Arama

Babalar ve Kurallar (Disiplin Uygulamaları)

Güncelleme: 11 Kasım 2011 Gösterim: 4.225 Cevap: 2
Pasakli_Prenses - avatarı
Pasakli_Prenses
Ziyaretçi
12 Kasım 2008       Mesaj #1
Pasakli_Prenses - avatarı
Ziyaretçi
Babalar ve Kurallar (Disiplin Uygulamaları)

Sponsorlu Bağlantılar

Geleneksel aile yapısında baba, otoriteyi temsil eder. Son yılarda, aile içindeki rollerin değişmesi ile birlikte otoriter baba modeline daha az rastlanır olmuştur. Otoriter baba modeli, yerini arkadaş babalara bıraksa da, babanın çocuk gelişimindeki rolü düşünüldüğünde, kurallar ve disiplin, akla gelen temel kavramlar arasındadır. Ebeveynlerden birinin diğerine göre güçlü ve baskın olması, ev içindeki iletişim kadar çocuğun kişilik gelişimini de olumsuz etkiler. Annelerin, çocuk ile ilgili düzenlemeler ve sorumluluklar ile ilgili fazla rol aldığı durumlarda baba, uzakta kalan ebeveyn olarak algılanır. Anne; çocuğun beslenme düzeninden, uyku düzenine, arkadaş ilişkilerinden, ders çalışma becerilerine kadar, her alanda çocuğu takip etmeye çalışırken, bazen etkinliğini ve otoritesini kaybetmiş gibi hissedebilir çünkü çocuk her konuda anneden aldığı uyarılara bir süre sonra alışıp tepki vermemeye başlar. Anne, yemeğe gelmesi için 10 kere seslenirken, baba bir kez çağırdığında çocuk masaya gelir. Bunun nedeni; daha az gördüğü, yeterince zaman geçiremediği babasını mutlu etmek, onun olumlu ilgisini almak ya da karşısında baskıcı bir baba figürü varsa, onun yıkıcı öfkesinden kaçmak olabilir.

Disiplin, sadece olumsuz davranışlara engel olmak için ceza vermek değil; kişinin kendi davranışlarının yarattığı sonuçların farkında olmasıdır. Bu nedenle ev içinde, eşinizle tutarlı yaklaşımlarda bulunmanız, olumsuz davranışlar söz konusu olduğunda, bu durumu çocuğunuza uygun dille anlatmanız, istediğiniz davranışları, olumlu geri bildirim yoluyla pekiştirmeniz, uygun disiplin yaklaşımlarının temelini oluşturur. Baba olarak rolünüz, akşam eve gelince şikayet edilecek otorite figürü olmamalıdır. Çocuğunuzu dinleyip, uygun ve doğru davranışları öğretir, olumlu davranışlarını çekinmeden (aman şimdi aferin dersek şımarır diye düşünmeden) pekiştirirseniz çocuğunuzla aranızdaki ilişki çok daha verimli olur.



volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
6 Ocak 2010       Mesaj #2
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
Otoriter bir baba mısınız?

Otoriter babalar esas olarak komuta ve kontrol odaklıdır ve negatif bir yaklaşım gösterme eğilimindedirler. Otorite sahibi babaların beş temel özelliği ise şunlardır.
Sponsorlu Bağlantılar

Otorite sahibi babalık (ve annelik elbette) kontrol (aşırıya kaçtığında otoriterliğe gider) ve desteklemeyi (aşırıya kaçtığında aşırı izin verici tutuma gider) birleştiren farklı bir yaklaşımdır. Otorite sahibi babaların beş temel özelliği ise şunlardır:

Otorite sahibi babalar çocuklarına karşı sıcak ve destekleyicidir ve olumlu davranışlar için model oluştururlar. Çocuklarla yakın ilişki kurmak ve onlarla ortak amaçlar belirlemek üzere çocukların olumlu yönlerini görürler. Otoriter babalar ise esas olarak komuta ve kontrol odaklıdır ve negatif bir yaklaşım gösterme eğilimindedirler.

