Arama

Kadir Has Üniversitesi

Güncelleme: 30 Temmuz 2008 Gösterim: 3.427 Cevap: 1
karayel - avatarı
karayel
Ziyaretçi
30 Temmuz 2008       Mesaj #1
karayel - avatarı
Ziyaretçi
Kadir Has Üniversitesi

Sponsorlu Bağlantılar
Kadir Has Üniversitesi (KHU) 1997 yılında İstanbul'da kuruldu. Bünyesinde Mühendislik, Fen-Edebiyat, İktisadi İdari Bilimler, İletişim, Hukuk ve Güzel Sanatlar fakültelerini barındıran kurum, Türkiye'de eğitim ve kültür alanlarında bir lider konumuna ulaşmak; araştırma ve bilimsel gelişme açısından uluslararası bir merkez olmak hedeflerini taşımaktadır.



Tarihi Bizans surlarının ardında İstanbul'un en eski bölgesi yer almaktadır. Bu surlar Kadir Has Üniversitesi'nin merkez kampüsünün yer aldığı Cibali bölgesinin de etrafını çevreler. Kampüs Osmanlı döneminden beri "Altın Boynuz" diye de anılan Haliç'e yalnızca birkaç metre uzaklıktadır. Kampüsün bitişik semti Unkapanı bölgesinde Osmanlı devrinde ticari hayatın kalbinde yer alan ve 19. yüzyıla kadar kullanılan Zeugma yer alıyordu ve doğal olarak Zeugma etrafındaki aktiviteler bölgeye hareket getiriyordu. Bu hareketlilikten Cibali de nasibini alıyordu, Cibali'nin Haliç kıyılarındaki ambarlar ve depolar bu bölgeye doğru gelişmiş olan ticari hayat hakkında fikir vermektedir.

Cibali'nin limanı olan Porto del Pozzo Haliç'e kıyasla daha küçüktü. Eski zamanlarda deniz ve Haliç surları arasındaki mesafe 12-15 metre kadardı ve sahil şeridinde de Haliç limanından yola çıkacak olan mallarla dolu ambarlar ve tersaneler sıralıydı. Surlar içindeki geçitler malların taşınmasında kolaylık sağlıyordu.
Cibali yaygın bir inanışa göre ismini 1453'te Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'un fethi sırasında aldı. Bursalı bir asker olan Cebe Ali Bey, sur duvarlarını yıkarak şehre girdi. Bunun ardından girdiği yere Ali Bey dendi ve etrafındaki mahalleye de "Cibali" denmeye başladı. Bölgenin sınırları batıda Küçük Mustafa Paşa, güneyde Zeyrek, doğuda Unkapanı ve kuzeyde de Haliç'tir.

Fetihten sonra Cibali bölgesi gelişmeye başladı. Hepsi de meşhur birer denizci olan kaptanlar Murat Reis, Mustafa Paşa ve Kemal Reis bölgede kendilerine köşk yaptırdılar. Cibali'yi İstanbul'un kimliğiyle birleştiren iki faktör vardır. Birincisi, biraz garip olmakla beraber yangınlardır, çünkü bu bölgede sık sık yangın oluyordu; ikincisi de semtle aynı ismi taşıyan tütün fabrikası ve tütün ambarıydı. Cibali ticari bir merkez olduğu için ve gemi yapımında pek çok yanıcı madde kullanıldığı için, belirtildiği gibi sık sık yangın oluyordu. Eğer, rüzgar kuzeydoğudan eserse Haliç surlarının iç ve dış kısmındaki yangınlar, özellikle o dönemde şehirde pek çok ahşap bina yer aldığı için ciddi bir tehlike arz ediyordu,. Büyük yangın felaketlerinin bir çoğu "Cibali yangınları" olarak adlandırıldı. 1884 yılında kurulan Cibali Tütün Fabrikası, bölgeyi sosyal ve ekonomik anlamda değiştiren önemli bir kurumdu. 1900'lerin hemen sonrasında faaliyete başlayan kurumun büyük fabrika binası tütün işleme ve sigara üretimi için kullanılıyordu.

Böyle büyük bir fabrika birkaç nedenle bu semtte kurulmuştu. Tütün gümrükleri bu bölgede toplanıyordu ve fabrikadaki işgücünü oluşturan işçilerin bir çoğu bu çevrede yaşıyordu. 1 Mart 1925'te, cumhuriyetin kurulmasının hemen sonrasında, 45 yıllık Fransız işletmeciliğinin ardından fabrikanın işletmesi devlete geçti.

1900'lerde çekilmiş, fabrikadaki hayatı anlatan fotoğraflara bakarsak, göreceğimiz manzara dikkate değer olacaktır. Burada 1500'ü kadın ve 662'si erkek olmak üzere toplam 2162 kişi çalışıyordu. TEKEL Cibali tütün fabrikası; kendi polisi, sosyal görevlileri, hastaneleri, sosyal tesisi, bakkalları, okulları, bir yangın birimi, sendikaları ve lokantalarıyla aslında kendi başına küçük bir şehirdi.

