Arama

Kıskançlığın toplum üzerinde oluşturacağı olumsuzluklar nelerdir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 15 Mayıs 2011 Gösterim: 4.690 Cevap: 3
beyza0 - avatarı
beyza0
Ziyaretçi
15 Mayıs 2011       Mesaj #1
beyza0 - avatarı
Ziyaretçi
Kıskançlığın toplumda oluşturacağı olumsuzluklar ?
EN İYİ CEVABI Gece Prensesi verdi
Haset, önce haset edene zarar verir

Sponsorlu Bağlantılar
“Haset evvelâ hâsidi ezer, mahveder, yandırır. Mahsut hakkında zararı ya azdır veya yoktur.”
(Mektubat)

Muaviye (ra) diyor ki:
“Şer hasletler içinde haset (kıskançlık) kadar âdili yoktur. O, haset edilen kimseye dokunmadan evvel sahibini öldürür.”
(Edeb-i Dünya ve'd Din)

Abdülhamid diyor ki:
“Hasetçi, zehir içen kimse gibidir. Zehir vücuda yayılınca, zehir içen ölüp acıdan kurtulduğu gibi, hasetçi de ancak ölürse hasedin acısından kurtulur.”
(Edeb-i Dünya ve'd Din)

Kıskançlık önce kıskanan kimseye zarar verir. Başkasında gördüğü her nimet onu rahatsız eder. Ancak asıl büyük zarar, kıskananın böyle bir hissi içinde taşımakla yetinmeyip, arzusunu gerçekleştirmek üzere, onun gereği olan hile, söz ve fiillere yer vererek faaliyete geçmesiyle meydana gelir. Bilindiği gibi Felak suresinde “kıskananın” kıskandığı zamanki şerrinden Allah'a (cc) sığınmak emredilmiştir.
(Kütüb-i Sitte)

“Kıskananın içinde sürekli bir ateş yanar. Bu ateş onu yakar, yavaş yavaş eritir. Çünkü birisine haset edildikçe Allah (cc) onun nimetini artırır. Onun nimetinin artması da kıskananın kıskançlığını, dolayısıyla rahatsızlık ve sıkıntısını çoğaltır. Kıskananın göğsü daralır, uykusu kaçar. Amansız bir hastalığa düşer. Kıskanılanın perişanlığı istenirken, kıskanan perişan olur.”
(İmâm-ı Şâfî)

Haset eden kimse hem dünyada hem ahirette büyük zarardadır

“Hasetçi kişi meclislerde, zillet ve yerilmekten başka bir şeye nail olmaz. Meleklerden ancak, lânet ve kine; halktan sertlik ve kedere; kıyamet gününde rezalet ve tenkide nail olur.”
(Zübdet’ül-İhya)

Haset bir hastalıktır

“Benim ümmetime de diğer ümmetlerin hastalığı isabet edecektir. Ashâb-ı Kiram:
"O ümmetlerin hastalığı nedir?" diye sordu. Hz. Peygamber:
"Kibir, zulüm, malıyla veya soyuyla böbürlenmek dünya hakkında münafese ve mücadele etmek, uzaklaşmak, birbirlerine haset etmek (kıskanmak), öyle ki sonu zulüm sonra karmakarışık olur.”
(İbn Ebi'd Dünya)

Seleften biri buyurdu:
“Yeryüzünde ilk vuku bulan hata hasettir. İblis'in, Adem’in (as) rütbesinden dolayı, Adem’e (as) haset etmesi ve ona tazim secdesinde bulunmamasıdır. Binaenaleyh, haset İblis'i isyana zorladı.
(İhya-yı Ulumiddin)

“Haset, beden hastalığıdır.” (İbn-i Mu’tez)

"Haset eden kişi, ardı arkası gelmeyen hasret ve üzüntü ile şifası umulmayan bedeni hastalığa düçar olur."
(Edeb-i Dünya ve Din)

“Kıskanç kimse şeref bulamaz.”

