Arama

Katarakt

Güncelleme: 18 Mayıs 2018 Gösterim: 13.280 Cevap: 10
virtuecat - avatarı
virtuecat
Ziyaretçi
10 Eylül 2006       Mesaj #1
virtuecat - avatarı
Ziyaretçi
Bu maddedeki yazılar yalnızca bilgi verme amaçlıdır. Yazılanlar, doktor uyarısı ya da uzman önerisi değildir.

Sponsorlu Bağlantılar

Katarakt gözün şeffaf lensinin saydamlığını kaybetmesidir. Bu durumu buğulanmış cama benzetebiliriz. Katarakt hakkında bazı yanlış anlamalar vardır,

Göz üzerindeki bir film değildir.
Gözü fazla kullanmaktan oluşmamaktadır.
Kanser değildir.
Bir gözden diğerine geçmez.
Kalıcı körlüğe yol açmaz.

Kataraktın nedeni nedir?

En çok katarakta gözün yaşlanması neden olur, diğer nedenler:

Şeker hastalığı gibi hastalıklar.
Gözün travmaya maruz kalması.
Steroidler gibi ilaçlar.
Güneş ışığına uzun süre korumasız şekilde maruz kalma.
Daha önce göz ameliyatı geçirmiş olma.

Katarakt tanısı nasıl konur?

Göz doktorunuzun yapacağı muayene sonunda tanı konabilmektedir. Görmedeki bozulmaya neden olabilecek diğer hastalıklarda ayırt edilebilir. Retina yada optik sinirde olabilecek diğer bozukluklarda katarakt ile beraber görmeyi azaltabilmektedir. Eğer böyle hastalıklar varsa katarakt ameliyatı sonrası görmede istenen iyileşme sağlanamıyacaktır.

Katarakt nasıl tedavi edilir?

Kataraktın tek tedavisi cerrahidir. Ancak katarakt hafif derecede ise sadece gözlüğünüzün değişmeside yeterli olabilmektedir. Herhangi bir ilaçla, dietle, egzersizle, çeşitli cihazlarla katarakt tedavi edilmemektedir. Güneş ışığından korunmak için ultraviole fitreli gözlük kullanılmasının faydası vardır.

Ne zaman ameliyat olmam gerekir?

Katarakt cerrahisi görme bulanıklığının artık günlük aktiviteleri engellemeye başladığı zamanda yapılmaktadır. Güvenli bir şekilde araba kullanabildiğinizden, okurken, televizyon seyrederken zorluk çektiğinizden emin olmalısınızdır. Katarakt tanısı konulduysa göz doktorunuz tarafından düzenli aralıklarla kontrole gitmeniz gerekmektedir.

Cerrahi olarak kataraktın alınması için iyice olgunlaşması gerektiği doğru değildir.

Katarakt ameliyatından ne bekleyebilirim?

Katarakt ameliyatı için hastanede yatmanıza gerek yoktur. Hastalar smeliyat sabahı kliniğimize geldikten sonra öğleden sonra taburcu edilmektedir. Ameliyat lokal anestezi ile mikroskop altında yapılmaktadır. Fakoemülsifikasyon tekniği halk arasında dikişsiz yöntem , lazer olarak bilinmektedir.Yanlış bir inanış olmasına rağmen ameliyat lazer ile yapılmamaktadır. Aletler yüksek frekanstaki ses dalgalarını kullanmaktadır. Klasik yöntem ve fakoemülsifikasyon arasındaki tercih hastanın durumuna göre göz doktorunuz tarafından yapılmaktadır.

Katarakt ameliyatından sonra vakaların 5te birinde arka kapsülde kesafet oluşmaktadır. Bu sorun lazer ile çözülmektedir.

Ameliyattan sonra günlük aktivitelerinizin çoğunu yapabilmektesinizdir. Bazı damlaların kullanılması ve çeşitli kontrol vizitlerinin yapılması gerekmektedir. % 90 vakada görme tatmin edici bir şekilde artacaktır. Her ameliyatta olduğu gibi düşük bir oranda olsada komplikasyon gelişme ihtimali vardır. Bu yüzden ameliyattan önce iyi bir sonuç garanti edilememektedir

Son düzenleyen Daisy-BT; 11 Ekim 2009 17:25
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
10 Eylül 2006       Mesaj #2
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Katarakt denince normalde şeffaf olan lensin, matlaşmaya başlayarak gözün önünde görme netliğini bozan bir sis perdesinin oluşması anlaşılmaktadır. Sis perdesi zamanla daha da yoğunlaşarak görmeyi önemli ölçüde bozar.

Sponsorlu Bağlantılar

Bazı yayın organları tarafından "katarakt'ta mucize ilaç" gibi sansasyonel haberlerle, kataraktı önlediği ya da durdurduğunu iddia eden ilaçlar piyasaya sürülmektedir. Bilmelisiniz ki lenste oluşan matlaşmayı herhangi bir ilaç ne durdurabilir ne de oluşmuş olan matlaşmayı iyileştirebilir. Kısaca "Katarakta karşı göz damlalarından hiçbir şey beklemeyin"

Bugüne kadar bu konuda en etkili tedavi yöntemi, ağrısız, sızısız, başarı oranı yüksek ve emniyetli bir yöntem olan, matlaşarak görme netliğini bozan lensin ameliyatıdır.

