Arama

Alzheimer Hastalığı - Sayfa 2

Güncelleme: 10 Temmuz 2014 Gösterim: 22.395 Cevap: 19
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
25 Eylül 2006       Mesaj #11
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ALZHEİMER HASTALIĞI NEDİR?
Demans yada bunama, yani günlük yaşamın her zamanki gibi sürdürülmesini engelleyen bir beyin hastalığıdır.
HASTALIĞI NASIL TANIYABİLİRİZ?
Sponsorlu Bağlantılar
Alzheimer hastalığı 3. evrede seyreder .hastalığın ilk evresindeki belirtiler hastalığı tanımada bize yardımcı olabilir.
EVRE 1:
-Bellek kaybı (yakın geçmişteki olayların ve insan isimlerini hatırlamasında güçlük.)
-Tarihleri unutma, evin yolunu bulma ya da yabancı yerlerde dolaşma güçlüğü.
-Karar vermekte güçlük.
-Kelime bulma güçlüğü.
EVRE 2:
-Belirgin bellek problemleri (örneğin aile üyelerinin isimlerinin unutulması)
-Kendine yeterlilikte azalma (yıkanma, giyinme gibi işlevlerde yardıma gereksinim)
-Çevrede kaybolma.
-Hallüsilasyonlar (kimsenin duymadığı sesleri duyup, olmayan kişileri görme)
EVRE 3:
-Yardım edildiği halde beslenmede güçlük.
-Arkadaş ve aile üyelerini tanımada güçlük.
-Yürümede güçlük.Yatağa bağımlı hale elebilir.
-İdrar ve gaita kaçırma.
-Belirgin düzeyde davranış bozuklukları.
GÜNLÜK YAŞAMDA ALZHEİMER
*İş görmesine yardım edin . O’nun yerine siz yapmayın.
O çocuk gibi davranan bir yetişkin, fakat bir çocuk değil.O’nun yapamayacağı işleri yapmaya zorlamayın.
KİŞİSEL HİJYEN:
*Banyoyu mümkün olduğunca gevşetici ve hoş bir hale getirin.
*Korkutmuyorsa duşu kullanın.
*Mümkün olduğunca bırakın kendisiyıkansın.
*Taranması ve tıraş olması için yardımcı olun.İyi göründüğünde kendini de iyi hissedecektir.
TUVALETE GİTME:
*Sıvı alımına ve beslenmesine özen gösteriniz.
*Tuvaletin kolay tanınmasını sağlayın.Örn; geceleri ışığını açık bırakın yada üzerine bir işaret koyun. Düzenli aralıklarla tuvalete götürün
*Kolay açılabilecek giysiler kullanın.
*Yatmadan hemen önce bir şeyler içmemesine dikkat edin.
YATMAK VE KALKMAK
*Yatağın çok yüksek olmamasına dikkat edin.
*Yatağın yakınında bir koltuk bulundurun.Oturduğu yerden kalkma zorluğu varsa, altına yastık koyarak kalkışını kolaylaştırabiliriz.
*Dolaşabileceği yerlerde aradaki engelleri kaldırın.
DÜŞMELERİ ÖNLEME
*Aydınlatmayı artırın.
*Keskin kenarlı alçak mobilyalar kullanmayın.
*Kayabilen terlik yada ayakkabılardan kaçının.
*Yatağın yanında ya da başka bir yerde kilim varsa kaldırın .
*Birlikte yürürken sabırlı olun sizi kolay takip edebileceği hızda yürüyün.
BESLENME:
Aşırı iştah hastalığın başlangıcında görülür.Bu yüzden aşırı kilo almaya başladıysa yüksek karbonhidrat, yağ içeren besinler kısıtlanmalıdır.
*Kalabalık ortamda yemesi için teşvik edilmelidir.
*Gerekiyorsa çatal, bıçak yerine ellerini kullansın.
*Besinlerin boğazına kaçmasını engellemek için küçük parçalara ayırın.
*Soğuk ile sıcağı birbirinden ayıramayacağı için yanıklara çok yatkın olduğunu unutmayın.
*Sık sık yemek istiyorsa küçük porsiyonlar verin. Aşırı kilo almaması için meyve yedirin.
GİYİNME:
*Soyunduğunda, giysilerini giyineceği sırayla mümkünse ayrı askılara yerleştirin.
*Düğmeli giysiler yerine fermuarlı giysiler tercih edilmelidir.
*Mümkün olduğunca kendi kendine giyinme teşvik edin.
*Giyinme ve soyunma eylemlerini bir oyunmuş gibi tekrarlayın.
*Kolay giyilip çıkarılan, kaymayan tabanlı ve rahat ayakkabılar kullanın.
SALDIRGANLIK YA DA HUYSUZLUK
Hiç şüphesiz size saldırganca davranabilir.Bu durumda ;
*Dayanıklılığınızı yitirmeyin korkmuş görünmeyin.
*Dikkatini başka yöne çekmeye çalışın.
*Azarlamayın, yaptıklarını kısa zamanda unutacaktır.
*Saldırganlığının sebebini bulmaya çalışın. Basit bir baş ağrısı bile onu saldırgan yapabilir.
İLETİŞİM KURMA:
Hastalık ilerledikçe insanlarla iletişim kurma yeteneği azalacaktır. Bu durumda dokunarak, okşayarak o’na gülümseyerek iletişim kurmaya çalışın.
*Onunla konuşurken ya da dinlerken gözlerinin içine bakın.
*Görme-işitme sorunlarının olup olmadığını kontrol edin.
*Sözcükleri düzgün telaffuz edecek şekilde yavaş yavaş konuşun. Basit sözcükleri kullanın.
*Ses tonunuz sevecen ve güven verici olsun.(Bağırmayın)
*Konuşurken sessiz bir ortamda olmaya gayret edin ki; sesiniz kolay tanınabilsin.
*Söylediklerinizi tekrarlamaktan yorulmayın.
*O’nun yanında sanki yokmuş gibi davranıp başkalarıyla konuşmayın.
*Sevecen davranmayı ihmal etmeyin. Bu o’nun kendini güvende hissetmesini sağlayacaktır.
UYUYAMADIĞINDA:
*Gününü aktif geçirmesini sağlayın.Ne yaptığının çok fazla önemi yok. (Yürüyebilir, ortalığı toparlayabilir.)
*Öğleden sonra uyuklamasına izin vermeyin.
*Geceleri hep aynı saatte yatağa girmesini sağlayın ki, uyku vakti anlayışı olsun.
*Yatmadan önce uyarılmaya neden olabilecek (aşırı şekerli kafeinli) besinler vermeyin.
*Yatmaya yakın aşırı sıvı ve idrar söktürücü ilaçlar vermeyin.
AMAÇSIZ DOLANIYORSA:
*Dolanmanın nedenini öğrenmeye çalışın. Can sıkıntısından dolanıyorsa zamanını değerlendirmesine gayret edin.
*Ceplerinde daima adres ve telefonunu gösteren kimlikler bulundurun.
*Evi yalnız başına terk etmemesine gayret edin.
*Komşularınızı haberdar edin. O’nu tehlikeli bir deli gibi görmemeleri için uyarın. Hastalığı hakkında bilgi verin.
*Yeni bir mekana taşınıldığında dolanma eğilimi artar.
*Kaybolduğunda azarlamayın. O’nu korkutabilirsiniz ve kendini daha üzgün hissetmesine neden olabilirsiniz.
KUŞKULAR VE HAYALLER:
Hastalık ilerledikçe kafa karışıklığı artar, sizi gerçek olmayan şeylerle suçlayabilir. Örneğin sizi eşyasını çalmakla, onu zehirlemeye çalışmakla yada ona bilerek yardım etmemekle suçlayabilir.
*Başkalarının işitmediği sesleri işitip, olmayan kişileri görüyor olabilir. Böyle bir durumda çok sabırlı olunmalıdır. Dikkatini başka yöne çekmeye çalışıp yetersiz suçlamalara alınmamak gerekir.
EV İÇİNDEKİ GÜVENLİK:
*Gazlı ocağı elektrikli bir ocak ile değiştirin.
*Gece yatmadan önce gaz vanasını kapatın.
*Deterjanları güvenli bir yerde tutun. İçilecek bir şey sanabilir.
*Gerektiğinde pencere ve balkon kapısının hatta giriş kapısının sürekli kilitli tutulması gerekir.
RoSSoRoSe - avatarı
RoSSoRoSe
Ziyaretçi
16 Eylül 2008       Mesaj #12
RoSSoRoSe - avatarı
Ziyaretçi
Alzheimer Hastalığı nedir?
Alzheimer Hastalığı, adını, 1906’da bir Alman Doktor olan Alois Alzheimer’den almıştır. Aradan geçen yüzyıl hastalığın tanısı ve tedavisi hakkında büyük ilerlemeler getirmiş olsa da, yapılabilecek şeyler hala sınırlıdır ve çözümleyici değildir.
Sponsorlu Bağlantılar

