Arama

Antakya - Hatay

Güncelleme: 9 Mart 2016 Gösterim: 2.078 Cevap: 1
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
8 Mart 2016       Mesaj #1
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
ANTAKYA
MsXLabs.org & Büyük Larousse
Sponsorlu Bağlantılar

Hatay ilinin merkezi kent; 107 821 nüf. (1985); Ankara'nın 679 km, Adana'nın 195 km G.-D.'sunda; limanı İskenderun'un 58 km G.'inde.

-COĞRAFYA. Antakya, Amik ovasının G.-B. kenarında, ova tabanından biraz yüksekte (85-110 m), Asi ırmağının Amanos ve Ziyaret dağları arasında açtığı dar ve derin boğazın başlangıcında; Belen geçidi ile Amanoslar'ı geçen tarihi yolun (Suriye kapıları-Phyle Syriae) Asi ırmağını aştığı köprübaşında kurulmuştur. Kentin en geniş ve eski bölümü, ırmağın sol yakasında, Asi ırmağı ile arkadaki Habib Neccar dağının (antik Silpius) etekleri arasında yayılır. Yeni açılan bazı caddeler dışında dar ve dolambaçlı sokakların, çarşının ve geleneksel evlerin yer aldığı eski kesim, Asi ırmağının sağ yakasındaki yeni kesime, Roma döneminden kalma taş köprü ile bağlanır. Asi vadisinin alüvyal tabanında meyve, özellikle turunçgil bahçeleri ile bostanlar uzanır. Kentin 8 km G.'inde şelaleleriyle ünlü mesire yeri Harbiye (antik Daphne) vardır. Roma döneminde 30 km uzunluktaki surlarla kuşatılmış çok geniş bir alana yayılan Antakya, bazı kaynaklara göre 300 000'i aşan nüfusu ile imparatorluğun en kalabalık kentlerinden biri; ilişkileri Çin'e dek uzanan en önemli ticaret, bilim, sanat ve eğlence merkeziydi. 1940'ta, yaklaşık 27 000 olan nüfusu. 1985te 4 katına çıktı. Antakya, Suriye ve Irak'ı K.'den kuşatan "verimli Hilal" içindeki konumu; Doğu Anadolu'ya, Toroslar'ı ve Amanoslar'ı aşarak Suriye ve Lübnan'a giden yolların kavşağında oluşu nedeniyle geçmişte de, günümüzde de önemli bir kent olmuştur. Denizle bağlantısını Roma döneminde bir süre Asi nehrinin denize döküldüğü Samandağ yakınındaki Seleukeia limanı sağlıyordu. Bu işlevi zamanla iskenderun üstlendi. Günümüzde Antakya, ticari tarım ürünleri yetiştirilen önemli bir alanın ticaret merkezidir.

-TARİH. Antakya'nın (Antiokheia) konumunun taşıdığı önemi ilk anlayan Büyük iskender'in generallerinden Antigonos Monophtalmos, bugünkü kentin birkaç km kuzeyinde Karasu nehri kıyısında Antigoneia kentini kurdu (İ.Ö. 307). Antigo-nos'u ipsos'ta yenen Seleukos I Nikator, kentin kesin yerini belirledi; Antigoneia kentinin kalıntılarıyla oğlu Antiokhos So-ter adına İskenderiye'nin planına uygun olarak Antiokheia'yı kurdu (İ.Ö. 301). Se-lefki İmparatorluğu'na başkentlik eden Antakya kısa sürede gelişti; dil, kültür ve din alanlarında Doğu ile hellenizmin kaynaşma noktası oldu. Seleukos I Nikator' un kurdurduğu iki mahalleye, Seleukos II Kallinikos'un Orontes (Asi) nehri üzerindeki adaya yaptırdığı mahalle ve Antiokhos IV Epiphanes'in ova ile Silpius (Habib Neccar) dağı arasında kurdurduğu mahalle (Epiphaneia) eklendi; görkemli tapınaklar, tanrı heykelleri, çeşitli işlevde yapılarla donandı. Ayrıca doğudan gelen kervanların durak yeri oluşu, kenti önemli bir ticaret merkezt durumuna getirdi. Kent, romalı general Pompeius tarafından serbest şehir statüsü ile Roma imparatorluğu'na katıldı (İ.Ö. 64) ve Suriye eyaletinin merkezi oldu. Mezopotamya ile Akdeniz arasındaki ticarete bağlı olarak ekonomik üstünlüğünü korudu. Yüzölçümü ve nüfusu bakımından imparatorluğun üçüncü, Roma, iskenderiye ve Ktesip-hon'dan sonra dünyanın dördüncü büyük kentiydi. Roma imparatorları kenti görkemli yapılarla donattılar. Sezar amfitiyatro, hamam ve Caesareum adıyla bir bazilika; Hadrianus su yollarını yaptırdı. Su kemerleriyle dağdan getirilen sular, toprak künklerle evlere dağıtılıyordu. Ayrıca Diocletianus bir saray, Traianus da Bacchus tapınağı'nı ve iki stadium yaptırdı. Antakya'nın yaklaşık 9 km doğusundaki Daphne (Harbiye), kentin yazlık kesimiydi. Burada yapılan kazılarda, İ.S. I.-VI. yy.'lara tarihlenen önemli yer mozaikleri ortaya çıkarıldı.

