Arama

Baba Olmayı Engelleyen Faktörler

Güncelleme: 1 Nisan 2009 Gösterim: 1.771 Cevap: 0
Nephthys - avatarı
Nephthys
Ziyaretçi
1 Nisan 2009       Mesaj #1
Nephthys - avatarı
Ziyaretçi
Baba olmayı engelleyen faktörler

Sponsorlu Bağlantılar
Düşük sperm sayısı, kötü sperm hareketi, sperm şeklinin (morfolojik) bozuk oluşu, hiç sperm olmaması, immünolojik nedenler, psikolojik nedenler, alkol, sigara, çevresel faktörler, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, beslenme alışkanlıklar.

Uzmanlar uyarıyor: Tüm bunlar, birgün baba olmanıza engelleyecek faktörler olabilir.

EUROFERTIL Tüp Bebek Merkezi Medikal Direktörü Dr. M. Hakan Özörnek, sıklıkla karşılaştıkları erkek kısırlığının süreçlerini, sebeplerini ve tedavi biçimlerini anlattı. Dr. Özörnek, bir çiftin bebek sahibi olamamasında % 40 oranında kadın, % 40 oranında ise erkek kısırlığına rastlandığını ve % 20′lik kısmı ise açıklanamayan ya da sebebi aşırı kilo, düzensiz beslenme gibi durumlara bağlı sebepler olduğunu belirtti.

Dr. Özörnek’in açıkladığı tedavi süreçlerine göre, erkek kısırlığı durumunda hastanın öyküsünün çok dikkatli dinlenmesi gerekiyor. Yapılması gereken ilk test ise sperm analizi. Bu test sonucunda, meninin hacmi, bakterilerin varlığı, ön hücreleri, hareketi, sayısı, sperm enerjisini gösteren früktoz oranı, sperm kümelenmesi, yapısı ve hareketi gibi birçok özelliği ortaya çıkartılıyor.
Dr. Özörnek, tıp teknolojisindeki ilerlemeler sayesinde artık erkek kısırlığında da çok etkili sonuçlar alındığının önemine değindi. Eskiden ellerinde tedavi imkânı olarak sadece aşılama varken, şimdi tüp bebek ve tüp bebeğin ileri bir şekli olan mikroenjeksiyonun geliştirilmesi sayesinde hastaların çok büyük bir kısmının problemlerinin çözüldüğünü belirtiyor.

Hatta eskiden “Senin çocuğun olmaz” denilen, menisinde hiç sperm hücresi bulunmayan ‘sıfır spermli’ hastaların dahi testislerinden parça alınarak ve bu parçadaki sperm hücresi ile eşinin yumurtasını dölleyerek çocuk sahibi olabildiğiri söyleyen Dr. Özörnek, erkek kısırlığı durumunda uygulanan en etkili çözüm olan bu yönteme mikroenjeksiyon yöntemi adı verildiğini ve en ağır infertilite vakalarında bile bu yöntem sayesinde başarı sağlandığını vurguluyor.


Benzer Konular

8 Aralık 2012 / Dark_Blue1990 Psikoloji ve Psikiyatri
21 Mayıs 2010 / Misafir Soru-Cevap