Arama

TEMA vakfı ve görevleri nedir? Trablusgarp neresidir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 28 Mart 2016 Gösterim: 32.610 Cevap: 23
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
29 Kasım 2010       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
merhaba ben birkaç soru soracağım
1-TEMA vakfı ve görevleri nedir?
2-TEMA vakfı sadece erozyon ile mi mücadele eder?
3-trablusgarp neresidir?
LÜTFEN:Bu sorular hakkında bilgi edinen yada bilgisi olan yazabilirmi lütfen?
EN İYİ CEVABI Theni's verdi
Trablusgarp neresidir?

Sponsorlu Bağlantılar
Kuzey Afrika şehirlerinden. Arapların Tarabulus al-Garb dedikleri Osmanlı vilâyetlerindendir. Trablusgarb’a İtalyanlar Tripoli derler. Bugün Libya şehirlerinden olup, Bingazi ile Trablus arasındadır. Târihte, Fenike ve Kartacalıların kolonisi olan şehir, Vandalların ve Bizanslıların hâkimiyetinden sonra Müslümanlara geçti. Trablusgarp, hazret-i Ömer (hilâfeti 634-644) zamânında 643’te İslâm ordularınca fethedildi. Emevî (661-750), Abbasî (750-1516), Osmanlı (1516-1924) halifeliği devrinde Ağlebî, Ubaydî, Muvahhidin, Hafsî, Berberî Benî Saîd, Merinî’lerden sonra 1551’de Osmanlı hânedanı hâkimiyetine geçti. Bölgede Osmanlıya tâbi Garp Ocakları kuruldu.
Osmanlılar zamânında bölge huzur ve emniyet içinde yaşayıp, refah seviyesi yükseldi. 1911-1912’de Osmanlılarla İtalyanlar arasında Trablusgarp Harbi çıktı (Bkz. Trablusgarp Harbi). Osmanlı-İtalyan antlaşmalarından Uşi Antlaşmasıyla Trablusgarp’ta Osmanlı pâdişâhının Naîb-üs-Sultanı olarak Şeyh Seyyid Ahmed Şerif Senûsî tâyin edilmesiyle, Senûsî Hânedânı kuruldu. Senûsîler Hânedânı 1969’da Askerî darbeyle yıkılınca, yerini önce Libya Cumhûriyeti, sonra da Libya Sosyalist Halk Cemâhiriyesi aldı.
TEMA VAKFININ GÖREVLERİ
Ülkemizde doğal varlıkların ve çevre sağlığın korunması, erozyonla mücadele, toprak örtüsü ve toprağın korunması ve ağaçlandırmanın önemi hakkında kamuoyunu eğitmek ve bilinçlendirmek
Erozyon felaketinin doğuracağı sonuçlar, alınacak önlemler konusunda halkımızı bilgilendirmek, bilinçlendirmek ve böylece oluşturulacak bilinçli ve etkin kamuoyu desteği ile hükümetleri erozyonla mücadelede, gerçekçi ve uygulanabilir politikalar üretme ve uygulamaya teşvik etmek
Biyoçeşitlilik, toprak, su ve doğal çevrenin korunmasına ilişkin milli politikaların oluşturulmasına yardımcı olmak ve bu esaslardan ödün verilmemesi için mücadele etmek
Ağaç ve orman sevgisini topluma mal etmek
Hayvancılığın temeli olan çayır ve meraları koruyup, geliştirmek
Doğal zenginliklerimizin bilinçsizce kullanılıp, geri dönüşümsüz bir şekilde yok olmasına izin vermeyerek, korumak, geliştirmek ve Türkiye'nin geleceğini güvenceye almak
Çölleşmeyle mücadelede dünyaya örnek bir hareketi Türkiye'den başlatmak
Doğal varlıkların, insan sağlığının, yeşil alanların, toprak ve bitki örtüsünün, ormanların, meraların korunması, geliştirilmesi ve yenilerinin teşkil edilmesini sağlamak için faaliyette bulunmak
Bu amaçları gerçekleştirmek için gerekli teşkilatın oluşturulmasını, yasaların çıkmasını sağlamak ve gönüllü kuruluşların öncülüğünde toplumun bütün kesimlerinin desteği ile erozyonla mücadelenin ikinci bir İstiklal Savaşı kabul edilerek erozyon tehlikesi ile mücadele edilmesi

