Arama

Mersin - Sayfa 2

Güncelleme: 1 Haziran 2011 Gösterim: 53.282 Cevap: 12
probLem girL - avatarı
probLem girL
Ziyaretçi
9 Kasım 2007       Mesaj #11
probLem girL - avatarı
Ziyaretçi
ANA ARDIÇ
Sponsorlu Bağlantılar
1107 YAŞINDA 22 METRE BOYUNDADIR. MERSİN ÇAMLIYAYLA BOLKAR DAĞLARINDADIR.

bitisikagaccf1
BİTİŞİK AĞAÇ
SİLİFKEYE 15 KM UZAKLIKTA.

Mersin Kiliseleri

Ayasofya Kilisesi (Tarsus)

Mersin Tarsus ilçesinde, Çarşıbaşı’nda bulunan bu kilisenin St.Paul Katedrali olarak 1102 yılında yapıldığı ileri sürülmüştür. Bazı kaynaklarda Tarsus’ta Orta Çağ’ın ilk yıllarında bir Ayasofya Kilisesi yapıldığından söz edilmektedir. Bu kilisede Papanın elçisi Mainz Piskoposu Konrad Von Wittelsbach 6 Ocak 1198’de I.Leon’u Ermeni kralı olarak ilan ederek taç giydirmiştir. Bunun yanı sıra P.Lucas 1704’te Tarsus’a gelmiş ve Tarsus’taki bir kiliseden söz etmiştir. Bu kilise ile Ayasofya Kilisesi’nin aynı yapı olup olmadığı kesinlik kazanamamıştır.

Günümüze cami olarak gelen bu yapının Roma üslubunda kalın ve yüksek duvarları, iç kısımları geniş, dışa yönelik kısımları oldukça derin pencereleri ve kalın sütunları bulunmaktadır. Yapının bahçesine batısında bulunan ve cephesi oldukça süslü bir kapıdan girilmektedir. Bunun içerisindeki yapı 460 m2’lik bir alanı kaplamaktadır. İbadet mekânı 19.30x17.50 m. ölçüsünde, dikdörtgen planlıdır. Girişin sağ ve solunda birer yarım sütun ve bu sütunların doğrultusunda da mekân ikişer sıra halinde dörder sütunla üç nefe ayrılmıştır. Gri renkte olan bu sütunlar antik çağ yapılarından buraya getirilmiştir. Orta mekânın genişliği 12.60 m. olup, üzeri tonozla örtülmüştür. Orta bölüme ortada İsa olmak üzere doğuda Yuhannes, Matteios; batıda Marcos ve Lucas’ın freskleri yapılmıştır. Kilisenin kuzeybatı köşesine ise çan kulesi yerleştirilmiştir.

Kilise yakın tarihlerde restore edilmiştir.


Hagia Thekla (Meryemlik) (Silifke)

Mersin Silifke ilçesinde ilk Hıristiyan azizlerinden Hagia Thekla’nın kaçarak sığındığı mağara üzerine bir kilise yapılmıştır. Meryemlik olarak isimlendirilen bu kiliseden başka kubbeli bir kilise, hamam ve sarnıç da bulunmaktadır.

Hz. İsa’nın havarilerinden Aziz Paulos’un vermiş olduğu vaazlardan etkilenen 17 yaşındaki Thekla Hıristiyanlığı kabul etmiş ve bu yeni dini yaymak için Konya ve Yalvaç’ta çalışırken paganların baskısı altında kalmıştır. Öldürüleceğini öğrenince de Silifke’ye kaçarak buradaki bir mağarada saklanmıştır. Sığındığı bu mağarada yöre insanlarına Hıristiyanlık inancını yayarken hastalananları da iyileştirmiştir. Paganların baskınında öldürüleceği sırada yaşadığı mağara içerisinde kaybolduğuna inanılmıştır.

