Ziyaretçi
Troçkizm
Vikipedi, özgür ansiklopedi
İdeoloji
Troçkizmin Marksist ideolojiler arasındaki konumu şu şekildedir:

Marksist teoriye göre, sosyalist toplum, tarihin belli bir aşamasında, burjuva devriminden ve sanayi toplumunun olgunlaşmasından sonra gerçekleşecekti. Ancak Bolşevik Devrimi yapıldığı sırada Rusya henüz burjuva devrimi gerçekleşmemiş, sanayileşmemiş bir ülkeydi. Troçki'ye göre burjuva devriminin gerçekleşmediği ülkelerde, örneğin 1917 öncesi Rusya'da, işçi sınıfı (proletarya), kendi devrimini yapmakla kalmayıp, burjuva devriminin gereklerini de yerine getirmek zorundadır. Proletaryanın bir anda toplumu bu denli değiştirmesi mümkün olmadığından, Troçki, başarı sağlanana dek sürecek bir "sürekli devrim"in gerekli olduğunu söyler.
Troçki'ye göre, bir sosyalist devlet tek başına kapitalist güçlerin baskısına direnemez. Bu nedenle Troçki, gelişmiş kapitalist ülkelerde de sosyalist devrimlerin yapılmasını en büyük öncelik olarak görmüştür. Dünya devriminin gerekliliği görüşü, sosyalizmin tek başına SSCB'de kurulabileceğini savunan Stalinist görüşle, yani "tek ülkede sosyalizm" görüşüyle çelişir. Stalin'e göre Bolşevik Devrimi'nden sonra Sovyetler'in önceliği, kapitalist bir dünyada tek başına var olmayı başarmaktır.
SSCB'nin kapitalist ülkelerle bir arada yetmiş yıldan uzun süre yaşayabilmesi gerçeği karşısında Troçkistler, bu ülkenin "bürokratik yozlaşmaya uğramış bir işçi devleti" olduğu, gerçek bir sosyalist devlet olmadığı yorumunu yapmıştır. Bu teoriye göre SSCB, kapitalist bir ülke olmasa da, işçilerin çıkarlarından farklı çıkarlara sahip bürokratik bir zümre tarafından yönetilmektedir. Troçkistler, Stalin'i rejimi korumak uğruna sosyalizmi feda etmek ve batılı güçlerle işbirliği yapmakla suçlar, kanıt olarak da batı ülkelerindeki Stalinist komünist partilerin içinde bulundukları rejimleri desteklemelerini gösterirler. Gerçekten de Stalin, batılı güçlerin saldırısını önlemek için, SSCB'nin bu ülkeler için bir tehdit olmadığını, tek amacının kendi başına var olmak olduğunu kanıtlamaya çalışmıştı. Batılı ülkelerdeki komünist partilerin faaliyetlerini o ülkelerdeki rejime tehdit olmadan sürdürmesi için talimat vermişti.
Marksizmin siyasi yelpazesinde Troçkizmin sol kanatta olduğu kabul edilir. Troçkizm, SSCB'de kısıtlanan demokratik hakların geri verilmesi için mücadele etmiş, SSCB'nin kapitalist devletlerle anlaşmasına karşı çıkmış, devrimin diğer ülkelere yayılmasına çalışmıştır.
Tarih
Sovyetler'deki "sol muhalefet", Troçki önderliğinde 1920'li yıllar boyunca güç kazandı. 1928'de Stalin bu gelişmeye son vermek için Troçki'yi önce SSCB içinde sürgüne gönderdi, yandaşlarını hapsettirdi. Buna rağmen sol muhalefetin faaliyetlerini gizlice sürdürmesi üzerine Troçki yurtdışına, sırasıyla Türkiye, Norveç ve Meksika'ya sürgüne gönderildi. Stalin, gücünün yettiğince tüm dünyadaki komünist partilerden Troçkistlerin tasfiyesini sağladı.
Troçki, bu şekilde gücünü pekiştiren Sovyet bürokrasisinin er ya da geç konumunu kalıcı hale getirmek için kapitalizme yöneleceğini iddia etmiştir. Troçkistler, SSCB'deki Glastnost ve Perestroyka hareketlerini, Troçki'nin bu kehanetinin gerçekleşmesi olarak yorumlarlar.
Troçki, yozlaşmasına rağmen SSCB'nin varlığının yine de işçilerin çıkarına olduğunu ve kapitalist ülkelerin saldırılarına, karşı devrim girişimlerine karşı savunulması gerektiğini düşünüyordu. SSCB'de sosyalist demokrasinin yeniden kurulması için bir "siyasi devrim" çağrısında bulundu.
Stalin, Troçki'yi SSCB rejimi için büyük tehlike olarak görüyordu ve onu etkisiz hale getirmek için çeşitli yöntemler denedi. Troçki, Meksikalı bir Stalinist olan Ramon Mercader tarafından 1940'ta öldürüldü.