“Kıskanç kimse şeref bulamaz.”
(Mensûr'ul Hikem)

Haset edenin, insanlar arasındaki mevki ve mertebesi düşer; çünkü halk ondan yüz çevirip nefret eder.

Haset edene, insanlar buğzedip düşmanlık yapar. Hatta insanlar içinde bir dost ve arkadaş bulamaz bir hale gelir. Böylece insanların buğuz ve düşmanlığına maruz kalıp hüsrana düçar olur.
Efendimiz (asm) buyuruyor ki:
“İnsanların en kötüsü, sevmeyen ve sevilmeyendir.”
(Edeb-i Dünya ve'd Din)

Haset eden kaderi tenkit eder

Haset eden kadere karşı çıktığı için, Allah’ın (cc) gazabına maruz kalır. Hem de Allah’ın (cc) emirlerine muhalefet ettiği için günah kazanır. Çünkü insanları kıskanan kimse, Allah’ın (cc) taksimatını adaletli bulmuyor ve insanları o nimetlere lâyık görmüyor, demektir.
(Edeb-i Dünya ve'd Din)

Bazı hikmet âlimleri diyor ki: “İlâhî kazaya razı olan, kimseye öfkelenmez. Allah’ın (cc) verdiğine kanaat eden de haset etmez.”
(Edeb-i Dünya ve'd Din)

Kıskançlık; kin ve düşmanlık uyandırır

“Hem Allah’ın (cc), bazınızı bazınızdan kendisi ile üstün kıl(maya vesîle yap)dığı şeyleri temenni etmeyin! Erkeklere kazandıklarından bir nasip vardır; kadınlara da kazandıklarından bir nasip vardır. O halde Allah’tan (cc) lütfunu isteyin! Muhakkak ki Allah (cc), herşeyi hakkıyla bilendir.”
(Nisa, 32)

Elmalılı Hamdi Yazır bu ayeti şöyle tefsir eder:
“Allah'ın (cc) bazınıza diğer bazınızdan fazla olarak bağışladığı şeyleri temenni etmeye de kalkışmayınız. Birbirinizin malına, makamına ve sahip olduğu, Allah (cc) tarafından verilmiş veya çalışmakla elde edilen, nimetlerine göz dikmeyiniz. Çünkü bu gibi temenniler, ilk önce haset (kıskançlık), kin ve düşmanlık uyandırır.”

Haset, güzel amelleri yok eder

“Hasetten kaçının; çünkü o, ateşin odunu (veya kuru otu) yiyip tükettiği gibi, bütün hayırları yer tüketir.”
(Ebu Davud)

“Haset ve kin, tıraş eder; ama saçı değil, dini tıraş eder.”
(Bezzar)

“ Haset (çekememezlik) hayırları yer bitirir; tıpkı ateşin odunu yeyip tükettiği gibi. Sadaka hataları söndürür; tıpkı suyun ateşi söndürmesi gibi. Namaz mü’minin nurudur; oruç ateşe karşı perdedir.”
(Kütüb-i Sitte)

Haset ehli, cehennemin şiddetli azabıyla cezalandırılacaktır

Allah (cc), göğüslerinizin ve kalplerinizin mü’minlere karşı içerdiği ve gizlediği öfke, kıskançlık ve düşmanlığı iyi bilir. Dünyada umduklarınızın tersini size göstermekle, ahirette de asla çıkmayarak ebediyen kalacağınız cehennemin şiddetli azabıyla sizi cezalandıracak.
(İbn-i Kesir Tefsiri)

Haset eden âlim, hesaptan bir sene evvel cehenneme girer

Peygamber Efendimiz (asm) buyurdular ki:

"Altı sınıf vardır. Hesaptan bir sene evvel cehenneme girerler. Denildi ki:

"Ey Allah'ın Resulü! Onlar kimlerdir?"