Hagia Thekla’nın mağara içerisinde kayboluşundan sonra bu mağara Hıristiyanlığın kutsal yerlerinden biri olarak kabul edilmiştir. Hıristiyanlığın MS.312’de serbest bırakılmasına kadar bu mağarada Hıristiyanlar gizlice ibadet etmişlerdir. IV.yüzyıldan sonra da bu mağara kiliseye dönüştürülmüştür.

Hagia Thekla Kilisesi 37.00x55.00 m. ölçüsünde, dikdörtgen planlı bir yapı idi. Günümüze yalnızca mihrap kısmı gelebilmiştir.

Bu kilisenin kuzeyinde yaklaşık 150 m. uzaklıkta Bizans İmparatoru Zenon, kubbeli bir kilise ile, Aya Thekla’nın kuzey doğusuna iki de su sarnıcı yaptırmıştır. Sonraki yıllarda bunların etrafına bazı sarnıçlar, hamam, mezarlar eklenmiştir. Bunlardan günümüze sadece kalıntıları gelebilmiştir.


Cambazlı Kilise (Silifke)

Mersin Silifke ilçesinde Cambazlı Köyü’nün bulunduğu alan Helenistik, Roma ve Bizans döneminde önemli bir yerleşim merkezi idi. Bu yerleşim Uzuncaburç, Ura ve Kızkalesi’ne doğru uzanan antik bir yol ile bağlantılı idi. Cambazlı Köyü’ndeki kaya mezarlarının yanı sıra anıt mezarlar, lahitler, sarnıç ve bir de kilise bulunmaktadır.

Bulunduğu köyden ötürü Cambazlı Kilise ismi ile anılan bu kilise günümüze iyi bir durumda gelebilmiştir. MS.IV.-V.yüzyıla ait olduğu sanılmaktadır. Kilisenin kuzey cephesi tamamen kapalı olup, iç mekân iki sıra sütunla üç nefe ayrılmıştır. İbadet mekânı 20.00x13.00 m. ölçüsündedir. Korinth başlıklı sütun ve başlıklar çevredeki antik yapılardan getirilmiştir. Bu sütunların oluşturduğu yan nefler üstlerindeki galeriyi taşımaktadır. Kilisenin apsidi ve ana mekân duvarları iri blok taşlardan yapılmış olup, iyi bir durumdadır.


Meryem Ana Kilisesi (Silifke)
Mersin Silifke ilçesinde, Narlıkuyu’nun 3 km. kuzeyinde III.Jeolojik zaman, Miosen Çağı’ndan kalma Cennet Obruğu, Romalıların dinsel baskılarından korunmak için Hıristiyanların saklandıkları yerdir.

Denizden 135 m. yükseklikteki bu çöküntü alanı içerisine Romalılardan kalma antik bir merdivenle inilmektedir. Bu obruğun içerisine Paulos isimli dindar bir Hıristiyan Meryem Ana adına bir kilise yaptırmıştır.

MÖ.V.yüzyılın sonu veya VI.yüzyılın başlarına tarihlenen bu kilise dikdörtgen planlı, kesme taştan bir yapıdır. Apsis kısmı oldukça basittir. Üst örtüsü günümüze gelememekle beraber, kilisenin çatı ile örtülü olduğu sanılmaktadır.


Zeus Mabedi Üzerine Yapılan Kilise (Silifke)

Mersin Silifke ilçesinde Cennet Göçüğünün güney ucunda Roma döneminde Mitolojik Tanrı Zeus’un Typon’a karşı kazandığı zaferin simgesi olarak bir anıt yapılmıştır. Bu anıtın çevresinde kutsal bir avlu bulunuyordu.

Roma mabedi kesme taştan yapılmış olup, ön yüzünde Antik çağın dor üslubunda düzenlenmiştir. Mabedin duvar uzantıları arasına iki sütun yerleştirilmiş ve üzerine de üçgen bir alınlık oturtulmuştur. Mabedin kuzey duvarına Roma döneminde görev yapmış 130 din adamının ve devrin büyüklerinin isimleri kazınmıştı.