Katarakt Ne Zaman Ameliyat Edilmelidir?


Görme yeteneğiniz, günlük yaşantınızı olumsuz etkilemeye başladı ise ameliyat için en uygun zamandır. Bu konuda kararı ameliyat olacak kişi verir, ancak eğer araba kullanıyorsanız, doktorunuzun ameliyat önereceği tarih sizin ameliyat için planladığınız tarihten önce olacaktır.
Katarakt nedeni ile yapılan ameliyatlarda komplikasyon oranı çok düşüktür. % 90 hasta, eğer başka bir hastalık söz konusu değilse görme yeteneği ve netliğini çok belirgin bir şekilde yeniden kazanır.
Eskiden, matlaşmış olan lens ameliyatla çıkartılır, hastaya görme kusurunun düzeltilmesi için de yüksek numaralı gözlük veya kontakt lens verilirdi. Bugün ise "İntraoküler Lens İmplantasyonu" ameliyatları başarı ile yapılmaktadır. Bu ameliyatlar da; bugün çok sıklıkla uygulanmıyan veya sadece bazı zorunlu hallerde uygulanan
  • "İntrakapsuler- Extraksiyon "
veya çok yaygın olarak yapılan
  • " Extrakapsüler-Extraksiyon"
olmak üzere iki ayrı yöntemle yapılmaktadır. Ekstrakapsüler -Extraksiyonda matlaşmış olan lensin kapsülü, kesilerek içersindeki saydamlığını kaybetmiş lens materyeli çıkartılır kapsül içersine yapay lens yerleştirilir. İntrakapsüler-Ekstraksiyonda ise lens tamamen, kapsülü ile çıkartılır. Yerine yine yapay lens konur ama bundaki teknik daha farklıdır. Bu yöntem çok yaşlı olan hastalarda lens kapsülü açılarak yapay lens yerleştirilmesinde sorun olabileceği, örneğin kapsülün yırtılma riski varsa tercih edilmektedir.
İntraoküler Lensler Herkese Uygulanabilir mi?


Ülkemizde bu konuda sağlıklı istatistik olmayıp mesela Almanya da yılda 150.000-180.000 kişi ameliyat edilmektedir. Bunların büyük çoğunluğunda intraoküler lens uygulanmakta ve mükemmel sonuç alınmaktadır. Ancak bazı özel durumlarda göz hekiminiz bu yöntemi önermiyecektir. Örneğin Diabet yüksek miyopi ve bazı ağır seyreden göz hastalıkları gibi.
Ameliyat Öncesi Hazırlık

Katarakt cerrahisinden sonra hastaya gözlüksüz rahat bir hayat sağlamak ve hastayı mümkün olan en iyi görmeye ulaştırmak amacı ile göz içi lensinin ultrasonik ölçümü yapılır. Bunun için ameliyat öncesinde operasyonda kullanılacak olan göz içi lensinin gücü, doğru bir biçimde hesaplanmalıdır.
Ameliyat bölgesel uygulanan anestezi ile yapıldığı için, genel anestezi ile yapılan ameliyatlarda olduğu gibi bir hazırlık söz konusu değildir ancak tabii ki rutin olarak yapılması gereken muayene ve tetkikler ameliyat öncesi mutlaka yapılmalıdır. Hasta ameliyattan 1 saat kadar önce bir sakinleştirici alır. Bölgesel anestezi uygulandığı için hasta her hangi bir ağrı hissetmez. Ameliyattan sonra yoğun bir yatak istirahati gerekli değildir ancak hasta sakinleştirici aldığı için ilacın etkisi tamamiyle geçmeden yalnız başına hareket etmemelidir. Eğer hasta ameliyat sonrası damla ve pomadlarını evde kendi imkanları ile kullanabilir durumda ise 4-5 günlük hastane yatışından sonra taburcu edilir. Bu konuda doktorunuzun karar vermesi daha uygun olur. Komplikasyonlardan kaçınmanız için, uzun bir zaman aşağıdaki önerilere mutlaka uyunuz.
  • Hiçbir şekilde ameliyat olduğunuz taraf gözünüzü ovuşturmayın ve baskı uygulamayın. Unutmayın ki gözünüzün eski mukavemetini kazanması için 6 ila 9 aylık bir zaman gerekmektedir. Ameliyat sırasında konulan dikişler baskı uygulaması ve ovuşturma ile patlayabilir.
  • Başlangıçta geceleri bir göz bandını koruyucu olarak kullanabilirsiniz. Ameliyat olduğunuz taraf gözünüzün üzerine yatmayınız.
  • Ameliyatlı gözün su ve sabun ile temas etmemelidir. Bu nedenle ilk üç hafta saçınızı kendiniz yıkamayın, başınızı arkaya bükülmüş olarak başkasına yıkatıp kurulatın.
  • Ameliyattan bir hafta sonra okuyabilirsiniz. Televizyonu aşırıya kaçmamak üzere seyredebilirsiniz.
  • Eğer dışarı çıkacaksanız, rüzgarlı ve güneşli havalarda koruyucu gözlük ve göz bandajı kullanın.
  • Ağır bedeni hareketlerden kaçının, ağır yük kaldırmayın ve taşımayın. Eğer muhakkak eğilecekseniz, başınızı ve vücudunuzu öne eğerek değil, dizlerinizi bükerek eğilin.
  • Yüzme,dalma ve diğer su sporlarını ne zamandan itibaren tekrar yapabileceğinizi göz doktorunuza danışın.
  • Doktorunuzun, görme yeteneğinizi yeniden yeteri kadar kazandığınızı ve trafik kurallarına uygun olarak hareket edeceğinize dair onayı olduğu zaman, yeniden araba kullanmaya başlayabilirsiniz.
  • En önemlisi ve sonuncusu da ameliyat sonrası doktorunuzun tavsiye ettiği ilaçları zamanında kullanmanız ve kontrollara zamanında gitmenizdir.
Ameliyattan Sonra Ne değişecek?
Ameliyat olduğunuzun ertesi günü görmenizde belirgin bir düzelme olduğunu fark edeceksiniz. Ancak bazı nedenlerden dolayı görme netliği son halini almış değildir. Uzak görme ve okuma için doktorunuz numarası düşük bir gözlük önerecektir. Ancak ameliyat sonrası hafif irritasyon bulguları düzelinceye kadar görme yeteneğinizin en son halini alması için sabırlı olmalısınız.
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
10 Eylül 2006       Mesaj #3
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
KATARAKT

