETKİSİNDEDİR.

ÜST IFRALITTORAL
SU ÜSTÜ KÖKLÜ BİTKİLER BULUNUR
ORTA INFROLITTORAL
YÜZEN YAPRAKLI KÖKLÜ BİTKİLER BULUNUR
ALT INFRALITTORAL
SU ALTI KÖKLÜ BİTKİLER BULUNUR
LITTORIPROFUNDAL
GEÇİŞ ZONU. FOTOSENTETİK FORMLAR EĞER MEVCUT İSE GENELLİKLE DAĞILMIŞTIR. ÇOĞUNLUKLA MONERAN VE ALGAL HERPOBENTOZ ARASIRA MAVİ-YEŞİL ALG GELİŞİMİ

PROFUNDAL
BİTKİSİZ, İNCE ÇIPLAK ÇAMUR








Göl zemini zonasyonu
Abyssal: 600 metrenin üzerindeki derinlikler için Erkman (1917) tarafından Baykal, Tanganika, Nyasa, gölleri ve Hazar denizi için kullanılmıştır.

LİTTORAL ZON
Suyun kara ile birleştiği kısımdan köklü su bitkilerinin kaybolduğu derinliğe kadar olan bölgedir.

Littoral bölgenin özellikleri :

Littoral zonda ışığın suya fazla miktarda nüfuz etmesi sebebiyle bitki gelişimi fazla olmaktadır. Bu bölgede çok çeşitli habitat ve ekolojik niş olduğundan yaşayan canlı sayısı da fazladır. Littoral bölgede tür çok sayı azdır. Işık, sıcaklık, dip yapısı, dalga gibi çevre faktörleri sucul bitkilerin dağılımını ve ulaşabilecekleri derinliği etkiler. Derinlik arttıkça ışık azalacağından bitki gelişimi de azalır.

Sudaki yüksek bitkiler:

1- Suyun üzerine çıkan: 0,5 – arasındaki derinliklerde bulunurlar. Örn.: Typha, Phragmites, Scirpus, Juncus, Carex.

2- Yüzen su altı bitkileri: 0,5- arasındaki derinliklerde bulunurlar. Örn.: Nuphar, Potamogeton, Lemna, Azolla, Salvina

3-Su altı bitkileri: derinliğe kadar bulunurlar. Örn.: Myriophyllum, Ceratophyllum, Elodea




Yüksek bitkilerin limnolojik önemi

* Yüksek bitkiler sudaki inorganik maddeleri kullandıklarından sucul ortamda bulunan madensel tuzlar bu bitkiler aracılığıyla besin zincirine sokulmuş olur.

*Nitrat ve diğer madensel tuzlar genellikle bitkilerin gövdeleriyle emilir, bu sebeple çoğunun gelişmiş kökü yoktur.

*Sucul bitkiler birçok omurgasız canlı için besin kaynağı ve sığınak olarak görev yapmaktadır.

*Birçok omurgalı türü de sucul bitkileri beslenme, yumurtlama ve genç bireyleri için saklanma amaçlı olarak kullanmaktadır.

*Sudaki marl (çöken CaCO3 ve MgCO3) oluşumuna katkı sağlarlar.

*Sudaki çözünmüş oksijen konsantrasyonun artmasını sağlarlar.


ZOOBENTHOS

Protoza (Tek hücreliler)
Porifera (Süngerler)
Coelenterata (Hydralar)
Platyhelminthes (Yassı kurtlar)
Nemathelminthes (Yuvarlak kurtlar)
Bryozoa (Yosun hayvancıkları)
Annelida (Segmentli kurtlar)
Mollusca (Yumuşakçalar)
Arthropoda (Eklem bacaklılar)


1- PROTOZOONLAR:

Çok geniş nitelikte ki protozoa türleri çevresel faktörlere toleranslı ve değişken beslenme yeteneğine sahiptirler. Aerobik yani oksijenli ve organik açıdan zengin sedimentte çok büyük sayılara ulaşabilirler. Tatlı sularda önemli metabolik role sahiptirler. Çoğu substrata bağlanır ve özellikle aktif dekompozisyonun olduğu habitatlarda bol olarak bulunurlar.
Organik olarak kirlenmiş derelerde ve atık su arıtma tesislerinde özellikle sili protozoonlar büyük öneme sahiptir.




