Arama

Doğal çevrenin bozulmasının canlılar üzerindeki etkisi nedir? - Sayfa 5

En İyi Cevap Var Güncelleme: 13 Şubat 2014 Gösterim: 46.611 Cevap: 66
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Ocak 2011       Mesaj #41
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
DOĞA KİRLİLİĞİNİN İNSAN, BİTKİ VE HAYVAN SAĞLIĞI ÜZERİNDE ETKİLERİ

Sponsorlu Bağlantılar
Hayvanın ve suların pislenmesi gürültünün artması doğal çevre, insanlar ve hayvanlar üzerinde birtakım olumsuzluklar oluşturmaktadır.

Taşıtların çalışması esnasında havaya atılan egzoz gazının içerisin de azot, karbon bileşikleri ile tam yanmamış hidrokarbon bileşikleri vardır. Hidrokarbon bileşiklerinden en önemlileri aldehitler, peroksitler ve benzendir. Ayrıca vuruntu önleyici olarak katılan kurşundur. has bileşikleri içerisinde yer alan azot monoksit ve azot dioksitin çözükleri; çok düşük olması sebebiyle akciğer alvoelleri üzerine çökerek akciğer amfizemine yol açmaktadır. Azot bileşikleri bitkiler üzerinde çok yüksek değişimlerde ve uzun sürede ortaya çıkar. Atmosferin alt katmanlarında mor ötesi ışınlar ve tam yanmamış hidrokarbonlar, nitrat bileşikleriyle beraber birleşerek normale göre bitkiler için 1000 kez daha zehirlidir. Karbonmonoksit gazı yüksek oranda solunum yapıldığında boğulma olaylarına yol açar. Bu durumda kapalı yerlerde araçların çalıştırılmaması gerekmektedir. kurşun ise böbrek, kan ve beyin lezyonlarına yol açar. Motor egzozundan çıkan kükürt bileşikleri ise, su buharı ile birleşerek sülfürik asit meydana getirir. Tüm bu olumsuzlukları ortadan kaldırmak için kurşunsuz benzin üretimi ve tüketimine ağırlık verme çalışmaları devam etmekte ve araçlarda doğalgaz, LPG kullanılmasına ağırlık verilmesi gerekmektedir. Ayrıca araçların bakımlarının zamanında yapılması ve egzoz muayenesi gelen araçların egzoz muayenelerinin zamanında yapılması gerekmektedir. Fabrika atıkları, şehirlerin kanalizasyonları; tarım ilaçları, asit yağmurları yeraltı ve yerüstü sularını kirletmektedir. Bunlar için fabrikalara ve kanalizasyonlara arıtma tesislerinin yapılması gerekmektedir. Gürültü kişiler üzerinde psikolojik ve ruhsal çöküntüler yaratmaktadır. Bunun için kanuni düzenlemeler yapılmakla beraber çevre konusunda gerekli eğitimin verilmesi gerekmektedir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Ocak 2011       Mesaj #42
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Hayvanın ve suların pislenmesi gürültünün artması doğal çevre, insanlar ve hayvanlar üzerinde birtakım olumsuzluklar oluşturmaktadır.

Sponsorlu Bağlantılar
Taşıtların çalışması esnasında havaya atılan egzoz gazının içerisin de azot, karbon bileşikleri ile tam yanmamış hidrokarbon bileşikleri vardır. Hidrokarbon bileşiklerinden en önemlileri aldehitler, peroksitler ve benzendir. Ayrıca vuruntu önleyici olarak katılan kurşundur. has bileşikleri içerisinde yer alan azot monoksit ve azot dioksitin çözükleri; çok düşük olması sebebiyle akciğer alvoelleri üzerine çökerek akciğer amfizemine yol açmaktadır. Azot bileşikleri bitkiler üzerinde çok yüksek değişimlerde ve uzun sürede ortaya çıkar. Atmosferin alt katmanlarında mor ötesi ışınlar ve tam yanmamış hidrokarbonlar, nitrat bileşikleriyle beraber birleşerek normale göre bitkiler için 1000 kez daha zehirlidir. Karbonmonoksit gazı yüksek oranda solunum yapıldığında boğulma olaylarına yol açar. Bu durumda kapalı yerlerde araçların çalıştırılmaması gerekmektedir. kurşun ise böbrek, kan ve beyin lezyonlarına yol açar. Motor egzozundan çıkan kükürt bileşikleri ise, su buharı ile birleşerek sülfürik asit meydana getirir. Tüm bu olumsuzlukları ortadan kaldırmak için kurşunsuz benzin üretimi ve tüketimine ağırlık verme çalışmaları devam etmekte ve araçlarda doğalgaz, LPG kullanılmasına ağırlık verilmesi gerekmektedir. Ayrıca araçların bakımlarının zamanında yapılması ve egzoz muayenesi gelen araçların egzoz muayenelerinin zamanında yapılması gerekmektedir. Fabrika atıkları, şehirlerin kanalizasyonları; tarım ilaçları, asit yağmurları yeraltı ve yerüstü sularını kirletmektedir. Bunlar için fabrikalara ve kanalizasyonlara arıtma tesislerinin yapılması gerekmektedir. Gürültü kişiler üzerinde psikolojik ve ruhsal çöküntüler yaratmaktadır. Bunun için kanuni düzenlemeler yapılmakla beraber çevre konusunda gerekli eğitimin verilmesi gerekmektedir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Ocak 2011       Mesaj #43
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Hayvanın ve suların pislenmesi gürültünün artması doğal çevre, insanlar ve hayvanlar üzerinde birtakım olumsuzluklar oluşturmaktadır.