İ.S. I. yy.'ın başlarında isa'nın Kudüs' ten göç eden müritleri, burada önce aziz Barnaba, sonra aziz Paulus, daha sonra da aziz Petrus (36/38'e doğr. ?) tarafından yönetilen ve üyelerine ilk kez "hıris-tiyan" denilen bir topluluk oluşturdular (Resullerin işleri, böl. XI ve XV.). ilk hıristiyan kilisesi de burada kuruldu. İ.S. II. yy.'ın başlarında ünlü din kurbanı Ignati-os, Antakya piskoposu oldu (107). Geç imparatorluk döneminde pek çok konsi-lin toplandığı (325, 341) kent, dinsel çatışmalarla bölündü (IV. yy.'da ariusçuluk, V. yy.'da nesturilik). Bu dönemde aziz io-annes Khrysostomos'un nüfusunu 200 000 kişi olarak tahmin ettiği Antakya piskoposluğu patrikliğe dönüştürüldü. Ancak yeni patrikliklerin kurulması (V. yy.'da Kudüs'te; iran, Kıbrıs ve Gürcistan'da) ve Antakya patrikliği zararına mezhep ayrılıkçısı ya da sapkın mezhepli kiliselerin oluşması (VI. yy.'da Suriye monofizit patrikliği; VII. yy.'da monotelit ve maruni kiliseleri) sonucu çok çabuk parçalandı. Dinsel karışıklıkların yanı sıra büyük depremler (İ.Ö. 140, İ.S. 37, 115,458,526,528, 587, 588 ve 626) ve yangınlar da kentin yıkımına ve gerilemesine neden oldu. Roma-Parth savaşları sırasında Parthlar'ın eline geçen kent (İ.Ö. 52) on yılı aşkın Parth egemenliğinde kaldı, imparator Va-lerianus'u yenen Sasani hükümdarı Şa-pur, Antakya'ya girdi (260); kent halkını Huzistan'daki Cundeşapur kentine sürdü. Gallienus döneminde kent yeniden roma topraklarına katıldı (268). Roma imparatorluğumun bölünmesinden sonra (395), Antakya Doğu Roma imparatorluğunun (Bizans) sınırları içinde kaldı. Hüsrev I Anuşirvan kenti ele geçirerek halkın bir bölümünü Ktesiphon'a yerleştirdi (540). İmparator iustinianos, Hüsrev l'in tahrip ettiği kenti, eskisine oranla daha küçük ölçekte yeniden inşa etti. Daha sonra Hürmüz IV kenti aldı (589). imparator Herakleios Antakya yöresinde bizans egemenliğini yeniden kurdu. Kent, 636'da Araplar tarafından savaşsız ele geçirildi; islam ülkesini Bizans'tan ayıran sınır eyaletinin (Avasım) merkezi oldu. 968'de Bizans imparatoru Nikephoros II Phokas'ın komutanı Burtzes kenti yeniden bizans topraklarına kattı. 1084'te Anadolu Selçuklu sultanı Kutalmışoğlu Süleymanşah Antakya'yı ele geçirdi. Haçlı seferleri sırasında, uzun bir kuşatmadan sonra kent Haçlılar' in eline geçti (1098) ve Roberto Guiscar-do'nun oğlu Bohemond'un kurduğu la-tin devletinin (Antakya prensliği) başkenti oldu. 1268'de Memluk sultanı Baybars kenti alarak yağma ve tahrip etti. Bundan sonra Antakya eski önemini yitirdi. Yavuz Sultan Selim'in Mısır seferi sırasında Osmanlı topraklarına katıldı (1516). Birinci Dünya savaşı'nın son günlerinde İngilizler tarafından işgal edildi (27 ekim 1918). ingilizler 1919'da kenti Fransızlar'a bıraktılar. Ankara antlaşmaşfyla (20 ekim 1920) özerklik kazanan iskenderun sancağına bağlanan Antakya, 1938'de kurulan Hatay devletinin başkentliğini yaptı. 24 temmuz 1939'da Hatay devletiyle birlikte Türkiye Cumhuriyeti'ne katıldı.