Göz içindeki doğal merceğin (lens) görmeyi düşürecek şekilde şeffaflığını kaybederek opaklaşmasıdır.


olgunkatarak
Olgun katarakt

Katarakt yaşlılık belirtisi olup sıklıkla 60 yaşın üzerindekilerde görülür. Katarakt nadiren doğuştan olabilir. Katarakt ayrıca uzun süreli kortizonlu ilaçlar kullananlarda, göz yaralanmalarından sonra da görülebilir. Şeker hastalarında daha erken yaşlarda görülür.

TEDAVİ

Hastanemizde deneyimli uzman hekimlerimiz tarafından fako ile dikişsiz ve iğnesiz damla anestezisiyle yapılmaktadır. Fako ameliyatlarında FDA ve CE onaylı katlanır lensler kullanılmaktadır.

eyetestistock
Fako ile katarakt ameliyatı

1403cwellakomodatifkatl
Katlanır göz içi lensi
Son düzenleyen _Yağmur_; 10 Ağustos 2012 04:50 Sebep: linkler düzenlendi
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Ocak 2007       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Katarakt yaşlılarda daha çok görülüyor
ADANA (İHA) - Dünya Göz Hastanesi operatör doktoru Baha Toygar, katarakt hastalığının özellikle 75 yaşın üzerindeki kişilerde daha sık görüldüğünü belirterek, tıptaki gelişmelerle hastalığın tedavisinde de büyük başarı sağlandığını söyledi.

Toygar, "Bahri Toygar Konferansları" kapsamında düzenlenen "Katarakt Hastalığı Nedir, Nasıl Tedavi Edilir?" konulu konferansta, kataraktın doğal lensin şeffaflığını kaybetmesiyle ortaya çıktığını belirterek, hastalığın özellikle 65-74 yaşları arasında, erkeklerde yüzde 14 kadınlarda yüzde 24 oranında görüldüğünü kaydetti.

Hastalığın özellikle 75 yaşın üzerindeki kişilerde daha sık görüldüğünü vurgulayan Toygar, "Katarakt 75 yaş üzerindeki erkeklerde yüzde 39, kadınlarda yüzde 46 oranında görülüyor. Genellikle her iki gözde de gözlenir" dedi.

Katarakt hastalığının ilk olarak uzak ve yakın görmede azalma olarak ortaya çıkabildiğini ifade eden Toygar, "Kataraktın belirtileri uzak ve yakın görmede azalma, gözlük derecesinde değişiklik, yakını gözlüksüz görebilme, ışığa hassasiyet, renkli görmede bozulma ve gece görmede bozulmadır. Katarakt hastalığının nedenleri ise yaşlılık, şeker hastalığı, uzun süreli veya yüksek dozda steroidli ilaç kullanımı, göz yaralanmaları, güneş ışığına maruz kalma, daha önce geçirilmiş göz ameliyatı ve doğumsal nedenlerdir. Hastalığın son yıllarda tıptaki gelişimle tedavisinde de büyük başarı sağlanmaktadır" diye konuştu.

Kataraktın güncel tedavisi olan fakoemulsifikasyon yöntemi hakkında bilgi veren Dr. Baha Toygar, ameliyat sonrası hem yakın hem de uzağı görmeyi sağlayan multifokal lenslerin kullanımının son yıllarda yaygınlaştığını, uygun hastalarda bu lenslerin kullanımının hastaları fonksiyonel olarak uzakta ve yakında gözlük kullanmaktan kurtardığını kaydetti.


Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
15 Şubat 2007       Mesaj #5
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
Ekstrakapsüler katarakt ekstraksiyonu
- Uygun saha temizliğini takiben ameliyat edilecek göz açıkta bırakılacak şekilde hastanın üzeri örtülür. Göz kapakları bir alet yardımı ile açık tutulur. Göz yüzeyini örten konjonktiva isimli zar korneanın üst kısmından kesilerek açılır ve aynı bölgeden yapılan derin kesi ile göz içerisine girilir. Lensin ön zarı yuvarlak veya düz olarak kesilir. Lensin çekirdeği göze bastırılarak doğurtulur. Geri kalan zar dışındaki lens artıkları emici aletlerle temizlenir.
- Torba şeklinde kalan lensin zarları arasına suni göz içi lensi yerleştirilir. Ön zarın orta kısmı önceden alınmamışsa yırtılarak alınır. Kesi yeri çok ince ipliklerle dikilerek ameliyata son verilir.

Fakoemulsifikasyon
Uygun saha temizliğini takiben ameliyat edilecek göz açıkta bırakılacak şekilde hastanın üzeri örtülür. Göz kapakları bir alet yardımı ile açık tutulur. Korneanın üst veya üst dış kısmından tünel tarzında küçük bir kesi yapılarak göz içine girilir.

- Fakoemulsifikasyon aleti elciği dışında aletler kullanabilmek amacıyla korneanın bir veya iki tarafına küçük delikler açılır. Yapılan kesilerden korneanın altına özel bir jel verilerek gözün şeklini koruması sağlanır.
- Lens ön zarı yuvarlak şekilde yırtılarak alınır.
- Lens ön zarı lens içeriğinden sıvı enjeksiyonu ile ayırt edilir.
- Fakoemulsifikasyon elciği gözün içine sokularak lensin çekirdeği yumuşatılır, parçalanır ve emilir.
- Fakoemulsifikasyon cihazının bir başka elciği ile kalan lens materyali temizlenir.
- Ameliyatın başında yapılan küçük kesiden özel aletler yardımı ile katlanan lens gözün içinde lensin zarlarının içine yerleştirilir. Lens bu esnada açılır. Kesi yerine herhangi bir dikiş konulmadan ameliyata son verilir.
- İkinci bir alternatif olarak kesi yeri biraz genişletilir ve küçük çaplı katlanmayan bir lens yerleştirilir. Bu durumda yine ya dikiş konulmadan ameliyata son verilir ya da bir adet dikiş konur.


Katarakt cerrahisi sonrası ortaya çıkabilecek sorunlar
Katarakt cerrahisi oldukça güvenli bir cerrahi olup sonuçları çok iyidir. Katarakt cerrahisinin meydana getirdiği sorunlar çeşitlilik itibariyle fazla olmakla birlikte görülme sıklığı azdır. Son yıllarda meydana gelen hızlı gelişmeler ve fakoemulsifikasyonun daha fazla uygulanması hasta memnuniyetini artırmıştır. Önemli olabilecek bazı sorunlar yine de görülebilmektedir.


Kornea bulanıklaşması.
Özellikle birden fazla cerrahi geçirenlerde ve yaşlı kişilerde kornea arka tabakasının hasar görmesi neticesinde meydana gelir. Çoğunlukla kendiliğinden iyileşir. İyileşmediği ve görmeyi engellediği takdirde kornea nakli gerekebilir.


Gözlük ihtiyacı. Katarakt cerrahisine alınmadan önce bilgisayarlı cihazlarla göz içine yerleştirilmesi gereken lensin numarası belirlenebilir. Buna rağmen cerrahi sonrasında gözlük kullanmayı gerektiren bir kusur ortaya çıkabilir. Bunların başında astigmatizma gelir. Astigmatizma riski fakoemulsifikasyon yönteminde daha azdır.

Göz içi basınç yükselmesi. Ameliyat esnasında kullanılan ilaçlara bağlı olarak erken dönemde sık karşılaşılan bir problem olup ilaçlarla tedbir alınır. Sonra kendiliğinden düzelir. Geç dönemlerde de bu risk bulunduğu için hastaların belli aralıklarla muayeneden geçmesinde fayda vardır.

Gözde reaksiyon oluşması. Her gözde mutlaka reaksiyon olur. Ama bazı gözlerde daha fazla olur.

Göz içi lensi ilgili sorunlar. Göz içi lensler göze uyumlu maddelerden yapılırlar ve çoğunlukla bir sorun çıkarmazlar. Nadiren sorunlar olabilir.

Lens arka zarının kesifleşmesi. Lens ve ameliyat teknolojisinin ilerlemesiyle günümüzde daha nadir görülmektedir. Meydana geldiği takdirde lazerle, ameliyata gerek kalmadan giderilebilir.

Sinir tabakası ile ilgili sorunlar. Nadiren retina dekolmanı ve merkezi görme noktasında ödem oluşması gibi durumlarla karşılaşılabilir.

Enfeksiyon. Katarakt cerrahisi sonrası meydana gelen enfeksiyonlar çok ciddi seyredebilir ve gözün ya da görmenin kaybına kadar gidebilir. Genellikle gözde ağrı, kızarıklık, görme kaybı gibi belirtileri vardır. Derhal tedavi gerektiren bu durum nadiren görülür.

