Ziyaretçi
tarihi varlıkları nasıl koruruz lütfen yardım edin
SANAT ESERLERİNİ NASIL KORUMALIYIZ?
Her konuda olduğu gibi, sanat eserlerinin korunmasında da öncelikle bilinçli olunması gerekir.Bu konuda eğitilmiş, belli bir bilgi birikimine sahip olan insanlar sanat eserlerinin "niçin" ve "nasıl" korunacağını bilirler. Gerekli fedakârlıktan kaçınmadıkları gibi, çevresindeki insanları da bilinçlendirirler.Sanat eseri, tabiî, tarihî ve sosyal çevre bütünlüğünün bir parçasıdır. Koruma konusunda "bütüncü" yaklaşım gerekir. Yani herhangi bir sanat eseri, içinde bulunduğu tabiî ve tarihî konumdan ayrı tutulmamalıdır.Korumacılıkta, korunacak eserlerin doğru tanımlanması, tespiti ve belgelenmesi şarttır. Bu belge ve bilgiler halka tanıtılarak "koruma kültürü" oluşturulur. Sanat eserlerine karşı ilgi ve merak uyandırılır.Koruma, değerlendirme ve tanıtma işinde, haberleşme araçlarınının kullanılması gerekir. Dünyada bu konularda yapılan çalışmalar izlenmelidir. Ne gibi problemlerle karşı karşıya olunduğu, problemleri çözmek için ne tür öneriler geliştirilebileceği ve uygulamaların nasıl olacağı anlaşılmalıdır.Koruma, bakım-onarım, değerlendirme ve tanıtma işleriyle ilgilenen resmî ya da özel kuruluşlar bulunmaktadır. Başta Kültür Bakanlığı, Çevre Bakanlığı ve bunlara bağlı kuruluşlar, belediyeler, vakıflar, dernekler olmak üzere; çeşitli ilim adamları, sanatçılar, konuya duyarlı olan tüm kişiler yaptıkları çalışmalarda ortak hareket edebilmelidirler.Koruma konusunda çıkarılan yasal tedbirlerin neler olduğu bilinmelidir. Bunların uygulanması sağlanmalı, ülkede yaşayan herkesin kurum ya da yasalara yardımcı olmalıdır.Her insan mutlaka bir çevre içerisinde yaşamaktadır. Bu çevrede yaşayan her insanın; halkının sanat zevkinin gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlamak, daha huzurlu ve güzel bir dünya içinde yaşamak için kendi imkânlarıyla yapabileceği pek çok şey olduğu unutulmamalıdır.
Sponsorlu Baglantilar

Tarihi varlıkları nasıl koruruz?
xD
kazıda ortaya çıkardığı eserler ve kitaplarıyla Türkiye'nin arkeolojik zenginliğinin artmasındaki önemli isimlerden Prof. Dr. Hayat Erkanal'ın "Halk tarihi eseri taş olarak görüyor," sözleri de bunu gösteriyor. Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Erkanal, tarihi eserleri koruyan hükümleri içeren 2863 sayılı kanunun 1974'te çıktığını, ondan önce Asarı Atika Nizamnamesi'nin uygulandığını söylüyor: "O gerçekten çok yetersiz bir düzenlemeydi. Cezaları 10 kuruş filandı." Tarihi eserleri korumanın yasal önlemlerle mümkün olmadığının altını çizen Prof. Dr. Erkanal, şöyle devam ediyor: "Bize, kazılarda devletin taşa toprağa neden para yatırdığını sorarlar. Yurtdışında herhangi bir esere zarar vermeye kalkışınca, önce halk karşı çıkar. Bizde bu bilinç yok. Eğitimin ilkokulda başlaması lazım. Eski eserlerimiz, topraklarımızın, vatanımızın kimliğidir. Bunları dışarı verdiğimizde kimliksiz bir toplum oluruz. Halka bunların anlatılması gerek," diyor. Peki, çıkarılan her eser en yakındaki müzede mi sergilenmeli? Erkanal'ın bu soruya verdiği cevap şöyle:
"Eseri sergilemek dağ başındaki müzeyle olmaz. İstediğiniz kadar müze kurun, kimse ziyaret etmezse bunun bir anlamı yok. Müze olmaz o, depo olur."

