Arama

Steteskop nedir? - Sayfa 2

En İyi Cevap Var Güncelleme: 1 Ekim 2014 Gösterim: 49.606 Cevap: 15
brcu - avatarı
brcu
Ziyaretçi
21 Ocak 2012       Mesaj #11
brcu - avatarı
Ziyaretçi
arkadaslar stesekobu kim icat ettiyse yardımcı olabilirmisinz acilll lütfen...
Sponsorlu Bağlantılar
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
_nuri_fb - avatarı
_nuri_fb
Ziyaretçi
15 Şubat 2012       Mesaj #12
_nuri_fb - avatarı
Ziyaretçi
1816 da Rene Laennnec ,paris sokaklarında dolaşırken oyun oynayan iki çocuğun birbirlerinin göğsünü ellerindeki tahta borularla dinlediklerini fark etmiş .Daha sonra Laennec bir kağıdı rulo yapıp ucunu bir ip bağlamış ve bir başkasının göğsünü dinlemiş bu aletle yunanca göğüs anlamına gelen (steteskop) icad etmiş Msn Happy
Sponsorlu Bağlantılar
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
_kelebek_ - avatarı
_kelebek_
Ziyaretçi
10 Mart 2012       Mesaj #13
_kelebek_ - avatarı
Ziyaretçi
Stetoskop nedir?
Stetoskobun icadı hakkında bilgi verir misiniz?
Lütfen özet hâlinde lütfen.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
29 Mart 2012       Mesaj #14
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Alıntı
_kelebek_ adlı kullanıcıdan alıntı

Stetoskop nedir?
Stetoskobun icadı hakkında bilgi verir misiniz?
Lütfen özet hâlinde lütfen.

İnceleyiniz;

Alıntı
ThinkerBeLL adlı kullanıcıdan alıntı


Stetoskop

Stetoskop (stethoscope), vücut içinde oluşan sesleri dinlemek için kullanılan tıbbi bir cihazdır. Stetoskop genelde üç ana kısımdan meydana gelir:

  • Diyafram,
  • Tüp (elastik boru şeklinde)
  • Kulaklık
Bazı stetoskoplarda ayrıca çan denilen ve alçak perdeden sesleri yükseltmeye yarayan bir kısım da bulunur. Diyafram, stetoskobun tüp kısmının ucunda bulunan ve dinlenmek istenen bölgeye değdirilen yassı koni şeklinde bir parçadır. Bu parçanın içinde ortamdan yalıtılmış bir zar vardır. Yüzeydeki sesle titreyen zar konik parça içindeki havaya basınç uygular ve bu basınç tüp içinden kulaklığa kadar ulaşır ve uygun yapıdaki kulaklık parçaları, sesi kulak içine yayar. Basit bir mantıkla çalışan stetoskop, bir nevi mekanik yükselticidir.
Stetoskopla en çok dinlenen sesler şunlardır:
  • Kalbin atışı
  • Akciğerlerin çıkardığı sesler
  • Bağırsaklarda ve midede ortaya çıkan sesler
  • Nabız
Ayrıca kan basıncını ölçmek için de kullanılır.
Stetoskop ile vücuttaki sesleri dinleme işine oskültasyon (auscultation) denir. Oskültasyon, tecrübe gerektiren bir teşhis yöntemidir. Stetoskop ile kulağa ulaşan sesin normal olup olmadığını anlamak, eğitim ve deneyim gerektirir. Mesela kalpten yayılan birçok ses vardır ve bu seslerin bazısı insandan insana farklılık gösterebilir.

Stetoskobun tarihçesi

M.Ö. 400 yılında Hipokrat, kalpten gelen seslerii, göğüs kafesinin içinde kaynayan sirkeye benzetmişti. 2000 yıl sonra, 17. yüzyılda William Harvey, bu sesi akan suyun çıkardığı şırıltı olarak açıkladı.
1816 yılında Dr. Rene Theophile Hyancinthe Laennec, kağıdı rulo yaparak bir ucunu hastanın kalbine diğer ucunu kulağına dayayıp kalp sesini dinledi. Kısa süre sonra rulo kağıdın yerini bir tüp aldı ve bu da stetoskobun başlangıcı oldu. Yunanca bir kelime olan stetoskop; stetos (göğüs) ve skopein (bakmak) kelimelerinin birleşmesinden oluşur. Günümüzdeki haline gelmesi için çeşitli malzemelerle deneyler yapıldı. En iyi ses iletimi, 30 cm.lik tahta silindirden elde edildi. Bu alet ile kalp sesleri daha net ayrıştırılmaya başlandı.
1829'da, Dr. Charles Williams, Laennec stetoskobunu iki parçaya bölerek geliştirdi ve değişik açılara bükülüp katlanabilen bir cihaz haline getirdi. 1830 ve 1840 yıllarında tek kulaktan dinlemeli ve dayanıklı kauçuktan, doktorların kalp ve akciğer dinlemelerine açısal hareketlerle kullanım kolaylığı sağlayan stetoskoplar geliştirildi. 1852'de ilk çift kulaklıklı stetoskoplar kullanıldı. Amerika'dan P. Camman ve İngiltere'den Alfred Leared, aynı zamanlarda bu aleti değişik formlarda ortaya çıkardı. Camman tarafından üretilen cihaz; 1 inç'lik ahşap çan bağlı tüplere doğru incelen spiral telli, yayla metal dinleme tüplerine bağlı, kullanımı kolay ve konforlu idi. Sonraki 40 yılda stetoskop tasarımı çok az değişime uğradı.
1894'te İtalyan Bianchi ile Amerikalı mühendis R.C.M. Bowles'ın çalışmaları, göğüs kafesi için kullanıldı. Bunları diyafram ve çanın yararları üzerine tartışmalar izledi. Çan ve diyaframa olan ihtiyaç artışı ile 1926'da Lad Howard Sprague ilk çan ve diyafram birleşimini bugünkü şekline getirdi.
1940'ta Dr. Sprague, Maurice Rappaport ile birlikte çalışarak stetoskobun bilimsel fizik prensiplerini belirledi.
1958’de İngiliz kardiyolog Dr. Aulrey Leatham'ın stetoskobu, sadece çan ve diyafram birleşimi olmayıp, ilkinin içinde ikinci en küçük çanı içeriyordu. Bir manivela sayesinde çocuklar için kullanıma imkân sağlıyordu.
1961'de Amplivex tarafından elektronik stetoskop geliştirildi. Bu cihaz vakumlu tüp teknolojisi ile avantaj sağlıyordu. Uygun ağırlığı ve uygun boyu ile kullanıma elverişli bir cihaz oldu.