Katarakt cerrahisinin sonuçları
Fakoemulsifikasyon yapılan hastaların %90'dan fazlasında %60-70'in üzerinde görme elde edilmektedir. Ancak gözün sinir tabakası ile ilgili bir problem varsa bu sonucu elde etmek zordur. Katarakt cerrahisinden sonra yakın veya uzak gözlüğüne ihtiyaç duyulabilir.


Katarakt cerrahisi ile ilgili sık sorulan sorular

-Katarakt cerrahisi sonrasında işlerime ne zaman dönebilirim?

Ekstrakapsüler katarakt ekstraksiyonunda yaklaşık 15-20 gün, fakoemulsifikasyonda ise birkaç gün içinde işinize dönebilirsiniz. Gözünüzü zorlayacak bir iş yapıyorsanız bu süreleri daha uzun tutmakta fayda vardır. Yine bu şekilde işleri olan kişilerin kesi problemleri ile karşılaşmaması için fakoemulsifikasyon yöntemini tercih etmesi gerekir.


-Katarakt ameliyatını ne zaman olmam gerekir?

Görmeniz kendinize yeterli gelmemeye başladığı anda katarakt ameliyatını düşünmeniz gerekir. Fakoemulsifikasyonla katarakt ameliyatı olmayı istiyorsanız biraz daha acele etmekte fayda vardır. Zira bu yöntemde lens ses dalgaları ile parçalanmakta olup bekleyen kataraktlarda lens çekirdeği daha da sertleşir ve parçalanması daha zor olur. Bu durumda daha fazla enerji harcanması gerekir ve fazla enerji göz içi dokularına zarar verebilir.


-Gözümü kısarsam veya oynatırsam ne olur?

Gözünüz iğne ile uyuşturulduğu takdirde böyle sorunlar olmayacaktır. Özel bir aletle göz kapaklarınız açık tutulur ve ameliyat yürütülür. Damlalarla uyuşturma yapıldığı takdirde kapak ve göz hareketleriniz tamamen sınırlandırılamaz. Kapak hareketlerinizi bir aletle açarak engellemek mümkündür. Ancak göz hareketlerinizi kendinizin engellemesi gerekir. Bunu yapmanın en iyi yolu ise doktorunuzun söyleyeceği yere sabit olarak bakmanızdır.


-Ameliyat esnasında ağrı duyar mıyım?

Anestezi yapıldıktan sonra ağrı duymazsınız. Eğer ağrı duyuyorsanız ek anestezi yapılabilir ve rahat bir şekilde ameliyatı geçirmeniz sağlanır.


-Hastanede yatmam gerekir mi?

Günümüzde katarakt cerrahisi günübirlik yapılarak ameliyattan hemen sonra hasta evine gönderilebilir. Ameliyat sonrası ancak çok ciddi sorunlar çıktığı takdirde hastaneye yatmak gerekebilir.


-Her göze lens olur mu?

Geçmişte yapılan katarakt cerrahilerinde sadece katarakt alınır ve ameliyat sonrasında hastaya kalın camlı gözlük verilerek görmesi sağlanırdı. Sonraları gözün renkli tabakasının önüne suni göz içi lens uygulaması başladı. Bunun ardından normal insan lensinin bulunduğu yere yani renkli tabakanın ardına lens uygulaması yapılmaya başlandı. Ancak bu lenslerin yerinde kalabilmesi için lens zarlarının desteği gerekmektedir. Günümüzde yapılan katarakt cerrahilerinde suni göz içi lens ya lens zarlarının arasına ya da lens zarlarının önüne konmaktadır. Lens zarları yeterli destek sağlayamadığı zaman suni lens ya yine renkli tabakanın önüne konur, ya da lens renkli tabakanın arkasına konur ama ipliklerle gözün beyaz tabakasına dikilir. İlk ameliyatında gözünün içine lens yerleştirilmemiş kişilere de ikinci bir ameliyatla göz içi lens uygulaması yapılabilir.
NihLe - avatarı
NihLe
Ziyaretçi
10 Temmuz 2007       Mesaj #6
NihLe - avatarı
Ziyaretçi
Katarakt Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Kataraktın olgunlaşması, kalınlaşması için beklenilmesi gerektiği inancı günümüzde artık geçerli değildir. Zamanında müdahale edilmezse göz tansiyonuna sebep olur ve geri dönülmez körlüğe kadar götürür. İlaçla tedavisi yoktur. Tek tedavi şekli, değişik mikrocerrahi yöntemleri ile yapılan müdahalelerdir.

Göz içinde, uzak ve yakın net görmemizi sağlayan ince kenarlı saydam bir mercek (lens) mevcuttur. Gözün bu doğal merceğinin çeşitli nedenlerle saydamlığını kaybederek bulanıklaşmasına katarakt adı verilmektedir. Halk arasında göze perde indi şeklinde ifade edilir.

