Arama

Büyük Uygur Kağanlığı'nın Kuruluşu

Güncelleme: 30 Mayıs 2008 Gösterim: 11.331 Cevap: 1
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Nisan 2007       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
BÜYÜK UYGUR KAĞANLIĞI'NIN KURULUŞU

Sponsorlu Bağlantılar
Uygurlar, 9 Oğuz ve 1 Uygur boyunun birleşmesiyle "On Uygur" adındaki on boydan meydana geliyordu. Bu sebeple "Uygur" sözü, "müttefik" veya 'birleşmiş" anlamına gelmektedir.
742 yılında Karluklar ve Basmıllarm yardımıyla Göktürk Devleti'ne son
veren Uygurlar 744 yılında hakimiyeti ele geçiren Basmıl Kağanını öldürerek Ötüken'e sahip oldular. Böylece, Büyük Uygur Kağanlığı kurulmuş oldu. Devleti kuran ilk Uygur Kağanı 747 yılında ölen Kutlug Bilge Kül Kağan idi. Kutlug Bilge Kül Kağan, başkent olarak, o devirlerde "Ordu-bahg" denen, Yukarı Orhun Nehri üzerindeki "Kara-Balgasun" şehrini seçmişti.
Kutlug Bilge Kül'ün yerine oğlu Moyençur Kağan (747-759) geçti. Moyençur kısa sürede devleti büyük bir güce ulaştırmıştır. Bu dönemde önce batıdaki Türgişler, sonra kuzeydeki Kırgızlar devlete bağlanmış, sınırlar batıda Sirderya (Seyhun) Nehrine kadar genişletilmiştir.
Moyençur zamanında Çin'le önemli siyasî ilişkiler kurulmuştur. Bu dönemde Çin'de büyük iç karışıklıklar hüküm sürüyordu. 751 yılında Karluk Türklerinin desteklediği Arap orduları, Talaş Savaşı'nda Çinlileri büyük bir yenilgiye uğratınca, "Tarım Havzası" Uygurların eline geçmiştir. Bu önemli gelişme, Uygurların burada büyük bir yerleşik medeniyet kurmalarını sağlayacaktır.
759 yılında Moyençur ölünce, yerine oğlu Böğü, kağan oldu.
Tibetlilerin saldırıları sonunda kendisinden yardım isteyen Çin'e ordularıyla birlikte giren Böğü Kağan, 762 yılında Çin başkenti Lo-yang şehrini asilerden kurtarmıştır. Bu sefer sırasında Çin'de uzun süre kalan Böğü Kağan, fikri bakımdan oldukça etkilenmiş, dönüşünde dört Mani rahibini beraberinde ülkesine getirmişti. Bunların etkisinde kalan Bögü Kağan, ülkesinde "Manihezm" dininin yayılması için çalışmaya başladı. Maniheizm, Hıristiyanlık, Budizm ve Mazdehizm gibi dinlerin karışmasından oluşmuş bir dindi. Bu din, savaşçılık duygularını zayıflatıyor, hayvanı gıdaları yemeyi yasaklıyordu. Bu sebeple Uygurların yaşama biçimine ve Türk karakterine ters bir inanç sistemi idi.
Çin'e sefer düzenlenmesi konusunda Bögü Kağan'la tartışan ve onu bu isteğinden vazgeçiremeyen Vezir Tung Bağa Tarkan, kağanı öldürerek Uygur tahtına geçti (779). Tung Bağa Tarkan, liderlik özellikleri fazla olan iyi bir devlet adamı idi. Kırgızları yenerek tekrar devlete bağlayan Kağan, Çinli bir prensesle evlenerek, akrabalık sayesinde Çin'le olan bazı anlaşmazlıkları ortadan kaldırdı.
794 yılında Uygur tahtında Kutlug Bilge Kağanı görmekteyiz. Uygurlar bu dönemde çeşitli karışıklıklarla uğraşıyorlardı. Çin'e yardım için giden Kutlug Bilge Kağan, başarılı olamayınca itibarı sarsıldı. Uygur ülkesinde karışıklıklar çıktı.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Mayıs 2008       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Büyük Uygur Kağanlığı'nın Kuruluşu

