Arama

Ülkemizdeki ırmaklar hangi denizlere dökülür?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 11 Ocak 2012 Gösterim: 35.782 Cevap: 7
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
27 Aralık 2009       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ülkemizdeki ırmaklar hangi denizlere dökülür acil yardım 1 gününm kaldııııı!!!
EN İYİ CEVABI _KleopatrA_ verdi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

Ülkemizdeki ırmaklar hangi denizlere dökülür acil yardım 1 gününm kaldııııı!!!

Ege Denizi'ne Dökülen Akarsular

Sponsorlu Bağlantılar
Ege Denizi'ne dökülen akarsuların büyük bir kısmı doğu-batı doğrultusundaki çökün­tü ovalarına yerleşmiştir. Bu akarsular, aynı doğrultuda uzanan dağlardan inen kısa de­relerle beslenir.
Ege Denizi'ne dökülen akarsuların başlıcaları şunlardır:
Gediz, iç Batı Anadolu platoları üzerinde yükselen Murat Dağı'ndan doğar. Bozdağlar’ın kuzeyini takip ederek Salihli yakınlarında ovaya girer ve burada Alaşehir su­yunu alır. Manisa yakınında, Akhisar ovasından gelen Kum çayını alarak Menemen'in kuzeyinden, İzmir Körfezi'ne dökülür. Gediz'in eskiden denize döküldüğü yer çok sığ­ olduğundan ve nehir, taşıdığı alüvyonlarla körfezi doldurma tehlikesi gösterdiğinden, daha güneyde olan alt çığın 1886'da değiştirilerek şimdiki yerine alınmıştır. Irmağın artık ulaşamadığı deltanın batı kesiminde, başta Çamaltı Tuzlası olmak üzere bazı lagün­ler oluşmuştur. Gediz üzerinde Demirköprü Barajı kurulmuştur.
Küçük Menderes, Bozdağ'dan doğar, Aydın Dağlan ile Bozdağlar arasındaki çö­küntü alanını takip eder ve buralardaki, yamaçlardan inen birçok kolu alarak Kuşadası Körfezi'ne dökülür. Taşıdığı alüvyonlarla denizi doldurduğu için, İlk Çağ'da bir kıyı kenti olan Efes, yaklaşık on kilometre içeride kalmıştır.
Büyük Menderes, çizdiği büklümlerle bir yer şekline (Menderes) adını vermiştir. Ege Bölgesi'nin en büyük akarsuyudur. Sandıklı Dağlarının batısından ve Dinar yakın­larından kaynaklarını alır. Murat Dağı'ndan gelen Banaz çayı ile Denizli yakınlarından geçen Çürüksu'yu aldıktan sonra, doğu-batı doğrultulu geniş ovaya girer. Nazilli'de Akçay, Aydın Ma Çine çayını aldıktan sonra Balat ovasında denize dökülür. Büyük Menderes, taşıdığı ve biriktirdiği alüvyonlarla büyük bir delta oluşturmuş, döküldüğü yerde körfez, 30 km kadar dolarak kara hâline gelmiştir. Bu süreçte Çamiçi gölü oluş­muş, antik liman kenti olan Milet, 8-10 km içeride kalmıştır. Büyük Menderes'in yu­karı çığın üzerinde Adıgüzel, Akçay kolu üzerinde Kemer Barajı yapılmıştır.
Bakırçayı da Ege denizine dökülen akarsulardandır. Ege Havzası'nda yer alan diğer bir akarsu da Çanakkale Boğazı'nın batısından de­nize dökülen Meriç'tir. Meriç nehri, Bulgaristan'dan gelen Tanca, Batı Trakya'dan gelen Arda çayları ile birleştikten sonra Ergene Irmağı'nı alır ve Türkiye-Yunanis­tan sınırını çizerek Enez yakınında denize dökülür. Meriç'in en önemli kolu olan Er­gene, Yıldız Dağlarının tepelerinden inen kollarla beslenir.

Akdeniz'e Dökülen Akarsular

Akdeniz'de de dağlar kıyıdan itibaren yükseldiği için akarsular genellikle fazla uzun değildir. Bölgedeki uzun akarsular, kaynaklarım iç bölgelerden alarak Toroslar’ı dikine yarar ve Akdeniz'e ulaşır. Bölgenin batısındaki akarsuların uzunlukları fazla olmadığı gibi bu akarsuların, yazın suları oldukça azalır. Fethiye Körfezi'nin iki tarafında deni­ze dökülen Dalaman ve Eşen çayları böyledir. Antalya Körfezi'ne dökülen Aksu ve Köprü suyu, kaynaklarını Göller Yöresi'nden aldıkları için daha uzundur. Bölgenin başlıca akarsuları doğudakilerdirve Akdeniz'e dökülen akarsular şu şekildedir:
Manavgat Irmağı, Batı Toroslardan doğan kolların birleşmesiyle oluşur ve birçok karstik kaynakla da beslenir. Dar ve dik yamaçlı kanyonlardan akarak, Manavgat yakı­nında ünlü çavlarımı oluşturur ve alüvyal bir kıyı ovasında denize dökülür.
Göksu, biri Göksu, diğeri Ermenek Çayı olmak üzere iki koldan oluşur. Taşeli Pla­tosu'nu derin vadilerle parçalayan bu akarsu, Silifke yakınındaki deltasında denize dö­külür. Silifke Ovası olarak da bilinen deltasında iki lagün bulunmaktadır.
Seyhan nehrinin en uzun ve en Önemli kolu, Zamantı çayıdır. Bu çay, Tahtalı dağ­larından doğan Göksu ile birleşerek Çukurova'ya iner. Seyhan, eskiden yağışlı dö­nemlerde taşkınlarla çevreye zarar veriyordu. Üzerinde kurulan Seyhan Barajı ile sula­rı kontrol altına alınmıştır. Ayrıca aşağı çığırında, Çukurova'yı taşkınlardan korumak için setler yapılmış, sulama kanalları açılmıştır.
Ceyhan'ın kaynağını, Elbistan havzasındaki sulan toplayan Göksün ve Söğütlü çayları oluşturur. Ceyhan Ovası'na girmeden Önce Toroslardaki derin vadilerde akar. Aksu ırmağını aldıktan bir süre sonra Çukurova'ya inerek İskenderun Körfezlerinde de­nize dökülür. Havzası daha küçük olduğu hâlde, debisi Seyhan'dan daha yüksektir. Sık sık taşkınlara neden olan Ceyhan üzerinde, Menzelet ve Aslantaş barajları yapılmıştır.
Asi,kaynağını Lübnan Dağlarından alır. Yukarı çığırının büyük bir kısmı Suriye sı­nırlan içinde kalan bu ırmak, Samandağ ilçesinin güneyinde bir delta oluşturarak deni­ze dökülür. Asi nehrinin havzasının üçte biri, Türkiye sınırlan içindedir.


Marmara Denizi'ne Dökülen Akarsular

Marmara denizine dökülen akarsuların tamamı Türkiye sınırları içinden doğar. Yer şekillerine bağlı olarak, bu denize dökülen akarsuların boyları kısa, havzaları dardır. Bu akarsulardan en önemlisi Susurluk (Simav)'tur.

Susurluk,
Kuş Golü'nden gelen Kocaçay ile Ulubat Golü'nden gelen Mustafa Kemalpaşa ve Nilüfer çaylarının birleşmesiyle oluşur. Susurluk, Güney Marmara sularının büyük bir kısmını toplar.
Marmara denizine dökülen diğer akarsular; Gönen ve Biga çaylarıdır.