"Zalim idareciler, kavmiyet güden Araplar, büyüklük taslayan ağalar, hainlik yapan tüccarlar, cahil köylüler, haset eden âlimlerdir."
(Ebu Mansur Ed-Deylemî)

Peygamber Efendimiz (asm), hasetçiyi ümmetinden kabul etmemiştir

"Ümmetim için endişe duyduğum şey, aralarında servetin çoğalıp, birbirlerine haset ederek dövüşecek olmalarıdır."
(İbn-i Ebi’d-dünya)

"Hasetçi, koğucu ve falcı bizden değildir."
(Nesai)

"İnsan ya âlim, ya talebe ya da onları seven olmalıdır. Haset eden, her üçünden de mahrumdur."
(Kimya-yı Saadet)
Gece Prensesi - avatarı
Gece Prensesi
Ziyaretçi
15 Mayıs 2011       Mesaj #2
Gece Prensesi - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Haset, önce haset edene zarar verir

Sponsorlu Bağlantılar
“Haset evvelâ hâsidi ezer, mahveder, yandırır. Mahsut hakkında zararı ya azdır veya yoktur.”
(Mektubat)

Muaviye (ra) diyor ki:
“Şer hasletler içinde haset (kıskançlık) kadar âdili yoktur. O, haset edilen kimseye dokunmadan evvel sahibini öldürür.”
(Edeb-i Dünya ve'd Din)

Abdülhamid diyor ki:
“Hasetçi, zehir içen kimse gibidir. Zehir vücuda yayılınca, zehir içen ölüp acıdan kurtulduğu gibi, hasetçi de ancak ölürse hasedin acısından kurtulur.”
(Edeb-i Dünya ve'd Din)

Kıskançlık önce kıskanan kimseye zarar verir. Başkasında gördüğü her nimet onu rahatsız eder. Ancak asıl büyük zarar, kıskananın böyle bir hissi içinde taşımakla yetinmeyip, arzusunu gerçekleştirmek üzere, onun gereği olan hile, söz ve fiillere yer vererek faaliyete geçmesiyle meydana gelir. Bilindiği gibi Felak suresinde “kıskananın” kıskandığı zamanki şerrinden Allah'a (cc) sığınmak emredilmiştir.
(Kütüb-i Sitte)

“Kıskananın içinde sürekli bir ateş yanar. Bu ateş onu yakar, yavaş yavaş eritir. Çünkü birisine haset edildikçe Allah (cc) onun nimetini artırır. Onun nimetinin artması da kıskananın kıskançlığını, dolayısıyla rahatsızlık ve sıkıntısını çoğaltır. Kıskananın göğsü daralır, uykusu kaçar. Amansız bir hastalığa düşer. Kıskanılanın perişanlığı istenirken, kıskanan perişan olur.”
(İmâm-ı Şâfî)

Haset eden kimse hem dünyada hem ahirette büyük zarardadır

“Hasetçi kişi meclislerde, zillet ve yerilmekten başka bir şeye nail olmaz. Meleklerden ancak, lânet ve kine; halktan sertlik ve kedere; kıyamet gününde rezalet ve tenkide nail olur.”
(Zübdet’ül-İhya)

Haset bir hastalıktır

“Benim ümmetime de diğer ümmetlerin hastalığı isabet edecektir. Ashâb-ı Kiram:
"O ümmetlerin hastalığı nedir?" diye sordu. Hz. Peygamber:
"Kibir, zulüm, malıyla veya soyuyla böbürlenmek dünya hakkında münafese ve mücadele etmek, uzaklaşmak, birbirlerine haset etmek (kıskanmak), öyle ki sonu zulüm sonra karmakarışık olur.”
(İbn Ebi'd Dünya)

Seleften biri buyurdu:
“Yeryüzünde ilk vuku bulan hata hasettir. İblis'in, Adem’in (as) rütbesinden dolayı, Adem’e (as) haset etmesi ve ona tazim secdesinde bulunmamasıdır. Binaenaleyh, haset İblis'i isyana zorladı.
(İhya-yı Ulumiddin)

“Haset, beden hastalığıdır.” (İbn-i Mu’tez)

"Haset eden kişi, ardı arkası gelmeyen hasret ve üzüntü ile şifası umulmayan bedeni hastalığa düçar olur."
(Edeb-i Dünya ve Din)

“Kıskanç kimse şeref bulamaz.”

