Arama

Yaşadığımız bölgede önemli sanayi kuruluşları ve bunların tarihçeleri nedir?

Güncelleme: 21 Mayıs 2012 Gösterim: 14.924 Cevap: 14
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Ocak 2011       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
lütfen cevabını verin
Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Mart 2011       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
sanayi kuruluşunun ülke ekonomisine etkisi lütfen yzın ödewim var
Sponsorlu Bağlantılar
pesimist - avatarı
pesimist
Ziyaretçi
14 Mart 2011       Mesaj #3
pesimist - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

sanayi kuruluşunun ülke ekonomisine etkisi lütfen yzın ödewim var

Özellikle, son günlerde Rusya ile Türkiye arasında 'ilaç kalıntılı domates' dolayısıyla patlak veren ve halk sağlığını ilgilendiren, gıdada bilişim teknolojisinin kullanılması gittikçe önem kazanıyor. İşte tam da bu konuların ele alındığı, 'Gıda Sektörüne Bilişim Desteği Paneli ' The Marmara Oteli 'nde gerçekleştirildi.

Elsys "in ev sahipliğinde gerçeklen etkinlikte, gıda sektörünün tarladan tüketiciye uzanan çok katmanlı, karmaşık iş süreçlerinin nasıl daha kolay yönetilebileceğine ilişkin ipuçlarının sunuldu.

Toplantının açılışında bir konuşma yapan İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof . Dr. Dilek Boyacıoğlu , gıdadan bahsederken; gıdaların besleyici olmalarının yanı sıra güvenli, lezzetli, dayanıklı ve ekonomik olmalarının taşıdığı öneme dikkati çekti.

Gıda sanayinin, dünyaya paralel olarak çok ciddi bir gelişme süreci yaşadığını belirten Boyacıoğlu , eskiden petrol için savaşlar yaşanırken bugün aynı kavganın gıdada yaşandığını söyledi.

Gıda sektörünün, istihdama % 2, imalat sektörlerine % 5 ve GSMH 'ye % 8 katkı sağladığını anlatan Boyacıoğlu , tarımsal ürünlerden maksimum düzeyde yararlanmak gerektiğini söyledi.

Yunan Feta peynirinin tüm Amerika 'da tanındığına dikkati çeken Boyacıoğlu , ondan çok daha kaliteli olduğunu söylediği bir Ezine peynirinin ise bilinmediğini söyledi.

Gıda sanayinin çevreye duyarlı olması gerektiğini belirten Prof. Boyacıoğlu , Türkiye 'de, tarım sektörü ile gıda sektörünün 'kayıt dışı' durum dolayısıyla istenildiği gibi koordineli çalışmadığını ifade etti. Daha ucuz ve kontrolsüz üretimin gıda piyasasını önemli ölçüde etkilediğine dikkati çeken Boyacıoğlu , markalaşma ile ülke ekonomisine daha büyük katkıların gerçekleştirilebileceğini söyledi.

Gıdada en önemli sorunların KOBİ 'lerde görüldüğüne dikkati çeken Boyacıoğlu , bilimsel ve ürün odaklı çalışılarak bazı sorunların aşılabildiğini sözlerine ekledi.

Prof. Dr. Dilek Boyacıoğlu 'ndan sonra konuşan SAP Çözüm Mühendisi Musa Zorbozan, SAP 'nin kurumsal iş uygulamaları alanında yazılımlar üreten öncü kuruluşlardan biri olduğunu söyledi.

Gıdanın, SAP 'nin sektörel çözümler sunduğu alanlardan biri olduğunu belirten Zorbozan, Türkiye 'de gıda sektöründe iş yapan şirketlere kar sağlayacak bir yapı sunmaya çalıştıklarını söyledi.

Aralarında; Nestle , Ülker , Danone , Yaşar , Kraft , Saray, Kent, Mey gibi sektörün önde gelen şirketlerine çözümler sunduklarını anlatan Zorbozan, bilişim teknolojilerindeki gelişmelere paralel olarak daha çok sayıda kuruluşun bu hizmetlerden yararlanmak için kendilerine başvurduğunu söyledi.