Dördüncü Enternasyonal
Suikastten önce, 1938'de Troçki ve yandaşları, hareketlerini kurumsallaştırmak için Dördüncü Enternasyonal'i örgütleyebilmişti. Troçki, Dördüncü Enternasyonal'in devrimi gerçekleştirebilecek tek güç olduğunu ve gerek kapitalizme gerekse Stalinizme karşı mücadele edeceğini söylüyordu. Bu yıllarda Troçkizm Vietnam'da, Sri Lanka'da ve daha sonra Bolivya'da bir kitle hareketi hüviyeti kazandı. Çin'de de önemli Troçkist hareket mevcuttu. Ancak Stalinistler, güç kazandıkları her yerde Troçkistleri başlıca düşmanları olarak gördüler ve yok etmek için çaba gösterdiler.
II. Dünya Savaşı yıllarında Dördüncü Enternasyonal'den kopmalar yaşandı. Bazı Troçkistler, SSCB'nin artık "yozlaşmış bir işçi devleti" sayılamayacağını söyleyerek Dördüncü Enternasyonal'den çekildiler. Bunlara göre, SSCB gibi baskıcı bir rejimi savunmak işçi sınıfı için bir hataydı. Öte yandan, baskı altında kalan Troçkist gruplar Vietnam'daki ve diğer ülkelerdeki kitle desteğini kaybettiler.
Dördüncü Enternasyonal Uluslararası Sekreteryası, II. Dünya Savaşı sonrası siyasi durumu ve Doğu Avrupa'daki yeni sosyalist devletleri değerlendirmek amacıyla 1946, 1948 ve 1951 yıllarında bir dizi uluslararası kongre topladı. 1951 kongresi, Doğu Avrupa devletlerini "deforme işçi devletleri" olarak tanımladı. Aynı kongre, Michael Pablo'nun, Troçkistleri komünist partilerin içinde daha etkin olmaya çağıran görüşlerini de benimsedi. Pablo'ya göre komünist partiler, gerçek bir işçi hareketine dayanmaları halinde Stalin'in etkisinden kurtulabilirdi. Yugoslavya'nın kendi yolunu seçmesi, bunun olabilirliğini göstermişti. 1951 kongresinde Troçkistlerin komünist partiler içinde faaliyet göstermesi yönünde karar alındı.
1951 kongresinin karşı karşıya geldiği bir sorun, Doğu Avrupa'daki yeni sosyalist rejimler oldu. Troçkist görüşe göre SSCB, kendi varlığı için tehdit olmadığı sürece kapitalizmle uyum içinde yaşayacak, devrimi yaymaya çalışmayacaktı. Doğu Avrupa ülkelerindeki durum bu tezle çelişiyor gibiydi. Tartışmalar sonucunda Kongre; SSCB yönetiminin hâlâ karşı-devrimci olduğunu, Doğu Avrupa'daki yeni rejimlerin II. Dünya Savaşı'nın askeri ve siyasi bir sonucu olduğunu, SSCB'nin rejimini bu ülkelere yaymasının devrimcilikten değil, varlığını koruma güdüsünden kaynaklandığını açıkladı.
International Viewpoint, Dördüncü Enternasyonal'in İngilizce yayın organıdır. Derginin baş harflerinin kısaltması olan "IV"nin Latin rakamlarıyla dörde karşılık gelmesi bir simge olarak kullanılmıştır.
Günümüzde Troçkizm
Sri Lanka ve Bolivya'da hâlâ önemli sayıda Troçkist bulunmakla birlikte, bunlar birbiriyle rekabet halindeki gruplara bölünmüştür. Troçkizm, Brezilya ve Arjantin gibi Latin Amerika ülkelerinde bir miktar kitle desteği kazanmıştır. Diğer üçüncü dünya ülkelerinde ise genellikle sadece entelektüeller arasında kabul gören bir ideoloji konumundadır.
SSCB'nin yıkılmasından sonra Batı ülkelerinde Troçkizm'e duyulan ilgi artmaya başladı. Stalinist partilerin gerilemesi, Troçkist partilerin ön plana çıkmasını sağladı. 2002'de Fransa seçimlerinde kendilerini "Troçkist" olarak tanımlayan partiler oyların %10'unu aldılar.
Bugüne kadar hiç bir Troçkist parti iktidara gelmemiştir.
Ünlü Troçkistler
Tarık Ali, Daniel Bensaïd, James P. Cannon, Tony Cliff, Isaac Deutscher, Hal Draper, Raya Dunayevskaya, Chen Duxiu, Ted Grant, Anton Grylewicz, Duncan Hallas, Chris Harman, Gerry Healy, Oskar Hippe, C. L. R. James, Georg Jungclas, Frida Kahlo, Ken Loach, Michael Löwy, Ernest Mandel, Jakob Moneta, David North, Michel Pablo, Juan Posadas, Vanessa Redgrave, Lucy Redler, Diego Rivera, Roman Rosdolsky, Tony Saunois, Leo Sedov, Victor Serge, Max Shachtman, Peter Taaffe, Ta Thu Thau, Lynn Walsh, Wang Fanxi, Winfried Wolf, Alan Woods...
