Arama

Trişinelloz

Güncelleme: 7 Nisan 2010 Gösterim: 2.276 Cevap: 0
Kral_Aslan - avatarı
Kral_Aslan
VIP MsXTeam
7 Nisan 2010       Mesaj #1
Kral_Aslan - avatarı
VIP MsXTeam
Alıntı

Bu maddedeki yazılar yalnızca bilgi verme amaçlıdır. Yazılanlar, doktor uyarısı ya da önerisi değildir.


Trişinelloz

Sponsorlu Bağlantılar
trisenellozana2

Hayvanlarda görülen hastalıkların çeşitli şekillerde insanlara da bulaşmaları ile ortaya çıkan hastalıklar zoonoz olarak adlandırılmaktadır. Son bir yıl içinde özellikle İzmir ve çevresinde çiğ köftelik etlere karıştırılan domuz etlerinin yenmesi nedeniyle ortaya çıkan bir parazit hastalığı olan trişinelloz ve Tokat çevresinde etkili olan ve büyükbaş hayvanlarda bulunan bir virusun kenelerin ısırması ile insanlara bulaşmasıyla ortaya çıkan Kırım-Kongo kanamalı ateşi hastalığı, zoonotik hastalıklara son dönemde yaşadığımız örneklerdir. Ayrıca günlük hayatta sık sözü edilen zoonotik hastalıklar arasında şarbon, kuduz ve bruselloz da sayılabilir. Dünya Sağlık Örgütü tarafından her cinsten mikroplarla oluşabilen ve yayılımları ülkelerin coğrafyası, iklimi ve geleneklerinden etkilenen 200 kadar zoonotik hastalık tanımlanmıştır.
Hastalıkların bir bölgede belli bir sıklıkta daima görülmesinden farklı olarak kısa bir zaman diliminde çok sayıda vakanın görülmesi salgın olarak adlandırılmaktadır. Özellikle gıda ve suya bağlı bulaşıcı hastalıklar çok hızla yayılabilir ve tanımlanana kadar çok sayıda kişiyi etkileyebilir.
İnsanlarda özellikle barsak boşluğunda yerleşerek hastalık oluşturan parazit hastalıkları, dünyanın birçok yerinde olduğu gibi ülkemizde de gerek sosyo-kültürel gerekse sosyo-ekonomik düzeylerdeki yetersizlik nedeniyle ve gıda ve su güvenliği konularında tam kontrol sağlanamadığı için hala önemli bir halk sağlığı problemi olmaya devam etmektedir. Ülkemiz ılıman iklim kuşağındadır ve bu da parazit hastalıkları için uygun bir ortam oluşturmaktadır. Bütün bunlara denetlemelerdeki yetersizlikler ve toplumun yanlış beslenme alışkanlıkları da eklendiğinde bu hastalıkların toplumda kontrolu zorlaşmaktadır.

trisenellozana1

Trişinellozis; Trichinella spiralis, T. nativa, T. pseudospiralis, T. britovi, T. nelsoni, T. papuae, T. murrelli ve T. zimbabwensis gibi nematod (yuvarlak barsak solucanı) larvalarının kaslara yerleşmesinin neden olduğu bir parazit enfeksiyonudur.

trisenellozana3 trisenellozana4

Trişinellozis, esas olarak enfekte domuz etlerinin çiğ veya az pişmiş olarak tüketilmesi ile bulaşmaktadır. Ancak, ayı, at, köpek, tilki vb. hayvanların Trichinella larvaları ile enfekte etlerinin çiğ veya az pişmiş olarak yenmesi sonucu da bir bulaşma söz konusudur.

