Arama

Karantina ve Uygulandığı Durumlar

Güncelleme: 3 Ağustos 2012 Gösterim: 6.116 Cevap: 2
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
11 Ekim 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Karantina
MsXLabs.org & Temel Britannica
Sponsorlu Bağlantılar

Karantina, bulaşıcı bir hastalığın mikro­bunu taşıma olasılığı bulunan kişilerin yasalar gereğince bir süre ayrı bir yerde tutulmasıdır. Bu süre, bir mikrobun insana bulaşması ile hastalık belirtilerinin ortaya çıkmasına kadar olan kuluçka dönemine eşittir. Kulukça döne­minde insanlar kendileri hasta olmadıkları halde taşıdıkları mikrobu kolayca başkalarına bulaştırabilirler.
Karantina, bulaşıcı hastalıkların yayılması­nı engellemek için başvurulan çok eski bir yöntemdir. Özellikle deniz ticaretinin geliş­mesinden sonra, bulaşıcı ve salgın hastalıkla­rın görüldüğü ülkelerden gelen gemilerin bütün yolcuları ve mallarıyla birlikte karanti­naya alınması tek çare olarak görülmüştü. O zamanlar karantina süresi 40 gündü. Nitekim bu uygulamanın adı da 40 anlamındaki İtal­yanca quaranta sözcüğünden gelmedir.
Bulaşıcı hastalıklara karşı koruyucu aşıların geliştirilmesinden sonra karantina uygulaması eski önemini yitirdi. Günümüzde birçok ülke­ye girişte, o kişinin bulaşıcı hastalıklara karşı aşılanmış olduğunu gösteren bir belge yeterlidir. Ama başka bir ülkeden gelen hayvanlar için bugün bile karantina uygulanır. Örneğin İngiltere'ye deniz ya da havayoluyla götürü­len bütün köpekler kuduz virüsünü taşıma olasılığına karşı önlem olarak altı ay karanti­nada tutulur ve bu kurallara uymamak ağır bir suçtur.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
pesimist - avatarı
pesimist
Ziyaretçi
6 Haziran 2011       Mesaj #2
pesimist - avatarı
Ziyaretçi
KARANTİNA

Sponsorlu Bağlantılar
Alm.
Quarantäne (f), Fr. Quarantaine (f), İng. Quarantine. Bulaşıcı hastalıkların yaygın olduğu bölgelerden gelen insan, hayvan, gemi ve malların tecrid edilerek bekletilmesi. Bulaşıcı bir hastalığa yakalanan insan ve hayvanın da diğerleri ile temasının kesilmesine karantina denmektedir.

Avrupa ve diğer yerlerde 14. asırdan îtibâren kısmen uygulanmaya çalışılan karantina iyi tatbik edilemediğinden, milyonlarca insan bulaşıcı hastalığa tutularak ölmüşlerdir. Karantinanın insanlığa faydalı olduğu, batının doğudaki İslâm devletleri ile temasından sonra anlaşılmıştır.


Karantinaya âit esaslar ve karantinanın tatbiki târihte ilk defa İslâmiyette görülmektedir. Peygamber efendimizin hadîs-i şerîfleri ile bâzı bulaşıcı hastalıkların yayıldığı şehirlere girmek ve çıkmak yasaklanmıştı. Müslümanlar, bu emre itaat ederek böyle şehirlere girmemişler, şâyet orada yaşıyorlarsa dışarı çıkmamışlar ve böylece hastalığın diğer yerlere yayılmasına mâni olmuşlardır. Meselâ hazret-i Ömer hilâfeti günlerinde Şam’a giderken Şam’da tâun (yâni vebâ hastalığı) olduğu işitildi. Yanında bulunanların bâzısı, “Şam’a girmeyelim!” bir kısmı da “Allahü teâlânın kaderinden kaçmayalım!” dedi. Halife de, “Allahü teâlânın kaderinden yine O’nun kaderine kaçalım, şehre girmeyelim. Birinizin bir çayırı ile, bir çıplak kayalığı olsa, sürüsünü hangisine gönderirse Allahü teâlânın takdiri ile göndermiş olur.” buyurdu. Abdurrahman bin Afv’ı çağırıp, “Sen ne dersin?” diye sorduğunda; “Peygamber efendimizden işittim; «Vebâ olan yere girmeyiniz ve vebâ olan bir yerden, başka yerlere gitmeyiniz, oradan kaçmayınız.» buyurmuştu.” dedi.

