Arama

Tek Parti Rejimi

Güncelleme: 3 Haziran 2014 Gösterim: 3.278 Cevap: 1
h_emir - avatarı
h_emir
Kayıtlı Üye
13 Ocak 2013       Mesaj #1
h_emir - avatarı
Kayıtlı Üye
Tek Parti Rejimi

Sponsorlu Bağlantılar
Tek parti rejimi, devlet yönetimiyle özdeşleşen bir siyasi partinin tek başına yasama meclisi ve hükümeti oluşturduğu rejimlere verilen ad.
Rusya'da Kasım 1917'de bir ayaklanma ile fiilen iktidara el koyan ve bir ay sonraki Duma seçimlerinde diğer partileri tasfiye eden Bolşevik Parti yönetimi, genellikle Tek Parti rejimlerinin dünyadaki ilk örneği olarak kabul edilir. İtalya'da Mussolini önderliğinde 1922'de iktidara gelen Faşist Parti, 1925'te diğer partileri yasaklayarak Tek Parti rejimini resmileştirmiştir. Türkiye'de 8 Nisan 1923'te seçilen ikinci Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sadece bir partinin katılmasına izin verilmiş, Kasım 1924'te kurulan muhalefet partisinin Mart 1925'te kapatılmasıyla Tek Parti düzeni resmi nitelik kazanmıştır.
Baskı ortamında yapılan 1912 seçimlerinden tek parti olarak çıkan ve Haziran 1913'ten sonra meclisteki tekil muhaliflerin çoğunu tasfiye eden İttihat ve Terakki yönetimi (1913-1918), bazı bakımlardan modern tarihin ilk Tek Parti rejimi sayılabilir. Türkiye'de ise Tek Parti rejimi Cumhuriyet Halk Partisi'nin 1923'te cumhuriyetin kuruluşu ile başlayıp 1950'de Demokrat Parti'nin iktidara gelişi ile biten yönetimi bir başka Tek Parti rejiminin bitimidir.
Eski'den Almanya'da Nazi Partisi yönetimi (1933-1945), İspanya'da Falanje rejimi (1939-1976), Irak (1979-2003 arası) ve Suriye'de Baas Partisi rejimleri vardı. Şuan dünyada; Çin Halk Cumhuriyeti, Laos Demokratik Halk Cumhuriyeti, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti, Küba Cumhuriyeti ve Vietnam Sosyalist Cumhuriyeti'nde tek parti rejimi devam etmektedir.

Siyaset bilimi açısından
Parti-devlet bütünleşmesine dayanan Tek Parti rejimi, modern diktatörlüklere özgü bir yönetim biçimidir. Eski diktatörler genellikle muhaliflerini susturmak ve halkı siyaset alanının dışına itmekle yetinmişlerdir. 20. yüzyıl popülist diktatörleri ise, iktidarı "halktan alma" efsanesini korumaya gayret etmişler, siyasi uyarı ve propaganda işlevlerini en küçük toplum birimine kadar örgütlemeyi hedeflemişler, plebisitler veya benzeri oylama yöntemleriyle "halkın onayını" almaya büyük önem vermişlerdir. Halkı uyarmak ve yönlendirmek görevini üstlenen Parti, bundan ötürü olağanüstü önem kazanarak bazen devletin asli kurumlarının (ordu, polis ve bürokrasinin) dahi önüne geçmiştir.
Tüm Tek Parti rejimleri açık veya örtülü siyasi şiddet kullanımına dayanır. Serbest rekabete dayanan bir seçimde herhangi bir siyasi partinin %60 dolayında oydan daha fazlasını aldığı görülmemiştir. Serbest rekabete dayanan sistemde bir siyasi partinin üstüste üç veya dörtten fazla seçim kazandığı da görülmemiştir. Bu ilkeler basit oyun teorisi modelleriyle de kanıtlanabilir. (Japonya'da Liberal Demokrat Parti'nin, İtalya'da Hıristiyan Demokrat Parti'nin uzun süreli iktidarları koalisyon hükümetlerinin eseridir.)

