Arama

Fairport Convention

Güncelleme: 17 Haziran 2008 Gösterim: 2.828 Cevap: 0
A.Arda - avatarı
A.Arda
VIP VIP Üye
17 Haziran 2008       Mesaj #1
A.Arda - avatarı
VIP VIP Üye
yb2004 c

Sponsorlu Bağlantılar
İlk kuruluş günlerinden 1960’ların sonlarına kadar, psychedelic müzik yapan Fairport Convention daha çok Kuzey Amerikalı şarkıcıların bestelerini yorumlamaya yönelmiş ve Amerikalı grup Jefferson Airplane’in İngiliz versiyonu olarak tanınmıştı. Ancak şarkıcı Sandy Denny’nin yumuşak folk şarkılarına ve gitarcı Richard Thompson’ın “celtic” müziğe gösterdikleri ilgiyle grup geleneksel Britanya müziğiyle de bağlarını kuruyordu. Bu bağların giderek güçlenmesiyle, Fairport Convention 1970’den seksenli yılların ortalarına kadar, özellikle kemancı Dave Swarbrick’in liderliğiyle, elektrikli enstrümanlar kullanarak geleneksel şarkılardan yaptıkları düzenlemelere yöneldi. 1985’ten sonra ise, Fairport Convention yeni bir kadroyla yeni bir sound yarattı ve düzenlemelerden çok, rock öğelerini biraz daha öne çıkararak, çağdaş müzikçilerin şarkılarının yorumlanmasına ağırlık vermeye başladı.


Fairport Convention vokallerde Judy Dyble ve Ian Matthews, bas gitarda Ashley Hutchings, elektrik gitarda Richard Thompson, akustik gitarda Simon Nicol ve davulda Martin Lamble’dan oluşan kadroyla 1967’de Muswell Hill, Londra’da kuruldu. Grup, 1968’de, o günlerde Pink Floyd’un ilk 45’liğinin prodüktörlüğünü de yapan ve Londra’daki underground müzik çevrelerinde yakından tanınan Joe Boyd’la “Fairport Convention” adlı ilk albümlerini yayınladı. Aynı yıl Judy Dyble’ın yerine folk kulüplerinde şarkı söyleyen ve bazı Amerikalı müzikçiler ile Strawbs’la da plaklar yapan Sandy Denny gruba alındı. Judy ise King Crimson’ın çekirdeğini oluşturan Robert Fripp’in grubuna katıldı. Sandy’nin gelişiyle, Fairport ilk albümdeki psychedelic eğilimlerin yanında, yavaş yavaş folk müziğiyle ilgilenmeye ve çalışmalarında Bob Dylan, Joni Mitchell, Leonard Cohen gibi müzikçilerin şarkılarıyla birlikte geleneksel müzikten yapılan düzenlemelere yer vermeye başladı. 1969’d çıkardıkları “What We Did On Our Holidays” ve özellikle “Unhalfbricking” isimli albümlerle, Fairport’un müziğindeki Amerikan etkisi hafifleyerek, yerini orijinal şarkılara ve folk müziğinden yapılan düzenlemelere bıraktı.

“Unhalfbricking”de yer alan Richard Thompson’ın ‘Genesis Hall’ ve Sandy’nin ‘Who Knows Where The Time Goes’u bu iki müzikçinin klasikleşmiş şarkıları arasında yer aldı. Dylan’ın ‘If You Gotta Go, Go Now’ adlı şarkısına Fransızca sözler yazılarak yapılan ‘Si Tu Dois Partir’ ise grubun tarihinde Top Of The Pops’a giren tek kırkbeşlik oldu ve bu başarıdan etkilenen Bob Dylan daha sonra Richard Thompson için ‘Open The Door Richard’ isimli bir şarkı yazdı. “Unhalfbricking”in en önemli özelliği ise, albümdeki onbir dakikalık ‘A Sailor’s Life’ isimli geleneksel şarkıdan yapılan bir epik düzenlemeyle, grubun west coast müziğinden folk-rock’a geçişinin işaretlerini vermesi oldu. Kemancı Dave Swarbrick’in konuk müzikçi olarak yer aldığı ‘A Sailor’s Life’da bütün grup elemanları virtüözitelerinin doruklarında çalmış ve bu onbir dakikada yaratılan atmosfer, Fairport’un sonraki çalışmalarının temelini atmıştı.