Otorite sahibi babalar net sınırlar ve beklentiler oluştururlar. Aşırı izin verici babalar genellikle ilişkiler açısından güçlüdürler ancak iş net standartlar oluşturmaya ve bunları korumaya geldiğinde kararsız kalırlar. Kendi sınırlarını tanımlama sorumluluğunun çocuklara bırakılması ise son derece olumsuz sonuçlara yol açabilmektedir.

Otorite sahibi babalar çabuk çözümler yerine uzun vadeli bakış açısına sahiptir. Bu nitelik babalara, çocukların sürekli değişen ihtiyaçlarına uyum göstermelerinde yardımcı olur. Otoriter babalar yönetilmesi kolay küçük çocuklarda sorun yaşamayabilirler, ancak daha büyük çocukların artan istekleri ve bağımsızlık ihtiyacı babaların esneklik gösterebilmesini gerektirir. Aşırı izin verici babalar ise küçük çocuklarını üzüntüden korumaya çalışırken, aslında onları hayatın ileriki yıllarında çok işine yarayacak olan, zorlukları yaşayarak öğrenme fırsatından mahrum bırakabilirler.

Otorite sahibi babalar, iyi bir insan olmanın anlamını yansıtır ve aktarırlar. Saygı, ahlaklı davranma, şefkat ve diğer erdemleri öğretmede her üç babalık tipi de başarılı olabilir, ancak otorite sahibi babalar çocukların örnek alabileceği daha dengeli bir yaklaşım sunarlar.

Otorite sahibi babalar çocuğun ruhsal ve manevi yönden gelişimini de destekler ve yol gösterici olurlar. Ancak çocuğu kendisi ile aynı inançlara sahip olmaya zorlamazlar, bunun yerine kendi yolunu bulmasına yardımcı olurlar.

Peki sizin “babalık stiliniz” ne?

Yukarıdaki beş özellikten sizi en fazla zorlayan özellik hangisi? Babalık stilinizi saptamak ve olası eksiklerinizi gidermek için girişimde bulunmanıza yardımcı olacak birkaç öneri:

Babalık “stilinizi” başka bir baba ile tartışın. Sizce otorite sahibi mi, otoriter mi , aşırı izin verici bir baba mısınız? Stiliniz farklı durumlarda değişiyor mu?

Evde tansiyon yükseldiğinde nasıl bir babalık stili sergilediğiniz konusunda eşinizin yorumlarını alın. Böyle durumlarda kontrolü siz mi ele alıyorsunuz, ortamdan kaçıyor musunuz yoksa sakin bir şekilde konuya dahil mi oluyorsunuz?

Düşünün bakalım, çocuğunuzun öğretmenlerinin isimlerini sayabiliyor ve çocuğun günlük ders programını biliyor musunuz? Dönem bitmeden ona nasıl yardımcı olabileceğinizi çocuğunuza sorabilirsiniz.

Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
11 Kasım 2011       Mesaj #3
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Baba ve Disiplin