Ciddi satış ve dağıtım bayi ağı olan şirketlerin, son yıllarda mobil satış takip sistemlerinin kullanımına ağırlık verdiklerine işaret eden Zorbozan, bu sayede şirketlerin, gün sonunu beklemeden satış gelişmelerini anlık olarak izleyebildiklerini açıkladı.

Turk.internet .com'un, son günlerde tarımda yeterli denetleme olmaması dolayısıyla yaşanan gelişmeler konusundaki sorusu üzerine İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof . Dr. Dilek Boyacıoğlu şunları söyledi; "Gıda güvenliği, tarladan çatala kadar bir çerçevede düşünülmesi gereken bir konu. Tarımsal alanda kullanılan ilaçlar, hormonlar ve gübrelerin iyi tarım uygulamaları denilen tekniklerle yapılmaları gerekiyor. Uygulanan ilaç miktarı, uygulandığı süre gibi bazı değerlerin takip edilmesi gerekiyor. Belli bir hassasiyetin sağlanması lazım. Bu konuda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 'nın bir açıklama yapması gerekiyor. Raporları görmemiz lazım. Tarım işletmelerine dönmemiz gerektiğini düşünüyorum."

Boyacıoğlu , "Çernobil sonrasında yaşananlara benzer görüntüler olası mı?" sorumuza ise; "Hatırlayacağınız gibi İngiltere "de "deli dana" hastalığının görüldüğü günlerde ilgili bakan torununu da yanına alarak bir lokantada kameraların karşısında afiyetle et yemeği yemişti. Yani, politikacılar dünyanın her yerinde aynı!" şeklinde karşılık verdi.

Etkinliğe, gıda maddelerinin üretiminden tüketimine kadar her aşamada kendini koruyabilmesi için zorunlu olan soğuk zincir yönetiminden, ürünün son kullanıcıya ulaştırılmasına kadar olan tüm iş süreçlerine özel teknolojiler konusundaki vizyonunu geliştirmek isteyen çok sayıda profesyonel katıldı.
pesimist - avatarı
pesimist
Ziyaretçi
14 Mart 2011       Mesaj #4
pesimist - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

lütfen cevabını verin

Ülkemizde Sanayi Kuruluşlarının Dağılımı Nasıl Olmuştur
Türkiye’nin sanayiinin coğrafi dağılımına bakıldığında,çok büyük bir dengesizliğin olduğunu görürüz.sanayi etkinliklerinin coğrafi dağılışı bakımından ,tüm ülke sanayisinin %60 ‘nın bulunduğu Marmara bölgesi başta gelir.Bunun başlıca nedeni ülkemizin en büyük sanayi merkezi İstanbul’un bu bölgede yer almasıdır. 1960 yıllarında ülkemizin sanayisinin 1/3 isrtanbulda bulunmaktaydı. İstanbul öteden beri büyük nüfus kütlesi ile hem büyük bir tüketim pazarı hem de gücünün kolay sağlana bileceği bir merkezdir.sanayicin ihtiyacı olan hammaddeninde buraya getirilmesi de kolaydır.. Ayrıca kapitalinde burada toplanması ve kentin Türkiye’de birinci ticaret merkezi oluşu da buna yardım etmiştir. Bu durum ülkemizde daha cumhuriyetin ilk yılarında kendini belli etmişim. İlk kuruluşlar doğrudan doğruya kentin içinde (Haliç kenarı gibi) ya da hemen yanı başında (Zeytinburnu-Bakırköy) kurulmuştur. Daha sonra sanayi kuruluşları kent dışına yerleşmeye başladılar.Buğün’de bu kuruluşlar bir taraftan kentin batısında Marmara kıyılarından itibaren içeriye doğru geniş bir yer alan alan üzerinde kurulmaktadır.(Sefaköy-Halkalı gibi ) diğer taraftan , kentin doğusundan itibaren,özelikle İzmit körfezi kuzey kıyıları boyunca gelişmeye başlayan sanayi, önceleri Kartal-Pendik-Tuzla hattında ,daha sonra da giderek,kıyı boyunca tüm körfezin kuzeyine yayılmıştır.İzmit ve çevresinde oluşan sanayi ise, batıya doğru gelişerek İstanbul sanayi bölgesi ile birleşmiş ,doğuda ise ,yalnızca sapanca gölünün kuzey kıyıları dışında kesintiye uğramıştır .Böylece ülkenin belki dev en yoğun sanayi bölgesi ,İzmit körfezi kuzey kıyısı boyunca ,bir yandan İstanbul ile birleşirken ,doğudan Köseköy-Uzun tarla yöresinde doğuya doğru giderek genişlemektedir.