Fabrikada, uzun yıllar boyunca tütün işlendi, satıldı ve depolandı. Bugün ise bu binada bir eğitim kurumu yer alıyor. 1999-2000 yılları arasında kadir Has Vakfı tarafından restorasyonu tamamlanan bina Kadir Has Üniversitesi olarak bir yüksek öğretim kurumu şeklinde yeniden doğdu. Büyük kısmı boşaltılmış olan fabrika 1995'de tamamen terk edilmiş haldeydi. 1997'de Maliye Bakanlığı fabrika binalarını Kadir Has Vakfı'na sattı. Dr. Mehmet Alper, binaların bir üniversite kampüsüne dönüştürülmesi için gereken restorasyon çalışmalarından sorumlu mimar olarak atandı. 1998 Mart'ında çalışmalar başladı. Üniversitenin planlamalarını yapan ekiple birlikte çalışan restorasyoncular, alanı bir üniversitenin ihtiyaçlarına yanıt verecek şekilde değerlendirmeye çalışırken; binaların orjinal karakterini ve mimari birliğini korumaya özen gösterdiler.

Sonuçta, KHU Kadir Has Kampüsü zarif bir cepheye, güneşli bir avluya, havadar koridorlara ve eğitim ve araştırma için gerekli olanaklara sahip bir bina olarak ortaya çıktı. Dört yıl süren restorasyon çalışmalarının ardından, 30 Ocak 2002'de kampüsün resmi açılışı gerçekleştirildi.
Bu nedenle Kadir Has Üniversitesi'nin yeni kampüsü üniversitenin geçmişin mirası üzerine bir gelecek inşa etmek ve Türkiye ve dünyanın daimi olarak değişip, artan ihtiyaçlarına yanıt vermek amacıyla İstanbul'un kalbinde kültür, eğitim ve bilimsel araştırmanın buluştuğu bir merkez oluşturabilmek amaçlarına ulaşma yolunda dev bir adımı temsil etmektedir.

karayel - avatarı
karayel
Ziyaretçi
30 Temmuz 2008       Mesaj #2
karayel - avatarı
Ziyaretçi
Kadir Has Üniversitesi şampiyon öğrenci çekmek için 50 bin YTL veriyor

Sponsorlu Bağlantılar
Sefa KAPLANÜniversiteler arasında başarılı öğrencileri kapma yarışı, Kadir Has Üniversitesi’nin ilk 100’e giren öğrencilere 50 bin YTL ödül ve 2 bin YTL aylık burs önerisiyle yeni bir aşamaya girdi. Rektör Prof. Dr. Yücel Yılmaz öğrencilere gönderdiği mektupta, "ödül" miktarını açıkça belirtiyor. Bu miktar, bugüne kadar başarılı öğrencilere teklif edilen en yüksek para.

VAKIF üniversiteleri (özel üniversiteler) arasında öğrenci kapma yarışı, Kadir Has Üniversitesi’nin ÖSS’de ilk 100’e giren öğrencilere 50 bin YTL’lik ödül ve aylık 2 bin YTL’lik burs teklifiyle yeni bir aşamaya girdi. Kadir Has Üniversitesi’nin bu teklifi bugüne kadar eğitim ücretini almamak, aylık bin YTL civarında burslar vermek, dizüstü bilgisayar hediye etmek gibi yöntemlerle başarılı öğrencileri çekmeye çalışan özel üniversitelerin tüm tekliflerini gölgede bıraktı. Üstelik başarılı öğrencilere bu teklifi üniversitenin rektörü Prof. Dr. Yücel Yılmaz bir mektupla duyuruyor ve randevuya çağırıyor.

Çarpıcı destek

Prof. Yılmaz’ın mektubunda öğrencilere şöyle deniliyor: "Amacımız sizler gibi başarılı, yetenekli ve dünyaya açılmak isteyen öğrencilerimizi çağdaş bilgi ve deneyimle donanmış biçimde mezun etmektir. Kadir Has Üniversitesi’nin kaliteli öğrenci alma stratejisi doğrultusunda sizler için çarpıcı destek olanakları yarattık. Bu kapsamda, 2008 ÖSS sıralamasında ilk 100 öğrenci arasına yer alarak Kadir Has Üniversitesi’nin fakültelerinden birine kayıt yaptıran üstün başarılı öğrencilerimize çok ayrıcalıklı olanaklar tanıyoruz:

50.000 YTL ödül,

Her eğitim-öğretim yılında 2000 YTL tutarında aylık burs,

Eğitim-öğretim ücretinden muafiyet,

Üniversitemizin anlaşmalı olduğu Avrupa veya Amerikan üniversitelerinde bir yıl eğitim olanağı."

Ticari kaygımız yok

Kadir Has Üniversitesi tarafından verilen 50 bin YTL’lik ödül, bugüne kadar özel üniversiteler tarafından önerilen en yüksek tutarı oluşturuyor. Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Yılmaz konuyla ilgili olarak şunları söyledi: "Bizim özel üniversite olarak hiçbir ticari amacımız yok. Biz sadece kaliteli eğitim hedefliyoruz. Bunun için de Batılı gelişmiş üniversiteler düzeyinde bir altyapı oluşturduk. Bizim tahtalarımız bilgisayar ekranıdır. Ancak, başarılı öğrencilerin size gelmesi için ’biz iyiyiz’ demeniz yetmiyor. İsim yapmış bazı üniversiteler söz konusu başarılı öğrencileri alıyor. Biz bu zinciri kırıp bu öğrencileri kendi üniversitemize çekmek için böyle bir ödül koyduk. Yanlış anlaşılabilir kaygısıyla bu ödülü ilan etmedik. Bu ödülü öğrencinin cebine koyup ortaya bırakmıyoruz. Bu para, öğrenci ailesinin hesabına yatırılıyor."

Benzer Konular

22 Mart 2012 / Jumong Türkiye'den
10 Eylül 2008 / Bia Taslak Konular
10 Eylül 2008 / Bia Taslak Konular
30 Eylül 2009 / Misafir Soru-Cevap
10 Eylül 2008 / Bia Taslak Konular