Arama

Deyimler ve kökenleri hakkında bilgi verir misiniz?

Güncelleme: 4 Mart 2013 Gösterim: 1.605 Cevap: 2
werower - avatarı
werower
Ziyaretçi
4 Mart 2013       Mesaj #1
werower - avatarı
Ziyaretçi
ARKADASLAR MERHABA Msn HappySIZDEN BIR RICAM OLACAK OGRETMEN DEYIMLER VE KOKENLERI DIYE BIR PERFORMANS VERDI VE BEN HERKANGI BIR BILGI BULAMADIM DETAYLICA NET BIR SEKILDE...ELINDE KAYNAGI OLAN BURADA PAYLASIR ISE COK SEVINIRIM Msn HappySIMDIDEN TESEKKURLER...
_SoNBaHaR_ - avatarı
_SoNBaHaR_
VIP ButterfLy EffeCt
4 Mart 2013       Mesaj #2
_SoNBaHaR_ - avatarı
VIP ButterfLy EffeCt
GEÇEN gün birkaç dost oturmuş laflıyorduk. Her ne kadar buna sohbet denilirse de, aslında dedikodudur. Dedikoduyu kadınlara yakıştıran erkekler, dedikodunun âlâsını yaparlar.
Birinden söz edilirken, "Biz onun cemaziyülevvelini biliriz!" deyiverdik. Bizden genç olanlar, bu deyimin nereden geldiğini bilmiyorlarmış. Biz de bunun Arabi aylardan beşincisinin adı olduğunu duymuştuk ama, niçin böyle denildiğini birinin geçmişini hedef aldığını bilmiyorduk, ertesi gün araştırdık...
* * *
MEĞER Osmanlı devrinde, resmi dairelerde her ayın evrakı bir torbada toplanır, ay bitince torbanın ağzı büzülür, bağlanır, üstüne de ayın adı yazılırmış...
Yeni memurlardan biri, bu torbalardan birini, yoksulluktan olacak gömlek yaptırmış, üzerindeki cemaziyülevvel yazısı da kalmış... Gel zaman, git zaman küçük memur yükselmiş, rütbeler peş peşine gelmiş, sırtından kürk eksik olmamış, burnu büyümüş... Onun eski halini bilen arkadaşları da, "Biz onun cemaziyülevvelini biliriz!" demeye başlamışlar.
* * *
KAYNAKLARI karıştırırken baktık ki, her gün birçok deyim kullanıyoruz ama, çoğunun anlamını, neden kullandığımızı nereden geldiğini bilmiyoruz...
Mesela bamteline basmak...
Nerede kullanırız bunu?
Birisini kızdırdığımız zaman ya da birileri bizi kızdırdığı zaman...
"Adamın bamteline bastık!"
"Bak dikkat et, bamtelime basma!"
Bu deyim de şuradan geliyormuş: Ut ve tamburda en altta bulunan kalın sesli "do" teline, "bamteli" denirmiş, kalın ve tok bir ses çıkarmış...
Deyim buradan gelmiş...
* * *
HER ŞEYDE bir kusur bulunabilir.
Bu kadar kusur, kadı kızında da bulunur, deriz.
Neden?
Adam çirkin, bir kızla evlenmiş. Arkadaşları, "Bu çirkin kızı nereden buldun?" demişler. O da "Huyu güzel olsun!" demiş...
Başlamışlar sıralamaya:
"Bir gözü de iyi görmüyor!"
"Daha iyi, her şeyi görmez!"
"Ayağı da biraz aksak!"
"Daha iyi ya, sokak sokak dolaşmaz."
"Peki, kamburuna ne diyeceksin!"
Adam, insaf diye ellerini açmış:
"O kadar kusur kadı kızında da olur!"
* * *
BİRİNİN sahtekârlığı ortaya çıkınca, "Foyası meydana çıktı" deriz.
Peki, foya nedir?
Eskiden kuyumcular, sattıkları yüzüklerin, değerli taşların arkasına "foya" denilen bir sıvı sürerlermiş. Bu taşı daha parlak gösterir, ışığı daha çok yansıtırmış...
Zamanla foya dökülünce sahtekârlık ortaya çıkarmış...
"Foyası ortaya çıktı" deyimi buradan geliyormuş...

h.pulur@milliyet.com.tr
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
..Aşk Hiç Biter mi?...
_SoNBaHaR_ - avatarı
_SoNBaHaR_
VIP ButterfLy EffeCt
4 Mart 2013       Mesaj #3
_SoNBaHaR_ - avatarı
VIP ButterfLy EffeCt
"Çamur Atmak"... "Çamura Yatmak..." Deyimlerinin Kökenleri...


İslami Teyemmüm'den Toprağa-Çamura Bulanmaya Kadar Bir Vaftiz-Arınma Aracı Olarak Toprak...


Bir çeşit "eğlence" aracı olarak kullanılan "çamur güreşleri" veya "çamur müsabakaları" da, dinsel kökenlere sahip ritüellerin bozulmuş biçimleri olarak günümüze ulaşmışlardır.

Dinlerde "arınma", fiziki değil, "ruhani" temizlik olarak ele alındığı için, "su ile", "nehirde arınma" vb. olduğu gibi, ateş tapınımcısı kültlerde "ateşle arınma ritleri" olduğu gibi, "taş" ile, "toprak" ile arınma ritüelleri de bulunmaktaydı.

Eski Mezopotamya dinlerinde "başından aşağıya kül atmak", "başından aşağıya toz-toprak atmak" gibi "arınma edimleri"ni biliyoruz. Eski anlatımlara göre, suçlu olan veya kendisine tanrının acımasını isteyen ateş tapınımcısı bir geleneğe bağlı olan kişi, sunuyu-kurbanı "ateşte yakarak sunduktan" sonra, sunu-kurbanın külünü başından aşağıya döktüğü zaman, böylece arınmış-korunmuş oluyordu. Çünkü böylece aslında, Tanrı'ya karşı bir oyun oynayarak, kendini yanmış gibi göstererek yanmaktan-yakılmaktan kurtulmuş oluyordu.

Nerhir vaftizlerinde de, vaftiz edilen kişi, sanki nehirde boğulmuş-ölmüş gibi kabul ediliyor; "yeni", "farklı" bir şahıs olarak ortaya çıkıyordu!

Bizler farkına varmadan, sözünde durmayan, cayan ve aslında bir "suç işleyen" kişinin "çamura yattı"ğından bahsederken, suç işleyen bir şahsın çamura yatarak suçlarından arındığı kabul edilen bir ritüelin kalıntısı temelinde konuşmuş oluyoruz. Ama ne "sözlükler", ne "deyim açıklamaları", "çamura yatmak" sözlerinin ardında, Mezopotamya'nın 3-5 bin yıllık ritüeller tarihi bulunduğundan bahsetmezler. Hatta, bu deyim ile dinsel ritler arasındaki ilişkileri de öğrenemeyiz.

Güncel konuşmalarımıza kadar, farkında olalım veya olmayalım, hepimiz, her saniyemizde bu binlerce yıllık geçmişle birlikte yaşarız.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
..Aşk Hiç Biter mi?...

Benzer Konular

3 Kasım 2014 / Ziyaretçi Soru-Cevap
1 Ocak 2014 / Misafir Soru-Cevap
24 Mayıs 2011 / Misafir Cevaplanmış