Vebâ bulunan yerden dışarı çıkmanın yasak edilmesine sebep, sağlam olanlar çıkınca, hastalara bakacak kimse olmaz, helâk olurlar. Vebâlı yerden kaçanlar hastalığı başka yerlere götürmüş, bulaştırmış olurlardı. Görüldüğü gibi İslâm memleketlerinde vebâ salgını olunca hastalar kendilerinden kaçılarak helâk olmuyorlar, rahatlatıcı tedâviler ile vefât edip, şehid olana kadar beşeriyete lâyık muamele görüyorlardı. Hem dünyâda ve hem de âhirette kazanıyorlardı. Müslüman olmayan memleketlerde ise hastalar bir leş gibi muamele görüyor, yığınlar hâlinde biriktirilerek hastalığın sıkıntılarıyla birlikte çok büyük ızdıraplar çekiyorlardı. Zamanlaİslâm devletlerinden karantinanın faydalarını gören diğer devletler de karantinaya başvurdular. Bulaşıcı hastalıkların yayılmasını önlemek için böylece ilk defa 14. yüzyılda karantina uygulanmaya başlandı. Karantina İtalyanca “guaarantina” ve “guaranta” kelimesinden türetilmiş olup “40” mânâsına gelir. İlk kullanıldığında mânâsı, yolcusu ve mürettebâtı ile bir geminin epidemik (salgın) hastalıkların bulunduğu bölgelerden gelmesi veya yolcuların yâhut mürettebâtın arasında hastalık ortaya çıkması hâllerinde sâhile yanaşmadan açıkta 40 gün bekletilmesiydi. Bugün mânâsı genişlemiş ve nakledilebilir bir hastalığa yakalanmış kişilerin, hayvanların ve bitkilerin bulundukları vaziyet ve yere göre ve söz konusu hastalığın kuluçka süresine göre değişiklik gösterecek şekilde kullanılır olmuştur.

On dokuzuncu yüzyılda hastalıkların sebebleri ve bulaşma yolları ortaya çıkarılmadan ve bugünkü ilmî esaslarına kavuşmadan önce, milletlerarası ticaret ve yolculukta karışık karantina muameleleri sebebiyle çok sıkıntı çekiliyordu. Etkili teşhis ve önleme metodlarının gelişmesinden sonra, karantina kanunları, kuralları ve işlemleri bugünkü şeklini aldı. Hastalık yayıldıktan sonra yolcunun ve vâsıtanın girişinin engellenmesi yerine yolculuk esnâsında temizliğe dikkat ve yolcuların aşılanması gibi yapıcı tedbirlere başvurulmaktadır.

Dünya Sağlık Teşkilâtının kararları yönünden 1952’den beri uygulanmakta olan kâideler şöyledir: Salgın hastalıkların ortaya çıkmasıyla birlikte, derhal bildirimde bulunmak, milletlerarası hava alanlarında ve limanlarda çevre sağlığını temin edecek usulleri tatbik etmek ve milletlerarası trafiğe yön verecek en ileri karantina ölçülerini uygulamak. Bu tedbirler daha ziyâde altı hastalığa yöneliktir: Kolera, vebâ, çiçek, sarıhumma, bitle geçen tifo ve hummai-racia.

Kaynak
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
buz perisi - avatarı
buz perisi
VIP Lethe
3 Ağustos 2012       Mesaj #3
buz perisi - avatarı
VIP Lethe
Karantina
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi

Bulaşıcı ve salgın hastalıkların yayılmasını önlemek amacıyla konan ulaşım ve ilişki yasağı. İnsan hastalıkları için olduğu kadar hayvan hastalıkları için de uygulanır. Hastalığın bulunduğu konut, liman ya da yerleşim yerine her türlü giriş çıkış, belirli bir süre için denetim altına alınır. Karantinanın amacı, bulaşıcı hastalıkların bir salgın hâline gelmesini, yurda girmesini ya da yurt içinde yayılmasını önlemektir. Yurt içinde, salgın tehlikesi gösteren hastalıklar; kolera, veba, sarıhumma, lekeli humma, çiçek ve Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı'nın belirleyip ilân edeceği diğer hastalıklardır. Yukarıda sayılan bulaşıcı ve salgın hastalıklardan birinin ortaya çıktığı anlaşılırsa, hasta olanlar, hasta olduğundan kuşku duyulanlar, gerekli görülen süre içinde evlerinde ya da gerekli koşullara sahip yerlerde tecrit edilerek, dışarıyla temasları kesilir. Karantinanın, en geniş şekli, komşu ülkelerde hastalık baş göstermesi durumunda uygulanır; o ülkeyle olan sınır, geçici olarak kapatılır; her türlü ulaşım durdurulur. Karantina fikri, Orta Çağ'da ortaya çıktı ve Doğu ülkelerinde vebanın baş göstermesi üzerine uygulandı. Orta Çağ'da, İtalyanlar limana gelen gemilerdeki şahısların kırk gün kıyıya çıkmasını yasak etmişlerdi. Böylece, eğer gemide vebalı varsa, hastalığın kente bulaşmasını önlemeyi düşünürlerdi.
In science we trust.

Benzer Konular

17 Kasım 2013 / SagoLera~~ Soru-Cevap
30 Temmuz 2014 / _AERYU_ Astroloji/Fallar
29 Mayıs 2011 / Jumong Türkiye Coğrafyası
24 Şubat 2016 / Safi X-Sözlük