“Unhalfbricking”in tanımlanmasından hemen sonra bir konser dönüşünde geçidikleri kazada davulcu Martin Labmle öldü. Bu arada vokalist Ian Matthews folk müziğine fazla ilgi duymaması nedeniyle gruptan ayrıldı. Maceracı bir davul stili olan Martin’in ölümü ve kazanın şoku, grubu önceleri büyük bir umutsuzluğa itti. Fakat davulcu Dave Mattacks ve kemancı Swarb’ın kadroya alınmasıyla grup yeniden albüm ve konser çalışmalarına başladı.
Aynı yıl yaptıkları “Liege and Lief” bugün Britanya folk-rock’ının köşe-taşı olarak kabul edilmektedir. Bu albüm, grup üyelerinin birkaç orijinal bestesi yanında daha çok geleneksel folk müziğinden elektrikli enstrümanların kullanılmasıyla yapılan düzenlemelerden oluşmuş ve albüm Britanya ve Amerika’da büyük ilgi uyandırmıştı. Bu arada, Sandy Denny, Melody Maker’ın 1970 ve 1971 yılı okuyucu anketlerinde İngiltere’nin en başarılı kadın şarkıcısı seçildi. “Liege and Lief”in ardından, geleneksel müziğe ağırlık vermek isteyen basçı Ashley Hutchings ile “liege and Lief”i sadece bir proje olarak değerlendirip kendi beste çalışmalarına yönelmek isteyen Sandy Denny arasındaki müzikal anlaşmazlıklar her ikisinin de Fairport’tan ayrılmasıyla sonuçlandı. Ashley, önce Steeleye Span’i sonra da Albion Band’i kurarak folk müziği araştırmalarına yöneldi. Simon Nicol’ın daha sonraları “kirli bulaşık yığınları arasında pırıl pırıl bir bardak gibiydi” dediği Sandy de davulcu Gerry Conway, elektrik gitarcı Amerikalı Jerry Donahue, basçı Pat Donaldson ve Avustralyalı, akustik gitar çalan Trevor Lucas’la Fotheringay isimli bir grup kurdu. İki elemanını kaybeden Fairport, basçı Dave Pegg’i kadroya aldı, vokal görevini de, Sandy’nin yerini doldurabilecek bir şarkıcı bulamayacaklarını düşündükleri için, kendi aralarında paylaşmaya karar verdiler ve görev, yazı-tura sonucunda, Swarb ile Richard’a kaldı. 1970’de “Full House” isimli bir albüm yapan Fairport bu çalışmanın standartlarının yüksekliğine rağmen krizden tam olarak kurtarılamadı ve Richard Thompson’ın da, Sandy gibi, solo çalışmalar yapmak üzere ayrılmasıyla dört kişi kaldı. Grup, bu kadroyla 1971’de “Angel Delight” ve “Babbacombe Lee”yi çıkardı. (Büyük ölçüde Swarb’ın hazırladığı bir konsept albüm olan “Babbacombe Lee” 1975’te BBC’de bir dökümanter olarak da yayınlandı.) Bu albümün ardından, son kurucu üye Simon, eski gitarcı Richard’ın yerini tek başına doldurmanın güçlüğüne dayanamayarak Fairport’tan ayrıldı ve yerine, 1970’de yaptığı tek albümden sonra Fotheringay’in gitaristleri Trevor Lucas ile Jerry Donahue geldi.
Fairport yeni karosuyla, 1973’de “Rosie” ve “Nine” albümlerini çıkardı. Ertesi yıl ise Sandy Denny yeniden gruba katıldı. Fairport 1975’te yeni albümlerinin çalışmalarına başladı, ancak bu kez de prodüktörleri Glyn Johns’la anlaşamayan DM, birkaç şarkının ardından sonra ayrılınca yerine Jesus Christ Superstar’da da çalan Bruce Rowland alındı ve “Rising For The Moon” isimli yeni albüm piyasaya çıkarıldı. ‘One More Chance’, ‘Dawn’ ve ‘Iron Lion’ gibi çok başarılı şarkılar içeren albüm müzik çevrelerinde oldukça başarılı görülmesine karşın, ticarî açıdan aynı ölçüde başarı sağlayamadı. Bu sıralarda ağır finansal güçlükler yaşayan grup Sandy, Trevor ve Jerry’nin ayrılmasıyla tekrar kadro değişikliğiyle yüzyüze geldi. Bu arada, ‘Tour Sampler” adlı, 1968-75 arasındaki konser kayıtlarından oluşan bir toplama albüm yayınlandı. Son ayrılmalarla belirsizlik yaşamaya başlayan Swarb, Peggy ve Bruce 1976’da “Gottle O’Geer” albümünü çıkardılar. Piyanoda Bob Brady, gitarda Dan Ar Bras, mandolin ve kemanda Roger Burridge’in de yer aldığı albüm folk müziği çevrelerinde hayal kırıklığı yaratan bir çalışma oldu. Buna rağmen aynı yıl, Fairport Convention’ın üç toplama albümü yayınlandı. Bunların en başarılılarından biri, grubun en parlak dönemlerinden olan 1970 yılına ait Los Angeles konser kayıtlarından oluşan “Live at L.A. Troubador” albümü idi. Diğer toplama albümler ise 1968-69 yıllarındaki BBC kayıtlrından derlenen ve Bob Dylan, Leonard Cohen, Joni Mitchell’in bazı şarkılarının yorumlarını da içeren “Heyday” idi. 1977’de Simon Nicol ve DM’in Albion’dan ayrılarak Fairport’a geri dönmelerinden sonra, çok başarılı bir albüm olan “Bonny Bunch Of Roses” çıkarıldı. Fairport’un, ertesi yıl yeni albümleri “Tipplers Tales”i kaydetmek üzere stüdyoya girdiği günlerde, 21 Nisan 1978’de, Brianya’nın yetiştirdiği en başarılı kompozitör ve şarkıcılardan olan Sandy Denny bir kaza sonucu beyin kanaması geçirerek öldü.