Demans (bunama), hastanın günlük faaliyetlerini yapmasını ciddi bir şekilde etkileyen bir beyin hastalığıdır. Yaşlı insanlar arasında en yaygın demans türü, Alzheimer Hastalığıdır. Alzheimer Hastalığı, başlangıçta beynin hafıza, düşünce ve lisan yeteneği ile ilgili bölümlerini etkiler. 65 yaş üzeri insanların %5’i, 80 yaş üzerindekilerin %20’si ve 90 yaş üzerinde olanların ise % 30’unda Alzheimer Hastalığı bulunmaktadır. Bu kadar sık görülen bir hastalığın başlangıç bulguları önem kazanmaktadır.


Alzheimer Hastalığının belirtileri nelerdir?
Alzheimer Hastalığı ilerleyici bir hastalıktır. Hafıza kaybı, günlük işleri yapmada zorlanma ve davranış değişiklikleri gibi yakınmalarla ortaya çıkar. Bazı insanlar, bu tür bulguları normal yaşlanmanın bir sonucu olarak kabul ederler; bazıları da hastalık bulgusu diye düşünüp tıbbi yardım ararlar. Bu tür bulguların depresyon gibi diğer hastalıklara bağlı olup olmadığını değerlendirebilmek için doktor görüşü önemlidir.
Hastalığın ikaz bulguları;
1. Hafıza kaybı: Yeni öğrenilen bilgilerin unutulması Alzheimer Hastalığının sık görülen erken bulgularındandır. Kişi daha sık unutmaya başlar ve daha sonra da hatırlayamaz. (Ara sıra randevuları ve isimleri unutmak normaldir.)


2. Bilinen işleri yapmada güçlük: Demanslı insanlar günlük işlerini yapma ve planlamada zorlanırlar. Yemek hazırlama, oyun oynama gibi faaliyetlerde etap ve aşamaları karıştırırlar. (Nadiren bir odaya niçin geldiğini veya ne söylemeyi planladığını unutmak normaldir.)


3. Konuşma ile ilgili problemler: Alzheimerli hastalar basit kelimeleri unutabilir ve uygun olmayan kelimelerle değiştirebilirler. Bunlar da konuştuklarının ve yazdıklarının anlaşılmasını zorlaştırabilir. Örneğin diş fırçası kelimesini bulamaz yerine “ağzım için olan şey” diyebilir. (Zaman zaman doğru kelimeyi bulmada zorluk olması normaldir.)


4. Zamana ve yere yönelik oryantasyonda bozulma: Alzheimerli hastalar kendi çevrelerinde semtlerinde kaybolmaya başlarlar. Nerede olduğunu, oraya nasıl geldiğini ve eve nasıl geri döneceğini unuturlar. (Haftanın gününü veya nereye gittiğini ara sıra unutmak normaldir.)


5. Karar verme yeteneğinde güçlük ve azalma: Alzheimerli hastalar uygun olmayan tarzda giyinebilirler. Sıcak bir günde birkaç kat veya soğukta ince giyinme gibi. Kara verme yetenekleri zayıflamıştır. (Zaman zaman şüpheli veya tartışmalı karar verme normaldir.)


6. Düşünceyle ilgili problemler: Alzheimer’liler karışık mental görevleri gerçekleştirmede zorlanabilirler. Rakamların nasıl ve niçin kullanılacağını unutmak gibi.(Ara sıra mali hesapları dengelemede zorlanmak normaldir.)


7. Eşyaları yanlış yerleştirme: Alzheimerli hastalar eşyaları alışılmadık yerlere koyabilirler. Ütüyü buzdolabına veya kol saatini şeker kutusuna gibi.. (Anahtarları veya cüzdanı geçici olarak yanlış yere koymak normaldir.)


8. Davranış ve mizaç değişiklikleri: Alzheimer’li hastalar hızlı mizaç oynamaları gösterebilirler. Belirgin bir neden yok iken, sakin bir halden kızgınlaşabilir veya ağlayabilirler. (Ara sıra karamsar ve üzgün olmak normaldir.)


9. Kişilik değişiklikleri: Demanslı hastaların kişilikleri, dramatik olarak değişebilir. Aşırı derecede korkulu, şüpheci veya aile üyelerine bağımlı olabilir. (Yaşlanma ile kişilik özelliklerinin biraz değişmesi normaldir.)


10. İnisiyatif kaybı: Alzheimerli hastalar çok pasif olabilirler, saatlerce televizyonun karşısında oturabilirler, olağandan daha fazla uyuyabilirler, günlük işlerini yapmak istemezler. (Bazen iş ve sosyal yükümlülüklerde yorgunluk hissi normaldir.
AvRiL LaviGNe - avatarı
AvRiL LaviGNe
Ziyaretçi
12 Nisan 2011       Mesaj #13
AvRiL LaviGNe - avatarı
Ziyaretçi
Gençlerin de yaşlıların da en büyük sorunu zaman zaman hafıza kaybı yaşamak. Unutkanlık, artık günümüz insanının birinci sorunu haline geldi. Endişelenmeye gerek yok. Çok basit 7 yöntemle unutkanlığa “Dur” diyebilirsiniz.

Unutkanlık, genel olarak yaşlılık hastalığı olarak görülüyor. Oysa gerçek hiç öyle değil. Artık 7’den 70’e herkes zor yaşam koşulları altında unutkanlık yaşıyor. Bir anda ne söyleyeceğimizi, çocuğumuzu okuldan almayı unutuyoruz… Parmağa ip bağlamak, ajanda tutmak da bir işe yaramıyor. Sonuçta bunların hiçbiri hafızayı güçlendirmeye yönelik yöntemler değil. Yapılan araştırmalar hafızayı güçlü tutmanın çok kolay olduğunu gösteriyor. Hayatın içinde var olan çok basit 7 yöntemi hayatınıza dahil ederek geleceğinize yatırım yapabilirsiniz.

1- Google’da arama yapmak

İnternette araştırma yapmak isteyenlerin vazgeçilmezi kuşkusuz Google. Google’da bir konu hakkında arama yapmak istediğimiz zaman, aklımıza gelen tüm anahtar kelimeleri yazıyoruz. İşte bu anahtar kelimeleri düşünürken, beynimiz daha hızlı ve daha detaylı çalışmaya başlıyor. Anahtar kelimeleri buldukça arama yaptığımız konuyu unutmuyoruz. Bu yüzden haftanın birkaç günü internete en az 20 dakikanızı arayın ve Google’da belli konular üzerinde arama yapın.

2- Egzersizi ihmal etmeyin

Düzenli egzersiz yapmanın beyni zinde tuttuğunu biliyor muydunuz? Öğrenciler üzerinde yapılan araştırmalara göre aerobik yapan öğrencilerin, beyin dokularının harekete geçtiği bulunmuş. Haftada 3 kere en az 50’şer dakika yürürseniz, beyninizi zinde tutabilirsiniz. Yine yapılan araştırmalarda düzenli yürüyüş yapanların hafızalarının, spor yapmayanlara göre yüzde 20 oranında daha iyi olduğu gözlenmiş.