Lev Troçki
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Leon Davidoviç Bronştayn adıyla Yanovka’da (Janovka) küçük toprak sahibi bir Yahudi ailesinin çocuğu olarak doğdu. 1902 yılından itibaren Troçki adını kullanmaya başlamıştır.
1917 Rus devrimi'nin (Ekim devrimi olarak da geçer) önde gelen isimlerindendir. Sovyetler Birliği'nin kurulmasında, ihtilal sonrası iç isyanların ve ayaklanmaların bastırılmasında birinci derecede rol oynamıştır. Kızılordu`nun kurucusu olarak kabul edilmektedir.Lenin'den sonra Sovyetlerin en güçlü ikinci adamı olmuştur. Lenin'in ölümünden sonra Stalin ile giriştiği iktidar mücadelesini kaybetmiş ve ülkeyi terk etmek zorunda kalmıştır.
Hayatı
Troçki, 1879 yılında Güney Ukrayna'da bulunan Kerson'da doğdu. Ailesi Yahudi olmasına rağmen evde konuşulan dil Rusça ve Ukraynaca idi. Dokuz yaşlarında iken Odessa'da bulunan teyzesinin yanına giderek burada eğitim gördü. Daha sonra eğitimine devam etmek gayesiyle Nikolayev'e gitti. Matematik ve hukuk alanında yüksek öğrenim yaptı. Öğrenciliği sırasında sosyal demokrat çevrelerle temasa geçti ve devrimci gruplara dahil oldu. Marksizm görüşünü benimsedi. Bu fikirlerin etkisiyle, Güney Rusya İşçi Birliği adlı gizli bir örgütün kurucuları arasında yer aldı. 1898 yılında bu gizli örgüte mensubiyetinden dolayı Çarlık polisi tarafından yakalanarak hapse konuldu. İki yıl tutuklu kaldı.
Hapis hayatından sonra Sibirya'ya sürgüne yollandı. "Troçki" takma adını bu sıralarda kullanmaya başladı. Yaklaşık iki yıl sürgün kaldıktan sonra firar ederek önce Viyana'ya, akabinde Londra'ya gitti, burada Lenin'le buluştu. Bir yıl sonra Londra'da toplanan Rus Sosyal Demokrat İşçi Partisinin kongresine katıldı. Bu kongrede parti içinde Bolşevikler ve Menşevikler olmak üzere iki hizip oluştu. Bolşevik Lenin'e karşı Troçki Menşevik kanatta yer aldı. Ancak, bir yıl sonra Menşeviklerin görüşlerine katılmadığını belirterek Lenin'in yanına geçti.
1897'de mücadeleye Narodnik (halkçılık hareketi) düşünceleri savunarak atıldı. Sürgün şartlarında okuduğu Marksist klasiklerin etkisiyle bir süre sonra kendisini dönemin devrimci akımı olan 'Sosyal Demokrat' ilan etti. 4 Mayıs 1917'de ülkeye döndüğünde geçici hükümete karşı Bolşevik Parti'ye yakın bir tutum aldı ve onunla birlikte hereket etti. Lenin "son yazıları" dahil olmak üzere iki metninde Troçki için " aramızdaki son bolşevik olmasına karşın, kabul etmeliyizki en yetenekli bolşevik odur" demiştir.
1917
Troçki, Rusya'ya döndükten sonra Petrograd Sovyeti Başkanlığına seçildi. Bu sıfatıyla Rus ihtilalinin alt yapısının hazırlanmasında, ayaklanmaların örgütlenmesinde ve yönetiminde aktif ve önemli bir rol üstlendi. İhtilalin gerçekleşmesinde ve Rus Çarlığının yıkılmasında büyük pay sahibi olanlardan birisi oldu. Devrim sonrasında Lenin'in önemli adamlarından birisi oldu. Önce Dışişleri, daha sonra Savaş Bakanlığına getirildi. En önemli faaliyeti ise Kızılordu ile ilgili olanıdır. Başkumandan sıfatıyla Kızılordunun kurulması görevi kendisine verildikten sonra bunu gerçekleştirdi. İhtilal sonrası meydana gelen karışıklıklar ve iç ayaklanmalar boyunca bu orduyu idare etti. Troçki, Komünist Enternasyonal`in kurulmasında da önemli rol oynadı. İlk beş kongrenin programları ve bildirileri kendisi tarafından hazırlandı. Meydana gelen sorunların çözümünde sergilediği farklı tutum ve fikirler sebebiyle, parti çoğunluğuyla ters düştü. Sendikaların bağımsızlığına tahammülü olmayıp bu örgütlerin devletleştirilmesini ve devlete bağımlı bir şekilde faaliyet göstermelerini savundu.
1918
I.Dünya Savaşı bağlamında Osmanlı Devleti’nin yenilgisini onaylayan Brest-Litovsk Antlaşmasını Rusya adına bizzat Troçki imzaladı. Bu antlaşma ile Rusya 1878 yılında ele geçirdiği Kars, Ardahan ve Batum'u Osmanlı İmparatorluğu’na geri veriyordu.