Marmara Bölgesindeki Sanayi Kuruluşları
Marmara bölgesinin içindeki ikinci büyük sanayi bölgesi ise,Bursa Ovasında gelişmiştir.Özelikle dokuma ,gıda ve son yıllardaotomobil sanayiside bu yöredeki gemlik-İnegöl,Yenişehir gibi kentlerin çevresinde gelişmektedir.daha güneyde ise ,yeni yeni gelişme gösteren Balıkesir sanayi bölgeside yer almaktadır.

Trakya Bölgesi Sanayi Kuruluşları Hakkında bilgiTrakya yöresine gelince Bu yörenin en büyük sanayi merkezi Çerkezköy organize sanayi bölgesidir. Tekstil,metal ve boya sanayinin yaygın olduğu bu kesimde ,sanayi giderek genişleme eglimindedir.Trakya da Çorlu,Alpulu,Edirne,Tekirdağ gibi kentlerin çevresinde,çeşitli sanayi kuruluşları serpişmiş durumdadır.

Ege Bölgesi Sanayi Kuruluşları Hakkında Bilgi:Türkiye’de sanayi etkinlikleri bakımından ikinci sırayı Ege Bölgesi alır ki bunun nedenide bölge içinde ülkemizin ikinci sanayi merkezi durumunda olan İzmir kentinin bulunmasıdır. Önemli, sanayi kuruluşları İzmir kentinin çevresinde toplanmıştır.Bunun dışında dokuma ve gıda sanayi ağırlıklı pek çok kuruluş Aliağa, Aydın,Manisa,nazilli,İzmir,Ayvalık,Söke,dalaman yörelerinde gelişme göstermiştir.

Karadeniz Bölgesi Sanayi Kuruluşları Hakkında Bilgi:Türkiye nin üçüncü sanayi kümelemesi Batı Karadeniz bölümündedir.Özellikle Zonguldak yöresinde,madden kömürü varlığına dayanana bir toplanma vardır. Ülkenin ilk ve en eski Demir çelik sanayi burada Karabük çevresinde gelişmiştir,bunu daha sonra Ereğli demir Çelik kompleksi katılmıştır.Bu iki kuruluşunda bunlara bağlı yan sanayi ninde gelişmesi ile yöre ,yoğun bir ağır sanayi bölgesi olarak ortaya çıkmıştır.