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Ocak 2011       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
3.Sorunun cevabı Trablusgarb Libyadır.
Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Mart 2011       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
2. sorunun cevabı evet :erezyonla mücadele eder
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
31 Mart 2011       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
2.sorunun cevabı hayır.çünkü tema erozyonla mücdele ederken ağaçlandırma yapar.Bu biraz çevre konusuna da girer
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
31 Mart 2011       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
çölleşmeyi de dudurur.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
-AVALANCHE- - avatarı
-AVALANCHE-
Ziyaretçi
31 Mart 2011       Mesaj #6
-AVALANCHE- - avatarı
Ziyaretçi
1-TEMA vakfı ve görevleri nedir?

Türkiye Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı ya da kısaca TEMA, 11 Eylül 1992 tarihinde, Karaca Arboretum'un kurucusu, BM Çevre Ödülü sahibi Hayrettin Karaca ve Tekfen Holding kurucu ortaklarından, Türk-B.D.T. İş Konseyleri Başkanı Nihat Gökyiğit tarafından kurulmuş olan çevreci bir vakıftır. Erozyonla mücadele, ağaçlandırma ve doğal varlıkların korunması temel amaçlarındandır.

TEMA Vakfının Amaçları
  • Ülkemizde doğal varlıkların ve çevre sağlığın korunması, erozyonla mücadele, toprak örtüsü ve toprağın korunması ve ağaçlandırmanın önemi hakkında kamuoyunu eğitmek ve bilinçlendirmek
  • Erozyon felaketinin doğuracağı sonuçlar, alınacak önlemler konusunda halkımızı bilgilendirmek, bilinçlendirmek ve böylece oluşturulacak bilinçli ve etkin kamuoyu desteği ile hükümetleri erozyonla mücadelede, gerçekçi ve uygulanabilir politikalar üretme ve uygulamaya teşvik etmek
  • Biyoçeşitlilik, toprak, su ve doğal çevrenin korunmasına ilişkin milli politikaların oluşturulmasına yardımcı olmak ve bu esaslardan ödün verilmemesi için mücadele etmek
  • Ağaç ve orman sevgisini topluma mal etmek
  • Hayvancılığın temeli olan çayır ve meraları koruyup, geliştirmek
  • Doğal zenginliklerimizin bilinçsizce kullanılıp, geri dönüşümsüz bir şekilde yok olmasına izin vermeyerek, korumak, geliştirmek ve Türkiye'nin geleceğini güvenceye almak
  • Çölleşmeyle mücadelede dünyaya örnek bir hareketi Türkiye'den başlatmak
  • Doğal varlıkların, insan sağlığının, yeşil alanların, toprak ve bitki örtüsünün, ormanların, meraların korunması, geliştirilmesi ve yenilerinin teşkil edilmesini sağlamak için faaliyette bulunmak
  • Bu amaçları gerçekleştirmek için gerekli teşkilatın oluşturulmasını, yasaların çıkmasını sağlamak ve gönüllü kuruluşların öncülüğünde toplumun bütün kesimlerinin desteği ile erozyonla mücadelenin ikinci bir İstiklal Savaşı kabul edilerek erozyon tehlikesi ile mücadele edilmesi


2-TEMA vakfı sadece erozyon ile mi mücadele eder?

Hayır. 1. sorunun cavabında ayrıntılar verilmiş.


3- Trablusgarp neresidir?

Trablusgarp, Libya'yı oluşturan üç bölgeden birine eskiden verilen isimdir. Diğer ikisi Fizan ve Sirenayka'dır. Trablusgarp bugünkü Trablus şehrinin çevresine tekabül eder.
Theni's - avatarı
Theni's
Ziyaretçi
31 Mart 2011       Mesaj #7
Theni's - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Trablusgarp neresidir?