Fairport Convention, “Tipplers Tales”in ardından, Mayıs-Ağustos 1979’da Peggy, Simon, Swarb ve Bruce’dan oluşan kadroyla bir veda turnesi düzenledi. Turneden sonra, finansal problemlerin yanında Swarb’ın kulak rahatsızlığının da ekisiyle grup Ağustos 1979’da resmen dağıldı. Aynı günlerde Dave Pegg, Jethro Tull’a girdi. Bu sırada veda turnesinin bazı kayıtları “Farewell Farewell” adıyla, Peggy’nin plak şirketi “Woodworm tarafından albüm olarak yayınlandı.

Fairport resmen dağılmasına rağmen konser ve plak çalışmalarına ara vermedi ve 1980’den itibaren her yıl Ağustos ayında eski üyeleri ve konuk müzisyenlerle biraraya gelerek Cropredy’de konserler vermeye başladı. 1980’deki ikinci birleşme konserinin kayıtları, Richard Thompson’ın Fairport’tayken yazdığı hit şarkılardanbiri olan ‘Meet On The Ledge’den esinlenirken, “Moat on The Ledge”, 1982’deki Broughton Castle’da yapılan üçüncü birleşme konserinin kayıtları da “AT2, The Reunion Concert” adıyla yayınlandı. Sandy’nin de yer aldığı 1971-74 dönemine ait daha önce yayınlanmamış bazı şarkılar “The Airing Cupboard Tapes” adıyla, yeni bir toplama albüm olarak 1983’te piyasaya çıkarıldı. 1983’teki birleşme konseri de Fairport’un en başarılı kadrolarından Liege And Lief kadrosunu biraraya getirdi ve konser kayıtları 1984’te “The Boot” adıyla yayınlandı.

Fairport Convention 1985’te yeni bir müzikal döneme girdi. Cropredy konserlerinin yanında, albüm çalışmalarına da yeniden başlamak isteyen Peggy, Simon ve DM birkaç şarkı hazırladıktan sonra Swarb’a da yeni albümde yer almasını önerdiler. Ancak o sıralarda, Fairport’un dağılmasından sonra kurduğu Whippersnapper isimli grupta çalışan Swarb, bu şarkılardaki müzikal yapının Fairport çizgisinden farklı olduğunu görerek Fairport’a katılmadı ve onun yerine caz kökenli bir kemancı olan Ric Sanders alındı. Daha önce Albion Band ve Soft Machine’de çalışan Ric, Swarb’ın hızlı ve geleneksel tarzına karşılık, yumuşak melodiler ve deneysel yaklaşımıyla grupta farklı bir atmosfer yarattı. Rich’in yanında Richard Thompson ve Cathy Lesurf’ün de konuk müzisyen olarak katıldığı “Gladys’ Leap” albümü, Fairport için yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Bu albümle birlikte grubun sound’unda görülen değişimin yanısıra, şarkı seçiminde de, en fazla şarkı yazan üyelerden olan Swarb’ın ayrılmasının etkisiyle, daha farklı davranılmaya başlandı. Fairport’un albümlerinde daha önce çoklukla geleneksel müzikten elektrikli enstrümanlarla yapılan düzenlemeler yer alırken, “Gladys’ Leap” ile sonraki çalışmalarda, çağdaş folk müzikçilerinin yazdıkları şarkıların yorumlanmasına ağırlık verilmeye başlandı. “Gladys’ Leap”, sound’daki değişikliğe karşın, ‘Honour And Praise’ ve ‘Hiring Fair’ gibi şarkılarla ve Simon’ın güçlü vokal tekniğiyle, folk müziği çevrelerinde ilgiyle karşılandı. Aynı yıl gitar, bazuki, mandolin ve birçok başka enstrüman çalan Martin Allcock’ın da gruba katılmasıyla Fairport’un rock öğelerini biraz daha öne çıkaran yeni sound’unu oluşturan kadrosu tamamlandı. Bu sound’un oluşmasında grubun Jethro Tull’la kurduğu ilişkinin giderek güçlenmesi de rol oynadı. Peggy’nin her iki grupta çalışmasının yanında, diğer Fairport Convention elemanları da 1980’lerin ortalarından bu yana, Jethro Tull’ın birçok konser ve albüm çalışmalarında yer aldılar. İki grup arasındaki ilişkinin böylesine güçlenmesi karşısında folk müziği çevrelerinde Fairport Convention’dan “Jethport Tullvention” olarak da söz edilmeye başlandı.