İçanadolu Bölgesi , Akdeniz Bölgesi ve Doğa Anadolu Bölgesi Sanayi Kuruluşları Hakkında Bilgiler:Bu üç bölgeden başka Türkiye de bugünkü durumda sanayi bölgeleri değil ,coğrafi bölgeler içinde az çok dağılmış olan aktif sanayi merkezleri,gösterilebilir. Başlıcalar ; İç Anadolu bölgelesinde Ankara-Kırıkkale ve Eskişehir-Kayseri-Sivas yöreleri,Doğu Akdeniz bölümünde Adana-Mersin yöresi yani Çukurova Sanayi Bölgesi ile Gaziantep-Hatay sanayi bölgeleridir.Ayrıca ,Orta Karadeniz de samsun yöresi ve hinterlandı,İç batı Anadolu da Kütahya-Afyon çevresi,Doğu Anadolu’da Malatya –Elazığ, Güneydoğuda Anadolu’da Diyarbakır yöresi,gelişme gösteren aktif yerel sanayi bölgelerdi olarak dikkati çeker
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Mart 2011       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bana acil sanayi kuruluşları marmara bölgesinde olan sanayi kuruluşları lazım
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
31 Mart 2011       Mesaj #6
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ege bölgesindeki önemli bir sanayı kuruluşunun tarihçesi lütfen acillllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllll llllllll ödevim varrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
2 Nisan 2011       Mesaj #7
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bana acil yaşadıgımız bölgedeki önemli bir sanayi kuruluşunun tarihçesi ?yarına yetiştirmem lazım performans ödevi
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Ocak 2012       Mesaj #8
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bana acil iç anadoludaki önemli bir sanayi kuruluşunun tarihçesi lazım
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Ocak 2012       Mesaj #9
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
akdenizinsanayi kuruluşu ile ilgili ödevim var acil !!!!!
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Ocak 2012       Mesaj #10
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Adı Üretime açılış yılı
Kırklareli - Alpullu 1926
Adapazarı 1953
Balıkesir - Susurluk 1956
2)Süt ve Süt Ürünleri
Marmara Bölgesi'nin bazı yerlerinde süt ve süt ürünlerine dayalı fabrikalar vardırÖrneğin;Mis Süt (Balıkesir - Gönen), ve Meriç Süt (Edirne) Ayrıca Edirne ve Tekirdağ illerimiz beyaz peynir üretimi ile ün salmıştır
3)Un ve Unlu Ürünler Endüstrisi
Yurdumuzda ilk un fabrikası, 1885 yılında, İstanbul - Ayvansaray'da kurulmuştur 1885 yılından bu yana bölgede birçok un fabrikası kurulmuş ve bu fabrikalar her yıl ürütimlerini biraz daha artırmışlardır
4)Konserve veSalça Üretimi
İlk konserve fabrikası 1920 yılında İstanbul - Kartal'da kurulmuşturYurdumuzda (1985 yılı verisidir), 72 adet büyük konserve fabrikası vardır Yıllık üretim kapasitesi, 125 bin tonu bulur Fabrikaların, 16 sı Balıkesir, 12 si Bursa ve 10 u da Çanakkale'de idi
Giderek gelişen bir gıda sanayi dalı da, salça üretimidir Bu üretimin merkezi Güney Marmara Bölümü illeridir Özellikle 1960'dan sonra çağdaş fabrikalar kurulmaya başlamış ve bugün yıllık üretim kapasitesi, 120 bin tonu bulmuştur Bu alanda en büyük gıda şirketleri;Demko, Pınar, Akfa, Tukaş, Tat ve Sedaş gibi şirketlerdir
5)Bitkisel Yağ Üretimi
Bu gün ülkemizde birkısmı Balıkesir ilinde olmak üzere, yıllık üretim kapasiteleri 10bin ton ve daha fazla olan 26 büyük fabrika vardır (1990) Bunlara, büyük zeytinyağı fabrikaları da dahildirÖrneğin;Trakya Yağ Sanayii, Tar - İş, Aymar, Bafay gibi
6)Tütün ve İspirtolu İçkiler Endüstrisi
Marmara Bölgesi Tütün ve Sigara Fabrikaları(1990)
Fabrikanın Adı Kuruluş Yılı Kapasitesi(ton/yıl)
İstanbul - Cibali 1887 5950
İstanbul - Maltepe 1970 20046


Marmara'daki yıllık üretim kapasitesi en yüksek Bira fabrikaları
İli ve Adı Yıllık Üretim Kapasitesi(bin tl)
İstanbul Tekel Bira Fabrikası 40
İstanbul Efes Bira Fabrikası 25


Marmara Tekel Şarap Fabrikaları ve Üretim Kapasiteleri
İli ve Adı Kuruluş yılı Kapasitesi(bin tl/yıl)
İstanbul - Paşabahçe 1922 2 300
Tekirdağ 1931 7 000
Çanakkale 1962 2 050
Tekirdağ-Şarköy-Uçmakdere1966 800
Tekirdağ - Şarköy 1966 1 500
Bilecik 1971 1 600
Edirne - Uzunköprü 1976 1 000
7)Dokuma, Deri ve Giyim Endüstrisi
Başlıca pamuklu iplik dokuma fabrikaları arasındaki Mensucat Santral (İstanbul ve Edirne),Akip (İstanbul) fabrikaları, alanın en büyük iplik fabrikalarıdır
Pamuklu kumaş dokuma fabrikalarından; Bozkurt(İstanbul), Kartaltepe (İstanbul) fabrikaları Marmara Bölgesinin başlıca pamuklu kumaş dokuma fabrikalarıdırBugün ülkemizde, çoğunluğu İatanbul, Adana ve Bursa gibi illerde olmak üzere, 60 dolayında pamuk ipliği, yün ipliği,pamuklu kumaş ve yünlü kumaş dokuma fabrikaları vardır Fakat yünlü dokuma endüstrimiz, pamuklu dokuma endüstrimizde olduğu şekilde gelişmiş değildir Yurdumuzun, ilk yünlü dokuma fabrikası 1843 yılında faaliyete geçen, İzmit - Hereke kumaş fabrikası olup, 1890 da halı dokuma üniteleride eklenmiş; fakat 1905 yılından başlayarak, tamamen bir yünlü kumaş dokuma fabrikası durumuna getirilip, 1934 yılında Sümerbank'a devredilmiştirBundan sonra Bursa Merinos Yünlü kumaş fabrikası gibi büyük Sümerbank kuruluşunun faaliyete geçmesi, yünlü dokuma endüstimizin gelişmesinde büyük rol oynamıştır
Özel sektöre ait başlıca pamuk ve yün ipliği dokuma fabrikaları
Adı ve ili İğ sayısı
Mensucat Santral - İstanbul 100700
Narin - İstanbul 63300
Akip - İstanbul 50000
Edip - İstanbul 50000
Bisaş - Bursa 90000

