Gülden Karaböcek, kendine özgü sesi, yorumu, besteleri ve o eşsiz sanatçı kişiliği ile tüm sanatçılara bir örnek teşkil etmiştir. Hani derler ya; anlatılmaz yaşanır diye. Gülden Karaböcek tam da böyle birisidir işte. Kendi tarzını yaratmış ve bunu bütün Türk halkına, Türk müziğine benimsetmiş, ağırlıklı olarak; fantezi, arabesk, halk müziği ve “Güldence yorumlanmış pop ” sanatçısıdır. Aslında o söylediği/yorumladığı her tarzı, her şarkıyı öylesine içten, yürekten ve kendince söylemiştir ki ona apayrı bir ruh, apayrı bir sound vermiştir; Güldence. Bu tarzda; Dilek Taşı, Sürünüyorum, Kırılsın Ellerim, Duyar mısın Feryadımı, İki Kelime, Küstüm Sana Dünya gibi pek çok hit olmuş esere imzasını atmıştır. Gülden Karaböcek yalnızca kendi yarattığı fantezi müziğinin öncüsü olmakla kalmayıp altı tane de sinema filmi çevirmiş başarılı bir oyuncudur da. Onu tanıdığım ilk günden beri ilk günkü heyecanla seviyorum. Ben her zaman; Gülden Karaböcek “böyle baştan ayağa kadın değil, şiir olmalı, musiki olmalı, resim olmalı” diyorum. İşte bu yüzden içimdeki o tarifi imkânsız duyguların izahını; şiirlere (şairlere) bırakıyorum. Gülden Karaböcek’le ilgili söylenecek; kelimelere sığmayacak o kadar çok şey vardır ki. Onları da bu sitenin sayfalarında gezerken bulacaksınız… Dileğimiz; Türk halkının yüreğinde yer etmiş, dünyada başka bir benzeri bulunmayan ve hiçbir zaman da gelmeyecek olan bu eşsiz, nadide sanatçımızın ebediyen var olmasıdır.
Nuri Çetin