Fairport’un “Gladys’ Leap”i uzun bir aradan sonra çıkarmasının ardından, 1970’deki bir konser kaydı ”House Full” adıyla (“Live At The L.A. Troubadour”un dört farklı şarkıyla remix’i) 1986’da piyasaya çıkarıldı. 1986’da Fairport yeniden stüdyoya girdi ve bu kez kapağı ve müziğiyle hiç alışılmadık bir albüm yaptı. Simon’ın “Gladys’ Leap”teki vokallerinin çok başarılı olmasına karşın, grup nedense bunun yeterince farkında değildi. Bu yüzden “Expletive Delighted” adlı yeni albüm tamamen enstrümantal şarkılardan oluşturulmuştu ve albümün kapağında Fairport elemanlarının ağızları bantlı resimleri vardı. “Expletive Delighted”da Ric’in yazdığı ‘Portmeirion’ isimli şarkı ve Martin’in multi enstrümantalist olarak gösterdiği başarıyla, yeni iki üyenin grubun sound’una yaptıkları katkı gözle görülür bir katkıydı. Aynı yıl yapılan Cropredy konserlerine eski Fairport üyelerinin yanında Robert Plant da katıldı ve konserlerin bazı bölümleri “The Other Boot” adıyla ikili kaset olarak 1987’de yayınlandı. Bu arada Simon, “Before Your Time” isimli ilk solo albümünü çıkardı. 1987’de Fairport’un yirminci yıldönümü Cropredy’deki konserlerle kutlandı ve “In Real Time” isimli konser albümü yayınlandı. 1988’de Fairport son yıllardaki en başarılı albümlerinden “Red And Gold”u yaptı. Daha çok çağdaş folk müzikçilerinin şarkılarından oluşan albümün en dikkat çeken çalışmaları Ralph McTell’in Fairport için yazdığı ve tarihî Cropredy Bridge savaşını anlatan ‘Red And Gold’, Rod Shearman’ın ‘London River’, Huw Williams’ın ‘Summer Before The War’ ve Ric Sanders’ın ‘The Rose Hip’ ile ‘The Battle’ isimli şarkılardı. Albümde ayrıca Bob Dylan’ın Richard Thompson için yazdığı ‘Open The Door Richard’ da yer alıyordu. Bu arada grup eski bir üyesini daha kaybetti. Fairport’un birçok albümünde yer alan, Sandy Denny’nin eşi Trevor Lucas, 4 Şubat 1989’da Avustralya’da öldü.

‘Red And Gold’la yeni sound’unu netleştiren Fairport Convention, 1991’de, bu albümle aynı çizgide olan “The Five Seasons”ı yaptı. Fairport Convention, ‘Red And Gold’daki gibi, bu albümde de grup üyelerinin ve diğer çağdaş müzikçilerin folk müziği tarzındaki şarkılarına yönelirken, geleneksel şarkılardan da hemen hemen tümüyle uzaklaşmaya başladı. Nitekim Dave Pegg, Hokey Pokey dergisinde yayınlanan bir söyleşide son zamanlarda geleneksel müziğe sadece çok sevdikleri bazı şarkılar buldukları zaman ilgi gösterdiklerini, buna karşılık repertuarlarında orijinal şarkılara yer vermeyi tercih ettiklerini söylüyordu. 1991’de grup üyelerinin bazı solo çalışmalarını da içeren “Woodworm Years” isimli bir toplama albüm yayınlayan Fairport Convention, 1992’de bir dünya turnesi ve Cropredy konserleriyle 25. Kuruluş yıldönümünü kutladı.

LOFR2