Kuzey Afrika şehirlerinden. Arapların Tarabulus al-Garb dedikleri Osmanlı vilâyetlerindendir. Trablusgarb’a İtalyanlar Tripoli derler. Bugün Libya şehirlerinden olup, Bingazi ile Trablus arasındadır. Târihte, Fenike ve Kartacalıların kolonisi olan şehir, Vandalların ve Bizanslıların hâkimiyetinden sonra Müslümanlara geçti. Trablusgarp, hazret-i Ömer (hilâfeti 634-644) zamânında 643’te İslâm ordularınca fethedildi. Emevî (661-750), Abbasî (750-1516), Osmanlı (1516-1924) halifeliği devrinde Ağlebî, Ubaydî, Muvahhidin, Hafsî, Berberî Benî Saîd, Merinî’lerden sonra 1551’de Osmanlı hânedanı hâkimiyetine geçti. Bölgede Osmanlıya tâbi Garp Ocakları kuruldu.
Osmanlılar zamânında bölge huzur ve emniyet içinde yaşayıp, refah seviyesi yükseldi. 1911-1912’de Osmanlılarla İtalyanlar arasında Trablusgarp Harbi çıktı (Bkz. Trablusgarp Harbi). Osmanlı-İtalyan antlaşmalarından Uşi Antlaşmasıyla Trablusgarp’ta Osmanlı pâdişâhının Naîb-üs-Sultanı olarak Şeyh Seyyid Ahmed Şerif Senûsî tâyin edilmesiyle, Senûsî Hânedânı kuruldu. Senûsîler Hânedânı 1969’da Askerî darbeyle yıkılınca, yerini önce Libya Cumhûriyeti, sonra da Libya Sosyalist Halk Cemâhiriyesi aldı.
TEMA VAKFININ GÖREVLERİ
Ülkemizde doğal varlıkların ve çevre sağlığın korunması, erozyonla mücadele, toprak örtüsü ve toprağın korunması ve ağaçlandırmanın önemi hakkında kamuoyunu eğitmek ve bilinçlendirmek
Erozyon felaketinin doğuracağı sonuçlar, alınacak önlemler konusunda halkımızı bilgilendirmek, bilinçlendirmek ve böylece oluşturulacak bilinçli ve etkin kamuoyu desteği ile hükümetleri erozyonla mücadelede, gerçekçi ve uygulanabilir politikalar üretme ve uygulamaya teşvik etmek
Biyoçeşitlilik, toprak, su ve doğal çevrenin korunmasına ilişkin milli politikaların oluşturulmasına yardımcı olmak ve bu esaslardan ödün verilmemesi için mücadele etmek
Ağaç ve orman sevgisini topluma mal etmek
Hayvancılığın temeli olan çayır ve meraları koruyup, geliştirmek
Doğal zenginliklerimizin bilinçsizce kullanılıp, geri dönüşümsüz bir şekilde yok olmasına izin vermeyerek, korumak, geliştirmek ve Türkiye'nin geleceğini güvenceye almak
Çölleşmeyle mücadelede dünyaya örnek bir hareketi Türkiye'den başlatmak
Doğal varlıkların, insan sağlığının, yeşil alanların, toprak ve bitki örtüsünün, ormanların, meraların korunması, geliştirilmesi ve yenilerinin teşkil edilmesini sağlamak için faaliyette bulunmak
Bu amaçları gerçekleştirmek için gerekli teşkilatın oluşturulmasını, yasaların çıkmasını sağlamak ve gönüllü kuruluşların öncülüğünde toplumun bütün kesimlerinin desteği ile erozyonla mücadelenin ikinci bir İstiklal Savaşı kabul edilerek erozyon tehlikesi ile mücadele edilmesi
LoLipop - avatarı
LoLipop
Ziyaretçi
8 Nisan 2011       Mesaj #8
LoLipop - avatarı
Ziyaretçi
Ülkemizde doğal varlıkların ve çevre sağlığın korunması, erozyonla mücadele, toprak örtüsü ve toprağın korunması ve ağaçlandırmanın önemi hakkında kamuoyunu eğitmek ve bilinçlendirmek
Erozyon felaketinin doğuracağı sonuçlar, alınacak önlemler konusunda halkımızı bilgilendirmek, bilinçlendirmek ve böylece oluşturulacak bilinçli ve etkin kamuoyu desteği ile hükümetleri erozyonla mücadelede, gerçekçi ve uygulanabilir politikalar üretme ve uygulamaya teşvik etmek