-SANAT. Kentin, antik yazarların ayrıntılarıyla anlattıkları hellenistik, roma ve bizans dönemi yapıları işgaller, depremler, yangınlar ve su baskınları yüzünden günümüze ulaşamamıştır. Bunlar arasında tapınaklar, hamamlar, görkemli anıtlar, çeşmeler, iki hellenistik agora, bir forum, amfitiyatro, bazilikalar, saraylar, kiliseler, Constantinus'un yaptırdığı sekizgen planlı kilise, bazilika ve hastane, iustinianos l'in yaptırdığı daire planlı Meryem kilisesi sayılabilir. Antik kaynaklarda bildirildiğine göre kentin ana eksenini oluşturan revaklı yol Daphne kapısı'ndan başlıyor, Demir-kapı'da (Halep kapısı) son buluyordu. Bir başka yol da Nymphaeum'un bulunduğu alandan (omnhalos) Orontes (Asi) nehri üzerindeki adaya uzanıyordu.

Kentin en sağlam tarihsel yapısı olan Antakya kalesi Seleukos I döneminde (İ.Ö. III. yy.) yaptırılmış, Antiokhos IV Epiphanes döneminde (İ.Ö. II. yy.) genişletilmiş, Tiberius ve iustinianos I dönemlerinde yeniden yaptırılmıştır. Kenti çevreleyen surlar Silpius (Habib Neccar) dağından, Orontes nehrine uzanıyordu. Evliya Çelebi'nin verdiği bilgilere göre büyük blok taşlardan örülmüş sık mazgallı duvarlar (yaklş. 30 000 m uzunluğunda) beş katlı 360 burçla güçlendirilmişti. İç kale Bizans imparatoru Nikephoros Phokas döneminde yaptırılmıştı (X. yy.). Surların Habib Neccar dağı yamaçlarındaki bir bölümü sağlamdır. Dağın yamacındaki amfitiyatronun ve Tiberius'un yaptırdığı sanılan hamamların bir bölümü kazılarla ortaya çıkarıldı. Antakya-Reyhanlı

