Arama

Kanser - Sayfa 3

Güncelleme: 5 Aralık 2018 Gösterim: 73.056 Cevap: 35
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
1 Nisan 2017       Mesaj #21
Avatarı yok
Yasaklı

Kanserden Korunmanın Altın Kuralları!


Prof. Dr. Emin Gökhan Kandemir, kanserde risk faktörlerinin başında sigara ve alkolün geldiğini belirterek, beslenmenin önemine dikkati çekti. Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Emin Gökhan Kandemir, 1-7 Nisan Kanser Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada, Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) verilerine göre, yılda yaklaşık 14 milyon 100 bin kişide kanser vakasına rastlandığını ve yaklaşık 8 milyon 200 bin kişinin de kanser nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.
Sponsorlu Bağlantılar

Kandemir, kansere yol açan risk faktörlerinden uzak durmak gerektiğini söyledi. Risk faktörlerinin başında sigaranın geldiğini vurgulayan Kandemir, şöyle devam etti: "Tütün ve tütün ürünlerinden uzak durmalıyız. İkinci bir faktör olarak alkolü sayabiliriz. Alkol de birçok kanser gelişiminde rol oynamaktadır. Radyasyon yine söz ettiğimiz gibi çok önemlidir. Güneş ışınları cilt kanserine yol açmakta, uzun süreli solaryum da kanser riskini artırmaktadır. Kanserlerin yaklaşık beşte biri enfeksiyonlara bağlı olarak gelişmektedir. Nedir bu enfeksiyonlar? diye baktığımızda özellikle Hepatit B virüsü vardır. HBV virüsü nedeniyle hepatit gelişmekte daha sonra ise karaciğer kanseri meydana gelmektedir. Yine aynı şekilde Hepatit C'ye bağlı olarak da ilerleyen yıllarda bu hastalarda karaciğer kanseri gelişmektedir. Kadınlarda rahim ağzı kanserinin sebebi de HPV virüsüdür. Eğer biz bunlardan korunursak dolayısıyla kanserden de korunmuş olmaktayız."

Beslenme Çok Önemlidir!


Emin Gökhan Kandemir, sağlıklı bir beslenme ve beraberinde egzersiz yapmanın, sağlıklı bir kiloda olmanın da kanserden korunma açısından önemli olduğunu aktardı. Özellikle sebze ve meyvelerden zengin bir beslenmenin temel olarak dikkat edilecekler arasında yer aldığını dile getiren Kandemir, şu bilgileri verdi: "Fazla miktarda et tüketimi ile işlenmiş gıdaların tüketimi de kanser açısından bir risk faktörü olmaktadır. Tabii ki burada güvenli gıdaların tüketimi çok önemlidir. Gıdanın üretiminden tüketimine kadar geçen birçok aşamada bir takım sorunlarla karşılaşmaktayız. Güvenli gıda tüketimi yaptığımız takdirde ve yine bunları makul ölçüde tükettiğimiz takdirde kanserden önemli oranda, yüzde 30 ila 40 oranında korunabilmekteyiz." Kandemir, erken teşhis sayesinde kanser tedavisinde başarı oranının da arttığını söyledi.

Kaynak: AA (1 Nisan 2017)

Son düzenleyen Safi; 30 Haziran 2017 23:27 Sebep: Yazı Fontu Değiştirme
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
21 Nisan 2017       Mesaj #22
Avatarı yok
Yasaklı

Kanser Tedavisinde Amino Asit Sınırlandırılması!


Serin ve glisin gibi bazı amino asitleri içermeyen bir perhizin kanser tedavisinde olumlu bir adım olduğu belirtildi. İngiltere Kanser Araştırmaları ve Glasgow Üniversitesi'nden bilim insanları fareler üzerinde denedikleri, serin ve glisin adlı amino asitleri içermeyen bir diyetin tümör oluşumunu yavaşlattığını belirledi. İlgili diyet ile bazı kanser hücrelerinin reaktif oksijen nitelikli kimyasallarla daha uyumlu hale geldiği gözlendi. Bağırsak ve lenfoma gibi kanser türlerinin gelişimini yavaşlatan perhizin, kanser tedavisinde kullanılan kemoterapi ve radyoterapi gibi yöntemlerin de gelişiminde kilit bir role sahip olduğu belirtildi.
Sponsorlu Bağlantılar

Kaynak: Nature / AA Bilim Teknoloji (20 Nisan 2017)

Son düzenleyen Safi; 30 Haziran 2017 23:28 Sebep: Yazı Fontu Değiştirme
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
30 Mayıs 2017       Mesaj #23
Avatarı yok
Yasaklı

Kan Örneği ile Kanser Teşhisi!


