Türkiye'deki Neolitik Çağ Araştırmaları
Tarihöncesi uygarlığında, Epipaleolitik/Mezolitik Çağ'dan sonra gelen, Pleistosen'den Holosen Dönemi'ne geçişle birlikte oluşan yeni iklim şartlarına ve onun oluşturduğu çevreye uyum sağlayan insanoğlunun besin üretime geçtiği ilk döneme Neolitik Çağ [1] adı verilmiştir. Eski tanımlarda tarım, hayvan evcilleştirme, yerleşik yaşam ve çanak çömlegin olduğu döneme Neolitik Çağ adı verilmekteydi.
Son yıllarda yapılan araştırmalar bu dönemin birbirinin içine giren karmaşık yapı taşlarından oluştuğunu ve dönemi simgeleyecek tek bir olayın var olmadığını göstermiştir [2]. Doğaya bağlı asalak bir yaşamdan, doğayla ortak bir yaşama geçiş pek çok bilim adamı tarafından uzun yıllar bir devrim olarak nitelendirilmiştir. Kültürel ve geleneksel değişimlerin çok yavaş olduğu ve pek çok yerde bu devrimin belirgin aşamalardan geçtiği saptanmıştır. Neolitik devrimin karmaşıklığı, bu dönemin daha çok kuramsal olarak açıklanmasına yol açmış ve oluşturulan modellerin bir kısmı günümüzde artık geçerliliğini kaybetmiştir.
Türkiye Neolitik Çağ yerleşme yerlerinin dökümü verilirken, bu dönem çanak çömleğin var olup olmamasına dayandırarak ve basite indirgenerek;
Çanak Çömlekli Neolitik Çağ ise yerleşme yerlerini anlatan bilgiler içinde İlk ve Son başlıklarıyla iki evre olarak kabul edilmiştir. Günümüzde ise bu basit ayrım giderek geçerliliğini kaybetmekte, bir gelişim süreci dikkate alınarak yeni bir sıralamaya gidilmektedir. Son yıllarda Neolitik Çağ buluntu yerlerindeki kaziların Çığ gibi artması, buralardan elde edilen C14 tarihleri ve diğer öğeler artık evrelerin numara, harf ve isim verilmeden yeni bir sınıflandırılmaya gidilmesi zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır.
Türkiye'deki Neolitik Çağ Araştırmaları
Türkiye'de 1960 öncesinde salt bu çağı aydınlatmaya yönelik bir araştırmanın pek olmadığı kabul edilebilir. Ancak Coba Höyük, Mersin Yumuktepe, Gözlükule gibi höyüklerin en alt tabakalarında Çanak Çömlekli Neolitik Çağ tabakalarına inildiği de unutulmamalıdır. 1960 yılında İstanbul Üniversitesi Prehistorya Anabilim Dalı ile Chicago Üniversitesi Doğu Bilimleri Enstitüsü'nün ortaklaşa yürüttükleri karma proje ile "Bereketli Hilal" adı verilen çekirdek bölgenin kuzeybatı uzantısında Toros Dağları üzerinde ilk tarımcı toplulukları aydınlatabilecek, Çayönü, Biris, Göbekli Tepe gibi bir çok yer tespit edilmiştir. Hemen hemen aynı yıllarda Hacılar ve Çatalhöyük 'te yapılan kazılar Anadolu'da bu Çağın hem de olağanüstü buluntularla var olduğunu ispatlamıştır. Biris Mezarlığı ve Çayönü dışında Suberde/ Görüklük Tepe, Erbaba, Can Hasan 1 ve 111 kazıları bu çağın varlığını pekiştirmiştir. 1965 yılında I. A. Todd tarafından Orta Anadolu'da gerçekleştirilen yüzey araştırması ve Mellaart, French gibi araştırmacılar tarafından saptanan yeni buluntu yerleri bu çağın samlanındarı daha fazla yerleşme yerine sahip olduğunu ispatlamıştır. Son yıllarda Çayönü ile beraber Köşk, Kuruçay, Gritille, Hayaz, Cafer Höyük, Nevali Çori, Höyücek, Aşıklı Höyük, Hallan Çemi, Hocaçeşıne, Bademağacı, Çatalhöyük, Pınarbaşı kazılarının başlaması Türkiye Neolitik Çağı konusunda bilgilerimizin değişmesine, farklı boyutlara ulaşmasına yol açmıştır. Çanak Çömleksiz Neolitik Çağ, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi için, Levant Bölgesi'nde olduğu gibi PPNA-PPNB-PPNC olarak evrelere ayrılmıştı [4]. Gene son on yıl içinde Göller Yöresi, Ege Bölgesi, ve Marmara Bölgesi'nde yapılan yüzey araştırmaları ile yeni yerler bulunmuştur. 1960'lı yıllarda yorumlanan Neolitik Çağ modellerinde önemli değişiklikler olduğu bu kazı ve araştırmaların sonucunda ortaya çıkmıştır.