Stalin`le Mücadelesi ve Sürgün
Lenin'in 1924 yılındaki ölümünden sonra partinin elinde tüm yetkileri toplamaya başlamış Stalin ile iktidar mücadelesine girişti. Bu mücadelede giderek güç kaybetti ve teker teker elinde bulunan yetkilerini kaybetti. Önce Savaş komiserliği görevinden alındı. Daha sonra Siyasi Büro ve akabinde Komünist Enternasyonal yürütme kurulu merkez komitesinden alındı. Taraftarlarının St. Petersburg'da sokak gösterilerine kalkışmalarından sonra parti üyeliğinden de atıldı. Böylece iki yıl zarfında tüm yetkileri elinden alındı.
1927‘de yapılan XV. Komünist Kongre’de parti üyeliğinden atıldı ve sürgün hayatı Kazakistan'da Alma Ata yakınlarındaki Semyonov-Tiyanşansky bölgesinde başladı. Bu sürgün sırasında 9 Haziran 1928’te, 26 yaşındaki Nina adındaki kızını Moskova’da kaybetti. Nina’nın kocası da Troçki’nin sürgününden önce tutuklanmıştı. İki yıl sonra da Rus topraklarından kovuldu. 18 Ocak 1929 tarihinde Sovyet Ceza Kanunu’nun 58/10 maddesine göre karşı devrimcilik ve yasa dışı Sovyet partisi kurmak suçlamasıyla Sovyetlerden kovuldu. 1929-33 yılları arasında İstanbul Büyükada'da sürgün yaşadı. Kaldığı yer çok sıkı güvenlik önlemleriyle korundu. Düzenli olarak balığa çıkardı, yemek seçmez, sigara içmez yanında da içilmesine izin vermezdi. Sakin bir hayat sürdü, bu sırada bazı hatıra ve düşüncelerini kaleme aldı ve yayınladı. Bu anlamda İstanbul yılları onun için verimli geçtiği gibi onun için olaylar da oldu 20 şubat 1932’de Stalin tarafından Sovyet vatandaşlığından atıldığında İstanbul'daydı. İstanbul'da yazdığı kitapları; Sürekli Devrim, İspanya Devrimi(1931-1939), Stalin Grubunun Hatası, Rus Devrimi Tarihi ; Rus Devrimi Savunmada, Çin Devriminin Sorunları, ve diğer bazı eserler... İstanbul'da bulunduğu sırada 1933 Ocak ayında kızı diğer Zina, Hitler rejiminin altında Berlin’de intihar etmeye zorlandı. Bu olay onun ruh dünyasını sarsmış olmasına karşın, mücadele disiplininden hiç kopmadı. (Daha sonra oğlu Lev Sedov da öldürülecektir.) İstanbul'dan sonra 17 Temmuz 1933’te aldığı vizeyle Fransa'ya giden Troçki buradan 2 yıl kaldı ve sınırdışı edildi. Akabinde Norveç'e gittiyse de burada da 2 yıl kaldıktan sonra terk etmek zorunda kaldı. 9 Ocak 1937'de Meksika'ya sığındı ve Mexico City'ye yerleşti. Dördüncü Enternasyonal'in inşasına başladı. Uluslararası Sosyalist Devrim İçin Mücadelesini bu merkezden ölene kadar sürdürdü.
1940 yılında GPU ajanı olan Ramón Mercader adlı Stalinist bir İspanyalı, gazeteci kılığında, röportaj yapmak bahanesiyle kaldığı evine gitti. Fırsatı bulduğu bir sırada, başına kazmayla vurmak suretiyle ağır şekilde yaraladı. Troçki saldırganla boğuştuğu sırada odaya giren Troçki'nin korumaları Mercader'e saldırdı. Troçki korumalarına "Onu öldürmeyin, onun anlatacak bir hikayesi var." diye seslendi. Aldığı yaranın etkisiyle Troçki ertesi gün öldü. Ölümünden önce iki kez bilinci yerine gerdi, ilkinde eşine "Burjuva basına iyi malzeme olduk" diyerek ölümle yüz yüze geldiği bir anda cesaretini yitirmediğini gösterdi. Bir sonraki bilincin geri gelişi ise son sözlerini sarf etmesini sağladı bu sözler:
"Dördüncü Enternasyonal'in Zaferinden Eminim, İleri!" olmuştur.
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar
Troçkizm, Lev Troçki tarafından geliştirilen Marksist teori. Troçki, öncü partinin gerekliliğine inanan bir Leninistti. Stalin'den ayrılan yönü, sosyalizmin tek ülkede kurulabileceği düşüncesine katılmaması, sadece dünya çapında bir devrimin başarılı olabileceğini düşünmesiydi.