Araştırmacılar kanser teşhisinde kullanılması bağlamında yeni bir bilgisayar programı geliştirdi. Geliştirilen program ile bireylerin kan örneğinden alınan veriler değerlendirilip bireyin kanser olup olmadığı, kanser ise kanserli hücrenin vücudun neresinde olduğu tespit edilebiliyor. Tümör hücrelerindeki DNA'nın kanserin ilk aşamalarında kana karıştığını belirten araştırmacılar geliştirdikleri yöntem ile kana geçen DNA'nın analizinin ve analiz sonucu elde edilen verilerin diğer kanser türlerine dair veri tabanındaki kayıtlı bilgilerle karşılaştırılabileceğini söylüyor. Kanser tedavisinde en önemli faktörün erken teşhis olduğunu ifade eden bilim insanları söz konusu yöntemle kanser gelişiminin ilk aşamasında hastaların kanında oluşabilecek değişikliklerin tespit edilebileceğini belirtiyor.

Kaynak: Genome Biology
Son düzenleyen Safi; 30 Haziran 2017 23:28 Sebep: Yazı Fontu Değiştirme
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
29 Haziran 2017       Mesaj #24
Avatarı yok
Yasaklı

Açlık ile Kanser Riski Arasındaki Bağlantı!


Harvard Üniversitesi, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde (MIT) görevli araştırmacılar fareler üzerinde yapılan bir çalışma doğrultusunda açlık ile kanser riski arasında kayda değer bir bağlantı olduğunu ortaya çıkardı. Normal bir hücrenin hangi nedenlerle kanserli bir hücre haline dönüştüğü konusunu öncelikle araştıran uzmanlar, gıda tüketiminin kanser sürecinde nasıl bir işlevi olduğunu çözmeyi amaçladıklarını belirtti. Bu bağlamda kanser oluşumuna dair sebepler arasında ilk sebebin genetik olduğu vurgulandı.

Araştırmacıların konuyla ilgili çalışmalarından çıkan sonuca göre açlık süresi boyunca vücutta depolanmış yağ tüketiminin arttığı, kandaki şeker düzeyi miktarının azaldığı, bağırsaktaki kök hücrelerin daha hızlı yenilendiği ve diyabet oluşumunun önlendiği belirlendi. Şişmanlığın da diyabet oluşumunu tetikleyerek damar hastalıkları ve kansere sebebiyet verdiği, epidemiyolojik çalışmalar sonucunda şişmanlık ile paralel olarak meme, karaciğer ve bağırsak kanserinde bir artış gözlendiği bildirildi.

Kaynak: AA Bilim Teknoloji / Tıp Dünyası (29 Haziran 2017)
Son düzenleyen Safi; 30 Haziran 2017 23:29 Sebep: Yazı Fontu Değiştirme
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
16 Ağustos 2017       Mesaj #25
Avatarı yok
Yasaklı

Kanser Tedavisinde Alternatif Tıbba Bağımlılık Ölüm Riskini Artırıyor!


Yapılan bir araştırma sonucunda kanser tedavisi için sadece alternatif tıp yöntemlerini seçen erken teşhis konmuş kanser hastalarının, ilgili tedavide geleneksel tedavi yöntemlerini kullananlara göre ölüm risklerinin daha fazla olduğu ortaya çıktı. ABD Kanser Veritabanı kayıtlarını inceleyen Yale Üniversitesi'nden araştırmacılar; meme, prostat, akciğer ve kalın bağırsak kanserinin erken evresinde olan 281 hastanın ameliyat, kemoterapi ve radyoterapi gibi geleneksel tedavi yöntemleri yerine alternatif tedaviyi tercih ettiğini ve bu bağlamda sadece bitkiler, özel beslenme ve enerji verdiğine inanılan bazı taşların kullanıldığı alternatif tıp yöntemlerine yönelen kanser hastalarının, geleneksel yöntemleri seçenlere göre ölüm olasılığının ortalama 2,5 kat daha fazla olduğunu belirtti.

Alternatif tıbba yönelen değişik kanser türlerine yakalanmış hastalardaki ölüm riskine dair istatistiksel verilerin meme kanserinde 5,6, kalın bağırsak kanserinde 4,5 ve akciğer kanserinde de 2 kat daha fazla olduğu belirlendi.

Kaynak: Amerikan Ulusal Kanser Enstitüsü (15 Ağustos 2017)
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
17 Ağustos 2017       Mesaj #26
Avatarı yok
Yasaklı

Kansere Karşı Doğal Yoğurt Tüketimi!


Araştırmacılar doğal yoğurt tüketiminin çeşitli kanser türlerine karşı koruyucu bir işleve sahip olduğunu belirtti. 1800'lü yıllarda Avrupa'da tanınmaya başlayan yoğurdun, 1900'lü yılların başında ilaç olarak kabul edildiğini ve bir zamanlar eczanelerde 'ilaç niyetine' satıldığını belirten uzmanlar, yoğurdun ve suyunda bolca bulunan laktik asit bakterilerinin, bağırsak duvarının iç yüzeyinde konuşlanmış bağışıklık sistemi hücrelerinin işlevselliğini artırdığını bildirdi.