3- Film izleyin

Film izlemek de hafızayı güçlendiriyor. Nasıl mı? Önce filmi seyredin. Sonra sahnelerdeki detayları hatırlamaya çalışın ve bunlardan en az 10 objeyi listeleyin. Liste yaptıktan sonra 20 dakika boyunca başka şeylerle ilgilenin ve listeye bakmadan bu 10 objeyi hatırlamaya çalışın.

4- Alkolden uzak durun

Günde bir bardaktan fazla alkol almak sağlımızı olumsuz etkiliyor. Bu bilinen bir gerçek. Fakat alkolün hafızayı olumsuz etkilediğini birçoğumuz bilmiyorduk. Eğer akşam yemeklerinde beyaz şarap içmekten hoşlanıyorsanız, şarabın yanında mutlaka su da için. Çünkü su içmek, alkolün zararlı etkilerini azaltıyor.

5- Liste hazırlayın

Bütün duyularımızı kullandığımız zaman hafızamız gelişir. Örneğin; bir objenin rengi aklımızda kaldıysa, daha sonra o objenin ne olduğunu yüzde 50 oranında hatırlarız. Bu yüzden yapacağınız şeylerle alakalı liste yapmayı adet haline getirin. Ama bu liste şu şekilde olsun: Örneğin; evinizin herhangi bir odasında bulunan 10 objeyi seçin. Sonra bu objelerin renklerini, şekillerini not alın. Bu yöntem tüm duyuları harekete geçirdiği için unutkanlığın önünde en iyi yöntemlerden biri.

6- Sudoku oynayın

Şaşırtıcı ama gerçek. Sudoku oynayarak bilişsel zekamız gelişiyor. 3000 yetişkin erkek ve kadın arasında yapılan araştırmalarda, günde 60-75 dakika sudoku oynayan kişilerin beyin performanslarının 10 yaş daha iyi olduğu kanıtlanmış. Sudoku oynamak için hemen kendinize sudoku kitabı veya elektronik sudoku edinin.

7- Meditasyon yapın

Stres atmanın en güzel yollarından biri kuşkusuz meditasyon yapmak. Meditasyonun bizi stresten uzaklaştırdığı gibi hafızamızı da güçlü tuttuğunu biliyor muydunuz? Meditasyon yapınca dış beyni oluşturan korteks çalışmaya başlıyor. Korteksin çalışması önemli. Çünkü burada hafıza ve dil merkezi bulunuyor. Bu yüzden meditasyon yapmayı alışkanlık haline getirin. Günde 40 dakika boyunca meditasyon yapın. İşteyken sandalyenizin arkasına yaslanın, gözlerinizi kapatın ve bir noktaya odaklanın. Uzaktaki kuşların kanat çırpışını, kendi nefesinizi duymaya çalışın.
pesimist - avatarı
pesimist
Ziyaretçi
22 Nisan 2011       Mesaj #14
pesimist - avatarı
Ziyaretçi
ALZHEİMER HASTALIĞININ TARİHÇESİ


Alzheimer ilk kez Alman bir psikiyatrist olan Dr Alois Alzheimer tarafından 1906 yılında ölümünden sonra bir kadın hastanın beyninde bulunan anormal topaklar ve yumaklar şeklinde tanımlandı.

Bunlar saptanan ilk Alzheimer hastası olan Auguste D. nin olgu notlarından alıntıdır.

ALZHEİMER HASTALIĞININ TANIMI

Alzheimer hastalığı bellek dil ve mantıklı düşünme de dahil olmak üzere bütün zihinsel yetilerde ilerleyici kötülemeye gündelik etkinlikleri ve davranışları yerine getirme yetisinde değişikliklerin eşlik ettiği bir hastalıktır.

ALZHEİMER HASTALIĞININ BAŞLANGIÇ YAŞI

30 lu yaşlarının sonlarında Alzheimer hastalığına tutulduğu bildirilen bireyler olmakla birlikte hastalık genellikle 60 yaşından sonra ortaya çıkar.3 Araştırmalar beyindeki özgül bazı sinir hücrelerinin dejenere olduğunu ve beynin sözcük anlamında büzüştüğünü göstermiştir. Beynin tutulan alanlarına ait işlevler kademe kademe kötüler ve bellekte (özellikle kısa süreli bellek) yoğunlaşmada yönelimde soyut düşünmede bozuklukların yanı sıra kişilik değişiklikleri ortaya çıkar ve önünde sonunda yıkanma ve giyinme gibi gündelik etkinlikleri yerine getirme yetisi kaybolur.

BELİRTİLER ve PROGNOZ

Alzheimer hastalığının geniş biçimde tanımlanmış üç evresi vardır ancak hastalar arasında büyük farklılıklar görülebilir. Bu üç evre yaklaşık bir hastalık takvimiyle Şekil 3 te özetlenmiştir. Alzheimer hastalığı olan kişilerde zaman içinde beyin işlevlerinde ilerleyici düşme gözlenir ve tanıdan sonra ortalama yaşam beklentisi 7-10 yıldır.3

Alzheimer hastalığına yakalanmış ünlüler arasında Maurice Ravel (Bolero nun Fransız bestecisi)Winston Churchill (İngiliz Devlet Adamı) Iris Murdoch (İngiliz romancı ve felsefeci) Willem de Kooning (Hollandalı ressam) Sugar Ray Robinson (ABD li orta
sıklet boksör) Ronald Reagan (ABD eski Başkanı ve aktör) ve Charlton Heston
(ABD li film yıldızı) sayılabilir.

Şekil 3: Alzheimer hastalığının ilerleyişi




ALZHEİMER HASTALIĞININ BELİRTİLERİ

Davranışsal belirtiler
Demanslı hastalarda en sık görülen davranışsal değişiklikler apati ve atıllıktır (hiçbir şey yapma isteği duymama).6 Alzheimer hastalığının bir evresinde genellikle de hastalık ilerlediğinde amaçsız gezinme ve saldırganlık gibi sorunlar ortaya çıkar.3 Volta atma ve karıştırma (sözgelimi Alzheimer hastalığı olan kadınlar sürekli çantalarını karıştırıp durabilirler) gibi amaçsız davranışlar Alzheimer hastalığı için karakteristiktir.6

Depresyon
Depresyon semptomları Alzheimer hastalığında yaygındır hastaların yaklaşık %40-50 sinde bunların varlığı bildirilmektedir. Hastalarda bilişsel bozulmanın daha az olduğu erken evrelerde daha sık ortaya çıkma eğilimindedirler ve hastalığına karşı bir miktar içgörüsü kalmış olan hastalarda daha sık olabilirler.37

Ajitasyon
Saldırganlık kavgacılık bağırma hiperaktivite ve disinhibisyon (normal toplumsal sınırların dışına taşan davranışlar) gibi bir dizi davranışsal bozukluğu kapsayan genel bir terimdir. Demanslı hastaların %50 ye varan bir oranında özellikle de hastalığın orta ve ileri evrelerinde ajitasyon görülür.89

Psikoz
Hastaların küçük bir oranında paranoya sanrılar ve varsanılar ortaya çıkar. Bunlar hastalar ve bakımverenler açısından özellikle sıkıntı verici olabilir ve şiddete yol açabilir. Bir çalışmada olası Alzheimer hastalığı tanısı konmuş hastaların neredeyse yarısında (%43.5) sanrılar bulunduğu gösterildi.10

Alzheimer hastalığında en sık görülen sanrılar kötülük görme tipindedir (birinin kendi peşinde olduğuna ya da onu öldüreceğine inanmak). Alzheimer hastalığında görülen beş tipik sanrı şunlardır:

insanların bir şeyler çaldıkları
o evin kendi evi olmadığı
eşinin (veya bakımveren diğer bir kişinin) yerine başkasının geçmiş olduğu
terk edilme
sadakatsizlik

Varsanılar veya gerçekte olmayan şeyler görme veya işitme belirtileri Alzheimer hastalığı olanlarda sıktır ve daha sık olarak görseldir.9

Uyku bozukluğu uykuya dalma güçlüğü sık uyanmalar geceleri dolaşma ve diürnal ritmlerde değişiklikleri içerir. Uyku bozuklukları Alzheimer hastalığında yaygındır.

