Snooker Nedir?
İngiliz subayları tarafından bulunmuş bir oyundur. Özellikle 1930'larda Uk sınırları içerisinde yavaş yavaş popüler olmaya başlamış ancak II. Dünya Savaşından'da nasibini almıştır. BBC'nin sporu tv yayınına geçirmesi ve ardından renkli tv'de yayın yapılması snookerı büyük bir ilgi kaynağına çevirmiştir.Özellikle 1975-1995 yılları arasında sporu olan ilgi patlama düzeyine gelmiştir.Günümüzde Çin, Almanya, Brezilya, Abd, Rusya, İsveç gibi Birleşik Krallık sınırları dışındaki ülkelerde de oldukça popülerdir.Uzun formatlı maçların snookera ilgiyi azalttığı yönündeki düşüncelerde bir çok kişi hem fikir olduğundan bu yana snooker bazı yenilik hareketleri içerisindedir.Farklı formatlarda snooker turnuvaları düzenlenmekte ve bunlardan oldukça olumlu sonuçlar şu ana kadar alınmaktadır.
Sponsorlu Bağlantılar
Oyunun amacı;
rakip oyuncudan daha fazla puan toplayarak, oyunu kazanmaktır. Oyunun en başında toplar, resimde görüldüğü gibi dizilidir. Oyuncular sıraları geldiğinde, vuruşlarını yapmak için masaya gelirler. Oyuncuların ilk amacı, 15 kırmızı toptan birisini pot yapmaktır. Kırmızı renkli topların puan değeri 1’ dir. (Bu vuruştan önce herhangi bir deklarasyon yapılmaz. ) Eğer kırmızı toplardan birisi pot yapıldıysa, oyuncu kendi istediği renkli toplardan birini pot yapma şansı kazanir. Renkli topların puan değerleri sırasıyla, sarı için 2 puan, yeşil için 3 puan, kahverengi için 4 puan, mavi için 5 puan, pembe için 6 puan ve en değerli top olan siyah için 7 puan’ dır. Eğer oyuncu, bu atışında da başarılı ise, yeniden bir kırmızı topu pot yapma hakkı kazanır. Kırmızı toplar düştükleri pakette kalırken, renkli toplar masaya kendi yerlerine geri koyulur. Bu atışlardan birinde başarısız olunduğunda oyun sırası diğer oyuncuya geçer. Oyun tüm kırmızılar pot yapılıp, masada yalnızca 6 renkli kalana dek bu şekilde devam eder. Bu noktadan sonra oyunda amaç, puan sıralaması en düşük olan toptan başlayarak, en yüksekte olan topa kadar tüm renklileri pot yapmaktır. Bu noktadan sonra pakete giden hiçbir renkli masaya geri dönmez. En sonunda siyah top pakete girdiğinde, oyun biter ve en yüksek puana sahip oyuncu oyunu kazanır.Oyunda puan kazanmanın bir diğer yolu da, rakip oyuncunun faul yapmasıdır. Faulün bir çok nedeni olabilir. En yaygın faullerden birisi, öncelikle kırmızı top yerine renklilerden birine vurmaktir. Minimum 4 ceza puanı bu şekilde rakibe gider. Ceza puani faulün yapıldığı topa göre 5, 6 veya 7 olabilir.
Oyunun açılışından son top olan siyah topun pot yapılmasına kadar geçen tüm süre ve oynanan oyuna frame denir. Turnuva ya da maç öncesinde belirlenen sayıda frame kazanan oyuncu maçın galibi olur. Genel olarak, küçük rakamlar seçilse de 35 frame’ lik oyunlar(18 e ulaşan kazanır) da oynanabilir. Bu tür oyunlar gün içerisinde ya da bir kaç gün içine yayılan seanslar olarak düzenlenir.
Snooker içinde kullanılan bir diğer terim de seri (break) dir. Seri, bir oyuncunun tek seferde sırasını rakibe vermeden topladığı puandır. Oyuncuların amacı 15 kırmızıyı tek seferde kullanarak seri yapmaktır. Her kırmızının ardından siyah topu pot yapmak, mükemmel bir oyundur. Bu yöntemle, masadan tek seferde alınabilecek en fazla puan olan 147 alınır.
Snooker ismi nereden geliyor?