Hıristiyanlığın il yıllarında, IV.-V.yüzyıllarda bu mabet yıkılmış ve yerine bazilika planında bir kilise yapılmıştır. Kilisenin içerisi sütunlarla üç nefe ayrılmış ve üzeri de bir çatı ile örtülmüştür.


Dağpazarı Kilisesi (Mut)

Mersin Mut ilçesi, Dağpazarı’nda bulunan bu kilisenin planını ilk olarak Headlam çıkarmış ve yapının Iustinianus devrinden önce IV.yüzyılda yapıldığını ileri sürmüştür.

Kilise kesme taştan yapılmış olup, araştırmacılar bunun üç nefli bazilika olduğunu iddia etmişlerse de, sonraki çalışmalardan sonra farklı bir plan şeması gösterdiği ortaya çıkmıştır. Kilise doğu duvarına bitişik kare planlı merkezi bir alan ile onu üç taraftan çevreleyen beşik tonozlu dehlizlerden meydana gelmiştir.

Kilisenin önünde içeriye üç kapı ile açılan bir narteks bölümü, dışarıya taşkın bir apsisi bulunmaktadır. Sonraki dönemde kiliseye bir takım ek yapılar eklenmiştir. Bunlar batıda tamamen toprağa gömülü olan 14.00x21.00 m. ölçüsünde ve 6.00 m. yüksekliğinde bir sarnıç ile onun batısındaki vaftizhane olması muhtemel bir yapıdır.

Bu kilise son devir Bizans mimarisinde dikkati çeken dehlizli tip kiliseler ile benzerlik göstermektedir. Bundan ötürü de binanın ibadet mekânına yüksek, merkezi bir kubbe, yapının ana kitlesinden taşarak yükselmekte ve üç taraftan da basık dehlizlerle çevrilmektedir.


I.No.lu Bazilika (Mut)

Mersin Mut ilçesinde Dağpazarı Kilisesi’nin yakınında Gough tarafından ortaya çıkarılan bu kilisenin kime adandığı bilinmediğinden, araştırmacılar tarafından I.No.lu Bazilika olarak isimlendirilmiştir.

Bazilika moloz ve kesme taştan yapılmış olup, üç nefli bir yapıdır. Önündeki narteksinde oldukça gösterişli bir mozaik bulunmaktadır. Üzeri çatı ile örtülü olan bu kilisenin kuzeyinde Gough’un araştırmaları sonucunda bir de vaftizhane ortaya çıkarılmıştır. Vaftizhanenin döşemeleri mozaik kaplı olmasına rağmen bunların çoğu yerlerinden sökülmüş, kalanlar ise özelliğini yitirmiştir.


Sur Dışındaki Bazilika (Mut)

Mersin Mut ilçesinde, Dağpazarı Kilisesi yakınında nehir yatağında üç nefli bir kilise ortaya çıkarılmıştır. Gough 1959 yılında bu yapı üzerinde çalışmış ve yapmış olduğu kazılarla kilisenin narteksini, batısındaki bir atriumu ve taban mozaiklerini ortaya çıkarmıştır. Ayrıca kilisenin bema kısmında bulunan bir rölik muhafazası bugün Adana Müzesi’nde koruma altına alınmıştır. Bazilikanın basit bir ambonu da ortaya çıkarılmıştır.

Bazilikanın MÖ.V.-IV.yüzyıllara ait olduğu sanılmaktadır.

İtalyan Katolik Kilisesi (Merkez)

Mersin İstasyon Caddesi’nde bulunan İtalyan Katolik Kilisesi’nin, Sultan Abdülmecid’in izni ile 1853 yılında yapımına başlanmış ve 1898 yılında da tamamlanmıştır.