Özel sektöre ait başlıca yünlü ve pamuklu dokuma fabrikaları
Adı ve ili Tezgah sayısı
Narin - İstanbul 560
Bozkurt - İstanbul 625
Mensucat Santral-İstanbul ve Edirne 975
Kartaltepe - İstanbul 545

Doğal ipek ipliği ve ipekli kumaş üretimimizin merkezi eskiden olduğu gibi yine Bursa ilidir Yapay ipekçilikte en büyük fabrikamız, Gemlik Suni ipek fabrikası adı ile, Bursa - Gemlik'tedir Adı, Filaş dokumacılığı diye de geçer
Deri ve deri ürünleri de yurdumuzda gelişmiş bir sanayi dalıdırİstanbul - Yedikule' deki Sümerbank'a ait fabrikada deri ayakkabı üretilmektedir

8)Otomotiv Endüstrisi
Türkiye gemi yapım fabrikaları, İzmir - Alaybey tersanesi hariç, bütün tersaneler İstanbul ve çevresindedir
Tersanelerin dışında Bursa ve İstanbul otomobil fabrikaları, İstanbul'da otobüs-kamyon-kamyonet fabrikaları, yine İstanbul'da traktör fabrikaları ve Sakarya'da demiryolu araç ve gereçleri vardır
9)Kimya Endüstrisi
Motorlu taşıt araçları lastiği; Yurdumuzda bu endüstri, 1962'de kurulmaya başlamıştırBugün bu alanda faaliyet gösteren, beş büyük fabrika vardırBunlardan Uniroyel Adapazarı'nda, Petlas Kırşehir'de ve diğer fabrikalarda İzmit'tedir Fabrikaların bu bölgeye toplanmasının esas nedeni, hammadde sağlama kolaylığıdır Kauçuk, karbon siyahı ve kortbezi gibi temel hammaddeler önceleri yurt dışından getiriliyorduKuruluş bölgesi, bu maddelerin deniz yolu ile getirilmesine çok uygundur Ancak, 1970'den sonra bölgede, hammadde üreten petrokimya tesisleri kurulmuştur Bunlar, İzmit - Yarımca petrokimya tesisleri ve yine İzmit - Köseköy kortbezi fabrikası olup, lastik endüstisinin hammadde ihtiyacı büyük ölçüde bu fabrikalardan karşılanır
Motorlu Araçlar Lastik Fabrikaları ve Üretim Kapasiteleri
Adı İli Üretim kapasiteleri(bin adet)
Good- year Kocaeli-İzmit 1 500
Uniroyal Sakarya-Adapazarı 1 500
Pirelli Kocaeli-İzmit 1 000
Fulda Kocaeli-İzmit 1 000
Lassa Kocaeli-İzmit 5 000

Marmara Yapay Gübre Fabrikaları ve Kapasiteleri
Adı ili Kapasitesi(binton/yıl)
Bağfaş Balıkesir-Bandırma 125
Yarımca İzmit-Yarımca 125
Gemlik Bursa-Gemlik 595

