Arama

Antik Kentler - Uruk

Güncelleme: 14 Mayıs 2016 Gösterim: 3.228 Cevap: 0
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
26 Ağustos 2011       Mesaj #1
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Uruk
MsXLabs & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi & Vikipedi
Sponsorlu Bağlantılar

Uruk, antik bir Sümer şehri. Kent, Fırat Nehri'nin bugünkü yatağının doğusunda, nehrin eskiden kurumuş bir kanalının üzerinde bulunmaktadır. Bugünkü Irak'ta Al Mutanna ilinin başkenti Samava'nın 30 kilometre doğusuna denk gelir. Uruk, Babil döneminde de varlığını korumuştur. Kitab-ı Mukaddes'te şehrin adı Erek olarak geçer.

Aşağı Mezopotamya'da eski bir kent. İ.Ö. 3000 dolaylarında kuruldu ve Partlar dönemine dek varlığını sürdürdü (İ.Ö. 1. yüzyıl dolaylarında). Tevrat'ta adı "Erech" olarak geçen kent, Fırat'ın sol kıyısında bugünkü Varka'nın bulunduğu yerdeydi. 1854 yılında başlayıp 1954'e dek süren kazılarla ortaya çıkarıldı. Gök Tanrısı Anu ve Savaş Tanrısı İştar'ın kenti olan Uruk, Sümer uygarlığının merkeziydi. Sekiler üzerine ve geniş bir alana oturan Eanna (Anu'nun Evi) Tapınağı, kentin en önemli yapısıydı. Uruk, kuruluşunun ilk bin yılında Babil'in gerçek yönetim merkezi durumundaydı.

Tarihçe

Uruk, Sümer Krallar Listesine göre Enmerkar tarafından kurulmuştur. Şehir, en büyük zenginliğini Gılgamış'ın hükümdarlığı sırasında yaşamıştır. Gılgamış, surları yaptırmış, ticareti sağlamlaştırmış, üretimi arttırmış, Uruk'u döneminin en muhteşem şehri haline getirmiştir.

Sümer döneminde en önemli şehirlerden biri olan Uruk, tanrıların büyüğü Anu'ya atfedilmiş bir zigguratın çevresinde 6 kilometrelik bir alana yayılmış tahminlere göre yaklaşık 80.000 insanlı bir şehirdir. Sümer tabletlerine göre İnanna/İştar sonradan kendisine bu önemli şehirde bir tapınak yaptırtarak Anu'nun tapınağıyla yarışmıştır. Gılgameş Destanı'nda bu konuya değinilir. Şehrin, İnanna'ya tapınma yöntemlerinin çarpıklığı yüzünden bozulduğu düşünülmektedir. Özellikle Anu başrahibi endişelerini aktarır. Anu'ya verilen önemin yok olduğu, İnanna'nın baştanrıça gibi gözüktüğü zamanda Anu tapınağında büyüyen Gılgameş'ten yardım istenir.

Binlerce yıllık sessizliğin ardından Uruk, bir İngiliz araştırmacı olan William Loftus tarfından, 1849 yılında keşfedilmiştir. Ancak ilk kayda değer kazı çalışması Julius Jordan liderliğindeki bir Alman ekip tarafından I. Dünya Savaşı'ndan hemen önce yapılmaya başlanmıştır. Savaştan nedeniyle ara verilen kazılara 1928'de geri dönerek yeniden başlayan araştırma ekibi 1939'a kadar çalışmıştır. 1954 yılında tekrar başlayan kazılar, H. Lenzen liderliğinde birkaç yıl daha devam etmiştir. Bu kazılarda birçok önemli Sümer tabletleri gün ışığına çıkarılmıştır.

Son düzenleyen NeutralizeR; 14 Mayıs 2016 16:30
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.

Benzer Konular

2 Temmuz 2012 / Daisy-BT Turizm
21 Şubat 2013 / _EKSELANS_ Turizm
4 Aralık 2013 / _EKSELANS_ Turizm
2 Temmuz 2016 / _EKSELANS_ Turizm
13 Şubat 2013 / _EKSELANS_ Turizm