Denizcilik Terimleri Sözlüğü
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Abli: Seren ve bumba cundalarından aşağı iki tarafa inen halatlar
Aborda: Bir teknenin diğerine veya bir iskeleye yanaşması
Abosa: Bosayı tut veya geçici olarak durdur, bosaya vurmak
Abramak: Kontrol altına almak, komutası altında tutmak, üstünden gelmek
Açıkta eylenmek: Bir teknenin sahilden veya iskeleden ya da limandan açıkta beklemesi
Admiralti demiri: Çiposu kollarına dik ve hareketli eski sistem bir demir cinsi
Aganta: Zincir veya halatı kısa bir zaman süresi için elde tutulup bırakılmaması [Aganta iskota, aganta borina borinata]
Ağız kuşağı: Armuz kaplamanın en üst sırası [bindirme kaplamanın da]
Alabanda: Bordanın iç kısmı veya dümenin 35°'ye kadar basılması
Alabura: Altüst olma, teknenin ters çevrilmesi
Alama kürek: Hep birlikte kürek çekerken çekmeyi durdurmak için verilen komut
Alamatra: Karadeniz'de imal edilen balıkçı teknesi
Alarga: Açıkta demektir. [Alargada bekle, alarga dur; İtalyanca largo; alargaya çıkmak, açığa çıkmak]
Alaya sancağı: İşaret sancakları ile donatılmaya, alay sancaklarının çekilmesi denir
Alberaber: Hep birlikte kürek çekmek için verilen komuta
Alesta: Hazır olmak, hazır olarak apikoda beklemek Alesta tramola [Tramola etmeye hazır ol] Altabaşo: Bir yelkenin alt yakası, alt ve aşağı anlamında da kullanılır
Amora yakası: Dört köşe bir yelkenin alt ve ön tarafındaki yaka[Karula yakası]
Ana güverte: Geminin veya teknenin üzerinde yürünen en üstteki güvertesi
Ana omurga: Postaların bağlandığı, baştan kıça kadar uzanan ağaç / demir kısım
Anele: Hareketli demir halka
Anele bağı: Aneleye yapılan bir çeşit bağ
Apazlama: Kemere istikametinden gelen rüzgar [Yelken seyri]
Apiko: Demirin vira edilişinde deniz dibinden kurtulup dimdik durduğu vaziyet, veya dikkatli olarak beklemek
Ariya: Yelkenin, sancağın veya çubukların aşağıya indirilmesi[Ariya sancak, ariya kürek]
Arma: Sabit donanım [Direk çarmıhları, istralyalar]
Armuz: Güverte ve borda kaplama tahtalarının arasındaki çizgi[Armuz tutmak, armuz kaplama]
Askı mapası: Bir demir kaldırmak için bedenine konmuş olan mapa
Aşırtma praçera yelken: Kavançalı seren yelkeni
Aşoz: Kaplama tahtaları için omurga ve bodoslamalar açılan oyuklar
Avara: Gemi, bot veya teknenin yanaşık olduğu yerden ayrılması[Avara etmek]
Aybocu: Zincirin ırgat çalıştırılarak aşağı alınması, indirilmesi
Ayı bacağı: Yelkenlerin farklı kontralarda açılması [Pupa seyir]
Aynalık: Kıç bodoslama üzerine konan ve dümen iğneciğinin üzerine konduğu tahta levha [Ayna kıçlı tekneler]
Aynalık tahtası: Bir teknede kıç taraftaki havuzda otururken arkaya dayanmak için konulmuş olan tahta levha
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar
- A -Abaşo: Alt ve aşağı [Abaşo Gabya yelkeni]
Abli: Seren ve bumba cundalarından aşağı iki tarafa inen halatlar
Aborda: Bir teknenin diğerine veya bir iskeleye yanaşması
Abosa: Bosayı tut veya geçici olarak durdur, bosaya vurmak
Abramak: Kontrol altına almak, komutası altında tutmak, üstünden gelmek
Açıkta eylenmek: Bir teknenin sahilden veya iskeleden ya da limandan açıkta beklemesi
Admiralti demiri: Çiposu kollarına dik ve hareketli eski sistem bir demir cinsi
Aganta: Zincir veya halatı kısa bir zaman süresi için elde tutulup bırakılmaması [Aganta iskota, aganta borina borinata]
Ağız kuşağı: Armuz kaplamanın en üst sırası [bindirme kaplamanın da]
Alabanda: Bordanın iç kısmı veya dümenin 35°'ye kadar basılması
Alabura: Altüst olma, teknenin ters çevrilmesi
Alama kürek: Hep birlikte kürek çekerken çekmeyi durdurmak için verilen komut
Alamatra: Karadeniz'de imal edilen balıkçı teknesi
Alarga: Açıkta demektir. [Alargada bekle, alarga dur; İtalyanca largo; alargaya çıkmak, açığa çıkmak]
Alaya sancağı: İşaret sancakları ile donatılmaya, alay sancaklarının çekilmesi denir
Alberaber: Hep birlikte kürek çekmek için verilen komuta
Alesta: Hazır olmak, hazır olarak apikoda beklemek Alesta tramola [Tramola etmeye hazır ol] Altabaşo: Bir yelkenin alt yakası, alt ve aşağı anlamında da kullanılır
Amora yakası: Dört köşe bir yelkenin alt ve ön tarafındaki yaka[Karula yakası]
Ana güverte: Geminin veya teknenin üzerinde yürünen en üstteki güvertesi
Ana omurga: Postaların bağlandığı, baştan kıça kadar uzanan ağaç / demir kısım
Anele: Hareketli demir halka
Anele bağı: Aneleye yapılan bir çeşit bağ
Apazlama: Kemere istikametinden gelen rüzgar [Yelken seyri]
Apiko: Demirin vira edilişinde deniz dibinden kurtulup dimdik durduğu vaziyet, veya dikkatli olarak beklemek
Ariya: Yelkenin, sancağın veya çubukların aşağıya indirilmesi[Ariya sancak, ariya kürek]
Arma: Sabit donanım [Direk çarmıhları, istralyalar]
Armuz: Güverte ve borda kaplama tahtalarının arasındaki çizgi[Armuz tutmak, armuz kaplama]
Askı mapası: Bir demir kaldırmak için bedenine konmuş olan mapa
Aşırtma praçera yelken: Kavançalı seren yelkeni
Aşoz: Kaplama tahtaları için omurga ve bodoslamalar açılan oyuklar
Avara: Gemi, bot veya teknenin yanaşık olduğu yerden ayrılması[Avara etmek]
Aybocu: Zincirin ırgat çalıştırılarak aşağı alınması, indirilmesi
Ayı bacağı: Yelkenlerin farklı kontralarda açılması [Pupa seyir]
Aynalık: Kıç bodoslama üzerine konan ve dümen iğneciğinin üzerine konduğu tahta levha [Ayna kıçlı tekneler]
Aynalık tahtası: Bir teknede kıç taraftaki havuzda otururken arkaya dayanmak için konulmuş olan tahta levha
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!

Denizcilik Terimleri Sözlüğü - A