ALZHEİMER HASTALIĞI NE KADAR YAYGINDIR?

Alzheimer hastalığı ender bir hastalık değildir. Bunama olasılığı yaşla birlikte artar. Aşağıda Şekil 4 te de gösterildiği gibi Alzheimer hastalığı kadınlarda erkeklerdekine göre daha yaygındır.1

Avrupa daki rakamlar 65 yaş veya üstü kişilerin yaklaşık %5 inde Alzheimer hastalığı bulunduğunu düşündürmektedir. Bu rakam 85 yaş ve üstü grupta %20 ye çıkar.2

Şekil 4: : 65 yaşında veya daha yaşlı kişilerde Alzheimer hastalığı prevalansı 1



Bütün dünyada 18 milyon kişide demans bulunduğu tahmin edilmektedir. 2020 yılında bu rakamın 34 milyona çıkmış olacağı öngörülmektedir.3 Alzheimer hastalığı olan insanlara ait rakamlar farklı çalışmalarda değişkenlik gösterir; Şekil 5 te 2002 yılında ülkelerdeki tutulum oranları gösterilmektedir.

Şekil 5: : Ülkelere göre Alzheimer hastalığı
prevalansı 2002


Yaşlanan nüfus ve Alzheimer hastalığı
Nüfus progresif biçimde yaşlanmaktadır bu yüzden giderek artan sayıda insan Alzheimer hastalığının daha yaygın olduğu yaş gruplarına doğru ilerlemektedir. 2020 ye gelindiğinde bütün dünyada yaşlıların sayısı bir milyarı aşacaktır.5 Avrupa nın dünyadaki en yaşlı bölge unvanını koruyacağı düşünülmektedir.5 Halihazırda yaşlılar nüfusun yaklaşık %20 sini temsil etmektedir ve bunun 2020 de %25 e çıkması beklenmektedir.5 Bu da Alzheimer hastalığı olan kişilerin sayısının gelecek 10-20 yıl içinde dramatik biçimde artacağı anlamına gelir.

ALZHEİMER HASTALIĞININ NEDENLERİ NELERDİR

Alzheimer hastalığının kesin nedeni bilinmiyor ancak birçok etmenin hastalığın gelişmesi riskini artırdığı bulundu. Bunlar aşağıda Şekil 6 da özetlendi.

Alzheimer hastalığında ortaya çıkan nörodejenerasyonun hipoksi veya iskemi (düşük oksijen veya düşük kan akışı) gibi beyine yönelik bir saldırıya karşı immün veya inflamatuvar bir yanıt olduğuna ilişkin iyi kanıtlar vardır.

Alzheimer hastalığında beyindeki dejenerasyonun bir akut faz tepkisini (bedenin genellikle enfeksiyon veya travmaya tepki olarak hızla başlattığı savunma işlemi) uyardığı düşünülmektedir. Bu sitokin denen ve bedenin savunma düzeneklerini uyaran proteinlerde hızlı bir artışa yol açar.

Serbest radikaller de (hücrelere hasar verebilecek ileri derecede reaktif kimyasallar) Alzheimer hastalığında rol oynuyor olabilir. Beden normalde serbest radikalleri serbest radikal parçalayıcılar adı verilen kimyasal maddelerle temizler ancak Alzheimer hastalığında bu yeti bozulmuş olabilir.


Şekil 6: : Alzheimer hastalığı için risk etmenleri (önem sırasına göre)


Şekil 6: : Alzheimer hastalığı için risk etmenleri (önem sırasına göre) - devam




ALZHEİMER HASTALIĞI SIRASINDA BEYİNDEKİ DEĞİŞİKLİKLER

Alzheimer hastalığı beynin yapısında ve işlevinde karakteristik değişikliklerle ilişkilidir.

Alzheimer hastalığı olan beyindeki yapısal değişiklikler
Alzheimer hastalığı sırasında beyinde ortaya çıkan en belirgin yapısal değişiklik büzüşme küçülmedir.7 Aşağıda Şekil 7 de gösterildiği gibi ventriküllerin (beyindeki boşluklar) boyutları büyür.


Şekil 7: Alzheimer hastalığında ventriküllerin boyutlarındaki değişiklikler ve sağlıklı beyin dokusu kaybı


Beynin merkezindeki koyu mavi boşluklar ventriküllerdir; hastalığın ilerlemesiyle bunların büyüdüğü görülür. Sarı bölgeler sağlıklı beyin dokusu ve beyin aktivitesini göstermektedir hastalık ilerledikçe bu da azalır.



Alzheimer hastalığında anahtar patolojik süreçlerden biri yoğun protein tortularının bunlara amiloid veya senil plaklar denir beyindeki nöronların etrafında birikmesidir. Alzheimer hastalığında plaklar ilk olarak beyinde bellek ve diğer bilişsel (düşünme gibi) işlevler için kullanılan bölgelerde birikir. Amiloid plakların kendilerinin mi Alzheimer hastalığına yol açtığı yoksa bunları Alzheimer hastalık sürecinin bir sonucu mu oldukları açık değildir. Amiloid öncül (prekürsör) proteinindeki (APP) bir kusurun (gen mutasyonları yaşlanma ve diğer çevresel etmenlere bağlı olarak) beyinde anormal amiloid birikmesine yol açtığı düşünülmektedir.

Nöronların içlerinde nörofibriler yumak adı verilen çözünmez birbirine dolanmış lifler oluşur. Bunlarhücrelerin içindeki yapı iskeletlerine benzetilebilecek sağlıklı nöronların yapısal çerçevesini şekillendiren tau adındaki bir proteinden yapılır.


Alzheimer hastalığında nörotransmitterlerdeki değişiklikler

Alzheimer hastalığında nörotransmitter düzeylerinde kayda değer değişiklikler olur. Bu değişiklikler tedavinin önemli hedefleri olmakla birlikte büyük olasılıkla Alzheimer hastalığı olan insanların beyinlerindeki daha temel patolojik değişikliklere ikincildir.

Asetilkolin
K olinerjik nöronların nörotransmiteridir (kimyasal habercisi). Alzheimer hastalığında ilk dejenere olan bunlardır. Asetilkolin aktivitesindeki azalma beyinde bazal çekirdeklerdeki hücre kaybına bağlanmıştır. Alzheimer hastalığında asetilkolin sentezi ve yıkımından sorumlu enzimlerin düzeylerinde düşmeler de gözlenmiştir.

Glutamat
N ormal koşullarda N-metil-D-aspartat reseptörünü (NMDA) aktive eden glutamat bellek ve öğrenmeyi kolaylaştırmak için kısa ani salınımlarla salınır. Alzheimer hastalığında glutamat sürekli olarak salınırbu da kalsiyum iyonlarının (Ca2+) hücre içine girmesine izin verir. Bu bellek ve öğrenme süreçlerini sekteye uğratır ve önünde sonunda hücre ölümüne yol açar.

Serotonin
Alzheimer hastalığında serotonin reseptörlerinin sayısı azalmıştır bu da duygudurum değişikliklerine yol açabilir.

ALZHEİMER HASTALIĞINA NASIL TANI KONUR

Alzheimer hastalığı konabilmesi için önce diğer birçok durumun dışlanması gerektiğinden doğru tanıyı koymak zordur. Bu yanlış tanıya götürebilir ve sonuçta hasta ve ailenin akılları iyice karışır. Sözü edilen diğer durumlar arasında depresyon metabolik hastalıklar ve beyin tümörleri sayılabilir.

Alzheimer hastalığının tanısı hastanın tıbbi öyküsü belirtileri nöropsikolojik testlerin1 sonuçları ve beyin taramasının yanı sıra demans semptomlarına yol açabilecek diğer durumların yokluğunun doğrulanmasıyla konur.

Kan Testi ve Beyin Taramaları

Kan ve İdrar Testleri
Demansın olası diğer nedenlerini dışlamak üzere kan ve idrar testleri yapılır. Bazı olgularda omurilik sıvısı da incelenebilir.