Antakya kalesi yolunda, kentin iki km K.-D.'sunda, Ha-bib Neccar dağı yamacındaki Aziz Pet-rus kilisesi ve manastırı, azizin kentte ilk konuşmasını yaptığı mağaranın bulunduğu yerde kurulmuştur. Günümüze ulaşan yapı XII.-XIII. yy.'larda yapılmıştır. Gotik kiliseler üslubundaki ön cephede, ortadaki büyük, yanlardaki küçük, üç kapı bulunur. Orta kapıdan tonoz örtülü koridorla mağaraya geçilir. Duvarlar XII.-XIII. yy. freskleriyle bezelidir. Kilisenin yakınındaki kayalara oyulmuş kabartmaların en ilginci Hero'nun başıdır. Roma imparatoru Traianus'un kente su getirmek için yaptırdığı su kemerlerinin (Memekli köprü) dokuz m uzunluğundaki bölümü sağlamdır. Kentte görülebilen bir başka anıt Bizans imparatoru iustinianos I'in yaptırdığı Demirkapı'dır(Halep kapısı). Diocletianus döneminden kalma köprü yıktırılarak (1970) bugünkü köprü yaptırılmıştır. Kentin önemli mahallelerinden birini oluşturan adada, su yüzeyinin yüksekliği yüzünden yeterli kazı yapılamamış; yalnızca hamamlar, hipodrom ve Paris'in seçimi konusunu işleyen bir mozaikin bulunduğu bir villa ortaya çıkarılmıştır. Kentin yazlık kesimi olan Daphne"öe (Harbiye) yürü-Antahya il haritası tülen kazılarda avlulu, mozaik döşeli roma villaları ortaya çıkarılmıştır. Kentte türk döneminden önemli yapı bulunmamaktadır. Bir roma tapınağından önce kiliseye, daha sonra da camiye dönüştürülmüş olan Hab****ccar camisi, ortaçağ kiliseleri üslubundadır. Barok üslupta minaresi XVII. yy.'da eklenmiştir. ( -Kayn.)

"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
9 Mart 2016       Mesaj #2
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Antakya
MsXLabs.org & Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar

Ad:  800px-AntakyaCarsi.JPG
Gösterim: 998
Boyut:  96.6 KB

Antakya (Arapça: انطاكيّة, Anṭākye; Yunanca: Ἀντιόχεια, Antiohia), Hatay ilinin nüfus bakımından en büyük ilçesidir ve Hatay ilinin büyükşehir olmadan önceki merkezidir. Yeni düzenlemeyle birlikte Antakya ve Defne Belediyesi olarak ayrılmıştır. Ortasından Asi Nehri geçmektedir.

Tarihçe

Ad:  Antakya-1910.jpg
Gösterim: 1559
Boyut:  242.3 KB
Antakya'nın 1910 yılında çekilmiş bir fotoğrafı

Tarih kaynaklarına göre Antakya, MÖ 300 civarında Büyük İskender'in komutanlarından Seleucus Nicator tarafından kurulmuştur. Antik kaynaklara göre Antakya üç yüz bin nüfusuyla Roma İmparatorluğu'nun 3. dünyanın ise 4. büyük kentiydi. Babası Antiochus'un isminden 'Antiocheia' adıyla kurduğu şehir, Silpius Dağı (bugünkü Habib Neccar Dağı) eteğinde ve Asi Nehri (Orontes) kenarında yer almıştı. Acus'un yönetimine giren topraklarda Antakya dışında başka yerlerde çok sayıda Antiocheia daha kurulmuştu.

Tarih Öncesi ve Helenistik Dönem
Antakya civarının tarihi, şehrin kuruluşuna göre çok daha eskidir. Değişik kaynaklarda belirtildiğine göre, Tell-Açana höyüğündeki kazılar Kalkolitik Çağdan (MÖ 5000-4000) itibaren yörenin yerleşim için kullanıldığını göstermektedir. Anadolu'yu Filistin ve Suriye'ye bağlayan yol üzerinde, Mezopotamya'yı Doğu Akdeniz'e bağlayan noktalardan biri olması nedeniyle Hatay'ın eski bir yol güzergahı olduğu çok açıktır. Burası Hitit ve Eski Mısır İmparatorluklarının sınırlarını oluşturan bölgenin eşiğindeydi.

