Arama

Lahana ve Sağlık için Faydaları

Güncelleme: 27 Ekim 2011 Gösterim: 2.680 Cevap: 1
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
3 Aralık 2010       Mesaj #1
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Lahana ve Faydaları
Diğer İsimleri: Brassica oleracea, Cabbage, Chou commun

Sponsorlu Bağlantılar
Lahana (brassica oleracea):Turpgiller familyasından iri ve kalın yapraklı bir bitkidir. En çok yetiştirileni baş lahanadır. Yurdumuzun bütün bölgelerinde yetişir. Başlıca çeşitleri: Kemer lahanası, Batman lahanası, köse lahanası, Brüksel lahanası ve kara lahana. Yapısında kükürt bulunur. Çiğ olarak yemek veya sıkarak suyunu içmek daha faydalıdır.

B, C ve E vitaminleri ile potasyum, kalsiyum, kükürt, demir, bakır ve magnezyum gibi mineraller açısından zengin bir besin olan lahana, kanser hücrelerinin çoğalmasını engelleyen kimyasal bir madde içerir. Beyaz, kırmızı ve kara lahana gibi türleri vardır.

Faydası :
  • Kansızlığı giderir.
  • İdrar söktürür.
  • Kabızlığı giderir.
  • Kandaki şeker miktarını düşürür.
  • Göğüs ucu çatlaklarını giderir.
  • Astımda faydalıdır.
  • Ses kısıklığını giderir.
  • Mikrop öldürücüdür.
  • Guatr olanlar yememelidir.
  • Vücut direncini arttırır.
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir.
  • İştah açar.turkeyarena.com
  • Öksürüğü keser, balgamı azaltır.
  • Cinsel gücü ve isteği arttırır.
  • Sarılık ve safra kesesi hastalıkları için iyidir.
  • Mide ve bağırsak yaralarını yumuşatır.
  • Vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar.
  • Romatizma, siyatik, lumbago ve Apsede yararlıdır.
  • Mayalandırılmış lahana hazımsızlığa ve gut hastalığına iyi gelir.
  • Mide yanması ve mide ağrıları da bu tedavi sayesinde kısa sürede sona erer.
  • Lahana, bedenin bağışıklık sistemini uyarmakta, bazı bakteri ve virüs türlerini yok etmektedir.
  • Lahana ayrıca içerdiği antioksidan maddeleriyle kalp hastalıklarına yakalanma, felç geçirme ve katarakt illetine tutulma rizikolarını azaltmaktadır.
  • Başta meme, rahim ve bağırsak kanseri olmak üzere, kansere karşı çok iyi bir koruyucudur.
  • Çiğ lahana ve lahana suyu başta mide ve bağırsak ülseri olmak üzere ülsere karşı koruyucu ve iyileştirmeye yardımcıdır.
  • Bedenin gelişme etkinliğini uyarıp destekleyen lahana, içerdiği zengin folik asitle kadınların spina bifida (omurganın bir yanının açık olması) hastalığına yakalanmış çocuk doğurma rizikosunu en aza indirir.
  • Bol miktarda B, C ve E vitamini ve potasyum içeren lahananın, şeker ve romatizma hastaları için de çok faydalı olduğunu belirten uzmanlar, bol arsenik, kükürt ve vitaminleri ile kanı temizleyip cildi güzelleştirdiğini, bol idrar söktürdüğünü, vücuttaki suyu ve zehirli maddeleri idrarla dışarı attığını bildiriyor.
Lahana Nasıl Kullanılır? Lahana genellikle yemeklerde kullanılmasının yanında çiğ olarak ve turşusu yapılarak da tüketilebilir. Ayrıca, sıkılıp lahana suyu çıkarılabilir. Lahana haşlamasının suyu nezle ve öksürüğe iyi gelir. Lahana tohumları kurt düşürücüdür. Yumurta akı ile karıştırılıp merhem haline getirildikten sonra yanıklara sürülürse faydası görülür. Lahana suyu cilde canlılık verir, sivilceli ciltlere de faydalıdır.


BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
GüNeSss - avatarı
GüNeSss
Ziyaretçi
27 Ekim 2011       Mesaj #2
GüNeSss - avatarı
Ziyaretçi
Lahananın Faydaları

Sponsorlu Bağlantılar
Lahananın hiç bu kadar faydalı olabileceğini düşünmüş müydünüz? Kadınların en büyük kabusu olan selülitler, lahana ile üç haftada sona eriyor. Ayrıca beyaz lahana yaz aylarında fit olmak isteyenlere kalıcı kilo kaybı yaşatıyor. Kanseri önlüyor ve kan şekerini kontrol altında tutmanıza yardımcı oluyor.