Karadeniz'e Dökülen Akarsular

Türkiye akarsularının yaklaşık üçte biri Karadeniz'e dökülmektedir. Karadeniz'de­ki akarsuları iki grupta inceleyebiliriz:
Birinci grup, Karadeniz'deki dağlık alanlardan kaynağını alan, bu nedenle boylan kısa akarsulardır. Bunların başlıcaları şunlardır:
  • Doğankent
  • Melet
  • azarderesi
  • İkizdere
  • Fır­tına deresi
  • Değirmendere
  • Aksu
Bu akarsular yıl boyunca genel­likle bol su taşırlar.
İkinci grubu, iç bölgelerden doğarak Karadeniz'e dökülen akarsular oluşturur. Bun­ların çoğu, doğu-batı doğrultusunda akar ve daha sonra kuzeye yönelerek Karadeniz'e dökülürler.
Bu akarsuların başlıcaları doğudan batıya doğru şöyledir:

Çoruh, Mescit dağlarından doğarak batıya doğru akar. Sonra kuzeye yönelir, kısa bir yol aldıktan sonra doğuya döner ve kıyı ile iç kesimlerdeki dağ sıralarını birbirinden ayırarak akışına devam eder. Oltu ve Tortum çaylarını toplar ve kuzeye yönelir. Tür­kiye'nin en dar ve derin vadilerinden geçerek sınırlarımızın dışına çıkar ve Batum ya­kınlarında denize dökülür. Kaynaklarını aldığı iç kısımlarda kışın yağışlar kar şeklinde olduğu için, en az suyu kış aylarında taşır. Kar erimeleri ve yağmurlarla birlikte ilkba­harda sulan kabarır ve mayısta en yüksek düzeye çıkar. Öyle ki, Çoruh'un sadece Mayıs ayında taşıdığı su miktarı, bütün bir kış boyunca taşıdığı su toplamının iki katını bu­lur. Rafting sporuna uygunluğu nedeniyle turistik açıdan önem kazanmış bir akarsuyu-muzdur.
Doğankent çayı, Çadırdağı ve Kalkanlı dağlarının yamaçlarından inen derelerden kaynağını alır. Kuzeybatıya yönelerek Tirebolu'nun doğuşumla denize dökülür.
Yeşilırmak üç önemli kolun birleşmesiyle meydana gelmiştir. Boalardan ilki, Yıl­dız Dağlarından doğan ve en kısa kol olan Çekerek Çayı'dır. Köse Dağı’nan çıkan ve Tokat Çayı ile Tozanlı ırmağından oluşan ikinci kol, Tokat'tan geçer. Amasya'ya varmadan önce Çekerek'le birleşir. Üçüncü kol Kelkit Çayı’dır. Bu kol, doğu-batı doğrultum bir vadide akarak Amasya'dan gelen Yeşilırmak ile birleşir. Bundan sonra, Yeşilırmak, Canik dağlarını dikine keserek Karadeniz'e dökülür. Yağmur ve eri­yen kar sularıyla beslendiğinden, rejimi çok düzensizdir. Aşağı çığırında Hasan Uğur­lu ve Suat Uğurlu Barajları, bir kolu olan Tozanlı çayı üzerinde de Almus Barajı yapıl­mıştır. Denize döküldüğü yerde Çarşamba deltası oluşmuştur.
Kızılırmak, bütün çığırları Türkiye sınırları içinde kalan en uzun akarsuyumuzdur.Sivas'ın doğusunda Kızıldağ'dan çıkan derelerin birleşmesiyle oluşur, % Anadolu Böl­gesi'nde büyük bir yay çizdikten sonra kuzeye yönelerek geniş Bafra deltasını oluştu­rarak denize dökülür. Bu akarsuyun büyük bir kısmı İç Anadolu Bölgesi'nde yer alır. Başlıca kollan; Gökırmak, Delice ırmağı ve Devrez çayıdır. Kızılırmak deltasında balıkçılık bakımından önem taşıyan birçok lagün vardır. Bu deltanın bir başka özelliği de yüksekliği 7-8 m'yi bulan kıyı kumullarının bulunmasıdır. Orta çığırında Hirfanlı ve Kesikköprü barajları, aşağı çığırında Altınkaya Barajı yapılmıştır. Rejimi düzensizdir. Mart ayında birden kabarır, nisanda en yüksek akıma ulaşır. Mayıs sonunda ise sulan hızla azalmaya başlar.
Yenice ırmağı, Gerede, Soğanlı, Bolu ve Devrek çaylarının birleşmesiyle oluşur. Genellikle ormanlık ve yağışı yeterli yörelerden aktığı için rejimi oldukça düzenlidir.
Kocaırmak, Küre Dağlarının batı kesiminden kaynağını alan birçok kolun birleş­mesiyle oluşur. Ağzında oluşan küçük haliç nedeniyle, üzerinde sınırlı da olsa taşıma­cılık yapılabilmektedir.
Sakarya, Kuzeybatı Anadolu'nun en büyük akarsuyudur. Çifteler (Eskişehir) ilçe merkezinin güneydoğusundaki Sakaryabaşı kaynağı, bu ırmağın başlangıcım oluşturur. Ankara, Kirmir, Mudurnu ve en büyük kolu olan Porsuk çaylarının birleşmesiyle son şeklini alır. Sakarya da tıpkı Kızılırmak gibi genişçe bir kıvrım oluşturur. Aşağı çı­ğırında, taşıdığı alüvyonların büyük bir bölümünü birer çöküntü alanı olan Osmaneli ve Adapazarı ovalarında biriktirir. Bu nedenle denize döküldüğü yerde belirgin bir deltası oluşmamıştır. Orta çığın üzerinde Hasan Polatkan ve Gökçekaya barajları, bir kolu olan Porsuk çayı üzerinde de Porsuk Barajı kurulmuştur.



_KleopatrA_ - avatarı
_KleopatrA_
Ziyaretçi
27 Aralık 2009       Mesaj #2
_KleopatrA_ - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

Ülkemizdeki ırmaklar hangi denizlere dökülür acil yardım 1 gününm kaldııııı!!!

Ege Denizi'ne Dökülen Akarsular

Sponsorlu Bağlantılar
Ege Denizi'ne dökülen akarsuların büyük bir kısmı doğu-batı doğrultusundaki çökün­tü ovalarına yerleşmiştir. Bu akarsular, aynı doğrultuda uzanan dağlardan inen kısa de­relerle beslenir.
Ege Denizi'ne dökülen akarsuların başlıcaları şunlardır:
Gediz, iç Batı Anadolu platoları üzerinde yükselen Murat Dağı'ndan doğar. Bozdağlar’ın kuzeyini takip ederek Salihli yakınlarında ovaya girer ve burada Alaşehir su­yunu alır. Manisa yakınında, Akhisar ovasından gelen Kum çayını alarak Menemen'in kuzeyinden, İzmir Körfezi'ne dökülür. Gediz'in eskiden denize döküldüğü yer çok sığ­ olduğundan ve nehir, taşıdığı alüvyonlarla körfezi doldurma tehlikesi gösterdiğinden, daha güneyde olan alt çığın 1886'da değiştirilerek şimdiki yerine alınmıştır. Irmağın artık ulaşamadığı deltanın batı kesiminde, başta Çamaltı Tuzlası olmak üzere bazı lagün­ler oluşmuştur. Gediz üzerinde Demirköprü Barajı kurulmuştur.
Küçük Menderes, Bozdağ'dan doğar, Aydın Dağlan ile Bozdağlar arasındaki çö­küntü alanını takip eder ve buralardaki, yamaçlardan inen birçok kolu alarak Kuşadası Körfezi'ne dökülür. Taşıdığı alüvyonlarla denizi doldurduğu için, İlk Çağ'da bir kıyı kenti olan Efes, yaklaşık on kilometre içeride kalmıştır.
Büyük Menderes, çizdiği büklümlerle bir yer şekline (Menderes) adını vermiştir. Ege Bölgesi'nin en büyük akarsuyudur. Sandıklı Dağlarının batısından ve Dinar yakın­larından kaynaklarını alır. Murat Dağı'ndan gelen Banaz çayı ile Denizli yakınlarından geçen Çürüksu'yu aldıktan sonra, doğu-batı doğrultulu geniş ovaya girer. Nazilli'de Akçay, Aydın Ma Çine çayını aldıktan sonra Balat ovasında denize dökülür. Büyük Menderes, taşıdığı ve biriktirdiği alüvyonlarla büyük bir delta oluşturmuş, döküldüğü yerde körfez, 30 km kadar dolarak kara hâline gelmiştir. Bu süreçte Çamiçi gölü oluş­muş, antik liman kenti olan Milet, 8-10 km içeride kalmıştır. Büyük Menderes'in yu­karı çığın üzerinde Adıgüzel, Akçay kolu üzerinde Kemer Barajı yapılmıştır.
Bakırçayı da Ege denizine dökülen akarsulardandır. Ege Havzası'nda yer alan diğer bir akarsu da Çanakkale Boğazı'nın batısından de­nize dökülen Meriç'tir. Meriç nehri, Bulgaristan'dan gelen Tanca, Batı Trakya'dan gelen Arda çayları ile birleştikten sonra Ergene Irmağı'nı alır ve Türkiye-Yunanis­tan sınırını çizerek Enez yakınında denize dökülür. Meriç'in en önemli kolu olan Er­gene, Yıldız Dağlarının tepelerinden inen kollarla beslenir.