Taşıtların çalışması esnasında havaya atılan egzoz gazının içerisin de azot, karbon bileşikleri ile tam yanmamış hidrokarbon bileşikleri vardır. Hidrokarbon bileşiklerinden en önemlileri aldehitler, peroksitler ve benzendir. Ayrıca vuruntu önleyici olarak katılan kurşundur. has bileşikleri içerisinde yer alan azot monoksit ve azot dioksitin çözükleri; çok düşük olması sebebiyle akciğer alvoelleri üzerine çökerek akciğer amfizemine yol açmaktadır. Azot bileşikleri bitkiler üzerinde çok yüksek değişimlerde ve uzun sürede ortaya çıkar. Atmosferin alt katmanlarında mor ötesi ışınlar ve tam yanmamış hidrokarbonlar, nitrat bileşikleriyle beraber birleşerek normale göre bitkiler için 1000 kez daha zehirlidir. Karbonmonoksit gazı yüksek oranda solunum yapıldığında boğulma olaylarına yol açar. Bu durumda kapalı yerlerde araçların çalıştırılmaması gerekmektedir. kurşun ise böbrek, kan ve beyin lezyonlarına yol açar. Motor egzozundan çıkan kükürt bileşikleri ise, su buharı ile birleşerek sülfürik asit meydana getirir. Tüm bu olumsuzlukları ortadan kaldırmak için kurşunsuz benzin üretimi ve tüketimine ağırlık verme çalışmaları devam etmekte ve araçlarda doğalgaz, LPG kullanılmasına ağırlık verilmesi gerekmektedir. Ayrıca araçların bakımlarının zamanında yapılması ve egzoz muayenesi gelen araçların egzoz muayenelerinin zamanında yapılması gerekmektedir. Fabrika atıkları, şehirlerin kanalizasyonları; tarım ilaçları, asit yağmurları yeraltı ve yerüstü sularını kirletmektedir. Bunlar için fabrikalara ve kanalizasyonlara arıtma tesislerinin yapılması gerekmektedir. Gürültü kişiler üzerinde psikolojik ve ruhsal çöküntüler yaratmaktadır. Bunun için kanuni düzenlemeler yapılmakla beraber çevre konusunda gerekli eğitimin verilmesi gerekmektedir.