Göz merceği, gözbebeği ve irisin arkasında küçük, saydam bir yapıdır. Gözün objektifi olarak nitelenen yapının bir parçasıdır. Parlak ışınlar bu yapıdan geçerek ağtabakanın üstünde birleşip görüntüyü oluştururlar. Göz merceği esnek olduğundan kavsi artabilir, buna bağlı olarak odaklaşma uzaklığı da değişebilir. Değişik uzaklıklardaki nesnelerin görüntüsünü her zaman ağtabaka üzerinde odaklayabilir. Çapı 10 mm, kalınlığı 5 mm olan göz merceğinin iki yüzü de dışbükeydir. Göz merceğini meydana getiren oluşumlardan birinin matlaşması görmenin engellenmesi için yeterlidir.
Katarakt türleri perdeleşmenin lens içindeki yeri, seviyesi, oluşum biçimi ya da yaşa göre değişiklik gösterir. Katarakt, körlüğün en çok görülen nedenidir. Işığın sarı noktaya geçişini engellediği için hasta göremez.

Nedenleri
Gözün saydamlığını kaybederek bulanıklaşması ve katarakt oluşumuna yol açmasının nedenleri arasında;

-Lens içindeki protein birikimi
-Lensin yaşlanması
-Ailevi metabolik hastalıklar (şeker hastalığı vb.)
-Gebelikte ilaç kullanımı ya da anne adayının geçirdiği hastalıklar (örneğin kızamıkçık)
-Hipertansiyon
-Glokom
-Göz yaralanması
-Gözlüksüz uzun süre şiddetli ışığa maruz kalmak en başta gelen sebepler olarak sayılabilir. Lens, eski hücrelerin dışarı atılamadığı, zarla çevrili kapalı bir organ olduğu için bu sebepler geri dönüşümsüz bir şekilde lensi bulanıklaştırır. Böylece katarakt oluşur.


Kimlerde görülür?
60 yaşlarından sonra oldukça yaygın bir hastalıktır. Ancak bebekler dahil olmak üzere her yaş grubu insanda görülebilir. Yaş ilerledikçe sıklığı artar. Yaş faktörü lensin özel yapısı sebebiyle önemlidir.


Belirtileri:
-Bulanık görme
-Işık kamaşması
-Görüş azalması
-Çatallı veya çift görme gibi belirtileri vardır. Zamanında müdahale edilmezse katarakt ilerler. Hasta ancak ışığı ve ışığın yönünü seçebilir.


Tedavi
Katarakt göz sağlığını ciddi anlamda etkiler. Ancak gözün diğer tabakaları sağlam ise uygulanacak tedavi ile görme kabiliyeti tama yakın bir oranda geri kazanılır.

Kataraktın ilaçla tedavisi yoktur. Tek tedavi yöntemi değişik mikrocerrahi yöntemleri ile yapılan müdahalelerdir. Cerrahi müdahale ile bulanıklaşan göz merceği çıkarılır, gözün içine sentetik göz merceği yerleştirilir. Bu sistem hastanın ameliyat sonrası gözlük kullanmasına ihtiyaç bırakmamaktadır.

Tedavi yöntemleri
Tedavi yöntemleri son 10-15 yıl içinde büyük değişim göstermiştir. Bu alanda; göz içi cerrahi, ameliyat mikroskopu, özel ince alet ve maddeler yardımı ile büyük aşama kaydedilmiştir. Son yıllarda yaygınlaşan bir yöntemle de birkaç milimetrelik yerden göz içine girilerek bulanık mercek ultrason dalgaları ile eritilmekte ve yine katlanabilir akrilik lensler yerleştirilmektedir. Kataraktın sadece lazer ile tedavisi mümkün değildir. Lazer ameliyat sırasında, sadece bir aşamada kullanılabilir.

Bu yöntemlerin özelliği, hastanın yara yeri çok küçük olduğu için daha kısa dönemde olumlu sonuç alınır. Yıllar öncesinden bilinen kataraktın olgunlaşması, kalınlaşması için beklenilmesi gerektiği inancı günümüzde artık geçerli değildir.

FAKO (fakoemülsifikasyon) nasıl bir tekniktir?
FAKOlu katarakt ameliyatında klasik cerrahideki gibi dikiş yoktur. Bu nedenle de, halk arasında lazerli ya da dikişsiz yöntem olarak bilinir. Bu teknikte, göze 3 mmden küçük bir kesiden girilir, lensin zarı yuvarlak olarak çıkarılır, katarakt yani keşifleşmiş göz merceği ultrason dalgaları veren bir cihaz ile sıvılaştırılarak emilir, yerine katlanabilir yeni göz merceği yerleştirilir. Bu ameliyatta kullanılan mercekler dikişli katarakt ameliyatında kullanılan merceklerden farklıdır.


FAKOlu katarakt ameliyatına hasta nasıl hazırlanır?
Hasta muayenesi ile aynı gün ameliyata alınıp, ameliyattan sonra hemen taburcu edilebilmektedir. FAKOlu katarakt ameliyatı olacak hasta, ameliyattan kısa bir süre önce Bazı damlalar ile gözüne ön hazırlık yapılır. Hasta daha sonra, ameliyathaneye alınır. FAKOlu katarakt ameliyatına giren hastanın ameliyatı 15-20 dakika sonra bitmiş olur. Hasta hemen taburcu edilir. Ameliyattan sonra da erken dönemde net görmeye başlar.