Sponsorlu Bağlantılar
Göktürk devleti ortadan kalkınca, 743 yılında Basmılların idaresinde yeni bir devlet
kuruldu. Uygurlar bu Basmıl Kağanlığı' nın Sol Yabgusu, yani doğu Yabgusu; Karluklar ise, Sağ Yabgusu, yani batı Yabgusu oldular. Bu yeni devlet, tam bir federal devlet biçimindeydi.
744 yılında Uygur Yabgusu, Basmıl Kağan'ını mağlûp ederek kendini kağan ilân etti. Kağanlık ûnvanı olarak da Kutluk Bilge Kül Kağan ûnvanını aldı. Böylece Uygur Kağanlığı kurulmuş oldu.
Bu kağanlık ûnvanından da anlaşılacağı üzere, Göktürk devletinin gelenek ve töreleri yeni Uygur Kağanlığı'nda da devam ediyordu. Ancak Uygurlar arasında Buda ve Mani dini gibi yabancı inanışlar yayıldıkça, Kağan unvanlarında da birtakım değişiklikler olmaya başlayacaktır. Uygur devletini kuranlar Orhun bölgesini yurt tuttukları için, bunlara Orhun Uygurları denilmektedir.
Kutluk Bilge Kül Kağan ölünce yerine oğlu Bayan Çur, kağan oldu. Uygurların en büyük kağanı olan Bayan Çur Kağan, unvan olarak da "Tengride bolmış, il itmiş Bilge Kağan" ûnvanını aldı. Bu ûnvanın anlamı ise, Gökte doğmuş, devlet yönetmiş, Bilge Kağan demekti.
Bayan Çur Kağan devri (747-759), Uygurların dört yönde genişledikleri bir devirdir. batıda Kara Türgeş devleti, Uygur hâkimiyetini tanımak zorunda kaldı. Kırgız, Çik, Sekiz Oğuz ve Dokuz Tatar gibi Türk boyları itaat altına alınarak, devlet otoritesi güçlendirildi. Öte yandan yine bu devirde, güneydeki Beş-balıg, Kuça ve Karaşar gibi zengin tarım ve ticaret şehirleri de Uygur etkisi altına alınmıştır. Turfan bölgesi ile Uygurlar arasındaki ilişkiler de, yine bu devirden itibaren başlamış oluyordu.
Bayan Çur Kağan'ın önemli işlerinden birisi de, onun zamanında, Uygurlar arasında şehirleşme eğilimlerinin başlamasıdır. O, Ordu-balıg adında başkentleri olan bir şehir kurdurmuştur (757).
Diğer yandan aynı kağan, gittikçe güçlenmekte olan Tibet tehlikesini sezerek onlara karşı cephe aldı. İmparatorun isteği üzerine, Çin'de büyük bir tehlike yaratan An-luşan adlı Türk asıllı bir generalin isyanının bastırılmasına yardım etmiştir. Bu yardım sonunda yapılan anlaşma ile, Uygur tüccarlarına Çin kapıları da açılmış oldu.
Bayan Çur Kağan'ın Şine-usu gölü yakınında bulunmuş, Göktürk yazısı ile yazılmış olan, Türkçe bir kitabesi vardır. Bu kitabede kağan olarak yaptığı işler anlatılmaktadır.
Bayan Çur kağan'ın ölümünden sonra yerine oğlu Bögü Kağan oldu (759) . Bögü Kağan'ın faaliyetleri siyasî ve manevi olmak üzere başlıca iki alanda olmuştur. Siyasî faaliyetleri daha çok Çin üzerine olmuştur. Çin'de baş gösteren isyanların bastırılması sebebiyle sık sık Çin'e girilmiştir. Ancak Uygurların Çin'e girişlerinde Çin'in çeşitli bölgelerine yağma akınları da yapılıyordu. Çin'deki isyanların en önemlisi yabancı kavimlerin Tibetliler etrafında birleşmeleri sonucunda ortaya çıkan isyan olmuştur. Bu Tibet isyanı ancak Uygurlar yardımı ile önlenebilmiştir.
Bögü Kağan'ın manevî alandaki en büyük faaliyeti, Maniheizm dinini kabul etmesi olmuştur. Bögü Kağan, aynı zamanda bu dinin öncülüğünü de üstlenmişti. Bir tüccar ve şehirli dini olan Mani dininin kabulünün, Uygurların savaşçı ruhlarını gevşetmekle beraber, ilim, sanat ve edebiyatta ilerlemelerine katkısı olmuştur.
Eskiden beri Orta Asya Türk kavimleri arasında, çok geniş ve köklü bir kültüre sahip olan Çin'in zabtedilemeyeceği, bu mümkün olsa bile uzun süre elde tutulamayacağına dair yaygın bir inanış vardı. Bögü Kağan Çin'in zayıf bir anında Çin'i ele geçirmek istemişti. Ancak veziri Baga Tarkan, adı geçen inanış sebebiyle Kağan'ın bu girişimine karşı çıktı. Ancak sözünü dinletemeyince Bögü Kağan'ı öldürüp Alp Kutluk Bilge Kağan ûnvanıyla tahta geçti (779). Bundan sonraki kağanlar onun soyundan gelmiştir. Bu tarihten sonra Uygur devletini oluşturan kabileler arasında huzursuzluklar da başlamıştır.
Kültür ve ticaret bakımından gelişen Uygurların savaşçılık tarafları zayıflamıştı. 840 yılında, Uygurların kuzeybatı kısımlarında yaşayan Kırgızlar, 100 bin kişilik atlı kuvvetleri ile, Uygur başkentine baskın düzenleyerek kağanlarını öldürüp, halkı kılıçtan geçirdiler. Bu şekilde Bayan Çur ve Kutlug Bilge Kağan zamanında uğradıkları saldırıların intikamını korkunç bir şekilde almış oldular. Bu baskından kurtulan Uygurlar, canlarını kurtarmak için çeşitli yönlere dağılmak zorunda kaldılar.

Benzer Konular

3 Ocak 2010 / Ziyaretçi Cevaplanmış
17 Aralık 2011 / Ziyaretçi Soru-Cevap
6 Nisan 2007 / Misafir Türk ve İslam Dünyası
29 Aralık 2008 / Ziyaretçi alper Soru-Cevap
6 Ocak 2010 / Misafir Soru-Cevap