“Kıskanç kimse şeref bulamaz.”
(Mensûr'ul Hikem)

Haset edenin, insanlar arasındaki mevki ve mertebesi düşer; çünkü halk ondan yüz çevirip nefret eder.

Haset edene, insanlar buğzedip düşmanlık yapar. Hatta insanlar içinde bir dost ve arkadaş bulamaz bir hale gelir. Böylece insanların buğuz ve düşmanlığına maruz kalıp hüsrana düçar olur.
Efendimiz (asm) buyuruyor ki:
“İnsanların en kötüsü, sevmeyen ve sevilmeyendir.”
(Edeb-i Dünya ve'd Din)

Haset eden kaderi tenkit eder

Haset eden kadere karşı çıktığı için, Allah’ın (cc) gazabına maruz kalır. Hem de Allah’ın (cc) emirlerine muhalefet ettiği için günah kazanır. Çünkü insanları kıskanan kimse, Allah’ın (cc) taksimatını adaletli bulmuyor ve insanları o nimetlere lâyık görmüyor, demektir.
(Edeb-i Dünya ve'd Din)

Bazı hikmet âlimleri diyor ki: “İlâhî kazaya razı olan, kimseye öfkelenmez. Allah’ın (cc) verdiğine kanaat eden de haset etmez.”
(Edeb-i Dünya ve'd Din)

Kıskançlık; kin ve düşmanlık uyandırır

“Hem Allah’ın (cc), bazınızı bazınızdan kendisi ile üstün kıl(maya vesîle yap)dığı şeyleri temenni etmeyin! Erkeklere kazandıklarından bir nasip vardır; kadınlara da kazandıklarından bir nasip vardır. O halde Allah’tan (cc) lütfunu isteyin! Muhakkak ki Allah (cc), herşeyi hakkıyla bilendir.”
(Nisa, 32)

Elmalılı Hamdi Yazır bu ayeti şöyle tefsir eder:
“Allah'ın (cc) bazınıza diğer bazınızdan fazla olarak bağışladığı şeyleri temenni etmeye de kalkışmayınız. Birbirinizin malına, makamına ve sahip olduğu, Allah (cc) tarafından verilmiş veya çalışmakla elde edilen, nimetlerine göz dikmeyiniz. Çünkü bu gibi temenniler, ilk önce haset (kıskançlık), kin ve düşmanlık uyandırır.”

Haset, güzel amelleri yok eder

“Hasetten kaçının; çünkü o, ateşin odunu (veya kuru otu) yiyip tükettiği gibi, bütün hayırları yer tüketir.”
(Ebu Davud)

“Haset ve kin, tıraş eder; ama saçı değil, dini tıraş eder.”
(Bezzar)

“ Haset (çekememezlik) hayırları yer bitirir; tıpkı ateşin odunu yeyip tükettiği gibi. Sadaka hataları söndürür; tıpkı suyun ateşi söndürmesi gibi. Namaz mü’minin nurudur; oruç ateşe karşı perdedir.”
(Kütüb-i Sitte)

Haset ehli, cehennemin şiddetli azabıyla cezalandırılacaktır

Allah (cc), göğüslerinizin ve kalplerinizin mü’minlere karşı içerdiği ve gizlediği öfke, kıskançlık ve düşmanlığı iyi bilir. Dünyada umduklarınızın tersini size göstermekle, ahirette de asla çıkmayarak ebediyen kalacağınız cehennemin şiddetli azabıyla sizi cezalandıracak.
(İbn-i Kesir Tefsiri)

Haset eden âlim, hesaptan bir sene evvel cehenneme girer

Peygamber Efendimiz (asm) buyurdular ki:

"Altı sınıf vardır. Hesaptan bir sene evvel cehenneme girerler. Denildi ki:

"Ey Allah'ın Resulü! Onlar kimlerdir?"