Çocuğun gelişiminde, hayata hazırlanmasında uygun disiplin yöntemlerinin kullanılmasının önemi büyük. Disiplinin oluşturulmasında anneye de babaya da önemli görevler düşüyor. Anneler genelde çocuklarıyla daha fazla zaman geçirebilmek ve bu nedenle kuralları uygularken pratikteki zorluklar nedeniyle tutarlı davranamayabiliyorlar. Bu noktada babanın sadece kızan, bağıran, sert otoriteyi temsil eden, kendisinden korkulan ve tehdit unsuru olarak kullanılan rolde tutulması sıkça rastlanılan bir durum oluyor. Oysa bu tutum hem çocukların yeterince disipline edilememelerine hem de babaya iletişimden uzak bir rol verilmesine neden oluyor. Bunun yerine annenin de babanın da belli esneklikleri de bulunan, mümkün olduğunca ortak disiplin ilkeleriyle yaklaşmaları gerekiyor. Çocuklarıyla daha az zaman geçirmek, kurallarında daha tutarlı olmaları konusunda zaman zaman babalar için avantaj oluşturabiliyor. Ama bu avantajı babayı korku objesine çevirerek dezavantaja dönüştürmemek gerekiyor. Ve disiplin oluşturulurken çocukların duygularının değil, davranışlarının kısıtlanması ya da başka deyişle istenmeyen ve uygun olmayan davranışların uygun olanlarıyla değiştirilmesi esas olmalı. Babalar bu noktada daha çok istenmeyen davranışı vurgularlarsa, çocuklar da kendilerini hep olumsuz davranışları olan, istenmeyen, sorun yaratan çocuk olarak algılayabilirler. İstenmeyen davranışları değiştirirken sadece sorun olan davranışları vurgulamak yerine olumlu davranışın ne olduğunu belirtmek, olumlu davrandığı takdirde ödülün ne olacağını belirtmek, olumlu davrandığı takdirde ödülün ne olacağını belirtmek daha etkili olur ve çocuğun olumsuz benlik algısını geliştirmesi riskini de ortadan kaldırır. Ödül mutlaka maddesel bir şey olmak zorunda değildir. Hatta maddesel ödüller yerine davranışsal veya sözlü ödüller kullanılması daha fazla tercih edilmelidir. Çünkü “Seninle gurur duyuyorum, bu şekilde davranırsan beni çok mutlu edeceksin” gibi açıklamalar çocuğu olumlu davranmaya motive ettiği gibi, kendisini algılamasını da olumlu yönde etkiler.

Zaman yerine hediye
Babaların bazen çocuklarıyla yeterince zaman geçiremedikleri ve onlarla yeterince ilgilenemedikleri kaygısıyla onları hediyeye ve oyuncağa boğdukları biliniyor. Ve böylece her akşam eve geldiğinde “Baba bana ne getirdin?” diyen çocuklarına bir şey vermenin hazzını yaşamak isteyebiliyorlar. Oysa bu tavır, çocukların yeni bir şeye sahip olanın keyfini yaşamaktan alıkoyuyor ve sürekli talep etmelerine ve bir türlü sahip olduklarından memnun olmamalarına neden oluyor. Üstelik aslında baba ile çocuk arasında gerekli olan duygusal yakınlığın yerini de asla tutmuyor. Her gün bir oyuncak getirmek yerine çocuğunu kucağına alıp onunla 5-10 dakika sohbet etmek, o günün nasıl geçtiğinden söz etmek, çocuklar için de babalar için de çok daha doyurucu oluyor.

Babaların çocuklarıyla iletişimlerinde dikkat etmeleri gereken noktalar:
* Hamilelik döneminde eşinize hoşgörü, anlayış ve özel ilgi gösterin, bebeğinizin anne karnındaki gelişimiyle ilgilenin. Çocuğunuzun gelişimi anne karnındayken başlar. Ve eşinden destek gören, huzurlu bir hamilelik geçiren annelerin çocuklarının çok daha sağlıklı oldukları biliniyor.

* Bebeğinizin bakımında görev alın. Bebeğinizin sağlığı, beslenmesi, temizliği, ağladığında sakinleştirilmesi ve tüm ihtiyaçlarının karşılanması konusunda becerilerinizi geliştirin. Onun da bir kişiliği olduğunu, sevdiği ve sevmediği şeyleri doğduğu andan itibaren takip etmeye ve öğrenmeye başlayın. Unutmayın ki, bu ilişki daha sonra sürecek olan sağlıklı bir ilişkinin önemli bir başlangıcıdır.