kopek

İnsanlar tarafından çiğ veya az pişmiş etlerle alınan kist içindeki Trichinella, ince bağırsaklara geçer ve larvalar 36 saat içinde erişkin hale gelir ve çiftleşerek larva doğurmaya başlar; larvalar kana geçer ve tüm vücuda yayılır. Larvalar kaslara yerleşerek kistler oluşturur. Bu kistler, 6-8 ay sonra kireçlenirler. Larvalar beyin dokusuna da yerleşebilir.
Hastalık, alınan larva sayısına, Trichinella türüne, hastanın yaşına ve etkilenen organlarına bağlı olarak hafif bir formdan öldürücü olabilecek bir tabloya kadar farklı klinik seyirler gösterebilir.
Trichinella larvaları ile enfekte etlerin çiğ veya az pişmiş yenmesinden sonra 1-2 gün içinde ateş, ishal, karın ağrısı, genel kırgınlık, bulantı ve kusma ortaya çıkar.
Genel olarak 5-15 gün içinde ateşe, kas ağrıları, yüzde ve göz çevresinde şişlik, gözde kızarıklık, döküntü, nefes almada, yutmada ve çiğnemede güçlük, öksürük, terleme gibi bulgular eklenir. Tedavi edilmeyen vakalarda ölüm daha çok birinci ayın sonunda kardiyak ya da nörolojik (menenjit, ensefalit gibi) problemlere bağlı olarak görülür.
Parazit hastalıklarının tanısında kan tablosunda eozinofilinin varlığı önemli bulgulardan biridir. Trişinelloziste de % 20 ya da daha yüksek oranlarda eozinofili görülür. Eozinofili genel olarak larvaların vücuttaki dolaşımı sırasında ortaya çıkar. Kreatinfosfokinaz (CPK) ve laktat dehidrojenaz (LDH) gibi kas enzimlerinde yükselme olguların % 75-90’ında görülebilmekte ve enfeksiyondan 2-5 hafta sonra ortaya çıkmaktadır.
Tanıda, hastanın hikayesi ve klinik belirtilerin yanı sıra laboratuvar bulguları ve kas biyopsileri de önemli yer tutar. Kas biyopsisinde kas içinde kistleşmiş Trichinella larvalarının gösterilmesi hedeflenmektedir. Ancak, genelde pozitif sonuçlar hastalığın başlangıcından 2-3 hafta sonra alınan kas biyopsilerinden elde edilebilir.
Trişinellozis tedavi edilebilen gıda kaynaklı zoonoz bir parazitozdur. Ancak, hastalık genelde kaslara yerleştikten sonra tanındığından, bu durumda daha çok destek tedavisi ön plâna çıkmaktadır.
Her enfeksiyon hastalığında olduğu gibi trişinelloziste de esas olan korunmadır ve basit bazı önlemlerin alınması ve birtakım alışkanlıklara son verilmesi ile korunma sağlanmaktadır.
  • Kaynağı belirsiz, üretim izni olmayan ve etiketinde gerekli bilgilerin yer almadığı et ve et ürünleri tüketilmemelidir.
  • Domuz ve av etleri başta olmak üzere hiçbir hayvansal ürün çiğ veya az pişmiş olarak yenmemelidir. Etler, iç ısıları 71 ºC olacak şekilde en az 3 dakika veya renkleri pembeden griye dönene kadar pişirildikten sonra tüketilmelidir.
  • Etlerin tuzlama, dumanlama, kurutma ve mikrodalga gibi yöntemlerle muameleye tabi tutulmaları veya baharatların eklenmesi ile parazitlerin ölmeyeceği ve hastalığı bulaştırmaya devam edecekleri bilinmelidir.
  • İnsan tüketimine sunulacak gıdalarla ilgili olarak “çiftlikten sofraya gıda güvenliği” kapsamında işletmelerde GMP (Good Manufacturing Practise, İyi Üretim Uygulamaları) ve HACCP (Hazard Analyses Critical Control Point, Kritik Kontrol Noktalarında Tehlike Analizi) sisteminin uygulanması sağlanmalıdır. Bu anlamda öncelikle domuzların yetiştirilmesinden, insanların tüketimine sunulmasına kadar bütün safhalarda gerekli bütün hukukî zeminler oluşturularak titizlikle uygulanmalı, çiftlikler, hayvanların enfekte olmasına müsaade etmeyecek şekilde kurulmalı ve hayvansal gıdalar haşlandıktan sonra domuzlara verilmelidir.

Gıda, halk sağlığını doğrudan ilgilendirmektedir. Birlikte tüketilen gıdalarla açığa çıkan salgınlar çok sayıda kişiyi etkileyebilmekte ve hafif bir besin zehirlenmesinden öldürücü olabilen hastalıklara kadar birçok hastalık bu yolla insanlara bulaşabilmektedir. Özellikle son 10 yıllık dönemde karşılaşılan deli dana hastalığı ve kuş gribi gibi hastalıklar hayvanlar arasında salgınlar oluşturmuş ve birçok hayvanın itlaf edilmesi ile bu salgınlar önlenmeye çalışılmıştır. İnsan sağlığını korumaya yönelik olarak yapılacak işler arasında gıda sağlığı da yer almaktadır. Bu nedenle hem üreticiler, hem de tüketiciler bu konuda dikkat ve özen göstermelidir. Ama denetim mekanizmalarının da gıda üretim ve satış yerlerinde devamlılığı sağlanmalıdır.
Ülkemizde daha önceki yıllara ait son derece az sayıda vaka bildirimi bulunan trişinelloz konusunda yaşanılan salgın sırasında Sağlık Bakanlığı tarafından bu olguların tanımlanması ile ilgili çalışmalar yapılmış ve olgu tanımları ve bildirim formları oluşturulmuştur. Zoonotik hastalıklardan korunma konusunda da halkı bilgilendirmek amacı ile bir broşür oluşturulmuştur.


Hayatın ne anlamı var.. Yanımda sen olmayınca....