Elektronik stetoskoplar

Mekanik stetoskoplar hafif ve taşınabilir oldukları için kullanımları kolaydır ancak sadece uzman kişiler tarafından yorumlanabilecek veri sunar. Elektronik stetoskoplar ise elde edilen veriyi kullanıcıya yorumlanmış bir şekilde sunabilmektedir.
Elektronik stetoskoplar fazla yaygınlaşmamıştır, gelişmekte olan bir teknolojidir ve pahalıdır. Doktorlar mekanik stetoskopları tercih etmektedir.

Elektronik stetoskopların çalışma prensipleri
Elektronik stetoskop, sesi öncelikle bir dönüştürücü yardımıyla elektriksel bir niceliğe dönüştürür. Havanın titreşimini elektrik işaretlere dönüştüren basınç algılayıcıları kullanılarak vücuttaki sesler elektronik ortama aktarılır. Bu iş için mikrofonlar kullanılır. Kullanılan mikrofonların yalıtılmış olmaları gerekir, çünkü ortamdaki sesler vücuttan gelen sese eklenerek çıktıyı bozar.
Mikrofonla gerilime dönüştürülen ses çok zayıf ve gürültülüdür. Çeşitli filtre ve yükselteç devreleriyle iyileştirilen işaret (sinyal) daha sonra çıktı (ses, görüntü, teşhis sonuçları vs.) olarak sunulmak için örneksel (analog) veya sayısal (dijital) bir sisteme aktarılır. Sayısal verinin işlenmesi daha kolay olduğu için elektronik stetoskoplar genelde sayısal olarak tasarlanır. İyileştirilmiş işaret önce örneksel-sayısal çeviriciyle sayısal değerlere dönüştürülür ve daha sonra da bir işlemci tarafından işlenerek çıktı halini alır.
İşaret çözümlemesinde sayısal işaret işleyicilerden (İng. Digital Signal Processor) yararlanılması çıktının kalitesini artırır. Sayısal işaret işleyici yardımı ile veriler üzerinde filtreleme-yorumlama vs. her türlü işlem kolayca yapılabilmektedir.

Vikipedi, özgür ansiklopedi

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Sen sadece aynasin...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
29 Mart 2012       Mesaj #15
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Duvardan komşunun kavgalarını dinlemeye yarayan alettir.
İlk defa Fredrich van Stetesla adlı alman asıllı hollandalı bilim adamı tarafından bulunmuştur.
Stetesla dünyanın gelmiş geçmiş en sapık dahisi olarak adlandırılabilir. Yan komşusu Melgrad'a aşıktır. Her gün bardakla onun şarkı söylemesini falan dinler. Onun sevgilileriyle yaptıklarını dinleyerek kendini sevgililerinin yerine koyar. Bir gün bu bardak işini geliştirmeyi düşünür ve bunun üstünde çalışır. En sonunda bir alet geliştirir ve buna "Steteslakop" der. sonradan bu ismin uzun olduğunu steteskopun ağza daha iyi oturduğunu düşünerek değiştirir.

Tıp alanında da bu aletin sıklıkla kullanıldığı bilinmektedir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Ekim 2014       Mesaj #16
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
steteskop demek şu demektir arkadaşlar;doktorların özellikle çocuk doktorlarının akciğerlerimizdeki algınlık vb. şeyleri anlamak için ''steteskop'' üretilmiştir.eğer steteskop olmasaydı şu anda yaklaşık olarak 1,83 milyon insan grip,soğuk algınlık,nefes darlığı gibi bir çok hastalık bulaşıcı olurdu sadece bunlar deil kuduz bile olabilirdik. umarım işinize yarar arkadaşlar yazar:Önder Aydın