Beyin taramaları BT (Bilgisayarlı Tomografi) ve MRG (Manyetik Rezonans Görüntüleme) beyin tümörleri gibi demansın olası diğer nedenlerini dışlamak için kullanılan yapısal taramalardır. PET (Pozitron Emisyon Tomografisi) ve SPECT (Tek Foton Emisyonlu Bilgisayarlı Tomografi) beynin farklı bölgelerindeki aktiviteyi (kan akımı veya glukoz metabolizması) ölçen işlevsel taramalardır.
Alzheimer hastalığı olan kişilerde elektroensefalografide (EEG) (beyin aktivitesinin elektriksel örüntüsü) yavaş dalga aktivitesinde hastalık ilerledikçe daha da belirginleşen bir artış görülebilir.

Nöropsikolojik Test

Kişide Alzheimer hastalığı olup olmadığını anlamak ve hastalığın evresini ve progresyonunu değerlendirmek üzere kullanılan bir dizi test vardır. Bu testler Alzheimer hastalığının dört ana alanında beynin ne kadar iyi işlediğini ölçer: bilişsel (kognitif düşünme ve bellek) işlevsel davranışsal ve global (bütünde düzelme). Bu testlerden bazıları Şekil 9 da özetlendi ve izleyen sayfalarda daha ayrıntılı biçimde sıralandı.


Mini-Mental Durum Muayenesi (Mini-Mental State Examination -MMSE)
B u herhalde bütün dünyada en yaygın kullanılan bilişsel testtir ve genellikle bilişsel işlevlerin altın standart testi olarak görülür. Yönelim kayıt dikkat hesaplama anımsama dil ve kopyalama ve çizim yetilerini ölçer.

Alzheimer hastalığı Değerlendirme Ölçeği bilişsel alt ölçek (ADAS-cog)

Bellek kopyalama çizim ve dil yetilerini değerlendirir. Hafif ila orta şiddette Alzheimer hastalığı için yeni tedavilerin klinik denemelerinde yaygın olarak kullanılır. Testlerin yapılması en az bir saat sürertesti yapan kişi deneyimli olmalıdır. Daha ağır demanslı hastalar işbirliğine giremezler.

Ağır Bozukluk Bataryası (Severe Impairment Battery SIB)

Alzheimer hastalığının daha ileri evrelerindeki hastalardaki bilişsel işlevler için bir testtir. Sözsüz ipuçlarıyla birlikte verilen tek adımlı komutları yerine getirmek gibi basit ödevlere dayanır.

Alzheimer hastalığı için İşlevsel Ölçekler
Alzheimer Hastalığında İşbirliği Çalışması - Gündelik Yaşam Etkinlikleri (Alzheimer s Disease Cooperative Study Activities of Daily Living ADCS-ADL) 8
42 maddeden oluşan Alzheimer hastalığının bütün evrelerinde işlevsel yetileri ölçen kapsamlı bir testtir.

Alzheimer hastalığı için davranışsal ölçekler

Davranışsal ölçekler ajitasyon saldırganlık depresyon sanrılar ve varsanıları değerlendirir.

Geriatrik Hastalar için davranışsal değerlendirme (BGP) Bakım için bağımlılık alt ölçeği

Bu test geriatrik hastaların davranışlarını ölçer. 23 maddeyi değerlendirir ve güvenilirliği iyidir.

Nöropsikiyatrik Envanter (NPI)

Bu test davranışsal belirtilerin sıklığını şiddetini ve yarattığı sıkıntıyı değerlendirir: sanrılar varsanılarajitasyon depresyon anksiyete öfori apati disinhibisyon iritabilite anormal motor davranışlargeceleri çıkan davranışlar ve iştah ile yeme bozuklukları.

Alzheimer hastalığı için global ölçekler

Global ölçekler hekimin son muayeneden bu yana Alzheimer hastalığı olan kişideki genel değişikliği değerlendirmesini temel alır ve bilişsel işlevsel ve davranışsal alanları içerirler. Genellikle yeni tedavilerin klinik denemelerinde kullanılırlar. Global ölçeklerin ardındaki fikir şudur eğer bir doktor görüşme temelinde bir değişiklik algılıyorsa büyük olasılıkla o değişiklik klinik olarak anlamlıdır.

En yaygın kullanılan global ölçekler Değişikliğe dair Klinik Global İzlenim (Clinical Global Impression of Change -CGI-C) ve Hekim Görüşmesine-Dayalı Değişiklik İzlenimidir (Clinician s Interview-Based Impression of Change-CIBIC); bakımverenin görüşü de dahil ediliyorsa ölçeğe CIBIC+ denir.

Alzheimer hastalığının şiddetini ölçen testler

Alzheimer hastalığının evrelerini ölçen birkaç ölçek vardır. Bu ölçekler olağan yaşamı bağlamında hastanın performansını yorumlar. Evreleme ölçekleri arasında şunlar sayılabilir:

Klinik Demans Derecelendirmesi (Clinical Dementia Rating CDR)

Bu test bellek yönelim yargılama problem çözme toplum içi ilişkiler ev ve hobiler ve özbakımı değerlendirir. Ölçümler hastaye test verilmesi ve hasta ve bakımverenle görüşülmesine dayanır. Demansı beş ana evreye böler yok kuşkulu hafif orta ve şiddetli.

Alzheimer Hastalığı Değerlendirme Ölçeği (Alzheimer s Disease Assessment Scale -ADAS)

Bilişsel ve bilişsel-olmayan birer alt ölçekten oluşur. Bilişsel alt ölçekten bilişsel testler bölümünde söz edilmektedir. Bilişsel-olmayan bölüm duygudurum ajitasyon sanrılar ve varsanıları inceler. Test ağır demanslı hastalarda kullanılamayacak kadar uzun ve karmaşıktır.

Global Kötüleşme Ölçeği (Global Deterioration Scale GDS)

Yedi puanlı bu derecelendirme ölçeği Alzheimer hastalığı olan kişilerin klinik değerlendirmesi için en yaygın kullanılan testlerden biridir ve genellikle araştırma amaçlı kullanılır. Evreler 1 (bilişsel gerileme yok hiç bellek kaybı yok) ile 7 (çok ağır bilişsel gerileme bütün sözel yetiler kaybedilmiş idrar inkontinansı yürüme yetisi kaybolmuş) arasındadır.



ALZHEİMER HASTALIĞININ TOPLUMSAL ve EKONOMİK ETKİLERİ NELERDİR

Alzheimer hastalığı insanın en temel yetisini etkiler: düşünme yetisi. Alzheimer hastalığının tutulan kişi üzerinde felaket boyutundaki etkisi açıktır sağlıklı toplumun özerk bir bireyi olmaktan çıkıp hastalığın ileri evrelerinde hem fiziksel hem de ruhsal açıdan tamamen başkalarına bağımlı biri haline gelir.

Daha genç hastalarda Alzheimer hastalığının gelişmesi demek çalışmayı bırakmaları bu yüzden parasal bağımsızlıklarını da yitirmeleri anlamına gelir.



Avrupa ve Kanada dan gelen rakamlara göre Alzheimer hastalığı olan kişilerin %50-80 ine evde bakım verilmektedir. Aşağıda Şekil 12 de de görüleceği gibi evde bakıma karşılık bir kurumda bakım oranı ülkelere göre büyük değişkenlik gösterir. 12


Kişinin yeti yitimi yaratan ve yozlaştırıcı bir duruma yakalanmış bir yakınına bakması ve onun yavaş yavaş kimliğini yitirmesini sözcük anlamıyla gözünün önünde eriyip gitmesini izlemesi her açıdan çok büyük stres yaratır; hem ruhsal hem de fiziksel olarak. Araştırmalar bakımverenlerde yaşa göre eşleştirilmiş kontrollere kıyasla kayda değer psikolojik ve fiziksel morbidite olduğunu ortaya koymuştur.

Birçok bakımveren çökkünlüğe girer. Yakın tarihli bir çalışma yaşa göre eşleştirilmiş kontrollere kıyasla bakımverenlerde hem anksiyete hem de depresyon düzeylerinin daha yüksek olduğunu gösterdi. Bakımverenler ayrıca fiziksel sağlıklarını yaşıtlarınınkinden anlamlı derecede daha kötü olarak değerlendirirler.