Akdeniz'e Dökülen Akarsular

Akdeniz'de de dağlar kıyıdan itibaren yükseldiği için akarsular genellikle fazla uzun değildir. Bölgedeki uzun akarsular, kaynaklarım iç bölgelerden alarak Toroslar’ı dikine yarar ve Akdeniz'e ulaşır. Bölgenin batısındaki akarsuların uzunlukları fazla olmadığı gibi bu akarsuların, yazın suları oldukça azalır. Fethiye Körfezi'nin iki tarafında deni­ze dökülen Dalaman ve Eşen çayları böyledir. Antalya Körfezi'ne dökülen Aksu ve Köprü suyu, kaynaklarını Göller Yöresi'nden aldıkları için daha uzundur. Bölgenin başlıca akarsuları doğudakilerdirve Akdeniz'e dökülen akarsular şu şekildedir:
Manavgat Irmağı, Batı Toroslardan doğan kolların birleşmesiyle oluşur ve birçok karstik kaynakla da beslenir. Dar ve dik yamaçlı kanyonlardan akarak, Manavgat yakı­nında ünlü çavlarımı oluşturur ve alüvyal bir kıyı ovasında denize dökülür.
Göksu, biri Göksu, diğeri Ermenek Çayı olmak üzere iki koldan oluşur. Taşeli Pla­tosu'nu derin vadilerle parçalayan bu akarsu, Silifke yakınındaki deltasında denize dö­külür. Silifke Ovası olarak da bilinen deltasında iki lagün bulunmaktadır.
Seyhan nehrinin en uzun ve en Önemli kolu, Zamantı çayıdır. Bu çay, Tahtalı dağ­larından doğan Göksu ile birleşerek Çukurova'ya iner. Seyhan, eskiden yağışlı dö­nemlerde taşkınlarla çevreye zarar veriyordu. Üzerinde kurulan Seyhan Barajı ile sula­rı kontrol altına alınmıştır. Ayrıca aşağı çığırında, Çukurova'yı taşkınlardan korumak için setler yapılmış, sulama kanalları açılmıştır.
Ceyhan'ın kaynağını, Elbistan havzasındaki sulan toplayan Göksün ve Söğütlü çayları oluşturur. Ceyhan Ovası'na girmeden Önce Toroslardaki derin vadilerde akar. Aksu ırmağını aldıktan bir süre sonra Çukurova'ya inerek İskenderun Körfezlerinde de­nize dökülür. Havzası daha küçük olduğu hâlde, debisi Seyhan'dan daha yüksektir. Sık sık taşkınlara neden olan Ceyhan üzerinde, Menzelet ve Aslantaş barajları yapılmıştır.
Asi,kaynağını Lübnan Dağlarından alır. Yukarı çığırının büyük bir kısmı Suriye sı­nırlan içinde kalan bu ırmak, Samandağ ilçesinin güneyinde bir delta oluşturarak deni­ze dökülür. Asi nehrinin havzasının üçte biri, Türkiye sınırlan içindedir.


Marmara Denizi'ne Dökülen Akarsular

Marmara denizine dökülen akarsuların tamamı Türkiye sınırları içinden doğar. Yer şekillerine bağlı olarak, bu denize dökülen akarsuların boyları kısa, havzaları dardır. Bu akarsulardan en önemlisi Susurluk (Simav)'tur.

Susurluk,
Kuş Golü'nden gelen Kocaçay ile Ulubat Golü'nden gelen Mustafa Kemalpaşa ve Nilüfer çaylarının birleşmesiyle oluşur. Susurluk, Güney Marmara sularının büyük bir kısmını toplar.
Marmara denizine dökülen diğer akarsular; Gönen ve Biga çaylarıdır.

Karadeniz'e Dökülen Akarsular

Türkiye akarsularının yaklaşık üçte biri Karadeniz'e dökülmektedir. Karadeniz'de­ki akarsuları iki grupta inceleyebiliriz:
Birinci grup, Karadeniz'deki dağlık alanlardan kaynağını alan, bu nedenle boylan kısa akarsulardır. Bunların başlıcaları şunlardır:
  • Doğankent
  • Melet
  • azarderesi
  • İkizdere
  • Fır­tına deresi
  • Değirmendere
  • Aksu
Bu akarsular yıl boyunca genel­likle bol su taşırlar.
İkinci grubu, iç bölgelerden doğarak Karadeniz'e dökülen akarsular oluşturur. Bun­ların çoğu, doğu-batı doğrultusunda akar ve daha sonra kuzeye yönelerek Karadeniz'e dökülürler.
Bu akarsuların başlıcaları doğudan batıya doğru şöyledir:

Çoruh, Mescit dağlarından doğarak batıya doğru akar. Sonra kuzeye yönelir, kısa bir yol aldıktan sonra doğuya döner ve kıyı ile iç kesimlerdeki dağ sıralarını birbirinden ayırarak akışına devam eder. Oltu ve Tortum çaylarını toplar ve kuzeye yönelir. Tür­kiye'nin en dar ve derin vadilerinden geçerek sınırlarımızın dışına çıkar ve Batum ya­kınlarında denize dökülür. Kaynaklarını aldığı iç kısımlarda kışın yağışlar kar şeklinde olduğu için, en az suyu kış aylarında taşır. Kar erimeleri ve yağmurlarla birlikte ilkba­harda sulan kabarır ve mayısta en yüksek düzeye çıkar. Öyle ki, Çoruh'un sadece Mayıs ayında taşıdığı su miktarı, bütün bir kış boyunca taşıdığı su toplamının iki katını bu­lur. Rafting sporuna uygunluğu nedeniyle turistik açıdan önem kazanmış bir akarsuyu-muzdur.
Doğankent çayı, Çadırdağı ve Kalkanlı dağlarının yamaçlarından inen derelerden kaynağını alır. Kuzeybatıya yönelerek Tirebolu'nun doğuşumla denize dökülür.
Yeşilırmak üç önemli kolun birleşmesiyle meydana gelmiştir. Boalardan ilki, Yıl­dız Dağlarından doğan ve en kısa kol olan Çekerek Çayı'dır. Köse Dağı’nan çıkan ve Tokat Çayı ile Tozanlı ırmağından oluşan ikinci kol, Tokat'tan geçer. Amasya'ya varmadan önce Çekerek'le birleşir. Üçüncü kol Kelkit Çayı’dır. Bu kol, doğu-batı doğrultum bir vadide akarak Amasya'dan gelen Yeşilırmak ile birleşir. Bundan sonra, Yeşilırmak, Canik dağlarını dikine keserek Karadeniz'e dökülür. Yağmur ve eri­yen kar sularıyla beslendiğinden, rejimi çok düzensizdir. Aşağı çığırında Hasan Uğur­lu ve Suat Uğurlu Barajları, bir kolu olan Tozanlı çayı üzerinde de Almus Barajı yapıl­mıştır. Denize döküldüğü yerde Çarşamba deltası oluşmuştur.
Kızılırmak, bütün çığırları Türkiye sınırları içinde kalan en uzun akarsuyumuzdur.Sivas'ın doğusunda Kızıldağ'dan çıkan derelerin birleşmesiyle oluşur, % Anadolu Böl­gesi'nde büyük bir yay çizdikten sonra kuzeye yönelerek geniş Bafra deltasını oluştu­rarak denize dökülür. Bu akarsuyun büyük bir kısmı İç Anadolu Bölgesi'nde yer alır. Başlıca kollan; Gökırmak, Delice ırmağı ve Devrez çayıdır. Kızılırmak deltasında balıkçılık bakımından önem taşıyan birçok lagün vardır. Bu deltanın bir başka özelliği de yüksekliği 7-8 m'yi bulan kıyı kumullarının bulunmasıdır. Orta çığırında Hirfanlı ve Kesikköprü barajları, aşağı çığırında Altınkaya Barajı yapılmıştır. Rejimi düzensizdir. Mart ayında birden kabarır, nisanda en yüksek akıma ulaşır. Mayıs sonunda ise sulan hızla azalmaya başlar.
Yenice ırmağı, Gerede, Soğanlı, Bolu ve Devrek çaylarının birleşmesiyle oluşur. Genellikle ormanlık ve yağışı yeterli yörelerden aktığı için rejimi oldukça düzenlidir.
Kocaırmak, Küre Dağlarının batı kesiminden kaynağını alan birçok kolun birleş­mesiyle oluşur. Ağzında oluşan küçük haliç nedeniyle, üzerinde sınırlı da olsa taşıma­cılık yapılabilmektedir.
Sakarya, Kuzeybatı Anadolu'nun en büyük akarsuyudur. Çifteler (Eskişehir) ilçe merkezinin güneydoğusundaki Sakaryabaşı kaynağı, bu ırmağın başlangıcım oluşturur. Ankara, Kirmir, Mudurnu ve en büyük kolu olan Porsuk çaylarının birleşmesiyle son şeklini alır. Sakarya da tıpkı Kızılırmak gibi genişçe bir kıvrım oluşturur. Aşağı çı­ğırında, taşıdığı alüvyonların büyük bir bölümünü birer çöküntü alanı olan Osmaneli ve Adapazarı ovalarında biriktirir. Bu nedenle denize döküldüğü yerde belirgin bir deltası oluşmamıştır. Orta çığın üzerinde Hasan Polatkan ve Gökçekaya barajları, bir kolu olan Porsuk çayı üzerinde de Porsuk Barajı kurulmuştur.



Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Ocak 2010       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ege Denizi'ne Dökülen Akarsular

Ege Denizi'ne dökülen akarsuların büyük bir kısmı doğu-batı doğrultusundaki çökün­tü ovalarına yerleşmiştir. Bu akarsular, aynı doğrultuda uzanan dağlardan inen kısa de­relerle beslenir.
Ege Denizi'ne dökülen akarsuların başlıcaları şunlardır:
Gediz, iç Batı Anadolu platoları üzerinde yükselen Murat Dağı'ndan doğar. Bozdağlar’ın kuzeyini takip ederek Salihli yakınlarında ovaya girer ve burada Alaşehir su­yunu alır. Manisa yakınında, Akhisar ovasından gelen Kum çayını alarak Menemen'in kuzeyinden, İzmir Körfezi'ne dökülür. Gediz'in eskiden denize döküldüğü yer çok sığ­ olduğundan ve nehir, taşıdığı alüvyonlarla körfezi doldurma tehlikesi gösterdiğinden, daha güneyde olan alt çığın 1886'da değiştirilerek şimdiki yerine alınmıştır. Irmağın artık ulaşamadığı deltanın batı kesiminde, başta Çamaltı Tuzlası olmak üzere bazı lagün­ler oluşmuştur. Gediz üzerinde Demirköprü Barajı kurulmuştur.
Küçük Menderes, Bozdağ'dan doğar, Aydın Dağlan ile Bozdağlar arasındaki çö­küntü alanını takip eder ve buralardaki, yamaçlardan inen birçok kolu alarak Kuşadası Körfezi'ne dökülür. Taşıdığı alüvyonlarla denizi doldurduğu için, İlk Çağ'da bir kıyı kenti olan Efes, yaklaşık on kilometre içeride kalmıştır.
Büyük Menderes, çizdiği büklümlerle bir yer şekline (Menderes) adını vermiştir. Ege Bölgesi'nin en büyük akarsuyudur. Sandıklı Dağlarının batısından ve Dinar yakın­larından kaynaklarını alır. Murat Dağı'ndan gelen Banaz çayı ile Denizli yakınlarından geçen Çürüksu'yu aldıktan sonra, doğu-batı doğrultulu geniş ovaya girer. Nazilli'de Akçay, Aydın Ma Çine çayını aldıktan sonra Balat ovasında denize dökülür. Büyük Menderes, taşıdığı ve biriktirdiği alüvyonlarla büyük bir delta oluşturmuş, döküldüğü yerde körfez, 30 km kadar dolarak kara hâline gelmiştir. Bu süreçte Çamiçi gölü oluş­muş, antik liman kenti olan Milet, 8-10 km içeride kalmıştır. Büyük Menderes'in yu­karı çığın üzerinde Adıgüzel, Akçay kolu üzerinde Kemer Barajı yapılmıştır.
Bakırçayı da Ege denizine dökülen akarsulardandır. Ege Havzası'nda yer alan diğer bir akarsu da Çanakkale Boğazı'nın batısından de­nize dökülen Meriç'tir. Meriç nehri, Bulgaristan'dan gelen Tanca, Batı Trakya'dan gelen Arda çayları ile birleştikten sonra Ergene Irmağı'nı alır ve Türkiye-Yunanis­tan sınırını çizerek Enez yakınında denize dökülür. Meriç'in en önemli kolu olan Er­gene, Yıldız Dağlarının tepelerinden inen kollarla beslenir.

Akdeniz'e Dökülen Akarsular

Akdeniz'de de dağlar kıyıdan itibaren yükseldiği için akarsular genellikle fazla uzun değildir. Bölgedeki uzun akarsular, kaynaklarım iç bölgelerden alarak Toroslar’ı dikine yarar ve Akdeniz'e ulaşır. Bölgenin batısındaki akarsuların uzunlukları fazla olmadığı gibi bu akarsuların, yazın suları oldukça azalır. Fethiye Körfezi'nin iki tarafında deni­ze dökülen Dalaman ve Eşen çayları böyledir. Antalya Körfezi'ne dökülen Aksu ve Köprü suyu, kaynaklarını Göller Yöresi'nden aldıkları için daha uzundur. Bölgenin başlıca akarsuları doğudakilerdirve Akdeniz'e dökülen akarsular şu şekildedir:Manavgat Irmağı, Batı Toroslardan doğan kolların birleşmesiyle oluşur ve birçok karstik kaynakla da beslenir. Dar ve dik yamaçlı kanyonlardan akarak, Manavgat yakı­nında ünlü çavlarımı oluşturur ve alüvyal bir kıyı ovasında denize dökülür.
Göksu, biri Göksu, diğeri Ermenek Çayı olmak üzere iki koldan oluşur. Taşeli Pla­tosu'nu derin vadilerle parçalayan bu akarsu, Silifke yakınındaki deltasında denize dö­külür. Silifke Ovası olarak da bilinen deltasında iki lagün bulunmaktadır.
Seyhan nehrinin en uzun ve en Önemli kolu, Zamantı çayıdır. Bu çay, Tahtalı dağ­larından doğan Göksu ile birleşerek Çukurova'ya iner. Seyhan, eskiden yağışlı dö­nemlerde taşkınlarla çevreye zarar veriyordu. Üzerinde kurulan Seyhan Barajı ile sula­rı kontrol altına alınmıştır. Ayrıca aşağı çığırında, Çukurova'yı taşkınlardan korumak için setler yapılmış, sulama kanalları açılmıştır.
Ceyhan'ın kaynağını, Elbistan havzasındaki sulan toplayan Göksün ve Söğütlü çayları oluşturur. Ceyhan Ovası'na girmeden Önce Toroslardaki derin vadilerde akar. Aksu ırmağını aldıktan bir süre sonra Çukurova'ya inerek İskenderun Körfezlerinde de­nize dökülür. Havzası daha küçük olduğu hâlde, debisi Seyhan'dan daha yüksektir. Sık sık taşkınlara neden olan Ceyhan üzerinde, Menzelet ve Aslantaş barajları yapılmıştır.
Asi,kaynağını Lübnan Dağlarından alır. Yukarı çığırının büyük bir kısmı Suriye sı­nırlan içinde kalan bu ırmak, Samandağ ilçesinin güneyinde bir delta oluşturarak deni­ze dökülür. Asi nehrinin havzasının üçte biri, Türkiye sınırlan içindedir.

Marmara Denizi'ne Dökülen Akarsular

Marmara denizine dökülen akarsuların tamamı Türkiye sınırları içinden doğar. Yer şekillerine bağlı olarak, bu denize dökülen akarsuların boyları kısa, havzaları dardır. Bu akarsulardan en önemlisi Susurluk (Simav)'tur.
Susurluk, Kuş Golü'nden gelen Kocaçay ile Ulubat Golü'nden gelen Mustafa Kemalpaşa ve Nilüfer çaylarının birleşmesiyle oluşur. Susurluk, Güney Marmara sularının büyük bir kısmını toplar. Marmara denizine dökülen diğer akarsular; Gönen ve Biga çaylarıdır.