Kilise doğu-batı doğrultusunda bazilikal bir planda olup, saat kulesi güneybatısındaki çan kulesinde yer almaktadır. Kesme taştan yapılmış olan kilise dikdörtgen planlı olup, üzeri kırma çatı ile örtülmüştür. Çan kulesi üç kat halinde, son iki katı çatıdan daha yüksektir. İlk iki kat sivri uçlu, ikişer mazgal pencere ile, en üst kat da doğu yönü dışında kalan diğer üç yönünde de yuvarlak kadranlı saatler yerleştirilmiştir.


Rum Ortodoks Kilisesi (Tarsus)

Mersin Tarsus ilçesi, Cumhuriyet Mahallesi’nde bulunan Rum Ortadoks Kilisesi Rum cemaati tarafından 1850 yılında yaptırılmıştır.

Kilise dikdörtgen planlı olup, kesme taştandır. Kilisenin batısında üç sivri kemerli girişi bulunmaktadır. Bunun yanında haç şeklinde odalar yer almaktadır. Girişin karşısında, iki yanında ikişer penceresi olan apsis vardır. Apsis yarım kubbesinde günümüze iyi bir durumda gelmiş freskler bulunmaktadır. Kilisenin ortasındaki iç mekânda bulunan freskler kısmen bozulmuştur.

Kilisenin üzeri iki yönlü çatı ile örtülmüştür. Kuzeydoğu köşesine çatının yüksekliğini aşmayacak şekilde dört yuvarlak sütunlu çan kulesi eklenmiştir.


St Paulus Kilisesi (Tarsus)

Mersin Tarsus ilçesinde, Aziz Paulus’un adına yaptırılmış olan kilisenin temel kalıntıları, duvarlarından bazı bölümler ile taban mozaikleri bulunmaktadır.

Aziz Paulus Tarsus’ta MS.10 yılında dünyaya gelmiş ve Roma’da 66-67 yılında öldürülmüştür. Yahudiliğin Hıristiyanlığa ulusal bir din niteliği kazandırmak isteyen egemenliğe karşı çıkmıştır. Hıristiyanlığın evrensel bir din olmasına çalışmış, Helenistik Yahudi felsefesini Hıristiyanlık ile birleştirmeyi amaçlamıştır. Şam, Kudüs, Hatay, Kıbrıs, Makedonya ve Yunanistan’a geziler yapmıştır. Bir süre Korent Başpiskoposu olmuştur. Hıristiyanlığın amaçlarını açıklayan mektuplarından 14’ü günümüze kadar gelebilmiştir.

Paulus’a göre Tanrı yoktan var edici ve yaratıcıdır. Tanrı olmadan insanların başarıya ulaşması da söz konusu değildir. İnsana düşünme, yargılama gücünü veren Tanrı’dır.

St Paulus Müzesi’nde MS.I.yüzyıla tarihlenen döşeme mozaikleri geometrik ve bitkisel motifler halindedir. Günümüzde Tarsus Müzesi yönetiminde St.Paulus Müzesi’dir.
Son düzenleyen asla_asla_deme; 27 Aralık 2008 22:47 Sebep: Kırık Link
volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
1 Ocak 2010       Mesaj #12
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
Mersin ili Türkiye'nin Akdeniz kıyısındadır. Türkiyenin en yüksek ikinci kulesi olan Mertim kulesi Mersindedir ve 177 metre yüksekliğindedir. Bölgedeki dikkati çeken yapılardan birisidir. Mersin Toros Dağlarının himayesindedir ve bölgenin yaklaşık %90'ını dağlık alanlar oluşturmaktadır. Mersin'in İlçeleri Çamlıyayla, Erdemli, Gülnar, Anamur, Bozyazı, Mut, Silifke, Aydıncık ve Tarsus'tur. Mersin yaz turizminin geliştiği bir bölgedir. Denizin üzerindeki tarihi Mersin Kız Kalesi tarihiyle turistik açıdan ilgi çeken bir yerdir. Bunun yanında Mersinde gezilecek yerler arasında Mersin Müzesi, Viranşehir, Kleopatra Kapısı, Roma Yolu, Bac Köprüsü, Aziz Paul Klisesi, Korikos Kalesi, Helenistik Kule Silifkedeki Roma Kapısı, Taşköprü ve Roma Tapınağı gezilmesi gereken diğer alanlardır.
Sponsorlu Bağlantılar
DERUNİ - avatarı
DERUNİ
Ziyaretçi
1 Haziran 2011       Mesaj #13
DERUNİ - avatarı
Ziyaretçi
Tantuni Malzemeler
300 gr kuşbaşı et
2 adet domates
1 adet soğan
maydanoz
kırmızı biber,tuz, karabiber,sumak

