Goraka ve Sağlık için Faydaları
Ziyaretçi
Sponsorlu Bağlantılar
Goraka
(Garcinia cambogia)
Binbirdelikotugiller familyasındandır. “Zayıflatan meyve” unvanıyla da anılır.
Güneydoğu Asya kökenli bir çalıdır. (Latince addaki ikinci sözcüğün Kamboçya demek olduğuna dikkat.) Küçük bir balkabağını andıran ve olgunlaştığında sarı-turuncu renge bürünen meyveleri vardır. Zamkının kabızlık giderici özelliği çok eski çağlardan bu yana bilinir. Geleneksel Hint tıbbı Ayurveda onu kalbin dostu saymıştır.
Bitkinin egzotik meyvesinin tam yarısını kaplayan hydroxycitrique asit (HCA) iştahı ve vücut ağırlığını dengeler. Besin tüketimini ve şeker isteğini azaltır. Bunu da insanı yiyeceklerden tiksindirerek değil, beyne yolladığı doygunluk iletisiyle yapar.
Böylece kilo alımı engellenir, şişmanlarda zayıflama başlar ve bitki de zayıflama rejimlerinde, şişmanlarda, selülitte, aşırı kolesterolde etkili bir ezca konumuna yükselir.
Zaten meyvenin dünya literatüründeki adı da bu nedenle “Zayıflatan meyve”dir.
Gorakanın marifetiyle yağlar yakılır, fazla kilolar atılırken; meyvenin bileşiminde bulunan C vitamini de vücuda bir canlılık, enerji verir. Böylece zayıflatırken güçten düşürmemiş olur. Diğer diyet uygulamalarındaki gibi yan etkileri yoktur. Sinir sistemini bozmaz.
Bitkinin meyveleri ve kabuğunda bulunan garcinol de kozmetikçilerin işine yarar. Yüze ve gövdeye sürülen krem yapımında kullanılır.
Bugün ülkemizde Tarım Bakanlığının izniyle ithal edilmiş, krom mineraliyle zenginleştirilmiş 500 mg’lık kapsüller halinde satışa sunulan goraka ekstreleri vardır. Günde üç kez yemeklerden bir saat önce bir bardak suyla birer kapsül alınarak kullanılır.
Dikkat, çocuklar, hamile ve emzikli kadınlar kullanmamalıdır!
(Garcinia cambogia)
Binbirdelikotugiller familyasındandır. “Zayıflatan meyve” unvanıyla da anılır.
Güneydoğu Asya kökenli bir çalıdır. (Latince addaki ikinci sözcüğün Kamboçya demek olduğuna dikkat.) Küçük bir balkabağını andıran ve olgunlaştığında sarı-turuncu renge bürünen meyveleri vardır. Zamkının kabızlık giderici özelliği çok eski çağlardan bu yana bilinir. Geleneksel Hint tıbbı Ayurveda onu kalbin dostu saymıştır.
Bitkinin egzotik meyvesinin tam yarısını kaplayan hydroxycitrique asit (HCA) iştahı ve vücut ağırlığını dengeler. Besin tüketimini ve şeker isteğini azaltır. Bunu da insanı yiyeceklerden tiksindirerek değil, beyne yolladığı doygunluk iletisiyle yapar.
Böylece kilo alımı engellenir, şişmanlarda zayıflama başlar ve bitki de zayıflama rejimlerinde, şişmanlarda, selülitte, aşırı kolesterolde etkili bir ezca konumuna yükselir.
Zaten meyvenin dünya literatüründeki adı da bu nedenle “Zayıflatan meyve”dir.
Gorakanın marifetiyle yağlar yakılır, fazla kilolar atılırken; meyvenin bileşiminde bulunan C vitamini de vücuda bir canlılık, enerji verir. Böylece zayıflatırken güçten düşürmemiş olur. Diğer diyet uygulamalarındaki gibi yan etkileri yoktur. Sinir sistemini bozmaz.
Bitkinin meyveleri ve kabuğunda bulunan garcinol de kozmetikçilerin işine yarar. Yüze ve gövdeye sürülen krem yapımında kullanılır.
Bugün ülkemizde Tarım Bakanlığının izniyle ithal edilmiş, krom mineraliyle zenginleştirilmiş 500 mg’lık kapsüller halinde satışa sunulan goraka ekstreleri vardır. Günde üç kez yemeklerden bir saat önce bir bardak suyla birer kapsül alınarak kullanılır.
Dikkat, çocuklar, hamile ve emzikli kadınlar kullanmamalıdır!
(HCA) içerir. Doğal bir diyet ürünüdür. Bilinen en zengin doğal HCA kaynağıdır. HCA, alınan kalorileri, yağ üretiminden ziyade, glikozun depolanmış şekli olan glikojen üretiminin arttırılmasına ve depolanmasına yönlendirerek iştah arzusunu ve enerji seviyelerini etkiler. Glikojen depolarının doldurulması sonucu vücut, beynin doyum merkezine "Yeterince yiyecek alındı " sinyalini gönderir. Buna ilave olarak karbonhidratlardan yağ asiti sentezlenmesini engeller ve sağlıklı bir şekilde kandaki lipit seviyesini yükseltir. Böylece, Goraka merkezi sinir sistemini uyarmaksızın doğal kilo kaybını destekler ve merkezi sinir sistemini uyaran maddelerin kullanımından meydana gelen yan etkilere sebep olmaz. HCA'nın etkisiyle karbonhidratlardan yeni yağ sentezlenmesi (üretilmesi) engellenir ve mitokondriya (vücudun enerji üretim santralı), önceden depolanmış yağları yakmak için harekete geçirilir.