10)Orman Ürünleri Endüstrisi
1936 yılında üretime açılan ilk kağıt fabrikamız, bugün SEKA İzmit Kağıt Fabrikası diye bilinen fabrikadır Tesis, bir fabrikalar topluluğu olup, 1936'da 1 kağıt fabrikası, 1944'de 2, 1954'de 3 ve 1957'de 4 kağıt fabrikası hizmete girmiştirDaha önce Sümerbank'a bağlı olan tesis, 1955 yılında kurulan SEKA iktisadi kuruluşuna bağlanmıştır
Marmara Selüloz ve Kağıt Fabrikaları
Adı ili İşletime Açılış Yılı
İzmit Kocaeli-İzmit 1936
Balıkesir Balıkesir 1981
11)Çimento,Cam ve Seramik Endüstrisi
Yurdumuzda çimento endüstrisi, Cumhuriyet Devri öncesinde kurulmaya başlamıştır Bu konudaki ilk fabrika; 1910 yılında faaliyete geçen, İzmit-Darıca çimento fabrikasıdır Bu fabrikayı 1911 yılında kurulan İzmit-Eskihisar çimento fabrikası izlemiştir Bu iki fabrikanın üretimi yetmeyince, İstanbul - Zeytinburnu ve Kartal çimento fabrikaları kurulmuştur Daha sonra bu fabrikaları, Kırklareli - Pınarhisar ve Balıkesir çimento fabrikaları izlemiştir
Gelişmiş bir sanayi dalıda, şişe ve cam endüsrisi üretim alanıdır Bu konudaki ilk çağdaş fabrikamız, İstanbul Paşabahçe şişe ve cam fabrikası olup, 1936'da üretime geçmiştir

Marmara Şişe ve Cam Fabrikaları Dağılışı
Adı İli Açılış Yılı
Paşabahçe İstanbul-Paşabahçe 1936
Çayırova Cam İzmit-Çayırova 1961
Topkapı Şişe fab İstanbul-Topkapı 1968
Teknik cam İstanbul 1968
Çayırova cam elyafı İzmit-Çayırova 1971
Trakya cam Kırklareli-Lüleburgaz 1981
Kırklareli cam Kırklareli-Lüleburgaz 1981

