Arama

Ud ne zaman kim tarafından bulunmuştur?

Güncelleme: 21 Kasım 2015 Gösterim: 12.665 Cevap: 2
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Aralık 2010       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ut ne znm bulunmuştur kim bulmuştur bilen varmı ???
Sponsorlu Bağlantılar
Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
3 Temmuz 2011       Mesaj #2
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

ut ne znm bulunmuştur kim bulmuştur bilen varmı ???

UD

Sponsorlu Bağlantılar
KELiMENiN KÖKENi: El ud (Arapça). Odun,Ağaç, Öd Ağacı UDUN FiZiKi YAPISI
Bombeli olan arka kısmı 19 veya 21 çember şeklinde tahtadan yapılır. Gövdenin içi boştur. Göğüs ismi verilen ön kısımda; ortada büyük,yanlarda iki küçük "gül" denilen oyuk bulunur. Mızrapla çalınır. 6 çift teli vardır. Eskiden tel olarak at kılı, daha sonraları ise ince olan üç çift için kiriş (katküt), öbür üç çifti üzeri sim sarılmış ibrişim veya ipek kullanılırken,bugün tellerin ince olan 3 çifti misina, diğer 3 çift ise çeliktendir. Mızrabın yapıldığı malzeme de zaman içinde değişiklikler göstermiştir. Başlarda mızrap yapımında kartal kanadı kullanılırken, kiraz ağacı kabuğu, kösele, bağa (kaplumbağa kabuğu) gibi malzemelerle mızraplar imal edilmiştir. Bugün mızrap yapımında yaygın şekilde ham madde olarak kullanılan malzeme plastiktir.

TARiHÇE


Udun icadı konusunda verilebilecek kesin bir tarih,ulus veya dönem ismi yoktur. Hakkında bilinen; çok eskilerden beri kullanılan bir saz olduğudur. Eski Arap ve İran yazarları udun icadını Pythagoras'a diğerleri ise Platon'a atfederler. Abdülkadir Maragi ise, udu, Doğu milletlerinin kullanmış oldukları en eski çalgı olduğunu söyler ve udun icadı üzerine şu efsaneyi nakleder: “Lameş'in çok uzun ömrü olmuştur. Elli zevcesi ve yüz oda-lığı vardı,bununla beraber hiç çocuğu olmamıştır. Hayatının sonuna doğru iki kızı oldu. Birine Sala,birine de Bem ismini verdi. Bir müddet sonra bir oğlu oldu. Bundan çok sevinç ve neşe duydu. Çocuk beş yaşına gelince öldü. Lameş o kadar ağladı ki,cennetten kovulduğu zaman Adem'in ağlaması dışında, dünyada hiç kimse ondan evvel bu kadar ağlamamıştı. Çocuğunun cesedinin daima görülebilmesi için Lameş onu bir ağaca astı,ara sıra karşısına gidip onu kaybettiğinden dolayı ağlıyordu. Çocuğun cesedi ağacın üzerinde o kadar uzun kaldı ki, eti ve derisi kemiklerinden dökülerek yere düştü. Lameş,cesedi asmış olduğu ağaç dalını keserek,ona az çok oğlunun şeklini verdi ve bu aletin üzerine at kıllarını bağlayarak gerdi. Bu kıllara parmakları ile dokunduğu zaman çıkan sesler onu ağlatıyordu. Bir gün bu sesler ona öyle tesir etti ki,derhal öldü. Lameş'ten sonra udun şekli değişikliklere uğradı ve bugünkü şeklini aldı.” Tarihte ud hakkında en kapsamlı bilgiyi verenlerden biri olan Farabi,o döneme kadar 4 telli bir saz olan uda 5. teli eklemiştir. 6. telin ise hangi dönemd, kimin tarafından eklendiği bilinmemektedir. Farabî ve ondan sonra gelen eski araştırmacıların yazdıklarından anlaşıldığına göre udun sapında perde bağları vardı. Bugün bu bağlar ne Türkler,ne de Araplar tarafından kullanılmaktadır. Ud, Müslüman Arab'ların İspanya'yı 711 yılında fethinden sonra Avrupa’ya geçmiştir. Ud ve udun benzeri olan lavta Avrupalı Halk Ozanları tarafından benimsenmiş,yaylı ve mızraplı saz imaline lutherie = udculuk" ve imal eden ustaya "luthiste" denmiştir. Evliya Çelebi,XVII. asır ortalarında İstanbul'da 9 profesyonel udi olduğunu bildirir. Bu sayı Evliya Çelebi’nin Diğer sazlar ve onu icra eden insanların rakamları ile kıyaslanır ise uda İstanbul'da rağbet edilmediğini gösterir. Gerçekten de bir dönem Türk Klasik Musikisinde,tanbur uda tercih edilmiş,ud adeta dışlanmıştır. Udun tekrar Klasik Türk Musikisinde popüler bir saz haline gelmesi XIX. asır sonlarında Arap Musikisi'nden alınmasıyla olmuştur.
iCRACISINA VERiLEN iSiM
Sazı icra edenlere Türkler udi,Araplar ise avvâd demişlerdir.
Kaynak

Telli Çalgılar - Ud
Sen sadece aynasin...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Kasım 2015       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yani Lameşin bulduğuna göre bir Arap çalgısımı cada bir İbrani Çalgısımı oluyor?

Benzer Konular

30 Eylül 2011 / Misafir Soru-Cevap
4 Mart 2010 / Misafir Soru-Cevap
14 Ocak 2009 / Ziyaretçi Soru-Cevap
16 Kasım 2011 / Misafir Cevaplanmış
7 Mart 2012 / Misafir Soru-Cevap