"Zalim idareciler, kavmiyet güden Araplar, büyüklük taslayan ağalar, hainlik yapan tüccarlar, cahil köylüler, haset eden âlimlerdir."
(Ebu Mansur Ed-Deylemî)

Peygamber Efendimiz (asm), hasetçiyi ümmetinden kabul etmemiştir

"Ümmetim için endişe duyduğum şey, aralarında servetin çoğalıp, birbirlerine haset ederek dövüşecek olmalarıdır."
(İbn-i Ebi’d-dünya)

"Hasetçi, koğucu ve falcı bizden değildir."
(Nesai)

"İnsan ya âlim, ya talebe ya da onları seven olmalıdır. Haset eden, her üçünden de mahrumdur."
(Kimya-yı Saadet)
Gece Prensesi - avatarı
Gece Prensesi
Ziyaretçi
15 Mayıs 2011       Mesaj #3
Gece Prensesi - avatarı
Ziyaretçi
KISKANÇLIK

( Geri kalmışlığın en büyük ve korkunç hastalığı )

Değerli okurlar; pek çok konferans, panel , açık oturum ve tartışma proğramları izledim. Geri kalmışlığım nedenleri üzerinde oldukça çok makale ve yazı okudum. Pek çok nedenlerin sıralandığı maddelerin başında eğitim , ekonomik yetersizlik, ahlak vs gibi kavramlar başı çekmektedir.

Oysa kıskançlık konusu çok işlenmemiş olup, satır aralarına belli belirsiz sıkıştırılmıştır. Kıskançlığın bireysel olduğu kadar toplumsal yıkımları korkunç boyutta olup , bireylerin olduğu kadar toplumların gelişmesinin önündeki en büyük engel ve korkunç bir hastalıktır.

John Dryden’in dediği gibi , “ Kıskançlık ruhun hastalığıdır ”. Bütün bedeni etkisine alıp söylemlerinin ve eylemlerinin üzerinde egemenlik kurarak, toplumsal huzur ve barışın , birliktelik ve bütünleşmenin, paylaşım becerilerinin , eğitim ve öğretimle birlikte gerek bireysel gerekse toplumsal başarının kanser hücreleridirler. Bütün felaketlerin hazırlayıcısı ve tertip komitesinin başkanı durumundadır.

“ Kıskançlık, insanı , kötüleri değil , iyileri kötülemeyi yöneltir.” ( F.R Chaleubriand ) Gerek bireysel ve gerek toplumsal bazda iyilerin kıskanılması durumunda ; örnek ve model alınacak insanları bulmakta güçlük çekeriz. İyi ve güzel işlerinden, eylemlerinden faydalanmak yerine onları alaşağı eder, küstürürüz. Ve onların başka yerlere , başka diyarlara sürgününe imkan sağlayarak beyin göçünün tetikleyenleri oluruz. Türkiye’nin beyinlere , çalışkan insanlara ve başarılı bireylere ne kadar çok ihtiyacının olduğu konusunda toplumsal bir ittifak vardır. Fakat buna rağmen kıskançlık ve adam kayırma nedenleriyle oldukça büyük bir miktarda beyin göçü veren ülke konumundayız.

“ Kıskançlık insanı alçaltan ve küçülten bir duygudur. ” ( Tolstoy )İş yerlerinde , okullarda , yüksek eğitim kurumlarında, dernek ve meslek kuruluşlarında, siyasi partilerimizde olan ve yaşan olaylara baktığımızda alçaltan ve küçülten duyguların nelere kadir oldularını görürüz. Ekip ve takım kurma, yardımlaşma ve dayanışma becerilerinin önündeki en büyük engel olan kıskançlık yüzünden ne kadar verimsiz bir çalışma içinde olduklarını çok iyi bilmekte ve tam teşhisi konulamadığı için de alınan bütün önlemler başarıya ulaşamamaktadır.