Makedonyalı Büyük İskender'in doğuya doğru fetihlerini sürdürürken Pers kralı Darius'la yaptığı İssus Savaşı, MÖ 333 yılında, İssus yakınlarında, bugünkü Payas ilçesinde, Pinarus nehri (bugünkü Deliçay) üzerinde gerçekleşmiştir. Bu savaşın hemen ardından İskender, Pers donanmasını limansız bırakmak amacıyla kıyı boyunca güneye ilerledi. Suriye, Filistin ve Mısır'ı ele geçirdikten sonra MÖ 331 yılında, Fırat nehri üzerinde yapılan Gaugamela Savaşı ile Mezopotamya da Makedonyalıların eline geçmiş oldu. Ancak Büyük İskender'in MÖ 323 yılında Babil'deyken ölmesinin ardından fethedilen topraklar İskender'in komutanları arasında bölündü. Suriye ve Mezopotamya bölgesi üzerindeki güç savaşı Seleucus Nicator'un lehine sonuçlandı (MÖ 301). Öncelikle Seleucus krallığının başkenti olarak, Akdeniz kenarında bir liman olduğundan Seleucia Pieria (bugünkü Samandağ, Çevlik) seçilmişti. Seleucus, yendiği rakibi Antigonus (Monophtalmus)'un bugünkü Antakya'nın 5 km. kadar kuzeyindeki yönetim merkezi Antigonia'yı yıkarak halkını kendi adıyla kurduğu bu yeni başkente (Seleucia) naklettirdi. Ancak Mezopotamya civarı ve güney Suriye'nin kontrol edilebilmesi açısından ve Seleucia'nın denizden gelecek saldırılara açık olması nedeniyle yeni bir kent, Antiocheia kuruldu.
Ad:  800px-Tyche_Antioch_Vatican_Inv2672.jpg
Gösterim: 340
Boyut:  82.4 KB
Antakya'nın iyilik tanrıçası Tyche, Vatikan Müzeleri

Ad:  800px-Antioch_Saint_Pierre_Church_Front.JPG
Gösterim: 828
Boyut:  133.2 KB
Antakya'ya bağlı Küçükdalyan Belediyesinde, Sen Pier (Saint Pierre) Kilisesi: Dünyanın ilk kilisesi olduğu için Hıristiyanlık tarihinde önemli yeri vardır

Bu kent, yendiği rakibinin Antigonia'sıyla aynı yerde değildi, daha güneyde Silpius Dağı eteğinde ve Orontes (Asi) kenarında idi (MÖ 300). Antakya'nın Seleucus Krallığı'nın başkenti olması ise Seleucus Nicator'un ölümünden sonra oğlu Antiochus Soter (MÖ 281-261) zamanında olmuştur.

Cumhuriyet dönemi
Hatay'ın anavatan Türkiye'ye katılması öncesinde, 2 Eylül 1938 tarihinde 10 aylık bir süre varlığını sürdüren Hatay Devleti kuruldu. Toprakları, Milletler Cemiyeti (Cemiyet-i Akvam) belgelerinde İskenderun Sancağı olarak yer alan bölgeydi. 16 Haziran 1939'da TBMM'nde alınan kararla Türkiye ile Hatay Devleti arasındaki sınır çizgisi kaldırılarak geçersiz kılındı. 23 Temmuz 1939'da ise anavatana katılma, son Fransız kıtasının kışladan çıkmasıyla ve Fransız kıtasının da yer aldığı törenle kışlaya Türk bayrağı çekilmesiyle tamamlanmış oldu.

Antakya, 2012 yılında çıkarılan 6360 sayılı kanun ile Hatay ilinde büyükşehir belediyesi kurulmasından sonra ilçe oldu.

Coğrafya
Antakya ilçesinin yüzölçümü 703 km2'dir. Antakya, coğrafi konum ve yüzölçümü bakımından Hatay'ın 2.büyük ilçesidir. Akdeniz iklim bölgesinin doğu ucunda, kıyıdan 22 km kadar içerde olar kentin denizden yüksekliği yaklaşık 80 m'dir. Kuzeyde Nur Dağları (Amanos Dağları) ile güneyde Kel Dağ (Cebel-i Akra) arasında kalan Aşağı Asi Vadisi'nin başlangıcında, Kel Dağı'nın kuzeydoğusunda, 440 m rakımlı Habib-i Neccar Dağı'nın eteklerindedir. Kentin kuzeydoğusuna doğru gelişen ve Hatay çöküntü alanının ortasında yer alan Amik Ovası, zirai potansiyeli çok yüksek kalın bir alüvoyal toprak tabakası ile kaplı olup, aynı zamanda ilin en büyük toprak düzlüğünü oluşturur.