Biyoçeşitlilik, toprak, su ve doğal çevrenin korunmasına ilişkin milli politikaların oluşturulmasına yardımcı olmak ve bu esaslardan ödün verilmemesi için mücadele etmek
Ağaç ve orman sevgisini topluma mal etmek
Hayvancılığın temeli olan çayır ve meraları koruyup, geliştirmek
Doğal zenginliklerimizin bilinçsizce kullanılıp, geri dönüşümsüz bir şekilde yok olmasına izin vermeyerek, korumak, geliştirmek ve Türkiye'nin geleceğini güvenceye almak
Çölleşmeyle mücadelede dünyaya örnek bir hareketi Türkiye'den başlatmak
Doğal varlıkların, insan sağlığının, yeşil alanların, toprak ve bitki örtüsünün, ormanların, meraların korunması, geliştirilmesi ve yenilerinin teşkil edilmesini sağlamak için faaliyette bulunmak
Bu amaçları gerçekleştirmek için gerekli teşkilatın oluşturulmasını, yasaların çıkmasını sağlamak ve gönüllü kuruluşların öncülüğünde toplumun bütün kesimlerinin desteği ile erozyonla mücadelenin ikinci bir İstiklal Savaşı kabul edilerek erozyon tehlikesi ile mücadele edilmesi
LoLipop - avatarı
LoLipop
Ziyaretçi
8 Nisan 2011       Mesaj #9
LoLipop - avatarı
Ziyaretçi
TEMA Vakfının Amaçları
  • Ülkemizde doğal varlıkların ve çevre sağlığın korunması, erozyonla mücadele, toprak örtüsü ve toprağın korunması ve ağaçlandırmanın önemi hakkında kamuoyunu eğitmek ve bilinçlendirmek
  • Erozyon felaketinin doğuracağı sonuçlar, alınacak önlemler konusunda halkımızı bilgilendirmek, bilinçlendirmek ve böylece oluşturulacak bilinçli ve etkin kamuoyu desteği ile hükümetleri erozyonla mücadelede, gerçekçi ve uygulanabilir politikalar üretme ve uygulamaya teşvik etmek
  • Biyoçeşitlilik, toprak, su ve doğal çevrenin korunmasına ilişkin milli politikaların oluşturulmasına yardımcı olmak ve bu esaslardan ödün verilmemesi için mücadele etmek
  • Ağaç ve orman sevgisini topluma mal etmek
  • Hayvancılığın temeli olan çayır ve meraları koruyup, geliştirmek
  • Doğal zenginliklerimizin bilinçsizce kullanılıp, geri dönüşümsüz bir şekilde yok olmasına izin vermeyerek, korumak, geliştirmek ve Türkiye'nin geleceğini güvenceye almak
  • Çölleşmeyle mücadelede dünyaya örnek bir hareketi Türkiye'den başlatmak
  • Doğal varlıkların, insan sağlığının, yeşil alanların, toprak ve bitki örtüsünün, ormanların, meraların korunması, geliştirilmesi ve yenilerinin teşkil edilmesini sağlamak için faaliyette bulunmak
  • Bu amaçları gerçekleştirmek için gerekli teşkilatın oluşturulmasını, yasaların çıkmasını sağlamak ve gönüllü kuruluşların öncülüğünde toplumun bütün kesimlerinin desteği ile erozyonla mücadelenin ikinci bir İstiklal Savaşı kabul edilerek erozyon tehlikesi ile mücadele edilmesi
TEMA Vakfının Hedefleri
TEMA'nın hedefi öncelikle ulusumuza, onun temsilcilerine, siyasal partilere ve hükümetlere, resmi ve özel kuruluşlara, eğitim kurumlarına, basın yayın organlarına, toprak erozyonunun nedenlerini, vahim sonuçlarını ve ülkemizin çöl olma tehlikesini anlatmaktır. TEMA bu hedef doğrultusunda, siyasi güçleri, doğal varlıkların yok edilmesi ve erozyon sorununa çare bulmadan iktidar olamayacaklarına inandırma çabasındadır. Bu nedenle erozyon sorununa karşı duyarlı, bilinçli ve etkin bir kamuoyu oluşturmaya çalıştırmaktadır.
TEMA Vakfı, ülkemizin en değerli hazinelerinden birinin toprak olduğunun bilincindedir. Bu nedenle, orman, çayır, mera ve tarım alanlarının, su ve bitki gen kaynaklarının, doğanın korunması ve erozyonun önlenmesi konusunda, belli bir devlet politikasının gerekli ve zorunlu olduğuna inanmaktadır. Bu hedeflere ulaşmak ancak teknik yönden yeterli bir kadro, teşkilat ve mali imkanlarla mümkündür.
TEMA Vakfı, toprak erozyonu nedeniyle hızla yok olan tarım alanlarının ve meraların verimliliğinin arttırıldığı koşulda, kırdan kente göçün önlenebileceğine inanmaktadır.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Nisan 2011       Mesaj #10
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Trablusgarp neresidir?