Karadeniz'e Dökülen Akarsular

Türkiye akarsularının yaklaşık üçte biri Karadeniz'e dökülmektedir. Karadeniz'de­ki akarsuları iki grupta inceleyebiliriz:
Birinci grup, Karadeniz'deki dağlık alanlardan kaynağını alan, bu nedenle boylan kısa akarsulardır. Bunların başlıcaları şunlardır:

Doğankent
Melet
azarderesi
İkizdere
Fır­tına deresi
Değirmendere
Aksu
Bu akarsular yıl boyunca genel­likle bol su taşırlar.
İkinci grubu, iç bölgelerden doğarak Karadeniz'e dökülen akarsular oluşturur. Bun­ların çoğu, doğu-batı doğrultusunda akar ve daha sonra kuzeye yönelerek Karadeniz'e dökülürler.
Bu akarsuların başlıcaları doğudan batıya doğru şöyledir:
Çoruh, Mescit dağlarından doğarak batıya doğru akar. Sonra kuzeye yönelir, kısa bir yol aldıktan sonra doğuya döner ve kıyı ile iç kesimlerdeki dağ sıralarını birbirinden ayırarak akışına devam eder. Oltu ve Tortum çaylarını toplar ve kuzeye yönelir. Tür­kiye'nin en dar ve derin vadilerinden geçerek sınırlarımızın dışına çıkar ve Batum ya­kınlarında denize dökülür. Kaynaklarını aldığı iç kısımlarda kışın yağışlar kar şeklinde olduğu için, en az suyu kış aylarında taşır. Kar erimeleri ve yağmurlarla birlikte ilkba­harda sulan kabarır ve mayısta en yüksek düzeye çıkar. Öyle ki, Çoruh'un sadece Mayıs ayında taşıdığı su miktarı, bütün bir kış boyunca taşıdığı su toplamının iki katını bu­lur. Rafting sporuna uygunluğu nedeniyle turistik açıdan önem kazanmış bir akarsuyu-muzdur.
Doğankent çayı, Çadırdağı ve Kalkanlı dağlarının yamaçlarından inen derelerden kaynağını alır. Kuzeybatıya yönelerek Tirebolu'nun doğuşumla denize dökülür.
Yeşilırmak üç önemli kolun birleşmesiyle meydana gelmiştir. Boalardan ilki, Yıl­dız Dağlarından doğan ve en kısa kol olan Çekerek Çayı'dır. Köse Dağı’nan çıkan ve Tokat Çayı ile Tozanlı ırmağından oluşan ikinci kol, Tokat'tan geçer. Amasya'ya varmadan önce Çekerek'le birleşir. Üçüncü kol Kelkit Çayı’dır. Bu kol, doğu-batı doğrultum bir vadide akarak Amasya'dan gelen Yeşilırmak ile birleşir. Bundan sonra, Yeşilırmak, Canik dağlarını dikine keserek Karadeniz'e dökülür. Yağmur ve eri­yen kar sularıyla beslendiğinden, rejimi çok düzensizdir. Aşağı çığırında Hasan Uğur­lu ve Suat Uğurlu Barajları, bir kolu olan Tozanlı çayı üzerinde de Almus Barajı yapıl­mıştır. Denize döküldüğü yerde Çarşamba deltası oluşmuştur.
Kızılırmak, bütün çığırları Türkiye sınırları içinde kalan en uzun akarsuyumuzdur.Sivas'ın doğusunda Kızıldağ'dan çıkan derelerin birleşmesiyle oluşur, % Anadolu Böl­gesi'nde büyük bir yay çizdikten sonra kuzeye yönelerek geniş Bafra deltasını oluştu­rarak denize dökülür. Bu akarsuyun büyük bir kısmı İç Anadolu Bölgesi'nde yer alır. Başlıca kollan; Gökırmak, Delice ırmağı ve Devrez çayıdır. Kızılırmak deltasında balıkçılık bakımından önem taşıyan birçok lagün vardır. Bu deltanın bir başka özelliği de yüksekliği 7-8 m'yi bulan kıyı kumullarının bulunmasıdır. Orta çığırında Hirfanlı ve Kesikköprü barajları, aşağı çığırında Altınkaya Barajı yapılmıştır. Rejimi düzensizdir. Mart ayında birden kabarır, nisanda en yüksek akıma ulaşır. Mayıs sonunda ise sulan hızla azalmaya başlar.
Yenice ırmağı, Gerede, Soğanlı, Bolu ve Devrek çaylarının birleşmesiyle oluşur. Genellikle ormanlık ve yağışı yeterli yörelerden aktığı için rejimi oldukça düzenlidir.
Kocaırmak, Küre Dağlarının batı kesiminden kaynağını alan birçok kolun birleş­mesiyle oluşur. Ağzında oluşan küçük haliç nedeniyle, üzerinde sınırlı da olsa taşıma­cılık yapılabilmektedir.
Sakarya, Kuzeybatı Anadolu'nun en büyük akarsuyudur. Çifteler (Eskişehir) ilçe merkezinin güneydoğusundaki Sakaryabaşı kaynağı, bu ırmağın başlangıcım oluşturur. Ankara, Kirmir, Mudurnu ve en büyük kolu olan Porsuk çaylarının birleşmesiyle son şeklini alır. Sakarya da tıpkı Kızılırmak gibi genişçe bir kıvrım oluşturur. Aşağı çı­ğırında, taşıdığı alüvyonların büyük bir bölümünü birer çöküntü alanı olan Osmaneli ve Adapazarı ovalarında biriktirir. Bu nedenle denize döküldüğü yerde belirgin bir deltası oluşmamıştır. Orta çığın üzerinde Hasan Polatkan ve Gökçekaya barajları, bir kolu olan Porsuk çayı üzerinde de Porsuk Barajı kurulmuştur.
ipeği seven - avatarı
ipeği seven
Ziyaretçi
9 Mart 2010       Mesaj #4
ipeği seven - avatarı
Ziyaretçi
[QUOTE]ulkemizin onemli irmaklari nelerdir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Kasım 2011       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Marmara Bölgesindeki Akarsular;

Susurluk Nehri:İç Anadolu'da Şaphane dağlarında doğar.Nilüfer çayıyla karışarak Marmaraya dökülür.

Sakarya Nehri:Afyon'un Kuzey Doğusundaki Bayat yaylasından doğar.Adapazarı ovasından akarak Karadeniz'e dökülür.

Meriç Nehri:Yunanistan ile Türkiye Bulgaristanda doğarak Türkiyeye giren ve Edirne üzerindeki Ege denizine dökülür.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Aralık 2011       Mesaj #6
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ege Denizi'ne dökülen akarsuların büyük bir kısmı doğu-batı doğrultusundaki çökün­tü ovalarına yerleşmiştir. Bu akarsular, aynı doğrultuda uzanan dağlardan inen kısa de­relerle beslenir.
Ege Denizi'ne dökülen akarsuların başlıcaları şunlardır:
Gediz, iç Batı Anadolu platoları üzerinde yükselen Murat Dağı'ndan doğar. Bozdağlar’ın kuzeyini takip ederek Salihli yakınlarında ovaya girer ve burada Alaşehir su­yunu alır. Manisa yakınında, Akhisar ovasından gelen Kum çayını alarak Menemen'in kuzeyinden, İzmir Körfezi'ne dökülür. Gediz'in eskiden denize döküldüğü yer çok sığ­ olduğundan ve nehir, taşıdığı alüvyonlarla körfezi doldurma tehlikesi gösterdiğinden, daha güneyde olan alt çığın 1886'da değiştirilerek şimdiki yerine alınmıştır. Irmağın artık ulaşamadığı deltanın batı kesiminde, başta Çamaltı Tuzlası olmak üzere bazı lagün­ler oluşmuştur. Gediz üzerinde Demirköprü Barajı kurulmuştur.
Küçük Menderes, Bozdağ'dan doğar, Aydın Dağlan ile Bozdağlar arasındaki çö­küntü alanını takip eder ve buralardaki, yamaçlardan inen birçok kolu alarak Kuşadası Körfezi'ne dökülür. Taşıdığı alüvyonlarla denizi doldurduğu için, İlk Çağ'da bir kıyı kenti olan Efes, yaklaşık on kilometre içeride kalmıştır.
Büyük Menderes, çizdiği büklümlerle bir yer şekline (Menderes) adını vermiştir. Ege Bölgesi'nin en büyük akarsuyudur. Sandıklı Dağlarının batısından ve Dinar yakın­larından kaynaklarını alır. Murat Dağı'ndan gelen Banaz çayı ile Denizli yakınlarından geçen Çürüksu'yu aldıktan sonra, doğu-batı doğrultulu geniş ovaya girer. Nazilli'de Akçay, Aydın Ma Çine çayını aldıktan sonra Balat ovasında denize dökülür. Büyük Menderes, taşıdığı ve biriktirdiği alüvyonlarla büyük bir delta oluşturmuş, döküldüğü yerde körfez, 30 km kadar dolarak kara hâline gelmiştir. Bu süreçte Çamiçi gölü oluş­muş, antik liman kenti olan Milet, 8-10 km içeride kalmıştır. Büyük Menderes'in yu­karı çığın üzerinde Adıgüzel, Akçay kolu üzerinde Kemer Barajı yapılmıştır.
Bakırçayı da Ege denizine dökülen akarsulardandır. Ege Havzası'nda yer alan diğer bir akarsu da Çanakkale Boğazı'nın batısından de­nize dökülen Meriç'tir. Meriç nehri, Bulgaristan'dan gelen Tanca, Batı Trakya'dan gelen Arda çayları ile birleştikten sonra Ergene Irmağı'nı alır ve Türkiye-Yunanis­tan sınırını çizerek Enez yakınında denize dökülür. Meriç'in en önemli kolu olan Er­gene, Yıldız Dağlarının tepelerinden inen kollarla beslenir.