* Çocuğunuz üzerinde korkuya dayalı bir disiplin uygulamayın. Sizinle rahat ve açık bir ilişki kurabilmesi için ona fırsat verin. Tam tersi olarak tamamen disiplinsiz, kuralsız ve kontrolsüz bir disiplinin de çocuk üzerindeki olumsuz etkilenin göz ardı etmeyin.

* Çocuğunuzla iyi iletişim kurmanız önemlidir. Tıpkı annesiyle olduğu gibi sizinle de yakın ve sıcak ilişki kurabilmesi ve üzüntüsünü ve mutluluğunu sizinle paylaşabilmesi gerekir. Oysa babasının kendisinden uzak olduğunu hisseden bir çocuklar, babalarıyla aralarında bir mesafe olması gerektiği mesajını alırlar ve bu durum onların ihtiyaç duyduklarında gerekli desteği talep etmeleri konusunda çekingen kalmalarına neden olabilir. Böyle bir durumda bu desteği başka kaynaklardan arama riski oluşur. Özellikle küçük yaşlarda babalarıyla duygusal anlamda yakınlaşamayan çocukların ergenlik dönemlerinde daha büyük sorunlar yaşadıkları ve bu dönemin zorluklarıyla baş etme konusunda daha yetersiz kaldıkları biliniyor. Bu nedenle zaman kaybetmeden çocuğunuzu dinlemeye ve onunla yakınlaşmaya başlayın.

* Babaların da tıpkı anneler gibi çocuklarını her koşulda (başarılarında da başarısızlıklarında da) sevdiklerini hissettirmeleri, çocuklarının kendi hayatlarındaki önemini çocuklarına ifade etmeleri, sağlıklı bir güven gelişimi için çok önemlidir. İstenmeyen davranışları öne çıkarıp vurgulamaktan çok, olumlu-istenen davranışın desteklenmesi, ödüllendirilmesi ve övülmesi çocukla kurulacak disiplin ilişkisi etkinliğini artırır.

* Yoğun iş temposu nedeniyle çocuklarıyla daha az vakit geçirmek zorunda kalan babaların da, onlarla sağlıklı iletişim geliştirebilmeleri ve çocuklarına yeterli ilgi gösterebilmeleri mümkündür. Önemli olan kısa da olsa çocuklarla özel zaman geçirmek ve bu zaman diliminde çocuğun psikolojik ihtiyaçlarıyla ilgilenebilmektir.

* Çocukların, babalarının özel ilgilerine ihtiyaç duydukları ve bu ilginin çocukların hem zihinsel hem de psiko-seksüel gelişimleri açısından çok gerekli olduğu unutulmamalıdır.

* Baba yoksunluğunun çocuklar üzerindeki olumsuz etkileri biliniyor. Özellikle de babasının yetersiz ilgisine ve ihmaline maruz kalan çocukların kişilik gelişimlerinin bir yönüyle yetersiz kalabileceği ihtimali unutulmamalı.

Kişilik Gelişiminde Babaların Rolü
Etkin bir baba rolü çocukların her türlü gelişimlerine olumlu yönde katkıda bulunuyor Babanın çocuğu ile ilişki kurma biçimi çocuğun kişiliğini etkiliyor. Örneğin, aşırı otoriter tavır ve ilgisizlik çocukların utanç, çekingenlik gibi kişilik özellikleri geliştirebilmelerine neden olabiliyor. İlgili ve sevgi dolu bir tavır ise çocukların sosyal uyum yeteneklerinin artmasına, liderlik özellikleri geliştirebilmelerine etki ediyor. Babanın sağlıklı otorite sağlayamadığı, disiplinsiz ve aşırı hoşgörülü bir tutumda olması ise çocukların bazı uyum ve davranış bozuklukları yaşama olasılığını arttırıyor.
Sen sadece aynasin...

Benzer Konular

13 Ekim 2008 / Lavie Taslak Konular
19 Aralık 2007 / Misafir X-Sözlük
17 Ocak 2014 / SaKLI Arşive Kaldırılan Konular