Alzheimer hastalarına bakım verenler için kurulmuş destek grupları yararlı eğitsel ve sosyal işlevler sunmakta bakımveren depresyonu ve diğer psikiyatrik Belirtiler üzerinde az da olsa olumlu etkiler yaratmaktadır. Aralıklı uzman bakımı Alzheimerli hastaların iki veya üç haftalığına hastane veya bakımevlerine yatırılması bakımevine daimi yatışı geciktirebilir ancak bakımverenin üzerindeki yük veya depresyon açısından uzun süreli etkisi azdır.

Demasın Maliyeti

Kesin olarak nicelemek güç olmakla birlikte bazı çalışmalarda demansın maliyeti hesaplanmıştır. Şekil 13 te ülkeler için demansın ortalama yıllık maliyeti gösterilmekte.

Maliyet bakımverene (gayrı-resmi bakım) ve devlete (resmi bakım) düşen mali yük şeklinde ayrılabilir.

Bakım Verene Düşen Mali Yük

Alzheimer hastalarının yakınları tarafından bakılmalarının mali yükü muazzamdır. Bütünde parasalfiziksel ve duygusal gerginlik de bu yükün içindedir.

Alzheimer hastalığı olan birine bakmanın parasal maliyetine şunlar dahil edilebilir:

Bakımverenin ayırdığı zaman (Alzheimer şiddetiyle paralel artar)
Bakımverenlerin kazançtan kaybı
Bakımverenlerin yaptığı ekstra tıbbi harcamalar
Bazı Avrupa ülkelerinde Alzheimer hastalığının bakımı için bir ailenin ortalama net yıllık gelirinin yaklaşık %10-25 i harcanmaktadır.4 ABD çalışmaların göre Alzheimer hastalığının maliyetinin neredeyse yarısı bakımverenlerin sırtına binmektedir yani dolaylı ve gayrı-resmi harcamalar. ABD de Alzheimer hastalığının dolaylı maliyeti 46 milyar USD (1991) olarak hesaplanmıştır. ABD de Alzheimer hastalığının toplam maliyeti (dolaylı ve doğrudan harcamalar) bugün yılda yaklaşık 100 milyar dolardır (2000).


Tıp Hizmetleri ( Resmi Bakım )

Alzheimer hastalığı için verilen hizmetlerin doğrudan maliyeti içinde hastanede yatış psikiyatristlernörologlar toplum-içi hemşireler ve birinci basamak hekimleri sosyal hizmet uzmanları ve huzurevi maliyeti sayılabilir.1 ABD rakamlarına göre Alzheimer hastalığı kanser ve kalp hastalığından sonra en maliyetli üçüncü hastalık konumundadır. Alzheimer hastası başına ortalama yaşam-boyu maliyetin 174000 USD olduğu tahmin edilmektedir.

Avrupa da Alzheimer hastalığıyla bağlantılı ilaç harcamaları henüz görece azdır. Bir çalışma İngiltere de 1992/93 yıllarında demans tedavisi için yapılan ilaç harcamalarının Ulusal Sağlık Hizmetleri bilançosunda bildirilmeye gerek kalmayacak kadar düşük olduğunu ortaya koydu. Bu 1992/93 te İngiltere de net Ulusal Sağlık harcamalarının sırasıyla %9.04 ü ve %2.07 sinden sorumlu olan hipertansiyon ve diyabet gibi kronik durumlarla1 belirgin tezat içindedir.

Alzheimer hastalığının toplam maliyeti gayrı-resmi ve resmi bakım
Hastalık şiddetiyle birlikte artar. Ağır Alzheimer hastalığının maliyeti özellikle yüksektir. Topluma-dayalı çalışmaların sonuçları esas yükün demanslı insanlara verilen bakımın maliyetinin %75 inin ileri evrelerde gerçekleştiğini gösterdi.

Ağır Alzheimer hastalığıyla bağlantılı çok yüksek maliyetler göz önüne alındığında bozukluğun bu evresinde iyileşme sağlayan ve kurumsal bakıma geçiş gereksinimi geciktirme potansiyeli taşıyan tedaviler maliyet-yarar açısından çok olumlu olabilir.

ALZHEİMER HASTALIĞI NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Alzheimer Hastalığı Tedavisinde Hedefler

Alzheimer hastalığı için kesin bir sağaltım yoktur bu yüzden bu hastalığa yakalananların tedavisinde birincil hedefler kognisyonu (bellek yönelim ve konsantrasyon) duygudurum ve davranışları (özellikle amaçsız gezinme ve saldırganlık) düzelterek yaşam kalitelerini iyileştirmek ve işlevsel performanslarını en yüksek düzeye çıkarmaktır.

Alzheimer hastalığı ilerleyici ve geri dönüşsüzdür ama belirtileri bir süreliğine geciktirebilir hatta iyileştirebilir.

Alzheimer Hastalığına Karşı Halihazırdaki Kullanılan Tedaviler

Alzheimer hastalığına karşı farmakolojik ve farmakolojik-olmayan tedaviler kullanılır.

Farmakolojik Tedaviler

Asetilkolinesteraz inhibitörleri

Asetilkolinesteraz inhibitörleri (AChEI) kolinerjik nöronlar arasındaki iletişim sürecini hedeflerler.

NMDA reseptör antagonistleri

NMDA reseptör antagonistleri yeni bir ilaç sınıfıdır ve ağır Alzheimer hastalığında yardımcı olan ilk gruptur.

Diğer Farmakolojik Tedaviler

Bir dizi farklı ilaç Alzheimer hastalığındaki etkileri açısından sınanmaktadır. Bunlar arasında Şekil 14 te sıralanmış olan östrojen ve non-steroidal anti-inflamatuar ilaçlar (NSAID) gibi koruyucu etmenler de yer alır.

Deprasyon Tedavisi

Sıklıkla Alzheimer hastalığının erken evrelerine depresyon eşlik eder.1 Bu durumun tedavisinde antidepresanlar endikedir. Diğer psikiyatrik belirtiler: ajitasyon apati uyku bozuklukları saldırganlıkparanoya vs. ile tek tek ilgilenmek gerekir ancak Alzheimer hastaları genellikle ciddi miktarda nöroleptik ve sedatifle tedavi edilir.

Farmakolojik Olmayan Tedaviler

Psikososyal stratejiler Alzheimer hastalarının yaşam kalitesini iyileştirmeye yardımcı olabilir. Anıştırma terapisi (hastalara geçmişlerini anımsatmak üzere tasarlanmış) gibi duygulara yönelik psikoterapi davranışsal sorunları azaltabilir ve hastaların duygudurumunu iyileştirebilir. Sanat ve diğer dışavurumcu terapiler egzersiz ve dans gibi uyaran-yönelimli tedavi de yararlı olabilir.

Bilişsel işlev bozukluğunu düzeltmek üzere gerçeklik yönelimi ve belleğin korunması da dahil bir dizi psikoterapi tekniği önerilmiştir. Ne var ki bu yöntemlerin yararları azdır ve hastalar ve bakımverenler için uygulaması güç olabilirler.1 Bakımverenlerin yarısı kadarının çökkünlüğe girdikleri düşünülürsebakımverenler de psikoterapi girişimlerinden yarar görebilirler.
Son düzenleyen Daisy-BT; 30 Nisan 2011 18:44
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
30 Nisan 2011       Mesaj #15
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

Alzheimer

Yaşlılığa bağlı olmaksızın zihinsel yetilerin kaybolması, mekân içinde yön bulamama ve konuşamama gibi belirtilerle ortaya çıkan bunama.

Alzheimer hastalığının yaşlılık bunamasının da nedeni olduğu sanılmaktadır. Hastalık ilk olarak Alman hekim Alois Alzheimer tarafından 1906'da tanımlanmış ve 1980'li yılların başına kadar da tedavisi bulunamamıştır. Hastalığın nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte sinirsel uyarıları iletmeye yarayan asetilkolin adlı madde eksikliğinin bununla ilgili olduğu düşünülmektedir. Bazı araştırmacılar ise virüs benzeri bir etkenin ya da beyin dokusunda aşırı derecede alüminyum birikiminin hastalığın nedeni olabileceğini ileri sürmektedirler.