Akdeniz'e Dökülen Akarsular

Akdeniz'de de dağlar kıyıdan itibaren yükseldiği için akarsular genellikle fazla uzun değildir. Bölgedeki uzun akarsular, kaynaklarım iç bölgelerden alarak Toroslar’ı dikine yarar ve Akdeniz'e ulaşır. Bölgenin batısındaki akarsuların uzunlukları fazla olmadığı gibi bu akarsuların, yazın suları oldukça azalır. Fethiye Körfezi'nin iki tarafında deni­ze dökülen Dalaman ve Eşen çayları böyledir. Antalya Körfezi'ne dökülen Aksu ve Köprü suyu, kaynaklarını Göller Yöresi'nden aldıkları için daha uzundur. Bölgenin başlıca akarsuları doğudakilerdirve Akdeniz'e dökülen akarsular şu şekildedir:Manavgat Irmağı, Batı Toroslardan doğan kolların birleşmesiyle oluşur ve birçok karstik kaynakla da beslenir. Dar ve dik yamaçlı kanyonlardan akarak, Manavgat yakı­nında ünlü çavlarımı oluşturur ve alüvyal bir kıyı ovasında denize dökülür.
Göksu, biri Göksu, diğeri Ermenek Çayı olmak üzere iki koldan oluşur. Taşeli Pla­tosu'nu derin vadilerle parçalayan bu akarsu, Silifke yakınındaki deltasında denize dö­külür. Silifke Ovası olarak da bilinen deltasında iki lagün bulunmaktadır.
Seyhan nehrinin en uzun ve en Önemli kolu, Zamantı çayıdır. Bu çay, Tahtalı dağ­larından doğan Göksu ile birleşerek Çukurova'ya iner. Seyhan, eskiden yağışlı dö­nemlerde taşkınlarla çevreye zarar veriyordu. Üzerinde kurulan Seyhan Barajı ile sula­rı kontrol altına alınmıştır. Ayrıca aşağı çığırında, Çukurova'yı taşkınlardan korumak için setler yapılmış, sulama kanalları açılmıştır.
Ceyhan'ın kaynağını, Elbistan havzasındaki sulan toplayan Göksün ve Söğütlü çayları oluşturur. Ceyhan Ovası'na girmeden Önce Toroslardaki derin vadilerde akar. Aksu ırmağını aldıktan bir süre sonra Çukurova'ya inerek İskenderun Körfezlerinde de­nize dökülür. Havzası daha küçük olduğu hâlde, debisi Seyhan'dan daha yüksektir. Sık sık taşkınlara neden olan Ceyhan üzerinde, Menzelet ve Aslantaş barajları yapılmıştır.
Asi,kaynağını Lübnan Dağlarından alır. Yukarı çığırının büyük bir kısmı Suriye sı­nırlan içinde kalan bu ırmak, Samandağ ilçesinin güneyinde bir delta oluşturarak deni­ze dökülür. Asi nehrinin havzasının üçte biri, Türkiye sınırlan içindedir.

Marmara Denizi'ne Dökülen Akarsular

Marmara denizine dökülen akarsuların tamamı Türkiye sınırları içinden doğar. Yer şekillerine bağlı olarak, bu denize dökülen akarsuların boyları kısa, havzaları dardır. Bu akarsulardan en önemlisi Susurluk (Simav)'tur.
Susurluk, Kuş Golü'nden gelen Kocaçay ile Ulubat Golü'nden gelen Mustafa Kemalpaşa ve Nilüfer çaylarının birleşmesiyle oluşur. Susurluk, Güney Marmara sularının büyük bir kısmını toplar. Marmara denizine dökülen diğer akarsular; Gönen ve Biga çaylarıdır.

Karadeniz'e Dökülen Akarsular

Türkiye akarsularının yaklaşık üçte biri Karadeniz'e dökülmektedir. Karadeniz'de­ki akarsuları iki grupta inceleyebiliriz:
Birinci grup, Karadeniz'deki dağlık alanlardan kaynağını alan, bu nedenle boylan kısa akarsulardır. Bunların başlıcaları şunlardır:
Doğankent
Melet
azarderesi
İkizdere
Fır­tına deresi
Değirmendere
Aksu
Bu akarsular yıl boyunca genel­likle bol su taşırlar.
İkinci grubu, iç bölgelerden doğarak Karadeniz'e dökülen akarsular oluşturur. Bun­ların çoğu, doğu-batı doğrultusunda akar ve daha sonra kuzeye yönelerek Karadeniz'e dökülürler.
Bu akarsuların başlıcaları doğudan batıya doğru şöyledir:
Çoruh, Mescit dağlarından doğarak batıya doğru akar. Sonra kuzeye yönelir, kısa bir yol aldıktan sonra doğuya döner ve kıyı ile iç kesimlerdeki dağ sıralarını birbirinden ayırarak akışına devam eder. Oltu ve Tortum çaylarını toplar ve kuzeye yönelir. Tür­kiye'nin en dar ve derin vadilerinden geçerek sınırlarımızın dışına çıkar ve Batum ya­kınlarında denize dökülür. Kaynaklarını aldığı iç kısımlarda kışın yağışlar kar şeklinde olduğu için, en az suyu kış aylarında taşır. Kar erimeleri ve yağmurlarla birlikte ilkba­harda sulan kabarır ve mayısta en yüksek düzeye çıkar. Öyle ki, Çoruh'un sadece Mayıs ayında taşıdığı su miktarı, bütün bir kış boyunca taşıdığı su toplamının iki katını bu­lur. Rafting sporuna uygunluğu nedeniyle turistik açıdan önem kazanmış bir akarsuyu-muzdur.
Doğankent çayı, Çadırdağı ve Kalkanlı dağlarının yamaçlarından inen derelerden kaynağını alır. Kuzeybatıya yönelerek Tirebolu'nun doğuşumla denize dökülür.
Yeşilırmak üç önemli kolun birleşmesiyle meydana gelmiştir. Boalardan ilki, Yıl­dız Dağlarından doğan ve en kısa kol olan Çekerek Çayı'dır. Köse Dağı’nan çıkan ve Tokat Çayı ile Tozanlı ırmağından oluşan ikinci kol, Tokat'tan geçer. Amasya'ya varmadan önce Çekerek'le birleşir. Üçüncü kol Kelkit Çayı’dır. Bu kol, doğu-batı doğrultum bir vadide akarak Amasya'dan gelen Yeşilırmak ile birleşir. Bundan sonra, Yeşilırmak, Canik dağlarını dikine keserek Karadeniz'e dökülür. Yağmur ve eri­yen kar sularıyla beslendiğinden, rejimi çok düzensizdir. Aşağı çığırında Hasan Uğur­lu ve Suat Uğurlu Barajları, bir kolu olan Tozanlı çayı üzerinde de Almus Barajı yapıl­mıştır. Denize döküldüğü yerde Çarşamba deltası oluşmuştur.
Kızılırmak, bütün çığırları Türkiye sınırları içinde kalan en uzun akarsuyumuzdur.Sivas'ın doğusunda Kızıldağ'dan çıkan derelerin birleşmesiyle oluşur, % Anadolu Böl­gesi'nde büyük bir yay çizdikten sonra kuzeye yönelerek geniş Bafra deltasını oluştu­rarak denize dökülür. Bu akarsuyun büyük bir kısmı İç Anadolu Bölgesi'nde yer alır. Başlıca kollan; Gökırmak, Delice ırmağı ve Devrez çayıdır. Kızılırmak deltasında balıkçılık bakımından önem taşıyan birçok lagün vardır. Bu deltanın bir başka özelliği de yüksekliği 7-8 m'yi bulan kıyı kumullarının bulunmasıdır. Orta çığırında Hirfanlı ve Kesikköprü barajları, aşağı çığırında Altınkaya Barajı yapılmıştır. Rejimi düzensizdir. Mart ayında birden kabarır, nisanda en yüksek akıma ulaşır. Mayıs sonunda ise sulan hızla azalmaya başlar.
Yenice ırmağı, Gerede, Soğanlı, Bolu ve Devrek çaylarının birleşmesiyle oluşur. Genellikle ormanlık ve yağışı yeterli yörelerden aktığı için rejimi oldukça düzenlidir.
Kocaırmak, Küre Dağlarının batı kesiminden kaynağını alan birçok kolun birleş­mesiyle oluşur. Ağzında oluşan küçük haliç nedeniyle, üzerinde sınırlı da olsa taşıma­cılık yapılabilmektedir.
Sakarya, Kuzeybatı Anadolu'nun en büyük akarsuyudur. Çifteler (Eskişehir) ilçe merkezinin güneydoğusundaki Sakaryabaşı kaynağı, bu ırmağın başlangıcım oluşturur. Ankara, Kirmir, Mudurnu ve en büyük kolu olan Porsuk çaylarının birleşmesiyle son şeklini alır. Sakarya da tıpkı Kızılırmak gibi genişçe bir kıvrım oluşturur. Aşağı çı­ğırında, taşıdığı alüvyonların büyük bir bölümünü birer çöküntü alanı olan Osmaneli ve Adapazarı ovalarında biriktirir. Bu nedenle denize döküldüğü yerde belirgin bir deltası oluşmamıştır. Orta çığın üzerinde Hasan Polatkan ve Gökçekaya barajları, bir kolu olan Porsuk çayı üzerinde de Porsuk Barajı kurulmuştur.