2-PORIFERA:

Denizlerde yaşayan süngerlere oranla çok daha küçük ve önemsiz canlılardır. Bentik verimliliğe etkileri azdır. Ilıman bölgelerde daha dayanıklı kist yumurtalar diye gemmuller oluşur. Spangülla gemmulu Baykal’da bulunur. Sıcakta eşeyli üreme yaparlar. Kist oluşturabilirler. Süngerlerin gelişimi için silisyum önemlidir. 0,5 mg/lt altındasilisyum varsa gelişim durur ve ölümler başlar.

3-COELENTERATA

Tatlısu polipi olarak bilinen bu organizmalardan Türkiye iç sularında birkaç tür bulunmaktadır. Hydralar uzun bir tüp şeklindeki vücutlarıyla substratuma yapışır ve baş kısmındaki yakıcı tentakülleri ile küçük omurgasızları yakalaya..ak beslenirler.( Hydra sp.
, Craspedacusta sp.,Chlorohydra )

4-PLATHELMİNTHES

Tatlısularda sadece Turbellaria sınıfından olan türler yaşamaktadır. Bazı türler indikatör türlerdir. Genellikle hermafrodit canlılardır. En önemli yeteneği rejenerasyondur.Planaria yumurtası, yumurtadan yeni çıkmış birey ve açılmış yumurta kist şeklindedir. Genelde negatif fototoksi yani ışıktan kaçan canlılardır.

5-NEMATHELMİNTHES

Genellikle parazitik bir yaşamları vardır. Bitkice zengin littoral bölgede dağılım gösterirler.En yoğun bulundukları zaman ilkbahar ayları ve yaz başıdır.
Göl verimliliğine katkıları azdır.
Nematod’lar dünyada en bol bulunan hayvanlardır. Parazitik olanlarının yanında, toprak ve sucul yaşam için çok önemli olan formları da vardır. Vücutlarında sadece boyuna kas fibrilleri bulunmasından dolayı hareketleri bir yılanın hareketlerine benzer. Sucul nematodların populasyonlarının gelişiminde epifitik alglerin büyük önemi vardır.
Beslenme şekilleri , bazıları sadece detritivor ( ölü hayvanların atıkları) bazıları herbivordur. Canlı bitki mataryelini çiğnemek ve sucul makrofitlerin öz sularına ulaşabilmek için delici ağız extrimiteleri vardır. Diğerleri de karnivordur. Bunların ağız extrimiteleri daha da gelişmiştir.
Üreme; Bazı türler partonogenetik veya hermafrodit olabilirler. Buna rağmen türlerin çoğu syngamiktir. Yani ayrı eşeyli üreme gösterirler. Hayat süreleri iki günden kırk güne kadar değişir. Sedimentin 3- dibine kadar dağılım gösterirler. Yapılan çalışmalar sonunda göl substratum yüzeyinin metre karesinde 1 milyon bireye rastlanmıştır. Littoral bölgenin buzla kaplanması nematot populasyonlarına zarar verir. Nematotoların yoğunlukları algal biyotopların gelişimi ile doğru orantılıdır. insan üzerine zararları da vardır.

6-BRYZOA

Koloniyal bryozoonların tatlısulardaki nicel önemleri oldukça düşüktür. Kolonileri arasında küçük omurgasızların barınması nedeniyle önemlidirler. Kalsiyum orjinli koloniler oluştururlar. Yaz periyotların da hermafroditik üreme gerçekleşmesine rağmen asexuel üreme kolonilerin dış kenarlarında hızlı bir büyümeyi destekler. Su sıcaklığı 9 °C’nin altına düştüğünde gelişme durur. Erişkin kolonilerin büyük kısmı üremeden sonra parçalanır.Trichoptera nimfleri ve salyangozlar predatörleridir. Pulmetella cinsine aittürlerin oluşturduğu kolonilerin;

3,4 -4,9 gün yazın,
4 – 7,4 gün ilkbahar da 2 katına çıktığı araştırılmıştır. Su sıcaklığı 9° C’nin altında gelişme durur. Pulmetella cinsi 4 – 53 gün arasında bir yaşam sürecine sahiptir. Nadiren 6 haftadan daha uzun yaşayabilmektedirler.
fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
18 Ekim 2009       Mesaj #3
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
7- ANNELİDA

İçsularda Oligochaeta ve Hirudinea sınıflarına ait türler bulunmaktadır. Hermafrodit organizmalardır.
Oligochaeta grubuna ait olanlar serbest yaşayan organizmalar olup, Hirudinea üyelerinin bazı türleri ektoparazit’tir.
Oligochaeta türleri göl verimliliğinde çok önemli olup, birçok bentivor balığın temel besin maddelerindendir.
Oligochaeta türlerinin büyük çoğunluğu çözünmüş oksijen miktarı çok düşük olan ortamlarda bile yaşamlarını devam ettirebilmektedir.