MsXLabs & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
pesimist - avatarı
pesimist
Ziyaretçi
15 Mayıs 2011       Mesaj #16
pesimist - avatarı
Ziyaretçi
Alzheimer belirtileri önceden ortaya çıkıyor

Sağlıklı insanlar üzerinde yapılan beyin taramaları sonucunda beyinde bazı bölgelerin Alzheimer hastalığı ortaya çıkmadan neredeyse on yıl önce küçülmeye bağladığı ortaya çıkarıldı.
ABD’deki Massachusetts Hastanesi ile Rush Üniversitesi Tıp Merkezi’nde beyin fonksiyonları normal görünen 65 kişi üzerinde yapılan araştırmada, deneklerin beyin MR’ları çekildi ve beynin bölümlerinin yoğunluğu ölçüldü.
Beyin yoğunluğu ortalama olan kişilerin yüzde 20′sinde daha sonra Alzheimer görülürken, beyin yoğunluğu yüksek olanların hiçbirinde hastalık görülmedi, beyin yoğunluğunun zayıf olduğu deneklerin ise yüzde 55′i hastalığa yakalandı.

Alzheimer Research UK’da hastalığın orta yaşlarda başladığına dair güçlü deliller olduğunu bildirdi. Alzheimer Research’in Müdürü Rebecca Wood, “Araştırmanın, Alzheimer hastalığıyla ilgili değişimlerin hastalık ortaya çıkmadan çok önce görülmeye başladığı yönünde yeni delil sağladığını” söyledi.
Araştırma Neurology dergisinde yayınlandı. Hastalık belirtilerinin önceden ortaya çıkması, ileride erken tedavi olanağı sağlaması açısından önem taşıyor.
GüNeSss - avatarı
GüNeSss
Ziyaretçi
1 Kasım 2011       Mesaj #17
GüNeSss - avatarı
Ziyaretçi
Alzheimer-Bunama


TANIMLAMA:

Alzheimer hastalığı, yaşlılıkla beraber ortaya çıkan ve başta unutkanlık olmak üzere çeşitli zihinsel ve davranışsal bozukluklara yol açan ilerleyici bir beyin hastalığıdır.

Beynin belli bölgelerinde, bilinmeyen bir nedenle birtakım proteinler birikir. Bu da beyindeki haberleşmeyi sağlayan sinir hücrelerinin hasar görmesine yol açar.Tanısı ön planda öykü almaya dayanmaktadır. Demans sebepleri arasında birinci sırada gelir.Bellek ve bilişsel işlevlerde günlük yaşam aktivitelerini kısıtlayacak derecede kronik ve ilerleyici kayıpla karakterizedir. Yaşamın orta ve ileri evrelerinde ortaya çıkar ve 50 yaş altında görülmesi pek nadirdir. Alzheimer hastalığı'nın görülme sıklığı yaşla birlikte artar, 65 yaşında gözülme sıklığı yüzde 5’lerdeyken, 60 yaş üstünde yüzde 30’a çıkar.

BELİRTİ VE BULGULAR:

Alzheimer hastalığının ilk belirtisi genellikle unutkanlıktır. Yakın zamana ait bilgileri hatırlama ya da yeni bilgiler öğrenme güçlüğü görülür. Ayrıca konuşma bozukluğu, karar verme güçlüğü, kişileri tanıyamama ya da yolunu kaybetme gibi başka zihinsel sorunlar' da başgösterir.

Alzheimer hastalarında tabloya çoğu kez davranış ve kişilik bozuklukları da eşlik eder. Özellikle hastalık ilerledikçe, birçok hastada depresyon, saldırganlık, huzursuzluk, hayaller görme, uyku bozuklukları ya da amaçsızca dolaşma gibi ruhsal sorunlar görülebilir.

Zihinsel bozukluklar:

• Unutkanlık
• Öğrenme güçlüğü
• Konuşma bozukluğu
• Yolunu kaybetme
• Kişileri tanıyamama
• Karar verme güçlüğü

Ruhsal bozukluklar:

• Huzursuzluk
• İlgisizlik
• Saldırganlık
• Uyku bozukluğu
• Amaçsız dolaşma
• Gerçekdışı hayaller
• Depresyon

TANI:


Alzheimer belirtileri ile başvuran hastalara yapılacak radyolojik ve laboratuvar incelemeleri sonrası uygulanacak tanı kriterleri ile Alzheimer Teşhisi % 90 doğruluk ile konulabilmektedir.Alzheimer hastalığı bunamanın en sık nedenidir, ancak benzer belirtiler veren başka hastalıklar da vardır. Bu nedenle, Alzheimer hastalığının diğer bunama nedenlerinden tam olarak ayırt edilmesi gerekir.Sinir hastalıkları uzmanları, yani nörologlar ve ruh hastalıkları uzmanları, yani psikiyatristler, çeşitli testler, beyin filmleri ve laboratuvar tetkikleri sayesinde bugün büyük oranda kesin teşhis koyabilmektedir.

HASTALIĞIN SEYRİ:

Alzheimer hastalığı yavaş ilerleyen, ancak zaman içinde günlük yaşamı etkileyerek, hastayı geri dönüşsüz bir şekilde bakıma muhtaç bırakan bir hastalıktır.

Genel olarak 3 evreye ayrılır:

•Birinci evrede, unutkanlık, bildiği yerleri tanıyamama, bazı kelimeleri bulamama, işine ve hobilerine karşı ilgisini yitirme gibi erken belirtiler verir ve genellikle hasta olduğunu kabul etmek istemez.

•İkinci evrede, bellek kaybı belirginleşir, yakınlarının isimlerini unutabilir, yolunu kaybedebilir, konuşma bozukluğu artar, yıkanma, giyinme gibi gündelik işlerinde yardıma ihtiyaç duyabilir ve bazı hayaller görebilir.

•Üçüncü evrede, artık aile üyelerini tanımayabilir, yemek yemede ve yürümede güçlükler başlar, idrarını ve dışkısını tutamayabilir ve ciddi davranış bozuklukları görülebilir.

Alzheimer hastalığı, yaklaşık 5-8 yıllık bir ilerleme süreci içinde hastayı yatağa bağlı ve tamamen bakıma muhtaç duruma getirir.

TEDAVİ:

Alzheimer hastalığını tamamen ortadan kaldıracak bir tedavi bugün için ne yazık ki yoktur. Ancak belli bir süre hastalığın ilerleme hızını durduracak ya da yavaşlatacak bazı yeni tedavi olanakları bulunmaktadır. Kolinesteraz inhibitörleri adı verilen bu yeni ilaçlar, beyindeki sinir hücrelerinin hasarı sonucu azalmış olan asetilkolin adlı haberci madde miktarının dengelenmesine yardım ederek zihinsel işlevleri korurlar. İlaç tedavisi, Alzheimer hastalığını tamamen durdurmaz, ancak bellek kaybı dahil, çeşitli zihinsel bozukluk belirtilerinin hafiflemesini sağlar. Böylelikle hastanın günlük yaşam aktiviteleri daha uzun süre korunur. Depresyon, huzursuzluk, uykusuzluk ya da hayaller görme gibi davranış bozukluklarını tedavi etmek için de uzun zamandır kullanılmakta olan çok sayıda etkili ve güvenilir ilaç bulunmaktadır. İlaç tedavisine karar verecek olan kişi, nörolog (sinir hastalıkları uzmanı) veya psikiyatristtir (ruh hastalıkları uzmanı). Sonuçta ilaç tedavisi, hastanın yaşam kalitesini artırır ve daha uzun süre kendine bakabilmesini sağlar.

kaynak:
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
6 Haziran 2012       Mesaj #18
Avatarı yok
Yasaklı
Alzheimer Aşısı

İleri derecede bunama olarak bilinen Alzheimer hastalığına çare İsveç’ten gelecek gibi görünüyor. Zira, aşı üzerinde yapılan çalışmalar sona yaklaştı.

