aşağıda küçük cümlelerde örnek verilmiştir.. çok fazla olanağınız var bu konuyla ilgili.. aşağıdaki cümleleri baz alarak istdiğiniz türden metinler çıkarabilirsiniz
yay ayracı; Cümlenin yapısıyla doğrudan doğruya ilgili olmayan açıklamalar için kullanılır: Anadolu kentlerini, köylerini (Köy sözünü de çekinerek yazıyorum.) gezsek bile görmek için değil, kendimizi göstermek için geziyoruz.
(Nurullah Ataç, Söyleşiler)
Süleyman Şah'ın cenazesi sudan ihraç olunarak (çıkarılarak) hemen orada defnedilmiştir ki makarrı (durağı) hâlâ “Türk Mezarı” namiyle maruftur (tanınmıştır).
(Refik Halit Karay, Bir İçim Su)
2. Tiyatro eserlerinde konuşanın hareketlerini, durumunu açıklamak ve göstermek için kullanılır:
İhtiyar – (Yavaş yavaş Kaymakama yaklaşır.) Ne oluyor beyefendi? Allah rızası için bana da anlatın...
Kaymakam – (hiddetle) Ne olacak baba... Oğlunun katili ecnebi tebaasıymış... Düşman gemileri üstümüze toplarını çevirmişler, Adalı'yı istiyorlar... Sağ salim onu teslim edecekmişiz.
İhtiyar – (Evvelâ vurulmuş gibi sendeler, sonra derin ve saf bir bakışla Kaymakam ve arkadaşlarına) Etmeyin Efendiler... Benim gibi dertli bir ihtiyarla eğlenmek günahtır... Sizin gibi efendilere yakışmaz...
(Reşat Nuri Güntekin, İstiklâl)
3. Alıntıların aktarıldığı eseri veya yazarı göstermek için kullanılır:
Cihanın tarihi, vatanı uğrunda senin kadar uğraşan, kanını döken bir millet daha gösteremez. Senin kadar kimse kendi vatanına sahip olmağa hak kazanmamıştır. Bu vatan ya senindir, ya kimsenin.
(Ahmet Hikmet Müftüoğlu)
Eşin var, aşiyanın var, baharın var ki beklerdin
Kıyametler koparmak neydi ey bülbül, nedir derdin? (Safahat)
1. Başka bir kimseden veya yazıdan olduğu gibi aktarılan sözler tırnak içine alınır: Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinin ön cephesinde Atatürk'ün “Hayatta en hakikî mürşit ilimdir.” vecizesi yer almaktadır. Ulu önderin “Ne mutlu Türküm diyene!” sözü her Türk'ü duygulandırır.
Bakınız, şair vatanı ne güzel tarif ediyor:
“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır.
Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.”
UYARI : Aynen alınmayan söz ve yazılar tırnak içinde gösterilmez.
UYARI : Tırnak içindeki alıntının sonunda bulunan işaret (nokta, soru işareti, ünlem işareti vb.) tırnak içinde kalır: “Akıl yaşta değil baştadır.” atasözü yüzyılların tecrübesinden süzülüp gelen bir gerçeği ifade etmiyor mu?
“İzmir üzerine dünyada bir şehir daha yoktur!” diyorlar.
(Yahya Kemal Beyatlı)
UYARI : Uzun alıntılarda her paragraf ayrı ayrı tırnak içine alınır.
2. Özel olarak belirtilmek istenen sözler tırnak içine alınır: Yeni bir “barış taarruzu” başladı.
Özel olarak belirtilmek istenen sözler tırnak içine alınmadan koyu yazılarak veya altı çizilerek de gösterilebilir.
Höyük sözü Anadolu'da tepe olarak geçer.
3. Kitapların ve yazıların adları ve başlıkları tırnak içine alınır:
Yahya Kemal'in bazı şiirleri “Kendi Gök Kubbemiz” adı altında çıktı.
(Ahmet Hamdi Tanpınar)
“İmlâ Kuralları” bölümünde bazı uyarılara yer verilmiştir.
Kitapların ve yazıların adları ve başlıkları tırnak içine alınmaksızın koyu yazılarak veya eğik yazıyla (italik) dizilerek de gösterilebilir:
Cahit Sıtkı'nın Şairin Ölümü şiirini Yahya Kemal çok sevmişti.
(Ahmet Hamdi Tanpınar)
Bugünün gençleri Dar Kapı'yı okumalıdırlar. (Ahmet Hamdi Tanpınar)
UYARI : Tırnak içine alınan sözlerden sonra kesme işareti kullanılmaz: Yahya Kemal’in “Kendi Gök Kubbemiz”i okudunuz mu?
Kaynak:
Yay ayracının ve tırnak işaretinin kullanıldığı bir metin bulabilir miyim?