Arama

Bir bilim adamının hayatı ve çalışmaları hakkında bilgi verir misiniz?

Güncelleme: 19 Mart 2014 Gösterim: 6.871 Cevap: 6
alin özben - avatarı
alin özben
Ziyaretçi
6 Şubat 2012       Mesaj #1
alin özben - avatarı
Ziyaretçi
lütfen nnolur ödev varMsn Sad
Sponsorlu Bağlantılar
Candy_Girl - avatarı
Candy_Girl
Ziyaretçi
6 Şubat 2012       Mesaj #2
Candy_Girl - avatarı
Ziyaretçi
Bu bölümle alakalı değil istediğiniz şeyi Soru-Cevap FORUMUNA yazınız.
Sponsorlu Bağlantılar
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
6 Şubat 2012       Mesaj #3
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Alıntı
alin özben adlı kullanıcıdan alıntı

lütfen nnolur ödev varMsn Sad

William Howard Stein (d. 25 Haziran 1911 - ö. 2 Şubat 1980) ABD'li biyokimyacıdır.
1958'de Stanford Moore ile birlikte, ilk otomatik aminoasit analizörünü geliştirmiştir, bu makine protein dizilerinin belirlenmesini kolaylaştırmıştır.
1972 yılında, Christian Boehmer Anfinsen ve Stanford Moore ile birlikte, ribonükleaz molekülünün kimyasal yapısı ve katalitik aktivitesi arasındaki bağı anlamamıza katkıları ve ribonükleazlar üzerine çalışmaları için Nobel Kimya Ödülü'nü kazanmıştır.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Candy_Girl - avatarı
Candy_Girl
Ziyaretçi
6 Şubat 2012       Mesaj #4
Candy_Girl - avatarı
Ziyaretçi
Albert Einstein (14 Mart 1879 - 18 Nisan 1955), Yahudi asıllı Alman teorik fizikçi.
Almanya'nın Ulm kentinde dünyaya gelen Einstein, yaşamının ilk yıllarını Münih'te geçirdi. Lise eğitimini ve yüksek eğitimini İsviçre'de tamamladı fakat bir üniversitede iş bulmada yaşadığı zorluklar nedeniyle bir patent ofisinde müfettiş olarak çalışmaya başladı. 1905 yılı Einstein için bir mucize yıl oldu ve o dönemde kuramları hemen benimsenmemiş olsa da ileride fizikte devrim yaratacak olan dört makale yayınladı. 1914 yılında Max Planck'ın kişisel ricası ile Almanya'ya geri döndü. 1921 yılında fotoelektrik etki üzerine çalışmaları nedeniyle Nobel Fizik Ödülü'ne layık görüldü. Nazi Partisi'nin iktidara yükselişi nedeniyle 1933'te Almanya'yı terk etti ve Amerika Birleşik Devletleri'ne yerleşti. Ömrünün geri kalanını geçirdiği Princeton'da hayatını kaybetmiştir.
Albert Einstein, özel görelilik ve genel görelilik kuramları ile iki yüzyıldır Newton mekaniğinin hakim olduğu uzay anlayışında bir devrim yaratmıştır. Sadece matematik hesaplamalar ve denklemler ile oluşturduğu kuramları sonradan deneysel olarak defalarca doğrulanmıştır. E = mc2 denklemi ile formüle ettiği kütle-enerji eşdeğerliği yıldızların nasıl enerji oluşturduğuna açıklama getirmiş ve nükleer teknolojinin önünü açmıştır. Fotoelektrik etki ve Brown hareketine getirdiği matematiksel açıklamalar, modern fiziğe diğer katkıları arasındadır. Ömrünün büyük bir kısmını bütün kuramları birleştiren bir birleşik alan kuramı yaratmaya çalışarak geçirmiş ama bu çabaları sonuçsuz kalmıştır. Einstein kuantum mekaniğinin bazı sonuçlarına, özellikle belirsizlik ilkesine oldukça şüpheci yaklaşmış fakat bu yaklaşımlar ileride geniş kabul görmüştür.
Einstein Nazilerin nükleer bomba geliştirmesi endişesiyle ABD başkanı Roosevelt'e bir mektup göndermiş, ABD'nin nükleer çalışmalara başlamasını tavsiye etmiştir. Holokost sonrası Yahudilerin kendi ülkelerine sahip olması gerektiği fikrini savunmuş, İsrail'in kuruluşuna destek vermiştir. Çeşitli söyleşilerinde Yahudilik dinine ve diğer kutsal kitaplara inanmadığını belirtmiş, sosyalizme sempati duyan bir makale yayınlamıştır. Bertrand Russell ile birlikte nükleer silahlara karşı bir manifesto da yayınlamıştır.
Einstein hayatı boyunca 300’den fazla bilimsel makale yayınlamıştır, ayrıca 150’den fazla bilim dışı çalışmaları da olmuştur. Başarıları ve eserleri nedeniyle Einstein sözcüğü, “dahi” ile eşanlamlı kullanılmaya başlanmıştır.