Zayıflama ve selülitleri yok etme özelliği bulunan beyaz lahana, aynı zamanda antioksidan olduğundan bağırsak kanserini önleyici gücü var. Kan şekerini düşürme ve dengeleme özelliği var. Kan dolaşımını düzenler, hormonları dengeler. Enfeksiyonlara karşı vücuda direnç kazandırır. Toksin artırır. Kanser hastalarında kemoterapi ve radyoterapi sonrası takviye oluşturur. Barsak mukozasını temizler. Cilde tazelik ve güzellik verir. Toksin atıcı ve kolon kanserini önleyicidir. Beyaz lahana içeriğindeki U vitaminiyle güçlü bir antioksidandır.
Beyaz lahana aynı zamanda ‘aquaretik’tir. Yani; bitkiler genelde diüretik olduklarından hem su hem tuz atarken, beyaz lahana tuz dengesini bozmadan sadece su atar. Bu da verilen kiloların kalıcı olmasına yardımcı olur. Menopoz ve regl dönemlerinde değişen hormon dengesizliğine karşı beyaz lahana kürü mükemmel bir takviyedir.

Biyotransformasyon Kilo Vermeyi Hızlandırıyor mu?
Bu bir tek beyaz lahana da bulunuyor. Yoğurttan içtiğimiz suya kadar hiçbir yiyeceğimiz saf değil. Bu zehirli maddeler karaciğer, akciğer, böbrekler ve yağ dokusunda depolanır. Bunların suda çözülme özelliği yoktur sadece yağda çözünür (Sadece yağda çözüldüklerinden vücutta depolanırlar). Biriken bu toksinlerin suda çözülme özelliği göstermesine ‘biyotransformasyon’ diyoruz. Yağda çözülen zararlı toksinlere suda çözülme özelliği kazandıran beyaz lahana; biyotransformanyon özelliğiyle terleme, solunum, idrar ve dışkı yolları ile bu zararlı toksinleri dışarı atar.

Meme Kanserini Önler mi?
Yapılan klinik çalışmalarda beyaz lahana tüketenlerde kanser oluşumunun gerilediği tespit edildi. Soyada bulunan maddelerin büyük bir kısmı, beyaz lahanada da bulunuyor. Bu da östrojen hormonunu zararsız olan zayıf östrojene dönüştürüyor ve meme kanserine karşı koruma özelliği oluyor.
Birçok kanser hastası; ameliyatsız veya ameliyat sonrası radyoterapi, kemoterapi veya hormon tedavisi görmektedir. Özellikle radyoterapi veya kemoterapiden sonra hastalar kendilerini yorgun ve halsiz hisseder. Birçoğunda dolaşım bozukluğu şikâyetleri de olur. Radyoterapi veya kemoterapi sonrasında uygulanacak beyaz lahana kürü, vücudu arındırır, oluşan toksinlerin vücuttan atılmasında mükemmel bir yardımcı olur.

Toksin Atarak Yenilenin
Kaynamakta olan yarım litre suda 5-6 adet beyaz lahana yaprağını parçalamadan, 10 dakika ağzı kapalı olarak hafif ateşte haşlayın. Sabah ve akşam şeklinde günde 2 kez aç veya tok karnına birer su bardağı için. Bu işlemi 5 gün boyunca ve her seferinde yeniden hazırlayarak devam edin. 3 gün ara verip, yeniden 5 günlük bir kür daha uygulayın. 10 günlük kürün bir yıl boyunca 4 kez yapılmasını tavsiye ediliyor. Kürün yapılmaya başlandığı 2. veya 3. gününde vücudunuzun terlediğini ve özellikle yüz kısmında yağlı olduğunu fark edeceksiniz. Endişelenmeyin, bu yağ toksinleri de attığınızı gösterir. Bu kürü uygularken daha sık banyo veya duş yapmalısınız. Ne kadar çok toksin atarsanız vücudunuz o kadar fazla kendini yeniler.

kaynak:
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.

Benzer Konular

1 Kasım 2010 / _Yağmur_ Sağlıklı Yaşam
22 Ağustos 2009 / nünü Taslak Konular
8 Kasım 2010 / _Yağmur_ Taslak Konular
2 Şubat 2013 / _EKSELANS_ Taslak Konular
2 Şubat 2013 / _EKSELANS_ Taslak Konular