Kuzey Afrika şehirlerinden. Arapların Tarabulus al-Garb dedikleri Osmanlı vilâyetlerindendir. Trablusgarb’a İtalyanlar Tripoli derler. Bugün Libya şehirlerinden olup, Bingazi ile Trablus arasındadır. Târihte, Fenike ve Kartacalıların kolonisi olan şehir, Vandalların ve Bizanslıların hâkimiyetinden sonra Müslümanlara geçti. Trablusgarp, hazret-i Ömer (hilâfeti 634-644) zamânında 643’te İslâm ordularınca fethedildi. Emevî (661-750), Abbasî (750-1516), Osmanlı (1516-1924) halifeliği devrinde Ağlebî, Ubaydî, Muvahhidin, Hafsî, Berberî Benî Saîd, Merinî’lerden sonra 1551’de Osmanlı hânedanı hâkimiyetine geçti. Bölgede Osmanlıya tâbi Garp Ocakları kuruldu.
Osmanlılar zamânında bölge huzur ve emniyet içinde yaşayıp, refah seviyesi yükseldi. 1911-1912’de Osmanlılarla İtalyanlar arasında Trablusgarp Harbi çıktı (Bkz. Trablusgarp Harbi). Osmanlı-İtalyan antlaşmalarından Uşi Antlaşmasıyla Trablusgarp’ta Osmanlı pâdişâhının Naîb-üs-Sultanı olarak Şeyh Seyyid Ahmed Şerif Senûsî tâyin edilmesiyle, Senûsî Hânedânı kuruldu. Senûsîler Hânedânı 1969’da Askerî darbeyle yıkılınca, yerini önce Libya Cumhûriyeti, sonra da Libya Sosyalist Halk Cemâhiriyesi aldı.