Aşağılama ve yargılama, küçük düşürme ve hakaret ederek bütün verimli çalışmaların katilleri olarak, bireysel ve toplumsal gelişmenin önündeki engel koyucuların teşvikçisi olmak durumundayız.

İşte bu nedenle bireysel ve toplumsal gelişmenin katilini ve korkunç hastalığın kanserojen etkilerini çok iyi tanımlamak ve ondan kurtuluşun ilacını bulmak, bireysel ve toplumsal gelişim engellerinin önündeki bütün bentleri yıkmak durumundayız.

Bu nedenle bu ölümcül hastalığı çok iyi tanımak , bireysel ve toplumsal gelişime yardımcı olmak her insanın ve her vatandaşın sorumluluk aldığı en büyük görevlerden biri olacaktır.

Saygılarımla .

( Devam edecek )

türesin
09-02-07, 11:08

( I. BÖLÜM )
KISKANÇLIĞIN BİREYSEL ZARARLARI

1- Kıskançlık nedir ve kişilerdeki etkileri .
2- Mukayese etmek en büyük kıskançlık nedenidir.
3- Kıskançlık sevgi ve saygının katilidir
4- Kıskançlık insan yeteneklerinin öldürür.
5- Kıskançlık düşük benlikler yaratıp, içe kapanıklığı ve a sosyal yaşamı tetikler.
6- Kıskançlık paylaşım becerilerinin engelidir.
7- Kıskançlık yardımlaşma ve yardım alma becerilerin engelleridir.
8- Kıskançlık kin ve nefretin anası, suçlu aramanın tetikleyicisidir.
9- Kıskançlık kuşkucu bireyler yetiştirerek güveni zedeler.
10- Kıskançlık kişileri iftira atmaya yönlendirir.
11- Kıskançlık insanı madde bağımlılığına kadar götürür.




( II. BÖLÜM )
KISKANÇLIĞIN TOPLUMSAL ZARARLARI

1-Kıskançlık takım ve ekip çalışmanın engelidir.
2- Kıskançlık büyük düşünüp büyük işler başarmayı engeller.
3-Toplumsal güvenin sağlanmasının engelidir.
4- Kıskançlık kaynakların verimli kullanılmasını engelleyip israfa neden olur.
5-Kıskançlık toplumda karamsar düşüncelerin toplumsallaşmasına neden olur.
6-Kıskançlık toplumda fitne ve fesat üretir.
7-Kıskançlık toplumda teşvik yerine engelleyici cezaların ön plana çıkmasını sağlar.
8-Kıskançlık beyin göçünün en büyük nedenidir.




( III. BÖLÜM )
KISKANÇLIK İLLETİNDEN KURTULUŞUN YOLLARI

1-Kıskançlıktan kurtuluş için çözümler.
2-Yaradılış ve doğumla gelen hiçbir eksikliğimizin olmadığını bilmek.
3-Yeteneklerimizi keşfederek geliştirmek ve sevdiğimiz işleri yapmak.
4-Hayatı sevmek ve bize her şeyi vermeye hazır olduğunu bilmek.
5-Olumlu düşünmek.
6-Bütünü ve varlıkların ilişkilerini görmek.
7-Hayal kurma ve projeye dönüştürme becerilerini geliştirmek.
8-İyiyi görebilmek ve iltifat etmesini öğrenmek.
9-Yardım etme ve alma becerilerini geliştirmek.
10-Planlı ve proğramlı çalışarak azimli olmak
The Eniqmatic - avatarı
The Eniqmatic
Ziyaretçi
15 Mayıs 2011       Mesaj #4
The Eniqmatic - avatarı
Ziyaretçi
“Haset, beden hastalığıdır.” (İbn-i Mu’tez)
"Haset eden kişi, ardı arkası gelmeyen hasret ve üzüntü ile şifası umulmayan bedeni hastalığa düçar olur." (Edeb-i Dünya ve Din)
“Kıskanç kimse şeref bulamaz.”
“Kıskanç kimse şeref bulamaz.” (Mensûr'ul Hikem)
Haset edenin, insanlar arasındaki mevki ve mertebesi düşer; çünkü halk ondan yüz çevirip nefret eder.
Haset edene, insanlar buğzedip düşmanlık yapar. Hatta insanlar içinde bir dost ve arkadaş bulamaz bir hale gelir. Böylece insanların buğuz ve düşmanlığına maruz kalıp hüsrana düçar olur. Efendimiz (asm) buyuruyor ki:
“İnsanların en kötüsü, sevmeyen ve sevilmeyendir.” (Edeb-i Dünya ve'd Din)