İdeoloji
Troçkizmin Marksist ideolojiler arasındaki konumu şu şekildedir:

Marksist teoriye göre, sosyalist toplum, tarihin belli bir aşamasında, burjuva devriminden ve sanayi toplumunun olgunlaşmasından sonra gerçekleşecekti. Ancak Bolşevik Devrimi yapıldığı sırada Rusya henüz burjuva devrimi gerçekleşmemiş, sanayileşmemiş bir ülkeydi. Troçki'ye göre burjuva devriminin gerçekleşmediği ülkelerde, örneğin 1917 öncesi Rusya'da, işçi sınıfı (proletarya), kendi devrimini yapmakla kalmayıp, burjuva devriminin gereklerini de yerine getirmek zorundadır. Proletaryanın bir anda toplumu bu denli değiştirmesi mümkün olmadığından, Troçki, başarı sağlanana dek sürecek bir "sürekli devrim"in gerekli olduğunu söyler.
Troçki'ye göre, bir sosyalist devlet tek başına kapitalist güçlerin baskısına direnemez. Bu nedenle Troçki, gelişmiş kapitalist ülkelerde de sosyalist devrimlerin yapılmasını en büyük öncelik olarak görmüştür. Dünya devriminin gerekliliği görüşü, sosyalizmin tek başına SSCB'de kurulabileceğini savunan Stalinist görüşle, yani "tek ülkede sosyalizm" görüşüyle çelişir. Stalin'e göre Bolşevik Devrimi'nden sonra Sovyetler'in önceliği, kapitalist bir dünyada tek başına var olmayı başarmaktır.
SSCB'nin kapitalist ülkelerle bir arada yetmiş yıldan uzun süre yaşayabilmesi gerçeği karşısında Troçkistler, bu ülkenin "bürokratik yozlaşmaya uğramış bir işçi devleti" olduğu, gerçek bir sosyalist devlet olmadığı yorumunu yapmıştır. Bu teoriye göre SSCB, kapitalist bir ülke olmasa da, işçilerin çıkarlarından farklı çıkarlara sahip bürokratik bir zümre tarafından yönetilmektedir. Troçkistler, Stalin'i rejimi korumak uğruna sosyalizmi feda etmek ve batılı güçlerle işbirliği yapmakla suçlar, kanıt olarak da batı ülkelerindeki Stalinist komünist partilerin içinde bulundukları rejimleri desteklemelerini gösterirler. Gerçekten de Stalin, batılı güçlerin saldırısını önlemek için, SSCB'nin bu ülkeler için bir tehdit olmadığını, tek amacının kendi başına var olmak olduğunu kanıtlamaya çalışmıştı. Batılı ülkelerdeki komünist partilerin faaliyetlerini o ülkelerdeki rejime tehdit olmadan sürdürmesi için talimat vermişti.
Marksizmin siyasi yelpazesinde Troçkizmin sol kanatta olduğu kabul edilir. Troçkizm, SSCB'de kısıtlanan demokratik hakların geri verilmesi için mücadele etmiş, SSCB'nin kapitalist devletlerle anlaşmasına karşı çıkmış, devrimin diğer ülkelere yayılmasına çalışmıştır.
Tarih
Sovyetler'deki "sol muhalefet", Troçki önderliğinde 1920'li yıllar boyunca güç kazandı. 1928'de Stalin bu gelişmeye son vermek için Troçki'yi önce SSCB içinde sürgüne gönderdi, yandaşlarını hapsettirdi. Buna rağmen sol muhalefetin faaliyetlerini gizlice sürdürmesi üzerine Troçki yurtdışına, sırasıyla Türkiye, Norveç ve Meksika'ya sürgüne gönderildi. Stalin, gücünün yettiğince tüm dünyadaki komünist partilerden Troçkistlerin tasfiyesini sağladı.
Troçki, bu şekilde gücünü pekiştiren Sovyet bürokrasisinin er ya da geç konumunu kalıcı hale getirmek için kapitalizme yöneleceğini iddia etmiştir. Troçkistler, SSCB'deki Glastnost ve Perestroyka hareketlerini, Troçki'nin bu kehanetinin gerçekleşmesi olarak yorumlarlar.
Troçki, yozlaşmasına rağmen SSCB'nin varlığının yine de işçilerin çıkarına olduğunu ve kapitalist ülkelerin saldırılarına, karşı devrim girişimlerine karşı savunulması gerektiğini düşünüyordu. SSCB'de sosyalist demokrasinin yeniden kurulması için bir "siyasi devrim" çağrısında bulundu.
Stalin, Troçki'yi SSCB rejimi için büyük tehlike olarak görüyordu ve onu etkisiz hale getirmek için çeşitli yöntemler denedi. Troçki, Meksikalı bir Stalinist olan Ramon Mercader tarafından 1940'ta öldürüldü.
Dördüncü Enternasyonal
Suikastten önce, 1938'de Troçki ve yandaşları, hareketlerini kurumsallaştırmak için Dördüncü Enternasyonal'i örgütleyebilmişti. Troçki, Dördüncü Enternasyonal'in devrimi gerçekleştirebilecek tek güç olduğunu ve gerek kapitalizme gerekse Stalinizme karşı mücadele edeceğini söylüyordu. Bu yıllarda Troçkizm Vietnam'da, Sri Lanka'da ve daha sonra Bolivya'da bir kitle hareketi hüviyeti kazandı. Çin'de de önemli Troçkist hareket mevcuttu. Ancak Stalinistler, güç kazandıkları her yerde Troçkistleri başlıca düşmanları olarak gördüler ve yok etmek için çaba gösterdiler.