Tantuni Tarifi

Etlerimizi tavla zarı büyüklüğünde doğrarıp sıvıyağda etleri kavuruyoruz. Diğer yandan domatelerimizi , soğanımızı ve maydanozumuzu doğrayıp hazır ediyoruz.

Etlerimiz pişince lavaşlarımızın arasına paylaştırıyoruz. Hazırladığımız malzemeleride paylaştırp ,baharatlarını koyup lavaşımızı sarıyoruz. Ve tantunimiz hazır oluyor.



LAVAŞIN MALZEMELERİ

3 su bardağı un
1 tatlı kaşığı yaş maya
1 çay kaşığı tuz
alabildiği kadar un

LAVAŞIN HAZIRLANMASI

Bir kabın içine yaş mayayı ılık su ile eritip un,tuz,koyup kıvamı kulak memesi kıvamına gelinceye kadar yoğuruyoruz. Minik bezelere kestikten sonra biraz mayalandırıyoruz . Tezgaha un serip bezeleri kullanacağımız tavanın büyüklüğünde merdane ile ince bir şekilde açıyoruz. Teflon tavada altını ve üstünü çevirerek pişiriyoruz.

AFİYET OLSUN



Mersin



8 kisilik malzeme
500 gr dana eti
sıvıyağ
kırmızı tozbiber
6 lavaş ekmeği
tuz

garnitür malzemesi:

4 domates
2 soğan
1 demet maydanoz
sumak, tuz
Hazırlanışı: Sinir ve yağları alınmış eti kuşbaşı doğrayın ve satırla kıyın. Eti tencereye alıp az su ilave ederek haşlayın. Sacı ocağın üzerinde kızdırıp çok az sıvıyağ ile yağlayın. Eti sacın bir köşesine alın. Tahta spatula ile azar azar ortaya çekip kavurun. Üzerine çok az sıvıyağ gezdirin. Kırmızı tozbiber ve tuz serpip karıştırın. Garnitür için, maydanozu temizleyip kıyın. Domatesi soyup küp küp doğrayın. Soğanı temizleyip piyazlık doğrayın. Soğana sumak ilave edip bir kapta karıştırın. Eti lavaşın üzerine şerit şeklinde yerleştirin. Garnitür malzemelerini etin kenarına yerleştirip sıkıca dürüm yapın.

Not: Acı ve ekşi seviyorsanız biber turşusu ve limon dilimleri ile servis yapabilirsiniz. Yanına da şalgam suyu ya da ayran çok yakışır. Tantuni’nin dürüm olarak sarıldığı lavaş ekmeğe Mersin’de “açık ekmek” diyorlar. Açık ekmek, lavaş gibi, ancak biraz daha ince hazırlanıyor. Tantuni’yi hazırlarken et ölçüsü olarak, 1 kişiye 60 gram et düşecek şekilde hesaplayabilirsiniz.

Benzer Konular

11 Eylül 2008 / Bia Eğitim Bilimleri
4 Şubat 2012 / GüNeSss Türkiye Coğrafyası
24 Şubat 2012 / buz perisi Arşive Kaldırılan Konular