emeğe saygı
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Ocak 2011       Mesaj #44
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
niye bir cevap yokya
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Ocak 2011       Mesaj #45
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
İnsanoğlu çevresine baktığı zaman büyük bir uyumun olduğunu ve bu uyumun sürekli olduğuna tanık olmuştur.Mavi bir gökyüzünde uçan kuşlar,mavi bir denizde yüzen balıklar,yeşil ağaçların kenarlarından akan dereler ve buna benzer birçok şeyin dengeli bir biçimde yürüdüğünü görecektir.
Ancak bu dediğim olayların 100 yıl önce daha dengeli ve düzenli olduğu görülecektir.Peki ne olmuştur da bu denge bozulmuştur.Doğal dengeyi bozan bir çok etken; daha doğrusu etkenler vardır.
Bu etkenlerin başında ise düşüncesizce kullanılan tarım ilaçları en başta yer almaktadır.Tarım ilaçlarının dengesiz bir şekilde ve tarıma uygun olmayan bir biçimde kullanılması sonucu,yetişen bitkiler dengesiz yetişmektedir.Yapılan araştırmalar tarımın yapılmadığı kutup bölgelerinde bile bu kimyasallara rastlandığı,bunun nedeninin ise tarımın yapıldığı ve bilinçsizce yapılan ilaçlama neticesinde doğada biriken ilaçlar olduğu tespit edilmiştir.Daha önceleri çokça kullanılan ve sonraları yasaklanan ddt gibi kimyasal ilaçların bırakın ilaçlamanın yapıldığı bölgelerdeki derelerde bulunmasını; kilometrelerce uzakta bulunan kutuplarda bile ortaya çıktığı tespit edilmiştir.Bu ilaçların birikimi sonucu ise denizdeki ve derelerdeki hayvanlar ölmekte;yetişen bitkiler ise hormonal dengesizlik içerisinde yetişmektedir.
Doğal dengeyi bozan maddelerden birisi ise yine bir kimyasal olan kloro-floro-karbon gazını içeren maddelerdir.Bu maddeler daha çok parfümeri ve yan ürünlerinde kullanılmaktadır.Bu kimyasallar ise ozon tabakası adını verdiğimiz üç moleküllü oksijen atomlarının iki moleküllü oksijen atomları haline dönerek bozulmasına neden olmaktadır.Ozon tabakasının bozulması yani delinmesi ise birçok tehlikeyi başında getirmektedir.Başlıca tehlike ise küresel ısınma olup bu nedenden dolayı kutuplarda bulunan buzullar erimekte ve Dünya'nın su seviyesi yükselmektedir.Bazılarınız zannedebilir ki;Ne güzel Dünya'daki su miktarı artacak'Hayır,artan tuzlu su olup bu suyun buharlaşması neticesinde oluşacak sera etkisi sonucu Dünya daha da ısınacak ve sonuçta yaşanamaz bir Dünya oluşmuş olacaktır.
Doğal dengeyi bozan diğer etmenlerden birisi de yine kimyasal maddelerden olup ve adına çöp dediğimiz şeylerdir.Mesela pet şişeler ve plastik kaplar,naylonlar gibi.Bunların doğadaki parçalanmaları yüzlerce yıl olup doğayı kirleten en önemli etkenler arasında yer almaktadır.Olay sadece göze çirkin görünme olayı olmayıp bu çöplerin meydana getireceği dengesizliklerde söz konusudur.
Doğal dengeyi bozan diğer bir etken ise bilinçsizce kullanılan araçlar olup bunların çıkardığı karbondioksit ve özelliklede parçalanması zor olan karbonmonoksit gazı doğayı kirletmekte ve canlıların soluduğu havaya zarar vermektedir.Bu gazlar aynı zamanda atmosferin üst tabaklarında birikmekte ve buda sera etkisine yol açıp Dünya'nın ısınmasına neden olmaktadır.
Doğal dengeyi bozan diğer etkenlerden ise fabrika ve ev bacalarından yükselen dumanları gösterebiliriz.Bu dumanlar doğal dengeyi olumsuz etkilemekte ve solunum yapma olayını güçleştirmekte,aynı zamanda yağan yağmurların asidik karakterli olmasına neden olmakta,bu ise bitki ve hayvanların zarar görmesine neden olmaktadır.Öyle ki,yağmurlar sadece o bölgeye yağmayıp kilometrelerce ötede bile yağmakta ve buda doğayı olumsuz etkilemektedir.
Doğal dengeyi bozan en önemli etken ise ağaçların biliçsizce kesilmesi olup,bo olay doğal dengeyi alt üst etmektedir.Erozyon adını verdiğimiz değerli toprağın kaybolmasına neden olan bu olay aynı zamanda Dünya'nın bir çöl haline gelmesine de neden olmaktadır.Ağaçların kesilmesi neticesinde havada karbondioksit oranı artmakta,bu ise sera etkisine neden olmakta,aynı zamanda canlılara zarar vermektedir.İnsanların enerji kaynaklarının yavaş yavaş tükenmesi,odun gibi yenilenebilir enerji ve hammadde kaynaklarının önemini bir daha ortaya koymakta ve buda insanların konuya daha dikkatli yaklaşmaları gerektiğine işaret etmektedir.
Doğal dengeyi bozan diğer bir etken ise desibel seviyesi yüksek olan ve gürültü adını verdiğimiz sestir.Bu ses canlıların ve özelliklede insanların yapısını bozmaktadır.Daha çok insanın psikolojisini etkileyen bu faktör,insanların daha sessiz şehirlere ve kasabalara göç etmesine neden olmaktadır.Ülkeler konu ile ilgili olarak yol kenarlarına bariyer yaptırmakta ve bu da araçların gürültüsünü bir nebzede olsa da ortadan kaldırmaktadır.
Doğal dengeyi bozan diğer bir etmen ise verici ve alıcı adını verdiğimiz sistemlerle çalışan elektronik sistemledir.Kansere bile yol açabilen bu sistemlerin fazla kullanılması uykusuzluğa ve insan dengesinin bozulmasına yol açmaktadır.
Doğal dengeyi bozan en önemli etken ise derelere ve denizlere akıtılan fabrika artıklarıdır.Bu artıklar hem çevrenin çok kötü kokmasına ve hemde suların kirlenerek canlıların ölmesine neden olmaktadır.
Doğal denge önemli bir konu olup bir makalede anlatılacak kadar basit bir konu değildir.Umarım başka makalelerde buluşuruz'
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Ocak 2011       Mesaj #46
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
lütfen,türkçe ödewim war bi an önce yapıp dersanee gitcm......
Sarı Kanarya - avatarı
Sarı Kanarya
Ziyaretçi
13 Ocak 2011       Mesaj #47
Sarı Kanarya - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