Haset eden kaderi tenkit eder
Haset eden kadere karşı çıktığı için, Allah’ın (cc) gazabına maruz kalır. Hem de Allah’ın (cc) emirlerine muhalefet ettiği için günah kazanır. Çünkü insanları kıskanan kimse, Allah’ın (cc) taksimatını adaletli bulmuyor ve insanları o nimetlere lâyık görmüyor, demektir. (Edeb-i Dünya ve'd Din)
Bazı hikmet âlimleri diyor ki: “İlâhî kazaya razı olan, kimseye öfkelenmez. Allah’ın (cc) verdiğine kanaat eden de haset etmez.” (Edeb-i Dünya ve'd Din)
Kıskançlık; kin ve düşmanlık uyandırır
“Hem Allah’ın (cc), bazınızı bazınızdan kendisi ile üstün kıl(maya vesîle yap)dığı şeyleri temenni etmeyin! Erkeklere kazandıklarından bir nasip vardır; kadınlara da kazandıklarından bir nasip vardır. O halde Allah’tan (cc) lütfunu isteyin! Muhakkak ki Allah (cc), herşeyi hakkıyla bilendir.” (Nisa, 32)
Elmalılı Hamdi Yazır bu ayeti şöyle tefsir eder: “Allah'ın (cc) bazınıza diğer bazınızdan fazla olarak bağışladığı şeyleri temenni etmeye de kalkışmayınız. Birbirinizin malına, makamına ve sahip olduğu, Allah (cc) tarafından verilmiş veya çalışmakla elde edilen, nimetlerine göz dikmeyiniz. Çünkü bu gibi temenniler, ilk önce haset (kıskançlık), kin ve düşmanlık uyandırır.”
Haset, güzel amelleri yok eder
“Hasetten kaçının; çünkü o, ateşin odunu (veya kuru otu) yiyip tükettiği gibi, bütün hayırları yer tüketir.” (Ebu Davud)
“Haset ve kin, tıraş eder; ama saçı değil, dini tıraş eder.” (Bezzar)
“ Haset (çekememezlik) hayırları yer bitirir; tıpkı ateşin odunu yeyip tükettiği gibi. Sadaka hataları söndürür; tıpkı suyun ateşi söndürmesi gibi. Namaz mü’minin nurudur; oruç ateşe karşı perdedir.” (Kütüb-i Sitte)
Haset ehli, cehennemin şiddetli azabıyla cezalandırılacaktır
Allah (cc), göğüslerinizin ve kalplerinizin mü’minlere karşı içerdiği ve gizlediği öfke, kıskançlık ve düşmanlığı iyi bilir. Dünyada umduklarınızın tersini size göstermekle, ahirette de asla çıkmayarak ebediyen kalacağınız cehennemin şiddetli azabıyla sizi cezalandıracak. (İbn-i Kesir Tefsiri)
Haset eden âlim, hesaptan bir sene evvel cehenneme girer
Peygamber Efendimiz (asm) buyurdular ki:
"Altı sınıf vardır. Hesaptan bir sene evvel cehenneme girerler. Denildi ki:
"Ey Allah'ın Resulü! Onlar kimlerdir?"
"Zalim idareciler, kavmiyet güden Araplar, büyüklük taslayan ağalar, hainlik yapan tüccarlar, cahil köylüler, haset eden âlimlerdir." (Ebu Mansur Ed-Deylemî)
Peygamber Efendimiz (asm), hasetçiyi ümmetinden kabul etmemiştir
"Ümmetim için endişe duyduğum şey, aralarında servetin çoğalıp, birbirlerine haset ederek dövüşecek olmalarıdır." (İbn-i Ebi’d-dünya)
"Hasetçi, koğucu ve falcı bizden değildir." (Nesai)
"İnsan ya âlim, ya talebe ya da onları seven olmalıdır. Haset eden, her üçünden de mahrumdur." (Kimya-yı Saadet)