*****
[1] Çeşitli ansiklopedilerde ve orta öğretim kitaplarında bu çağ, Yeni Taş Devri veya Cilalı Taş Devri olarak geçmektedir. Neolitik evrensel bir terim olduğu için çalışmamızda Neolitik kelimesi kullanılmıştır.
[2] Bu yazının yazılış amacı Neolitik Çağın bir sentezi olmadığı gibi ilk üretimciliğe geçiş evresinde yayılımcılık kuramları tartışmalarına da bir katkıda bulunmak değildir. Zamansal dizin levhamızın anlaşılması ve Neolitik Çağ'ın genel özellikleri belirtilmesi amacıyla yazılmıştır. Kültürlerin yayılım teorileri, Neolitik Çağ araştırmaları ve sentez yazıları için bak: Mellaart 1975, Yakar 1991, Özdoğan 1994, Yakar 1994, Ozdoğan 1995c, Ozdoğan 1996a, Ozdoğan-Ozdoğan 1993.
[3] Çanak çömleksiz terimi, akeramik, çömlekçilik öncesi ve çanak çömlek öncesi terimleri ile eş anlamlıdır.
[4] PPN harfleri Çanak çömleksiz Neolitik Çağ anlamında PrePottery Neolithic'in kısaltılmış şeklidir. A, B, C takılan (PPNA gibi) ise bu çağın alt evrelerine verilen harflerdir.
Sponsorlu Bağlantılar
Son yıllarda yapılan araştırmalar bu dönemin birbirinin içine giren karmaşık yapı taşlarından oluştuğunu ve dönemi simgeleyecek tek bir olayın var olmadığını göstermiştir [2]. Doğaya bağlı asalak bir yaşamdan, doğayla ortak bir yaşama geçiş pek çok bilim adamı tarafından uzun yıllar bir devrim olarak nitelendirilmiştir. Kültürel ve geleneksel değişimlerin çok yavaş olduğu ve pek çok yerde bu devrimin belirgin aşamalardan geçtiği saptanmıştır. Neolitik devrimin karmaşıklığı, bu dönemin daha çok kuramsal olarak açıklanmasına yol açmış ve oluşturulan modellerin bir kısmı günümüzde artık geçerliliğini kaybetmiştir.
Türkiye Neolitik Çağ yerleşme yerlerinin dökümü verilirken, bu dönem çanak çömleğin var olup olmamasına dayandırarak ve basite indirgenerek;
- Çanak Çömleksiz Neolitik Çağ [3]
- Çanak Çömlekli Neolitik Çağ
Çanak Çömlekli Neolitik Çağ ise yerleşme yerlerini anlatan bilgiler içinde İlk ve Son başlıklarıyla iki evre olarak kabul edilmiştir. Günümüzde ise bu basit ayrım giderek geçerliliğini kaybetmekte, bir gelişim süreci dikkate alınarak yeni bir sıralamaya gidilmektedir. Son yıllarda Neolitik Çağ buluntu yerlerindeki kaziların Çığ gibi artması, buralardan elde edilen C14 tarihleri ve diğer öğeler artık evrelerin numara, harf ve isim verilmeden yeni bir sınıflandırılmaya gidilmesi zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır.