Karolinska Üniversite Hastanesi geriatri bölümü profesörlerinden Bengt Winblad tarafından yapılan açıklamaya göre, geliştirilen aşı 58 hasta üzerinde denendi ve sonuçlar yüzde 80 oranında olumlu sonuç verdi.Çalışmalarda, Alzheimer hastalarının beyninde gelişen "beta amiloid" adlı maddenin içinde bulunduğu aşının hastaya enjekte edilmesiyle birlikte, bağışıklık sisteminin güçlenerek, hastalıklı bölgede antikorlar geliştiği, kan dolaşımının hızlandığı ve hastalığa neden olan maddelerin temizlediğinin görüldüğü tesbit edildi.

Prof. Winblad, aşının gelecekte hafif ve orta derecedeki alzheimer hastalarının tedavisinde kullanılabilecek önemli bir yöntem olacağını söyledi.Karolinska Üniversitesi'de aşıyla ilgili çalışmaların devam ettiği belirtilirken, çalışmaya değişik ülkelerden beyin uzmanlarının da katıldığı bildirildi.5 yıl içinde kullanıma hazır olabileceği açıklanan aşıyla ilgili ilk bulgular The Lancet Neurology adlı tıp dergisinde yayımlandı.


Kaynak : Ntvmsnbc - Ajanslar / The Lancet Neurology (06 Haziran 2012,12:05)
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
21 Temmuz 2012       Mesaj #19
Avatarı yok
Yasaklı
Alzheimer İçin Yeni Supramoleküler İlaçlar



Araştırma grubu, ilk kez supramoleküler komplekslerin Alzheimer hastalığına yol açtığı düşünülen bir peptidin kümelenmesini azalttığını gösterdi.Alzheimer hastalığı (AH) yaşlılarda bunamaya yol açan en yaygın sebeplerden biri ve dünya çapında 35 milyondan fazla kişiyi bulduğu söyleniyor; 2050 yılında bu sayının üç katına çıkacağı tahmin ediliyor. AH'nin patolojik kilometre taşlarından birinin, amiloid β peptitlerinin (Aβ) çözünmeyen ve plak olarak bilinen lifli protein kümelerine polimerleşmesi olduğu biliniyor. Bilim adamları, AH için tedavi edici ve önleyici bir strateji olarak Aβ kümelenmesini engelleyen maddeler geliştirmeye çalışıyor. Aβ engelleyiciler arasında bildirilenlerin çoğu spesifik olarak etki etmeyen küçük organik moleküller ve peptitler yer alıyor.

Xiaogang Qu ve Changchun Uygulamalı Kimya Enstitüsü'ndeki çalışma arkadaşları Aβ'yı yavaş bükülen fluoresan bir protein ile işaretlemeye dayanan yeni bir hücre esaslı görüntüleme sistemi geliştirdi ve peptidin merkezi bölgesini hedef alarak Aβ kümelenmesini engelleyebilecek iki metalli supramoleküler 'silindiri' tarif etti. Bu silindirler çinko parmağı olarak bilinen bir veya birden fazla çinko iyonunu bağlayabilecek ve diğer proteinler ile DNA'ya çok yönlü olarak bağlanabilecek küçük protein yapısal motiflerine benziyor.

Buna ilave olarak, kompleksler önceden oluşan Aβ plaklarını da dağıtabiliyor. Qu, şöyle diyor: “Engelleme etkisi AH semptomlarının erken bir vakitte gelişmesini önlemek açısından çok belirgin, dağıtma etkisi ise AH'nin ilerlemesini geriye çevirmesi açısından son derece faydalı.''ABD'deki San Fransisco, California Üniversitesi, Nörodejeneratif Hastalıklar Enstitüsü'nde çalışan Zachary Mensinger'e göre, “supramoleküler kimya biyolojik sistemler içine pek çok bakış atabilmemizi sağladı, ve Aβ kümelenmesi ve Alzheimer Hastalığı alanlarında bu zengin konunun açılım yapmasını görmek oldukça sevindirici.''

Farelerde in vivo çalışmalarına göre kompleksler çözünmeyen Aβ'nin seviyesini azaltabiliyor ve uzaysal hafıza bozukluklarını giderebiliyor, ancak Kanada, Simon Fraser Üniversitesi'nden Tim Storr'a göre “bu katyonik komplekslerin kan-beyin engelini aşıp aşmadığını e sistematik olarak etki gösterip göstermediğini belirlemek gerekecek.”


Kaynak : RSC (20 Temmuz 2012)
Son düzenleyen Safi; 8 Aralık 2015 00:08
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
10 Temmuz 2014       Mesaj #20
Avatarı yok
Yasaklı
Alzheimer’a Erken Teşhis

Bilim insanları henüz kesin bir tedavisi bulunmayan Alzheimer hastalığına erken teşhis koyabilecek kan testi geliştirdi. Oxford Üniversitesi ve Kings College of London tarafından geliştirilen çalışmanın 2 yıl içinde uygulanması düşünülüyor. Bu sayede tedavi için çok geç olmadan hastalığın tedavisi için harekete geçilebilecek.

Birkaç yıl içinde Alzheimer hastası olunup olunmayacağını tespit edebilen kan testi geliştirildi. 10 yıllık araştırmanın ardından Oxford Üniversitesi ve Kings College of London’dan bilim insanları hastalığı önleyebilecek 10 protein çeşidi buldu. Klinik denemenin 2 yıl içerisinde hayata geçirilmesi planlanıyor. Böylece hastalıkla karşılaşabilecek insanlar doğru ilaç kullanımıyla hastalığı önleyebilme olasılığına sahip olabilecek. Oxford Üniversitesi Nöroloji Profesörü Simon Lovestone Alzheimer hastalarının günden güne arttığını ve bunun korkunç bir hastalık olduğunu söyledi. Lovestone “Yaptığımız tüm ilaçlar hastalığı tedavi etmekte başarısızlıkla sonuçlanıyor, fakat bu test ile öngörülen hastalığın erken tedavisinde etkili olabilirler” dedi.

Günümüzde Alzheimer’ın teşhisini semptomları gözle görülür hale gelmeden koymak mümkün değil. Geliştirilen test sonucu bulunan proteinler hastalığın semptomları ilerlemeden teşhisinin konulmasında önemli rol oynayacak. Testin kesinlik oranıysa %87. Araştırmacılar testin geliştirilmesinde üç uluslararası çalışmanın verilerinden yararlandı. 476 Alzheimer hastası, 220 hafıza problemli hasta ve 452 sağlıklı insandan kan örnekleri alındı. Alınan kan örnekleri sonucunda 16 proteinin beyin büzülmesi ve hafıza kaybıyla ilişkili olduğu anlaşıldı. Bunlardan 10 tanesi Alzheimer’ın erken teşhisinde kullanılabiliyor.

Yapılan önceki çalışmalar pozitron emisyon tomografisi adlı PET beyin taramasının ve lumbar sıvısı içindeki plazmanın incelenmesinin bunamanın teşhisini koyabileceğini açığa çıkarmıştı. Fakat bu yöntem oldukça pahalı. Lumbar deliklerinin incelenmesi ise riskli. Oxford Üniversitesi Gerontoloji Fahri Profesörü Gordon Wilcock bu testin büyük önem taşıdığını belirtti.
Wilcock ‘’Kan testi geliştirilen önceki yöntemlere göre çok daha pratik. Lumbar sıvısının analizinin riski bu testte mevcut değil. Ayrıca PET beyin taramasının beyin hücrelerine verdiği zararlar bu testle ortadan kalkıyor’’dedi. Yapılan araştırma aynı zamanda Exeter Üniversitesi ve İsveç Karolinska Enstitüsü tarafından da yürütülüyor.

Kaynak: Alzheimer’s & Dilemma / Ntvmsnbc (08 Temmuz 2014, 15:57)

Benzer Konular

29 Mart 2009 / HipHopRocK Tıp Bilimleri
16 Mart 2010 / _KleopatrA_ Sosyoloji
1 Temmuz 2011 / KisukE UraharA Bilim ww
15 Aralık 2009 / Misafir Soru-Cevap