Oyunun kurallarını da koymuş olan Neville Chamberlain’in bir gün oyun sırasında, topu cebe sokamayan rakibine ‘snooker’ dediği ve oyunun isminin de buradan miras kaldığı rivayet ediliyor. Chamberlain’in bu ifadesinden sonra bilardo oyunuyla özdeşleşen ‘snooker’ tecrübesiz oyunculara yönelik kullanılan bir terim olmuş. Benzer bir kullanım askeri jargonda da mevcut. O dönemlerde, yaşı küçük ve meslekte henüz tecrübesi olmayan askerlere argo anlamda ‘snooker’ denirmiş ki snooker’ın temellerinin Hindistan’daki Britanya askerleri tarafından atıldığını düşünecek olursak, bu iki kullanım arasında bağlantı olması kuvvetle muhtemel.Snooker İngilizce’de aynı zamanda; bir kişiyi istenmeyecek ihtimallere yönlendirmek, zor duruma sokmak, tuzak kurmak, aldatmak, açmaza getirmek gibi anlamlarda günlük dilde de kullanılıyor. ‘Snooker’ yapmak ise oyunun kendisinde bu fillerle benzeşen bir durumu ifade ediyor. Rakibini istenmeyen bir atışa zorlamak, masayı isabetli vuruş yapmanın zor olacağı bir durumda rakibine bırakmak gibi (isteka topu ile oyuncunun vurması gereken topların arasında diğer topların atışı engelleyecek şekilde kalması ve oyuncunun bantları kullanarak atış yapmak durumunda bırakılması)
Bir de son olarak maçlar sırasında sıkça duyduğumuz ‘snooker gerektiren durum’un (snooker required position) ne olduğuna değinelim. Oyuncu, atışını yapmak üzere masaya geldiğinde masada kalan alabileceği maksimum puan eğer rakibine yetişmesi için yeterli gelmiyorsa snooker gerektiren bir durum’a düşmüş demektir. Bu durumda oyuncunun rakibine faul yaptırıp ekstra ceza puanları alabilmesi için rakibini snooker pozisyonuna düşürmesi gerekir.
Snooker Kuralları
Snooker oyununun 19. Yüzyılın sonlarına doğru oynanmaya başlandığı tahmin edilmektedir. Bu zamanlarda bilardo oyunu oldukça popülerdi. Oyuncular bilardo oynarken bazı kurallarda değişiklikler yapıyorlardı. O zamanlar black pool snooker’a en yakın sayılabilecek oyundu. Snooker stratejik bir oyundur ve fazlaca dikkat gerektirir. Oyunu oynarken uyulması gereken kurallar şunlardır:
- Oyun hepsi kırmızı renk olan on beş topla oynanır. Topların üzerinde numara bulunmaz. Bu topların diğer tarafında ise 6 tane renkli ve 1 tane beyaz top bulunur. Bu beyaz top ana toptur ve white top olarak adlandırılır.
- Oyunun amacı bütün topları ve ya rakibinden daha çok sayıda topu kurallara uygun olarak ceplere sokmak ve daha yüksek skoru elde etmektir.
- Oyunda kırmızı top 1, sarı top 2, yeşil top 3, kahverengi top 4, mavi top 5, pembe top 6, siyah top ise 7 puandır.
- Oyun, oyuna başlayacak oyuncunun ana topu istediği yere yerleştirmesiyle başlar.
- Oyun sırası gelen oyuncu herhangi bir kırmızı topa vurmak zorundadır.
- Bir vuruşun geçerli sayıla bilmesi için; beyaz topu deliğe sokmamalı, beyaz top ilk önce kırmızı topa vurmalı ve sadece kırmızı toplar deliğe girmiş olmalıdır.
- Bu kuralların dışında ne olursa olsun faul olarak sayılır.
- Eğer renkli top deliğe sokulmuş ise renkli topun puanı kadar oyuncunun puanı yükseltilirken, oyuncunun bir sonraki hedefi kırmızı top olmalıdır. Eğer ki masada hiç kırmızı tgop kalmadıysa oyuncu , puanı en düşük olan topa vurmalıdır.
- Bir vuruş faul olarak sayılır ise diğer oyuncu penaltı puanı alır. Eğer ki deliğe beyaz top sokulduysa 4 puan, eğer farklı bir top ise o topun değeri , yapılan vuruş birden faza faule sebep olduysa diğer oyuncu en yüksek puanı alır.
- Eğer masada sadece siyah top kaldıysa ve sonraki vuruşta siyah top deliğe sokulursa ya da sonraki vuruş faul olur ise oyun biter.