doğal çevrenin bozulmasının canlılar üzerinde etkisi nedir?
cevaplar mısınız?

Tüm canlılar yaşamlarını sürdürmek için doğal çevrede bulunan doğal kaynaklardan yararlanırlar. Doğal çevre bozulursa, doğal kaynakları elde edemeyiz. Bu insanların yaşamlarını sürdürememesine sebep olabilir.
Örnek: Yaşamımızın neredeyse her alanında kullanabileceğimiz bir doğal kaynak olan petrol, yeni yataklar bulunamazsa yok olabilir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Ocak 2011       Mesaj #48
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
doğaya zarar veren atılkların doğaya atılıp temizlenmemesi ve hayvanların bu atıkları yiyip zhirlemesi Msn Wink çocuklar cewap wermeye hep açığım yeterki soru yazın Msn Happy
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Ocak 2011       Mesaj #49
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
yaaa lütfen biraz kısa yazın hep böyle oluyor hiç kısa bir makale yok... Msn Sad(((
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Ocak 2011       Mesaj #50
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
DOĞA KİRLİLİĞİNİN İNSAN, BİTKİ VE HAYVAN SAĞLIĞI ÜZERİNDE ETKİLERİ

Hayvanın ve suların pislenmesi gürültünün artması doğal çevre, insanlar ve hayvanlar üzerinde birtakım olumsuzluklar oluşturmaktadır.

Taşıtların çalışması esnasında havaya atılan egzoz gazının içerisin de azot, karbon bileşikleri ile tam yanmamış hidrokarbon bileşikleri vardır. Hidrokarbon bileşiklerinden en önemlileri aldehitler, peroksitler ve benzendir. Ayrıca vuruntu önleyici olarak katılan kurşundur. has bileşikleri içerisinde yer alan azot monoksit ve azot dioksitin çözükleri; çok düşük olması sebebiyle akciğer alvoelleri üzerine çökerek akciğer amfizemine yol açmaktadır. Azot bileşikleri bitkiler üzerinde çok yüksek değişimlerde ve uzun sürede ortaya çıkar. Atmosferin alt katmanlarında mor ötesi ışınlar ve tam yanmamış hidrokarbonlar, nitrat bileşikleriyle beraber birleşerek normale göre bitkiler için 1000 kez daha zehirlidir. Karbonmonoksit gazı yüksek oranda solunum yapıldığında boğulma olaylarına yol açar. Bu durumda kapalı yerlerde araçların çalıştırılmaması gerekmektedir. kurşun ise böbrek, kan ve beyin lezyonlarına yol açar. Motor egzozundan çıkan kükürt bileşikleri ise, su buharı ile birleşerek sülfürik asit meydana getirir. Tüm bu olumsuzlukları ortadan kaldırmak için kurşunsuz benzin üretimi ve tüketimine ağırlık verme çalışmaları devam etmekte ve araçlarda doğalgaz, LPG kullanılmasına ağırlık verilmesi gerekmektedir. Ayrıca araçların bakımlarının zamanında yapılması ve egzoz muayenesi gelen araçların egzoz muayenelerinin zamanında yapılması gerekmektedir. Fabrika atıkları, şehirlerin kanalizasyonları; tarım ilaçları, asit yağmurları yeraltı ve yerüstü sularını kirletmektedir. Bunlar için fabrikalara ve kanalizasyonlara arıtma tesislerinin yapılması gerekmektedir. Gürültü kişiler üzerinde psikolojik ve ruhsal çöküntüler yaratmaktadır. Bunun için kanuni düzenlemeler yapılmakla beraber çevre konusunda gerekli eğitimin verilmesi gerekmektedir.

Benzer Konular

15 Şubat 2014 / Misafir Soru-Cevap
19 Ekim 2009 / Misafir Cevaplanmış
22 Nisan 2014 / Misafir Soru-Cevap
27 Ocak 2010 / Misafir Soru-Cevap