TEMA VAKFININ GÖREVLERİ
Ülkemizde doğal varlıkların ve çevre sağlığın korunması, erozyonla mücadele, toprak örtüsü ve toprağın korunması ve ağaçlandırmanın önemi hakkında kamuoyunu eğitmek ve bilinçlendirmek
Erozyon felaketinin doğuracağı sonuçlar, alınacak önlemler konusunda halkımızı bilgilendirmek, bilinçlendirmek ve böylece oluşturulacak bilinçli ve etkin kamuoyu desteği ile hükümetleri erozyonla mücadelede, gerçekçi ve uygulanabilir politikalar üretme ve uygulamaya teşvik etmek
Biyoçeşitlilik, toprak, su ve doğal çevrenin korunmasına ilişkin milli politikaların oluşturulmasına yardımcı olmak ve bu esaslardan ödün verilmemesi için mücadele etmek
Ağaç ve orman sevgisini topluma mal etmek
Hayvancılığın temeli olan çayır ve meraları koruyup, geliştirmek
Doğal zenginliklerimizin bilinçsizce kullanılıp, geri dönüşümsüz bir şekilde yok olmasına izin vermeyerek, korumak, geliştirmek ve Türkiye'nin geleceğini güvenceye almak
Çölleşmeyle mücadelede dünyaya örnek bir hareketi Türkiye'den başlatmak
Doğal varlıkların, insan sağlığının, yeşil alanların, toprak ve bitki örtüsünün, ormanların, meraların korunması, geliştirilmesi ve yenilerinin teşkil edilmesini sağlamak için faaliyette bulunmak TEMA Vakfının Amaçları
Ülkemizde doğal varlıkların ve çevre sağlığın korunması, erozyonla mücadele, toprak örtüsü ve toprağın korunması ve ağaçlandırmanın önemi hakkında kamuoyunu eğitmek ve bilinçlendirmek
Erozyon felaketinin doğuracağı sonuçlar, alınacak önlemler konusunda halkımızı bilgilendirmek, bilinçlendirmek ve böylece oluşturulacak bilinçli ve etkin kamuoyu desteği ile hükümetleri erozyonla mücadelede, gerçekçi ve uygulanabilir politikalar üretme ve uygulamaya teşvik etmek
Biyoçeşitlilik, toprak, su ve doğal çevrenin korunmasına ilişkin milli politikaların oluşturulmasına yardımcı olmak ve bu esaslardan ödün verilmemesi için mücadele etmek
Ağaç ve orman sevgisini topluma mal etmek
Hayvancılığın temeli olan çayır ve meraları koruyup, geliştirmek
Doğal zenginliklerimizin bilinçsizce kullanılıp, geri dönüşümsüz bir şekilde yok olmasına izin vermeyerek, korumak, geliştirmek ve Türkiye'nin geleceğini güvenceye almak
Çölleşmeyle mücadelede dünyaya örnek bir hareketi Türkiye'den başlatmak
Doğal varlıkların, insan sağlığının, yeşil alanların, toprak ve bitki örtüsünün, ormanların, meraların korunması, geliştirilmesi ve yenilerinin teşkil edilmesini sağlamak için faaliyette bulunmak
Bu amaçları gerçekleştirmek için gerekli teşkilatın oluşturulmasını, yasaların çıkmasını sağlamak ve gönüllü kuruluşların öncülüğünde toplumun bütün kesimlerinin desteği ile erozyonla mücadelenin ikinci bir İstiklal Savaşı kabul edilerek erozyon tehlikesi ile mücadele edilmesi
TEMA Vakfının Hedefleri
TEMA'nın hedefi öncelikle ulusumuza, onun temsilcilerine, siyasal partilere ve hükümetlere, resmi ve özel kuruluşlara, eğitim kurumlarına, basın yayın organlarına, toprak erozyonunun nedenlerini, vahim sonuçlarını ve ülkemizin çöl olma tehlikesini anlatmaktır. TEMA bu hedef doğrultusunda, siyasi güçleri, doğal varlıkların yok edilmesi ve erozyon sorununa çare bulmadan iktidar olamayacaklarına inandırma çabasındadır. Bu nedenle erozyon sorununa karşı duyarlı, bilinçli ve etkin bir kamuoyu oluşturmaya çalıştırmaktadır.
TEMA Vakfı, ülkemizin en değerli hazinelerinden birinin toprak olduğunun bilincindedir. Bu nedenle, orman, çayır, mera ve tarım alanlarının, su ve bitki gen kaynaklarının, doğanın korunması ve erozyonun önlenmesi konusunda, belli bir devlet politikasının gerekli ve zorunlu olduğuna inanmaktadır. Bu hedeflere ulaşmak ancak teknik yönden yeterli bir kadro, teşkilat ve mali imkanlarla mümkündür.
TEMA Vakfı, toprak erozyonu nedeniyle hızla yok olan tarım alanlarının ve meraların verimliliğinin arttırıldığı koşulda, kırdan kente göçün önlenebileceğine inanmaktadır.
Bu amaçları gerçekleştirmek için gerekli teşkilatın oluşturulmasını, yasaların çıkmasını sağlamak ve gönüllü kuruluşların öncülüğünde toplumun bütün kesimlerinin desteği ile erozyonla mücadelenin ikinci bir İstiklal Savaşı kabul edilerek erozyon tehlikesi ile mücadele edilmesi

Benzer Konular

22 Mart 2016 / Ziyaretedenkisi Soru-Cevap
29 Mayıs 2015 / sena_sena Cevaplanmış
20 Haziran 2012 / eXcaLLaNT Sosyoloji
3 Mayıs 2012 / ßiLqeweißo Soru-Cevap