DÜNYADA BİLARDO
UMB (Dünya Bilardo Birliği) üç toplu deliksiz bilardoyu, WPBA (Dünya Pool Birliği) ise çok toplu delikli (Pool) bilardo disiplinlerini, organize etmeye çalışmaktadır. IBSF (Uluslararası Snooker bilardo Konfederasyonu) ise Snooker bilardonun organizesini yapmaktadır.
Bu üç kurulusun birleşmesi ile kurulan WCSB ise bilardo sporunu olimpiyatlara taşımaya çalışmaktadır. Zira IOC (Uluslararası Olimpiyat Komitesi) bilardo ile uğrasan konfederasyonların tek bir çatı altında toplanmasını şart koşmuştur.
BWA (Dünya Bilardo Dernekleri Birliği) ise profesyonel bir yaklaşımla ve sadece 3 bant disiplini ile ilgilenmektedir.
Amatör ve profesyonel kuruluşlar arasında yaşanan hakimiyet ve çıkar savası, su anda Dünya bilardosunun en önemli problemi. Bu savaş yeni federe olan ülkemiz bilardosunda yakından ilgilendirmektedir.
3 toplu bilardo da, Dünya bilardosunda önde gelen ülkelerin başında Almanya, Hollanda, Fransa, İsveç, Belçika, İspanya gibi ülkeler gelmektedir. Kulüpler arası deplasmanı bilardo liginin bulunduğu bu ülkelerde, bayanlarda yoğun olarak bilardo oynanmaktadır.
3 topla birçok disiplin olmasına karsın 3 bant disiplini su anda en popüler duruma gelmiştir. 3 topu temel disiplini olan Karambol ise yavaş yavaş ölmekte. Su anda bu disiplinde Avrupa ve Dünya şampiyonası sadece juniorler seviyesinde yapılmaktadır. Televizyonların ve sponsorların ilgisizliği yüzünden rağbet görmeyen Karambol tarihe karışmak üzere.
Çok popüler olduğunu söylediğimiz 3 bant disiplini ise cazibesini henüz tam olarak çözümlenemeyişinden almaktadır. Çok zor ve zevkli olan bu disiplinde, ülkemizde süper sporcusu Semih SAYGINER ile, Dünya’da söz sahibidir. Halen profesyonel sıralamada, Dunya’nin en iyisi olarak kabul edilen İsvec’li Thorbjorn BLOMDAHL`in, şampiyonumuza karşı son bir senede sadece bir galibiyeti, buna karsı ise tam 5 mağlubiyeti bulunmaktadır.
Belcika’li buyuk usta Raymond CEULEMANS’in yasinin bir hayli ilerlemiş olmasına rağmen hala zirveyi zorlaması ise gerçekten takdire sayan.
Fransa, üçbantta Bitalis ile sesini duyururken, Ýtalya, Marko Zanetti, Hollanda Djck JASPERS, Japonya Kobayashi, Comari, Avusturya, Pills, Danimarka CARLSEN ile zirveyi zorlamaktadır.
TÜRKİYE’DE BİLARDO
Ülkemizde bilardo masaları, 19 yüzyıl sonlarına doğru saray ve konaklarda görülmeye başladı. II. Abdülhamit döneminde Harbiye Nazırı Enver Paşa’nın bir bilardo tutkunu olduğu ve onun talebesi Prens Halim’in ise usta bir oyuncu oluşu, Cumhuriyete kadar geçen sürede sahip olduğumuz tek bilgi. Bu bilgide bizden 2 nesil evvel yaşamış olan ustalarımızın söyledikleri ve kulaktan kulağa aktarılan ifadelerden ibaret.
Türkiye de ise bilardo sporu 19. Yüz yılın sonlarına doğru saray da ve konakta görülmeye başlamıştır. Bu dönemde edinilen bilgiye göre II. Abdülhamit döneminde Harbiye Nazırı Enver Paşa’nın bir bilardo tutkunu olduğu ve onun talebesi Prens Halim’in ise usta bir oyuncu oluşu, Cumhuriyete kadar geçen sürede sahip olunan bilgilerdendir.
Ulu Önderimiz Atatürk’ün fırsat buldukça bilardo oynamış olması ise bilardo tarihimiz açısından çok önemli. II. Cumhurbaşkanımız İsmet İNÖNÜ’nün usta bir bilardocu oluşu ise ayrı bir kıvanç kaynağımız.
MsXLabs.org
-derlemedir.
-derlemedir.
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.