II. Dünya Savaşı yıllarında Dördüncü Enternasyonal'den kopmalar yaşandı. Bazı Troçkistler, SSCB'nin artık "yozlaşmış bir işçi devleti" sayılamayacağını söyleyerek Dördüncü Enternasyonal'den çekildiler. Bunlara göre, SSCB gibi baskıcı bir rejimi savunmak işçi sınıfı için bir hataydı. Öte yandan, baskı altında kalan Troçkist gruplar Vietnam'daki ve diğer ülkelerdeki kitle desteğini kaybettiler.
Dördüncü Enternasyonal Uluslararası Sekreteryası, II. Dünya Savaşı sonrası siyasi durumu ve Doğu Avrupa'daki yeni sosyalist devletleri değerlendirmek amacıyla 1946, 1948 ve 1951 yıllarında bir dizi uluslararası kongre topladı. 1951 kongresi, Doğu Avrupa devletlerini "deforme işçi devletleri" olarak tanımladı. Aynı kongre, Michael Pablo'nun, Troçkistleri komünist partilerin içinde daha etkin olmaya çağıran görüşlerini de benimsedi. Pablo'ya göre komünist partiler, gerçek bir işçi hareketine dayanmaları halinde Stalin'in etkisinden kurtulabilirdi. Yugoslavya'nın kendi yolunu seçmesi, bunun olabilirliğini göstermişti. 1951 kongresinde Troçkistlerin komünist partiler içinde faaliyet göstermesi yönünde karar alındı.
1951 kongresinin karşı karşıya geldiği bir sorun, Doğu Avrupa'daki yeni sosyalist rejimler oldu. Troçkist görüşe göre SSCB, kendi varlığı için tehdit olmadığı sürece kapitalizmle uyum içinde yaşayacak, devrimi yaymaya çalışmayacaktı. Doğu Avrupa ülkelerindeki durum bu tezle çelişiyor gibiydi. Tartışmalar sonucunda Kongre; SSCB yönetiminin hâlâ karşı-devrimci olduğunu, Doğu Avrupa'daki yeni rejimlerin II. Dünya Savaşı'nın askeri ve siyasi bir sonucu olduğunu, SSCB'nin rejimini bu ülkelere yaymasının devrimcilikten değil, varlığını koruma güdüsünden kaynaklandığını açıkladı.
International Viewpoint, Dördüncü Enternasyonal'in İngilizce yayın organıdır. Derginin baş harflerinin kısaltması olan "IV"nin Latin rakamlarıyla dörde karşılık gelmesi bir simge olarak kullanılmıştır.
Günümüzde Troçkizm
Sri Lanka ve Bolivya'da hâlâ önemli sayıda Troçkist bulunmakla birlikte, bunlar birbiriyle rekabet halindeki gruplara bölünmüştür. Troçkizm, Brezilya ve Arjantin gibi Latin Amerika ülkelerinde bir miktar kitle desteği kazanmıştır. Diğer üçüncü dünya ülkelerinde ise genellikle sadece entelektüeller arasında kabul gören bir ideoloji konumundadır.
SSCB'nin yıkılmasından sonra Batı ülkelerinde Troçkizm'e duyulan ilgi artmaya başladı. Stalinist partilerin gerilemesi, Troçkist partilerin ön plana çıkmasını sağladı. 2002'de Fransa seçimlerinde kendilerini "Troçkist" olarak tanımlayan partiler oyların %10'unu aldılar.
Bugüne kadar hiç bir Troçkist parti iktidara gelmemiştir.
Ünlü Troçkistler
Tarık Ali, Daniel Bensaïd, James P. Cannon, Tony Cliff, Isaac Deutscher, Hal Draper, Raya Dunayevskaya, Chen Duxiu, Ted Grant, Anton Grylewicz, Duncan Hallas, Chris Harman, Gerry Healy, Oskar Hippe, C. L. R. James, Georg Jungclas, Frida Kahlo, Ken Loach, Michael Löwy, Ernest Mandel, Jakob Moneta, David North, Michel Pablo, Juan Posadas, Vanessa Redgrave, Lucy Redler, Diego Rivera, Roman Rosdolsky, Tony Saunois, Leo Sedov, Victor Serge, Max Shachtman, Peter Taaffe, Ta Thu Thau, Lynn Walsh, Wang Fanxi, Winfried Wolf, Alan Woods...