saglikbilgileri.org
karayel - avatarı
karayel
Ziyaretçi
7 Eylül 2008       Mesaj #7
karayel - avatarı
Ziyaretçi
KATARAKT
Katarakt
Gözünüzün iç tarafında fotoğraf makinasının merceğine (lensine) çok benzeyen bir mercek vardır; gözün renkli kısmının arkasında bulunur ve göz bebeğinden geçip arka taraftaki retina tabakasına gidecek ışık huzmelerini odaklaştırmaya yarar.
Işığın mercekten geçip retinaya ulaşması için merceğiniz berrak olmalıdır. Eğer mercek bulanıklaşırsa ışık mercekten geçemez ve görme azalır. Bulanıklaşan merceğe katarakt denir.
Kataraktın en sık nedeni kişi yaşlandıkça mercek içindeki yapıların bozulmasıdır. Diğer nedenler olarak travmalar(çarpmalar), Diyabet(Şeker Hastalığı), böbrek hastalığı, Glokom (Göz Tansiyonu), ... sayılabilir.

Belirtiler:

Katarakt birkaç ay gibi kısa sürede ya da yavaş yavaş yıllar içinde gelişebilir. Kataraktilerledikçe cisimleri uzaktan görme kabiliyeti azalır. Ayrıca kamaşma olabilir, ya da okuma veya berrak görüş gerektiren diğer faaliyetlerde zorlanılabilir. Bunların tümü olgunlaşan kataraktın sık görülen belirtileridir.

Tanı ve tedavi:
Erken dönemlerde gözlüklerinizi değiştirerek bazen daha iyi görebilirsiniz. Fakat katarakt ilerleyince artık gözlük değiştirmek de probleminizi çözmez. İhtiyaç duyduğunuz şeyleri yapabilmek için artık daha fazla görmeniz gerektiğinde kataraktınızın alınma zamanı gelmiş demektir.
Kataraktı tedavi edecek, ya da önleyecek hiçbir tıbbi tedavi, göz damlası yada diyet yoktur, tek çözüm ameliyattır. Katarakt ameliyatının başarı oranı bugünün modern ilerleme ve teknolojisi sayesinde yüksektir.
Her ameliyatta olduğu gibi bunda da her zaman bazı muhtemel komplikasyonların olma riski vardır. Ancak bunlar modern katarakt ameliyatlarında yaygın değildir. Hiç bir ameliyatın yaşlanmış bir gözü yeniden gençleştiremeyeceği ve iyi bir görme garantisini veremeyeceği gerçeğine rağmen istatistikler ameliyat olan hastaların % 100'e yakınının görmesinin iyileştiğini göstermektedir.
Ameliyatınızdan hemen önce gözünüze bazı damlalar damlatılacaktır. Ameliyat odasına girince göz çevreniz tamamen temizlenecek, bundan sonra sadece ameliyat olacak gözünüz açıkta kalacak şekilde üzeriniz örtülecektir. Bazen genel anestezi gerekirken pek çok vakada sadece lokal anestezi yeter. Ameliyatın sadece kendisi genellikle 20-30 dakika sürer. Ameliyat özel göz ameliyat mikroskobuyla yapılır. Pek çok hasta hiç bir şey hissetmez. Gevşemiş fakat uyanık bulunacaksınız. Genellikle kanama olmaz ve göz hiç bir zaman yerinden çıkarılmaz. Kornea ile skleranın birleştiği yere küçük bir kesi yapılır, katarakt buradan fako yöntemi ile çıkarılır ve yerine suni göz içi merceği buradan konulur.
Ameliyat sonunda gözünüzün üzerine küçük bir kapama konulacaktır. Saatlerle ölçülebilecek bir süre sonra bazı faaliyetlerinize izin verilecektir. Tıbbi durumunuza bağlı olarak doktorunuz size bazı tavsiyelerde bulunacaktır. Modern ameliyat teknikleri ile artık hastanede uzun süre kalmak gerekmemektedir.
Banyo yapma, saç yıkama, okuma, ve hatta işe gitme de dahil günlük faaliyetlerinize yeniden başlamanız fazla zaman almayacaktır. Gözünüzün tam olarak iyileşmesi bazen bir kaç ayı bulabilir. Doktorunuzun tavsiye ve ilaçlarını iyi uygulamanız ve bu sürede göz doktorunuza kontrollere gitmeniz gerekecektir. Gündüzleri güneş ışığına hassasiyetinize göre güneş gözlüğü kullanmanız ve gözlerinizi korumanız gerekebilir. İyileşmenin hızını pek çok faktör etkiler.
Kataraktınız alındıktan sonra göze giren ışınları uygun şekilde odaklayabilmek için göze doğalına eş değer bir mercek yerleştirilmelidir. Göz doktorları katarakt ameliyatından sonra görmeyi düzeltecek en iyi yolun genellikle göz içi merceği yerleştirilmesi olduğunda hemfikirdirler. Bir göz içi merceği doğal merceğin aynı yerine konulan ince, suni bir mercektir. Göz içi merceğini hissetmeyecek, elinize alma, ayarlama, yada temizleme gibi bir işiniz olmayacak, onu değiştirmek zorunda kalmayacaksınız.
Katarakt gözlükleri ve kontak lensler ameliyattan sonra görmeyi düzeltmeye yarayan diğer iki yoldur. Tüm hastalar göz içi mercek konulması adayı değildir. Eğer durumunuz göz içi merceği konulmasına izin vermiyorsa doktorunuz bu durumları sizinle tartışacaktır.
Modern göz içi merceği düşüncesi l949 'da gündeme gelmiştir. Bundan sonra da pek çok gelişmeler göstermiştir. Teknikler geliştiğinden cerrahi kesiler bugün daha küçüktür. Küçük kesiler daha çabuk iyileşir ve mercek rahatsızlığı olmaksızın günlük faaliyetlerinize daha çabuk dönmenizi sağlar.
Katarakt ameliyatından aylar ya da yıllar sonra görme bulanıklığı olabilir ve bu yeniden bir katarakt olduğu şeklinde bir yanlış anlamaya yol açabilir. Bu bir katarakt değildir, fakat göz içi merceğini yerinde tutmak için korunan kapsülün bulanıklaşmasıdır. Bu zarı açmak ve görmeyi sağlamak için ameliyat gerekmez, sadece birkaç dakikalık bir işlem olan lazer kullanılır.