HAYATI
Albert Einstein, 14 Mart 1879’da, Almanya’nın Ulm şehrinde dünyaya geldi.[2] Babası Hermann Einstein bir mühendis ve satıcıydı. Annesi Pauline Einstein müziğe oldukça ilgiliydi.[3] Doğumundan altı hafta sonra ailesi Münih’e yerleşti.[2] Burada babası ve amcası elektrik teçhizatları üreten bir şirket kurdu.
Einstein ailesi, dindar olmayan Yahudi bir aileydi. Albert beş yaşından itibaren üç yıl boyunca bir Katolik ilk okulunda eğitim gördü. Einstein ilk yaşlarında konuşma zorlukları yaşamıştı.
1894 yılında babasının şirketi iflas etti ve Einstein ailesi İtalya’ya yerleşti. Aile Pavia’ya yerleştiğinde, Einstein eğitimini devam ettirmek için Münih’te kaldı. Einstein okulda sürekli otorite ile çatışıyordu ve okulun eğitim sistemi ve yöntemine sert bir şekilde karşıydı. 1895 yılının baharında ailesinin yanına gitmek için okuldan ayrıldı.
Einstein, Zürih’te Federal Politeknik Okulu'na başvurdu. Okula kabul sınavına girmiş fakat fizik ve matematikte sıradışı puanına rağmen diğer alanlarda başarısız olmuş ve okula kabul edilmemiştir. Ailesi sonrasında Albert’ı Kuzey İsviçre’de Aarau’ya orta okulu bitirmesi için gönderdi.[2] 17 yaşına geldiğinde mezun oldu ve zorunlu askerlik yapmamak için babasından izin alarak Almanya vatandaşlığından çıktı. 1896 yılında, Zürih’te, Politeknik’te dört yıllık bir matematik ve fizik öğretmenliği programına katılmıştır.
Einstein’ın gelecekteki eşi, Mileva Maric, aynı sene Politeknik’e girmişti ve dört yıl boyunca Einstein ve Maric’in arkadaşlığı romantik bir ilişkiye dönüşmüştür.
buz perisi - avatarı
buz perisi
VIP Lethe
6 Şubat 2012       Mesaj #5
buz perisi - avatarı
VIP Lethe
ibni Sina

Felsefe, matematik, astronomi, fizik, kimya, tıp ve müzik gibi bilgi ve becerinin çeşitli alanlarında seçkinleşmiş olan, İbn-i Sinâ (980-1037), matematik alanında matematiksel terimlerin tanımları; astronomi alanında ise duyarlı gözlemlerin yapılması konularıyla ilgilenmiştir.

Astroloji ve simyaya itibar etmemiş, Dönüşüm Kuramı'nın doğru olup olmadığını yapmış olduğu deneylerle araştırmış ve doğru olmadığı sonucuna ulaşmıştır. İbn-i Sinâ'ya göre, her element sadece kendisine özgü niteliklere sahiptir ve dolayısıyla daha değersiz metallerden altın ve gümüş gibi daha değerli metallerin elde edilmesi mümkün değildir.
In science we trust.
buz perisi - avatarı
buz perisi
VIP Lethe
6 Şubat 2012       Mesaj #6
buz perisi - avatarı
VIP Lethe
Carl Linnaeus (Carl Linnaeus Kimdir? - Carl Linnaeus Hakkında)

Carl Linnaeus

180px LinC3A6us


Carl Linnaeus (sonra Carl von Linné, Latince yazılı kitaplarda Carolus Linnaeus) 23 Mayıs 1707 Råshult'da doğdu (Stenbrohult, Güney İsveç), 10 Ocak 1778 Uppsala'da öldü; İsveçli biyolog, hekim ve fizikçi.