Yoğurdun eski çağlardan beri hastalıkları tedavi amaçlı kullanıldığını, bu bağlamda sağlıklı yaşam iksiri olarak nitelendiğini belirten araştırmacılar laktik asit bakterilerinin, vücuttaki savunma sistemini harekete geçiren maddelerin salgılanmasını artırdığını, bu nedenle de yoğurdun düzenli olarak tüketilmesinin çok önemli olduğunu ve herhangi bir katkı maddesi içermeyen ev yoğurdunun tüketilmesi gerektiğini kaydetti.

Kolon kanseri başta olmak üzere, meme, mide, yumurtalık, endometriyoz kanserinden koruyucu etkisi olduğu belirtilen doğal yoğurt; ishal, tansiyon yüksekliği, kalp hastalıkları, kilo verme ve kilo dengesini koruma, kolesterolü düşürme, yağ emilimi ve bazı antibiyotiklerin olumsuz yan etkileri vs gibi durumlara karşı son derece etkili bir işleve sahip. Kanser oldukları için kemoterapi gören hastaların söz konusu ilaçların yan etkilerinin ortadan kaldırılması ve iyileşme sürecinin hızlandırılması bağlamında doğal ev yoğurdu öncelikli olmak üzere probiyotik ve prebiyotik nitelikli gıdaları tüketmeleri gerektiği belirtiliyor.

Kaynak: AA Bilim Teknoloji / Science (17 Ağustos 2017)
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
7 Eylül 2017       Mesaj #27
Avatarı yok
Yasaklı

Kanserli Hücreleri Ortadan Kaldıran Tedavi Yöntemi!


Glasgow Üniversitesi bünyesinde çalışan bir grup araştırmacı tarafından geliştirilen CICD (Kaspaz Bağımsız Hücre Ölümü) adlı yeni tedavi yönteminin tümörleri tamamen yok edebileceği ve ilgili hastalığın tekrarını engelleyebileceği belirtildi. İmmunoterapi, kemoterapi, radyoterapi vs gibi tedaviler apoptosis adlı yönteme dayalı mevcut tedaviler. İlgili yeni yöntem ise kaspaz adı verilen proteinlerin işlevsel hale getirilerek kanser hücrelerinin yok edilmesine dayanıyor.

Eski yöntemlerin aksine ilgili yeni yöntemle kalan tümörün tamamen temizlendiği ve dolayısıyla kanserin tamamen ortadan kaldırıldığı bir bağışıklık tepkisi ortaya çıkardıklarını açıklayan bilim adamları, CICD yöntemiyle kanser hücreleri ölürken, bağışıklık sisteminin imflamatuvar proteinlerle uyarıldığını bu bağlamda da, kalan tümör hücrelerinin de öldüğünü belirtti. Araştırma deneyinde kullanılan yöntemin laboratuvarda geliştirilen kalın bağırsak hücreleri üzerinde uygulandığı, ilgili yöntemin diğer kanser türleri üzerinde de denenebileceği bildirildi.

Kaynak: BBC Bilim / Science (30 Ağustos 2017)
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
11 Eylül 2017       Mesaj #28
Avatarı yok
Yasaklı

Beyin Kanseri Tedavisinde Zika Virüsü!


Araştırmacılar beyindeki kanserli hücrelerin Zika virüsü kullanılarak tamamen yok edilebileceğini belirtti. İlgili araştırma deneyinde "gliyoblastom" türü beyin kanseri olan yetişkin fareler kullanıldı. Araştırma sonucunda Zika virüsünün farelerde kanserli hücreleri mücadele ederek öldürdüğü, bu süreç içerisinde de sağlıklı hücrelere hiç zarar vermediği görüldü.

Genel olarak yetişkin insanlarda görülen ve çok agresif bir kanser türü olan "gliyoblastom" hücrelerinin yok edilmesine yönelik tedavinin zorluğuna dikkati çeken araştırmacılar, Zika virüsünün üzerinde bir takım değişiklikler yapıldığında, kemoterapi ve radyoterapiye karşı dirençli kanserli hücreleri öldürebileceğini bildirdi.

Yetişkin bireylerin beyinlerinde bebeklere kıyasla daha az kök hücre bulunması nedeniyle Zika virüsünün, insanlarda sadece kanserli hücrelere saldırdığı bunun yanında da sağlıklı hücrelere zarar vermeyeceği öngörülüyor. Yapılan çalışmalar doğrultusunda Zika virüsünün, insanlarda net bir şekilde denenecek duruma getirilmek üzere değişim geçirmesi amacıyla çalışmalara başlandığı belirtildi.