Oligochaeta:

Tipik olarak segmentli, bilateral simetrili, anterior ağız ve posterior anüslü hermafrodit annelidlerdir. Boyları 1 mm’den daha küçük ve 40 cm’den daha büyük olabilir. İlk segment ve birkaç terminal segment dışında her segment 4 demet seta taşır. Bakteri ve diğer mikroorganizmalar tarafından kolonize olmuş otokton ve allokton orijinli sedimenti yerler.Çoğu oligoketler özellikle de tubificidler sedimente başlarını sokarlar, fakat solungaçları ya da solunum apendajlarını taşıyan kuyruk bölümlerini sediment üzerideki suya uzatarak titretirler.
Oligoketlerde üreme değişkendir, az çok sürekli bir periyotta ürerler. Bu sebeple, farklı yaş grupları ayırt edilemez. Doğal populasyonlarda bazı türlerde erginliğe ulaşma 1 yıl kadar sürerken, diğer bazı türlerde 2-4 yıl sürmektedir.Üreme kış sonu ve ilkbaharda sıcaklık 10 oC’nin üzerine çıktığında yoğunlaşır. Yetişkin oligoketlerin çoğunluğu seksüel üremeden sonra ölür.

Oligochaeta: Naididae

Oligochaeta türleri sediment içinde ayrı yerlerde bulunurlar. Naidid oligoketler sediment-su bileşimindeki bölgede yoğun halde bulunurlar. Nadir olarak sedimentin 2- derinliğine yoğun poplulasyon oluştururlar.

Oligochaeta: Tubificidae

Tubificid oligoketler sedimentin 2-. derinliğinde bol olarak bulunurken nadiren derinliğe kadar inerler.Akvaryum balıklarının beslenmesinde canlı yem olarak veya kurutulmuş olarak kullanımı oldukça yaygındır.





8- HİRUDİNEA

Genellikle ekroparazitik olan formları ihtiva eden bu grubun üyeleri karasal, tatlısu ve nadiren de denizel ortamlarda dağılım göstermektedir.Parazitik türler kan veya vücut sıvısıyla beslendikten sonra belirli bir süreliğine dinlenme periyoduna girerler. Bu süre bazı durumlarda 200 gün kadar olabilir.
Üreme genellikle ilkbahar ve yaz başlarında olur ve sıcaklık, populasyon yoğunluğu ve yaşla bağıntılı olarak değişimler gösterebilir. Sülükler genellikle hermafrodit hayvanlardır.Birçok sülük türü 1 yaşında ürer ve üremeden sonra ölür, bazı türler de yılda 2 jenerasyon oluştururlar. Bu türler ilk yıl üremezlerse 2. kışı geçirdikten sonra ürerler ve sonra da ölürler.
Sülüklerin bolluğu göl ve nehirlerin farklı habitatlarına göre oldukça fazla değişim gösterir.

Neden Tıbbi Sülük?

Hirudo medicinalis (Tıbbi sülük) parmak, kulak, burun ve benzeri uzuv kopmaları ve yaralanmalarının tedavisinde kullanılmaktadır. Mikrocerrahi operasyonundan sonra ameliyat bölgesinde kangren oluşumunu engellemek ve küçük damarlardan kan akışını sağlayabilmek amacıyla operasyondan sonra sülük uygulamaları yapılmakta ve başarılı sonuçlar elde edilmektedir.

9- ARTHROPODA

Göl ve akarsu bentozunun en önemli kısmını oluşturur. Ostacoda’dan Amphipoda’ya, Diptera’dan Odonata’ya kadar çok çeşitli ve fazla türle temsil edilen büyük bir gruptur. Littoral’den profundal’e kadar hemen hemen her zonda bulunur. Hayatlarının tamamını suda geçiren türlerin yanında, hayatlarının bir kısmını su dışında geçiren yarı sucul türleri de kapsarlar.