Lev Troçki
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Lev Davidoviç Troçki (Rusça Лев Давидович Троцкий; aslında Leyba Davidoviç Bronşteyn; Rusça Лев Давидович Бронштейн), (7 Kasım 1879 Yanovka, Ukrayna'da doğdu; 21 Ağustos 1940 Coyoacán, Meksika öldü) Bolşevik siyasetçi, devrimci, Marksist teorisyen. Sovyetler Birliği'nin ilk yıllarında etkili bir siyasetçiydi. İlk Dışişlerinden Sorumlu Halk Komseri, Kızıl Ordu'nun kurucusu ve komutanı, Savaştan Sorumlu Halk Komiseri oldu. Josef Stalin ile giriştiği siyasi mücadeleyi kaybedince resmi görevlerden alındı. Troçki en önemkli Marksist teorisyenlerden biridir, görüşleri Troçkizm adıyla anılır, Stalin ve Mao'nun görüşlerine karşı en önemli muhalefet hareketini oluşturur.
Leon Davidoviç Bronştayn adıyla Yanovka’da (Janovka) küçük toprak sahibi bir Yahudi ailesinin çocuğu olarak doğdu. 1902 yılından itibaren Troçki adını kullanmaya başlamıştır.
1917 Rus devrimi'nin (Ekim devrimi olarak da geçer) önde gelen isimlerindendir. Sovyetler Birliği'nin kurulmasında, ihtilal sonrası iç isyanların ve ayaklanmaların bastırılmasında birinci derecede rol oynamıştır. Kızılordu`nun kurucusu olarak kabul edilmektedir.Lenin'den sonra Sovyetlerin en güçlü ikinci adamı olmuştur. Lenin'in ölümünden sonra Stalin ile giriştiği iktidar mücadelesini kaybetmiş ve ülkeyi terk etmek zorunda kalmıştır.
Hayatı
Troçki, 1879 yılında Güney Ukrayna'da bulunan Kerson'da doğdu. Ailesi Yahudi olmasına rağmen evde konuşulan dil Rusça ve Ukraynaca idi. Dokuz yaşlarında iken Odessa'da bulunan teyzesinin yanına giderek burada eğitim gördü. Daha sonra eğitimine devam etmek gayesiyle Nikolayev'e gitti. Matematik ve hukuk alanında yüksek öğrenim yaptı. Öğrenciliği sırasında sosyal demokrat çevrelerle temasa geçti ve devrimci gruplara dahil oldu. Marksizm görüşünü benimsedi. Bu fikirlerin etkisiyle, Güney Rusya İşçi Birliği adlı gizli bir örgütün kurucuları arasında yer aldı. 1898 yılında bu gizli örgüte mensubiyetinden dolayı Çarlık polisi tarafından yakalanarak hapse konuldu. İki yıl tutuklu kaldı.
Hapis hayatından sonra Sibirya'ya sürgüne yollandı. "Troçki" takma adını bu sıralarda kullanmaya başladı. Yaklaşık iki yıl sürgün kaldıktan sonra firar ederek önce Viyana'ya, akabinde Londra'ya gitti, burada Lenin'le buluştu. Bir yıl sonra Londra'da toplanan Rus Sosyal Demokrat İşçi Partisinin kongresine katıldı. Bu kongrede parti içinde Bolşevikler ve Menşevikler olmak üzere iki hizip oluştu. Bolşevik Lenin'e karşı Troçki Menşevik kanatta yer aldı. Ancak, bir yıl sonra Menşeviklerin görüşlerine katılmadığını belirterek Lenin'in yanına geçti.
1897'de mücadeleye Narodnik (halkçılık hareketi) düşünceleri savunarak atıldı. Sürgün şartlarında okuduğu Marksist klasiklerin etkisiyle bir süre sonra kendisini dönemin devrimci akımı olan 'Sosyal Demokrat' ilan etti. 4 Mayıs 1917'de ülkeye döndüğünde geçici hükümete karşı Bolşevik Parti'ye yakın bir tutum aldı ve onunla birlikte hereket etti. Lenin "son yazıları" dahil olmak üzere iki metninde Troçki için " aramızdaki son bolşevik olmasına karşın, kabul etmeliyizki en yetenekli bolşevik odur" demiştir.
1917
Troçki, Rusya'ya döndükten sonra Petrograd Sovyeti Başkanlığına seçildi. Bu sıfatıyla Rus ihtilalinin alt yapısının hazırlanmasında, ayaklanmaların örgütlenmesinde ve yönetiminde aktif ve önemli bir rol üstlendi. İhtilalin gerçekleşmesinde ve Rus Çarlığının yıkılmasında büyük pay sahibi olanlardan birisi oldu. Devrim sonrasında Lenin'in önemli adamlarından birisi oldu. Önce Dışişleri, daha sonra Savaş Bakanlığına getirildi. En önemli faaliyeti ise Kızılordu ile ilgili olanıdır. Başkumandan sıfatıyla Kızılordunun kurulması görevi kendisine verildikten sonra bunu gerçekleştirdi. İhtilal sonrası meydana gelen karışıklıklar ve iç ayaklanmalar boyunca bu orduyu idare etti. Troçki, Komünist Enternasyonal`in kurulmasında da önemli rol oynadı. İlk beş kongrenin programları ve bildirileri kendisi tarafından hazırlandı. Meydana gelen sorunların çözümünde sergilediği farklı tutum ve fikirler sebebiyle, parti çoğunluğuyla ters düştü. Sendikaların bağımsızlığına tahammülü olmayıp bu örgütlerin devletleştirilmesini ve devlete bağımlı bir şekilde faaliyet göstermelerini savundu.