10-01-2010 #3 (mesaj-linki)
Misafir
Ege Denizi'ne Dökülen Akarsular

Ege Denizi'ne dökülen akarsuların büyük bir kısmı doğu-batı doğrultusundaki çökün­tü ovalarına yerleşmiştir. Bu akarsular, aynı doğrultuda uzanan dağlardan inen kısa de­relerle beslenir.
Ege Denizi'ne dökülen akarsuların başlıcaları şunlardır:
Gediz, iç Batı Anadolu platoları üzerinde yükselen Murat Dağı'ndan doğar. Bozdağlar’ın kuzeyini takip ederek Salihli yakınlarında ovaya girer ve burada Alaşehir su­yunu alır. Manisa yakınında, Akhisar ovasından gelen Kum çayını alarak Menemen'in kuzeyinden, İzmir Körfezi'ne dökülür. Gediz'in eskiden denize döküldüğü yer çok sığ­ olduğundan ve nehir, taşıdığı alüvyonlarla körfezi doldurma tehlikesi gösterdiğinden, daha güneyde olan alt çığın 1886'da değiştirilerek şimdiki yerine alınmıştır. Irmağın artık ulaşamadığı deltanın batı kesiminde, başta Çamaltı Tuzlası olmak üzere bazı lagün­ler oluşmuştur. Gediz üzerinde Demirköprü Barajı kurulmuştur.
Küçük Menderes, Bozdağ'dan doğar, Aydın Dağlan ile Bozdağlar arasındaki çö­küntü alanını takip eder ve buralardaki, yamaçlardan inen birçok kolu alarak Kuşadası Körfezi'ne dökülür. Taşıdığı alüvyonlarla denizi doldurduğu için, İlk Çağ'da bir kıyı kenti olan Efes, yaklaşık on kilometre içeride kalmıştır.
Büyük Menderes, çizdiği büklümlerle bir yer şekline (Menderes) adını vermiştir. Ege Bölgesi'nin en büyük akarsuyudur. Sandıklı Dağlarının batısından ve Dinar yakın­larından kaynaklarını alır. Murat Dağı'ndan gelen Banaz çayı ile Denizli yakınlarından geçen Çürüksu'yu aldıktan sonra, doğu-batı doğrultulu geniş ovaya girer. Nazilli'de Akçay, Aydın Ma Çine çayını aldıktan sonra Balat ovasında denize dökülür. Büyük Menderes, taşıdığı ve biriktirdiği alüvyonlarla büyük bir delta oluşturmuş, döküldüğü yerde körfez, 30 km kadar dolarak kara hâline gelmiştir. Bu süreçte Çamiçi gölü oluş­muş, antik liman kenti olan Milet, 8-10 km içeride kalmıştır. Büyük Menderes'in yu­karı çığın üzerinde Adıgüzel, Akçay kolu üzerinde Kemer Barajı yapılmıştır.
Bakırçayı da Ege denizine dökülen akarsulardandır. Ege Havzası'nda yer alan diğer bir akarsu da Çanakkale Boğazı'nın batısından de­nize dökülen Meriç'tir. Meriç nehri, Bulgaristan'dan gelen Tanca, Batı Trakya'dan gelen Arda çayları ile birleştikten sonra Ergene Irmağı'nı alır ve Türkiye-Yunanis­tan sınırını çizerek Enez yakınında denize dökülür. Meriç'in en önemli kolu olan Er­gene, Yıldız Dağlarının tepelerinden inen kollarla beslenir.

Akdeniz'e Dökülen Akarsular

Akdeniz'de de dağlar kıyıdan itibaren yükseldiği için akarsular genellikle fazla uzun değildir. Bölgedeki uzun akarsular, kaynaklarım iç bölgelerden alarak Toroslar’ı dikine yarar ve Akdeniz'e ulaşır. Bölgenin batısındaki akarsuların uzunlukları fazla olmadığı gibi bu akarsuların, yazın suları oldukça azalır. Fethiye Körfezi'nin iki tarafında deni­ze dökülen Dalaman ve Eşen çayları böyledir. Antalya Körfezi'ne dökülen Aksu ve Köprü suyu, kaynaklarını Göller Yöresi'nden aldıkları için daha uzundur. Bölgenin başlıca akarsuları doğudakilerdirve Akdeniz'e dökülen akarsular şu şekildedir:Manavgat Irmağı, Batı Toroslardan doğan kolların birleşmesiyle oluşur ve birçok karstik kaynakla da beslenir. Dar ve dik yamaçlı kanyonlardan akarak, Manavgat yakı­nında ünlü çavlarımı oluşturur ve alüvyal bir kıyı ovasında denize dökülür.
Göksu, biri Göksu, diğeri Ermenek Çayı olmak üzere iki koldan oluşur. Taşeli Pla­tosu'nu derin vadilerle parçalayan bu akarsu, Silifke yakınındaki deltasında denize dö­külür. Silifke Ovası olarak da bilinen deltasında iki lagün bulunmaktadır.
Seyhan nehrinin en uzun ve en Önemli kolu, Zamantı çayıdır. Bu çay, Tahtalı dağ­larından doğan Göksu ile birleşerek Çukurova'ya iner. Seyhan, eskiden yağışlı dö­nemlerde taşkınlarla çevreye zarar veriyordu. Üzerinde kurulan Seyhan Barajı ile sula­rı kontrol altına alınmıştır. Ayrıca aşağı çığırında, Çukurova'yı taşkınlardan korumak için setler yapılmış, sulama kanalları açılmıştır.
Ceyhan'ın kaynağını, Elbistan havzasındaki sulan toplayan Göksün ve Söğütlü çayları oluşturur. Ceyhan Ovası'na girmeden Önce Toroslardaki derin vadilerde akar. Aksu ırmağını aldıktan bir süre sonra Çukurova'ya inerek İskenderun Körfezlerinde de­nize dökülür. Havzası daha küçük olduğu hâlde, debisi Seyhan'dan daha yüksektir. Sık sık taşkınlara neden olan Ceyhan üzerinde, Menzelet ve Aslantaş barajları yapılmıştır.
Asi,kaynağını Lübnan Dağlarından alır. Yukarı çığırının büyük bir kısmı Suriye sı­nırlan içinde kalan bu ırmak, Samandağ ilçesinin güneyinde bir delta oluşturarak deni­ze dökülür. Asi nehrinin havzasının üçte biri, Türkiye sınırlan içindedir.