Türkiye'de tek parti rejimi
1913'te İttihat ve Terakki yönetimi bellibaşlı muhaliflerini idam ve diğerlerini hapsetmek suretiyle siyasi alanda mutlak egemenliğini kurdu. 1919 Kasım ayında yapılan son Mebusan seçimlerinde de, İttihat ve Terakki geleneklerini sürdüren Müdafaa-yı Hukuk teşkilatı, Anadolu illerinden sadece kendi yandaşlarının seçilmesini sağladı. Seçilmeyi başaran muhalif mebuslar, 12 Ocak 1920'de toplanabilen meclisi boykot ettiler.
1920'de toplanan Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde nisbeten özgür bir tartışma ortamı korundu ve 1922'de birbirine muhalif iki grup oluşabildi. Nisan 1923'te yapılan İkinci Meclis seçimlerine sadece Birinci Grup üyeleri arasından devlet başkanı Mustafa Kemal Paşa'nın oluşturduğu tek listenin katılmasına izin verildi. Sonuçta resmi aday listesi dışında iki veya üç bağımsız aday Meclise girebildi. 1923'te Cumhuriyet Halk Fırkası/Partisi'nin kurulmasından sonra, 1927, 1931, 1935, 1939 ve 1943 genel seçimlerine sadece CHP listesi katıldı. CHP'nin 1927 Tüzüğü uyarınca aday listeleri partinin "değişmez genel başkanı" sıfatıyla Cumhurbaşkanı Atatürk -- 1938'den sonra "Milli Şef" İsmet İnönü -- tarafından belirlendi ve ilan edildi.
1930 yılında Atatürk'ün girişimiyle bir muhalif parti (Serbest Fırka) kurma denemesi yapıldıysa da, bu partinin yapılacak olan genel seçimleri kazanma olasılığının belirmesi üzerine Serbest Fırka kuruluşundan 3 ay sonra kapatıldı.

Çok partili düzene geçiş
İkinci Dünya Savaşı sonunda, ufukta beliren Sovyetler Birliği tehdidine karşı ABD ve İngiltere'nin diplomatik desteğini kazanmak amacıyla Türkiye Tek Parti düzenine son verme kararını aldı. 1 Kasım 1945'te İnönü TBMM açış konuşmasında Atatürk'ün de nihai amacının demokrasiye geçmek olduğunu belirterek, '... Tek eksiğimiz hükümet partisinin karşısında başka parti bulunmamasıdır,' dedi. Aralık ayında CHP'den ayrılan bir grup milletvekili 7 Ocak 1946'de Demokrat Parti'yi kurdular. 1946'nın ilk aylarında birçok yeni parti kuruldu ise de, bunların birçoğu hükümet tarafından kapatıldı. Örneğin TKP'yle bağlantılı Türkiye Sosyalist Emekçi ve Köylü Partisi (TSEKP) ve Türkiye Sosyalist Partisi (TSP) gibi sol partiler açılır açılmaz yasaklandı.
21 Temmuz 1946 seçimlerinde Türkiye'nin ilk çok partili tek dereceli seçimleri yapıldı. Ancak bu seçimde de 1912'de olduğu gibi sandık sonuçları güvenli bir şekilde meclise yansımadı. 14 Mayıs 1950 seçimlerinde ise DP büyük bir çoğunlukla seçimi kazanarak iktidara geçti.



BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Her şeyin genellenmesi genellikle yanlışa götürür
perlina - avatarı
perlina
Ziyaretçi
3 Haziran 2014       Mesaj #2
perlina - avatarı
Ziyaretçi
1 Kasım 1945'te İnönü TBMM açış konuşmasında Atatürk'ün de nihai amacının demokrasiye geçmek olduğunu belirterek, '... Tek eksiğimiz hükümet partisinin karşısında başka parti bulunmamasıdır,' dedi. Aralık ayında CHP'den ayrılan bir grup milletvekili 7 Ocak 1946'de Demokrat Parti'yi kurdular. 1946'nın ilk aylarında birçok yeni parti kuruldu ise de, bunların birçoğu hükümet tarafından kapatıldı. Örneğin TKP'yle bağlantılı Türkiye Sosyalist Emekçi ve Köylü Partisi (TSEKP) ve Türkiye Sosyalist Partisi (TSP) gibi sol partiler açılır açılmaz yasaklandı

Sponsorlu Bağlantılar
Kalpleriyle dilleri bir olmuyor.Şu an Suriye deki tek parti rejiminin de yaptığı aynı şey.ya tek olurum ya ölürsünüz diyor esad...



Benzer Konular

5 Aralık 2013 / Misafir Cevaplanmış
15 Nisan 2009 / Breath Ekonomi
10 Aralık 2011 / kelebek99 Arşive Kaldırılan Konular