1918
I.Dünya Savaşı bağlamında Osmanlı Devleti’nin yenilgisini onaylayan Brest-Litovsk Antlaşmasını Rusya adına bizzat Troçki imzaladı. Bu antlaşma ile Rusya 1878 yılında ele geçirdiği Kars, Ardahan ve Batum'u Osmanlı İmparatorluğu’na geri veriyordu.
Stalin`le Mücadelesi ve Sürgün
Lenin'in 1924 yılındaki ölümünden sonra partinin elinde tüm yetkileri toplamaya başlamış Stalin ile iktidar mücadelesine girişti. Bu mücadelede giderek güç kaybetti ve teker teker elinde bulunan yetkilerini kaybetti. Önce Savaş komiserliği görevinden alındı. Daha sonra Siyasi Büro ve akabinde Komünist Enternasyonal yürütme kurulu merkez komitesinden alındı. Taraftarlarının St. Petersburg'da sokak gösterilerine kalkışmalarından sonra parti üyeliğinden de atıldı. Böylece iki yıl zarfında tüm yetkileri elinden alındı.
1927‘de yapılan XV. Komünist Kongre’de parti üyeliğinden atıldı ve sürgün hayatı Kazakistan'da Alma Ata yakınlarındaki Semyonov-Tiyanşansky bölgesinde başladı. Bu sürgün sırasında 9 Haziran 1928’te, 26 yaşındaki Nina adındaki kızını Moskova’da kaybetti. Nina’nın kocası da Troçki’nin sürgününden önce tutuklanmıştı. İki yıl sonra da Rus topraklarından kovuldu. 18 Ocak 1929 tarihinde Sovyet Ceza Kanunu’nun 58/10 maddesine göre karşı devrimcilik ve yasa dışı Sovyet partisi kurmak suçlamasıyla Sovyetlerden kovuldu. 1929-33 yılları arasında İstanbul Büyükada'da sürgün yaşadı. Kaldığı yer çok sıkı güvenlik önlemleriyle korundu. Düzenli olarak balığa çıkardı, yemek seçmez, sigara içmez yanında da içilmesine izin vermezdi. Sakin bir hayat sürdü, bu sırada bazı hatıra ve düşüncelerini kaleme aldı ve yayınladı. Bu anlamda İstanbul yılları onun için verimli geçtiği gibi onun için olaylar da oldu 20 şubat 1932’de Stalin tarafından Sovyet vatandaşlığından atıldığında İstanbul'daydı. İstanbul'da yazdığı kitapları; Sürekli Devrim, İspanya Devrimi(1931-1939), Stalin Grubunun Hatası, Rus Devrimi Tarihi ; Rus Devrimi Savunmada, Çin Devriminin Sorunları, ve diğer bazı eserler... İstanbul'da bulunduğu sırada 1933 Ocak ayında kızı diğer Zina, Hitler rejiminin altında Berlin’de intihar etmeye zorlandı. Bu olay onun ruh dünyasını sarsmış olmasına karşın, mücadele disiplininden hiç kopmadı. (Daha sonra oğlu Lev Sedov da öldürülecektir.) İstanbul'dan sonra 17 Temmuz 1933’te aldığı vizeyle Fransa'ya giden Troçki buradan 2 yıl kaldı ve sınırdışı edildi. Akabinde Norveç'e gittiyse de burada da 2 yıl kaldıktan sonra terk etmek zorunda kaldı. 9 Ocak 1937'de Meksika'ya sığındı ve Mexico City'ye yerleşti. Dördüncü Enternasyonal'in inşasına başladı. Uluslararası Sosyalist Devrim İçin Mücadelesini bu merkezden ölene kadar sürdürdü.
1940 yılında GPU ajanı olan Ramón Mercader adlı Stalinist bir İspanyalı, gazeteci kılığında, röportaj yapmak bahanesiyle kaldığı evine gitti. Fırsatı bulduğu bir sırada, başına kazmayla vurmak suretiyle ağır şekilde yaraladı. Troçki saldırganla boğuştuğu sırada odaya giren Troçki'nin korumaları Mercader'e saldırdı. Troçki korumalarına "Onu öldürmeyin, onun anlatacak bir hikayesi var." diye seslendi. Aldığı yaranın etkisiyle Troçki ertesi gün öldü. Ölümünden önce iki kez bilinci yerine gerdi, ilkinde eşine "Burjuva basına iyi malzeme olduk" diyerek ölümle yüz yüze geldiği bir anda cesaretini yitirmediğini gösterdi. Bir sonraki bilincin geri gelişi ise son sözlerini sarf etmesini sağladı bu sözler:
"Dördüncü Enternasyonal'in Zaferinden Eminim, İleri!" olmuştur.
Son düzenleyen Blue Blood; 24 Mayıs 2007 23:21

Troçkizm
