TARİHTE TOPRAK YÖNETİMİ
A) Eskiçağ Anadolu’da
Erken çağlarda Anadolu'ya hakim olan Hititler devlete ait toprakları ekip biçmek üzere devlet görevlilerine veriyor, bunun karşılığında bu görevliler de devlete asker yetiştiriyordu.
B) Ortaçağ Avrupa’sında Toprak Yönetimi
Roma İmparatorluğu’nun yıkılmasından güçlü ulusal krallıkların ortaya çıkmasına kadar olan sürede, Avrupa'da feodalizm hakimdi. Feodal düzenin siyasi yapısı bir piramit gibidir. En üstte kral (veya imparator), altında ise kendisine bağlı soylular bulunur. Bu hiyerarşik düzenin en alt ve en geniş tabakasını serfler oluşturur. Temel üretim aracı olan toprak, birçok feodal bey arasında paylaştırılmıştır. Bu sistem en yaygın biçimiyle Avrupa'da uygulanmıştır. Toprağın mülkiyeti senyöre (derebey) aittir. Senyörler kralların mutlak vekilleridir. Senyör istediği zaman toprağı üzerindeki köylülerle beraber satabilirdi. Köylünün toprak üzerinde hiçbir hakkı yoktu.
Feodalite'nin Özellikleri
♦ Ekonominin temeli tarıma dayalıdır.
♦ Derebeyler mutlak hakimdir.
♦ Toprak üzerindeki en büyük güç senyördür.
♦ Derebeyi iç islerinde serbesttir.
C) Selçuklularda Toprak Yönetimi
Selçuklularda tarım yapılan topraklar ikta denilen bölümlere ayrılmıştı. İktalar hizmet veya maaş karşılığında belirli süreler için askerlere, komutanlara ve devlet adamlarına verilirdi. Bu usulle verilen topraklar has, ikta ve haraci olarak üçe ayrılıyordu.
Has toprakların geliri doğrudan Sultan ailesine veriliyordu.
İkta sahipleri ise toprakları isleme karşılığında belli sayıda asker besliyor ve savaş zamanlarında orduya katılıyorlardı.
Haraci toprakların geliri de doğrudan devlet hazinesine aktarılıyordu.