Tepelerin zirvelerine tırmanarak kenti çepeçevre saran sur kalıntıları ve kalesiyle kentin adeta simgesi olan ve eteklerinde Antakya'nın kurulu olduğu Habib Neccar Dağı, kenti güneybatı-kuzeydoğu istikametinde sınırlayan bir dizi tepelerin oluşturduğu doğal bir engeldir.

Antik Çağdaki ismi Silpius olan Habib Neccar Dağı'nı da içine alan Keldağ sırası, altyapı serpantin ve gabro gibi yeşil renkli kütlelerin oluşturduğu, üst kısımlarda ise bazalt ve kalkerin hakim olduğu jeolojik bir yapıya sahiptir. Habib Neccar'ın kuzeybatı yamaçları, genç fayların dik basamaklar oluşturduğu parçalanmış, arızalı yüzeyler halindedir.

Nüfus
Anadolu'nun güneyinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin sınır vilayetlerinden biri olan Hatay ilinin yönetim merkezi Antakya, 36 10' kuzey enlemi ve 36 06' doğu boylamı ile yurdumuzun en güneyinde yer alan kent niteliğindeki yerleşme merkezidir. İlçe nüfusunun yıllar içinde değişimi tablodaki gibidir:

Ad:  Adsız.jpg
Gösterim: 579
Boyut:  79.9 KB


2012 sonrasında Antakya ilçesi, Antakya ve Defne ilçeleri olmak üzere 2'ye ayrılmıştır. Bu nedenle 2013 nüfus değerinde düşüş olmuştur.

Ad:  Adsız1.jpg
Gösterim: 443
Boyut:  39.9 KB

İklim
Antakya ve civarında Akdeniz iklim tipi egemendir. Bu nedenle kentte yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlı geçer. Ancak, kıyı şeridi ile dağların arka kısımları ve yükseltisi fazla olan yerler arasında iklim koşullarındaki bölgesel farklar nedeniyle Antakya'daki iklim koşulları kıyı şeridine kıyasla biraz farklılık gösterir. Bu nedenle sıcaklık, kıyılarda yüksek değerlerde kalır. Yazların, kıyı şeridine kıyasla daha serin geçmesinin bir nedeni de en sıcak ortalamaların kaydedildiği ayların aynı zamanda, Antakya'da rüzgarın en hızlı estiği ve en çok esme sayısına ulaştığı aylar oluşudur.

Asi Nehri

Ad:  Antakya225.jpg
Gösterim: 411
Boyut:  550.8 KB
Antakya'nın içinden gecen Asi Nehri

Kuzey yönünde yaklaşık 30 km boyunca Türkiye-Suriye sınırını oluşturacak şekilde akan Asi Nehri, Türkiye topraklarına girdikten sonra batıya döner ve bugün kurutulmuş olan Amik Gölü'nün ayağı Küçük Asi ile birleştikten sonra güneydoğu doğrultusuna yönelir ve Samandağ'ın güneyinde Akdeniz'e dökülür. Antik Çağ'ın Orontes'i olan Asi'nin kaynağı, Lübnan Dağları'dır. Antik çağda küçük tonajlı nehir gemilerinin seyrüseferine imkan veren ve Antakya'yı asırlar boyu Akdeniz'e bir su yolu ile bağlanmış olan Asi Nehri'nin bugün akıttığı ortalama su miktarı, kentin içinde 5,04 m³/sn.dir. Antakya içinden geçen ve bir kanal haline getirilmiş olan yatağı, yaklaşık 2 km uzunluğunda ve 30–35 m genişliğindedir.

Eski Antakya, Asi Nehri ile Habib Neccar Dağı arasında kalan doğu kısmıdır. Asi üzerinde, şehrin iki yakasını bağlayan bir dizi köprü vardır. Eski köprülerden biri olan, Amik Gölü'nün kurutulması projesi çerçevesinde, Asi'nin genişletilmesi ve yatağının taranması çalışmaları sırasında kentin Roma Çağı'ndan beri ayakta duran ünlü taş köprüsü (ki Diocletian zamanında yapıldığı tahmin edilir), 1972 yılında dönemin belediye başkanı tarafından hunharca yıkılarak yerine bugünkü betonarme köprü inşa edilmiştir.