Linnaeus, biyoloji ve botanikte sınıflandırma esasını getirmiş, bütün canlıları bir cetvelde göstermiştir. Onun bu metodu, bugün de kullanılmaktadır.

1727'de Lund Üniversitesine başladı. 1735'te Hollanda'ya gitti. Orada tıp doktoru unvanını aldı ve üç sene kaldı. 1737 yılında yayınladığı Genera Plantarum (Bitki Cinsleri) adlı yapıtında bitkileri çiçek yapılarına göre cins düzeyinde tavsif etmiştir. Daha sonra Stockholm'de deniz fizikçisi oldu. 1741'de Uppsala'da tıp kürsüsünü kabul etti ve ertesi yıl profesör oldu. Linnaeus 1753'te derlediği Species Plantarum (Bitki Türleri) kitabında 6 bin kadar bitki türüne ikili adlandırma sistemini uyguladı. 1761'de kendisine asalet imtiyazı verildi ve Carl von Linné diye anılmaya başlandı.

Linnaeus, bitki ve hayvanlarda ikili isimlendirmeyi başlatmıştır. Bu sistemde Latince veya Yunanca bir isimden sonra özel bir ikinci isim gelmektedir. Bitkiler için yaptığı sınıflandırma ile, o güne kadar tarif edilemeyen bazı bitkiler, kolaylıkla tarif edilebildi. Bitki ve hayvanları, iç bünyelerinin benzerliğine göre cins cins gruplandırdı. Botanik ve zoolojide bugün de kısmen kullanılan terminolojiyi (isimlendirmeyi) başlattı.


Bunlardan başka, Linnaeus ilaçlar üzerinde, İsveç etnolojisi ve coğrafyası üzerinde de çalışmaları bulunmaktadır. İsveç'in gelişmemiş bölgelerini gezmiş ve gördüklerini anlatmıştır. Linnaeus, bütün canlıların aynı varlıktan ürediğini iddia eden evrim teorisinin aksini savunur. Her türün, mutlak bir yaratıcı tarafından ayrı ayrı yaratıldığını söylerdi.


Çalışmaları


Linnaeus, her türün iki latince kelimeden oluşan bir birim ile adlandırılmasında önermiş ve bu kullanımda ısrar etmiştir. Bu iki kelimelik yapının ilk kelimesi o yaşam formunun ait olduğu cinsin ismidir. İkinci kelime ise o cinsin değişik türlerini belirtmek için kullanılan ve türün genel özelliklerine bağlı olarak seçilmiş bağımsız bir kelimedir. Bu yaklaşım şimdi kullanılan iki kelimelik isimlendirme için bir temel teşkil etmiştir. Bu iki kelimelik isimler türlere ait bilimsel isimler veya türlerin sistematik
isimleridir. Türlerin ayırt edilmesini daha da kolaylaştırmak için üç kelimelik isimlendirme kullanılmaktadır. Bilimsel adların doğru yazılması için; cins isimleri büyük harfle başlamalı, tür isimleri ufak harfle başlamalı ve yazar ismi ve yayın notu eklenmelidir.

Linnaeus'dan önce, bazen bir tanımlayıcı sıfat içeren bazen ise farklı birçok kelimeden oluşan bir isimlendirme kullanılıyordu. Bilim adamları aynı tür için farklı isimlerde kullanabiliyorlardı. Bu adlandırma bilim dünyasında birçok karışıklığa neden oldu. Linnaeus'un sistemi bitki ve hayvan türlerine verilen bu farklı isimlendirmeleri bir standarta ve kolay anlaşılan bir şekle kavuşturdu. Linnaeus sistemini cins, takım, sınıf
gruplarını ekleyerek daha da geliştirdi.

İnsan sınıflandırması


Linnaeus insan'ın deri rengine göre ayırt ettiği dört değişik ırk tanımladı. Onu izleyen biyologlar da fiziksel özellikleri temel alan ırk grupları üstünde çalıştılar. Ne var ki, bu tür sınıflandırmaların bilimsel ve kesin olmadığı daha sonra anlaşıldı.


Kaynak: Vikipedi
In science we trust.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Mart 2014       Mesaj #7
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bir bilim insanının hayatı özet şeklinde kısacaa acilllllllll?

Benzer Konular

9 Nisan 2016 / Misafir Cevaplanmış
8 Nisan 2016 / Misafir Cevaplanmış
9 Nisan 2016 / Misafir Cevaplanmış