Kaynak: BBC Bilim / Experimental Medicine (6 Eylül 2017)
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
12 Eylül 2017       Mesaj #29
Avatarı yok
Yasaklı

Kanserli Hücreleri Çok Kısa Sürede Teşhis Edebilecek Cihaz Geliştirildi!


Kanser hücrelerinin hızlı büyüme ve yayılma özelliğinden faydalanılarak kanser tespiti yüzde 96 oranında doğru çıkabilen bir cihaz geliştirildi. İlgili cihaz, kimyasal yapıları sağlıklı hücrelerden farklı olan kanser hücrelerini belirlemek için kanserli olduğundan şüphelenilen bölüme dokunduruldu. Söz konusu cihaz oraya küçücük bir su damlası bıraktı. Canlı hücrelerde bulunan kimyasal maddelerin temas ettiği damlacık, kalem tarafından analiz için tekrar emildi.

Kalem büyüklüğündeki cihazın yaptığı tüm işlemler, 10 saniye gibi kısa bir süre içerisinde gerçekleşti. Cihaz daha sonra, binlerce kimyasalı aynı anda, eş anlı ölçebilen büyük bir spektrometreye takıldı. Bu bağlamda spektrometre ile doktorların nasıl bir dokuyla karşı karşıya olduklarını gösteren kimyasal bir parmak izi üretildi. Bilim adamları, yeni geliştirilen teknolojiyle tümörlerin çok daha hızlı, güvenli ve kesin bir şekilde kaldırılma imkanı oluştuğunu, böylece, ameliyatlarda kanserli hücrelerin bırakılma olasılığının da azaldığını ve karşılaştıkları en büyük zorluğun bazı kanser hücreleriyle sağlıklı dokular arasındaki sınırın bulanıklığı olduğunu belirtti.

Yürütülen çalışma bağlamında 253 örnek üzerinde test edilen ve ileriki yıllarda ameliyatlarda kullanılması beklenen cihazın denemeleri ise hala devam ediyor. Bilim adamları, deney testlerinde kullandıkları 1,5 mm boyutunda bir yamayı analiz edebilecek nitelikte geliştirilen cihazın aynı zamanda 0,6 milimetrelik doku yamasını analiz edebileceğini de bildirdi. Kanserli hücreler alınırken, vücutta kalan en küçük kanserli hücrenin yeniden tümöre dönüşmesi ya da beyin gibi hassas organlarda gereğinden fazla hücrenin alınmasının yol açabileceği zarar, yeni geliştirilen ilgili cihaza oldukça önemli bir misyon yüklüyor.

Kaynak: AA Bilim Teknoloji / Science Translational Medicine (7 Eylül 2017)
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
13 Eylül 2017       Mesaj #30
Avatarı yok
Yasaklı

Kanserde Çözüm Odaklı Tedavi!


İspanya merkezli Avrupa Onkoloji Kongresi'nde (ESMO) kanser hastalığının çözümüne dair hedefe yönelik tedaviler ve ilgili tedavilerin olası sonuçları ele alınarak incelendi. Binlerce uzman kanser tedavisindeki güncel gelişmeleri ele aldı. Kansere karşı, bilinen kemoterapi ve ışın tedavilerinin yerini, hastaya göre özelleştirilmiş, hedefe yönelik tedavilerin almaya başladığını dile getiren uzmanlar, hastanın yaşam süresinin bu şekilde uzatılabildiğini, tüm hücreleri yok eden kemoterapi yöntemi yanında "akıllı ilaçlar" ve "immünoterapi" adı verilen, bağışıklık sistemini bir şekilde kanser hücrelerine yönlendiren uygulamaların son yıllarda daha ön plana çıktığını belirtti.

Daha çok malign melanom ile böbrek tümörlerinde kullanılan immünoterapinin, zamanla akciğer ve idrar kesesi kanserlerinin tedavisinde de oldukça yaygın bir şekilde kullanıldığı bildirildi. Kanserin son zamanlarda daha erken tanınmaya başladığını ve bu bağlamda ilgili süreçte söz konusu tedavinin de etkin bir işleve sahip olduğunu bildiren uzmanlar, ileriki yıllarda genetik testlerle beraber kanser hastalığının bireylerin yaşamlarında çok daha fazla etkin olacağını belirtti.

Kaynak: AA Bilim Teknoloji / Science (13 Eylül 2017)

Benzer Konular

25 Eylül 2007 / Demir YumruK Müslümanlık/İslamiyet
22 Mart 2017 / zz-zülal Cevaplanmış
12 Eylül 2013 / TheOne Genel Mesajlar
11 Aralık 2014 / Misafir Soru-Cevap
13 Şubat 2014 / ersen2619 Tıp Bilimleri