Bağlı beldeler
Avsuyu, Ekinci, Gümüşgöze, Güzelburç, Karaali, Karlısu, Kuzeytepe, Küçükdalyan, Maşuklu, Narlıca, Odabaşı, Ovakent, Serinyol, Şenköy

Bağlı köyler
Açıkdere, Akcurun, Akçaova, Alaattin, Alahan, Alazı, Anayazı, Apaydın, Arpahan, Aşağıoba, Bitiren, Bohşin, Bozhüyük, Bozlu, Büyükdalyan, Çatbaşı, Çayır,Demirköprü, Derince, Dikmece, Doğanköy, Esenbağ, Gökçegöz, Gözluçukur, Güldüren, Güneysöğüt, Günyazı, Hanyolu, Hasanlı, Karşıyaka, Kisecik, Kulaç, Madenboyu, Mansurlu, Maraşboğazı, Melekli, Oğlakören, Paşaköy, Saçaklı, Saraycık, Sofular, Soğuksu, Suvatlı, Tahtaköprü, Tanışma, Tepehan, Tokaçlı, Turfanda, Uzunalıç, Üçgedik, Üzümdalı, Yakuplu, Yaylacık, Yeşilova, Yoncakaya, Yukarıokçular, Zülüflühan,Yeditepe(Bezge)

Kültür
Türkiye Cumhuriyeti'nin kozmopolit kentlerinden birisidir. Çok uzun bir süre boyunca bir arada yaşamayı öğrenmiş, etnik kökenleri, dinleri farklı birçok topluluğa ev sahipliği yapan bu kent UNESCO (BM Eğitimsel, Bilimsel ve Kültürel Organizasyonu) barış kenti adayı olmuş ve ikinci kent seçilmiştir. (UNESCO Sekretaryası bu kategori dahil 8 ödül uygulamasına son verdiğini duyurmuş, ancak şehirlerle ilgili bir veritabanı oluşturmuştur). Çok kültürlü yapısını tarih boyunca korumuş olan ilde aynı ulusa mensup birden fazla dini cemaat bulunmaktadır. Çok kültürlü yapısını tarih boyunca korumuş olan ilde aynı ulusa mensup birden fazla dini cemaat bulunmaktadır. Sünni , [[Süryaniler]], [[Katolikler]], [[Ortodoks Kilisesi|Ortodoks]] [[Rum]]lar, [[Protestan]] Araplar, Maruni Araplar, [[Ermeniler]], [[Yahudiler]], [[Gürcüler]] ve diğer küçük topluluklar Hatay'ın çok kültürlü yapısının dinamiklerini oluştururlar. Örneğin Samandağ ilçesi çoğunluk olarak Nusayri Araplardan oluşurken, Altınözü ilçesi hem Sünni Arap hem de Türk Müslümanlardan ve Süryanilerden oluşmaktadır.
  • 'Hristiyanlık' isminin ilk kez verildiği şehir olan Antakya'da bulunan St.Pierre Kilisesi Hristiyanlığın en önemli tarihi kiliselerindendir. UNESCO'nun dünya mirası öneri listesindedir. Kilise aynı zamanda Hristiyanlarca hac yeri olarak kabul edilmekte ve her yıl burada 29 Haziran günü Katolik Kilisesince ayin düzenlenmektedir.
  • Tarihi ve turistik mekanlar açısından da zengin olan ilde dünyanın ikinci büyük mozaik koleksiyonunu barındıran Hatay Arkeoloji Müzesi bulunmaktadır.
  • Her yıl 21-23 Temmuz tarihleri arasında kentte Uluslararası Antakya Turizm ve Sanat Festivali yapılmaktadır.
  • Dünyanın en uzun ikinci kumsalı Samandağ'dadır.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.

Benzer Konular

12 Eylül 2008 / GÜLGECELER Eğitim Bilimleri
5 Temmuz 2009 / ThinkerBeLL Türkiye Cumhuriyeti
9 Mart 2016 / _Yağmur_ Tarih