Ostracoda:

Genellikle 1 mm’den küçük boylu bivalv krustaselerdir ve neredeyse bütün sucul habitatlarda yaşarlar.Kabukları yüzeysel olarak coonchostracalara benzer ve rahatsız edilmedikleri zamanlarda açık dururlar.Ostracod’lar cladocerler gibi omnivordur ve bakteri, alg, detritus ve diğer mikroorganizmalar üzerinden filtrasyonla beslenirler.
Birçok tür partenogenetik üreme göstermesine karşın bazı türlerde syngamik üreme gözlenmektedir. Partenogenetik üreyen bazı türlerde erkek bireylere rastlanılamamıştır. Yumurta gelişimi sıcaklıkla ilgili olup günlerden aylara kadar değişim gösterebilir. Yavrular nauplius olarak adlandırılır ve ergin olana kadar 9 değişim geçirirler.











Mysidacea:

Boyları 3 cm’ye kadar ulaşabilen, kerevit yada karidesleri andıran hayvanlardır.
Vücutlarındaki uzantı veya ekstremiteler uzamış olmasına rağmen, çok sayıda seta taşır ve genel olarak aktif yüzme için büyük ölçüde değişikliğe uğramışlardır.
Üreme sadece sonbaharın soğuk periyodu, kış ve ilkbaharın başlangıcında meydana gelir. Her bir kuluçkalamada yaklaşık 40 yumurta bulunur ve bu yumurtalar dişinin ventralindeki bir kesede (marsupium) tutulurlar.
Solungaçları olmayışı yüzünden mysidler karapasları sayesinde solunum yaparlar. Fazla oksijene ihtiyaç duymaları ve soğuk seven formlar olmaları sebebiyle sadece oligotrofik göllerde dağılım gösterirler.
En önemli iki cins olan Mysis ve Neomysis üyeleri, bariz ve hızlı diurnal göçler yaparlar.

İsopoda:

Genelde karasal ve denizel formlar olmalarının yanında bazen de göllerin ve derelerin bentozunda görülürler. Genellikle boyları 2 cm’den daha küçük olup vücutları dorso-ventralden yassılaşmıştır. Bir dişi birkaç yüz yumurta yapabilir ve yumurtalar ile genç bireyler yaklaşık olarak 1 ay boyunca dişi bireyin kuluçka kesesinde kalırlar. Üreme sıcak mevsimlerde, ilkbahar ve yaz başlangıcında meydana gelir. Asellus bireyleri yumuşak ve erimsiz sularda kesinlikle bulunmamaktadır.

Dekapoda:

Geneli denizel olan bir grup olup, dünya genelinde çok büyük bir tür sayısıyla temsil edilirler. Bu gruba dahil olan türler içinde çok ekonomik olan Istakoz, Karides ve Kerevit oldukça önemlidir. İçsularımızda yaşayan en önemli ve ekonomik türler Astacus genusuna dahildir.
Kerevitler omnivor hayvanlar olmalarına rağmen öncelikle algler ve daha büyük sucul bitkiler ile beslenirler, nadiren de leş yerler. Erkekler dişilerden daha hızlı gelişim gösterir.
Her iki cinsiyet de 2 yaşından sonra cinsel olgunluğa erişir. Dişiler yumurtalarını pleopodlarına yapıştırarak açılana kadar korurlar. Kanibalizm genellikle sık görülür.

Amphipoda:

Genellikle denizel formlar olup, tatlısulara adapte olmuş birkaç önemli cinsi içinde bulunduran bir gruptur. Palaearktikte tatlısulara adapte olmuş en önemli iki cins Gammarus ve Echinogammarus cinsleridir. Birçok türü oldukça küçük olup (5-), lateralden yassılaşmış bir vücut yapısı gözlenir. Ponteporeia dışındaki tüm cinsler bentozda yer almaktadır.

10- MOLLUSCA

Gastropoda

Bivalvia



BİR PROSOBRANŞ GASTROPODUN GENEL ANATOMİK YAPISI (ALTTA)







Pulmonat gastropodların genel anatomik yapısı














BIVALVIA



Anatomik görünüm

GASTROPODA
Bithniidae
Hydrobiidae
Lymnaeidae
Melaniidae
Physidae
Planorbidae
Valvatidae
Viviparidae
Neritidae

11.İNSECTA

Ephemeroptera
Odonata
Plecoptera
Megaloptera
Trichoptera
Heteroptera
Coleoptera
Diptera


Tür sayısı açısından en fazla bu classiste tür vardır. Çoğunluğu karasal türler oluşturur.
Kitin iskeletleri olduğu için büyümek için deri değiştirmek zorundadırlar
Hemiptera, odanata, plecoptera ve ephemeroptera yarı metamorfoz geçiren gruplardır.
Yavrular genellikle nimf şeklindedir. Larvadan farklı olarak nimflerin ayakları vardır.
Diptera, trihoptera ve megaloptera tam metamorfoz geçirirler.
Coleoptera ve hemiptera ergin bireyleri suda yaşamaya devam ederler.