Marmara Denizi'ne Dökülen Akarsular

Marmara denizine dökülen akarsuların tamamı Türkiye sınırları içinden doğar. Yer şekillerine bağlı olarak, bu denize dökülen akarsuların boyları kısa, havzaları dardır. Bu akarsulardan en önemlisi Susurluk (Simav)'tur.
Susurluk, Kuş Golü'nden gelen Kocaçay ile Ulubat Golü'nden gelen Mustafa Kemalpaşa ve Nilüfer çaylarının birleşmesiyle oluşur. Susurluk, Güney Marmara sularının büyük bir kısmını toplar. Marmara denizine dökülen diğer akarsular; Gönen ve Biga çaylarıdır.

Karadeniz'e Dökülen Akarsular

Türkiye akarsularının yaklaşık üçte biri Karadeniz'e dökülmektedir. Karadeniz'de­ki akarsuları iki grupta inceleyebiliriz:
Birinci grup, Karadeniz'deki dağlık alanlardan kaynağını alan, bu nedenle boylan kısa akarsulardır. Bunların başlıcaları şunlardır:

Doğankent
Melet
azarderesi
İkizdere
Fır­tına deresi
Değirmendere
Aksu
Bu akarsular yıl boyunca genel­likle bol su taşırlar.
İkinci grubu, iç bölgelerden doğarak Karadeniz'e dökülen akarsular oluşturur. Bun­ların çoğu, doğu-batı doğrultusunda akar ve daha sonra kuzeye yönelerek Karadeniz'e dökülürler.
Bu akarsuların başlıcaları doğudan batıya doğru şöyledir:
Çoruh, Mescit dağlarından doğarak batıya doğru akar. Sonra kuzeye yönelir, kısa bir yol aldıktan sonra doğuya döner ve kıyı ile iç kesimlerdeki dağ sıralarını birbirinden ayırarak akışına devam eder. Oltu ve Tortum çaylarını toplar ve kuzeye yönelir. Tür­kiye'nin en dar ve derin vadilerinden geçerek sınırlarımızın dışına çıkar ve Batum ya­kınlarında denize dökülür. Kaynaklarını aldığı iç kısımlarda kışın yağışlar kar şeklinde olduğu için, en az suyu kış aylarında taşır. Kar erimeleri ve yağmurlarla birlikte ilkba­harda sulan kabarır ve mayısta en yüksek düzeye çıkar. Öyle ki, Çoruh'un sadece Mayıs ayında taşıdığı su miktarı, bütün bir kış boyunca taşıdığı su toplamının iki katını bu­lur. Rafting sporuna uygunluğu nedeniyle turistik açıdan önem kazanmış bir akarsuyu-muzdur.
Doğankent çayı, Çadırdağı ve Kalkanlı dağlarının yamaçlarından inen derelerden kaynağını alır. Kuzeybatıya yönelerek Tirebolu'nun doğuşumla denize dökülür.
Yeşilırmak üç önemli kolun birleşmesiyle meydana gelmiştir. Boalardan ilki, Yıl­dız Dağlarından doğan ve en kısa kol olan Çekerek Çayı'dır. Köse Dağı’nan çıkan ve Tokat Çayı ile Tozanlı ırmağından oluşan ikinci kol, Tokat'tan geçer. Amasya'ya varmadan önce Çekerek'le birleşir. Üçüncü kol Kelkit Çayı’dır. Bu kol, doğu-batı doğrultum bir vadide akarak Amasya'dan gelen Yeşilırmak ile birleşir. Bundan sonra, Yeşilırmak, Canik dağlarını dikine keserek Karadeniz'e dökülür. Yağmur ve eri­yen kar sularıyla beslendiğinden, rejimi çok düzensizdir. Aşağı çığırında Hasan Uğur­lu ve Suat Uğurlu Barajları, bir kolu olan Tozanlı çayı üzerinde de Almus Barajı yapıl­mıştır. Denize döküldüğü yerde Çarşamba deltası oluşmuştur.
Kızılırmak, bütün çığırları Türkiye sınırları içinde kalan en uzun akarsuyumuzdur.Sivas'ın doğusunda Kızıldağ'dan çıkan derelerin birleşmesiyle oluşur, % Anadolu Böl­gesi'nde büyük bir yay çizdikten sonra kuzeye yönelerek geniş Bafra deltasını oluştu­rarak denize dökülür. Bu akarsuyun büyük bir kısmı İç Anadolu Bölgesi'nde yer alır. Başlıca kollan; Gökırmak, Delice ırmağı ve Devrez çayıdır. Kızılırmak deltasında balıkçılık bakımından önem taşıyan birçok lagün vardır. Bu deltanın bir başka özelliği de yüksekliği 7-8 m'yi bulan kıyı kumullarının bulunmasıdır. Orta çığırında Hirfanlı ve Kesikköprü barajları, aşağı çığırında Altınkaya Barajı yapılmıştır. Rejimi düzensizdir. Mart ayında birden kabarır, nisanda en yüksek akıma ulaşır. Mayıs sonunda ise sulan hızla azalmaya başlar.
Yenice ırmağı, Gerede, Soğanlı, Bolu ve Devrek çaylarının birleşmesiyle oluşur. Genellikle ormanlık ve yağışı yeterli yörelerden aktığı için rejimi oldukça düzenlidir.
Kocaırmak, Küre Dağlarının batı kesiminden kaynağını alan birçok kolun birleş­mesiyle oluşur. Ağzında oluşan küçük haliç nedeniyle, üzerinde sınırlı da olsa taşıma­cılık yapılabilmektedir.
Sakarya, Kuzeybatı Anadolu'nun en büyük akarsuyudur. Çifteler (Eskişehir) ilçe merkezinin güneydoğusundaki Sakaryabaşı kaynağı, bu ırmağın başlangıcım oluşturur. Ankara, Kirmir, Mudurnu ve en büyük kolu olan Porsuk çaylarının birleşmesiyle son şeklini alır. Sakarya da tıpkı Kızılırmak gibi genişçe bir kıvrım oluşturur. Aşağı çı­ğırında, taşıdığı alüvyonların büyük bir bölümünü birer çöküntü alanı olan Osmaneli ve Adapazarı ovalarında biriktirir. Bu nedenle denize döküldüğü yerde belirgin bir deltası oluşmamıştır. Orta çığın üzerinde Hasan Polatkan ve Gökçekaya barajları, bir kolu olan Porsuk çayı üzerinde de Porsuk Barajı kurulmuştur.

09-03-2010 #4 (mesaj-linki)
ipeği seven
global
[QUOTE]ulkemizin onemli irmaklari nelerdir.

4 Hafta Önce #5 (mesaj-linki)
Misafir
Marmara Bölgesindeki Akarsular;

Susurluk Nehri:İç Anadolu'da Şaphane dağlarında doğar.Nilüfer çayıyla karışarak Marmaraya dökülür.

Sakarya Nehri:Afyon'un Kuzey Doğusundaki Bayat yaylasından doğar.Adapazarı ovasından akarak Karadeniz'e dökülür.

Meriç Nehri:Yunanistan ile Türkiye Bulgaristanda doğarak Türkiyeye giren ve Edirne üzerindeki Ege denizine dökülür.



« Önceki Konu | Sonraki Konu »
Hızlı Cevap


Kaynak: Ülkemizdeki ırmaklar hangi denizlere dökülür?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Ocak 2012       Mesaj #7
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
gediz nehri nereye dokulur ile ilgili daha fazla bilgi istiyorum acill
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Ocak 2012       Mesaj #8
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
dicle ve asi ırmak nereye dökülür

Benzer Konular

11 Mart 2013 / Misafir Soru-Cevap
19 Nisan 2010 / Misafir Cevaplanmış
13 Mayıs 2011 / _Yağmur_ Genel Mesajlar
23 Şubat 2013 / francesco Soru-Cevap
3 Kasım 2011 / Misafir55 Soru-Cevap