Seramik ve Porselen Endüstrisinde Marmara Bölgesi birinci sırayı alır İş gücü de büyük ölçüde bu bölgede toplanmıştır
(B-7)Ulaşım
Marmara Bölgesi coğrafi konumu nedeniyle tarihi çağlar boyunca sürekli işlek bir yol olmuştur Bölge deniz ve karayolları bakımından büyük önem taşırAsya ve Avrupa kıtaları, bu bölgede boğazlar yoluyla bağlanır Yine boğazlar Karadeniz'i Ege denizine, Akdeniz'e ve oradan da Atlas Okyanusu'na bağlar
a)Karayolları Ulaşımı
Batı Avrupa'dan gelerek Balkanlar'dan geçen, uluslararası ulaşımın sağlandığı E-5 karayolu Marmara Bölgesi'ne Edirne'de Kappıkule'den girerek, İstanbul Boğazında bulunan Boğaz köprüsü yoluyla Anadolu yakasına geçer ve buradan da Ortadoğu ülkelerine kadar uzanır Bu yol, Avrupa'nın Asya'ya bağlandığı en büyük yoldur
b)Havayolları Ulaşımı
Havayolları bakımından, bölgede İstanbul, uluslararası bir önem taşırBurada bulunan Atatürk(Yeşilköy) havalimanına dünyanın her tarafından ve buradan da yabancı kentlere seferler yapılır Bundan başka bölgede Bandırma, Balıkesir ve Çanakkale hava meydenları bulunmaktadırAtatürk Havalimanı:İstanbul'da Yeşilköy'de olup, 1985 yılına kadar adı,Yeşilköy havalimanı idi Yurdumuzun ilk askeri ve sivil amaçlı havalimanı olup, 1925 yılından buyana hizmet vermektedir Zamanla genişletip modernize edilerek bugünkü çağdaş konumunu kazanmıştırKapasite özellikleri şunlardır;
a)Saatte 70 uçak iniş-kalkış yapabilir
b)Aynı anda 30 uçak, apronlara yanaşarak indirme-bindirme yapabilir
c)Yolcu terminalleri, yılda 15 milyon yolcu ağırlayabilir
Bu özellikleri ile, yurdumuzun en büyük havalimanı olup, Avrupa'da sayılı büyük havalimanları arasındadır Uçak trafiği, hızlı bir biçimde artmaktadırÖrneğin; 1960'da toplam 30 bin iniş- kalkış yapılmışken, 1975 de bu sayı 49 bini ve 1990 da 75 bini bulmuşturBu seferlerin %60 ila %70'i dış hat seferleridir İnen- binen yolcu sayısı da hızlı bir şekilde artmaktadır
c)Demiryolları Ulaşımı
Avrupa'dan gelen demiryolları bölgeden geçerek Orta ve Ön Asya ülkelerine ulaşır Balkan ülkeleri hattı, 1875 yılında Avusturya tarafından yapılmış ve buna Rumeli hattı adı verilmiştir Balkanlardan gelen bu demiryolu, İstanbul'da Sirkeci garına kadar ulaşır Anadolu yakasında bulunan, İstanbul- Haydarpaşa garından itibaren olan demiryolu hattına da Anadolu hattı denilir ve bu demiryolu 1888 de İzmit'e, 1892de de Eskişehir ve Ankara'ya kadar Alman şirketleri tarafından yapılmıştırBölgeden geçen demiryolu Edirne'den Kars'a kadar uzanırAdana ve İzmir'den gelen demiryolları ile Eskişehir'de birleşir
d)Denizyolları Ulaşımı
Bölgenin en önemli limanları, İstanbul Boğazı ve İzmit Körfezi çevresindedir Ama bölgede, 25 kadar liman vardır
Bunlardan, İstanbul Boğazı Limanları arasında en büyükleri, Rumeli yakası kıyılarındaki Eminönü, Tophane ve Anadolu yakası kıyısındaki Haydarpaşa limanıdır Daha birçok gemi uğrak yeri vardırAncak, bu üç büyük limana, Büyük İstanbul Limanı limanı diyebiliriz Bu limanlar yani büyük İstanbul limanı, yurdumuzun en büyük dış ticaret malları giriş kapısıdır durumundadır
Bu limanlara giriş-çıkış yapan yıllık gemi sayısı 2500 ila 3000 arasındadırİndirilen-bindirilen yıllık toplam yük tonajı 3-35 milyon tonu bulurİstanbul limanlarının, yıllık gemi sayısı ve yük grafiğini hafifleten İzmit Körfezi çevresi limanları,İzmit ve yakın çevredeki limanlar ile temsil edilirBunların en önemlileri İzmit Limanı ve Derice, Gölcük, Darıca limanları ve diğerleridir Gölcük başlıca askeri limanımızdır İzmit ve Derince limanlarına giriş-çıkış yapan yıllık gemi sayısı, 1500 ila 2000 i bulur İndirilen bindirilen yıllık tonajı ise, bazı yıllar 10-15 milyon tonu bulur Bazı yıllar da 15 ila 3 milyon ton arası değişir
Marmara Bölgesi'nin diğer önemli limanları arasında başlıcaları; Bandırma limanı(Bağfaş gübre fabrikasına hizmet eder), Gemlik Limanı (Bursa'daki otomobil fabrikaları ve Gemlik ipekli fabrikasına hizmet eder) ve Tekirdağ limanı olarak sıralanabilir Kuzey Marmara kıyılarının en önemli limanı durumunda olan Tekirdağ limanı, İstanbul limanlarının yükünü hafifleten bir liman olup, yıllık yükleme boşaltma kapasitesi 6000 ton dolayındadırÇanakkale limanı da Marmara Bölgesi limanlarındandır Ama hinterlandı dar olduğundan, gelişememiştirBununla birlikte çok büyük bir stratejik liman olup, sadece Çanakkale Boğazı'nın değil, İstanbul Boğazı'nın da askeri yöndenbir kiliti durumundadır

Benzer Konular

14 Şubat 2016 / Misafir Cevaplanmış
11 Şubat 2014 / Beyza Tan Soru-Cevap
18 Mayıs 2013 / Misafir Soru-Cevap
9 Şubat 2012 / Misafir Soru-Cevap
24 Şubat 2016 / Misafir Cevaplanmış