Op. Dr. Mustafa Temel Memorial Göz Merkezi
Son düzenleyen ThinkerBeLL; 13 Ağustos 2012 15:32
buz perisi - avatarı
buz perisi
VIP Lethe
10 Ağustos 2012       Mesaj #8
buz perisi - avatarı
VIP Lethe
Katarakt
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi

Göz merceğinin saydamlığını yitirmesi ve donuklaşması; perde. Doğuştan ya da bir kaza sonucu olabileceği gibi, genellikle yaşlılığa bağlı olarak görülür. Bu son durum, merceğin dokularının zamanla bozulmasındandır. Kapsül zarına bağlı olarak da ortaya çıkabilir. Hastalar görmenin zayıfladığından, çift görmeden ve ışığın çok gelmesinden yakınırlar. Katarakt, diyabet ve albüminüri gibi zehirleyici hastalıklardan, iltihaplanmadan ileri gelebilir. Naftalin vb. maddeler de katarakta yol açabilir. Sonunda körlüğe neden olabilir. Tedavide ameliyat etkili bir yöntemdir. Son zamanlarda özel gözlük camları kullanılmaya başlanmıştır.
In science we trust.
halilseyhan - avatarı
halilseyhan
Ziyaretçi
7 Nisan 2014       Mesaj #9
halilseyhan - avatarı
Ziyaretçi
Katarakt
MsXLabs.org

Katarakt gözün içinde bulunan doğal merceğin saydamlığını kaybetmesidir. % 90 oranında yaşa bağlı ortaya çıkar ama bebekler dahil her yaş grubunda görülebilir. Ağrısız görme kaybı, kamaşma veya ışığa duyarlılığın artması, renklerde soluklaşma ve sararma, gece görüşün bozulması kataraktın sık rastlanan belirtilerindendir. Kataraktın tek tedavisi ameliyattır.
Son düzenleyen _Yağmur_; 7 Nisan 2014 14:22 Sebep: içerik düzeni
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
13 Ekim 2017       Mesaj #10
Avatarı yok
Yasaklı

Katarakt Körlük Sebepleri Arasında İlk Sırada Yer Alıyor!


Ad:  katarakt2.jpg
Gösterim: 772
Boyut:  77.5 KB
"Göze perde inmesi" olarak da bilinen kataraktın dünyada körlük nedenleri arasında ilk sırada geldiği bildirildi. 12 Ekim Dünya Görme Günü bağlamında 'Presbiyopi ve Astigmatizmada En Güncel Tedavi Yaklaşımı' başlıklı bir bilgilendirme toplantısı tertip edildi. Toplumda körlük ve görme azlığı konusuna dikkati çekmek ve farkındalığı artırmak amacıyla düzenlenen ilgili toplantıda, öne çıkan görme kusurları, yeni doğan ve çocukluk döneminde taramanın önemi, sık görülen sorunlar arasında bulunan katarakt ve güncel tedavi yaklaşımları incelendi.

Söz konusu konu bağlamında araştırmacılar, görme kusurlarının tespit edilmesinde yeni doğan taramasının çok önemli olduğunu, 4 yaşından önce her çocuğun mutlaka göz hekimi kontrolünden geçirilmesi gerektiğini belirterek bu dönemde belirlenen sorunların tedavi sürecindeki başarıyı ve yaşam kalitesini artırdığını bildirdi.

Ayrıca göz bebeğinin arka kısmında bulunan ve görmeyi sağlayan doğal göz merceğinin saydamlığını kaybederek matlaşmasıyla oluşan kataraktın dünyadaki körlüklerin yaklaşık yüzde 50'sinin nedeni olarak kabul edildiği bildirildi. Katarakt teşhisi konulan hastaların yüzde 40'ında astigmatik kırma kusuruna rastlanıyor. Katarakt tedavisi yapılırken, diğer görme kusurları da tedavi edilebiliyor. Bu bağlamda özellikle astigmatın da tedavi edilebilmesi kataraktlı hastalara daha iyi bir görüş kalitesi sunulması açısından büyük bir önem taşıyor.

Kaynak: AA Bilim Teknoloji / Science (11 Ekim 2017)