Türkiye'deki Neolitik Çağ Araştırmaları
Türkiye'de 1960 öncesinde salt bu çağı aydınlatmaya yönelik bir araştırmanın pek olmadığı kabul edilebilir. Ancak Coba Höyük, Mersin Yumuktepe, Gözlükule gibi höyüklerin en alt tabakalarında Çanak Çömlekli Neolitik Çağ tabakalarına inildiği de unutulmamalıdır. 1960 yılında İstanbul Üniversitesi Prehistorya Anabilim Dalı ile Chicago Üniversitesi Doğu Bilimleri Enstitüsü'nün ortaklaşa yürüttükleri karma proje ile "Bereketli Hilal" adı verilen çekirdek bölgenin kuzeybatı uzantısında Toros Dağları üzerinde ilk tarımcı toplulukları aydınlatabilecek, Çayönü, Biris, Göbekli Tepe gibi bir çok yer tespit edilmiştir. Hemen hemen aynı yıllarda Hacılar ve Çatalhöyük 'te yapılan kazılar Anadolu'da bu Çağın hem de olağanüstü buluntularla var olduğunu ispatlamıştır. Biris Mezarlığı ve Çayönü dışında Suberde/ Görüklük Tepe, Erbaba, Can Hasan 1 ve 111 kazıları bu çağın varlığını pekiştirmiştir. 1965 yılında I. A. Todd tarafından Orta Anadolu'da gerçekleştirilen yüzey araştırması ve Mellaart, French gibi araştırmacılar tarafından saptanan yeni buluntu yerleri bu çağın samlanındarı daha fazla yerleşme yerine sahip olduğunu ispatlamıştır. Son yıllarda Çayönü ile beraber Köşk, Kuruçay, Gritille, Hayaz, Cafer Höyük, Nevali Çori, Höyücek, Aşıklı Höyük, Hallan Çemi, Hocaçeşıne, Bademağacı, Çatalhöyük, Pınarbaşı kazılarının başlaması Türkiye Neolitik Çağı konusunda bilgilerimizin değişmesine, farklı boyutlara ulaşmasına yol açmıştır. Çanak Çömleksiz Neolitik Çağ, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi için, Levant Bölgesi'nde olduğu gibi PPNA-PPNB-PPNC olarak evrelere ayrılmıştı [4]. Gene son on yıl içinde Göller Yöresi, Ege Bölgesi, ve Marmara Bölgesi'nde yapılan yüzey araştırmaları ile yeni yerler bulunmuştur. 1960'lı yıllarda yorumlanan Neolitik Çağ modellerinde önemli değişiklikler olduğu bu kazı ve araştırmaların sonucunda ortaya çıkmıştır.
*****
[1] Çeşitli ansiklopedilerde ve orta öğretim kitaplarında bu çağ, Yeni Taş Devri veya Cilalı Taş Devri olarak geçmektedir. Neolitik evrensel bir terim olduğu için çalışmamızda Neolitik kelimesi kullanılmıştır.
[2] Bu yazının yazılış amacı Neolitik Çağın bir sentezi olmadığı gibi ilk üretimciliğe geçiş evresinde yayılımcılık kuramları tartışmalarına da bir katkıda bulunmak değildir. Zamansal dizin levhamızın anlaşılması ve Neolitik Çağ'ın genel özellikleri belirtilmesi amacıyla yazılmıştır. Kültürlerin yayılım teorileri, Neolitik Çağ araştırmaları ve sentez yazıları için bak: Mellaart 1975, Yakar 1991, Özdoğan 1994, Yakar 1994, Ozdoğan 1995c, Ozdoğan 1996a, Ozdoğan-Ozdoğan 1993.
[3] Çanak çömleksiz terimi, akeramik, çömlekçilik öncesi ve çanak çömlek öncesi terimleri ile eş anlamlıdır.
[4] PPN harfleri Çanak çömleksiz Neolitik Çağ anlamında PrePottery Neolithic'in kısaltılmış şeklidir. A, B, C takılan (PPNA gibi) ise bu çağın alt evrelerine verilen harflerdir.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!