Odonata (yusufçuklar)

Zygoptera veAnisoptera olmak üzere ikiye ayrılırlar. Ömürleri 5 hafta veya 5 yıl arasında değişir. Clasping organ: dişiyi yakalamaya yarar. Yavrular 2 ila 5hafta da yumurtadan çıkarlar.

Ephemeroptera (mayıs sinekleri)

Erginlerin ömrü 1 veya 3 gündür. Tamamen suculdurlar. Çiftleştikten sonra ölürler akarsularda yaşarlar. 2 yıl boyunca nimf halinde yaşadıktan sonra erginleşirler. Sığ dere ve göllerin littoral bölgelerinin karakteristik türleridir. Genelde oksijenin bol olduğu temiz akarsularda yaşarlar fakat ortamdaki oksijen değişimlerine solungaçlarının hareketi sayesinde adaptasyon gösterebilirler.

Plecoptera (taş sinekleri)

Temiz su indikatörleridir. Karasal nimf devresinde suculdurlar. Temiz dere ve kaynak sularında yaşar. 1ile 3 yılda 30 kez deri değiştirirler.

Hemiptera (yarım kanatlılar)

Genelde karasaldılar birkaç sucul formları vardır. Kışı ergin safhada geçirenler nemli sedimentte bulunur. 5 kez deri değiştirir ve bir iki ayda ergin olurlar. Bir yıl civarı yaşarlar. Su üzerinde hareket edebilirler.

Diptera (gerçek sinekler, çift kanatlılar)

Chironomus sp (sivri sinek sokan tür)
Chaoborus sp

Larvalı böceklerdir. Diurnal göç yaparlar. Tam olarak metamorfoz geçirirler. Akarsu ve göllerin bentik fauna elemanlarıdır. Larva döneminde üç dört kez deri değiştirler. Larval evre birkaç haftadan iki üç yıla kadar değişebilir. Larva safhasında deri solunumu veya kan solungaçlarıyla solunum yaparlar. Kanlarında hemoglabin benzeri yapılar sayesinde çok az oksijen seviyelerinde bile yaşarlar.

Trichoptera (evcikli böcekler)

Ömürleri bir yıldır. Erginleri sıcak periyotlarda yaşarlar. Mayıs ve ekim aylarında ürerler bir ile üç haftada gelişim tamamlanır. Larvalar genelde substratumu oluşturan partiküllerden kendilerine evcik yaparlar. İçine aldığı suyu kullanarak solunum yapabilirler. Beslenmede ağımsı bir yapıyla avlanabilirler. Omurgasızlarla beslenirler. eviklerinde tür tayini yapılır.


Lapidoptera (kelebekler)

Bu grupta bulanan birkaç güve türünün larval evreleri suculdur.
Neuroptera (sinir kanatlılar)

Sisyridae familyası sucul dur sünger sineği. Tam metamorfozludur.

Megaloptera (dev kanatlılar_ çamur sinekleri)

Corydalidae ve Sialidae familyaları suculdur. Tam metamorfoz geçiririler. Nimfleri bentos için önemli olabilir. Bizde çok türü yok.

Coleoptera (kınkanatlılar)

Suda bulunurlar oldukça bol bulunurlar. Bir yıl yaşarlar 3 kez deri değiştirir. Larva gelişimi bir ay sürer erginleşince suda yaşamaya devam eden türlerde vardır. Atmosferden solunum yaparlar. Omnivor ve karnivordurlar. Bazı larvalarda solungaç gibi yapılar oluştuğu gözlenmiştir. Az verimli göllerde chisonomidler daha verimli göllerde oligochaetler dominattır.



kaynak

Benzer Konular

3 Kasım 2014 / Ziyaretçi Soru-Cevap
24 Mayıs 2011 / Misafir Cevaplanmış
23 Ocak 2009 / bote27 Taslak Konular