Haset, önce haset edene zarar verir
“Haset evvelâ hâsidi ezer, mahveder, yandırır. Mahsut hakkında zararı ya azdır veya yoktur.” (Mektubat)
Muaviye (ra) diyor ki:
“Şer hasletler içinde haset (kıskançlık) kadar âdili yoktur. O, haset edilen kimseye dokunmadan evvel sahibini öldürür.” (Edeb-i Dünya ve'd Din)

Abdülhamid diyor ki:
“Hasetçi, zehir içen kimse gibidir. Zehir vücuda yayılınca, zehir içen ölüp acıdan kurtulduğu gibi, hasetçi de ancak ölürse hasedin acısından kurtulur.” (Edeb-i Dünya ve'd Din)

Kıskançlık önce kıskanan kimseye zarar verir. Başkasında gördüğü her nimet onu rahatsız eder. Ancak asıl büyük zarar, kıskananın böyle bir hissi içinde taşımakla yetinmeyip, arzusunu gerçekleştirmek üzere, onun gereği olan hile, söz ve fiillere yer vererek faaliyete geçmesiyle meydana gelir. Bilindiği gibi Felak suresinde “kıskananın” kıskandığı zamanki şerrinden Allah'a (cc) sığınmak emredilmiştir. (Kütüb-i Sitte)
“Kıskananın içinde sürekli bir ateş yanar. Bu ateş onu yakar, yavaş yavaş eritir. Çünkü birisine haset edildikçe Allah (cc) onun nimetini artırır. Onun nimetinin artması da kıskananın kıskançlığını, dolayısıyla rahatsızlık ve sıkıntısını çoğaltır. Kıskananın göğsü daralır, uykusu kaçar. Amansız bir hastalığa düşer. Kıskanılanın perişanlığı istenirken, kıskanan perişan olur.” (İmâm-ı Şâfî)
Haset eden kimse hem dünyada hem ahirette büyük zarardadır
“Hasetçi kişi meclislerde, zillet ve yerilmekten başka bir şeye nail olmaz. Meleklerden ancak, lânet ve kine; halktan sertlik ve kedere; kıyamet gününde rezalet ve tenkide nail olur.” (Zübdet’ül-İhya)
Haset bir hastalıktır
“Benim ümmetime de diğer ümmetlerin hastalığı isabet edecektir. Ashâb-ı Kiram:
"O ümmetlerin hastalığı nedir?" diye sordu. Hz. Peygamber:
"Kibir, zulüm, malıyla veya soyuyla böbürlenmek dünya hakkında münafese ve mücadele etmek, uzaklaşmak, birbirlerine haset etmek (kıskanmak), öyle ki sonu zulüm sonra karmakarışık olur.” (İbn Ebi'd Dünya)

Seleften biri buyurdu:
“Yeryüzünde ilk vuku bulan hata hasettir. İblis'in, Adem’in (as) rütbesinden dolayı, Adem’e (as) haset etmesi ve ona tazim secdesinde bulunmamasıdır. Binaenaleyh, haset İblis'i isyana zorladı. (İhya-yı Ulumiddin)

Benzer Konular

22 Eylül 2011 / Misafir Soru-Cevap
10 Mayıs 2012 / SRPPP Soru-Cevap
15 Ocak 2012 / misafir Taslak Konular
11 Haziran 2016 / Misafir Meslekler